-¿O ■
9
-* *
5 9
O
30 YILDAN BU YANA İLK DEFA
m m
u i k m e t
n
o y u m u
* •
F
E
S ilE
TUHK SAHNESİNDE
Halit ÇAPIN
„ P ERHAT, Şirin, Meh
mene Banu ve De-
mirdağ
Pınarının
Suyu...» Y a da kısaltılmış
adiyle «Ferhat ile Şirin...»
Nâzım H ikm et’in bu tiç perdelik bir çeşit masal diye takdim edi len oyunu ilk defa olarak bir Türk sahnesinde, Türk sanatçı lar tarafından oynanacak... Şim diye kadar dünyanın muhtelif yerlerinde çeşitli anlayışlarda sahneye konmuş büyük alkışlar toplamış bir oyun Ferhat ile Ş i rin...
Nâzım Hikm et dışardan Karı sına yazdığı mektuplarından bi rinde bu oyunu için şöyle diyor: «Tuhaf değil mi ben bu Fer- had’la Şirini âdeta korka korka yazdım, yazarken de beğenme dim. Ancak bittikten ve baştan aşağı okuduktan ve senden her perde için gelen teşvik ve beğen me seslerinden sonra iyi bir şey yaptığım ı anladım. Hakikaten fe na olmadı galiba? Bak hâlâ içim de bir galiba var. Çünkü ne ka dar duydum bu mevzuu bile mezsin. Hani Ferhad bir yerde Ş iriıı’e: Biz ancak hasretimizin binde birini koyabiliriz Lâleye, diyor ya. işte öyle olacak, ben de ancak bu piyese kendi içinı- dekinin binde birini koyabilece ğim diye üzüldüm. Yine hepsini koyamadım, fakat anlıyorum ki hiç olmazsa yüzde birini koy muşum..»
K O N U
Arzen ülkesinin sultanı Şah Sa nem kızı Mehmene Bânu’nun
kız-Şah Sanem kızı, yüzün ne kadar güzel! Yedi yılda açan bir gül
yaprağından nazik tenin... Alnın sabah ışığı gibi. Kaşların
kalem, gözlerin âhû. Dudakların... Bu çilek yalnız İstanbul'da
a
A
çıkar bu kiraz Bolu yaylâsındandır...
kardeşi Şirin ölüm döşeğinde yatmaktadır. H iç bir iksir hiç bir hekim Şirin'in yavaş yavaş ölüme yaklaşmasına mâni ola mamaktadır. Son dakikalarda bir yabancı Şirin’in yeniden hayata kavuşması için tek çâreyi söyler: Mehmene Bânu yüzünün bütün güzelliğini feda edecektir. Güzel liği dillere destan Mehmene Bâ nu bu çâreyi kızkardeşini kurtar mak için hiç düşünmeden kabul
lenir. ^
O zaman yabancı konuşur: — Şah Sanem’in kızı, yüzün ne kadar güzel.. Yedi yılda açan bir gül yaprağından nâzik tenin. A l nın sabah ışığı gibi. Kaşların kalem, gözlerin âhû, zu baygın karanlıkta bu altın benekler, bu yeşil benekler... Burnun hadde den çekilmiş.. Dudakların ... Bu çilek yalnız Istanbulda çırar, bu kiraz Bolu yaylasmdandır.
— Şah Sanem kızı, Şah Sanem kızı... Bu ten kuru çınar yapra ğına dönecek, sarı sert/ hışır hı şır... Bu kaşlar seyrelip, bu göz ler kesik koyun kellesinin göz leri gibi bakacaklar... Burnun uzayacak... Dudakların en fakir Arzenli kadınların hırkasından sö külmüş iplik parçalarına benze yecekler...
Ablasının bütün güzelliğine karşılık Şirin iyileşir, Mehmene Bânu’nun yüzü korkunç bir su
rattır artık.
Şirin bir süre sonra sarayla
rının nakışlarını yapan Fer- had’a âşık olur. Ferhad da Şi- rin’i sever. Ote yandan Mehme ne Bânu da Ferhad’a âşıktır. Fa kat kızkardeşini çok sevdiği ıçm bu kardeş sevgisi ile erkeğe duy duğu aşk arasında bocalamaya başlar. Sonunda delikanlıyı bir imkânsızlık çemberi içerisinde mahvetmek için bir teklifte bu lunur.. .Ferhad’a:
— Sana der bir şartla Şirin’i veririm. Demirdağ’ı delip şehre su akıtırsan..
Ferhad şartı kabul edip dağı delmeye başlar. Bu yıllarca sürer. Öyle bir an gelir ki Ferhad’ın Şirin’e karşı duyduğu aşk artık dağı delip suyu akıtmak ideali ne çevrilir. Daha sonra Mehme ne hatuna rağmen iki âşığın ka vuşmalarına hiç bir mâni kal mamıştır. Ama Ferhad dağı del meye devam etmektesdir.
O Y U N C U L A R
Ferhad ile Şirin bir masal ha vası içerisinde Gülriz Sururi ve Engin Cezzar topluluğu tarafın dan oynanacak. Oyunda Ferhad; Engin Cezzar, Şirin: Gülsün K a mu, Mehmene Bânu: Gülriz Su ruri, Behzat usta: Tuncel Kurtiz, Vezir: Mehmet Akan tarafından canlandırılıyor. Kadro 24 kişi..
Ferhad ile Şirin Nâzım H ik met’in 30 yıldan fazla bir süredir Türkiyede oynanan ilk piyesi ola
cak.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi