Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Aşırı Gündüz Uykululuğu Ve Uyku
Yapısı İle İlişkisi
Excessıve Daytıme Sleepıness And Sleep Archıtec Ture Inobstruct Ive Sleet Apnea Syndrome
Özlem KAYIM *, Esen YÜKSEKKAYA *, Galip AKHAN, **
ÖZET
Giriş: Obstrüktif uyku apne sendromunun (OUAS)
major semptomlarından biri aşırı gündüz uykululuğudur (AGU). Epworth Uykululuk Skalası (EUS) gündüz uykululuğunu değerlendirmek için yaygın olarak kullanılan bir ankettir. Amaç: Bu prospektif çalışma farklı şiddette OUAS’u olan tedavi edilmemiş hastalarda EUS ile AGU’nu değerlendirmek ve sonuçları sağlıklı kontrollerle karşılaştırmak için yapıldı. Diğer amacı ise, OUAS şiddeti, uyku yapısındaki değişiklikler ve AGU arasındaki olası ilişkileri ortaya koymaktı. Yöntem: OUAS’u olan 58 hasta ve 43 sağlıklı birey çalışmaya dahil edildi. Tüm katılımcılara EUS ve polisomnografi (PSG) uygulandı.
Sonuç: OUAS grubunun ortalama EUS skoru kontrol
grubundan daha yüksekti (p<0,05). Apne Hipokne İndeksi (AHİ) ile EUS skorları arasında pozitif korelasyon saptandı. OUAS grubunda EUS skoru minimal ve ortalama oksijen saturasyonları ile ters korelasyon gösteriyordu. OUAS grubundaki hastaların ortalama yavaş dalga uykusu (YDU) oranları kontrol grubundakilerden daha düşüktü (p<0.05). OUAS grubunda YDU oranı EUS skoru ve AHİ ile ters yönde korelasyon gösteriyordu. Sonuç olarak, OUAS’da AGU hastalığın şiddeti ile korele idi. EUS, OUAS’da AGU’nu saptamak ve PSG’ye yönlendirmek üzere şiddetli OUAS hastalarını öngörmek için kullanılabilir. Uyku etkinliği yönünden gruplar arasında fark saptanmadığı için OUAS ile ilişkili AGU, uyku kantitesindeki değişiklikten değil, bozulmuş uyku yapısı ve azalmış YDU oranından kaynaklanıyor görünmektedir.
Anahtar kelimeler: Obstrüktif uyku apne sendromu, polisomnografi, uyku etkinliği, aşırı gündüz uykululuğu, Epworth uykululuk skalası
C.Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 29 (2): 62-68, 2007
ABSTRACT
Background: Excessive daytime sleepiness
(EDS) is one of the major symptoms of obstructive sleep apnea syndrome (OSAS). The Epworth Sleepiness Scale (ESS) is a questionnaire which is widely used to estimate the daytime sleepiness. Objectives: This prospective study was designed to evaluate EDS using ESS in untreated patients with different levels of OSAS and to compore the results with the healthy controls. Another purpose of the study was to elucidate the possible connections between the severity of OSAS, changes of sleep structure and the extent of EDS. Methods: Fifty-eight patients with OSAS and 43 healthy control subjects were included. All patents and controls underwent a nocturnal polysomnography and ESS questionnaire was administered. Results: The mean ESS score of the OSAS group was higher than that of the control group (p<0,05). There was a positive correlation between AHI and ESS scores. ESS score was inversely correlated with the minimal and mean oxygen saturations. The mean slow wave sleep (SWS) amount of the OSAS group was lower than that of the control group (p<0.05). In the OSAS group, the SWS amount was inversely correlated with the ESS score and AHI. Conclusion: EDS assessed by ESS in OSAS was positively correlated with the severity of the disorder. ESS might be used to detect EDS in OSAS and to prioritize severe OSAS patients for PSG. Because there was no difference regarding sleep efficiency, EDS in OSAS could be a consequence of disturbed sleep and reduced SWS stage percentage rather than altered sleep quantity.
Key words: Obstructive sleep apnea syndrome,
polysomnography, excessive daytime sleepiness, Epworth sleepiness scale
.
* Uz. Dr. Özlem KAYIM, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği * Uz. Dr. Esen YÜKSEKKAYA, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği ** Prof. Dr. Galip AKHAN, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği
Cumhuriyet Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Aşırı Gündüz Uykululuğu ve Uyku Yapısı ile İlişkisi
GİRİŞ
Obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS),
yineleyici arousal reaksiyonları ve normal uyku
yapısında bozulmaya yol açan solunumsal olaylarla
karakterizedir. Aşırı gündüz uykululuğu (AGU)
OUAS’nun iyi bilinen bir sonucudur. AGU, trafik
kazaları ve endüstriyel kazalara ve psikososyal ve
bilişsel yetilerde kötüleşmeye yol açarak belirgin
morbidite oluşturur. AGU hem subjektif hem de
objektif yöntemlerle değerlendirilebilir. Epworth
Uykululuk Skalası (EUS), erişkinlerde subjektif
gündüz uykululuğunu belirlemek üzere geliştirilmiş 8
maddelik bir ankettir (1). EUS, yaygın olarak
karşılaşılan durumlarda bireyin uykuya dalma
eğilimini sorar. Çoklu uyku latans testi (ÇULT) en
yaygın kullanılan objektif yöntemdir (2). Bununla
birlikte, ÇULT pahalı ve zaman alan bir yöntemdir.
Bu çalışma, farklı şiddette OUAS olan
hastalarda EUS ile AGU’nu değerlendirmek ve
sonuçları
sağlıklı
kontrollerle
karşılaştırmak
amacıyla yapıldı. Diğer bir amaç ise, OUAS şiddeti,
uyku yapısındaki değişiklikler ve AGU arasındaki
olası ilişkileri ortaya çıkarmaktı.
GEREÇ ve YÖNTEM
Horlama, yorgunluk ve AGU yakınmaları ile
başvuran hastalara bir gecelik polisomnografi (PSG)
uygulandı, 58 hastaya (14 kadın, 44 erkek, ortalama
yaş 51,9±9,4) ve OUAS tanısı konarak çalışma
grubu oluşturuldu. Uyku yapısında bozulmaya
neden olabilecek diğer uyku bozuklukları olan
hastalar dışlandı.
Kontrol grubu yaş ve cinsiyet olarak
eşleştirilmiş 43 kişiden oluşturuldu (13 kadın, 30
erkek, ortalama yaş 49,2±10,8). Kontrol grubundaki
bireylere de bir gecelik PSG uygulandı. Çalışma ve
kontrol gruplarında bilgisayarlı bir sistem (Stellate
Harmonie) kullanılarak şu değişkenler sistematik
olarak kaydedildi: elektroensefalogram (C4/A1;
C3/A2, O1/A2 ve O2A1); elektrokülogram; çene ve
bacak
elektromyogramı;
elektrokardiyogram
(modifiye V2), nazal ve oral hava akımı ölçümü
(termistörler ile), torasik ve abdominal respiratuar
hareketler, arteriyel oksijen (pulse oksimetri ile),
horlama (boyun mikrofonu ile) ve vücut pozisyonu.
PSG ile kaydedilen aşağıdaki parametreler analiz
edildi: (1) uyku etkinliği (2) apne-hipopne indeksi
(AHİ) (3) ortalama oksijen (O
2) satürasyonu, (4)
minimal O
2satürasyonu, (5) yavaş dalga uykusu
(YDU) ve REM uykusu oranları ve REM latansı (6).
Tutarlılığı sağlamak için tüm veriler ve
polisomnogramlar
tek
araştırmacı
tarafından
standart Rechtschaffen ve Kales kriterlerine göre
analiz edildi (3). Apne en az 10 saniye süreyle hava
akımının tam olarak kesilmesi, hipopne ise, en az
10 saniye süreyle hava akımında bazal düzeyin
%50’sinin üzerinde azalma ile birlikte arteriyel O
2satürasyonunda
%4
azalma
ve/veya
elektroensefalografik
arousal
varlığı
olarak
tanımlandı. AHİ her bir uyku saatindeki apne ve
hipopnelerin toplam sayısı olarak belirlendi.
Tüm hasta ve kontrollere EUS uygulandı.
Olası skorlar 0 (en az uykulu) ile 24 (en çok uykulu)
arasında değişmektedir. 10 ve üzerindeki skorların
AGU’na işaret ettiği kabul edildi.
Çalışma grubu hafif (AHİ 5-19/saat, n=29,
%50), orta (AHİ, 20-39/saat, n=14, %24,1) ve ağır
(AHİ, >=30/saat, n=15, %25,9) alt gruplara ayrıldı.
Sınıflama ve sıralama düzeyinde ölçülen
değişkenler (yaş, cinsiyet, AGU oranı) için
Chi-Square Test, eşit aralıklı ve oranlama düzeyinde
ölçülen değişkenler (ortalama EUS skoru, uyku
etkinliği, YDU oranı, REM oranı, REM latansı) için
Kruskal Wallis Test, Mann Whitney Test ve
Independent Samples Test kullanıldı. Değişkenler
arasındaki ilişkinin yönünü ve derecesini belirlemek
amacıyla Pearson Korelasyon Analizi kullanıldı.
Sınıflama
ve
sıralama
düzeyinde
ölçülen
değişkenler sayı ve yüzde, eşit aralıklı ve oranlama
düzeyinde ölçülen değişkenler ortalama ± SD olarak
özetlendi.
Tüm analizler SPSS 10.0 for Windows istatistik
paket programında % 95 güvenle yapıldı ve p<0,05
istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
BULGULAROUAS alt gruplar
ı arasında yaş ve
cinsiyet açısından fark yoktu (Tablo 1).
Aşırı Gündüz Uykululuğu
OUAS grubunun ortalama EUS skoru
kontrol grubundan daha yüksekti (Şekil 1).
Ayrıca, OUAS alt gruplarının ortalama
EUS skorları, hastalık şiddeti ile uyumlu olarak
birbirlerinden farklılık gösteriyordu (Şekil 2)
Şekil 2. OUAS alt gruplarının ortalama
EUS s korları
7,31
10,21
14,67
0
10
20
HAFIF
ORTA
AGIR
Kruskal Wallis H test, p=0,001, üç
grup birbirinden farklılık
HAFIF
ORTA
AGIR
OUAS grubunda AGU olanların oranı kontrol
grubundan daha yüksekti (Şekil 3)
Şekil 3. OUAS ve kontrol grubunda AGU oranları 50 50 18,6 81,4 0 50 100 NORMAL AGU Chi-Square test, p=0,002 % OSAS KONT ROL
Ayrıca, ağır OUAS alt grubunda AGU olanların
oranı hafif ve orta alt gruptakilerden daha yüksekti
(Şekil 4)
Şekil 4. OUAS alt gruplarında AGU
oranları
69
50
13,3
31
50
86,7
0
100
NORMAL
AGU
Chi-Square test, p=0,002, ağır
OUAS alt grubu diğer
%
HAFİF
ORTA
AĞIR
OUAS hastalarında AHİ ile EUS skoru arasında
istatistiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon vardı
(r= 0,575, p= 0,000). OUAS grubunda, EUS skoru
ile minimal ve ortalama O
2satürasyonları arasında
anlamlı negatif korelasyonlar vardı (sırasıyla
r=-0,655, p=0,000 ve r=-0,622, p=0,000).
Uyku Yapısı OUAS ve kontrol grupları ve OUAS alt
grupları
arasında
uyku
etkinliği
açısından
istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (Tablo 1 ve 2).
Tablo 1. OUAS alt gruplarında EUS
skorları ve uyku yapısı özellikleri
OUAS alt gruplarıHafif n=29 (%50) Orta n=14 (%24,1) Ağır n=15 (%25,9) p Yaş 53,93±1 0,32 50,91±8, 02 50,0±10, 24 Krus kal Walli s H test, p=0,1 98
Cinsiyet, E/K 21/8 10/4 13/2 Chi-Squa re test, p=0,5 23 Uyku etkinliği (%) 75,28±14,42 70,86±1 3,23 72,27±1 5,79 Krus kal Walli s H test, p=0,6 29 REM latansı (dakika) 180,95± 110,21 183,83± 120,39 188,96± 100,74 Krus kal Walli s H test, p=0,9 15
Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Aşırı Gündüz Uykululuğu ve Uyku Yapısı ile İlişkisi
OUAS grubunun ortalama YDU oranı kontrol
grubundan daha düşüktü (Şekil 5).
Şekil 5. OUAS ve kontrol grubunun
YDU oranları
12
17,77
0
10
20
O
U
A
S
K
O
N
T
R
O
L
Independent samples
t test, p=0,013
%
OUAS
KONTROL
OUAS ve kontrol grubu arasında REM uykusu oranı
ve latansı açılarından anlamlı fark yoktu (Tablo 2).
OUAS alt grupları arasında, ağır alt grubun
ortalama YDU oranı hafif ve orta alt gruplardan
daha düşüktü (Şekil 6).
Şekil 6. OUAS alt gruplarının YDU
oranları
15,89
12,2
4,29
0
10
20
HAFIF
ORTA
AGIR
Kruskal Wallis H test,
p=0,003, ağır alt grup hafif
%
HAFIF
ORTA
AGIR
Orta alt grubunun OUAS ortalama REM uykusu
oranı hafif alt gruptan daha düşüktü, ancak ağır alt
grup ve diğerleri arasında REM uykusu oranı
açısından anlamlı fark yoktu (Tablo 1).
OUAS grubunda, YDU oranı EUS skoru ve
AHİ ile ters yönde korelasyon gösteriyordu (sırasıyla
r=-0,347, p=0,008 ve r=-0,442, p=0,001), bununla
birlikte, REM uykusu oranı ne EUS skoru ne de AHİ
ile korele değildi (sırasıyla r=0,017, p=0,902 ve
r=-0,243, p=0,066). REM latanıs ile AHİ arasında
korelasyon yoktu (r = 0,025, p = 0,856).
TARTIŞMA
AGU
yaygın
bir
durumdur,
Populasyon
çalışmalarında oranı %5 ile 12 arasında
bildirilmektedir (4–6). Uykululuk belirgin morbidite
yaratarak iş performansı (7), aile ilişkileri (8) ve
yaşam kalitesi (8, 9) üzerine olumsuz etkilerde
OUAS prevalansının erişkinlerde %1–4
olduğu belirtilmektedir (5, 14, 15). AGU, OUAS’nun
iyi bilinen bir sonucudur. Dahası, ilişkili bir uyku
bozukluğunun yokluğunda bile, respiratuar distres
indeksi
ile
ölçülen
uykuyla
ilişkili solunum
bozukluğunun AGU ile ilişkili olduğu bildirilmiştir (15,
16). Birçok çalışmada OUAS trafik kazaları ile
ilişkilendirilmiştir ve tedavi ile kazalarda azalma
olduğu gösterilmiştir (10, 16–22).
Çalışmamızda
AGU,
EUS
ile
değerlendirildi. Bu skala, erişkinlerde subjektif
gündüz uykuluğunu belirlemek için geliştirilmiştir (1).
EUS, bireylerden 8 durumda uykuya dalma
eğilimlerini 0–3 arasında puanlamalarını ister (Tablo
4). Uygulanışı kolaydır ve gündüz uykululuğunu
değerlendiren subjektif yöntemler arasında en
popüler olanıdır. ÇULT, gündüz uykululuğunu
değerlendiren objektif bir yöntemdir ve bireyin
uykuya dalması için gereken zamanı ölçer (2, 23).
Subjektif bir yöntem olmasına karşın, EUS’nın
erişkinlerde persistan gündüz uykululuğunu güvenilir
bir biçimde değerlendirebildiği gösterilmiştir (1, 24).
EUS skorunun hem ÇULT’de hem de uyanıklığı
sürdürme testinde uyku latansı ile ters yönde korele
olduğu gösterilmiştir (25–27). EUS skoru OUAS,
narkolepsi ve idyopatik hipersomni hastalarında
sağlıklı kontrollerden daha yüksektir (1). OUAS
hastalarında EUS skoru ile pozitif yönde koreledir
(1, 26, 27) ve uyku apnesinin etkili tedavisi ile
anlamlı
düzeyde
düşmektedir
(24).
Genel
populasyonda EUS skorunun araç kullanırken
uykuya dalma eğilimi ile anlamlı düzeyde ilişkili
olduğu
bulunmuştur
(12).
Ayrıca,
OUAS
hastalarında EUS skorunun trafik kazaları ile ilişkili
olduğu gösterilmiştir (11, 13, 22). OUAS
hastalarında EUS ile ÇULT ve EUS skoru ile AHİ
arasındaki korelasyonlar daha önce araştırılmış ve
çelişkili sonuçlar saptanmıştır (27–33). Gottlieb ve
ark. iki çalışmalarında EUS skorunun RDİ ile anlamlı
düzeyde korelasyon gösterdiğini bildirmişlerdir (28,
29). Benzer biçimde, Fong ve ark. EUS skorunun
ile korele olduğunu bulmuşlardır (33). Diğer yandan,
Chervin ve ark. iki çalışmalarında EUS skoru ile RDİ
arasında korelasyon bulmamışlardır (31, 32).
Ayrıca, çalışmalardan EUS skoru ile ÇULT
arasındaki korelasyona ilişkin çelişkili sonuçlar elde
edilmiştir (31–33).
OUAS hastalarında toplam uyku süresi ve
uyku etkinliğinin korunmuş olmasına karşın, uyku
yapısında, REM ve YDU evrelerinde defisitler gibi
majör değişiklikler gözlenmektedir (34, 35). Bu
değişiklikler AGU ile ilişkilendirilmiştir (36). Devamlı
pozitif airway basıncı (CPAP) ile OUAS’nun başarılı
tedavisinden sonra REM ve YDU’da artış olduğu
gözlenmiştir (37). CPAP tedavisi hipoksemiyi de
düzeltir. Colt ve ark. CPAP tedavisi ile hipokseminin
devam
etmesine
karşın AGU’nun azaldığını
bildirmişlerdir (38). Bu bulgu, OUAS’da AGU’nu
uyku yapısındaki değişikliklerle ilişkilendiren hipotezi
desteklemektedir. OUAS hastalarında AGU’nun,
YDU’da azalma, hipoksemi ve AHİ ile ilişkili
olduğunu saptadık.
Çalışmamızda EUS ile değerlendirilen
AGU’nun OUAS hastalarında sağlıklı kontrollerden
daha yaygın olduğunu bulduk. Ayrıca, EUS skoru
hastalık şiddeti ile ilişkiliydi. Uyku etkinliği yönünden
gruplar arasında fark saptanmadığı için OUAS ile
ilişkili AGU, uyku kantitesindeki değişiklikten değil,
bozulmuş uyku yapısı ve azalmış YDU oranından
kaynaklanıyor
görünmektedir.
Ayrıca,
AGU
hipoksemi ile ilişkili olabilir. Bir çok uyku merkezinde
OUAS kuşkusu ile polisomnografi yapılmak üzere
beklenen bir çok hasta bulunmaktadır. ÇULT,
AGU’nu saptamak için kullanılan pahalı ve zaman
alan bir yöntemdir, bu nedenle EUS, OUAS
hastalarında AGU’nu saptamak ve ağır OUAS
hastalarının PSG için önceliğini belirlemekte
kullanılabilir.
KAYNAKLAR
1. Johns MW. A new method for measuring daytime sleepiness: The Epworth Sleepiness Scale. Sleep 1991;14:540-545.
2. Reynolds CF 3rd, Coble PA, Kupfer DJ, Holzer BC. Application of the multiple sleep latency test in disorders of excessive sleepiness.
Electroencephalogr Clin Neurophysiol
1982;53:443-452.
3. Rechtschaffen A, Kales A. A manual of standardized terminology, techniques and scoring system for sleep states of human subjects. NIH publication. Washington: U.S. Government Printing Office, 1968. 4. Klink M, Quan SF. Prevalence of reported sleep
disturbances in a general adult population and their relationship to obstructive airways diseases. Chest 1987:91:540–546.
5. Lavie P. Incidence of sleep apnea in a presumably healthy working population: a significant relationship with excessive daytime sleepiness. Sleep
1983;6:312–318.
6. Bixler EO, Kales AS, Soldatos CR, Kales JD, Healey S. Prevalence of sleep disorders in the Los Angeles metropolitan area. Am J Psychiatry 1979;136:1257– 1262.
7. Akerstedt T. Sleepiness as a consequence of shift work. Sleep 1988;11:17–34.
8. Roth T, Roehrs TA. Etiologies and sequelae of excessive daytime sleepiness. Clin Ther
1996;18:562–576.
9. Briones B, Adams N, Strauss M, Rosenberg C, Whalen C, Carskadon M, Roebuck T, Winters M, Redline S. Relationship between sleepiness and general health status. Sleep 1996;19:583–588. 10. Findley L, Unverzagt M, Guchu R, Fabrizio M,
Buckner J, Suratt P. Vigilance and automobile accidents in patients with sleep apnea or narcolepsy.
Chest 1995;108: 619-624.
11. Howard ME, Desai AV, Grunstein RR, Hukins C, Armstrong JG, Joffe D, Swann P, Campbell DA, Pierce RJ. Sleepiness, sleep-disordered breathing, and accident risk factors in commercial vehicle drivers. Am J Respir Crit Care Med 2004;170:1014– 1021
Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Aşırı Gündüz Uykululuğu ve Uyku Yapısı ile İlişkisi
.
12. Maycook G. Sleepiness and driving: the experience of U.K. car drivers. Accid Anal Prev 1997;29:453-462
13. Powell NB, Schechtman KB, Riley RW, Li K,
Guilleminault C. Sleepy driving: accidents and injury. Otolaryngol Head Neck Surg 2002;126:217–22 12. Smirne S, Franceschi M, Zamproni P, Crippa D,
Ferini-Strambi L. Prevalence of sleep disorders in an unselected inpatient population. In C. Guilleminault and E. Lugaresi, editors. Sleep/Wake Disorders: Natural History, Epidemiology, and Long-Term Evolution. Raven Press, New York. 1983. 61–71. 13. Young T, Palta M, Dempsey J, Skatrud J, Weber S,
Badr S. The occurrence of sleep-disordered breathing among middle-aged adults. N Engl J Med
1993;328:1230–1235.
14. Findley LJ, Unverzagt ME, Suratt PM. Automobile accidents involving patients with obstructive sleep apnea. Am Rev Respir Dis 1988;138: 337-340. 15. Teran-Santos J, Jimenez-Gomez A,
Cordero-Guevera J. The association between sleep apnea and the risk of traffic accidents. Cooperative Group Burgos-Santander. N Engl J Med 1999;340:847–851. 16. George CF. Reduction in motor vehicle collisions following treatment of sleep apnoea with nasal CPAP.
Thorax 2001;56:508–512.
17. Lloberes P, Levy G, Descals C, Sampol G, Roca A, Sagales T, de la Calzada MD. Self-reported sleepiness while driving as a risk factor for traffic accidents in patients with obstructive sleep apnoea syndrome and in non-apnoeic snorers. Respir Med 2000;94:971–976.
18. Barbe F, Pericas J, Munoz A, Findley L, Anto JM, Agusti AG. Automobile accidents in patients with sleep apnoea syndrome: an epidemiological and mechanistic study. Am J Respir Crit Care Med 1998;158:18–22.
19. Horstmann S, Hess CW, Bassetti C, Gugger M, Mathis J. Sleepiness-related accidents in sleep apnea patients. Sleep 2000;23:383–389.
20. Shiomi T, Arita AT, Sasanabe R, Banno K, Yamakawa H, Hasegawa R, Ozeki K, Okada M, Ito A. 21. Falling asleep while driving and automobile accidents
among patients with obstructive sleep apnea–
22. hypopnea syndrome. Psychiatry Clin Neurosci 2002;56:333–334
23. van den Hoed J, Kraemer H, Guilleminault C, Zarcone VP Jr, Miles LE, Dement WC, Mitler MM. Disorders of excessive daytime somnolence: polygraphic and clinical data for 100 patients. Sleep 1981;4:23- 37.
24. Johns MW. Reliability and factor analysis of the Epworth Sleepiness Scale. Sleep 1992;15:376–381. 25. Johns MW. Sleepiness in different situations
measured by the Epworth Sleepiness Scale. Sleep 1994;17:703–710.
26. Johns MW. Daytime sleepiness, snoring, and obstructive sleep apnea, The Epworth Sleepiness Scale. Chest 1993;103:30–36.
27. Chung KF. Use of the Epworth Sleepiness Scale in Chinese patients with obstructive sleep apnea and normal hospital employees. J Psychosom Res 2000;49:367–372.
28. Gottlieb DJ, Whitney CW, Bonekat WH, Iber C, James GD, Lebowitz M, Nieto FJ, Rosenberg CE. Relation of sleepiness to respiratory disturbance index, the Sleep Heart Health Study. Am J Respir Crit
Care Med 1999;159:502–507
29. Gottlieb DJ, Yao Q, Redline S, Ali T, Mahowald MW. Does snoring predict sleepiness independently of apnea and hypopnea frequency? Am J Respir Crit
Care Med 2000;162:1512–1517.
30. Zimmermann C, Kohler D, Schonhofer B. Value of retrospective assessment of the Epworth Sleepiness Scale after long-term CPAP therapy in obstructive sleep apnea disorder. Pneumologie 2000;54:572– 574.
31. Chervin RD, Aldrich MS, Pickett R, Guilleminault C. Comparison of the results of the Epworth Sleepiness Scale and the Multiple Sleep Latency Test. J Psychosom Res 1997;42:145–155.
32. Chervin RD, Aldrich MS. The Epworth Sleepiness Scale may not reflect objective measures of sleepiness or sleep apnea. Neurology 1999;52:125– 131.
33. Fong SY, Ho CK, Wing YK. Comparing MSLT and ESS in the measurement of excessive daytime sleepiness in obstructive sleep apnoea syndrome. J
Psychosom Res 2005;58:55–60
34. Guilleminault C. Clinical features and evaluation of obstructive sleep apnea. In: MH Kryger, T Roth and WC Dement (Eds) Principles and Practice of Sleep Medicine. W.B. Saunders Company, Philadelphia, 1989:552–559.
35. Malhotra A, White DP. Obstructive sleep apnoea.
Lancet 2002; 360:237–245.
36. Engleman HM, Douglas NJ. Sleep. 4: Sleepiness, cognitive function, and quality of life in obstructive
sleep apnoea/hypopnoea syndrome. Thorax 2004;59:618–622.
37 Verma A, Radtke RA, VanLandingham KE, King JH, Husain AM. Slow wave sleep rebound and REM rebound following the first night of treatment with CPAP for sleep apnea: correlation with subjective improvement in sleep quality.
Sleep Med 2001;2:215–223.
38 Colt HG, Haas H, Rich GB. Hypoxemia vs sleep as cause of excessive daytime sleepiness in obstructive sleep apnea. Chest 1991;100:1542
Yazışma Adresi
Özlem KAYIM, Sivas Devlet Hastanesi Nöroloji Kliniği 05056862814, ozlemkayim@yahoo.com