• Sonuç bulunamadı

Türk müziğinde bir dönemin simgesi, çok sesli müziğin öncüsü Cemal Reşit Rey'i beş yıl önce bugün kaybettik:Kaideler gelip geçer, aslolan melodidir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk müziğinde bir dönemin simgesi, çok sesli müziğin öncüsü Cemal Reşit Rey'i beş yıl önce bugün kaybettik:Kaideler gelip geçer, aslolan melodidir"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk müziğinde bir dönemin simgesi, çok sesli müziğin öncüsü Cemal Reşit Rey’i beş yıl önce bugün kaybettik

‘Kaideler gelip geçer, aslolan melodidir’

Evin İlyasoğlu

Neredeyse altmış yıldır solmayan bir “ Lükiis Hayat” ve geniş kitle­ lerin ağzındaki • “ Çıktık Açık

Alınla” marşı, çoksesli müziğimi­

zin öncüsü Cemal Reşit Rey’i he­ men tanıtmaya yeterlidir. 1920’li yıllarda ilk yaylı çalgılar orkestra­ sını kurarak bugünkü İstanbul Senfoni’nin temelini atan; çarşaf­ lı hanımların, fesli beylerin bile ye- raldığı ilk koroya Mozart Requi- em’i söyleten; konservatuardaki “ analiz müzikal’’leri, kompozis­ yon ve piyano öğretmenliği ile bu­ günkü nice müzisyenimizi yetişti­ ren; İstanbul halkına düzenli kon­ ser alışkanlığını getiren; radyoda düzenlediği “ Piyano Dünyasında Gezintiler” le nice yapıtın ilk ses- lendirişini yapan; solist piyanistli- ği kadar dünyanın en ünlü müzis­ yenlerine eşliği ile ünlenen; İstan­ bul Filarmoni Derneği’ni kurup, ülkemize önemli sanatçıları getir­ ten ve ilk kez bir halk türküsünü armonize ederek Batı tekniği ile Türk müziğinin özünü birleştiren, Türk müziğinde bir dönemin sim­ gesi Cemal Reşit Rey.

Mr Music

Bugün seksen yaşını aşkın öğ­ rencileri, “ İlk kez çaldığımızı, din­ lediğimizi düşünmeye başlamıştık Cemal Bey’in dersleriyle” derken

Prof. Bülent Tarcan onu, Türk “ Notaları nasıl öğrendim. Kim öğ-

müziğinde bir “ dekan, bir duayen” retmişti hiç hatırlamıyorum, belki

olarak tanımlıyor. Cemal Reşit, de onlarla doğmuştum” derdi. Ha­

yatında herşeyi müzik olan, müzik­ ten başka bir dünyası olmayan ki­ şiliği için Faruk Yener onu

“ Mr.Musîc” olarak adlandırdı.

Disiplinli orkestra şefliği, coşku­ lu öğretmenliği, kendine özgü di­ nine bağlılığı ve olağanüstü ener­ jisi ile Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine geçişin bir simgesi ol­

muştur. Prof. İlhan Usmanbaş,

“Cemal Reşit, müzik devrimimian ilk adımını atar, ama bir başkaldı- rıcı olarak değil, bir romantik olarak” diyor. Bir romantik mü­

zisyen için de en önemli etken me­ lodidir. Cemal Reşit Rey bir söy­ leşimizde “ Yeni müzikte melodi­

den kaçan besteciler için ne düşünüyorsunuz” sorumu şöyle

yanıtlamıştı: “Kaideler gelip geçer,

aslolan melodi yaratabilmektir, bunun da mektebi Filan yoktur, Al­ lah vergisidir.”

“ 12 Anadolu Türküsü” 1925’de

Paris’de seslendirilmiş ve “ Ayın

Ondördü” alkışlarla tekrarlanmış. Cemal Reşit’in 12 Anadolu Tür-

küsü’ne kadar yazdığı eserler, için­ de yetiştiği Fransız ortamının tek­ niği ile yazılmıştır. Başlıkları bile Fransızca olan şarkılardır. Halk türkülerinin coşkusu ile tasavvuf müziğinin gizemselliğini batı tek­ niği ile birleştirmiş ve Türk müzik tarihine yeni bir kapı açmıştır.

“ Katibim” çeşitlemelerinde meh­ ter davulunun coşkusuyla

piyanis-tik ustalığın birleşmesi: Enstanta­ nelerde Yeni Cami güvercinlerini bir ondokuzuncu yüzyıl bestecisi ustalığı ile resimlemesi ve müziği­ mize ilk “ programlı müzik” örne­ ğini sunması kendinden sonraki kuşaklara yol gösteren öğeler ol­ muştur. Serencebey yokuşundan inen bir yoğurtçunun nameleri “ prelüd ve füğ’Terine tem oluştu­ ran bir esin kaynağıdır.

“ Rey” soyadını “ Bey” sözcüğü­ ne yakın olduğu için seçen bir ai­ lenin çocuğu, gerçek bir İstanbul beyefendisidir Cemal Reşit. Ödül­ lerin, payelerin, maddi çıkarların insanı değildi. Belki de onun için Devlet Sanatçılığı ona on yıl son­ ra 1981 ’de verildi. Ölümüne yakın sıralarda verilen profesörlük unva­ nını acaba ne kadar önemseyebil- mişti? ölümüyle dağılan evi, nota­ ları, mektupları, piyanosu, sedef takımları onu sevenleri hüzünlen­ dirdi. Neyse ki, geçen yıl İstanbul Belediyesi’nin konser salonuna onun adının verilmesi, bu yıl onun yapıtlarından oluşan bir anma tö­ reni yapılması, İstanbul- Devlet Senfoni’nin de programını onun­ la başlatması onu sevenleri mutlu etmekte.

Piyanist Seher Tannyar, Aydın Kar- lıbel ve Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’nün katıldığı “ Cemal Reşit Rey Anma Konseri” bugün saat 16.00’da İstan­ bul Belediyesi Konser Salonu ’nda iz­

lenebilir.

“TT~

Referanslar

Benzer Belgeler

Curiosity küçük bir araba büyüklüğün- de ve neredeyse 1 ton ağırlığında, önceki araçlardan çok daha büyük bilimsel aletler taşıyor.. Bu hareketli

Muhlis Sabahattin esaslı ir şekilde bilmediği garp musi- isine hiç sokulmamış ve eski mu »ikimizde biıgiıl ve ona meftun bir baba evinde o musikinin ahen­ gi

Konser­ den sonra bizi sahneye getirmeleri ve kırmızı kur- delâlarla sarılı armağanlarımızı almamız ve hediyeyi aldıktan sonra da çarçabuk sahneden koşarak

Hakkı Tank Us, 1944 İhmalciliklerin yıkıma sürüklediği pek çok örnekten biri Hüseyin Rahmi Gürpınar’­ ın evidir. Heybeliada’da Demirtaş Caddesi 19 numaradaki bu

Ancak, onun saray tarafından ne kadar tutulduğunu bilmediğinden kendi azledilerek yerine Cevat Paşa tayin olundu ve bir süre sonra da mareşallik rütbesi

Necip Fazıl ’ın eserleri, oğullan Mehmed ve Osman Kısakürek tarafından devam ettirilen Büyük Doğu tara­ fından yayınlanıyor. Hitabeleri, makaleleri, sohbetleri,

Ancak ne yazık ki Schumacher’in erken takipçilerinden pek çoğunun gayreti, teknik açıdan yetersiz veya deneyimden yoksun kalmıştır: gelişmekte olan neredeyse

Soğuk bir gün olduğu için çorbayla başlamaya k arar verdik ve birimiz Çinliler için havyar kadar değerli bir yemek olan balık yüzgeci çorbası, di­ ğerimiz