• Sonuç bulunamadı

Suçlu ayağa kalktı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Suçlu ayağa kalktı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Illllilllllllllllllllllllllllllllllllllllll!!!l!llll

a k b a b a

||||||||||||IUIIIII!IIIIIIIIIIIIIII

»sa f Ziya ORTAÇ T T

-kalktı

■n ir akşam, Galata Köprüsünden geçerken durunuz, duru;.uz demem bile ® fazla, adımlarınız kendiliğinden durur: Haliç, bir erguvan penbesidir. Sol da, son İstanbul evlerinin arkasında mor bulutlar toplanmıştır.. Ve o bulut­ ların kadife perdesi önünde dört minare ile bir kubbe yükselir: Süleymaniye

camii... Bunu, biz yapmışız... Bir de, Meşrutiyetin tek anıtı Yeni Postahane ile Cumhuriyetin son anıtı Üniversiteye bakınız!_ İşte cedle- rimizie aramızdaki fark!

çlıı ayağa

TERCÜMAN

Komünizme

dikkat

Bilgisiz kalemlerin, duygusuz kalemlerin mürekkep tükür­ düğü Akif:

Donanma, ordu giderken ağır ağır ileri, Özengi öpmeğe talipti garbın elçileri!

diyor... Biz mi o babaların çocuklarıyız?..

Kınalı parmakların ördüğü oyalar, nakışlar, ibrişim keseler, yüıı çoraplar bile müzelik

ol-T

ürkiyede komünist faa­

liyeti, 28 Nisan 1960 dan beri hızlanmıştır. O zamanki gençlik hareketlerini ve mil­ lette doğan bezginliği Demir­ perde radyoları sonuna kadar sömürmüştür. Memleketimiz­ de «kızıl bir halk ihtilâli» ha-

zırlaiimakta olduğu kanısı,

safdil ve gayrimemnun yurt­ taşlarımız arasında yayılmak istenmiştir.

Fakat 27 Mayıs ihtilâli’ nin, milli kuvvetlere dayandığı ve Batılı sözleşmelere bağlı bu­ lunduğu gerçeği anlaşılınca, Komünist âlem, bir süre, du­ rumu sessizce kovuşturmuş daha sonra gizli kanallardan, para ve propaganda yaylımı­

na blşlamıştı.

Millî Birlik Hükümeti, bun­ ları her ne kadar zararsız ge çiştirmiş bile olsa ihtilâl ka­ nunları yine yürmüştür. Top­ lumda büyük sarsıntılar de­ ğilse de, korkular, kuşkular,

silkelenmeler olmuştur. Tica­ ret ve iş alanında önemü kı- sılm/ılar başgöstermiştir.

İşte bu durumdan faydala­ nan komünistler, içerde ve dı şarda gayretlenmişler ve su­

yu bulundırmıya bakmışlar­

dır. Komşu ülkelerden topla­ nan Türk parası, büyük meb­ lâğlar halinde yurda sokul­ muş ve harcanmıştır. Ortaya çıkan nisbî hürriyet içinde bir denbire cesurlaşan bazı ka­ lemler, kafalarına birikmiş o- lan yaveleri birer birer basın piyasasına dökmüşlerdir. O sıkıntılar içinde, ne olduğu düşünülmiyen bu fikirler, sağ da solda izler yapmıştır.

Sosyalizm ve devletçilik per

desi altında' en koyu Markscı ve bolşevik düşünceler yayıl­ mak istenmiştir. Bazı kimse­ ler, yiğitlik: ve çalım için, ba­ zıları da, içlerinde taşıdıkları gizli niyetler dolayısiyle, ya­ ratılan sosyal hayavayı boz­ mayı kurmuşlardır.

«Bu milletin adam olmıya- cağma», «Cahil halkın mebus seçmeği bilmediğine göre de­

mokrasiyi ne yapacağına,»

«Bizim için demokrasi: kel

başa şimşir tarak gibi» oldu­ ğuna dair zehirli propagan­ dalar, maalesef, bilir bilmez

herkes tarafından okunur ve benimsenir hale gelmiştir.

Zaten bozuk olan kazanç­ lar dengemiz ve kâr bölüşme usulümüz iyice bir zulüm ve

istismar makinesi sayılmış,

okuyan ve okumıyan yığınlar arasında bir «halk demokra­ sisi» şuuru hazırlanmak is­ tenmiştir.

Gençliğin böyle bir tehlike­ ye karşı daima uyanık oldu­ ğunu görmek, hepimizi mem­ nun eden bir şeydir. Çünkü komünistler korkaktır ve bir milleti şuursuz zayıf, anlayış sız buldukları zaman güçle­ nirler.

Gençlerin davranışı, komü­ nist olmadığı halde, bu ülke­ de hürriyet ve demokrasiyi baltalamak gibi suçlar işliyen bazı kimselere de uyartıcı bir İhtar olmak lâzım gelir. Çün­ kü onlar, şuursuz davranışla­ rı, kinleri ve kıskançlıkları ile komünizmin yayılmasına imkân açan bedbahtlardır. Her ülkede kızıl tilkiler bu gibi, kargaların peyniri İle ge

çinirler Ahmet KABAKLI

Ninelerimizle, dedelerimizle aramızdaki ayrılık, yalnız bi­ lek gücüne, el hünerine kal­ maz. Artık o sevgi dolu, o duygu dolu gönüllerin çocuk la n da değiliz... Hiç nnut- mam, üç, dört yaşımın bir tür küsü vardı:

Şu karşıki dağda bir kuzu meler,

Kuzunun feryadı bağrımı

deler...

Borulu gramofonda bu tür­ kü başladı mı, bütün gözler buğulanırsı: Annesinden ayrı düşmüş kuzu için!

Lütfen şöyler misiniz bana: Dağda meleyen kuzu için de ğil, Cezair’ de kurşuna dizilen vatanseverler için kirpikle­ rinizden bir damla yaş koptu ğunu hatırlıyor musunuz?

Tank, uçak, atom... Sonu,

budur: İnsan göğsündeki

kalb, artık ağaçtaki budak oldu!

Kaç gündür, gazete sayfa­ ları doğu illerimizin açlık çığ lıklariyle dolu: Kadın, aç, er­ kek aç, çocuk aç, hayvan aç... Aç kafileler, sırtlarında yor­ ganları, buzlu tepelerden, 6 - lümle boğuşa boğuşa göç edi­ yorlar... Şişliden Büyükada- ya, Maçka'dan Florya’ya de­ ğil, kar tipisi içinde, dağdan dağa, belirsiz bir karanlığa!..

Yılbaşı gecesi sofranızda vis kiniz, şarabınız, havyarınız eksildi mi?..

muştur bugün...

Yetmiş beş liralık, Avrupa işportasından dökülmüş kra­ vatların hâlâ alıcısı var.

Hâlâ ikiyüz, üçüyüz, dört yüz liralık Paris kokuları sü­ rünüyor kadınlarımız.

Ve hâlâ, hâlâ, yüz elin bin parmağı yetmeyen milyonerle rimiz, kilit üstüne kilit vuru- lu kasalarının kaybolmuş a - nahtarlarını bulamıyorlar!

Bütün yurt düzeyini kap­ layan Tanrısal bir ses gürle­ şe:

— Suçlu ... Ayağa kalk! Koltuğunda rahat oturan kaç kişi kalır?.. Hele iktidar koltuğunda!

Doğu’ da açlık varmış!.. Bu açlık şimşek gibi ansızın çaktı?.. Yıldırım gibi ansızın mı düştü?.

Şimşeğin bile çakmadan ön ce, yıldırımın bile düşmeden önce belirtileri vardır: Gök

morarır ağaçlar ürperir, rüz­ gâr, sanki ölüm kokar!

Aylardır gazetelerde oku­ yoruz: Doğuda açlık var... Ay Iardır gazetelerde okuyoruz: Doğu’da hayvanlar ölüyor. Aylardır .aylardır, aylardır...

İnönü hükümeti, bu açlığın son suçlusudur. ODdan önce­ ki Millî Birlik hükümeti ne­ redeydi?. Başbakaniyle, T a ­ rım Bakanıyla, İçişleri Baka- niyle?. Bütün bakanlariyle?.

Koskoca bir sınır bölgesini açlığın hortlak dişlerine, ölü mün iskelet kollarına teslim edenler, bu millî dramın

ae-___ vircllerl

ara-Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bezeme, kulplar aras~nda yer alan omuz alan~nda bugün için hiçbir pyxis üzerinde görmedi~imiz daire ve nokta dizi- lerinin olu~turdu~u rozet (FM 41: 9) bezekleri ile betimlenmi

U lusal Singapur Üniversitesi’nde yapı- lan yeni bir çalışmaya göre küresel ik- lim değişikliği, önemli besin kaynağı olan birçok hayvan ve bitki çeşidinin vücut

Ankara, 16 (a.a.) — Tayyare kaçakçılı­ ğı hâdisesine dair bazı İstanbul gazete­ lerinde intişar eden son yazılar müna- sebetile Ankara Cumhuriyet

Düşünen düşündükçe çok defa yanılan Rıza Tevfik, bereket ki, duyguları ile zaman zaman o yan­ lış düşüncelerini düzeltmek imkâ­. nını

Sonuç olarak; hava kurusu özgül ağırlık, denge rutubet miktarı ve radyal yöndeki daralma ve genişleme oranları buharlama yapılmış örneklerde

Demire!, l'ex-premier ministre qui avait été éloigné du pouvoir par l'armée sous l’ accusation d’être incapable de réaliser les réformes prévues par la

Etkinlik pazarlaması kapsamında sosyal fayda algısının etkinliğe katılım algısı, etkinlik tatmin düzeyi ve marka hoşnutluğu üzerindeki etkisini belirlemek

Daha iyi bir şiir, bir destan kimli­ ğinde sıkı bir söylem ol­ mayı hak edebilecekken denetimsizlikten ötürü sözünü tam olarak ilete­ miyor gibi göründü ba­ na. Bu