rm u ııu ım ıu n ı
9 soru
ve cevapta
J
E r m a n !
Ermeni
sorunu
9
SORU 6 — TALAT PAŞA NIN
SOYKIRIMI EMREDEN GİZLİ
TELGRAFI VAR MIDIR?
S
OYKIRIM” iddiasını birOsmanlı politikasına bağlamaya heveslenen Er meni propagandası, bir de bu yönde alınmış bir karar olduğunu kanıtlamak zo rundadır. Bunun için de bir formül bulunmuş ve Talat Paşa’ya atfedilen ve Gene ral Allenby komutasındaki kuvvetlerce Halep’de ele ge çirildiği ileri sürülen bir takım telgraf örnekleri or taya çıkarılmıştır. Bu telg rafların, Naim Bey adlı bir Osmanlı memurunda bu lunduğu ve Ingiliz işgalinin öngörülenden daha kısa sürede gerçekleşmesi ne deniyle Osmanlılarca İmha edilemediği iddia olun maktadır.
Aram Andonian adlı bir Ermeni yazar bu telgrafla rın örneklerini 1920’de Pa- ris’de yayınlamış, ayrıca Talât Paşa’yı Berlin’de kat leden Tehlirian'ı yargılayan mahkemeye de vermiştir. Mahkeme bunlardan 5’ini gerçek olarak kabul etmiş ve bu İddia, böylece, gö rünüşte, hukuki bir statü de kazanmıştır.
Oysa diğer Ermeni id diaları gibi, bu iddianın da gerçekle bir ilgisi yoktur. Zira.
a) Bu telgraflar Ingilte re’de Daily Telegraph gaze tesinde yayınlanmıştır. In giliz Dışişleri Bakanlığı bu nun üzerine durumu işgal komutanlığından soruş turmuş ve sonunda bu bel gelerin Allenby kuvvetle rince bulunmadığı, Paris’- deki bir Ermeni grubunca icad edildiği anlaşılmıştır.
b) Telgrafların kaleme alınış şekli ve yazıldıkları kağıtlar Osmanlı belgeleri olmadıklarını açıkça gös termektedir.
c) Ingilizler ve Fransız- lar İstanbul’un işgalinden sonra Ermenilere karşı gi rişilen “katliamın” sorum lula rın ı cezalandırm ak amacıyla tutuklamalara gi rişmişler, Osmanlı Hürriyet ve İtilâf Hükümeti, İttihat ve Terakki Partisi ve yöne ticilerine olan düşmanlığı nedeniyle işgal kuvvetleri ne bu hususta elinden ge len her türlü yardımı yap mıştır. Tutuklananlardan bir kısmı İstanbul’da yargı lanmış, bir kısmı ise Mal- ta’ya sürülmüştür.
İstanbul’daki mahkeme İttihat ve Terakki’nin firar daki 4 yöneticisini gıyapla rında idama mahkûm etmiş ayrıca 3 kişiyi daha idam cezasına çarptırmıştır. Bu son idam cezalarının ya lancı tanıkların ifadelerine dayanılarak verildiği daha sonra açığa çıkmıştır.
Ingilizler Malta’ya sür dükleri sanıklar aleyhine her yerde belge ve tanık aramaya girişmişler, Os manlI Hürriyet ve İtilâf Hü kümetinin de yardımlarına rağmen hiç bir belge bulu namamış, bunun üzerine ABD arşivlerine müracaat edilmiştir. Bu arşivlerde de katliam iddialarını kanıtla yacak hiç bip belge bulu namamıştır.
Washington’daki Ingiliz Büyükelçiliği bu konuda İngiliz Dışişlerine şu cevabı göndermiştir:
“Malta’da tutuklu bulu nan Türkler aleyhine delil olarak kullanılabilecek, hiç bir şey olmadığını bildir mekten üzüntü duyuyo rum. Yeterli delil oluştura bilecek hiç bir somut vakıa mevcut değildir. Söz konu su raporlar, hiç bir surette Türkler hakkında Majeste leri Hükümetinin halen elinde bulunan bilgilerin takviyesinde yararlı olabi lecek delilleri bile ihtiva eder görünmemektedir”
(VVashington’daki Ingiliz Bü yükelçiliği, R.C. Craigie’- den Lord Curzon’a, 13 Temmuz, 1921 Ingiliz Dı şişleri Arşivleri 371/6504/ 8519)
Ingiliz Dışişleri bu ce vap karşısında ne yapılma sı gerekeceğini Ingiliz Kra liyet savcılığından sormuş tur. Savcılığın yanıtı şöy-
ledir:
“Şimdiye kadar hiç bir şahitten, tutuklular, hak kında yapılan suçlamalann doğruluğunu kanıtlayabilen bir ifade alınmış değildir. Esasen herhangi bir şahit bulunup bulunmayacağı da belli değildir.” (29 Temmuz
1921, Ingiliz Dışişleri Arşiv leri 371/6504/E 8745)
Sonuç olarak, Malta’da- ki tutuklular, kendilerine hiç bir suçlama dahi yönel tilmeden ve duruşma yapıl maksızın 1922 yılında ser best bırakılmışlardır.
Ingilizler belge aramakla meşgul iken Andonian’dan kaynaklanan telgraflar bi linmektedir. Ingilizlerin bu telgraflara rağbet etmeme leri bunların uydurma ol duklarını bilmelerindendlr.
d) Alman Mahkemesinin
Andonian’ın verdiği telgraf lardan bir kısmını kabul et memiş iken, 5’ini kabul et mesinin izahı yoktur,çünkü Andonian bunların hepsi nin gerçek olduğunu ileri sürmektedir.
Ingilizlerin Alman Mah kemesine itibar etmemeleri de telgrafların uydurma ol duğunu göstermektedir. Nihayet Alman Mahkeme sinin bu kararı Almanya’da geniş itirazlarla karşılan mıştır.
e) Talât Paşa’nın Erme-
nilerin katledilmesini em rettiği ileri sürülen telgra fıyla aynı tarihlerde gön derdiği başka gizli telgraf lar da vardır. Bu telgraf lar tehcir sırasında suç iş leyecek görevlilerin ceza landırılmasına ilişkindir. Bir yandan Ermenilerin
“katli” istenirken, diğer yandan bu “katliamı” ya pacak görevlilerin cezalan dırılmaları talimatının veril mesinin izahı yoktur.
f) Neareast Relief So-
ciety adlı Amerikan yardımı kuruluşunun tehcir sıra sında Ermenilere yardım etmek üzere Anadolu’da görev yapmasına Osmanlı Hükümetince izin verilmiş tir. ABD’nin İtilâf Devletleri safında OsmanlIlara karşı savaşa girmesinden sonra da bu kuruluşun Anadolu’ da kalmasına müsaade olunmuştur. Bu husus ABD Büyükelçisi Elkus’un raporlarına da konu teşkil etmiştir.
Bu durumda, eğer “kat
liam” emri verilmişse, Amerikan kuruluşunun faa liyet göstermesine ve “kat
liama” tanık olmasına nasıl
müsaade edilmiştir, yani
“biz Ermenileri katlediyo ruz, siz de gelin seyredin mi” denmiştir? Bunu her
halde mantıkla açıklamak imkânı bulunmamaktadır.
g) İstanbul, Batı Anado
lu ve Trakya’da oturan Er- meniler tehcir dışında bıra kılmıştır. Hatta Orta Ana dolu Ermenilerinden bile yerlerinde bırakılanlar ol muştur. Topyekûn bir teh cir bile söz konusu olma dığına göre, “topyekûn bir
katliam” hiç iddia edi lemeyecektir.
h) Nihayet, eğer Hükü
met Ermenileri, topyekûn imha etmek niyetinde ol saydı, herhalde bunu ay larca süren bir tehcir yo luyla ve bütün devletlerin dikkatini üzerine çekerek değil, Ermenilerin bulun dukları yerlerde ve özellikle cephelere yakın bölgelerde çok kolay bir şekilde yapa bilirdi.
Görüldüğü gibi, Ermeni lerin sımsıkı sarıldıkları soykırım iddiası da yalan dan başka bir şey değildir ve bir soykırım hiç bir za man söz konusu olma mıştır.
SORU 7 — HAYATLARINI KAYBEDEN
ERMENİLERİN SAYISI 1.5 MİLYON
MUDUR?
Ermeni propagandası bugün, soykırım diye ta nımladığı olaylarda 1,5- 2 milyon Ermeninin hayatını kaybettiğini iddia etmekte dir.
Ermeniler bu olaylarda önce 600 bin sonra 800 bin Ermeninin öldüğünü ileri sürmüşler, bu sayı daha sonra sürekli olarak artırıl mış ve 1,5 milyona varıl mıştır. Bu açık artırmanın devam etmesine ve Ermeni çevrelerinin yarın, öbürgün ölü sayısını 2, hatta 3 m il yona çıkarmalarına da şaş mamak gerekecektir. Nite kim, Ermeni kayıplarının 2 milyon olduğundan söz edilmeye başlanmıştır.
Bu açık artırmaya ne yazık ki, ciddiyetleriyle ta nınan bazı yayın organları
da katılmaktadır. Örneğin Encyclopedia Britannica’- nın 1918 baskısında ölen Ermenilerin sayısı 600 bin olarak kayıtlı iken , bu sayı 1968 baskısında 1,5 milyon olarak belirtilm iştir.
Gerçek Ermeni kaybı nedir? Bunu kesin olbarak tespit etmeye elbette im kân yoktur. Ancak, ortada esas olarak alınabilecek temel bir veri vardır bu da Osmanlı Devleti’nde o dö nemdeki Ermeni nüfusu dur.
Osmanlı Devletl'ndeki Ermeni nüfusu hakkında çeşitli rakamlar verilmekte dir. Tahmin edilebileceği gibi, Ermeni kaynaklarınca açıklanan ya da bu kaynak lara dayanılarak ileri sürü len rakamlar daha yüksek tir.
YARIN: 7. sorunun devamı ve 8. soru:
Sevr Anlaşması hâlâ geçerli midir?
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi