• Sonuç bulunamadı

[İngiltere'de Hamid'in tiyatrosu:Finten]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[İngiltere'de Hamid'in tiyatrosu:Finten]"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ispanya’nın ve İspanya arablarının ilham eylediği beş eserden^

Lon--htyatlinn en büyük bir şahikası önüne varmış bulunuyoruz. Bu-sütunlar- .JifeifeiS, kere- daha demiş .olduğum. ,gibi, beni türkçe tek bir kitab alarak bir yere sürgün gitmeğe mahkûm kılsalar intihab edeceğim eser bu olur­ du. Abdülhak Hâmid kendisi de Finteniı eserlerinin en kuvvetlisi adde­ dermiş. Eserin mevzuunu bu dar çerçeve içinde nasıl hulâsa edebileyim ! c Finten her ayna hüsnüne hayran iken fakir olmağı kabul etmemiş ve et- miyerek ihtiyar bir kocaya kendisini satmış olan bir İngiliz kadınıdır. Zengin olduktan sonra, eserde bütün debdebesile tasvir edilen kibar ha­ yatına girmek, bir asil ismi taşımak ister. Bir lord karısı olacaktır. Lordu da bulduktan sonra papağanlarının uşağı olan dev gibi bir Hindliyi Avus­ tralya’ da bulunan kocasını öldürmeğe yollar. Bu Hindli, kendisine aşıktır. Hattâ bir gece, bir saat kendisine malik de olmuştur. Finten’ in korkunç bir acube şeklinde doğarak her nazardan ıgizli büyütülen çocuğunun ba­ bası bu Hindli uşaktır.

Hindli uşak vazifesini yapar, fakat türlü sebebler Finten’i lorda var­ maktan menedecek ve Finten, Hindli uşağına, onun korkunç aşkına ve da­ ha korkunç şekil ve cüssesine bağlanacak, fakat bir kavga esnasında da

(2)

o devi boğmağa narin ve yumuşak ellerinin kudreti kâfi gelecektir. Sonra da mezar, ölüm İlâhi karşısına çıkacak ta bu kadını dünyadan, dünyanın zayıf ve müdafaasız insanlardan öyle ayırabilecektir. Müellif, eserde baş­ tan başa o ¡kadar harikulâde bir bava estirmek t e, en garip ve görülmemiş birçok şahısların da fevkinde gösterdiği kahramanım o kadar esrarlı ve muazzam bir kudrete sahib yaşatmakta, onu da ötekileri de esrarlı, cinli, büyülü hayatları içinde yaşatırken her şeyi sahih zannettirecek öyle ha­ kikî, tafsilâtı isabet ve itina ile hakikatten seçilmiş levhalar çizmekte­ dir ki, Finten’ in, devlerden iri bir ertkeği kolayca boğmasını da, kendi * sine hiçbir elem ve hiçbir darbe tesir edemiyeceğinden ölmesi için me - zarının ¡bizzat ayağına gelib kendisini öteki dünya kudretlerinin bu meza­ ra sürüklemelerini de pek tabiî ve zarurî bir keyfiyet olarak kabul ede­ riz. Mevzuu da, şahısları da, her satırı da lıarikulâdeliklerle dolu olan bu Fintenden başka Hâmid hiçbir eser yazmasaydı, Türk edebiyatındaki mevkii yine eşsiz olurdu.

Finten’i, Londra’da yaşadığı uzun yıllar esnasında Hâmid’ e Londralı bir kadının ilham ettiğini vaktile kendisinden duymuştum. Acaba bu kadın kimdi ve Finten’ in harikulâde cazibe ve kudretine sahib idise, kaç kişi ken­ disi için cinayet ve ölüme sürüklendi ? Taymis kıyılarında o esnada otuz kırk yıl önce ölmüş kocasının hâlâ matemini tutan ve son gününe kadar ma­

tem elbisesini çıkarımyan bir ihtiyar kadın değil fakat genç ve romantik bir kıral saltanat sürseydi, şüphe yok ki bu Finten bir lordu mütevazı bir mahlûk bulur, Lord zevceliği tacını kendisi için çok hakir bir takg^dime savardı.

Kişisel Arşivlerde Istanouı öeııegı Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Editörün notunda da değindiği gibi romanın adının Madam Bambu olması romanın bir kadın kahramanı konu edinen bir roman olabileceği izlenimi verebilir ama

Yüksek tabakanın tiyatrosu sayabileceğimiz K'un Ch'ü ve Ching Hsi tiyatrolarının yanında konuları ve ruh yönünden çok farklı olan ve onların hemen her günkü

İmparatorluğun suiistimal edici gücünün özelliğini daha iyi anlamak için lütfen ABD hükümetinin 22 Ocak 2009 tarihinde Obama başa geçtiğinde resmi internet

Her ne kadar henüz 1 sayısına inmemiş bir başlangıç sayısına rastlanmamış ise de, “başlangıç sayısı ne olursa olsun,.. sonunda mutlaka 1

Çalışmamızda hastalarımız böbrek fonksiyonları yönünden karşılaştırıldığında patolojik hidronefrozlu olgularda idrar proteini ve idrar protein/kreatinin ora- nının

Rusya’nın bu durumundan ha­ berleri olmayan Dr. Zavriyef ve Bogos Nubar Paşa. Paris’teki faaliyetlerine devam ediyorlar ve bir gün Rusya Büyükelçisine gelerek

On sekizinci asırda yapılan kasır müteaddid daireleri olan ge­ niş ve ahşab bir bina idi.. asrın orta- larına kadar müteaddid tamirler ve esaslı

İşte eğer buhranlarımı en büyük tezahürleri ile ifade etmek lâzım gelirse hususî hayatımdan o iki büyük matemi umuma taallûk eder hayatımdan da bu