• Sonuç bulunamadı

Canım Halet'çiğim...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Canım Halet'çiğim..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ç e d

k ö ş e s i

________ OKTAY EKİNCİ_________

‘Canım Halet’çiğjm...’

rilerini” yaşamlarından hiç ek-Böyle başlamış Nail V. Ça-

kırhan, 1940’lardaki cezaevi

yıllarında Halet ÇambeT e içer­ den yazdığı mektuplarına...

Uzun uzun dertleştikten ve

“özlem” duygularını da yüre­

ğinden kalemine aktardıktan sonra, şiirlerle bezediği satırla­ rım “gözlerinden öperek” diye de bitirmiş...

TÜSTAV’ın (Türkiye Sosyal Tarih ve Araştırma Vakfı) bu sevda yüklü mektupları derle­ yerek yine aynı giriş sözüyle;

“Canım Halet’çiğim” adıyla bir

kitapta yayımlaması ise bütün Nail’lere ve bütün Haleflere en anlamlı armağan olmuş...

Şimdi 90 yaşm üzerini de ay­ nı sevgi bağlarıyla yaşayan Ça- kırhan’ın, önce Harbiye’de tu- tukluyken ardından Sul­

tanahmet Ceza­ evi’ildeyken ve sonra da Aydın Mahpusha­ nesinde yatarken duygularını döktüğü bu mektuplar, aradan yarım yüzyıl geçip de bu kitapla top­ lumsallaşınca,

Kerem ile As­ lı’rnn ya da Yu­ suf ile Züley- ha’nın, hatta

Romeo ile Jülief in “çağdaşla­ rı” da sanki “Nail ile Halet” olu­

vermiş...

★★★

Kitabı elime alınca, önce

“adına” dalıp gittim...

Bunu ancak “mektup” ya­ zanlar bilir... Mektup kültürün­ de, herkesin kendine özgü “hi­

ta p sa n vardı... Anaya başka,

babaya başka, eşe dosta başka, sevdalıya başka...

Bu çok özel hitaplar değiş­ mezdi... Çünkü farklı bir hitap­ la başlanırsa, o mektubu yazdı­ ran duygularda da değişildik ol­ duğu izlenimi doğar, satırlara yansımasa bile okuyanın yüre­ ğini bir sis dalgası kaplardı...

Aynı kültür mektuplardaki

“bitirişler” için de geçerli değil

miydi?.. Benim de en değer verdiklerime yazdığım son söz, ya “gözlerinden” ya da “yanak­

larından” öpmekti...

Şimdi bütün bunlar hızla geçmişe gömülüyor... Özenle seçilmiş kâğıt ve kalemlerle en güzel yazılann bir sanat göste­ risi gibi döktürüldüğü mektup­ lardan, yeknesak ve ruhsuz e- posta iletilerine geçişin de sar­ sıntılarını yaşıyoruz...

Böyle olunca Nail V ’nin 50 yıl önceki mektupları ise “e-

posta kuşağının” o klavyelere

bile sadece parmaklarıyla de­ ğil “ruhlarıyla” da dokunmala­ rına ilham veriyor...

Yeter ki alıp okusunlar.. Oku­ dukça da “mektup yazılacak

bi-sık etmemeyi öğrensinler...

★★★

Nail V Çakırhan “Üç hapis­

haneden m ektuplarında Halet

Hanım’a bir yandan gönlünden geçenleri yazarken öbür yan­ dan da cezaevlerinin içini ve mahpusluk yaşamının ayrıntı­ larını anlatıyor... Özellikle şim­ di otel olarak kullanılan Sulta­

nahmet Cezaevi’ni ise öylesine

ince gözlemlerle ve ustalıkla yazıyor ki; “keşke aynı mekân­

larda şimdi de dolaşsa ve arada­ ki farkın bir yorumunu yapsa”

diye düşünüyorum...

Çünkü, tarihi cezaevi binası­ nı şimdiki otel için kiraya ver­ diklerinde, burada yatan ünlü aydın, şair, yazar, ressam ve si­

yasetçilerimizin anıları­ na buranın bir “aydın­

lanma ve demokrasi müzesi” olmasını iste­

yen bizlere şu sözleriy­ le destek vermişti:

'Otelden para kaza­ nılır ama anılar vaşatıkrsa bun­ dan da toplum kazançlı çı­ kar-.” Şimdi bu sözlerini de anımsayarak Sultanahmet Ce­ zaevi’nden yazdığı 8 Şubat

1948 tarihli mektubunu okudu­

ğumda, nasıl yapsak da diyo­ rum örneğin şu satırlarını 54 yıl önceki koğuşunun duvarına as­ malarını sağlasak... Hiç değilse turistler orada nasıl bir “insan­

lık destanı” yaşandığım belki

fark ederler, bir kadeh de Nail ile Halet için kaldırıp sevgileri­ ni bir başka duyumsarlar:

“Saat öğle sonu 5 - Avluda­ y ız - Hep o günlerin hayali için­ de, bu, sevdalı bir yürek gibi le­ kesiz akşam havasım, adeta bir hürriyet havasıymış gibi içime dolduruyorum; ve ‘Sevmek

mükemmel şey, delikanlım / sev bakalım / Madem ki kafan­ da yıldızlı bir gece var / benden izin sana / sev, sevebildiğin ka­ dar...’ diyen kocaNâzım’ı hatır­

lıyorum ve bana öyle geliyor İd, insanın başıboş yabani tin gibi, en hür olduğu zamanlar, her­ halde en çok sevdiği zamanlar­ dır. Vakıa, ‘Hürriyet, zaruretle­

rin idrakidir’ derier, bilirsin ve

bu sapma kadar doğrudur; doğrudur, ama, zaten insan, ha­ kikaten sevdiği şualarda, sev­ mekten gayn bir başka zaruret idrak edemez k i-” (s. 33).

Aşk olsun Nail Amca sana, aşk olsun Halet Hanım... Her ikinize de esenlik dolu mektup­ laşmalar diliyorum... TÜS- TAV’a da en kocaman teşek­ kürlerle...

Oekinci@cumhuriyet.com.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Balkan devletleri ile Salih Münir Paşa arasında cereyan e- den müzakerelere hâkim olan zihniyet bir Balkan ittihadım kurmaktır. Salih Münir Paşa Is-

Sâib beyin yahşiyle Reşat beyin yalısı aralarında bir yalı daha vardı ki hâlâ olduğu gibi ye­.. rinde duruyor, yalnız yol

Nâmık Kemal'in, Atatürk’ün özel kütüp­ hanesinde bulunan eserleri de, Gazi'nin ona gösterdiği ilgi hakkında bir fikir verecek nite­ liktedir.. Nâ­ mık Kemal

hayata, millet hizmetine böyle girdin» diye söze başlamış ve Atatür­ kün ölümü karşısında Türk milleti­ nin acısına iştirak için bütün dün­ yanın

İstanbul H aber Servisi - İstanbul Dev­ let Güvenlik M ahkemesi’nce Alman Der Spiegel dergisine yazdığı bir makaleden dolayı hakkında dava açılan dünyaca ün­

[r]

W a g n e r ’ e de en muazzam operalarından birini ilham etmiş olan Triatan ile Isault’ ın aşklarını tasvir «den eseri, çok sıkı ilim metotlarına

Giderek gözlem süresi artacak olan gezegen ay sonuna doğru günbatımından kısa bir süre sonra doğacak ve tüm gece gökyüzünde olacak.. Jüpiter: Ayın ilk günlerinde