• Sonuç bulunamadı

Ankara'nın İki Gecekondu Bölgesinde Gebelerde Anemi Görülme Sıklığı ve Anemiye Etki Eden Bazı Faktörlerin Araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ankara'nın İki Gecekondu Bölgesinde Gebelerde Anemi Görülme Sıklığı ve Anemiye Etki Eden Bazı Faktörlerin Araştırılması"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Beslenm e ve D iyet D ergisi / J. Nutr. a n d Diet., 24(2): 201-214, 1995

A N K A R A 'N IN İKİ G E C E K O N D U B Ö L G E S İN D E G E B E L E R D E A N E M İ G Ö R Ü L M E SIK L IĞ I V E A N E M İY E E T K İ E D E N B A Z I

F A K T Ö R L E R İN A R A Ş T IR IL M A S I * Dr. Seval A K G Ü N * * / Prof.D r. H ik m e t P E K C A N * * * / A raş.G ör.D r. M elih Ö n d er B A B A O Ğ L U * * * * / Dr. O sm an E S E N ***** / A raş.G ör.D r. K haled K H A L İL * * * * * * A n k a r a 'n ın H a s k ö y ve G ü lv e r e n B ö lg esi'n d e g e b e le r d e a n e m i sıklığı v e a n e m i y i etk iliy e n b a zı fa k t ö r le r i o r t a y a ç ı k a r m a k am acıyla H a s k ö y B ö lg esi'n d e 87 v e G ü lv e r e n B ö lg e s i 'n d e 112 gebe üze rin de bir a ra ştırm a gerçek leştirilm iştir. C o u n t e r y ö n t e ­ m i y le ö lç ü l e n h e m o g l o b i n d e ğ e r i n e g ö r e , a n e m i p r e v a l a n s ı H as k ö y B ö lg esi'n d e % 3 9.1 , G ü lv eren B ö lg esi'd e % 1 3 .4 o l a r a k saptanmıştır. İki bölge arasın d ak i farklılık, G ü lveren B ö lg esi'n in uzun y ılla rdır H a c e t te p e Ç o c u k Sağlığı E n stü t ü sü 'n e b a ğ lı o l a ­ rak, doğum öncesi bakım hizmetlerinin daha d ü zenli u y g u la n ı y o r olmasına bağlı olabilir. A nem ilerin Gülveren Bölg esi'n de ta m amı, H as k öy B ölgesi'n d e ise % 97 .8 'İ sıklıkla d e m i r ek sik liğ in e bağlı o la r a k olu şan h ip o k r o m ik m ik rositer a n e m i d ir .A n e m iy e etkili o la b ilecek bazı risk faktörle rin a ra ştırılm a sın d a , g e b e le r d e fizik m u ayen e sonucu sa p ta n a n k onju ktiv a so lu k lu ğu ile anem i g ö r ü l ­ mesi ara sın d a istatistiksel a ç ıd a n a nla m lı bir ilişki s a p t a n ı r iken so s y o -e k o n o m ik du r u m , gebele r in d o ğ u r g a n l ı k ö y k ü s ü v e b esin tüketimleri gibi incelenen d iğ er değ işkenler ile istatistiksel açıd an a nla m lı bir ilişki bulu nam am ış tır .

A n a h t a r sözcükler: Demir, anem i, h a m ile lik K ey w ords: Iron, a n em ia, p r e g n a n c y

* Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilinı Dalı çalışmalarından ** Halk Sağlığı Uzmanı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı *** Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı

**** Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı ***** Tokat İli Merkez Sağlık Ocağı Hekimi

(2)

G İR İŞ

A n e m i, h e m o g lo b in k o n s a n tr a s y o n u n u n , h e m a to k ritin ve e ritro sit sayısının o kişi için kabul edilen norm al seviyenin altına düşm esid ir (1). Bugün d ü nyada en sık gö rü len b eslenm e yetersizliği hastalıklarından biri anem idir(2). A nem i tüm yaş gru pların da görülm ekle birlikte, doğurgan yaş grubu olan 15-49 yaş grubu k a dınlarda özellikle de gebe kadınların önemli bir sorunu olarak karşım ıza çıkm aktadır. D ünya Sağlık Örgütü'ııüıı anemi k o n u s u n d a ö nerdiği d e ğ e rle re göre h e m o g lo b in düzeyi 11 gram /dL'ııin altın d a sa p ta n a n g e b e le r a n e m ik sa y ılm a k tad ır (3). T ü m d ü n y a d a gebe k adınların % 40-60'ı anemiktir. G elişm iş ülkelerde bile bu oran % 2 0'nin altınna düşmemektedir(4). Son yıllarda yapılan çalışmalarda Türkiye'de gebe k a dınlarda anem i prev alansı % 4 0 ile % 6 4 arasında bildirilm iştir(5-8).

Ü lk em izde soru nun yaygın lığ ı ve ö n em i b ilinm esine karşın, ç ö z ü m ü ne y ö n e lik araştırm alar ve u y g u lam a la r y e te rsiz kalm aktadır. Bilindiği gibi gelişm ek te olan ülkelerde "ana ö lü m hızı"yüksektir. Ö lüm n edenlerin % 4 0 - 5 0 's i n d e t e m e l n e d e n a n e m i d i r ( 9 - 12). A y r ıc a g e b e n i n h e m o g l o b i n değ erin d ek i d ü şüklü k bebeğ in d o ğ u m a ğırlığında da ö nem li bir düşm ey e n e d e n o lm akta, p r e m a tü r ve ölü d o ğ u m in sid a n s ın ı a rttırm a k ta d ır(lO ). A n e m ik olaıı gebeleri g eb e lik le rin in b a şla n gıcında saptam ak, h em o glo bin d eğ e rlerin in düştüğü devreleri b elirlem ek, bu dü şü şe neden olan faktörleri s a p ta m ak ve b unlara y ö n e lik ö n le m le r a lm ak , a na ç o c u k sağlığı açısından son d erece önemlidir.

G e re k yarı kentsel y e rle şim bö lgeleri olm ası, g ere k se s o s y o -e k o n o m ik d ü z e y i n d ü ş ü k o l m a s ı ve bu b ö l g e l e r d e y a ş a y a n g e b e l e r d e s o r u n u n b o y u tla rın ın b ilin m e m e s i n e d e n iy le , G ü lv e re n Sağlık O cağı Bölgesi ve Ila s k ö y 18 no'lu A n a Ç o c u k Sağlığı ve A ile Pla n la m a sı M e rk e z B ö lg e sin d e y a şay a n g eb elerd e an e m i g ö rü lm e sıklığının b e lirle n m e si ve a nem iyi e tk i­ leyen bazı faktörlerin ortaya çıkarılması am acıyla bu araştırma uygulanmıştır.

A R A Ş T IR M A Y Ö N T E M İ V E A R A Ç L A R I

A raştırm a, A ğ u s to s -E y lü l 1993 tarifleri a rasın da I Iasköy 18 no'lu A na Ç o c u k Sağlığı, A ile P lan lam ası M erkezi ve A ğ u s to s -E y lü l 1992 tarihleri a ra s ın d a G ü lv e re n S a ğ lık O c a ğ ı B ö lg e s in d e g e rç e k le ş tirilm iş tir. M etin içerisinde araştırm a b ö lgeleri G ü lv e re n ve I laskö y o la ra k verilmiştir.

(3)

Hasköy Bölgesinde 1993 yılında toplanı nüfus 13677,15-49 yaş evli kadın nüfusu 2555'dir. B ölgenin kaba doğum hızı % 035, genel d o ğurganlık lıızı ise % 0 150 dir(13).G ülveren bölgesinin toplam nüfusu 203 4 3 ,1 5 -4 9 yaş kadın nüfusu 3068, kaba doğum lıızı % 0 1 1.1 genel doğurganlık lıızı % 3 2 .2 o lara k sa p ta n m ış tır( 14). 1993 y ı lın d a g e b e izlem k a rtla r ın d a n belirlenen gebe sayıları; H asköy için 137, 1992 yılında Gülvereıı Sağlık Ocağı için 109'dur. Gülvereıı Sağlık Ocağı Bölğesi'ııde son 3 aylık d ö ne m de izlem olmadığı için 15-49 yaş evli kadın olan her yeniden ebelerle tek tek dolaşılarak, tüm gebeler saptanm aya çalışılmıştır. A raştırm ada ulaşılabilen gebe sayısı Hasköy Bölğesi'ııde 87 (% 64) Gülvereıı Bölğesi'ııde 112'dir.

Araştırm a kesitsel tip bir araştırm a olup, bağımlı değişkeni gebelerde anem i g örülm e durum u, b ağım sız d e ğ işk e n ler ise gebenin yaşı, eğ itim durum u, gebelerin fertilite özellikleri, g ebelerde anem iye yol a çabilecek bazı risk faktörler (k an a m a h ik ay e si, to p ra k y e m e a lış k a n lığ ı), a n e m i semptomları ve fizik m uayene b u lg u lan, sosyo-ekonom ik d uru m ve d e m ir y ö n ü n d e n z e n g in b e s in le rle b e s le n m e s ık lık la rıd ır. A y rıc a g e b e l e r e gebelikleri döneminde demir Iıapı kullanıp kullanılm adığı sorulmuştur.

A raştırm ada bir anket formu uygulanm ıştır. A n k e t ge b e ka dın la rla yüzyüze görüşme tekniği ile doldurulmuştur. Klinik m uayenede, koııjuktiva solukluğu, varis ve tansiyon ölçülmüştür. Ö lçüm lerde sistolik değ erin 140 mm lig ve diastolik değerin 90 mm H g üzerinde olması patolojik olarak d e ğ e r l e n d i r il m i ş ti r (15 ). A n e m i d e ğ e r l e n d i r i l m e s i n d e , h e r g e b e d e n , antekübital bölgenin gerekli hijyeni sağladıktan sonra bir kere kullanılan (disposible) enjektörler kullanılarak kan alınmıştır. Alınan kanlar 5cc lik sitratlı tüplere konarak "couııter" da d e ğ e rlen d irilm e k üzere H a c e tte p e Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi biyokim ya laboratuarına en geç üç saat içinde getirilerek değerlendirilmiştir.

Anemi sınırı olarak Dünya Sağlık Örgütü'nün (W H O ) gebeler için kabul ettiği hemoglobinin 11 g/dL değeri alınmıştır (3). Sosoyo-ekonom ik seviyeyi belirlemek için gebenin eğitim düzeyi, eşinin eğitim düzeyi, gebe ve eşinin çalışma durumu, evde bulunan beyaz eşya durumu, özel oto varlığı, oturulan evin kira durumu ve gelir getiren gayri menkuluıı varlığına göre değişik puanlar verilerek bir indeks puanı çıkarılmıştır. Puanlam a şu şekildedir.

G ebe eğitim durum unda;

O Y D * OY** İlkokul Ortaokul Lise ve dengi okul Y. okul

(4)

p u a n almıştır.

* O k u r-y az a r değil ** O ku r-y az a r

G eb e m esleğ in d e;

E v h a n ım ı 1 puan, ev için d e g e lir g etiren bir işte ça lışa n 2 puan v erilerek

değerlendirilm iştir.

E şin in eğ itim d u ru m u n d a ;

O Y D * O Y ** İlkokul O rtaok u l L ise v e d en g i ok u l Y. o k u l

0 1 2 3 4 5

p u a n verilmiştir.

E şin in M esleğ in d e;

M e m u r S e r b e st m e sle k İşçi İşsiz

4 4 3 0 p u a n alm ışlardır.

E v d ek i b ey a z e şy a la r ın d e ğ e rle n d irilm e s in d e ;

ç a m a ş ır m akine si y o k ise 0 pu an , v a r v e n o rm a l ise 1 pu a n , o to m a tik ise 3 puan alınıştır. B u la şık m ak in e si v a r ise 3 p u a n alırkın, renkli tele v iz y o n varlığı 2 puan ve rilere k değerlendirilm iştir. Ö zel oto var ise 4 puan v e rilere k d e ğ e r l e n d i r il ir k e n , o t u r u l a n e v k e n d il e r i n in ise y i n e 4 p u a n v e r i l e r e k değerlendirilm iştir.

Bu p u a n la m a y a göre 11 p u an v e altı kötü, 11-17 p uan arası orta, 17 p uan ve üzeri iyi olara k d eğ erlen dirilm şitr.

D em irden zengin b eslen m e du ru m ların ın belirlenm esin de ise; dem irden z engin bazı yiy ec e k le ri tü k e tm e sıklıkları d e ğ e rlen d irile re k , bu sıklıklara verilen p u a n la rla bir indeks puan çıkarılm ıştır.

H e r gün H a fta d a 1 -2 kez

H a fta d a b irde n az

Hi<

Et, balık, tav u k 4 2 l 0

Y umurta 4 2 1 0

Taze sebze, m eyv e 4 1 0 0

K uru baklagiller 4 3 2 0

(5)

Bu p uana göre; 8 puan ve altı kötü, 9-13 puan arası orta, 14 p uan ve üzeri iyi olarak değerlendirilmiştir.

B U L G U L A R V E T A R T IŞM A

A raştırm a evrenini oluşturan H a sk ö y ve G ü lveren B ö lg e s m d e y a şayan gebelerin yaşlarına g öre d ağ ılu n durum u Tablo l 'd e y e r almaktadır.

Tablo 1: Araştırma Grubundaki Gebelerin Yaş Gruplarına Göre Dağılım Durumu (Hasköy-Giilveren) Y a ş g r u b u ( y ı l ) S H a s k ö y % S G ü l v e r e n % 15-19 25 28.7 22 15.7 20-24 31 35.7 41 36.7 25-29 25 28.7 27 24.1 30 ve üzeri 6 6.9 22 23.5 Toplam 87 100.0 112 100.0

Hasköy Bölgesinde 20 yaş altı gebeler toplam g ebelerin % 28.7'sini, G ülveren Bölgesi'ııde % 15.7'sini oluşturmaktadır.

Araştırma grubundaki gebelerin Hasköy Bölgesi'ııde % 80.5'i, Gülveren Bölgesi'ııde ise % 66. l'i ilkokul mezunudur. O ku ry azar o lm ayanların oranı Hasköy Bölgesi'ııde % 1 1.5, G ü lv eren Bölgesi'ııde % 18.8 olarak belirlen ­ miştir.

(6)

Tablo2: Araştırma Grubundaki Gebelerin Doğurganlık Durumları He İlgili Bazı Özelliklerin Dağılımı (Hasköy-Giilveren)

D o ğ u r g a n l ı k ö z e l l i k l e r i H a s k ö y ( n = 8 7 ) G ü l v e r e n ( n = 1 1 2 ) S % S % Gebelik sayısı İlk gebelik J J*■» -> 38.0 38 34.0 2 17 20.0 28 25.0 2 üzeri 37 43.0 46 41.0

Canlı doğum sayısı

İlk gebelik 33 38.0 38 34.0

2 46 53.0 45 40.0

2 üzeri 26 30.0 29 26.0

Yaşayan çocuk sayısı

İlk gebelik 33 38.0 38 34.0

2 48 55.0 41 37.0

2 üzeri 26 30.0 29 26.0

Son iki gebelik arası süre

İlk gebelik 33 38.0 38 34.0

24 ay ve altı 23 26.0 34 30.4

24 ay üzeri 21 24.0 40 35.6

G e b e lerin I lasköy B ölg e si'n d e % 3 1 .0 'ın ın gebelik ten ön ce etkili aile planlam ası y ö n tem i k u lla n d ığ ı sa p ta n ırk e n bu oran G ü lv e re n B ölgesi'nde % 39.3'dür. Etkili y ö n te m le rd e n en fazla kullanılan rahim içi araçtır (sıra ­ sıyla % 2 1.8,% 18.8). Ila s k ö y B ö lg e si'n d e g e be le rin % 4.6'sı eıı az bir kez kendiliğinden d ü şü k y aptık larını belirtirken bu o ran G ü lv e re n B ölgesi'n d e % 8 .9 olarak saptanm ıştır.

T a b lo 3 'd e g e b e le r i n " c o u n t e r " ile d e ğ e r l e n d i r m e s o n u c u a n e m i d uru m la rının dağılım ı y e r alm aktadır.

(7)

Tablo 3. Araştırma Grubundaki Gebelerin Anem i Durumlarının Bölgelere Göre Dağılımı (Hasköy-Giilveren) Aneıni S Hasköy % Gülveren S % Var 34 39.1 15 13.4 Yok 53 60.9 97 86.6 Toplam 87 100.0 112 100.0 SD= 1 KÎ-KARE= 17.41 P<0.005

G eb elerde anem i sa p ta n a n grup ta h e m o g lo b in ortalam ası 10.2g/dL olarak belirlenirken, normal olan grupta h em o glo bin ortalam ası 12.5g/dL olarak saptanm ıştır.A nem ik olan g eb elerd e en küçük hem oglobin değeri 8.9 g/dL, eıı büyük h em oglobin değeri 11 g/dL, ortanca de ğe r ise 10.1 g/ dL'dir. Norm al olarak belirlenen g eb elerd e ise en küçü k h em o glo bin değeri

11 g/dL, en büyük hemoglobin değeri 14.3g/dL,ortanca değer ise 12g/dL'dir. Ila s k ö y Bölgesi'ııde gebelerin % 3 9 .1 'in d e an e m i saptanırken, G ülv e re n Bölgesi'ııde bu oran % 13.4 olarak bulunm uştur. İki bölge arasındaki bu farklılık, Gülveren Bölgesi'ııde uzun y ıllardır hizm et sunulm akta o lm a sın a ve doğum öncesi bakım h izm etlerinin daha düzenli bir biçimde uygulan ıyo r olm asına bağlı olabilir. B ulunan d eğerler d a h a önce ya pılm ış araştırm alarla karşılaştırıldığında Yeğinobalı'n ın (5), 1981 yılında A nkara'da 100 g e b e d e y a p tı ğ ı a r a ş t ır m a da bu o r a n % 6 4 . 0 o l a r a k s a p t a n ı r k e n K ı l ı ç b a y 'n ı Erzurum'da (6) 1168 gebe üzerinde yaptığı araştırmada bu oran % 57.0 olarak bildirilmiştir. M ızıkacı'nm (7)1986 y ılında Ç ubuk'ta 150 gebede yaptığı araştırmada %55.3 oranında anemi saptanuken, Aykut ve arkadaşları (8) 1988 yılında Kayseri'de 100 g ebede yaptıkları araştırm ada % 1 4 gebede anem i saptam ışlardır. H er a ra ştırm a d a a nem iy i s a p ta m ak a m a c ıy la k u lla nıla n yö n tem in farklılığı sonuçlar arasındaki farklılıkları olu ştu rm u ş olabilir. A n em ilerin I la s k ö y Bölgesi'ııde % 2.2'si m akrositer lıiperkrom ik anem i o lara k sap tan ırk en, G ü lv e re n Bölgesi'ııde a n e m ile rin he psi n o r m o s itik ııormokrom ve m ikrositer lıipokıom ik anem i olarak bulunmuştur.

Gebelerin gebelik trimesteri ile anemi görülm e durumu arasındaki ilişki Şekil 1 'de verilmiştir. İlk trimesterde anemi görülm e sıklığı daha düşük iken, bu oran üçüncü trim esterde artış göstermektedir.

(8)

T ı---r

TRIM ESTR II.TRIMESTR III.TRIMESTR ANEMİ GÖRÜLME DURUMU

■ ■ ANEMİ VAR ANEMİ Y O K

Şekil 1. Araştırma Grubundaki Gebe Kadınlarda Gebelik Trimesteri ile Anem i Görülme Sıklığı.

A n e m iy e neden o lab ile c e k bazı faktörler, bazı s e m p to m la r ve yapılan fizik m u ay e n e s on uncu sap tan an pato lojilerin değ erlen dirilm esi Tablo 4'de yer almaktadır.

A n e m iy e neden o lab ilecek bazı faktörlerin ara ştırılm a sın d a Hasköy B ölg e si'n d e % 10.3'ii h e rha ng i bir n e d e n le k a n a m a d a n şikayet ede rke n. % 1 1.5'i parazit hikayesi verm iş,% 3.4'ü ise toprak ve buz y em e alışkanlığının old uğunu belirtmiştir. Bu oran, G ü lv e re n Bölgesi için sırasıyla % 19.4 % 8 . 1 ve % 13.3'tür.

(9)

Tablo4. A raştırm a Grubundaki Gebelerin A n em iye Neden O labilecek Bazı Faktörlerin, Anem iye Bağlı Olabilecek Bazı Sem ptom ların ve Fizik Muayene Sonucu Saptanan Patolojilerin Dağılımı (Hasköy-Gülveren)(%)

Hasköy (n=87) Gülveren (n=112)

% %

Anemiye neden olabilecek bazı faktörler

Kanama hikayesi varlığı 10.3 19.4

Parazit hikayesi 11.5 8.1

Toprak ve buz yeme alışkanlığı 3.4 11 J.J O

Anemiye bağlı oluşabilecek bazı semptomlar

Nefes darlığı 51.7 33.0 Aşırı yorgunluk 62.1 69.6 Çarpıntı 43.7 33.9 Fizik Muayene Konjuktiva solukluğu 47.1 47.3 Varis varlığı 17.2 11.6 Tansiyon yüksekliği 4.6 7.1

Y apılan fizik m uayene sonuncu saptanan bulgular; H asköy Bölgesi'ııde % 4 7 . 1 g e b e d e konjuktiva solukluğu, % 4.6 gebede yüksek tansiyon, % 17.2 g e b e d e v a ris tir . G ü l v e r e n B ö lg e s i'ııd e y a ş a y a n g e b e l e r d e i s e ; % 4 7 .3 k o n ju k tiv a solukluğu, % 11.6 varis ve %7.1 yüksek tansiyon saptanm ıştır.

A n e m i saptanan ve saptanm ayan gebelerde a nem iye n eden o labile c e k bazı faktörlerin, anem iye bağlı oluşabilecek bazı sem ptom ların varlığı ve fizik m u ay e n e bulguları ile anemi arasındaki ilişkinin değerlend irilm esind e y a p ıla n istatistiksel analiz sonucu yalnızca konjuktiva solukluğu v e an e m i g ö r ü lm e s i a ra s ın d a anlam lı bir ilişki saptanmıştır. Bu s o n u ç a r a ş tır m a e v re n in in küçük o lm asına bağlanabilir.

G eliştirilen sosyo-ekonoınik indekse göre gebelerin sosyo e k o n o m ik d u ru m la rın ın dağılımı Tablo 5'de verilmiştir.

(10)

Tablo5. Araştırma Grubundaki Gebelerin Sosyo Ekonomik Durumlarına Göre Anem i Görülme sıklığı (%* dağılımları) (Hasköy-Giilveren)

S o s y o -E k o n o m i k D u r u m Var H a s k ö y Anemi Yok G ü l v e r e n Anemi Var Yok İyi 38.5 61.5 5.0 95.0 Orta 36.5 63.5 14.2 85.8 Kötü 45.5 54.5 17.2 82.8 Toplam 34 53 15.0 97.0 % 39.1 60.9 13.4 86.6 * Satır yllzdesidir

Tablo 5'de görü ld ü ğ ü gibi, geliştirilen so s y o -e k o n o m ik indekse göre anem i g ö rü lm e sıklığının d e ğ e rle n d irm e s in d e y a p ıla n istatistiksel analiz sonu cu h er iki b ö lgede de anem i g ö rü lm e sıklığı ile s o s y o -e k o n o m ik durum a rasında istatistiksel a çıd an anlam lı bir ilişki saptanam am ıştır. A ncak, sosyo -ek o n o m ik d urum u kötü o lara k d e ğ e rlen d irile n g ru p la rd a so sy o -e k o n o m ik d u ru m u iyi v e orta olarak sa p ta n a n gru p la ra göre an e m i g örülm e sıklığı d a h a fazladır.

G e b e lerin , gebelikleri d ö n e m in d e d e m ird en zengin besinleri tü k etm e sıklık larına göre bir s k o rla m a y apılm ıştır. Bu sko ra göre, en y ü k s e k puan

16, en d ü ş ü k p u a n 3 olarak belirlenirk en , o rta n c a d e ğ e r H a s k ö y g r u b u n d a 11.5, G ü lv e re n B ö lg e sin d e 11.0 o lara k saptan m ıştır. A nem i olan grupta d e m ir d e n z e n g in y iy e c e k le r le b e s le n m e d u r u m la rın ın da ğılım ı in c e le n ­ diğin de, geliştirilen indeks p u a n a göre en k ü ç ü k d e ğ e r 3, en b üy ük d e ğ e r 14, o rta n c a d e ğ e r 11 olara k s a p ta n ırk e n , bu d e ğ e rle r an e m i o lm a y a n g rupta sıra sıy la 6 ,1 6 ve 12 o la ra k saptanm ıştır.

Bu p u a n la rla bir indeks pııan belirlenm iştir. Sekiz puan ve altın da puan alan g ru b u n d e m ir y ö n ü n d e n kötü b e sle n d iğ i kabul edilirken, 9-13 puan arası orta, 14 p uan ve üzeri tü k etim sık lık la rın a gö re d e m ir y ö n ü n d e n iyi beslenen grup o larak değerlendirilmiştir. G ebelerin dem ir yö nü nd en besinleri tü k e tm e sık lık la rın a göre geliştirilen bu p u a n la m a n ın dağılım ı Tablo 6'da y e r alm aktadır.

(11)

Tablo 6: Araştırma Grubundaki Gebeıerin Demirden Zengin Besinleri Tüketme Durumlarına Göre Anemi Görülme Durumunun Dağılımı (%)(Hasköy- Gülveren) Beslenme puanı Var Hasköy Anemi Yok Gülveren Anemi Var Yok İyi 37.5 62.5 43.8 56.2 Orta 41.4 58.6 45.7 54.3 Kötü 39.1 60.9 41.2 58.8 Toplam 34 53.0 15 97.0 % 39.1 60.9 13.4 86.6

Tablo 6'da görüldüğü gibi, geliştirilen beslenm e pua n ın a göre anem i görülm e sıklığının d eğerlend irm esin d e yapılan istatistiksel analiz sonucu her İlci bölgede de anemi görülm e sildiği ile demir yönünden zengin besinlerle beslen m e durum u arasında istatistiki açıdan anlam lı bir ilişki s a p ta n a m a ­ mıştır. A raştırm a g rubundaki geb elerin H a sk ö y Bölgesi'nde % 7 2 .4 'ü n ü n gebelikleri sırasında demir hapı kullanmadığı saptanmıştır. Bu oran G ülveren Bölgesi'nde %81.3'tür.

S O N U Ç V E Ö N E R İL E R

A ğustos-Eylül 1992 ve A ğustos-Eyliil 1993 tarihleri arasında H a sk ö y B ölgesinde to p lam 87 ve G ü lv eren B ölgesinde toplam 112 gebeyi içeren, gebelerde anemi prevalansının araştırıldığı bu araştırmada "counter" yöntem i ile y a p ıla n h e m o g lo b in tay in i s o n u c u n d a H a s k ö y B ö lg e s in d e % 39.1, Gülveren Bölgesi'nde % 13.4 o ran ın d a an em ik gebe kadın tespit edilmiştir. A n e m ik gebelerin tam am ına y a k ın ın anem isi h ipo krom m ikrositer özellik g österdiğinden bu g ebelerdeki an em in in de m ir eksikliğine bağlı olduğu söylenebilir.

A n e m ik gebelerin an em iy e etki edebilecek faktörlere g öre dağılım ları incelendiğinde sadece konjuktiva solukluğu ile anem i görülm esi a rasınd a istatistiki açıdan anlamlı bir ilişki saptanmıştır. D iğer de ğişkenlerle anem i arasında anlam lı bir ilişki bulunam amıştır. Burada evrenlerin küçü k oluşu önem li bir etken olarak düşünülebilir.

(12)

Ö N E R İL E R

G e b e lerd e d e m ir e ksikliği a n e m isin in en ö n em li n e d e n le rin in b a şın d a aıtan d e m ir g e re k sin im in in y e te rin c e k a rş ıla n a m a m a sı gelir. A z tüketilen d e m irce z engin v e /v ey a d e m ir e m ilim in i arttıran h ay v a n sa l p ro te in le rin tüketim inin ü lk em iz koşullarında arttırılması zoıdıır. Bu d u ru m d a dem irden , Bo vitam ini ve folattan zengin besinlerin tü k e tilm e s in e y ö n e lik g e b e le re b e s le n m e e ğ i t i m i n i n ö z e l l i k l e b irin c i b a s a m a k s a ğ lı k h i z m e t l e r i n d e yaygın laştırılm ası ve g ereken ö n e m in v e rilm e si, ayrıc a g erekli d u r u m la rd a d e m i r içe ren p r e p e r a tl a r ı n g e b e liğ in 3. a y ı n d a n i tib a r e n k u l la n ıl m a s ı gerek m ektedir. Bu a rad a d e m ir b iy o y ara rlılığ ı ü z e rin e etkili b e sin le rin , ö rneğin C v ita m in in d en zengin besin lerin tü k e tim in in y a y g ın la ştırılm a sı k o n u su n d a ek ç a b a la ra ihtiyaç vardır.

A n a ç o c u k sağlığı h izm etlerin de, d o ğ u m öncesi bakım ın ve bu bakımı v e re c e k o lan s a ğ lık p e rs o n e l in i n e ğ it im i n in y e te r li o lm a s ı istenir. Bu konularda hizm et içi eğitim program larının düzenlenm esi ve gebe takibinden sorum lu olan e belerin bu e ğitim e tabi tu tu lm a ları gerek m ekted ir. G e b e le r anem i k o n u s u n d a bilgilen d irilm eli ve düzen li aralıklarla sağlık o c a k la rın a başv u rular ö z endirilm elidir.

A B S T R A C T

A N E M IA P R E V A L E N C E A N D F A C T O R S A F F E C T IN G A N E M IA IN P R E G N A N T W O M E N L IV IN G IN T W O D IS T R IC T S O F

A N K A R A

A k g iin , S., P ek ca n , H ., B a b a o ğ lu , M .Ö ., E sen, O ., K h a lil, K.

T h e study w a s p e rfo rm e d in 87 p reg n a nt w o m e n living in H ask öy and 112 p reg n a n t w o m e n living in G ülv e re n A nkara, to d e te rm in e the p rev a ­ lence o f an e m ia an d so m e factors c a u sin g anem ia. H em o glo b in levels o f the p regn a n t w o m e n has been e x a m in ed by c o u n te r m ethod. T h e prev a ­ lence o f an e m ia in H ask öy w as found to be 39.1 % , w hile this prevalence w as d e te rm in e d at 13.4% in G ülv eren district. T h is difference b e tw e en the tw o districts m ight be due to the high c o v erage o f antenatal care in Gülveren area. 9 7 .8 % o f the a n em ia in p reg n a n c y in H asköy and all the a n e m ia cases in G ülv e re n w as d e term in ed as h y p o c h ro m ic m icrocytic a n e m ia w hich is m ost p revalent in iron deficiency. T he rela tio n sh ip betw een a n e m ia and conjunctival paleness determ in ed in physical e x am in ation w as statistically

(13)

significant. T h e re w ere no s ignificant relationship betw een a n e m ia and the o th e r variables such as soc io e c o n o m ic status, fertility histoiy' o f the p r e g ­ n a n t w o m e n , food c o n sum ptio n etc.

KAYNAKLAR

1. The Prescribe!-, Guidelines on the Rational Use o f Drugs in Basic Health Services. Iron Deficiency and Anemia: A pressing World Problem. November, 1994. 2. DeMaeycr E and Adiels-Tegman M. The Prevalence o f Anemia in the World.

World Health Statictics Quarterly 38:302-316, 1985.

3. WHO Technical Report Series, No. 405, 1968 (Nutritional anemias: Report o f a WHO Scientific group).

4. Ending Hidden Hunger, A Policy Conference on Micronutrient Malnutrition, Food and Nutrition Bulletin Volume 14; 1992.

5. Yeğinobalı S. Gebelikte Anne Beslenmesinin Bebek Doğum Ağırlığına Etkisi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beslenme ve Diyetetik Programı Bilim Uzmanlığı Tezi, Ankara, 1981.

6. Kılıçbay S. Erzurum yöresi tüketim alışkanlıklarına göre izlenen beslenme rejimi ile toplum sağlığı arasındaki ilişkiler, Erzurum Yöresinde Beslenme ve Sağlık Sempozyumu, 1986.

7. Mızıkacı E. Çubuk Merkez Sağlık Ocağı Bölgesindeki Gebe Olan ve Olmayan Kadınlarda Anemi Prevalansı; Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Programı Bilim Uzmanlığı Tezi, Ankara, 1986.

8. Aykut M, Öztüık Y. Kayseri sağlık grup başkanlığına bağlı gezi sağhk ocağı bölgesinde 15-49 yaş grubu kadınlarda anemi prevalansı, Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi 45(1): 23, 1988.

9. Mcgregor M W. Maternal anemia as a factor in prematurity and perinatal mortality. Scottish Medical Journal 8:134-140, 1963.

10. Liewellyn-Jones D. Severe anemia in pregnancy. Australian and New Zealand Journal o f Obstetrics and Gynaecology 5:191-197, 1965.

11. Ratten GJ. Beischer NA. The significance o f anemia in an obstetric population in Australia. Journal of Obstetrics and Gynaecology of the British Commonwealth 79: 228-237, 1972.

12. Yusulji D. Iron, folat and vitamin B12 nutrition in pregnancy; study o f 1000 women from Southern India. Bulletin o f the World Health Organization 48: 15- 22,1973.

(14)

13. Hasköy, 18 no'lu Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi Faaliyet Rapora; 1993.

14. Gülveren Sağlık Ocağı Faaliyet Raporu; 1992.

15. Bilir N. Halk Sağlığı Yönünden Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yayını. No: 86/39 kısa dizi, No: 5, s. 13, Ankara, 1986.

Referanslar

Benzer Belgeler

“Kafka, sevgililerini, ister Dora, ister Felice, ister Milena, isterse başka adlar taşısınlar, hep uzaktay­ ken daha çok özler: Kavuşmadan ölmüş bir nişanlı

Tablo-2 incelendiğinde araştırmaya katılan bayan ve erkek yaşlıların cinsiyet değişkenine göre yaşam doyum düzeyleri ön test- son test değerleri arasında istatistiksel

Between the 16 th and 19 th centuries, Divan poets remained loyal to the tradition of using proverbs and idioms in order to make their poems meaningful, convincing and easy to

Türk kültüründe vedalaşan kişi tarafından kullanılan “hoşça kal/ın”, “sağlıcakla kal/ın” veya daha çok muhafazakar çevrelerce tercih edilen “Allaha emanet

Schmidt, ilkel kültürlerde Yüce Varlık’ın yayılmasını, yine ilkel kültürlerin birbiriyle etnolojik olarak tarihsel bağını mukayese ederek ortaya koyduktan sonra en

■ ÜRGÜP (AA) - Ürgüp Belediyesi, Yapı Kredi Bankası Kültür ve Sanat Yayınlan’nın işbirliğiyle, tarihçi Ahmet Refik Altınay’ın çoğu Osmanlıca

Buna göre, AYPE malzemeler YYPE malzemeler ile birleştirilerek, AYPE malzemelerin kendi aralarındaki kaynak işlemine göre daha üstün çekme dayanımı ve şekil

Dünya Sağlık Örgütü’ne (World Health Organisation- WHO) göre ilaçlara bağlı gelişen advers olaylar (İAO), “bir ilacın normal dozlarda insanlarda tanı, profilaksi,