EN, diğer devlet vükelâsı gibi, bugün de size Türk’ün Ij son asır tarihinde, çok büyük mevki tutan devlet rica- ; linden bir zattan bahsedeceğim.
Bu zat, Ahmed Vefik Paşadır, gayet cesur, son derece | atılgan ve 2’ncl Sultan Abdülhamit Han’a azamî hizmette bu- 1 lunmuş bir devlet adamıdır.
Ahmed Vefik Paşanın ismi deliye çıkmıştır, hakikaten bâ- I | zı işleri vardır ki, akıllı kârı değildir.
Ahmed Vefik Paşa, âlim, fâdıl bir zat idi, boş zamanların da, ilmi eserler vücude getirirdi.
Lehcei Osmani adlı bir sözlük yazmış fakat çok kelimesi noksan bulunmuştur.
★
Paşa merhum, Başvekâlette bulundukları sırada, gazeteci i Teodor Kasap efendinin uydurma havadis neşretmekte bulun- § duğunu haber alır.
Teodor Kasap’ı büyük divanhânedc kabul eder ve sorar: — Sen nerelisin?
— Aman paşam, nereli olduğumu bilmiyor musunuz? Ben- İ l deniz Karaman’lıyım.
— Karaman'in koyunu, sonra çıkar oyunu derler. Sana - ben o oyunu şimdi burada oynatacağım.
Ondan soııra ağalarına, uşaklarına emreder: — Yatırın şu katın, yalan haber yazmayı öğrensin. Hepsi birden Teodor Kasap’ın üstüne çullanırlar.
— Bana şu hezaren bastonumu getirin. | Paşa, koca dîvanhânede bir girişir, Teodor Kasap’ın ayak- j larını, kaba etlerini şişirdikten sonra:
— İşte Karaman'm koyunu, sonra çıkar oyunu buna derler. Ahmed Vefik Paşa, hezaren bastonla, Teodor Kasap’ı te’- İ dib ederken bütün Bâb-ı-âli ricali de hazır bulunurlar ve pa şayı alkışlarlar.
★
Ahmed Vefik Paşa, Rumelihisarmda otururdu, orada ma’- zul vakitlerini meşhur kütüphanesinde geçirirdi.
Başvekillikten Bursa Valiliğine tâyin edildiği zaman ilk defa Bursa’da tiyatroyu kuran o olmuştur.
Sonraları Minakyan topluluğunda aktörlük eden Hulusi \
efendi, meşhur Minakyan kumpanyasının en namlı sanatkârı f* Holas efendi, sanatkâr Ahmed Fehim efendi. Ahmed Vefik Pa şanın yetiştirmelerindendir.
Acaba Ahmed Vefik Paşa, konağında oynamış mıdır? Bunu i zannetmiyorum, her ne kadar Hüseyin Rahmi Gürpınar üstad, I? tip olarak ele aldığı Ahmed Vefik Paşayı, Molyer’in bir konıe- dişinde, sahne hayatı yaşatıyorsa da, hal tercümelerine bakı-, yorum, buna dair bir şey göremiyorum.
Ahmed Vefik Paşanın edebiyatımıza muazzam hizmeti var dır. Molyer’in bütün eserlerini tercüme değil, lisanımıza nak- letmiştir.
★
Alımed Vefik Paşa gayet hazır cevap bir zat idi. Onıın kadar hazır cevap olan mütercim Rüştü Paşa:
— Ahmed Vefik Paşa, akimdir, Paris’te uzun müddet bu- : lunduğu halde, bu kadar güzel kadınlara rağmen, hiçbir ka dınla münasebeti olmamıştır.
Demiş.
Ahmed Vefik Paşaya bu haberi yetiştirmişler, verdiği ce- i vap şudur:
— Ben, Allaha şükür akim değilim, o kadar değilim ki, | Rüştü Paşanın anasını bile bellerim, benim ihtiraz etmek üzre olduğum, artık yaşlandığım için kadın, kız peşinde koşmaktı- ! ğımı yakıştıramadığım içindir, eğer Rüştü Paşa tecrübe etmek : isterlerse valideleri hanım efendiyi göndersinler.
Sultan Abdülaziz Han, Rumelihisannı yıktırıp yerine bir saray yaptırmak ister.
Bir gün amelenin kazma küreklerini alıp geldiklerini gö- I- reıı paşa, bir meşe sopası ayırır ve amelenin, ustaların üzeri- ■ ne hücum ederek:
— Burası ne Padişahındır, ne hükümetindir, burası Türk milletinin malıdır. Ben buranın bekçisiyim, bir taşına dokun- I durmam.
Diye gürleyerek elindeki meşe sopasıyla hepsini dağıtır ve o sayede Rumelihisarı yıkılmaktan kurtulur.
Ahmed Vefik Paşanın mekânı cennet olsun.
f~ m ^ 1 ^
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi