• Sonuç bulunamadı

Kamil Veli NERİMANOĞLU, Türk Lenguafolkloristiğine Giriş. İstanbul: İstanbul Aydın Üniversitesi Yayınları, 2018 Arş. Gör. Ahmet Erman ARAL

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kamil Veli NERİMANOĞLU, Türk Lenguafolkloristiğine Giriş. İstanbul: İstanbul Aydın Üniversitesi Yayınları, 2018 Arş. Gör. Ahmet Erman ARAL"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

http://www.millifolklor.com 175 Kamil Veli NERİMANOĞLU, Türk Lenguafolkloristiğine Giriş. İstanbul: İstanbul Aydın Üniversitesi Yayınları, 2018, ISBN: 9789752438262, 356 sayfa.

Arş. Gör. Ahmet Erman ARAL*

* Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimi Bölümü, Ankara/Türkiye, ahmet.aral@hbv.edu.tr, ORCID ID: 0000-0002-0713-8649

İnsanların düşünce ve hisleri-ni bildirmesihisleri-ni sağlayan bir anlatım aracı olarak dil, aynı zamanda birey, grup ve topluluklar arasındaki ilişki-leri düzenler ve bu ilişkiilişki-leri anlam-landırmamıza yardımcı olur. Bozkurt Güvenç’in ifadesiyle, insanların yanı sıra pek çok fikir, kavram ve çevremiz-deki varlıklar dille birbirine bağlanır ve böylelikle iletişim kurulur. Bu yö-nüyle dil, sağladığı imkânlar çerçe-vesinde bir ilişkiler ağı kurulmasın-da ve kendine özgü bir kültüre sahip toplumsal yapının oluşumunda temel role sahiptir. Diğer yandan, Dan Ben-Amos’un “küçük gruplardaki sanatsal iletişim” şeklindeki folklor tanımı, folklorun aktarım ve bildirim boyutu-nu merkeze alması bakımından dilin işlevini akla getirir. Ek olarak Alan Dundes’ın halk tanımında, William R. Bascom’un folklora atfettiği dört işlev-de ve halk bilimi kuramlarında dilin önemli bir kriter olarak odakta bu-lunması, bu alandaki birikimin dil bi-limsel yaklaşımlarla zenginleştirilme potansiyelini ortaya koyar. Bununla birlikte, kitabın “Editörden” başlıklı bölümünde Prof. Dr. Özkul Çobanoğ-lu tarafından ifade edildiği üzere, Dell Hymes ve Richard Bauman gibi halk bilimcilerin konuyla ilgili çalışmala-rı ve Max Müller, Mikhail Bakhtin, Ferdinand de Saussure gibi etkili ku-ramcıların eserleri Türkiye’deki halk bilimcilerin gündeminde yeterince yer bulamamıştır.

Halk edebiyatı ile dil bilimi ara-sındaki ilişkiyi analiz etmek ve bu bağlantıyı halk bilimcilerin olduğu

ka-dar dil bilimcilerin de dikkatine sun-mak amacıyla hazırlanan Türk Len-guafolkloristiğine Giriş adlı kitabın, iki alanın ortak potansiyeline dikkat çekme ve yeni yöntemler ortaya koy-ma bakımından önemli bir boşluğun doldurulmasına katkı sağladığı kuv-vetle muhtemeldir. Prof. Dr. Kamil Veli Nerimanoğlu’nun bu kitabını, yazarın daha önce yayımladığı “Türk Lenguafolkloristiği (Teoriden Uygula-maya)” ve “Lenguafolkloristik Açıdan ‘Köroğlu’ Ansiklopedisi (veya Açıkla-malı Sözlüğü) Üzerine” başlıklı ma-kalelerin daha güçlü ve kapsamlı bir devamı olarak görmek mümkündür. İstanbul Aydın Üniversitesi Yayınları tarafından 2018 yılında yayımlanan bu eser 356 sayfadan oluşmaktadır.

Türk halk edebiyatının dilini, her dönem eserlerin şekil ve içyapısını belirleyen kendine has bağlamsal şiir anlayışı ile ilişkilendiren bu eser üç bölümden oluşmaktadır. “Türk Lengu-afolkloristiği” başlıklı ilk ve diğerleri-ne kıyasla en hacimli bölümde, dil bi-limci Roman Jakobson’un dil, poetika ve edebiyat araştırmalarında özgün çözümlemeler için folkloru adres gös-terdiğinden, Türk folklor dilinin yal-nızca iletişim dili değil, bir edebiyat dili olarak öneminden söz edilir. Ayrı-ca Yuri Lotman ve Mikhail Bakhtin’ın, mitoloji çalışmalarının temelinde dil araştırmalarının yer aldığına ilişkin görüşlerine ve Türk folklor araştırma-larının da bu yöndeki bir dikkate ihti-yaç duyduğuna dikkat çekilir. Yazar, Saussure’e atıfla “yazının dili gizlediği ve onun doğal gelişim sürecini

(2)

engel-Millî Folklor, 2019, Yıl 31, Sayı 121

176 http://www.millifolklor.com

lediği” görüşünden hareketle, folklor anlatısı ile edebî metnin birbirinden ayrıldığını belirtir. Yazının medeniyet ölçütü olarak alınmasının, folklorun edebî ve estetik rolünü azaltmayacağı vurgulanarak folklorun dilin kendisi olması nedeniyle, yazılı edebiyat dili-ne ilişkin derinlemesidili-ne incelemeler-de ana dilinin şifrelerini taşıdığı ifa-de edilir. Ek olarak, sözlü anlatıların yazıya geçirilmesiyle birlikte anlam bütünlüğü, tutarlılık, kabul edilebilir-lik ve metinler arasılık gibi ölçütlerin gündeme gelişinin, folklorun dil bilimi açısından analizini gerekli kıldığından söz edilir. Bölümün sonunda, Türk folklor dilinin klasik ve çağdaş dil bilimi yöntemleriyle incelenmesinin folklorun dil mekanizmasını anlamak bakımından önem taşıdığı vurgulanır. Bu bölümde tartışılan diğer hususlara ise “Türk Halkbiliminin Objesi Ola-rak Oyun”, “Dede Korkut Kitabında Epitetler ve Poetik Hitaplar”, “Yunus Emre’nin Şiirlerinde Tekrarlar Siste-mi”, “Kitab-ı Dede Korkut’un Poetik Leksikası” gibi başlıklar altında yer verilir.

“Halkbilimi” başlıklı, üç alt baş-lıktan oluşan ikinci bölümde Azerbay-can halk edebiyatındaki sorunlardan ve çözüm önerilerinden söz edilir. Bu-rada Azerbaycan folklorunun derleme ve tercüme çalışmalarıyla başlayan ve günümüzde ciddi bilimsel araştır-malarla devam eden olumlu seyrine dikkat çekilmekle birlikte gelişimin devamı için bilimsel esaslara dayalı derlemelere bağlı kalınması, malze-menin tasnifi ve yayım aşamasına ilişkin problemlerin, bağlamı dikkate alan bilimsel yöntem ve dikkatle çö-zülebileceği ifade edilir. Diğer alt baş-lıkta ise Fuzuli Bayat, Mayis Alizade, Muharrem Kasımlı gibi araştırmacıla-rın çalışmalaaraştırmacıla-rından örnekler verilerek Azerbaycan halk bilimindeki yeni ge-lişmelere ve kuramsal ve pratik çerçe-vedeki problemlere odaklanılır.

Türk mitlerine ilişkin değerlen-dirmelere ayrılan kitabın son bölü-münde ise mitlerin din, sanat, bilim ve nihai olarak dille ilişkisi incelenir. Ay-rıca Türk mitlerinin genel tasnifinin sunulduğu bölümde mit metinlerinin dinamik doğasından ve bu metinler-deki poetik manzaranın türlü yöntem-lerle araştırmaya açık olduğundan söz edilir. Bu bölümün bir diğer başlığın-da ise dilin, mitlerin temel şifrelerine ulaştıran çözüm yolunu oluşturduğu ve Türk mitlerinin açıklığa kavuşma-sının etimolojiyle mümkün olabileceği savunulur. Bölümün sonunda ise mit araştırmalarıyla birlikte, mit anlatısı ve mantığının göreceliliğinin ortaya koyulduğu; iletişim kurduğumuz dilin, mitin çağdaş dil birimleriyle yenilen-mesi sonucu ortaya çıkan anlatıları yansıttığı ifade edilir.

Prof. Dr. Kamil Veli

Nerimanoğlu’nun halk bilimi çalışma-larına dil bilimi penceresinden getirdi-ği bu yeni bakış açısı, öncelikle, Türk halk edebiyatının güzel söz söyleme, şiir sanatı ve edebî estetik açısından araştırılmasının önemli olduğunu vurgular. Türkçenin pek çok üslup özelliğinin en berrak şekilde halk edebiyatında bulunduğu ve folklorun edebî sanatların canlı, dinamik biçim-lerini barındırdığı düşüncesiyle Türk folklorunun dil malzemesinin poetika çerçevesinde analiz edilmesi gerektiği-ni savunan bu eser, halk bilimi ve dil bilimi arasındaki ilişkiyi analiz etmek isteyen araştırmacılara ufuk açabile-cek niteliktedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Theouter loop can control the DC link voltage, whereas the inductor current can be regulated by inner lop in the boost converter Boost mode recieves the power from

Türk Halk Biliminde Erzurum Manilerinin Yeri adlı çalışmada, Türk Halk Biliminde mani, konularına göre sınıflandırılan Erzurum Manileri, sınıflandırılan

İzole kronik dış kulak yolu kaşıntılarının etyolojisinde en sık alerjik kontakt dermatit olduğu düşünülür.. Allerjik kontakt dermatite genellikle ağırlığı 500

1955’te Halk Sanatlarını ve Ananelerini Tetkik Cemiyeti adı altında Ankara’da kurulan dernek 1959’da Türk Etnoğrafya ve Turizm Derneği adı ile faaliyetlerini

As a result it was observed that, 86% of the academic personnel working in institutions giving sports training at higher education level in Turkey expressed the importance of

İlki, Hoffer’ın kesin inançlıları, kitle hareketleri bağlamında düşünülen ve siyasal ve toplumsal düzenin bir an önce yıkılıp yeni bir düzenin kurulmasını

Lang’in Kúnos’un eserlerini uyarlamak için kullandığı kaynak 1905 tarihli Almanca yazılmış Türkische Volksmärchen aus Stambul adlı kitap olup metinde hikâyelerin

in Millî Folklor are first examined by the Edi- torial Board of the journal in accordance with the articles aim, subject, content and writing styles. The articles found publishable