• Sonuç bulunamadı

Dünyada ve Türkiyede Enerji Üretiminde Kömürün Yeri ve Geleceği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dünyada ve Türkiyede Enerji Üretiminde Kömürün Yeri ve Geleceği"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dünyada ve Türkiyede Enerji Üretiminde

Kömürün Yeri ve Geleceği

Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu

1 — GİRİŞ :

Endüstriyel devrimden bu yana, insanoğlunun refah ve gelişmişliği, bulunduğu toplumun teknik düzeyine bağlı bir şekilde inkişaf etmiştir. Teknik düzeyin gelişmesi ise, büyük ölçüde bol ve ucuz enerji temini ile mümkün olmaktadır. Endüstriyel devrimin ilk dönemlerinde, birincil enerji hammad­ desi olarak kömür üretilmekte idi. Bu üretimin bü­ yük bir kısmı, devrimin kaynağı olan Avrupada ya­ pılmaktaydı, örneğin, 1900 yılında, Dünyada birincil enerji tüketim miktarı 762 milyon ton kömür eşde­ ğeri iken bu miktarın % 52 sini teşkil eden 396 mil­ yon ton eşdeğer kömür Avrupada tüketiliyordu. En­ düstriyel devrimin diğer kıtalara sıçraması ile insan yaşantısında büyük değişiklikler olmuş ve enerji üretim ve tüketimindeki artışlar tahminlerin çok üs­ tünde gerçekleşmiştir.

1900-1967 yılları arasında Dünyanın muhte­ lif ülkelerinde enerji tüketimindeki artış aşağıda belirtilen şekilde olmuştur. (1).*

(1900 yılı = 100) Fransa Polonya A.B.D. 375 375 700 Rusya Japonya Güney Afrika 2700 5250 5.600

Endüstrileşme yoğunlaştıkça, fert başına tüke­ tilen enerji artışı hızlanmaktadır, ileri seviyede en-düstrileşmiş ülkelerde dahi fert başına enerji tü­ ketiminde artışlar görülmektedir. Genel olarak, ül­ kelerin yıllara göre gayrisafî millî gelir (GMG) artışları ile enerji tüketimindeki artış arasında bir bağlantı bulmak mümkündür. (2).

Bu bağlantı :

Enerji tüketimindeki artış (%)/G M G artış (%) = elastiktik katsayısı şeklinde ifade edilir.

Yukarda basit bir şekilde ifade olunan bu tah­ min modeli bilhassa merkezi plânlamalı ekonomi­ lerde oldukça tutarlı sonuçlar verebilir. Şüphesiz her ülkedeki ekonomik şartlar, doğal kaynaklar, fert­

lerin temayülleri ve hükümet politikaları ayrılıklar gösterecektir. Enerji tüketimini direkt olarak etki­ leyen bu faktörler dikkate alınarak, toplumlar ener­ ji yönünden istikametlerini en rasyonel şekilde or­ taya koymak mecburiyetindedirler.

İnsanlığın refahı, gelişmesi ve mutluluğu en­ düstrileşme demek olduğu gerçeği, günümüzde en aşikâr ve inkâr edilemez bir gerçek olarak belir­ mektedir. Endüstrinin temel girdisi olan enerjinin bol ve ucuz bir şekilde temini ise insanoğlunun refahının temel unsurudur.

2 — DÜNYADA ENERJİ TÜKETİMİ:

Endüstrileşme yoğunlaştıkça, fert başına tüke­ tilen enerji artışı hızlanmaktadır. İleri seviyede en-düstrileşmiş ülkelerde dahi fert başına enerji tü­ ketiminde artış görülmektedir. Dünya Enerji Tüketi­ minin 1980 yılında 1967 yılına oranla iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir.

Eğer Dünya enerji tüketimi 1958-1967 yılları arasındaki trendi takip ederse, 1980 yılında ener­ ji tüketimi 10.600 milyon ton eşdeğer kömür dü­ zeyine ulaşacağı söylenebilir. Bu durumda yıllık enerji tüketim artışı % 4.8 olacaktır. 1950-1965 seneleri arasındaki enerji tüketim trendinin 1980 yılına kadar gideceği varsayıldığında 1980 yılın­ daki talebin 11.200 milyon ton eşdeğer kömüre ulaşacağı hesaplanabilir.

Çeşitli örgüt ve kuruluşlarca 1980 yılında ener­ ji talebinin hangi düzeye çıkacağı etüd edilmiştir. Bu etüd neticeleri aşağıda özetlenmiştir.

1980 Yomda Dünya Enerji Talebi Kurum (Eşdeğer Kömür) Tahmini Yapan örgüt veya

(OECD) İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilâtı

Avrupa Ekonomik Topluluğu Besin ve Tarım. Teşkilâtı Batı Avrupa Kömür üreticileri Etüd Komitesi

11.700 milyon ton 10.900 milyon ton 11.200 milyon ton 10.100 milyon ton

(*) Parantez içindeki sayılar, referansları göstermektedir.

(2)

Dünya enerji tüketiminin önümüzdeki dönem­ lerde çok yüksek değerlere ulaşma İhtimali, bu ta­ lebin hangi kaynaklardan ne ölçüde karşılanacağı sualini doğurmaktadır. Böyle bir suali cevaplama­ ya çalışmadan evvel Dünyadaki Mevcut enerji kay­ naklarının potansiyelini, yakıtlar arasındaki reka­ beti ve teknolojik gelişmeleri incelemek faydalı ola­ caktır.

2.1 — ENERJİ KAYNAKLARI VE BU KAYNAK­ LARIN DURUMLARI

Bilindiği gibi mevcut enerji kaynakları katı ya­ kıtlar, sıvı yakıtlar, doğal gaz, hidroelektrik, nük­ leer güç ve jeotermal enerji olarak sınıflandırılmak­ tadırlar. Tablo (1) de Dünya enerji kaynaklarının tahmini miktarları verilmiştir.

Tablo : (1) — Tahmini Dünya Enerji Kaynakları

Kaynaklar Potansiyel es değer kömür (mHyon ton) T O N Kömür (Linyit ve Taşkömürü) 3.000.000* Turb 100.000 Petrol 90.000 Petrollü şeyi ve bitümlü kumlar 200.000

Tabii gaz 90.000 Nükleer yakıtlar —

Hidroelektrik 2.690/sene

Yıllık tüketimin yaklaşık olarak 1.200 katı. % 25 rutubet esas alınmıştır. Yetersiz arama ne­ deniyle tahmini rezerv düşüktür.

Yıllık tüketimin yaklaşık olarak 60 katı.

Yetersiz arama nedeniyle tahmini rezerv düşüktür. Yaklaşık olarak 30 milyar tonu ekonomik üretime elverişlidir.

Ekonomik olarak istihsal olunabilecek rezerv uran« yum oksit İçin 5 milyon ton, thoryum oksit İçin 1 milyon ton.

Tükenmiyecek kaynak.

(*) Ekonomik olarak istihsal olunabilecek rezerv toplam rezervin 1 /3 dür. toplam rezerv = görü­ nür + mümkün + muhtemel rezervin toplamıdır.

Tablo (1) den anlaşılacağı üzere kömür dışın­ daki enerji kaynakları mevcut üretim temposu için­ de kısa sayılabilecek bir dönemde tükenecektir. Dünya nüfusunun artışı ve mevcut refahın daha ileri seviyelere çıkarılması ile önümüzdeki yüzyıl­ da enerji talebi daha da artacak ve bu talebi kar­ şılamak üzere hammadde kaynakları büyük ölçü­ de tüketilecektir. Bilhassa petrol ve tabii gaz kay­ nakları bu tükenmeden en çok etkilenen kaynaklar

olacaktır. Yakın bir gelecekte Batı Âvrupada ve Amerika Birleşik Devletlerinde petrol satışlarının karneye bağlanarak, bu konuda yeni tahditler ge­ tirilmesi beklenmektedir. Şüphesiz tükenen kaynak­ ların yerine yeni imkânların aranması teknolojinin genel uğraşısı olacaktır.

Dünya enerji kaynaklarının coğrafik dağılımı Tablo (2) de verilmiştir.

Tablo (2) Dünya enerji kaynaklarının coğrafik dağılımı. Dünya toplam potansiyelinin yüzdesi olarak %

Bölge

Kuzey ve mer­ kezi Amerika Güney Amerika Okyanusya

Asya (Çin Hariç) Afrika Avrupa S S C B hariç S S C B Dünya nüfusunun yüzdesi 8.4 4.7 0.5 32.6 8.1 14.7 7.6 Kömür 15.7 0.74 0.16 1-.1 1.0 7.3 61.4 Linyit 21.8 0.3 5.0 0.25

3.9 68.7 Turb 5.8

0.5

23.7 70.0 Petrol Görünür rezerv) 15 6.3

65.7 1.8 0.6 10.1 Petrollü şeyler ve kumlar (toplam rezerv) 99.3 0.1 0.1

0.5

Tabi gaz (Görünür rezerv) 58.2 8.4

9.7 8.6 1.5 13.6 Hidrolik enerji (yıllık potansiyel) 21.3 8.9 1.0 10.7 17.4 8.9 32.4 Çin 23.4 13.3 0.05 0.2

12

Madencilik

(3)

2.2. DÜNYA KÖMÜR ÜRETİMİ:

Endüstrinin temel girdisi olan kömürün üretimi­ ni etkileyen faktörler çeşitli olmakla birlikte 5 ana faktör altında incelenebilir.

i) Genel Ekonomik Faktörler:

Genel ekonomik konjuktürdeki değişmeler Dün­ ya Kömür talebini belirleyen en etkin bir kriter ola­ rak alınmaktadır. Batı Avrupada ve diğer gelişmiş ülkelerde 1966 yılında başlıyan ekonomik yavaş­ lama 1967 yılının ikinci yarısına kadar devam et­ miştir. 1967 yılının ikinci yarısından sonra ekonomik durumda bazı olumlu gelişmeler olmuş ve bu geliş­ me 1968 ve 1969 yıllarında da devam etmiştir. An­ cak 1970 ve 1971 de uzun zamandan beri doların altın karşısındaki değerinin tartışılması resmi bir görüş kazanmış ve bu tartışmalar 1971 den sonra dolarda yapılan ayarlama ile sonuçlandırılmıştır. Şüphesiz, bu gibi önemli ekonomik gelişmeler Dün­ ya ticaretini ve ülkelerin ekonomilerini büyük öl­ çüde etkilemektedir.

il) iklim şartlan :

İklim şartlarındaki önemli değişmeler kömürün teshin talebini önemli ölçüde etkilemektedir, örne­ ğin Avrupada 1968 ve 1969 yılları 1967 yılından da­ ha soğuk geçmiştir. Bu durum yakıt tüketimini (bil­ hassa kömür tüketimini) arttırmıştır. Bu dönemde Batı Avrupada kömür stokları kısmen eritilmiştir.

»0 Hükümet politikası:

Enerji politikası olarak hükümetlerin benimse­ miş oldukları politikanın ülkeden ülkeye değişmesi normaldir. ülkelerin ve hükümetlerin ekonomik görüşleri doktrin ve strateji yönünden farklılıklar göstermektedir. Enerji konusunda benimsenen politi­ kaya, ülkenin ödemeler dengesi durumu, tam is­ tihdamın gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesi gibi hususlar yön vermektedir.

Avrupa Ekonomik topluluğuna bağlı bazı ülke­ lerde hükümet politikaları istikâmetinde kömür üre­ timi azaltılmakta ve bunun yerine yerli veya ithal edilmiş doğal gaz ve fuel-oil ikâme edilmektedir. Şüphesiz bu konuda Hollanda açıklarında Kuzey de­ nizindeki doğal gaz üretimi önemli bir etken olmuş­ tur.

Doğu Avrupa ülkelerinde ise kömür durumu, Batı Avrupadakinden tamamen değişik bir şekilde gelişme göstermektedir. Kıtanın bu. kesiminde, bil­ hassa Polonya ve S.S.C.B. kömür üretiminde çok önemli artışlar sağlamaktadır. Örneğin Polonyada 1966-1970 dönemindeki kömür üretim artışı % 14,9, aynı dönemde Romanya'da bu artış % 10,0, S.S.C.B. de % 8,9 ve Çekoslovakyada % 5,8 olmuştur. Bu ülkelerde enerji politikası olarak enerji talebinin yurt içi kaynaklara dayalı bir şekilde karşılanmasının

benimsendiği ve bu durumun anılan ülkelerin eko­ nomik tercihlerinin bir sonucu olarak alınması ge­ rekmektedir.

A.B.D. ve Kanada da uzun vadede kömür po­ litikası olarak hükümetlerin benimsemiş oldukları po­ litika, kömürün daha fazla üretilmesi ve ihraç malı olarak durumunu kuvvetlendirmek yününde görül­ mektedir.

1966-1970 döneminde A.B.D. de kömür üre­ timi artışı % 9,5 Kanada da % 27,8 düzeyinde ol­ muştur. Kanada da 1970-1971 döneminde yeni kö­ mür ocaklarının üretime geçirildiği ve bazılarının da üretim hazırlığının yapıldığı bilinmektedir.

1973 yılında A.B.D. de kömür tüketimi 593 mil­ yon ton seviyesinde olacağı tahmin edilmektedir. Halihazırda dünyanın 1 numaralı kömür üreticisi durumunda olan A.B.D. de 2000 yılına kadar kömür tüketim tahmini aşağıdaki tabloda verilmiştir.

A.B.D. de kömür tüketim tahmini:

(Milyon ton) Tüketim Yıllar 1975 1980 1985 2000 565 665 893 1.310 İhraç 71 75 87 108 Toplamı 636 740 980 .1.418 iv) Teknolojik gelişme :

Dünya demir çelik üretimindeki artışa rağmen, kömür tüketiminde aynı oranda bir artış vuku bul­ mamıştır. Bu duruma sebep de, yüksek fırınlarda fuel-oil enjeksiyonu, doğal gaz, kömür tozu kulla­ nılması ve yüksek fırın işletme prodüktivitelerinin artırılması gibi teknik incelemelerdir.

V) Enerji Kaynakları arasında rekabet: Batı Avrupada kömür özellikle fuel-oil ve do­ ğal gazın ağır rekabeti karşısındadır. Bu rekabetin baskısı 1966-1967 döneminde en ağır şekilde olmuş ancak 1967 den sonra durum kömür lehine bazr gelişmeler göstermiştir. 1970-1972 döneminde pet­ rol üreten ülkelerin talepleri karşısında petrol fiat-ları önemli ölçüde artmıştır. 1971 yılının son ayla­ rında para değerinde yapılan ayarlamalar petrol üreten ülkelerin yeniden tarife ayarlanması taleple­ rini doğurmuştur. Bunun sonucu olarak önümüzdeki yıllarda petrol de yeni fiat artışları beklemek ola­ ğan duruma gelmiştir. Petrol aleyhine gelişen bu durum kömürün lehinde sürekli istikrar, güç ve gü­ ven görüntüsü yaratmaktadır. Ayrıca uzun vadedeki enerji politikası plânlamalarında gittikçe azalan dün­ ya petrol yatakları ve üretim verimlilikleri birer kriter olarak alınmaktadır. Petrol üretim verimlerindekl aza­ lışa karşılık üretim maliyetlerinde doğal olarak ar­ tışlar beklenmektedir.:

(4)

Batı Avrupada kömürQn durumunu sarsan en önemli husus, Kuzey denizinde bulunan geniş doğal gaz rezervleridir. Bu büyük rezervden Batı Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda ve İngiltere faydalanmaktadır.

Ayrıca Ukranyadaki doğal gazın Çekoslovakya ve Avusturyâya boru hattı ile taşınması önemli ge­ lişmelerden biridir.

Kömürün diğer önemli bir rekabetçisi de nük­ leer enerjidir. Nükleer enerji konusunda geçmiş se­ nelerde Batı Avrupa ve Amerikada yapılan plânlar hedeflerine ulaşamamıştır. Bu duruma sebep nük­

leer enerji teknolojisi konusunda henüz çözüleme­ miş problemlerdir. Çeşitli otoritelerin gözlemlerine göre 1985 yılına kadar nükleer enerjinin kömüre rekabeti hissedilmeyecek seviyede olacaktır. Ancak bazı gözlemciler ise bu süreyi 2000 yılından sonra için düşünmektedirler.

2.3. DÜNYA TAŞKÖMÜRÜ VE LİNYİT ÜRE­ TİMİ :

Tablo 3 de 1967-1970 döneminde dünya taş­ kömürü ve linyit üretimi ülkeler ve kıtalar İtibariyle verilmiştir.

TABLO (3) — 1967-1970 DÖNEMİNDE ÜLKE, KITA VE DÜNYA TAŞKÖMÜR VE LİNYİT ÜRETİMİ (MİLYON TON) ÜLKE VE KITALAR Türkiye (*) Batı Almanya Doğu Almanya Arnavutluk Belçika Bulgaristan Danimarka Fransa Yunanistan İngiltere irlanda İtalya Yugoslavya Hollanda Avusturya Polonya Portekiz Romanya isveç ispanya Norveç

Rusya (Spitzbergen adası) Çekoslovakya Macaristan Avrupa S.S.C.B. Afganistan Çin Hindistan Endonezya Iran Japonya Kuzey Kore T 1967 6.03 116.75 1.79

16.44 0.47

47.62

174.92 0.18 0.41 0.91 8.27 0.10 123.88 0.44 6.72 0.01 12.36 0.43 0.40 25.94 4.06 547.04 451.39 0.15 5.08 68.22 0.21 0.29 47.48 16.10 A Ş K 1968 4.76 117.22 1.38

14.81 0.44

41.91

166.72 0.17 0.37 0.84 6.86

128.64 0.40 6.80 0.02 12.32 0.33 0.40 25.93 4.24 534.76 454.00 0.15 5.02 70.81 0.18 0.30 46.57 16.70 Ö M Ü R ü 1969 4.68 117.04 1.33

—-13.20 0.37

40.58

152.96 0.15 0.30 0.68 5.78

135.01 0.42 7.00

11.63 0.39 0.40 27.07 4.13 523.14 468.00 0.15 4.64 74.74 0.19 0.30 44.69 17.00 1970 4.6 117.0 1967 3.40 97.06 3.3 242.03

11.4 0:4

37.4

144.6 0.2 0.3 0.6 4.5

140.1 0.3 7.0

10.5 0.5 0.4 28.3 4.2 513.6 478.3 0.2 4.4 72.1 1.2 0.3 39.8 17.30 0.43

26.74 1.40 2.93 5.27

2.20 25.56

4.61 23.92 0.04 8.30

2.66

71.36 22.98 541.49 143.82

2.93

0.36 5.30 L 1 N 1968 4.10 Y 1 1 1969 4.36 102.35108.18 247.12254.56 0.43

.—

28.28 1.20 3.22 5.58

1.73 25.90

4.18 26.88 0.03 9.05

2.88

—.

74.88 22.97 560.78 0.43

28.63 1.20 2.95 6.70

1.93 25.81

3.84 30.86 0.01 9.20

2.74

-' —

79.33 22.37 583.10 140.00140.00

4.13

0.34 6.30

4.19

0.25 6.50 1970 4.6 108.5 260.4 0.4

28.8 1.2 Z 7 7.4

1.4 27.2

3.7 • 32.8 0.1 9.2

2.8

81.0 23.7 595.9 145.7

3.6

0.2 6.7

14

Madencilik

(5)

Güney Kore Moğolistan Pakistan Filipinler Tayland Kuzey Vietnam Güney Vietnam 12.43 1.40 0.07 2.80 10.24 1.27 0.03 3.00 10.27 1.30 0.05 3.20 12.5 1.3 0.1 3.4 0.02 1.06 — — 0.33 0.02 1.25 — — 0.30 0.02 1.30 — — 0.35 0.0 1.3 — — 0.4 — — Asya 154.23 154.27 156.53 152.6 10.00 12.34 12.61 12.2 Cezayir Kongo Fas Mozambik Nijerya Zambia

Kuzey Afrika Cumhuriyeti Güney Rodezya 0.05 0.13 0.48 0.28 0.20 0.40 49.37 2.74 0.07 0.45 0.31 0.58 51.65 2.96 Q.2 0.06 0,40 0.28 0.04 0.40 52.75 3.08 0.0 0.1 0.4 0.4 0.0 0.6 54.0 3.2 — — — — — — — — Afrika 53.65 56.02 57.03 58.7 Oronland Kanada Meksika A.B.D. 0.03 8.52 2.39 )8.38 0.03 7.94 2.61 500.66 0.3 7.85 513.43 524.11 0.0 — _ L84 10.8 1.62 2.04 — 539.3 4.07 4.44 — 552.9 5.89 6.48 4.55 3.0 4.7 Kuzey Amerika 519.32 511.24 0.52 0.6 — — 8.39 7.7 Arjantin Brezilya Kolombla Peru Venezüella 0.41 2.30 1.39 3.10 0.17 0.03 0.47 2.36 1.48 3.00 0.16 0.03 0 52 2.44 1.56 3.00 0.16 0.0 0.6 2.5 1.4 3.0 0.2 0.0 — — 0.04 — — — 0.06 —• Güney Amerika Avustralya Yeni Zelenda Okyanusya O ü n y a 7.40 35.27 0.58 35.85 -1.768.88 7.50 40.95 0.58 41.53 1.759.32 7.71 44.00 0.49 44.49 1.781.01 7.7 0.04 48.0 23.76 0.5 1.81 48.5 25.57 1.812.3 726.81 0.06 — 23.34 23.28 1.68 1.87 25.02 25.15 744.68 767.25 ' — 23.3 2.0 25.3 768.8 <*) Resmî Sektör. CM: XIII Sayı: I

15

(6)

3 — Kömürün Enerji Üretiminde kullanılırı : Günümüzde kömür kullanımında âna eğilimler : şu şekildedir.

— Elektrik Santrallarında elektrik üretimi ve '• diğer endüstriyel tesislerde ısı kaynağı

— Metalurjik kok —: Isıtma koku ve gaz

Dünyanın birincil enerji kaynağı olarak geleneksel yakıtlara olan talebi milyar ton olarak {7000 kcal/kg) Toplam enerji tüketiminde elektrik enerjisinin hissesi (%) .

-Kaynaktan uzakta olan tüketicilere termik ener­ ji taşınması pratik olmamaktadır. Yakıttan en iyi şekilde ve eti ekonomik olarak yararlanma, ener­ jinin yoğun olması ve yüksek kapasiteli termik sant-rallar kurulması ile sağlanmaktadır. Bu hususta ge­ niş araştırmalar yapılmakta ve endüstrideki tüketi­ cilerin yoğun taleb teşkil etmesi ve bölgesel da­ ğınıklıkta olmaması, ulusal ve uluslararası enerji da­ ğıtım sistemlerinin kurulması ve yüksek kapasiteli kazanlar ve turbo-jeneratör ünitelerinin yapılması öngörülmektedir.

Bugün için Dünyada mevcut en büyük termik, santrallar 2000 M W kapasiteli termik santrallar in­ şası konusunda projeler yapılmaktadır.

Termik santralılarda tesis kapasitesini sınırla­ yan ana etkenler," "yeterli miktarda soğutucu suyu bulmak; yakıtın nakli; hava kirlenmesi; ve kazan ar­ tığı cüruf ve küllerin atılması için gereken boş alan olmaktadır..

Elektrik,enerjisinin ve ısı üretiminin gelişmesini etkileyen en. pnemii faktör kömürün ve diğer birin-, eli enerji kaynaklarının üretim maliyetleridir. Tüm enerji kaynakları kömür cinsinden ifade olunduğun­ da, kömür rezervlerinin tüm enerji kaynaklarındaki payı % 88 olmakta ve bu durumda elektrik üretimi için kömürün daha elverişli bir durumu olduğu or­ taya çıkmaktadır.

Bir çok gelişmiş ülkede yapılan uzun vadeli e-nerji planlarında, nükleer santralların en iyimser şartlar altında hızla gelişmesi halinde bile, elektrik üretimi için kullanılacak kömür talebinde artışlar o-lacağı ortaya çıkmaktadır. Ancak gelişmiş Batı ül­ kelerinde önümüzdeki on yıl içinde elektrik enerjisi üretiminde nükleer santralların geniş çapta uygula­ ma alanı bulması ihtimali kuvvetlidir. Bu hususun realizesl daha çok nükleer santrallardaki teknolojik gelişmeye bağımlı kalacaktır. Ticari alanda yaygın­ laşmayı sağlayacak bir teknoloji seçimi henüz

yapıl-16

— Teshin yakıtı

Konumuz kömürün elektrik enerjisi üretiminde kullanılışı olduğuna göre diğer kullanım alanları bu­ rada irdelenmemiştir.

Yakıt dengesinde elektrik enerjisi çok Önemli durumunu sürdürmektedir. Atom Enerjisi Komisyonu­ nun (AEC) tahminleri bu hususu doğrulamaktadır. f1).

Y İ L L A R

1970 2980 1990 2000

6.3 9.3 14.6 22

27. 36 44 45

mam ıştır. Bu ülkelerin dışında kömür varlığı bol ve iyi niteliklerde bulunan A.B.D. de 1960-2000 dö­ nemini kapsayan 40 yıllık tahminlere göre toplam kömür üretimi % 300 ve elektrik enerjisi için tüke­ tilen kömür % 400 artacaktır. (200 milyon tona kar­ şılık 800 milyon ton).

A.B.D. Milli Petrol Kurulunca (NPC) yapılan bir araştırmada 1970 - 1985 yılları arasındaki enerji ta­ lebi artışı % 4.2 seviyesinde olacaktır. Bu durum­ da 1970 yılında üretilen enerjinin yaklaşık olarak iki katı 1985 yılında üretilmesi icap edecektir.

A.B.D. de şimdiki halde üretilen enerjinin % 88 i ülke içinden temin olunmasına karşılık, bu o-ran 1985 yılında % 70 nisbetine düşecektir.

Aynı teşkilâtın yapmış olduğu tahmine göre 1985 yılına kadar enerji üretim kapasitesini iki ka­ tına çıkarmak için yapılacak yatırım 375 milyar do­ lar seviyesindedir. Aynı tahmine göre 1970 yılında 590 milyon ton olan kömür üretimi 1985 yılında 1 milyar tona çok yaklaşacaktır. (3).

S.S.C.B.'de yapılan tahminlere göre kömürden elektrik enerjisi üretimi 1980 yılına kadar büyük bir hızla artacak ve bundan sonra da daha yavaş art­ makta devam edecektir.

Polonya'da elektrik enerjisi üretiminde sürük­ leyici yakıt türü olan kömür aynı durumunu koru­ yacaktır. Polonya'da elektrik üretiminin 4 misli ar­ tacağı ve bu artışın % 90 nın kömür tarafından karşılanacağı planlanmıştır.

Yüzölçümü itibariyle küçük bir ülke olan Çekos-lovakyada enerji tüketiminde süratli bir gelişme gö­ rülmektedir, ülkenin linyit kömürü üretimi spn 25 yılda 1.9 milyar tondu. Bu değer yılda ortalama ola­ rak 47 milyon tön linyit kömürüne tekabül eder. Ö-nümüzdeki 10 sene zarfında Çekoslovakyanîn yakıt ve enerji için 1.2 milyar ton linyit kömürü üretimi­ ne İhtiyacı olacaktır. Başka bir değişle 1980 yılında

(7)

linyit üretimi 125 milyon ton olması planlanmıştır, öngörülen linyit üretim artışı İle yapılması program­ lanan termik santrallar muhtelif 5 yıllık planlarda aşağıdaki şekilde planlanmıştır. (4)

Santral Potscherat I Melnlk Tushniîz; Kapasite 800 MW 440 MW 800 MW Potscherat II Novwky IV Chvaietjtz Melnik Seninle Seletitz 800 — 800 — 400 220 800 500 1000 1000 MW MW M W MW MW MW Toplam olarak takriben 6000 MW. Iık linyit kö mürü ile çatışan santral kurulacaktır.

Batı Almanya'da yapılan tahminlere göre, linyit kömürü ile 1968 yılında çalışmakta olan termik sant-ralların kapasitesi 8500 MW. iken 1972 yılının or­ talarında bu kapasite 11.000 MW. ta çıkmıştır. Taş kömürü ile çalışan santrallar yukarıdaki rakkamlara dahil edilmemiştir.

Verilen rakamlardan da görüleceği gibi dört yıllık artış toplamı % 30 dur. (4)

Halen en fazla 250 metre derinlikte açık ocak işletmeciliği ile çalışan Batı Almanya Rhein linyitle­ ri ileride 500 metre derinlikten yine açık ocak işlet­ meciliği İle çıkarılacaktır.

Komşularımızdan Romanya, Bulgaristan ve Yu-nanistanda linyit termik santradan günden güne artmaktadır. Yunanistan 1970 Ağustos ayından beri 2X125 MW Iık bir santralı çok düşük kaloride,

850-860 Kcal/Kg, bir linyitle çalıştırmaya başlamış ve halen bu santralın gücünün İki misline çıkarılması­ na karar verilmiştir.

Yunanistan büyük bir cesaretle, bu kadar dü­ şük kalorili linyit. kömüründen dünyada ilk defa santral yapma riskini göze almış ve muvaffakta ol­ muştur».

Keza yine Avustralya ve Hindistanda linyit ter­ mik santralleri konusunda önemli gelişmeler kayde­ dilmektedir.

Yukarıda verilen örneklerden de anlaşılacağı gibi kömürden elektrik enerjisi üretimi eski önemini koruyarak devam etmektedir. Bilhassa Avrupa ve A.B.D. de son bir kaç senedir elektrik enerjisi üre­ timinde kömüre olan talep artmıştır. Bu husus şüp­ hesiz son senelerde hat safhaya varan petrol ve gaz darlığından doğmaktadır, önümüzdeki on sene­ de petrol ve gaz yönünden Dünyada bir ferahlık beklenmemekte, bunun tam aksi bir fiyatlarda tah­ min olunamıyacak artışlar ile bir petrol buhranın­ dan söz edilmektedir. Gelişmiş Batı Avrupa Ülkele­ ri uzun vadeli anlaşmalar ile petrol üretiminin büyük bir kısmını tüketirken enerji talebi yönünden petro­ le dayalipolitikalarını yeniden revlze etmek İhtiyaç­ larını duymaktadırlar. Bilhassa A.B.D. de kömür ma­ denciliği son bir kaç senedir altın devrini yaşamağa başlamıştır.

25 senelik dönemde tüketimin % 200 den faz­ la artacağı tahmini bununken bariz bir örneğidir.

4 — TÜRKIYEDE ENERJİ TÜKETİMİ :

Ülkemizde birincil enerji kaynakları Ticari ve Gayri ticari enerji kaynakları olarak İki grupta top­ lanır. Ticari enerji kaynakları taş kömürü, linyit, hidrolik enerji ve petrolü kapsar. Gayri Ticari enerji kaynakları odun ve tezek olarak sıralanır. Ülkemiz­ deki enerji tüketimi 21 senelik bir entervâlde aşağı­ daki tabloda belirtilen şekilde inkişaf etmiştir. (5) Tablo (4) — Türkiyede 1950 — 1 9 7 1 Döneminde Birincil Enerji Tüketimi

(Orjlnal blrbnter cinsinden)

Hidrolik Odun Tezek Taşkömürü Linyit Petrol Enerji

Yıllar (1000 ton) (1000 ton) (1000 ton) (MByon KWh) (1000 ton) (1000 ton) 1950 1955 1960 1961 1962 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1971 2555 3221 3890 3670 3964 4162 4517 4369 4829 4536 4505 4840 4650 4644 932 1632 2717 2457 3011 3312 4177 4511 4851 4618 5278 5528 5749 6385 466 1159 1727 2038 2679 3055 3711 4125 4821 5845 6506 7128 7714 9290 30 89 1001 1265 1124 2104 1648 2179 2338 2382 3170 3440 3029 2501 9840 11310 13000 13082 13052 13007 12944 12900 12840 12831 12806 12730 12816 12189 10184 11238 12835 12547 12705 12705 13125 13160 13493 13849 13650 13500 13500 14604

(8)

Bir mukayese yapabilmek için yukarıdaki tablo taşkömür eşdeğeri birim cinsinden ifade olunduğun­ da Tablo (5) deki değerler bulunur.

Tablo (5) — Türkiyede 1950 — 1971 Döneminde Birincil Enerji Tüketimi (5) (7000 Kcal/kg taşkömürü eşdeğeri olarak) 1000 ton

Yıllar Taşkömürü Linyit Petrol HidroHk Odun

13

39

440

557

495

926

725

959

1029 1048 1395 1514 1333 1100 1962 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1971 4211 4841 5564 5599 5586 5567 5540 5521 5496 5492 5481 5448 5485 5217

Tezek

3341 3685 4210 4115 4167 4167 4305 4316 4426 4543 4477 4478 4428 4790

Toplam

10992 13953 17557 17762 19223 20511 22123 22992 24758 26056 27594 28966 29646 32104 659 687 722 732 769 789 814 833 834 878 1950 1955 1960 1961 1962 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1971 2299 2899 3501 3303 3568 3745 4065 3932 4346 4083 4054 4356 4185 4180

429

751

1250 1130 1388 1524 1921 2075 2231 2124 2528 2527 2645 2937

699

1738 2591 3057 4019 4582 5566 6188 7231 8767 9759 10692 11570 13881

Yukarıdaki tablolardan görüleceği üzere ülke­ mizdeki enerji tüketimi senelere göre giderek art­ maktadır. 1950 — 1970 Döneminde toplam enerji tü­ ketiminde artış % olarak aşağıdaki şekilde olmuş­ tur : Dönem Artış (%) 1950 — 1955 1955 — 1960 1960 — 1965 1965 — 1970 27 26 31 29

Son yirmi yılda ticari enerji tüketiminde büyük bir artış olmuştur. Ayrıca ticari - gayri ticari enerji dengesi ticari enerji lehine gelişmiştir.

Enerji tüketimindeki artış miktarını belli bir kritere göre mukayese yapmakta fayda vardır. Ener­ ji tüketimindeki artışa paralel olarak nüfus da çoğal­ maktadır. Bu durumda fert başına tüketilen enerji miktarı, enerji tüketim miktarındaki artışa iyi bir kriter olmaktadır. Türkiyede 1950-1971 dönemleri arasında fert başına toplam enerji tüketimi eşdeğer taşkömürü cinsinden aşağıda verilmiştir.

Yukarıda belirtilen fert başına enerji tüketimin­ deki artışa rağmen ülkemizde fert başına tüketim enerji miktarı Dünya ortalamasının çok altındadır. Dünyada 1961 -1970 döneminde fert başına tüketi­ len enerji eşdeğer taşkömürü cinsinden aşağıda belirtilmiştir. Yıllar Yıllar 1950 1955 1960 1961

Fert başına toplam enerji tüketimi (kg) 525 580 633 624 1961 1962 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1970

Fet başına enerji tüketimi (kg) 1387 1433 1499 1550 1592 1649 1648 1734 1811 1897

18

MadencHik

(9)

Endüstriyel kalkınmalarını gerçekleştirmiş ge­ lişmiş ülkelerde ortalama olarak fert başına tüke­ tilen enerji 1961, 1965 ve 1970 yıllarında aşağıda belirtilen değerlere ulaşmışlardır.

Yıllar Fert başına enerji tüketimi (kg) 1961 4092 1965 4728 1970 5914

Avrupa Ekonomik Topluluğuna dahil ülkelerin fert başına enerji tüketimleri eşdeğer taşkömürü cin­ sinden aşağıdaki şekilde gelişmiştir.

Ülke Yıllar Fert başına tüketim (kg) Belçika Lüksemburg Fransa Batı Almanya İtalya Hollanda İngiltere Danimarka irlanda 1961 1970 1961 1970 1961 1970 1961 1970 1961 1970 1961 1970 1961 1970 1961 1970 4139 5955 2512 3799 3639 5151 1221 2685 2631 5080 4903 5358 2982 5862 2056 2994 Görüleceği üzere ülkemizde tüketilen enerji bü­ yük artışlar göstermesine rağmen, fert başına tüke­ tilen enerji yönünden Avrupa Ekonomik topluluğu değerlerinin çok altında bulunmaktayız. Enerji üre­ timinin ileriki yıllarda arttırılması ve üretilen enerji­ nin yurt sathında homojen bir dağılımını temin et­ mek kalkınmamızın temel unsurudur.

5 — TÜRKIYEDE ENERJİ ÜRETİMİ : Genel

Geleneksel ticari birincil enerji kaynakları o-lan, taşkömürü, linyit, petrol ve hidrolik enerji ülke­ mizde değişik nisbetlerde üretilmektedir.

Bu enerji kaynaklarından taşkömürü, linyit ve hidrolik enerji tamamen yurt içi kaynaklarından fay­ dalanılarak üretilmektedir. Buna karşılık 1971 yılında tüketilen 8.864.373 ton petrolün yalnız % 38 i yurt içi kaynaklardan üretilmiş geriye kalan % 62 si yurt dışından ithal edilmiştir.

5.1 — Enerji Kaynakları Potansiyelimiz ve üretimi

Ülkemizde ticari birincil kaynakları potansiyeli mevcut bilgilere göre aşağıdaki şekildedir.

5.1. — Taşkömürü

Ülkemizde taşkömürü yalnız Zonguldak Havza­ sından çıkarılmaktadır. Mevcut bilgilere göre ülke­ mizin diğer kesimlerinde taşkömürü varlıkları bulun­ mamaktadır. Zonguldak Taşkömürü Havzasının is­ tihsal edilebilir görünür, muhtemel, mümkün rezer­ vi şu şekildedir.

İstihsal edilebilir rezerv (ton)

Görünür 141.855.000 Muhtemel 394.604.000 Mümkün 393.720.000

TOPLAM 930.179.000

istihsal edilebilir rezerv kategorisindeki potan­ siyelin büyük bir kısmı koklaşabifir kömür niteliğin­ dedir. Ayrıca koklaşmayan Zonguldak kömürleri ile koklaşabilir taşkömürün belli nisbetlerde harman­ lanması ile metalurjik kok imal etmek mümkündür. Her geçen yıl artan demir ve çelik ihtiyacı ülkemiz­ de yeni demir ve çelik ünitelerinin inşaasını zaruri kılmaktadır. Bu durum ise mevcut taşkömürü üreti­ minin tümünü demir ve çelik endüstrisi için tahsisi­ ni gerektirmektedir.

üçüncü Beş yıllık Plânda Zonguldak Taşkömür Havzasından yıllara göre aşağıdaki üretimler yapı­ lacaktır. üretim (ton) Yıllar 1973 1974 1975 1976 1977 Tüvenan 8.453.454 8.950.870 9.695.010 9.695.010 9.695.010 Satılabilir 5.100.000 5.400.000 5.849.000 5.849.000 5.849.000 1975 yılında Zonguldak Taşkömürü Havzası I-çin öngörülen 5.849.000 tonluk satılabilir üretim he­ defi Zonguldak Havzasının halen bilinen rezervine göre optimal üretim miktarı olarak mütalaa edilmek­ tedir , ' i UJ

ı : ; »«isa

5.1.2 — Linyit

Ülkemizde enerji üretimi yönünden en ilginç kaynak şüphesiz linyittir, ülkemizde hemen hemen her bölgede değişik potansiyel ve nitelikte bulunan

(10)

bu varlıktan optimum seviyede faydalanmak ileride­ ki yıllarda enerji talebinin karşılanması yönünden faydalanmak en ekonomik alternatiflerden biri olma­ lıdır.

ülkemizdeki linyit havzalarında damar adedi az buna mukabil kalınlık fazladır. Kalınlık arttığı ölçüde düşük.evşaflı kısımlar çoğalmaktadır. Aynı yatakta muhtelif seviyelerde kömür vasfı değiştiği gibi mın­ tıka ve damar olarak ta değişiklikler görülmekte­ dir. 1000-4000 kcal/kg kalorlflk değerleri arasında değişen bu kömürlerde su miktarı % 1-55 ve kül miktarı % 6-55 arasında değişmektedir.

Memleket sathına yayılmış bulunan linyit po­ tansiyelimiz bazı ufak rezervler dikkate alınmadığı takdirde bölgeler itibariyle aşağıdaki dağılımı gös­ termektedir.

Bölge Linyit Rezervi (1000 ton) I — Trakya, Marmara ve

Ege bölgeleri

II — Ankara-Konya bölgesi III — Batı Karadeniz bölgesi IV — Kayseri - Adana bölgesi

V — Yozgat - Sivas - Maraş bölgesi VI — Doğu Karadeniz ve Doğu

Artadolu bölgesi

VII — Güney Doğu Anadolu bölgesi TOPLAM...

Ülkemizin önemli ve bilinen linyit varlıklarına göre hesaplanan 6 milyar ton seviyesindeki varlığın senede ancak 6.7 milyon tonu üretilmektedir.

Dola-1.232.048 1.112.400 79.200 141.000 3.326.500 44.065 15.000 5.950.213

yısiyla bir çok linyit rezervlerinin üretimlerinin arttı­ rılmasının mümkün olacağı meydana çıkmaktadır. Bölgeler itibariyle optimum Ifnylt üretiminin hangi seviyede olabileceği hesaplanmış ve aşağıdaki tab­ loda belirtilmiştir.

Bölge Optimum üretim

1000 ton/yıl I — Trakya, Marmara ve

Ege Bölgeleri

II — Ankara- Konya Bölgesi III — Batı Karadeniz Bölgesi IV — Kayseri - Adana Bölgesi

V — Yozgat-Sivas-Maraş Bölgesi VI — Doğu Karadeniz ve Doğu

Anadolu Bölgesi

VII — Güney Doğu Anadolu Bölgesi Toplam 19.335 2.250 1.396 1.155 21.820 785 200 46.401 Ülkemizde halen bilinen linyit varlığı yılda 46 milyon tonluk bir optimum üretim hacmine sahiptir. Yeni rezervlerin bulunması ile bu potansiyel çok da­ ha fazla yükselebilecektir.

Türkiye Kömür İşletmelerine bağlı olarak linyit üreten müessese ve işletmeler şunlardır : Garp Lin­ yitleri İşletmesi (G.L.I.) Kütahya; Orta Anadolu Lin­ yit işletmesi (O.A.L.) Ankara - Beypazarı; Alpagut, Dodurga Linyit İşletmesi, (A.D.L.), Çorum, Şark Lin­ yitleri İşletmesi, (Ş.L.I.), Erzurum. Ayrıca çok yakın bir tarihte bir Müessese olarak kurulacak olan Af­ şin — Elbistan Grup Başkanlığı, 1977 yılında üreti­ me geçecektir. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu­ na bağlı Müessese ve İşletmelerin 1980 yılına ka­ dar üretim programı aşağıda verilmiştir.

Tablo (6) T.K.I KURUMU T0VENAN LİNYİT ÜRETİMİ (1000 TON)

Müessese ve İşletme 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980

Garp Linyitleri İşletmesi Mües. Orta Anadolu Linyit işletmesi Alpagut Dodurga Linyit İşletmesi Şark Linyitleri İşletmesi

Afşin Elbistan Linyitleri TKİ. KURUMU TOPLAMI 8.800 150 il 250 60

10.750 200 260 50

11.900 200 270 50

~

12.200 200 280 50

12.200 1.080 300 50 1.400 12.200 1.080 300 50 9.100 12.200 1.080 300 60 18.500 12.200 1.080 300 50 20.000 9.250 11.260 12.420 12.730 15.030 22.730 32.130 33.630

20

Madencilik

(11)

5.1.3. — PETROL

Petrol üretimi ve potansiyeli yönünden Dünya­ nın en zengin ülkelerine komşu olan ülkemizin pet­ rol potansiyeli önemsenemlyecek bir seviyededir.

ülkemizde milli ve yabancı şirketlere ait ruh­ satlı sahalardan elde edilen toplam İstihsal oluna­ bilir petrol rezervi en son rakkamlarla 143 milyon varil (yaklaşık olarak 25 milyon ton) olarak hesaplan­ mıştır. (5).

Türklyede üretilen ham petrol, halihazırda ül­ kemizin petrol talebini karşılamaktan çok uzaktır. Bu günkü bilgilere ve üretim hacmine dayanılarak Türkiyenln bir petrol ülkesi olmadığı kolaylıkla söy lenebilir. 1960 — 1971 yılları arasında yeril ham pet­ rol miktarları tablo (7) de verilmiştir.

Tablo (7) — Petrol tüketimi (ton) Yıllar 1960 1961 1962 1963 1964 .1965 1966 1967 1968. 1969 1970 1971 Yetti ham petrol 362.457 410.551 596.730 674.446 852.397 1.488.100 1.872.264 2.446.151 2.902.970 3.547.827 3.454.320 3,378.711 İthal edilen ham petrol T O P L A M 219.295 2.291.106 2.941.348 3.501.078 3.036.424 3.132.047 3.027.496 3.446.098 2.915.827 3.765.042 6.485.662 362.457 629.846 2.886.836 3.615.794 4.353.475 4.464.524 5.004.311 5.473.647 6.349.068 6.463.072 7.219.362 8.864.337

Tablo (7) nin İncelenmesinden anlaşılacağı üze­ re yerli ham petrol üretimimiz ve petrol İthalatımız büyük bir hızla artmasına rağmen yurt içi kaynakla­ rımızdan faydalanarak çıkarabileceğimiz petrol azal­ maktadır. 1971 yılında yeril ham petrol üretimi 3.378.711 ton olduğuna göre mevcut İstihsal edilebi­ lir 25 milyon ton petrol varlığına yeni rezervler İlâ­ ve edilmezse* petrol rezervimiz 7 sene sonra tüke­ necektir. Halihazırda petrol tüketiminin % 62 sini ithal eden ülkemiz yakın bir gelecekte tüm tüketi­ mini yurt dışından temin etmek gibi bir problemle karşılaşabilir.

5.1 A. Hidrolik Enerji :

Ülkemizin sahip olduğu en önemli tabii kaynak­ lardan birinin hidrolik enerji olduğu kolaylıkla söy­ lenebilir.

Son yapılan hesaplara göre ülkemizdeki eko­ nomik hidrolik enerji potansiyeli 73 milyar KWh tır. Ekonomik potansiyelin bu derece yüksek olma­ sına rağmen halihazırda bu potansiyelin ancak % 3.4'ünderr faydalanabilmedeyiz.

Yurt İçi enerji kaynaklarına dayalı bir enerji ü-retlm politikasında hidrolik enerjimizin önemi çok büyüktür.

Tablo : (8) de ülkemizde hidrolik kaynaklardan elde edilen elektrik üretimi, toplam elektrik üretimi İle hidrolik üretimin toplam üretim içindeki payı ve­

rilmektedir. (5)

Tablo (8) •-* Hidrolik Enerji Üretimi ve Payı Yıllar 1960 1961 1962 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1971 Hidrolik Enerji Üretimi (mHyon KWh) 1001 1265 1124 2104 1648 2179 2338 2382 3170 3440 3029 2501 Toplam Hidrolik Elektrik üretimin üretimi toplam içkideki (milyon KWh) payı (%) 2815 3011 3560 3983 4451 4953 5551 6217 6931 8036 8623 9781 36 42 32 53 37 44 42 38 46 43 35 26

Önümüzdeki yıllarda yeni hidrolik potansiyel­ lerin üretime geçmesi İle hidrolik enerji üretimimiz­ de önemli gelişmeler olacaktır. 3 Beş Yıllık Plân Elektrik özel İhtisas Komisyonunca hazırlanmış olan raporda 1987 yılına kadar ülkemizde hidrolik enerji üretim tahmini yer almaktadır. Tablo (9) da bu tah­ min verilmiştir.

Tablo (9) Hidrolik Enerji Üretim tahmini

Yıllar 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 Enerji Üretimi ÖWh 3397 ; 3964 8310 8904 9320 9979 11587 12992 12992 15291 19202 22358 24816 26488 28367 29980

(12)

Ülkemizin ekonomik olarak faydalanabileceği hidrolik enerji potansiyeli 73 milyar KWh olduğuna göre, beşer yıllık devreler itibariyle bu potansiyel­ den faydalanma imkânları tahmini olarak aşağıdaki şekildedir. Yıllar Ekonomik Hidrolik Enerjiden Faydalanma Oranı (%) 1977 1982 1987 13.7 26.3 41.1

Burada şu hususu belirtmek yerinde olacaktır; Hidrolik enerji üretiminin ülkemize sağlayacağı istih­ dam İmkânı ancak inşa sırasında olmaktadır, üreti­ me geçildiğinde yatırılan sermayenin sağlamış oldu­ ğu direkt istihdam imkanı çok düşüktür. Halbuki linyit termik santrallarında belli bir üretim hacmi i-çin sağlanan istihdam imkânı linyit üretimi ve sant­ ral olarak mütalâa edildiğinde çok yüksektir.

5.1.5 — Gayri Ticari Enerji Kaynaklan :

Odun ve tezek olarak sınıflandırılan gayri tica­ ri enerji kaynakları geçen dönemlerde ülkemiz ener-li üretiminin hiç te küçümsenmiyecek bir hissesine sahip olmuşlardır.

Ancak kaldırılması ve halkımızın medeni ısın­ ma imkânlarına kavuşturulması ana hedeflerimiz­ den biri olmalıdır.

1960 — 1970 döneminde ülkemizde yakacak o-larak tüketilen odun ve tezeğin miktarları tablo (4) de verilmiştir.

Önümüzdeki dönemlerde (1973 — 1987) odun ve tezek üretim tahminleri Tablo (10) görülmekte­ dir.

Tablo (10) : Gayri Ticari Enerji Kaynaklan Üretim tahmini (1000 ton)

Yıllar

Odun üretim potansiyeli

gayri ticari Tezek üretim enerji Potansiyeli potansiyeli 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1883 1984 1985 1986 1987 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 6.616 14.533 14.628 14.726 14.825 14.910 14.988 15.064 15.145 15.230 15.319 15.451 15.609 15.792 16.003 16.276 21:149 21.244 21.342 21.441 21.526 21.604 21.680 21.761 21.846 21.935 22.067 22.225 22.408 22.619 22.892 6. TÜRKİYE'DE (1973-1987) DÖNEMİNDE ENERJİ TÜKETİM TAHMİNİ

Bir ülkede enerji tüketimi artışı ile gayri safi milli gelir artışı arasında bir bağlantı bulunduğunu daha evvel belirtmiştik. Enerji tüketimindeki (%) ar­ tışın, gayri safi milli gelir (%) artışına oranı «Elas­ tiktik katsayısı» olarak ifade edilmektedir. Tablo (11) çeşitli ülkelere ait enerji tüketimi artışını, GMG artışını ve elastiklik katsayısını vermektedir (2).

Tablo (11) : Çeşitli (1950 —

ülkelerde elastiklik katsayısı 1965 döneminde) 1965 te birey basına G.M.G. etapları 1800 doların üstü ülke A.B.D. Kanada İsveç Danimarka İsviçre Batı Almanya Fransa Norveç ingiltere Belçika. Lük. Avustralya Hollanda Enerji tüketimi artış (%) 3.0 5.1 6.2 5.5 7.7 5.2 4.7 5.1 1.8 3.4 5.1 5.6 G.M.G. artış (%) 3.7 4.5 3.9 4.0 4.7 6.8 4.7 4.1 2.9 3.6 4.2 4.8 Enerjl/GMG elastiklik katsayısı 0.81 1.13 1.59 1.38 1.64 0.76 1.00 1.24 0.62 0.94 1.21 1.17

22

Madencilik

(13)

1000 — 1800 dolar 700 — 1000 dolar 700 doların altı Doğu Almanya Çekoslovakya Avusturya S.S.C.B. İsrail İtalya Japonya Macaristan Porto Riko Venezüella Bulgaristan Romanya Yunanistan Yugoslavya Arjantin İspanya Güney Afrika Çili Meksika Kosta Rika 4.4 5.6 4.5 7.4 12.1 11.9 9.9 7.8 15.6 11.4 14.1 9.6 10.3 7.3 5.6 5.1 5.1 5.8 6.9 7.0 5.0 3.8 5.4 5.9 10.7 5.5 9.9 4.8 8.1 7.1 6.6 6.0 7.3 6.2 3.1 6.1 4.7 3.8 6.1 5.6 0.88 1.47 0.83 1.25 1.13 2.16 1.00 1.62 1.93 1.61 2.14 1.60 1.41 1.18 1.81 0.84 1.09 1.53 1.13 1.25

700 doların altında sınıflandırılan ülkeler G.M.G yönünden ülkemize benzlyen memleketler olması ne­ deniyle elastiktik katsayısı 0.84 ile 1.53 arasında seçilebilir. Yukarıda 700 doların altında GMG olan ülkelerin elastiktik katsayılarının aritmetik ortalama­ sı 1.16 dır. Bu değer 1.2 olarak alındığında Türkiye-nln elastiktik katsayısı olarak alınabilecek bir sayı tesbit etmiş oluruz. Buradaki varsayım ülkemizin enerji ihtiyacının kalkınma hızından daha büyük bir hızla artacağıdır.

Devlet Plânlama Teşkilâtı tarafından G.M.G. ar­ tışı % 7.9 olarak tesbit edilmiştir. Bu temel veriden hareket ederek 1973-1987 döneminde ülkemizdeki enerji tüketim tahmini Tablo (12) de hesaplanmış­ tır. (5).

Tablo (12) : 1.2 elastiklik katsayısına v» % 7.9 G.M.G. artış hızına göre enerji tüketim tahmini

Enerji tüketim tahmini Yıllar Eşdeğer taşkömürü (1008 ton) 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 38.910 42.600 46.638 51.059 55.900 61.199 67.001 73.352 80.306 87.919 96.254 105.379 115.369 126.305 138.279

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan bir çalışmada 1973-1987 yılları arasındaki dönemde birincil enerji kaynaklarının üretim tahmin­ leri yapılmıştır. Bu tahmin Tablo (13) de verilmiş­ tir.

(14)

Tablo (13) : Birinci Enerji kaynaklan arattın tahminleri (Taşkömürü eşdeğer olarak) (1000 ton)

Yıllar Taşkömür Linyit Petrol Hidrolik , Odun Tezek Toplam 1973 1974 1975 1978 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 4.590 4.860 5.264 5.306 5.360 5.360 5.360 5.360 5.360 6.360 6.360 5.360 5.360 6.360 5.360 4.483 5.357 5.804 6.555 7.040 8.572 10.395 10.974 11335 11.722 12.135 12.578 13.055 13.452 13.889 5.281 5.333 5.384 5.435 5.487 5.538 5.589 5.641 6.692 5.743 5.795 5.849 5.897 5.949 6.000 1.744 3.656 * 3.918 4.101 4.391 5.098 5.716 5.716 ' • 6.728 8.449 9.837 10.919 11.655 12.481 13.191 2.832 2.832 2.832 2.832 " 2.832 2.832 2.832 2.832 2.832 2.832 2.832 2.832 2.832 2.832 2.832 4.767 4.798 4.830 4.863 4.890 4.916 4.941 4.967 4.995 5.025 5.068 5.119 5.179 5.249 5.338 23.697 26.836 28.032 29.082 30.000 32.316 34.833 35.490 36.942 39.131 41.027 42.657 43.978 45.323 46.610 Tablo (12) ve Tablo (13) ün birleştirilmesiyle

1973 — 1987 yılları arasında ülkemizdeki enerji açı­ ğını tesblt etmek mümkündür. Ancak 1987 yılında

dahi tezek ve odun bir enerji kaynağı olarak kulla­ nıldığı varsayılmıştır. Kanımızca tezek ve odun tü­ ketiminin 1987 yılına kadar giderek azalması ve ta­ mamen ortadan kaldırılması en büyük hedefimiz ol­ malıdır. Bu hedef gerçekleştirildiği an Tablo (14) de görülen enerji açığı 1987 yılında yaklaşık olarak 8 milyon ton eşdeğer kömür seviyesinde daha da faz-lalaşacaktır.

Tablo (14) : 1973 - 1987 döneminde Türkiyede tahmini enerji açığı, eşdeğer taşkömürü

olarak (1000 ton) Yıllar 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 Talep tahmini 38.910 42.600 46.638 51.059 65.900 61.199 67.001 73.352 80.306 87.919 96.254 105.379 115,369 126.305 138.279 Üretim tahmini 23.697 26.836 28.032 29.082 30.000 32,316 34.833 35.490 36.942 39.131 41.027 42.657 43.978 45.323 46.610 Fark (—) 15.213 15.764 18.606 21.977 25.900 28.883 32.168 37.862 43.364 48.788 55.227 62.722 71.391 80.982 91.669 Yapılan tahminlerde görüleceği üzere ülkemizin iieriki yıllarda enerji talebi çok artacaktır. Bu tale­ bin karşılanması için birincil enerji türlerinin arasın­

da tercihlerde bulunmak enerji politikasının iskeleti­ ni meydana getirecektir.

7, — TÜRKİYEDE BİRİNCİL ENERJİ TÜRLERİ ARASINDAKİ TERCİHİN ESASLARI NELER OLMALIDIR ?

İleriye matuf enerji politikası plânlamalarında, ülkemiz şartlarını göz önüne alarak verilecek isti­ kâmetlerde dikkate alınması gereken faktörleri ana hatları ile şu şekilde sırafıyabllirlz.

— Enerji üretimi İhtiyaca cevap verebilecek şe­ kilde bol ve ucuz bir şeklide yapılmalıdır. — Enerji üretiminde ülkenin öz kaynaklarına

öncelik verilmelidir.

— Milli güvenlik açısında enerji temini güve­ nilir kaynaklardan yapılmalıdır.

— Enerji üretimi İçin Öngörülen projeler, istih­ dam, katma değer ve sosyal kârlılık esasları­ na göre değerlendirilmelidir.

— Enerji üretimi konusunda teknolojik ve bilim­ sel gelişmeler değerlendirilerek mühendislik ekonomisi ve Sosyal ekonomi yönünden en elverişli metodlar derhal tatbikat sahasına

intikal ettirilmelidir.

— Enerji türleri arasında yapılacak tercihlerde, tercih olunan türün veya türlerin, Dünya po­ tansiyelinin ve ülke potansiyelinin ile seviye­ de olduğu araştırılmalıdır.

— Diğer ülkelerdeki enerji politikası trendi çok iyi bir şekilde takip edilmeli ve değerlendir­ meler yapılmalıdır.

Makalenin çeşitli kısımlarında ülkemizin sahip olduğu birincil enerji potansiyeli gösterilmiştir. Bu İncelemelere göre ülkemizin petrol varlığının önemli bir seviyede olmadığı görülmektedir. Şu halde ülke­ mizde mevcut bilgilere göre öz kaynaklara dayanan petrol İle çalışan termik santrallar kurmaya çok

(15)

az İmkân bulunmaktadır. Petrolün İthali He kurula­ bilecek termik santrallar, ülkemiz yönünden eko­ nomik olmadığı gibi sosyal kârlılığı hemen hemen hiç bulunmayan tesislerdir. İthal olunan petrole göre kurulan enerji üretiminde meydana getirilen İstihdam çok azdır. Halbuki linyit yakacak şekilde kurulan termik santralların yarattığı iş hacmi, lin­ yit üretimindeki istihdam da dikkate alındığında çok yüksektir. Ayrıca hammadde üretimi İçin ge­ rekil malzemenin bir kısmı yurt İçinden temin edil­ diğinden ekonomide bir pazar meydana getiril­ mektedir. Türkiye Elektrik Kurumunun 1972 yılın­ da yayınladığı 1971 yılı üretim analizinden alınan değerler bu görüşümüzü onaylar mahiyettedir. (6)

Tablo (15) — Çeştfll kömür ve petrol termik santralarının krs/KWh yakıt' maliyetierr Santralın adı ve nevi Kapasitesi Yakıt matlyatl

krş/KWh Anbarh (Fuel-oll) 630 MW 10.7578 Çatalağzı (Taşkömürü) 129.+9 MVV 6,0306 Soma (Linyit) , 44 MVV 4,5168 Tunçbilek (Linyit) 129 M W 4^6507 İzmir (Linyit) 40 MW 5.1439

Konu MUİT Güvenlik açısından ele alındığında enerji üretiminde İthalatın sakıncaları bulunduğu gö­ rülmektedir. Dünyada artan enerji sıkıntısı çerçeve­ sinde petrol üreten ülkeler ellerindeki varlığı bir politik güç olarak kullanmak eğilimindedirler. Uzun vadeli petrol anlaşmalarının temellerinde politik ta­ vizlerin yer aldığı görülmektedir. Bu husus Dünyanın kritik bir noktasında yer alan ülkemiz yönünden çok önemli ve değerlendirilmesinin çok taraflı yapılma­ sını gerektiren bir konudur.

Yukarıda belirtilen hususlar ülkemizde kurulma­ sı düşünülen nükleer santraller için de söz konusu­ dur. Nükleer santralların gerektirdiği yakıt bu gün için sayılı bir kaç devlet tarafından üretilebilmekte­ dir. Ülkemizde uranyum rezervleri bulunmasına rağ­ men şu anda bir nükleer yakıt teknolojisi mevcut de­ ğildir. Nükleer enerji konusunda milli güvenlik açı­ sından üzerinde en çok düşünülmesi gereken konu­ lardan biri nğkleer yakıt temini ve bu yakıt temininin güvenilebilir ve politik tavizlerden uzak olmasıdır. Ayrıca nükleer yakıt fiyatlarını tayin eden unsurların neler olduğu dikkate alınmalı ve İleride bu fiyatla­ rın ne şeklide gelişebileceği etüd edilmelidir.

Ülkemizde gayri ticari birincil enerji kaynakları önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen, çağ dışı bu yakıtların enerji yönünden ağırlıklarının ber­ taraf edilmesi medeni bir ülke için kaçınılmaz bir zorunluluktur.

ülkemizin hidrolik enerji ve katı yakıt potansi­ yeli makalenin çeşitli bölümlerinde İncelenmiştir. Hidrolik enerji olarak ülkemizde 73 milyar KWh/yıl-lık bir potansiyele sahibiz. Bu potansiyelin en op­ timum ölçüde kullanılması enerji problemimizi

bü-Cilt: XIII Sayı: I

yük ölçüde hal etmemize yardımcı olacaktır. Ayrıca ülkemizin akarsuları kontrol altına alınarak, iklim, tarım, erozyon v.b. hususlar kolaylıkla hal olunacak­ tır.

Kömür varlığı olarak ülkemizde önemli sayıla­ bilecek yataklar mevcuttur. Bu konuda Afşin — El­ bistan Linyit Havzası en belirgin bir örnektir. Bu gün için ülkemizde bilinen linyit potansiyelimizden senede 46 milyon ton optimum üretim yapmak İm­ kânı mevcuttur. Linyit arama ve sondaj çalışmaları­ nın hızlanması İle kısa zamanda önemli varlıklar tes-blt etmek mümkündür, ülkemizde elektrik enerjisi üretimi yönünden üzerinde durulması gereken varlık­ lar şu şekilde sıralanabilir :

^ . — Trakya Mıritjkasi '

2. — Bursa Ofhànéir ve Kemalpaşa linyit ya-taklarr 3. — Çanakkale - Çan 4. — Tunçblîek 5. — Seyltömeî 6. -— Soma^Unyltlerl 7. — Muğla yatakları 8. :—Beypazarı Yatakları

9. — Samsun Havza Linyitleri 10. — Sivas-Kangal Linyitleri 11. — Elbistan Havzası 12. — Şırnak Asfaltltlerl

Ülkemizde linyit üretim İmkanları mevcuttur ve kanaatimize göre yapılacak fizibilite etüdleri müsbet çıkarsa Bursa, Çan, Soma, Muğla, Beypazarı ve Kan­ gal bölgelerinde İlk etapta 150 MW lık termik ünite­ ler kurulabilir.

Netice olarak, ülkemizde termik santral kurma­ ğa elverişli potansiyel ve yataklar mevcuttur ve kö­ mür madenciliği ülkemizde sanayileşmede en önem­

li rolü oynıyacak endüstri dalıdır diyebiliriz. Yukarıda ana hatlarını vermeğe çalıştığımız e-. nerji politikas! tercihlerinin saptanması, kararlaştı­ rılması ve uygulanması tamamen bir mühendislik problemi niteliğindedir. Bu önemli problemin hallin­ de biz mühendislere ne büyük görevler düştüğünü burada bir kere daha belirtmek isteriz.

— BİBLİYOGRAFİK TANITIM

<-(1). — Taşkömürü Raporu 1972, Maden Mühendis­ leri Odası Yayınları, No: 7 Şubat 1972. (2). — Hasan Abur, Enerji ve Ekonomi, Mühendis

ve Makina, Sayı 164, Aralık 1970.

(3). — Madencilik, Mayıs 1973, Sayı 3, Maden Mü­ hendisleri Odası yayını.

(4). — Gürbüz Fındıkgll, Llnyit'den enerji üretimi, 22.2.1972 tarihli konferans.

(5). — Genel Enerji Raporu, Enerji ve Tabii Kay­ naklar Bakanlığı, Ağustos 1973.

(8). — T E K 1971 Yılı üretim Analizi. Haziran 1972, P K D — 53.

(16)

D U Y U R U :

7303 Sayılı kanunla muaddel 6235 sayılı kanun gereğince teşekkül eden ve bir ka­ mu kuruluşu olan meslek odalarınca verilen kimlik kartlarının her yıl vize edilmeleri mev­ cut yasa hükmü gereğidir.

Bu nedenle odamızca üyelerimize verilmiş bulunan oda tanıtma kartlarının yıllık vize­ lerinin yapılması gerekmektedir.

Ankara içindeki üyelerimizin bizzat odaya uğrayarak, Ankara dışındaki üyelerimizin ise posta ile tanıtma kartlarını gondererek vize işlemlerini yaptırmalarını önemle rica

ederiz.

Yonttan Kurulu

EGE ÜNİVERSİTESİ ASİSTAN ARIYOR

Mühendislik Bilimleri Fakültesi Maden Mühendisliği bölümünde çalışmak üzere bir metalürji yüksek mühendisi ile bir maden yüksek mühendisi asistanı alınacaktır. Yabancı dil ve bilim imtihan günleri adayların adreslerine fakültece daha sonra bildirilecektir. İs­ teklilerin «Ege üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi Dekanlığı - Bornova — İzmir» adresine bir dilekçe, kısa özgeçmişleri ve Üniversite Yüksek Mühendislik veya master diplomalarının suretleriyle birlikte müracaat etmeleri rica olunur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Jeotermal kaynaklardan ısı üretimi üç ayrı yöntemle gerçekleştirilmektedir: (1) Sığ formasyonlardan ısı üretimi/depolama, (2) Hidrotermal sistemlerden sıcak

Bu çalışmada: 21.yy’da enerji arzı ve güvenliği konusunun dünya genelinde uluslar için ve dünya enerji piyasasının geleceği bakımından ne kadar önemli

Kuzey Kutbu Danimarka, ABD, Norveç, Rusya ve Grönland üzerinden Danimarka aras ında potansiyel kriz olarak dururken, Kuzeybat ı Geçidi'yle ilgili plana hemen sesini yükselten

Harîmî is known with his works entitled Zafer-nâme-i Sultân Murâd Han, Feth-i Tebriz, Gonca-i Bâğ-ı Murad and Kitâb-ı Gencîne-i Feth-i Gence, which he penned on the

Çalışmamızda önce Türkiye daha sonra da panel veri yaklaşımıyla OECD ülkeleri için Birincil Enerji Tüketiminin Gayri Safi Yurt Đçi Hasıla miktarının bir

Birincil enerji diğer adıyla primer kaynaklar arasında kömür, petrol, doğalgaz, biyokütle, hidrolik, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi enerji kaynakları yer

[r]

The industrial production index, consumer price index, nominal exchange rates, policy interest rate, stock market index, and the volatility index as a proxy for global risk