• Sonuç bulunamadı

Kerime Nadir, ya da kendine özgü okuru olan bir roman üretici

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kerime Nadir, ya da kendine özgü okuru olan bir roman üretici"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

________________________ K Ü L T Ü R - Y A Ş A M _____________________________ _______________

TT-Kerim e N adir, ya da kendine özgü

okuru olan bir rom an üreticisi

HULKİ AKTUNÇ________

Şu sözler kimindir dersiniz? “ Saint Joseph’i bitirdiğim yıl,

Halit Ziya Uşaklıgil, Halide Edip Adıvar, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Peyami Safa ve Ömer

Seyfettin gibi büyük Türk ka­ lemlerinin yapıtları yanında,

Burhan Cahit’i, Güzide Sabri’-

yi, Ethem İzzet Benice’yi, Esat

Mahmut Karakurt'u da okuyor­

dum hâlâ... O günlerde Akşam gazetesinde Muazzez Tahsin

Berkant’ın ‘Bahar Çiçeği’ roma­

nı yayınlanmaya başlanmıştı. Yıllar yılı okuduğum onca ağır eserden sonra bu romanlar ba­ na hafif geliyordu. Ama, tatlı, hoş bir çekicilikleri vardı.”

Kimindir bu sözler? Hangi çağdaş yazarımızın? Altını be­ nim çizdiğim yargıları (“ hafif” diyor söz gelimi), kim vermiş olabilir? Böyle bir soru karşısın­ da benim sayabileceğim adları düşünüyorum... Vereceğim ya­ nıtların hiçbiri doğru olmaya­ caktı. Çünkü bu sözler, Kerime

Nadir’in!

Oysa, “ Burhan Cahit, Güzi­

de Sabri, Ethem İzzet, Esat Mahmut, Muazzez Tahsin...”

diye sayarken, insan bu adların ardına hemen Kerime Nadir’i de katıverir.

Kerime Nadir, dramatik bir simgedir.

B ir r o m a n ü retic isi

Kendisinin “ hafif” diye nite­ lediği, ama hemen yanı başların­ da yer aldığı bu yapıtlar ve ya­ zarlar, edebiyatımızda kolay yol­ dan “ piyasa romanı” diye ad­ landırılan (hatta eleştirel yargısı da böylece verilivermiş olan) bir olgunun yaratıcılarıdır. Yine Ke­

rime Nadir’in deyişiyle, “ ağır”

edebiyatımız bir yandan akıp dururken, bu yazarlar ve yapıt­ ları, bu ‘kitap - okunmuyor - ül- kesi’nde kitaplarıyla büyük kit­ lelere ulaşmışlardır.

Şunu belirtmem gerek: Başlık­

taki ‘profesyonel’ sözcüğünü olumlu anlamda kullandım. Ke­ rime Nadir, bir roman üreticisiy- di ve kendisine özgü bir okur kit­ lesi olan, hatta bu okur kitlesini yaratmış bir yazardı. Edebiyat ülkemizin hangi bölgesine ko­ numlanırsa konumlansın, Keri­

me Nadir romancılığı, yükseliş

ve iniş yıllarıyla önemli bir olgu­ dur, önemli göstergeler taşır.

Dramatik bir simgedir o. Yazarlığının çıkış yıllarında, edebiyat dergileriyle bağ kurma­ ya çalışır. Servetifünun - Uyanış dergisi için hem “ sihirli bir ka­

pı” der, hem de sürümsüzlüğü­

nü görünce “ Hey koca

Serveti-Kerime Nadir

fünunl... Uyanış’a geçmişti ama, yine de böylesine zavallı bir durumda idi,” diye hayıflanır.

Sonra, o yıllarda “ en çok satan

büyük resimli dergi’Merden Ya- rımay ile ilişki kurar.

Y e şilç a m ’Ia

b ü tü n le n m e _________

İlginçtir: En önemli yapıtı, ef­ sanevi Tan gazetesinde hiçbir te­ lif ücreti alamadan yayımladığı, redaksiyonunu da Nâzım Hik- met’in yaptığı “ Hıçkırık” tır...

Ülkemiz edebiyatı değişir... Nitelikli edebiyatçılar, kendi kü­ çük yayım mecralarına, az satışlı

edebiyat dergilerine çekilirler. Bu arada Kerime Nadir, hiç gir­ mediği (giremediği) edebiyat çev­ relerinin dışında, kendi roman formülünün “ tuttuğunu” görür. Yeni bir formül yaratmıştır ya da, bir formülü, çok “ Kerime Nadir’ce” yeniden canlandırma­ yı başarmıştır. Kerime Nadir’in kitleye varışı, bir sinema olayı çerçevesinde, Yeşilçam’la bütün­ lenir. Kerime Nadir romanların­ daki “ hayat ve aşk” trükleri, bir dönemin Yeşilçam isterleriyle ça­ kışır, birbirini beslemeye başlar. Öyle bir dönem ki, star Türkân Şoray’ın beğendiği romancı Ke­ rime Nadir ise, star romancı

Ke-Masallar beni

öylesine sarardı ki,

bütün oyunlar

anlamsız kalırdı,

masal dinlerken

duyduğum zevkin

yanında. Daha

sonraları kendim

masalları

anlatmaya

başladım.

rime Nadir’in beğendiği oyuncu

da Türkân Şoray’dır. Ama, za­ man değişecektir. Romanlar için film yapılan bir evre, filmler için roman yazılan bir evreye dönü­ şür. Bir yanda da, yine bir sim­ ge olan Türkân Şoray film yö­ netmek isteyince “ sosyal içe-

rik”e yönelir sözgelimi. Dünya

değişmiştir!

Dramatik bir simgedir o.

Kerime Nadir, romanıyla bir­

likte öldü gitti.

Onun yazdıklarını, bir deter­ jan gibi üretilen ve bir deterjan gibi pazarlanan şu beyaz diziler­ le, pembe dizilerle yakın bul­ mak, bana çok yanlış geliyor.

Kerime Nadir, Avrupa roman­

tizminin tabii ki gecikmiş kitle­ sel duyarlığı ile gençken karşılaş­ mıştı... Geçmişinde de, Leyla ile

Mecnun gibi, Ferhat ile Şirin gibi

“ seven” lerin hem en incelikli edebiyat yapıtlarında var olmuş imgelerini, hem yine o sevenle­ rin kaç milyon baskı yaptığı bi­ le bilinmeyen halk hikâyesi çeşit­ lemelerini barındırıyordu zihnin­ de. [Bakın ne diyor: “ Masallar

beni öylesine sarardı ki, bütün oyunlar tamamen anlamsız ka­ lırdı, masal dinlerken duyduğum zevkin yanında... (Bugünün ço­ cukları bizden ne kadar şanslı! Televizyon ve radyolardaki ço­ cuk yayınları onların bu gerek­ sinimlerini ne güzel karşılıyor!) Daha sonraları kendim masallar anlatmaya başladım. (...) Önce­ leri bildiğim masalları anlatıyor­ dum, ama giderek kendim ma­ sallar uydurmaya başladım.] B u g ü n ü n

R e şa t N u ri’si kim ?

Bana öyle geliyor ki: Esat

Mahmut bir bakıma cenk hikâ­

yelerinin İlk - Cumhuriyet - Dö­ nemi karşılığı ise, Kerim Nadir de halk aşk hikâyelerinin bir tür çağdaşlaştırıcısı, bu hikâyelerin İlk - Cumhuriyet - Yarı - Aydın - Kültürüne uyarlayıcısıdır. İki­ si de bu işlevi yerine iyi getirmiş olmalılar ki, kitlelere de böyle­ sine ulaşabildiler... Bu süreç

1970’lerle birlikte öyle kesikliğe uğramış ki, Kerime Nadir düne kadar seslendiği kitlelerden ko­ pup giderken, “ bu dünya” dan da kopup gitmiştir.

Kerime Nadir, bir simgedir.

Bu simge de öldü.

Bugünün Reşat Nuri’si kimdir dersiniz?... Yükseliş yıllarında,

Kerime Nadir, “ piyasa roman­ cısı” Kerime Nadir, Reşat Nuri’­

ye yakın duruyordu. Bugün, Ke­

rime Nadir yoktur... V#<bugü-

nün Barbara Cartland’lan, bu­ günün beyaz ve pembe dizileri, hangi iyi edebiyatçıya yakın du- rabilir, bilmiyorum!

Taha Toros Arşivi * 0 0 1 5 1 6 9 6 6 0 0 6*

Referanslar

Benzer Belgeler

Unu­ tuldu sanılan yığınla ıvır zıvır, daha bir iki dakika önce ya­ şanılmış gibi, olanca canlılıkları, tazelikleri içinde anım­ sanıyor.. Apartman

Bu tez çalışmalarında özetle “yazarın romanlarıyla kitap okumayı teşvik ettiği; kadınlara sosyal yaşam, adab-ı muaşeret, kadın-erkek ilişkileri

tavsiyesj üzerine bir yıl bekler ve periler havuzda yıkanırken küçük kızın elbisesi· ni saklar ve' pe ri kızını. Bi:itün v~ryantlarda peri kızıyla evlenen

青春痘之中醫治療 傳統醫學科 歐景騰醫師

Bırak da uzun uzun içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, kokulu bir mendil gibi elimle

Kokain genellikle ortalama %58 safl ıktaki koka- in hidroklorid ve bundan elde edilen %95'in üzerinde saf olan'crack' kokain olarak iki formda kullan ılır(6).. Kokain hidroklorid ısı

“ Özal dönemi.” Hu­ kuken Cumhurbaşkanı, fiilen hem Cumhur­ başkanı, hem Başbakan, hem parti başkanı. Şimdi Türkiye’nin önündeki yeni dönemin geti­ recekleri

A bd ülm e cit zamanında Tophane-i Am ire M üşiri Fethi Ahm et Paşa'nın gayreti ile g ü ­ nün m üzecilik anlamına uygun olarak bazı değişiklikler yapılm ış,