• Sonuç bulunamadı

Divan edebiyatı ve yeni edebiyat zaviyelerinden Yahya Kemal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Divan edebiyatı ve yeni edebiyat zaviyelerinden Yahya Kemal"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

23 Mart 1944

AKŞAMDAN AKŞAMA

Divan edebiyatı ve yeni

edebiyat zaviyelerinden

Yahya Kemal

Son günlerde şehrimizin bir Hal- kevinde bir edebiyat töreni olduğu­ nu. Osmanlı tarihindeki meşhur şa­ irlerin, burada, kılıklarile temsil edi­ lerek, kendilerine ait şiirleri okuduk­ larını gazeteler uzun uzun yazdı.

Bana bir sual sorsalar: «Türk di­ linin en ehemmiyetli şairi kimdir?» deseler; ben, devrinde yaşadığımız insanlar hakkında böyle bir söz söy­ lemeyi caiz görmiyenlerden olmakla beraber, tereddütsüz fısıldardım: «Yahya Kemal».

Ricat halinde muhteşem bir ordu tasavvur ediniz. Şayet Divan edebi­ yatını hayalinizde böyle canlandı­ rırsanız, son okçusu Yahya Kemal­ dir. «Osmanlıca» diye bir tâbire rnesağ varsa, Osmanlıcanm en güzel gazellerini (bu dili ölen bir kuğuya benzetirseniz) kuğu şarkısı halinde o söylemiştir. Sanırım, edebiyat ge­ cesinin Nedimleri, Nef’îleri, Bakile­ ri, hakikî Nedimler, Nef’îler, Baki­ ler olsalardı, devrimizin söz üstadı­ na: «Bizi kendi sahamızda geçtin. Hiçbirimiz senin kadar güzel söyli- yememiştik. Ver elini öpelim!» di­ yeceklerdi.

Bu zanmmın başka dayanak nok­ talarını bir tarafa bırakarak şunu söyliyeyim; sanırım, Divan edebiya­ tını tanıyanları yalnız bu delilimle ilzam edeceğim: Bütün Divan ede­ biyatının içinde, «mevzu vahdeti» olan pek mahdut gazeller bulunur. Redif ve kafiyelere sığınarak maz­ munlar bulmak hüneri öyle bir hü­ nerdir ki, beş beyitlik bir manzume içinde bir mâna bütünlüğü meydana getirmek değme üstatîarca mümkün olamamıştır. Saç derken saman de­ mişlerdir. Bunu da «Gazelin bir hu­ susiyetidir» sayamayız; zira en faz­ la değer verdiğimiz gazeller, söyle­ diğim evsafta olanlar bir tahassüs küllü olanlardır. Yahya Kemal, Di-j van edebiyatının son mümessili ol. ; mak sıfatile, işte bütün gazellerinde !

bu fendi göstermiştir. «Elini öpe­

ceklerdir» dememin sebebi budur. Divan edebiyatının son kahrama­ nı olan üstadımız, yeni Türk şiirinin de, — tekmil Tanzimat, Edebiyatı Cedide ve saire şairleri dahil, — en büyük mübeşşiridir. Şu son haftalar içinde İstanbul mecmuasında neşret­

tiği «Sonbahar» manzumesini bir j

kere de ben sütunumda neşretmek j müsaadesini kendisinden aldım. Bir- i likte okuyalım:

Fâni ömür biter bir uzun sonbahar olur. Yaprak, çiçek ve kus dağılır, tâıüm âr olur, Mevsim boyunca kendini hissettirir!

vedâ; Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve

dağ.

Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir; Günler hazinleşir, geceler uhrev'ies'r; Teşrinlerin bu hüznü geçer tâ iliklere Anlar k> yolcu yol görünür serviliklere Dünyânın ufku gözlere gittikçe târ olur; Her gün sürüklenip yaşamak ıûha bâr olur. İnsan duyar yerin dile ge’mis

sükûuııu; Bir başka mûsikîye geçiş faize-’er

bunu; Teslim olunca va’desi gelmiş zevaline. Benzer cihâna gelmeden evvelki

hâline.

Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya, Rûh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya. I Duymaz bu anda taş gibi kılbinbe bl \

sızı; Farketmez anne toprak ölüm

maceramızı.

Mimarlıkta Yı-nan üslûbu neyse, övle sanırım, sözde de bu manzume odur. O bakımdan mütalâa edilirse, şiirin kıymeti büsbütün anlaşılacak­

tır. a

Diğer cihetten dikkati çeken, fel­ sefî bakımdan, Yahya Kemal’in ölü­ mü bu derece materyalist görmesi­ dir. O Yahya Kemal ki, kendisini kopmaz bağlarla ananelere bağlı bi­ liriz. Bu, onun şiirde fikir söylemek­ ten ziyade bir his ânım yaşatmak itiyadından mıdır? Yoksa materya­ list felsefenin 20 nci asırdaki o bü­ yük ruha bu derece tesir etmiş olma­ sından mıdır? — Bu da apayn bir

mevzu. (V â - Nû)

1 M t « l ! ( f | ! t | | | | | | | | | t | | | | | f t | | | | | | | | | | | | f | | | | | | | | | | | | ( | | | | | | | | | m u u | | n f v | .

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Simdi bunlann daha ustunde, bunlann, hatta okumug yazmig gibi olan bi- rine geliyoruz, Envefi bu gair.. Bu Envefi

İlerleyen bölümlerde “mahlâs”, “divan ve divan tertibinde teşrifat” hususlarının ele alındığı konulardan sonra divan şiirinin dili ve dil anlayışı başlığı

Burada, Divan edebiyatında şiir ve şair anlayışının nasıl olduğu üçüncü derecede alt başlıklarla estetik kavramı da göz önünde bulundurularak ele alınmıştır..

Mensur ve manzum karışık bir dibace/önsöz şairin oğlu tarafından eklenmiştir (Divan, s. Bu önsözde babasının şiirlerini yayınlamak düşüncesinden dönemin

‹slâmiyet, kendi içine giren bütün kavimlere flâ- mil olmak üzere yeni bir nâs, yeni bir iman ve yeni bir bilgi silsilesi getirmifl oluyor, bu suretle yeni bir fikir

Ama flunu da söyleyelim ki Saz fliirimiz okullarda Divan fliirinin yerini tutamaz: çok dard›r; yüzy›llar aras›nda hemen hemen hiç de¤iflmeden sürüp gitmifltir, durgun

fiöyle ki Modern Türk fliirin- de gelenekten yararlanan flairlerin hemen tamam› Yah- ya Kemâl gibi daha çocukken geleneksel kültür çevre- lerinde aflina olduklar› eski

Nörofibromatozis tip 1 (von Recklinghausen hastal›¤›) histolojik olarak benign karakter- de bir hastal›k olmas›na karfl›n, hastam›zda mediastinal yerleflimli büyük