• Sonuç bulunamadı

A Rare Neuropsychiatric Disorder: Klein-Levin Syndrome: Case Report

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "A Rare Neuropsychiatric Disorder: Klein-Levin Syndrome: Case Report"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Nadir

Bir

Nöropsikiyatrik

Bozukluk Olarak

Kleine-Levin

Sendromu: Bir

Vaka Sunumu

İrem YALUĞ *, Meltem TEMİZ **, Şahap ERKOÇ ***, Lütfü HANOĞLU ****, Hayrettin KARA ***** ÖZET

Kleine-Levin sendromu (KLS), 1-2 gün ile 1-2 hafta aras ında süren, periyodik, ani başlangıçlı hipersomni, kom-pulsif hipeıfaji ve davranışsal-duygulanımsal bozukluk (tipik olarak denetimsiz hiperseksualite, irritabilite, im-pulsif davranışlar) epizodları ile giden ve epizodlar arası dönemde tama yakın düzelme gösteren bir sendrom-dur. Depresyon, konfüzyon ve düşünce bozuklukları sıkhkla bu sendromun semptomatolojisi ile ilişkilidir ve

di-ğer psikiyatrik tanıları (şizofreni, duygudurum bozuklukları, konversiyon bozukluğu) ya da madde kötüye kulla-nımını ayırıcı tanı ısından düşündürür. Bu semptomatoloji kolayca basit bir mekanizmaya bağlanmazsa da diensefalik —hipotalamik bir bozukluktan şüphelenilmektedir.

Bu makalenin amacı bir yaka nedeniyle az görülen bir sendrom olan Kleine-Levin sendromunu, ilgili literatürler

ışığında gözden geçirerek ayırıcı tanıda yaşanabilecek güçlükleri ortaya koymaktır. Ayrıca KLS' ye, affektif bo-zukluklarla ilişkisini ve ataklar üzerine olası emosyonel etkileri kapsayacak şekilde psikiyatrik yönden yaklaşılıp, psikiyatrik bağıntılar tartışılmıştır.

Anahtar kelimeler: Kleine-Levin Sendromu, hiperfaji, hiperseksüalite, hipersomni

şünen Adam; 2006, 19(2):110-114

ABSTRACT

A Rare Neuropsychiatric Disorder: Klein-Levin Syndrome: Case Report

Kleine-Levin Syndrome (KLS) is characterized by periodic, sudden onset episodes of hypersomnia ,compulsive hyperphagia and behavioral-emotional disorders (like uncontrolled hypersexuality, irritability, impulsive beha- viors). Episodes last from 1-2 days to 1-2 weeks and between the episodes remission is nearly complete. Depres- sion, confusion, and thought disorders are often associated with symptomatology and may cause other psychiat- ric disorders (like schizophrenia, mood disorders, conversion disorder) or substance abuse to be considered in diagnosis. Even if this complex symptomatology cannot be easily explained by a single mechanism, a diencepha- lic —hypothalamic dysfunction is suspected.

The objective of this article is to review the literature on Kleine- Levine Syndrome, a rare disorder and to point out the problems in differential diagnosis by a case report. KLS is psychiatrically evaluated and psychiatric cor-relates of KLS including relationship with affective disorders and the possible emotional effects of episodes are discussed.

Key words: Kleine —Levin Syndrome, hypersexuality, hyperphagia, hypersomnia

* Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Yrd. Doç. Dr.

** Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ass. Dr., *** Şef Yrd. Uzm. Dr., **** Uzm. Dr., ***** Prof. Dr.

(2)

Nadir Bir Nöropsikiyatrik Bozukluk Olarak Kleine-Levin Yaluğ, Temiz, Erkoç, Hanoğlu, Kara Sendromu: Bir Vaka Sunumu

G

İ

R

İŞ

KLS, 1-2 gün ile 1-2 hafta aras

ında süren, peri-

yodik, ani başlangıçlı

hipersomni, kompulsif

hi-perfaji ve davran

ışsal-duygulanımsal bozukluk

epizodlar

ı

ile giden bir sendromdur

( 1,2). Üç

semptomdan birinin yerine tam tersi (örne

ğin;

insomni, aneoreksi) geçmi

ş

se hastalık "Atipik

Form" olarak tan

ımlanmaktad

ır. Üç

semptom-dan biri yoksa sendrom, "Eksik Sendrom"

ola-rak adlandırılır

(2).

Sendrom DSM-IV `te

"Pri-mer Hipersomni- Yineleyici Form" olarak

ta-nımlanmış

olup kısaca uyku ataklar

ı

ve

disinhi-bisyonun (denetimsiz hiperseksualite, irritabilite

ve impulsif davran

ışlar gibi) bile

şkesi olarak ele

al

ınmaktadır.

KLS tipik olarak ergenlikte ba

şlar. Kadın /

er-kek oran

ı

1/4' tür. Önemsiz görülen

enfeksiyon-lar (ÜSYE) (4), kafa travmas

ı

(5 ),

akut viral

en-sefalit

(6),

çok sayıda serebral infarkt

(7)

ve

den-tal anestezi

(8)

ile psikososyal stresörlerin varl

ı

-ğına ilk epizoddan önce s

ı

kl

ı

kla

rastlanmakta-d

ır.

KLS' de merkezi sinir sisteminin uyku-uyan

ık-l

ı

k ritmi, i

ş

tah düzenlenmesi ve affekt-davrani

ş

kontrolü ile ilgili diğer bölgeleri (

fr

ontal lob ve

limbik sistem gibi) etkilense de öncelikli olarak

diensefalik ya da hipotalamik bir bozuklu

ğ

un

varlığı

hipotezi ileri sürülmü

ştür

(9).

Ayrıca

hi-potalamusun uyku, yemek, seksüel

davranışlar-da önemli rol oynaması

nedeniyle dikkatler bu

bölge üzerine yoğ

unlaşmıştır. KLS 'de görülen

davran

ış

değişikliklerinin hipofiz yada

hipotala-mik tümörlü hastalar

ınkine benzemesi

nedeniy-le hipotalamustaki bir bozuklu

ğun hiperfaji ve

hipersomniye neden olabilece

ği düşünülmüştür.

Epizodların tekrarlay

ıc

ı

özelli

ğ

i affektif

epizod-ların (depresif ve/veya manik) döngüselli

ğine

benzemektedir. KLS ve duygudurum

bozukluk-larında ortak yolakların paylaşılması

muhtemel-

dir.

Hipokreatinerjik nörotransmisyonun beslenme

ve uyku uyanıklık siklusunda rol oynaması

ne-deniyle KLS' de hipokreatinik sistem

bozuklu-ğu da akla gelmektedir (5,10) bunun için atak s

ı-ras

ında ve asemptomatik dönemde hipokreatin

(orexin-A) seviyeleri kar

şılaştırılmış

ve ataklar

sıras

ında 2 kata kadar dü

ş

ü

ş

saptanm

ıştır.

KLS'deki ataklar s

ırasında hipotalamik

hipok-reatin sistemi etkileyen, hipokhipok-reatin seviyesinde

değişikliğ

e yol açan geçici, lokalize

immunolo-jik bir reaksiyon oldu

ğu ileri sürülmü

ştür (10)

Hipotalamus ve hipofiz bölgelerini de içeren

manyetik rezonans görüntüleme tetkiki de dahil

olmak üzere, görüntüleme sonuçlar

ı

tipik olarak

normaldir. Hastal

ığın atipik formuna sahip

has-talarda yap

ılan postmortem çal

ışmalarda

hipota-lamus ve 3.ventrikül taban

ında perivaskuler

in-filtrasyon, 3.ventrikülde geni

şleme ve

intrala-meller nükleuslarda, medial ve dorsal internal

nükleuslarda inflamatuar de

ğişiklikler

saptan-mıştı

r (11)

Literatürde, az say

ıda vakada endokrinolojik ve

polisomnografik (uyku EEG'si) bulgular

hak-kında tutarl

ı

olmayan çe

şitli görüşler mevcuttur.

Uyanma say

ılarında artış

, evre kaymalarının

sa-yısında artış, uyku latans

ında azalma ile ilişkili

REM latans

ında hem art

ış

hem de azalma ve

nonREM 3. ve 4. evrelerinde azalma tan

ımlan-mıştır. KLS'li hastalardaki baz

ı

polisomnografi

bulguları, duygudurum bozuklu

ğu olanlarda

ta-nımlananlara benzerlik göstermektedir

(3,11,12)

Epizodlar s

ırasında baz

ı

hastalarda s

ıklığı

artm

ış

melatonin pikleri ve artm

ış

melatonin seviyeleri

bulunmuş

, asemptomatik periyodda ise

buluna-mamıştır. Bu bulgu hipersomniyi aç

ı

klayabilir

ancak, melatoninin dopaminerjik i

şlev üzerine

epizodlar s

ıras

ında etkileri GH ve TSH düzeyle-

pecya

(3)

Nadir Bir Nöropsikiyatrik Bozukluk Olarak Kleine-Levin

Sendromu: Bir Vaka Sunumu

Yaluğ, Temiz, Erkoç, Hanoğlu, Kara

rince desteklenmemi

ş

tir (1

1)

Hastalığın daha çok nörolojik ve endrokrinolo-jik yönüne odaklanılmışsa da sendromun klinik tablosu sıklıkla şiddetli psikiyatrik semptomlar-dan oluşmaktadır. İrritabilite, hiperaktivite, di-sinhibisyon ve anksiyete en sık bildirilen semp-tomlardır. Hastaların 1/3'ünde, artmış cinsel dünü ve/veya açık saçık konuşma ya da eylem tipik özellikler görülebilir. Şiddetli derealizas-yon ve intihar fikirlerinin eşlik ettiği depresif duygudurum, irritabilite ve impuls kontrolünde zorluk gibi psikiyatrik tablolar klinik görünü-mün belirgin öğeleridir (1O,13) Zaman ve yere

karşı yönelim bozukluğuna (konfüzyon) sık ta-nımlanmıştır. Düşünce bozuklukları ve anormal algılama (algı yanılsamaları, varsanılar) daha nadirdir. Hipersomni bittiğinde bu bozukluklar genelde kaybolur.

Yaşamın üçüncü 10 yılında sendromun yok ol-duğu ya da epizodlarn seyrekleştiği ve ş iddeti-nin azaldığı bildirilmiştir Olguların % 40'da episoda yönelik amnezi vardır.

KLS 'nin tanısı klinik özelliklere dayalı olup yi-neleyici hipersomni atakları, semptomatik atak-lar sırasında bilişsel ve duygudurum bozukluk-larının varlığı tanı için gereklidir. Hiperfaji ve hiperseksüalitenin semptom olarak varlığı zo-runlu değildir.

KLS 'nin tedavisinde sıklıkla karbamazepin ve lityum kullanılmaktadır ( 14). Lityum (400-900

mg/gün) melatonin döngüsünü aktive ederek hi-persomnolansı düzenler. Karbamazepin'in (400 mg/gün) noktürnal uykuyu düzenlemede çok et-kili olmadığı ama hiperfaji, gündüz uykululuğu ve hiperseksüalitenin tekrarlamasını önemli öl-çüde önlediği saptanmıştır ( 15 ). KLS' de lityum, karbamazepin ve melatonin kombinasyonları

denenmi

ş

ve sirkadian ritmin düzeldiği görül-

müştür. Ascending retiküler formasyonun akti-vitesini arttırdığı düşünülen metilfenidat semp-tomatik hastalarda KLS episodlarının süresini sınırlandırmak amacıyla intravenöz olarak uy-gulanmıştır. Ayrıca literatürde Valproik asit (1500 mg/gün) ve Lityum (900 mg/gün) kombi-nasyonu, idame dönemde de Valproik asidin yalnız kullanımının hastalarda olumlu sonuçlar verdiği bildirilmiştir (15)

OLGU SUNUMU

E.Ö., 18 yaşında erkek hasta. İstanbul'da ailesi ile yaşıyor, liseyi dışardan okuyor, bekar, bir yıldır babasına ait bir büfede çalışıyor.

Hasta sıkıntı hissi, sabahlar uyanmada zorluk çekme, çevresini gerçek değilmiş gibi algılama, bulanık görme, konuşulanları anlamama, gide-rek artan uyuma isteği yakınmalar ile kliniğ imi-ze başvurdu.

E.Ö'nün 15 yaşında iken yaklaşık 1 hafta kadar süren ateşli bir hastalığı olmuş. 1 ay sonra sabah yataktan çıkmada isteksizlik başlamış. 1 hafta içinde günde ancak 3-4 saat uyanık kalmaya başlamış ve iştahı çok artmış. Hasta uykudan uyandırıldığı dönemlerde "saldırır gibi" yediğ i-ni ifade etmektedir. Daha sonra tabloya sonra si-nirlilik ve eklenmiş. 0 dönemde kulağına anne-sinin öleceğini söyleyen sesler geliyormuş. Bu dönemde hastanın cinsel isteğinde artış olmuş

ve mastürbasyon sıklığı artmış. Ailesi o dönem-de hastanın kendilerini dudaklarndan öpmek gi-bi davranışları olduğunu belirtmekteydi. Bu şikâyetlerle doktora götürülen hastaya yapı -lan muayenede "sekel ensefalit" olabileceği söylenmiş, fakat herhangi bir tedavi önerilme-miş. Bu dönemde çekilen EEG'si normal olarak saptanmış. 1 ay sonra da hastanın şikayetleri ta-mamen geçmiş.

(4)

Yaluğ, Temiz, Erkoç, Hanoğlu, Kara Nadir Bir Nöropsikiyatrik Bozukluk Olarak Kleine-Levin

Sendromu: Bir Vaka Sunumu

Bu dönemi izleyen 3 y

ı

l içinde benzer 12 ata

ğı

olmu

ş

. Ataklar aras

ı

ndaki süre de

ğ

i

ş

mekle

bir-likte yakla

şı

k 2-8 ay aras

ı

ndaym

ış

. Bu süre

için-de için-de

ğ

i

ş

ik hastanelerde yatarak tedavi gören

hasta "Psikotik Bozukluk" olarak de

ğ

erlendiril-mi

ş

ve antipsikotik tedaviler düzenlenmi

ş

.

Has-ta ilaç tedavisini düzenli olarak sürdürmesine

ra

ğ

men semptomlar

ı

ataklar

ş

eklinde arada tam

düzelme dönemleriyle tekrarlam

ış

.

8 ay önce servisimize, günün büyük k

ı

sm

ı

n

ı

uyuyarak geçirme, sadece yemek yeme ve

tuva-lete gitme gibi gereksinimleri için yataktan ç

ı

k-ma, bu ihtiyaçlar

ı

n

ı

aceleyle giderme ve

engel-lendi

ğ

inde öfkelenme

ş

ikâyetleri ile getirilen

hasta ileri tetkik ve tedavi amac

ı

yla yat

ı

nld

ı

.

Yap

ı

lan psikiyatrik muayenede hasta görü

ş

me-ye isteksizdi ve uyumak istedi

ğ

ini belirterek

gö-rü

ş

meyi hemen sonland

ı

r

ı

yordu. "Git uyu, yat"

diyen bir his duydu

ğ

unu, yatmazsa kendisinin

ya da ailesinin ba

şı

na kötü

ş

eyler gelece

ğ

inden

endi

ş

elendi

ğ

ini belirtiyordu.

Hastan

ı

n özgeçmi

ş

inde ve soygeçmi

ş

inde

her-hangi bir özellik saptanmad

ı

.

Servisteki izleminin ilk günlerinde odas

ı

ndan

d

ış

ar

ı

ç

ı

kmayan hasta günün büyük k

ı

sm

ı

n

ı

uyuyarak geçiriyordu. Hastan

ı

n yat

ışı

ndan önce

almakta oldu

ğ

u olanzapin 10 mg/gün, diazepam

5 mg/gün tedavisine devam edildi. Serviste ani

öfkelenmelerinin oldu

ğ

u gözlendi. Bu dönemde

çekilen EEG'si normaldi.

İ

zlemde uyku miktar

ı

nda azalma olan hastan

ı

n

almakta oldu

ğ

u tedavi yat

ışı

n

ı

n 10. gününde

so-na erdirildi, hasta ilaçs

ı

z gözlendi. Uyku paterni

normale dönen hastan

ı

n dü

ş

ünce içeri

ğ

inde

pa-toloji saptanmad

ı

. Hastan

ı

n uyku ata

ğı

ba

ş

lad

ığı

s

ı

rada çekilecek EEG, polisomnografik EEG, bu

tetkiklerle birlikte nöroloji taraf

ı

ndan rekonsül-

tasyonu ve kontrol muayenesi önerilerek tan

ı

da

"

İ

diopatik Rekürren Stupor", `Rekürren

Hiper-somni" olas

ı

l

ı

klar

ı

ş

ünülerek tedaviniz izlem

önerilerek taburcu edildi.

Taburculuktan sonra 6 ay kadar hiç

ş

ikayeti

ol-mayan hastan

ı

n uyku iste

ğ

i ba

ş

lay

ı

nca yeniden

yat

ışı

yap

ı

ld

ı

. Psikiyatrik de

ğ

erlendirmede

bi-linç aç

ı

k, koopere ancak uykuya e

ğ

ilimi artm

ış

-t

ı

. Psikomotor aktivitesi hafif azalm

ış

t

ı

, konu

ş

-ma h

ı

z

ı

ve miktar

ı

ola

ğ

and

ı

. Alg

ı

bozukluklar

ı

(derealizasyon) saptand

ı

. Hastan

ı

n çevreye

söz-le cinsel tacizsöz-leri olmaktayd

ı

. Polisomnografik

EEG'sinde uyku etkinli

ğ

inin biraz artt

ığı

ve

REM döneminin uzam

ış

oldu

ğ

u saptanmas

ı

na

kar

şı

n normal s

ı

n

ı

rlarda oldu

ğ

u rapor edildi.

Yap

ı

lan tetkiklerin (GH, MRI ) normal s

ı

n

ı

rlar-da oldu

ğ

u saptand

ı

. Hastaneye yat

ışı

n

ı

n yap

ı

ld

ı

-ğı

gün nöroloji bölümünce de

ğ

erlendirilen

has-tada "Kleine-Levine Sendromu" dü

ş

ünülerek

lithium 900 mg/gün ve metilfenidat 15 mg/gün

tedavisine ba

ş

land

ı

. Hastaneye yat

ışı

n

ı

n 4.

gü-nünde hastan

ı

n uyuma iste

ğ

inin azald

ığı

saptan-

d

ı.

Serviste 11 gün izlenen hasta, geli

ş

ş

ikâyetlerin-de düzelme sa

ğ

lanmas

ı

nedeniyle haftal

ı

k

kon-trollere ça

ğ

r

ı

larak taburcu edildi. Yap

ı

lan

kon-trol muayenelerinde hastan

ı

n son sekiz ay

için-de uyku probleminin olmad

ığı

ve iyilik halinin

sürdü

ğ

ü saptand

ı

TARTIŞMA

Klein-Levin Sendromunun klinik tablosu tan

ı

sal

bir karma

ş

aya yol açmaktad

ı

r. Tablonun ataklar

halinde seyretmesi, alg

ı

/ dü

ş

ünce bozukluklar

ı

-n

ı

n olmas

ı

, denetimsiz ve uygunsuz davran

ış

la-r

ı

n sergilenmesi ve tabloya s

ı

kl

ı

kla depresyonun

e

ş

lik etmesi di

ğ

er psikiyatrik tan

ı

lar

ı

(

ş

izofreni,

duygudurum bozukluklar

ı

, konversiyon

bozuk-lu

ğ

u) ya da madde kötüye kullan

ı

m

ı

n

ı

ş

ün-

(5)

Nadir Bir Nöropsikiyatrik Bozukluk Olarak Kleine-Levin Sendromu: Bir Vaka Sunumu

Yaluğ, Temiz, Erkoç, Hanoğlu, Kara dürmekteydi. Epizodların tekrarlayıcı özelliği

afektif epizodların (depresif ve/veya manik) döngüselliğine benzerlik göstermekteydi. İ rrita-bilite ve impuls kontrolünde zorluk yaşanması

nedeniyle kişilik bozuklukları ile ilgili tanıları

da akla getirmekteydi. Zaman ve yere karşı yö-nelim bozukluğuna (konfüzyon) sık tanı mlan-mıştır. Bu hastaların Klein-Levin sendromu ta-nısı almadan önce sıklıkla birden fazla sayıda hastane yatışı olmaktadır. Tanı karmaşası ile be-raber bu hastalar çeşitli tedaviler görmektedir. Bu hastalarda atakları bastırmak amacıyla, özel-likle antipsikotik ilaçların kullanımı yaygındır. Hastaların aldıkları ilaçlar hem ilaç alınan dö-nem için hem de sonrası için istenmeyen yan et-kiler açısından risk taşımaktadır. Uygun olma-yan tedavi nedeniyle, bireylerin hastalıkları ile ilgili yakınmaları sürmekte, ekonomik, sosyal ve tıbbi anlamda bireyler ve kurumlar ciddi ka-yıplara uğramaktadırlar. Doğru tanı koyabilmek açısından belirtilerin ayrıntılı taranması ve has-talığın gidişinin göz önünde bulundurulması ve hastanın uzun dönem takibi önemlidir.

KAYNAKLAR

1. Roth B, Nesimalova S: The clinical picture of periodic hypersomnia: A study of 38 personal observed cases. Sleep 18: 120-124, 1980.

2. Smolik P, Roth, B: The Kleine-Levin syndrome. Acta Univ Carol Med Monogr 94: 128-135, 1988.

3. Billiard M: Cadhilac Les hypersomnies recurrentes. Review of Neurology 144: 249-258, 1988.

4. Gillberg C: Kleine-Levin syndrome: Uncorfirmed di-agnosis in adolescent psychiatry. Journal of the Ameri- can Academy of Child and Adolescent Psychiatry 26: 793-794,1987.

5. Will RG, Young JPR: Kleine-Levin syndrome: Report of two cases with onset of symptoms precipitated by head trauma. British Journal of Psychiatry 152: 410- 412, 1998.

6. Merriam AE: Kleine-Levin syndrome following acute viral encephalitis. Biological Psychiatry 21:1301- 1304, 1986.

7. Drake ME: Kleine-Levin syndrome after multiple ce- rebral infarctions. Psychosomatics 128: 329-330, 1987. 8. Ferguson BG: Kleine-Levin syndrome: A case report. Journal of Child Psychology and Psychiatry 127:275- 278, 1986.

9. Gadoth N, Dickerman Z, Bechar M, et al: Episodic hormone secretion during sleep in Kleine-Levin syndrome: Evidence for hypothalamic dysfuncti-on.Brain Development 9:309-315, 1987.

10. Davvillers CR, Baumann B, Carlender M, Bischof A: CSF hypocreatin-1 levels in narcolepsy, Kleine-Levine syndrome and other hypersomnias and neurological conditions. Journal of Neurology, Neurosurgery and Psychiatry 74: 199-212, 2003.

11. Mayer G, Leonhard E, Krieg J, Meier-Ewert K: Endoc- rinological and polysomnographic findings in Kleine- Levin syndrome: No evidence for hypothalamic and circadian dysfunction. Sleep 21: 278-284, 1998. 12. Thorpy MJ: Diagnostic classification steering

commit-tee: International Classifıcation of Sleep disorders. American Sleep Disorders Association, 1990. 13. Mukaddes NM, Alyanak B, Kora ME, Poluan 0: The

psychiatric symptomatology in Kleine-Levine syndro-me. Child Psychiatry and Human Development 29: 253-258,1999.

14. Goldberg MA: The treatmentof Kleine-Levine syndro-me with lithium. Canadian Journal of Psychiatry 28: 491-493, 1983.

15. Junicki S, Franco K, Zarko R: A case report of Kleine- Levine syndrome in a adolescent girl. Pscyohosoma-tics 42: 154-155, 2001.

Referanslar

Benzer Belgeler

Finansal piyasaları güçlendirmek ve yatırımcıların farkındalık düzeyini artırmak için çalışmalarını sürdüren Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları

Serbest durakl ı ah ır plan ı , ahı nn bir yar ıs ında sa ğ mal sığı rlar ı n barı nd ı rıld ığı serbest duraklar ve yemleme yeri, di ğer yar ı sı nda ise doğ um

2004 yılının ilk üç ayında, aracı kurumların İMKB birincil piyasa, ikincil piyasa, özel emirler ve toptan satışlar pazarındaki top- lam hisse senedi işlem hacmi

Sonuç olarak, 2002 yılında aracı kurumun müşteri işlemlerinden aldığı her 100 TL’lik komisyonun 71 TL’si kurum bünyesinde kalır- ken, 2003 yılında bu rakam 59

Dobutamin çocuklarda da inotropik etki göstermektedir, ancak yetişkinlere kıyasla hemodinamik etkisi biraz daha farklıdır. Çocuklarda kardiyak debi artmasına

Tehlikeli Madde Kavramı ve Sınıflandırmalar; Hiçbir Şekilde Hava Yoluyla Taşınamayacak Tehlikeli Maddeler; Birimler ve Kullanılan Dokümanlar; Tehlikeli Maddelerin

(l) Bir yıl içinde verilen bilim/sanat ödülleri sayısı fen, sağ|ık, sosyal bilim ve sanaıın her birinde birer olmak üzere dördü. eğitime katkı ödü|ü

 Harcama yetkilisi olarak, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik