• Sonuç bulunamadı

Sultan Ahmed Camii'nin Tezyini Hususiyetleri II

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sultan Ahmed Camii'nin Tezyini Hususiyetleri II"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sultanal-kmet

GetmlVnlrt

tezlini

t - & « j i s u 8 i v etleri

TAHSİN ÖZ I I

Türk Ir/.yiiıî san'allar hakıınıiMİaıı ı\n. ctıiüal^İK l'ir hazine olan Sullaıudıınet Camii'-İlin yazıları ile çini ve taş işleri üzerinde -iv-çeıı yazımızda durmuştuk \ \ \ .

Ru yüksek tıbidemizi süsleyen ve her hiıi ayrı hirer tetkik mevzuu olan. tavan tezyinatı ile sedef işleri ve bronz kapıları da. bu yazı­ mıza zemin olacaktır.

Tavan; sivil mimarimizde büyük bir yer tutmuştur. Verilen bu ehemmiyet sebebiledir ki, insanı düçarı hayret edecek Cfcrlcr, ince ve manidar düşüncelerin sembolü olan şekil­ ler meydana getirilmiştir. Binayı dalıilen ör­ ten tavanla diğer aksam arasında, bilhassa tezyinat noktasından tam bir ahenk, aranılan güzelliğin, ölçüsü olmuştur. Her binanın bün­ yesine göre yapılması gerekli olan tavan, de­ virlere göre tezyinat, teknik itibarile daima tahavvüUer geçirmiştir [ 2 | .

Ahşap tavan; camilerde, aneak bazı ınah-fel altlarına konduğu cihetle mahalli talbiki pek az olduğundan nadirdir. Kaldı k i . bun­ ların bir kısmı tamir ve tecdit esnasında mah­ volmuştur. Bir kısmr da tamirlerde düz bir yağlı boya sürütmek suretile imhaya uğra­

mıştır. Nitekim îstanbuldaki Sultan Selim Ca­ mii malıfel tavanının tezyinatı da. bu suretle boya sürülmek suretile tabrilx; uğramış iken son senelerde vakıflar idaresinin değerli ve bilgili himmetile bu tahripkâr boyalar temiz­ lenerek pek nefis, ve rengârenk kadim tezyi­ natı meydana çıkarılmıştır.

Edirnedcki SeÜmiye rernııTnin Müezzin Mabfelî tavanı da. ayni suretle bir boyanın tahribi altındadır. Mudanya'daki Ifasan Rey (^amii'nde de bal böyledir. Eski tezyinat, bo­ yaların altından yer yer gözükmektedir. Bu

muzlim perdelerin de. kadirşinas eller tara­ fından açılacağından eminiz. îste

camihpri-r n Vakî/tacamihpri-r Decamihpri-roisl. Suyı, 7. S. 25. T . J9JS. Ankurtı.

12] C c 1 ft 1 E s a t Türk Rnn'atı TarU^I. im.

niizdc. bu <;ibi .scl.i|iierden de\riniıı nefis \e değerli le/.yinalını taşıyan yani lanı hüviyeti­ ni ınubafazı edebilen tavanlar pek nadir ve mahduttur.

Sulltt'iahmct Camii Hünkâr Mabfeli allını kaplayan tavan ise. ecdat yadigârı arasında bcm bir şaheserdir, hem de • bir talikim va­ sıtası istisiNi olunursa - tahribe uğramamış vc tamamen oriijnalitesiiıi muhafaza etmiş bir parçadır. Yalnız renklerde, geçen asırların verdiği bir asâlet sezilir k i , bu da ayrı bir kıymettir.

İHI tavanın, etrafında ikisi dar ve biri

geniş olmak üzere üç bordür dolaşmaktadır. Orlası mıırabbalara taksim edilmiştir. Bu tak­ simatın âhenginih devamı arzusiylc balı tara­ fında mutat göbeğin yapılmasından vazgeçil­ miştir [Resim: 11.

Dış bordür güvez zemin üzerine bej renk­ le münhani dal ve yapraklar arasında lâle vc karanfil tezyinatı ve nar çiçeklerile meydana getirilmiştir. Bunların üzerlerindeki tahrirler güvez renkte vc altın yaldızlıdır.

Geniş orta bordür cidden zengindir. Y i ­ ne zemini güvez olup l^ej renkte geniş ve münhani yaprakların ortalarındaki kırmızı u-fak çiçeklerin ortalan yaldızlıdır. Bu yaprak­ ların arasına gayet nefis nar çiçekleri ve kon­ caları tam bir muvaffakiyetle yerleştirilmiş­ tir. Bu tezyinatın tekerrür ettiği kısımlar ru-milerden mürekkep altın yaldızlı ve kabart­ ma rozaslarla beni ayrılmış lıem de bağlan­ mıştır.

Üçüncü bordür; dar olup geniş ve mün­ hani ve üzeri yaldız çiçekli yaprakların ar.v sına serpiştirilen nar çiçeklerinden müteşek­ kildir.

Orta kısım; ince çıtalarla murabbalara ayrılmıştır. Her murabbam zemini gövezdir. Ortasında oymalı ve sekiz köseli bej bir ze-min özerine güvez renkte ufak karanfiller

(2)

do-210

TAHSİN ÖZ

lajitııaktadır. Hıııılarııı oıtasıuda yahhüh ka­ bartma büyük bir karanfil, motifin merkezini teşkil etmektedir. Etrafı da lâlelerle çerçeve-leımıijiir.

İşte gerek yaldızlar arasnıdaki renklerin ahengi, gerek çiçek veya yaprakların hakikî veya üslûblü şekillerinin binaya hâkim bir tavanda yükselişi bu nefi.x c.«ıen yaratmıştır.

Sedef işleri-, malûın oUhigw «/.ere. C H I H Ü I I miıııarı M e h m c d A g a .<^defkârlıkta i>iı üstadıdır. Hattâ kendisinin bn san'attaki yük­ sek iMidadını dalıa .Sedcfkârîler Halife.-'i iken div eden M i m a t S i n a n'm teşviki ilr. takdir eden M i m a r S i n a n"ın teşviki ib-yaptığı •sedefli bir rahleyi S I A b d a r M e h m e d P a ş a ycdile M ıı r o t 111. e sunarak taltif edilmiştir.

îşte üstad, meydana getirdiği bu saıı'ıct eserinde sedefçiliğe de her camiden ziyade mahalli tatbik vermiş, muvaffak e.serlerle dol­ durmuştur.

Camiin inşaatına ait olan ve bundan ev­ velki yazımızda tanıttırdığımız (1018 • 102(>) tarihli defterin [ 3 ] yirmi üçüncü sayfasında şu kayıtlara tesadüf ediyoruz:

Bekayı ücret sahten perde ve peıtcerefm re babuha ve taklehai sedefkârî, başlığı al­

tında olup on yük oluz altı bin dokuz yüz kırk altı akçe sarfedildiği muharrerdir. Bundan sonra her kalemin müfredatı gösterilmekte­ dir.

Halbuki bugün camide, bunlarm hepsini bulamadığımız gibi kalanlar da pek çok ha-rabiye uğramıştır. Bunları .«ıra ile gözden ge­ çirelim; evvelâ pencere kanatlarının yirmi sekizinde sedef eserleri «öriilmektedir. Fakat maalesef bazılarında kalan sedefler ancak bir kaç taneyi geçmiyor. Bu kanatların binilerine gelince; yalnız birinde o da yarım olarak kal­ mıştır. Nisbeten .sağlam kanatlar mihrabın iki tarafına tesadüf edenlerdir ki bunlar <h sedef ile yazılı kital>eler bile durmakladır.

Bundan sonra camiin üç büyük sedefli kapısı gelir. Rn kapılar, klâsik sedefli kapı­ lar için numune olacak bir güzelliktedir. Her kapı ikisi ufak ve ortadaki büyük üç müMa-tile taksim olunmiKŞtnr. Bunların içindeki hendesî taksimatın etrafı geniş bir })ordürle çevrilmiş olduğu gibi rozas aralarında l)e.«cr .ıdet oymalı yuvarlak bronz motif Inıhınmak-ladır.

Ah vc üsl kısımdaki yine pirinçicı» oyj,m İl beudiycler emsaline tesadüf edilemez güzel parçalardır. |Resim: 21. Yııkanki kitabenin ortasında sedefle ) « ınıiffllihelelnub. ifuıl,. Icnu bayrel bab yazılıdır. Kapının binisi ş^.. def vc fildişi kakmalıdır.

Hünkâr Mabfeli kapısına gelince; bunda da pek nadir bir hususiyet göze çarpıyor. R„

kM)>mttı kilaltelevinin etrafı karanfil şekliiKİc

jicdef kakına bir bordür ile çerçcveleiıınişii, ki. bn; scdefkârlığımr/.m pek muvaffak ve im­

dir bir nierhalcsidir {Kesim: '^]. F.lyevm camide sedefli bir kürsü ile »ali­

le bulunmakladır. Maamafih vaktilc kaldırı­ lan kıymetli fildişi ve sedef kakmalı rahleler ile cüz mahfazalar bugün Çinili köşk ve Türk • îslâm Fserleri Müzelerinde teşhirde­ dir.

Bronz kapılar; billıas.sa camiin iç avlu­ sunun orta kapısı cidden bir hârikadır [Re­ sim : 4 V Bu emsalsiz eser. görenleri şaşırtacak bir mahiyette ve fevkalâdeliktedir. Bu yüzden bu kapının yabancı memleketlerden getirildi­ ğine dair efsaneler doğmuştur.

Nitekim M i m a r K e m a l A l t a n'-da bunun Irann'-dan getirildiği sözünü hikâye etmektedir f 4 ] .

Böyle bir rivayetin deveranında, memle­ ketimizde her hiri ayrı bir san'at eseri olan camilerde bunun gibi bir kapının görülme­ miş olma.sının da dahli v.ırdır.

îşte b« emsalsiz eser devrinin hakikî Türk' motiflerini üzerinde bir damga gibi, mühür gibi taşıdığı halde murassa bir çerçe­ ve şeklinde yükselmiş olması ci)ren1eri şaşırt­ makladır. Yoksa ufak bir mukayese bunun tekmil motiflerinin tamamen Türk isi oldu­ ğunu ve hattâ yukarıda sözü peçen sedef ka­ pının bir modeli olduğunu tesbite kifayet e-der [Resim: ^ • T)]. Bu resimlere bir göz gez­ dirmek, <">z malımız olduğunda zerre kadar «iiphc bırakmaz.

Maamafih aşağıda yazacağımız veçhile, burada yapıldığını teshil, ve ballâ yapan us­ tayı bile zikvodeceğiz;

Evvelâ me'hazımız olan. ynkarıd.ı sözü geçen inşaat defterini gıizden" geçirelim: bu defterin yirmi üçüncü sayfasında:

Jichui ücrrt fahlcn hahiîlıai camii fcrif vc behai ücrrt nahlcn brıbiifırı haremi

(3)

SUI.r tX illUII) (:A\!irNl//rF2.yiNj llll^ll^lYniLI;! 2 t l mill l..l7İıkl.ıı I altiuil.i i i K i i . i l . i i rii k . n

(liiil ; j İ M İ i y ı i n ı / k i . l i i i n i i i i i a Ulaiilml.l.i

vapil-,1,^1 U T C < l ( l i i l ~ i i / l.ir k a t " i \ i - l l c a n l a > i l m i > l i i . | ! i : m l a i i İKi<ka I : \ 1 i \ a (_! c 1 ,. |, i n i , ,

, a l ) l i ' " iu-;>i -^ailiatuii.t <;<ik \ a k i i i yr(i-(i<;i

tU-iiiairimdiir. Sr\ a l i a l i i a i n o i n d c ( a m i d r n ),alıtMİi'ikcıı \ ' > \ m c \ / i n i i n i i / u l a n k a p ı l a r i i

-/(•liiiilc i l l » h m u a k l a t l ı ı . i<; a \ l i i i \ i m i n ; k a p ı

-^ıııı. M ' l . -aj: \<- k i l . l c k a p i > i i i a m l a i i l c \ c k ( l i

-r,,Tİıı<l<-ıı a\I ililiklaii - n m a <>i l a d a k i Kidir Kiii>i^i llii'l'ni Juiilml inil.l.i i<-iii l,ir <li. \i/rilii (In iiii.^li iiltiti niiu'il l,ir jiirinr ha­ pıdır. Kiiddi on Hi zillidir. ( sindi :i-rJ;,-niii mini !<• Iiryim irin hir imin sundi-l ilnii\):iii •juxn liain iiiiinilitdir l.i riu'nni nncnrlii dil.l.iil rdrnirr iiiiili i f linyrnii iiiiir. Sü/Icrilo l>a>It-Viiiak i r / y i n a l i i i i i/ali rdiynr. llalka. k i l i l . \ c licnlli'iiniii i;iimii< o l d i i j i i n i i i a n l a l i y o r .

r>ııiKİan s o n r a . l>ii kapının Vsiroş^nınlnn Ki:ilclnia Kilisr^i'nAvu t i c l i i ildir.j l i a k k i n d a

-ki rivayclin a-ilsi/Ii'-nu silyliiyor. Halbu-ki )>ii

saliOMM" no I >(ro^(iii<laii no do Irandan iroli-lilmişlir. <)/ Türk i>iilir. Kuynnıtnılıaşının o-liiidoii riknii-lir ki Imnii da K\Iiya r o l o l . i : mi'riiiini rr vin^jiir prdrriniiz Drrri\ Mr/i-nil'/ y.lllî sı-rziTİ.iTiııı il.rn ini imin \iindr/i in-M/ rdi/i iiiilihin Hi I.il'fi irrr liilirir idtiiuiii l/nlinr dn fcrli'iii-'.iif nirsltirdiir. k o l i i n o l o r i l "

liakikali orlaya koymakladır.

Çolcbiınizin İm/î vi\aycllorinin lo"yidiin> lüzum ci'iviiUr Mio kondi-inii> yrlistijl'i hiv do-virdc lialmsinni olilo. Im k a j i M n n ya|iildi};im va/.maşı olb''llo siiplio rdilmoz liir sonollir. Kiiyiinioiilia'^diii) liir miirovliorli lo|>^l cil>i lodi'/i Ini san'ar o-rii. Im'jiin vonpi kavarnus. |r/yinalinin l i i r r o k parralaiMii kayliolmi* f d -ma^iiia voL'incn lıâlâ r-innlsi/ vo lior !r<ironin lakdir \c lınyrolİni ro1]i odon l>ir şa!ıc«ordir. Hir do l>n kapıların lo/yinalimn l a m . a l l ı n ' iva yaldızlı Idr lialdo l i n l n n d n f : ! ! ^n? öniino

•.•I'lirilir-c. r \ 1 i V a C o l e ]> i'nln. In'r imii-In iui:ir » iimlı - i n i ı ı no k a d a r voiiiio ma-r;if

f'ldnjii . ı ı d . ı ş ı l p

Hiraz da Im ka]iilarin iizcrindo telkikaf yapalım:

îç avlıınıın Kililc Kapi.«i yukarıda

bah-f^etligimiz camiin sedef kapılar gibî ikisi ufak ve ortadaki büyük üç büyük müslalil kitabe­ yi havidir. Ru kitabelerin içindeki bendesi

f51 Evliya Çelebi Seyahatnamesi. Cllt. I S. S9 Topkapj Sarayı Müzesi BaSiat Küttt/rfıoncıJ. No.

- ; M I , I I -t-(lclli kapının lunilc-i lak-iınalmın

ı . " k K ı - ı ni)kla»iMa a v n ' ı d i r . .Scdolkar ıısla-ı M i m a r 1! a ş ı M o lı m o t A J a İm

do-- o n l lıııu; ii/crinc talink olliıınoklo oın>al-i/

l ı l r c x M i n nııydana iii'lnu'-ini temin cimişlir. (•amiin k,ıpı.<ında I<ıı lıondesi [ak>imalııı iı.lcri >o(lcf kalkmalı "Ulıı^u Iıaldo bron/. k.ı-pıda -odi'l'in yorino kabarlma Ifzyinal ikanıo nlunınıı>tıır liû-mi^: 7 - 0 ] . Kozalik nıii.-la-lillır ara-ında boşor adol ayni sokildo yınar-lak brıııı/ mcıiif luıhnunakladır k i bıı;jiin bmı-ların iio lanosi ın)k>.ııi(lır (Ko^iın: ;',|.

Mii-lalillorin etrafı kabarlma Ic/vinallı Inr bol dür ilo ç(n rilıni^lir. lînnıın lıaı iı iııd'' de oymalı bir bordiir dalıa dolanmakladır. Maâlo>of İm bordiir tahripkâr <-l!or tarafın­ dan koparılmış, yalnız yolişilmosi kabil ol-mıyaıı yııkanki ınüslalilin oirafında kalmış-lır. ^ ııkarıki müslalil kilabrlerin <)rlasııukı sülüs ilo: .\n\riiii miıuıiiniı rr frliıiiıı knrip ır In-şsıTri-niiiminin \ıı Mulınnınırd. yazılı­ dır.

Kapınm miislaliller lıarioi bâk sıırolil'-Mioydaııa polirilnıi-; bir bordiir ilo <:^ı-ı\i'\rh'\-mistir.

Kapının şimdiki binisi pek «adodir. 1'.-sas vo kıymetli lozyiiıalı lıa\l binisi vaklilf ;_;i'ıriilon liıznm iızerine kaldınlmış ve şimiVı Türk \e l.-lânı Fsorlori Müzosindo. ikinoi sa­ londa toşbirdodir.

Şimdi dış avlıınıın oümlo kapısına

t:elo-1 i m :

Bil da bronzdandır, ancak dijl'or ka))i ai-bi -odofkârî esasa dojlil noroarkârî denilen vani L'cenıo lalılalara benzer !ıir şekilde ya|iıl-ınışlır fKesini: 10].

Kanının ali kısmı, dini müslalil ve bir mıırabl>adan. fResim: 11] ortadaki büyük kısmı, sekiz müslalil ilo iki mnrabbnın âlıcnk-dar b i r snreiie yorleşlirilmesinden meydana :;elnıişlir. Pm lerlibi bıi'îünkii en modern bi­ nalarda bile ç^örıivoruz. ^"ııkarıki kısmındaki kil;ıbode: Yn ıniijrUİİıni-riınıiı iflniıirna Imy-rrl lmiı. vazılıdır.

Her kısmın a r a - ı müdevver moliflerlo avrılınışlır. Coıck murabba ve müslalillerin ü-lü L'oıck bnnlarm aralan ve kapının etrafı b a k sınelile pek ince tezyinatı bavidir.

Kapının bir de n a r i n bina'-ile Tnovznn

•ki halkası vardır.

(4)

212 TAHSİN ÖZ

tezyiiıt saıı'sltartıı, ctı zeıtgi'i vc cıı ınuvafık birer camiasını toplıyan Sultanahmed Camii,

halt, kandil, askı. şamdan, kürsü, rahle, mah­

faza gibi dahilî eşya cihetinden de müstesna bir halde olduğu eski kayıtlardan anlaşılmak­ tadır. Bir Müze teşkil edebilecek derecede de­ ğerli bu eserlerin, bugün yerinde yeller es­ mektedir.

Bu camide okunma»!, vakfı cümlesinden olan mevlûdta da çok mühim ve pek tantanalı merasim ve teşrifata tâbi idi [Resim: 12J. Buna dair teşrifatı kadimede ayrı bir fasıl bulunduğu gibi [6J Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinde de mühim vesaik mevcuttur [7J. Bu mevlûtla yalnız Enderun mensuplarına veri­ len dökme şekerlerin konduğu gümüş veya halkâr! tepsilerin adedi yüz yirmiyi geç­ mekte idi. Bundan başka bohçalar, hil'atler, saatler ve ihsanlar verilirdi. îşte asırlarca de­ vam eden mevlût merasimine sahne olan bu

( « ) l « k t B { » n < l l . Tetrifütt Kedime. MAtbMi Amir*.

t? 3 TopİMpı Saram MiUeti Artlvi No. E . lo/M.

muazzam âbide ile tcvabiiııden olan Üar-ül-kura, Dar-ül-hadis, Medrese, Mektep Dar-üş. şifa, imaret ve sebil ve türbede üç yüz elli beş kişinin vazife sahibi olduğu vakfiyesin­ den anlaşılmaktadır.

Bu vazife sahiplerinin arasında, üç ma-nu-ün-nukş [ 8 j bulunmakta i d i k i bunlardan biri camiin dahilinde, diğeri iç avluda, üçün-cüsü de lurWde vazife sahibi idiler. Bir kişi de imarette taamdan baki kalanı yabana al­ mayıp vuhuşu tuyura vermek ile mükellef idi.

Daimii luücellit, lerzi, perdeci, bah­ çıvanlardan başka su yollarının ve binanın tamiri için ekipler bulunmakta i d i . Bunlar, ecdadın, yapmasını bildikleri kadar muhafa­ za ve idame hususunu da en ince noktalara kadar düşünerek temin ettiklerini gösterir k i birer irşad mahiyetindedir.

( f i Yası v« clz«ller ll< Mir kirleri U B U I U İle temJıleylp ort»d»n k»Wır»n. Vafc«/l«r hrrgiai. No, s. S.

m.

(5)

5W

55;

(6)

Resim : İ

(7)

Re$im : 3

(8)

R « t i m : 4

(9)

- ' ^ •

« ^ #

R « ( i m : 5

(10)

Retim : 6

(11)

R « t l m : 7

(12)

R t l i m : S

(13)

R«aim : 9

(14)

Resim : 10

(15)

R ( « i m : 11

(16)

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğretmenlerin Okul Yöneticilerinin Liderlik Tarzları alt boyutu arasında 0.05 manidarlık düzeyinde aralarındaki ilişkinin korelasyon sonuçları incelendiğinde; Otokratik

35 d after implantation was remodeling stage, the thickness and numbers of blood vessels and fibroblasts of fibrous capsule were reduced further.. Histologically, the

Endometrioma grubunda kist duvarıyla birlikte eksize edilen folikül sayısı, bu foliküllerin morfolojik özellikleri, kist duvarı kalınlığı, kist duvarı iç yüzeyini

Gezegen bu ayın büyük bölümünde yine akşamları batı ufku üzerinde olacak ancak onu görebileceğimiz süre çok kısalmış durumda.. Ayın or- talarından sonraysa