• Sonuç bulunamadı

Hayal adamı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hayal adamı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

k l A ra di a ç O

a r d a m

HAYAL ADAMI

Halid Ziya U şaklıgil

Tevfik Fikretin hakka, iffete, namusa sade muğayereti değil, bunlarla kat’î bir mutabakati olmadığına hükmettiği en ufak bir emareye karşı tuğyanla - rım gördükçe bu ruhî haletin sebeb - lerini araştırırdım. Yalnız kendisinin,

sus marizane bir iptilâda öyle ısı göstermişti ki her manasile bir şair c ian bu adama {hayalinin melekâne dür yasına visal imkânını bulamamış bi kurban demek lâzımdır.

Mektebde pek haşarı, pek yarama; kendisine azçok yakın olanların her na- [fakat herkesten z 'öde zeki ve muvaf kisedcn münezzeh olmasile iktifa et - fak bir çocukken, bir yandan ( ssm’atç miverek hayalinde mevcudiyeti imkâ - bir yandan vücud mümareselerine in nım farzettiğijmelekâne bir hayatı bü- himİki, ve daima cevval hilkati)onu bü tün memlekete, hatta bütün dünyaya tün arkadaşlarile (m uhtelif zeminlerdi şamil görmek istiyen, ve her dakika, mütemadi temaslarda

bulundürmuşker

her vesile ile

bu

hayalin tekzib delil -jher man asile) sevecek, derinden bağ - lerile çarpıştıkça ..siyah bir küskünlük lammak (hkbir r e f i ) ) l ^ d o s ^ T m “ârmş- içine gömülen bu adam daha mekteb •*tî7.^Mekthbin dört duvarı arasında'ben­ den henüz çıkmış bir gene iken başlı- dişine mşıhsus bin dünya, b iA a y a t icad yarak kendisini vaktinden evvel me .'etmekle (ömür geçirdi. S îı muhayyel

;ara kadar hırpalıya hırpalıya götüreı İnarizane bir hulyaperestliğe ? esir id .Hiçbir zaman hayatın zaruretlerin katlanamamış, beşeriyeti nasılsa öyl telâkki etmeğe rıza gösteremem!

cihana mâkul ve muntazam bir şekil verebilmiş miydi? Onu sarih ve muay­ yen çizgilerle tesbite imkân bulmuş mıydı? Bunda pek şüphe ederim. Hat­ ta -şon zamanlarda; bilet herşeyden müş-mümkünlerle muhalleri, tabiilerde hâ teki./herseyden bizaıljfherkese dargın^ yalileri birbirinden ayırarak bunları: bütün mevcUdiyete laiskün, artik-'sim-' arasında bir tevazün noktasına emel siyah bir manaflTe, sanki Şehrin içinden: lerini imale edememişti. İlk günlerir k ara bir'Eulut halinde geçe'rken

den itibaren dikkatime çarpan bu hali sorulsaydı: ona

günden güne, ve hergün yeni yeni v j _ Pek bunlar hep doğru,^ Biz kuat getire getire öyle bir şiddet — PP* . , . ,

W m i5. ve sanki hayat.n içtinab, mün bun!an" haPsınde » r a t t e ft a , fakat ne tiin olmıyan yollarını takib etmekte: isterdiniz ki olsun; hayat ve beşeriyet]

d hayalinin bir uçuruma müntehp£* nasıl olmalıydı ki -mümkün bir dünya rabına koşmakla kâse kâse müsemiw vücude gelebilsin?., denseydi düşıin - bir şerbet içmekten haz alanlara mah-'

(2)

düklerini kendisine saklıyan bir sır sa-^

hibi unfiyle sual sahibinin yüzüne ba- imkân zuhur edetniyecek ettiı. 1 kacak ve hayalinin müphemiyetini stf-

. kütünün içine gömerek, yahud bir hid­ det feveranının gürültüsüne boğarak ?.re soranı iskât edebilecek, ne de ken­ disine mantıkî bir kanaatin sükûnunu bahşeyliyecekti.

Mektebden çıkınca o dörtduvann ö - tesinde bütün mesavi dalgalarını geniş bir nehir gibi yaya yaya yny^rkyan fhem leket hayatınfhayalile o kadar zıd,

S kadar makûs buldu ki adeta her uz­ viyeti ayrı ayrı sıkan bir işkence göm­ leğinin içinde imişçesine kıvranmağa

başladı; muhitini gittikçe daralttı, ım- siyet dairesine] girebilenlerin adedini gittikçe indirdi' memuriyeti dairesinden kaçarak Ticaret mektebinin hüsnühat hocalığına sığındı, şehirden uzaklan

-belki j herbiri bir hafızanın metruk höcresin- de kalmağa mahkûm, bu j^sercikler k en ­ di nevilerinde birer şaheserdi.

Türk edebiyatıriln, başka edebiyatta belki naziri btılunamıyacak eserlerine ibda sahası olan hezeNve hiciv vadisin de-harikalar yapardı, ve İmi zeminde o- nâ en büyük muvaffakiyetl^refakât e -, dert A li E krem d i)A li Ekremin de böyle küme küme eserleri vardır ki dostlar dinledikçe hayran olmuşlar, ve~âÎîhtâ“"Ei- rer(fikir ve san'at mucizesiJoTâh bu kü­ çük şeylere karşı mebhut kalmışlardı1 Ne yazıktır ki bunlardan alman fiki, lezzetleri, ve, san’at zevkleri yalnız mahrem ve mahâud bir daireye münha­ sır kalmağa mahkûmdur.

Tevfik Fikret bunlardan birini

okıır-mak ihtiyacile

İstanbul evini bırakarak kşn onun her kelimesinde mündemiç Hisar yalısında, kendine göre ufaktefek nayı, tevsi ve teşdid eden bir^inşad

ÎvtnToriS»« mürekekb ____ı. _ii__ t . ı ı şeylerle süslediği, hiçlerden^ _ mürekekb tazAvardı. Gözlerinintçatkın bir bakı- İürîsan’at ve zevk yuvas»yaptığ®eöşeci-

_

^

r

^dudakları"’ "

, ,

. Şınırttürlfl

gizli fikirleri ter-1J

ğe^.çekildi; asıl ^eııdi kendisini bulduğu eden bimbükülüşü, iki mısraın a -J • -u:.. Kir matbaa'oldu. . __ j:„i;___i...*. •

zeinin bir burası,1 bir de .matbaa: oldu, j rasnıdau kacn-oren ve dinliyenlerin İn­ önü ya burada ya orada bulurduk. ’• tibahım kamçı üy an bir kahkahası o

-t -tHayattan bu derece bizar olan v es ik a - Urdu kihicvcrçıkırdıyan bir can) ver irHu /lorûnn KimOT* D İn n V ^ î s İ k t V Ik v/I.i 1..-Î i „ ________________ı _______ 1.

yetlerini

daima püsküren bu adamm':l*WP' M *. «1 T-* 11v» 11«, m #3 * 1. ^ ' — —

musahabesi kaçınılacak bir eza olmak lâzım gelirken onu tanımış, dinlemiş, samimî habıhallerinin içine azçok gire- bilmiş olanlar hep bilirler ki bu mu sahabe bilâkis en cazib, en leziz şey lerden biriydi.

I Küskünlüklerinin arasından^ -fiŞRrfc Şetaretleri vardı, sık sık elini uzatır, h yatı siyah bir perde gibi yırtar, ve o

t s t sonra siz bunji kendi kendinize o- kurken ayni kuvveti, ayni hayatı bu­ lamazdınız; acaba o değil midir şüphe-j sine süşerdiniz.

O^iıışadda) payesine (erişilemiyecek ir üsfarldT; (nusahabesinde nasıl m e -I areti^bS errip ıesteder» idise , inşadda | da okunan nâzım yahud nesir parçası­ na bahşettiği kuvvetle,' ilâve ettiği ma na Tıle Öyle "hayran bırakırdı. Talnı

yatı uyuşturan ufuklarım açardı Başlıca z ^ J f ^ e ı ® şeylerinden b‘

nun arkasından şiirin, san’atin gözlesken^i yazdıklarını okumakta! perhiz kamaştıran, leziz bir şarab gibi, hissi Tardı. İfskilerderf N e f’inin lisan tahta

fhicviyelerî' idi. Hiçbir zaman intişarına J;

naşına, «Nedimin;hissiyat zarafetine hu­ susî bîr r eyli vardı; ve bunlardan o

-Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

I. Sivas’ta kongre toplandı. Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a çıktı. Cumhuriyet ilan edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.. 20) Damla’nın dedesi çocukluğunda

K›rm›z› dev aflamas›na geçip çap› yüzlerce kat artan y›ld›z, fliflme sonucu so¤udu¤u için büzüflmeye bafll›yor ve büzüflme iç katmanlar› ›s›tt›¤› için

ya da üç boyutlu yazıcı teknoloji- si, birçok farklı malzemeyi ve tek- nolojiyi kullanarak üç boyutlu modeli kat- manlara ayırıyor ve bu katmanları adım adım

Tan›ya s›kl›kla biyopsi örne¤i veya segmental lavaj ile al›nan intraalveoler materyalin PAS pozitif boyanmas› ile ulafl›l›r ve aç›k akci¤er biyopsisi kesin tan› için

Görünen odur ki, Namık Kemal, içinde bulun­ duğu çağın dışında yaşayan Müslüman Osmanlı toplumuna vatan sevgisini, özgürlük duygusunu, ulus

Yapılan hesaplamalar doğrultusunda Türkiye‟nin güneĢten 500 bin MW elektrik üretim potansiyelinin olduğu tahmin edilmektedir.Diğer yenilenebilir enerji

W języku polskim nie występują połączenia k+y oraz g+y, dlatego jeżeli temat rzeczownika lub przymiotnika kończy się na k lub g, to w narzędniku końcówka -ym zmienia się na

Sonuç olarak, UA P'Ii hastalarda C RP, IL-6 serum düzeyleri ve ATL yüzdesinin yüksek olduğu, iskemi kontrol altına alıns ın veya alınmasın ATL düzeyin- deki