• Sonuç bulunamadı

Milli değerlerimiz:Profesör Nihat Reşat Belger

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Milli değerlerimiz:Profesör Nihat Reşat Belger"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Profesör N ih a t Reşat

Aramızdan ayrılarak ebedi yete göç eden kıymetli bir doktorumuz vesilesiyle yuka rıda kullandığımız yazı başlı ğı belki bazı okuyucuların hayretini davet edecek. Tek rar edelim: Dr. Nihat Reşat m ölümü ile Türk sosyolojisi gerçek ve aksiyonu bir uzvu nu kaybediyor. Tıp mensup lan kendi meslektaşlarım te selli ederken biz de .sosyal i limlerle ilgili olan fikir adam larına başsağlığı dilemek isti yoruz.

Türk sosyolojisi. Evet ken di ölçümüzde bir sosyolojimi zin bulunduğu muhakkaktır. Sosyoloji âlemimizi bizden evvel bizi araştıran garplı alimler tanımışlar ve tanıt mışlardır. Bizde ancak son zamanlarda geçmişi bir bakı ma Türkistanlı sosyoloğ Has, hacib Yusuf’lara, bir bakıma j

Kâtib Çelebilere, bir başka görüşe göre de Tanzimat son

rası Garbci devreye bağlanan çeşitli mazi’ler ileri sürülmüş tür. Aramızdan ayrılan Nihat Vteşat Bey, son devrenin pek tipik bir mensubu, çok iman­ lı ve aksiyoncu bir talebesi i- di.

O halde bu devre hakkında birkaç söz. Elde mevcut bil - giye göre

XIX-

asrin son, yıl larında Damat Mahmut Celâ - leddin Paşa siyasî mücadele gayesile iki delikanlı oğlu ile Avrupaya gurbete çıkıyor. O- ğullarmdan biri, Paris te o za manlar kuvvetli bir sosyoloji cereyanı olan LE P L A Y ’cilik- le alalanıyıyor. Neden? Zira bu cereyanın fikirleri arasın da OsmanlI İmparatorluğunun muztarib olduğu hastalıklara çaresiz Olacak ameli tedbir ler vardır. Bu keşfin arkası sıra bazı safhalar vardır ki Nihat Reşat Beyin anlaşılma sı için bunlara kısaca işaret etmek lazımdır:

1 - Paris safhası (Bu, 1908 e kadar sürer.)

2 - Türkiye safhası (Prens tin Sabahaddin’in memlekete avdetinden Birinci Dünya sa •vaşına kadar devanı eder.)

3 - İkinci Paris safhası (Bi rincj Dünya Harbi devamınca memleket dışında mevcudi yetini muhafaza eden çığır, Türkiye namına mücadelesi ni yapar.)

4 - İkinci Türkiye safhası (1918 den 1924 e kadar sii rer)

5 - Üçüncü Avrupa safha sı (A dı geçen sosyoloji çı - ğınının rehberi olan Sabahad din Beyin 1924 den ölüm ta rihi olan 1948 e kadar de - vam eder.)

6 - Son safha (1948 den bugüne kadar)

(Devamı yarın)

(2)

I

M illî Değerlerimiz :

K O N IIII.AII

Profesör N ih at Reşat Beiger

Z. F . FJNDIKOGLTJ

(Dünden devam )

Mamafih bu safhalar, P - rens in hayıatı bakımından doğrudur. Ycjiaa xx- ■a-SrK1 başlarından it.barem, memle­ ket içinde başka mensuplar, çiğin canlı bulundurmağa gayret etmişlerdir. Bunların başında bulunanlardan bir iş te ölümü ile bizleri yaslan­ dıran kıymetli doktorumuz - dur. Bilhassa 1948 de Pren - sin vefatından sonra mektep mensupları onu çığırın «P ir» leri arasında görmüşlerdir.

Nihat Reşat Bey, tanınmış bir huhukçu olan Devlet Şu­ rası ve Temyiz Mahkeme reis tiklerinde bulunmuş olan Re şat Beyin oğlu ölüp verilen kayitlere göre 1881 de Üskü darda doğuyor, ilk ve orta tahs'lini Istanbulda yaptıktan sonra Askeri Tıbbiyeye giren Nihat, pek erken bir yaşta mektebi bitirmiş, ve gördü

ğü siyası tazyikler karşısın da Pa rise f>rar etmiştir. As kerl Tıbbiyenim. Inkilab tari himizdeki yeri herkesçe bilinir Gergin bir siyası şuur sahibi olması bu çevre içinde yetiş meşinden ötürü olsa gerek. Bir taraftan Paı-is’de Tıb ih tısası yapan genç Tıbbiyeli o zamanlar Fransada topla nan öteki inkılâbcılorla temas etmiş, iki zümre olan bu inkı labcılardan Ahmet Rıza tara fim değil, Prens Sabahaddin çığırını benimsemiş, son gü nüne kadar bu çığırın aşıkı olarak yaşamış, fikirleri u ğurunda bir an mücadeleden geri kalmamıştır.

Bu fikirler nelerdir? Süa li cevabını bir gazete sütü nuında Vermek imkansız ise de b r kaç söz söylemek müm kün. Her sosyoloji doktrini gibi LE P L A Y mektebinin de Fransa için temenni etti i ğj bazı içtimai İslahat tedbir leri vardır. Bunlardan, başlıca

ikisi şudur: idarede mekezi yetsizlik ve mahailill, terbi ye ve iktisadiyatta şahsi teşeb büsçülük. Aşağı yukarı 1900 da zemini hazırlanan v.e 1902 de Pariste teşkil edilen «Te şebbüs-ü Şahsi ve Ademi Merkeziyet Cemiyeti» min on maddelik programında yer a lan bu iki düşümce, «Cuınhu riy et» in on kurucusundan bi ri olan Nihat Reşat Beyi de sarmış ve mestetmiştir. Bu ruh halin:, ö ümünden bir haf ta evvel kendisin,i ziyaret etti ğirn aziz doktorun bütün si yasî ve içtimai düşüncelerine hâkim gördüm. Her iki tedbi rin, Kurucular Meclisinde mü zakere edilen Ana Yasa’ya girmesi için sarfettiğj gayret leri tıpkı 1902 de Paristeki delikanlı idealizmi ile anlat mış ve kısmen muvaffak da olduğunu bir çocuk sevinci ile belirtmeğe çalışmıştı.

(3)

Milli D eğ erlerimiz :

Profesör N ih a t Reşat B e lge r

T,. İ T . t t i. ________ , . * Z. F. F IN D IK O G L U

(Dünden devam) !

Türk sosyoloji tarihinde «P rens Sabahaddin Mektebi» di' ye adlandırılan- çığırım teoristi en ve pratik bir çok mensup lan vardır', Teorici olanlar a- rasmda Üniversite hocaları, Lise muallimleri, muharrirler bulunuyor. Anneli meşelerde bu mektebin fikirlerini Mual üm Cemiyetlerinin, siyasî par tilerin, esnaf demeklerinin ni zamname ve programlarına sokanlar pek çoktur. Pı-c'f. Dr. Nihat Reşat bu ikinci çe şit Sabahaddin’ciler'm başında gelir veya başında gelenler - den birimi temsil eder. Çenber- litaştaki Muallimler Birliği binası onun sık sık ziyaret et tiği konuşmalar yaptığı bir teşkilâttır. Şüphesiz siyasî partilere karşı daha çok ala­ ka göstermiştir. Eski «Ahrar Fırkası» nı bir tarafa bıraka lım. En son olarak 1946 da ku rulan D.P. ile alâkası işarete değer. İktisadiyatta ve maarf te şahsî teşebbüsçülüğe ham-

\

le vermek için, bu parti prog ramını çok elverişli bulmuş, I nihayet mebusluğunu ve 1950 ! de Sağlık vl İçtimaî yardım j Vekâletini kabul eylemişti. I Fakat ? Bu «Fakat»in arkası - çok hazindir ve bütün idealist! lerin acı realitelerle karşılaş’ malarından doğan bedbinlikle! örülüdür. Sonra Hürriyet Par j tisi ? N.hayet son günlerde g a ! zeteler «Memleketçi Parti» i - * le sıkı alâkasından bahsetti - ! ler. Nazik bir tekzib, dokte'ru muzun bu alâkasının birkaçj politika dostunu kendi haberi! olmaksızın gösterdikleri bir sempati belirtisi olduğunu an lattı. Bununla Nihat Reşat po litikaya veda etmiş değildi. Bağlı olduğu sosyoloji çığın nıın iktisat ve maarif siyaset­ ler ne istediği istikameti ver mek^ için ileri yaşına rağmen adeta >anup tutuşuyordu. Bu inançla ebediyete göçmek an cak bahtiyar fanilere nasip ol sa gerek.

Hülâsa Nihat Reşat Beyin

ölümü ile üç çeyrek asırlık bir siyasî hayatin ciddî bir sos yolojik görüşle beslenmiş ma cerasım yaşıyanlardan birini kaybediyoruz. Onun hayatını takip edecek genç sosyoloji mensuplan ve ha-at hatta genç politikacılar bir çok faydalı dersler alacaklardır. Bu ders­ lerin, başında «Ancak inanılan bir siyasî düşünce peşinde koş mak» gelir. Geçirmekte oldu ğumüz siyasî tecrübeler,, bil­ hassa ev değiştirir gibi parti değiştirmeler Nihat Reşat sem bolünün daima canlı bir ter biye nümunesi olarak genç ne sillere gösterilmesini gerektir] inektedir.

Bu vesile ile memleketimiz de her tabakadan temsilcileri bulunan Prens Sabahaddin, çı ğırı mensubu mütefekkirlere, muharrir ve politikacılara başsağlığı dilemeği mesleki bir vazife sayıyor, gerçekten milliyetçi ve ilimci olan mer­ humun hatırası önünde hür -

metle eğiliyoruz.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

2008 yılında küresel finansal krizle beraber İMKB-100 endeksi 2004 yılı seviyelerine gerilemiş, piyasa değeri yarı yarıya azalarak 182 milyar TL’ye inmişti. 2009 yılında

%42 değer kazanmış, yıl sonu toplam piyasa değeri 336 milyar TL’ye ulaşmıştı. Endeks bir önceki yıla göre %52 oranında değer kaybederken, yıl sonu piyasa değeri

Ortalama portföy büyüklüğünde Özel fonları, 20 milyon YTL ile Borsa Yatırım fonları takip etmektedir. Devamında gelen 19 adet Karma fonun ortalama portföy değeri 10 milyon

Portföy büyüklüğü açısından Likit fonlar, toplam 18 milyar dolar büyüklük ve B tipi fonlar içerisinde %85 pay ile diğer fonların çok önüne geçmektedir. Bunun

Nisan 2004’te SPK’nın yayınladığı bir tebliğle hukuki çerçevesi çizilen Borsa Yatırım Fonlarının (BYF) ilk örneği Eylül 2004’de kurulmuş ve Ocak 2005’te

İntraaortik balon pompa (İABP) kontrpulsasyonu ilk olarak 1967 yılında akut miyokart infarktüsü sonrası sol ventrikül yetersizliği olan hastaları desteklemek

Ahmed Vefik Paşa, hezaren bastonla, Teodor Kasap’ı te’- İ dib ederken bütün Bâb-ı-âli ricali de hazır bulunurlar ve pa­ şayı

Vakit geçirmek için bir müddet kendi seyahat- larından, Turgutun çocukluğundan, Boğaziçi ile Lausanne’dan bahsettikden sonra misafir nihayet dayanamadı ve sordu: