• Sonuç bulunamadı

Pertek Baysungur ve Çelebi Ali Camii

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pertek Baysungur ve Çelebi Ali Camii"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Pertek Baysungur

ve Celebi Ali Camii

(2)

PERTEK BAYSUNGUR V E C F I FRİ A I ^ ^ I

K

eban Baraj Gölü altında kalan eski Pertek yerleşim yerinde, 1968-1971 yılları arasında yapılan çalışmalarda; 1 kale, 2 cami, 3 hamam, 1 köşk, 1 kilise, 1 han ve 1 medrese yapısı tespit edilmiş olup (Şek. 1), bu yapılardan ortaçağ kalesi holen baraj gölü alanmda bir ada durumundadır. Yeni Pertek'e taşınan iki cami dışmdaki diğer yapılar ise su altında kalmıştır. Eski Pertek'te yer alan bu yapılar, bölgenin önemli bir yerleşim merkezi olduğunu gösterirken; yine Keban Baraj Gölü alanında kalan Pulur Köyü, Pulur Höyüğü'nde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan eserler'-, yöre tarihini Eski Tunç Dönemine kadar indirger.

Yavuz Sultan Selim Dönemine ( 1 5 1 2 - 2 0 ) kadar Hitit, Muşki, Mitanni, Asur, Urartu, Med, Pers, Aroks, Part, Roma, Bizans, Sasani, Arap, Çubukoğulları, Saltuklu, Mengücek, Artuklu ve Safevi gibi çeşitli kültürlerin egemenliğinde kalan bölge, 1517 Çaldıran Savaşı sonrasında. Molla İdrisi Bitlisi'nin de yardımıyla Maraş Beylerbeyi Bıyıklı Mehmet Paşa tarafından ele geçirilir ve Osmanlı egemenliği altına girer. Çemişkezek hakimi Hacı Rüstem Bey, Safeviler'in yanında yer aldığından dolayı idam edilirken, yerine oğlu Pir Hüseyin Bey geçer. Yavuz'un ardından Osmanlı tahtına Kanuni Sultan Süleyman ( 1 5 2 0 - 6 6 ) geçerken; aynı yıllarda Pir Hüseyin Bey ölür ve toprakları 16 oğlu arasında bölüştürülür. Kanuni tarafından yapılan bu bölüşüm sırasında , bölge 4 sancak ve 14 zeamete bölünür. Dört sancaktan biri olan Pertek Sancağı'na Rüstem Bey sancak beyi olur. Rüstem Beyin ölümünden sonra ise, ye­ rine Muhammed, Ali ve Baysungur odlı oğullarından en büyüğü olan Baysungur, sancak beyi olur.

2. SEYAHATNAME VE YAYINLAR

XVII. yüzyılın ikinci yarısında, Harput'tan sonra Pertek'e uğrayan Evliya Çelebi: Pertek Kalesi dışında yerleşimin diğer y o p ı l a r m d o n bah­ setmez. Ancak, kaleden söz ederken de d a h a cok kalenin ismi ve buna ait efsaneleri anlatır. A y n ; şekilde Harput'o kadar gelen ve yer yer Tunceli'nin kimi bölgelerine gezi y o p a n Polonyalı Simeon, C. F. Lehman-Haupt, Huntington, Belek, J.G. Taylor, Dezsö Butyka, Vita! Cuinet, Helmuth Von Moltke, L. Molyneux Seel, W i l h e i m

S^recte--adli seyyahlarda d a Pertek'te bulunan yapılara ait bilgiye rastlamomaktayız.

Her iki yapıya ait ilk bilgileri Naşit Uluğ'un "Tunceli Medeniyete Açılıyor" adlı yayınında karşımıza çıkar. Bu bilgilerde, Pertek'in Kanuni Dönemindeki bölüşümü ile birlikte, Baysungur'un Pertek'teki i m a r hareketleri ve Baysungur Camii'nden bahsedilir. Bu arada yapı kitabesinin yanlış transkripsiyonu verilerek, kitabenin min­ bere ait olduğu söylenilir ve devamında Çelebi A ğ a adlı birinin bir başka cami yaptırdığı belir­ tilir. Ancak, bu yapıya ilişkin hiçbir bilgi verilmez.

Naşit Uluğ'un yayınının ardından 1940'ta basılan A l b e r t G a b r i e l ' i n Voyages Archeologiques Dans la Turguie Oriantale I adlı yayını dikkat çeker. Gabriel'in 1 9 3 0 - 4 0 yıllan arasında Doğu A n a d o l u Bölgesi'ne yaptığı gezi­ lerin sonucunda hazırladığı yayında, Pertek'te bulunan kale ve iki cami ile ilgili olarak cok kısa bilgilerin dışında, ilk defa Çelebi Alı Camii'nin ve Çeşmesinin yapım kitabesinin orijinal metni ve transkripsiyonu verilir,

1 9 5 9 yılında. Doğu Anadolu Bölgesi kaleleri ile birlikte, Pertek Kalesi baslığı altında kale ile ilgili bilgilerin yamsıra. Çelebi Ali ve Baysungur Camilerinin yapım ki'abelerinin transkripsiyon­ larının v e r i l d i ğ i , N o z m i Sevgen'ın A n a d o l u Kaleleri I adlı yayım görmekteyiz.

1960'lı yıllarda Keban Baran Projesi gün­ deme geldikten sonra, bo'gede yop'lan colışmolar yoğunlaşır. Bu b a ğ l a m d a 1960-70'iı yıllarda bölgede çalışmalar yapan İlhan Akcay 1966 yılında Yeni Fırat dergisinde "Tıl Koyu Eserleri" ve yine aynı yıl içinde Türk Kültürü cergısmde

"Keban Barajının M e y d c n o Getircıği Gol Sahası k i n d e Kalacak O l a n Türk Eserleri U z e f n a e Yerinde Yapılan Bir ,Arastırma" adi' makaleienn; yayınloyarak, bölgedeki diğer yapı'o^ ''e bırlık'e k',sc bilgiler halinde Per^e'W'e bü'.-""G'- h c 'K cami hakkında genel b'ıİG''e'- verere^ yap'^or n kitabelerinden ve 'orı^lendı'-ii'T^e e'-nden soz eder.

(3)

ERTUĞRUL HAMu^

1966 yılında, Cenap Osmanoğlu'nun Yeni Fırat Dergisi'nde "Harput ve Çevresindeki Kaleler ve Beğlikler" adlı makalesi yayınlanır. Osman­ oğlu'nun makalesinde "Portuk Beyliği" adı altında

Pertek Beyliği'nden söz edilerek, her iki yapının da ismi verilerek, kitabelerle ilgili transkripsiyon ve tarihlendirme yapılır.

1967'de Keban Barajı çalışmalarının ilk aşamasında, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Bölümü tarafından yapılan belgeleme çalışmalarının ürünü olan Doomed by the Dam adh yayını görürüz. Yayında, ilk defa bilimsel kaygılarla Keban Baraj Gölü altında kalacak olan yapılarla birlikte, Eski Pertek'te bulunan çeşitli yapıların rölöveleri alınarak, yapılarla ilgili belgeleme ve katalog çalışması yapılır. Yapılan bu çalışmalar sonucun­ da Çelebi Ali ve Baysungur camilerinin de rölöveleri (plân, kesit ve cephe) alınmış ve yapılarla ilgili tarihlendirmeye gidilmiştir.

1969 yılında, Keban Projesi kapsamında yapılan rölöve ve yapı kurtarma uygulayıcılarından Ayşıl Tükel'in Vakıflar Dergisi'nde yaymlonan, "Sağmandoki Çok Fonksiyonlu Salih Bey Camii" adlı çalışmasında, Sağman'daki anılan yapı ile birlikte, karşılaştırma amacıyla yapılan değerlendirme nedeniyle. Çelebi Ali ve Baysungur Camileri hakkında kısa bilgiler bulmaktayız. Ayşıl Tükel'in 1970 yılında Ömür Bakırer ile birlikte, Keban Projesi seri yayınlarından 1968 Yaz Çalışmaları'nda yayınlanan "1968 yılı Keban Projesi Restorasyon Çalışmaları Ön Raporu" adlı makalede ise, bu defa Eski Pertek'ten Yeni Pertek'e taşınması düşünülen iki cami ile birlikte Süryani Kilisesi ve Pertek Kalesi'nden kısaca söz edilir'.

1974 yılına geldiğimizde, Keban Projesi 1971 Çalışmaları'nda yayınlanan Cevat Erder'in "Eski Pertek'te XVI. Yüzyıla Ait İki Camii Kurtarma Çalışmaları" adlı makale yayınlanır. Makalede genel olarak taşınması düşünülen iki yapıdaki temel sorunlar ve yapılan çalışmalar ile, yapılacak çalışmaların anlatımını bulmaktayız. Bu bağlamda kısaca da olsa yapılarla ilgili tarih­ lendirme yapılır. Keban Projesi ile ilgili olarak yapılan çalışmalar sonucu gerçekleştirilen bu çalışmalar, aynı yıllarda iki yüksek lisans tezine konu olur ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Mimarlık Fakültesi Restorasyon Bölümü'nden Mimor-Mühendis Gouhar Shemdin, Çelebi A l i ; Mimar Osman Burot ise. Baysungur C a m i i ile ilgili yüksek lisans tezleri hazırlarlar. Osman Burot, tez çalışmasının bir özeti olarak 1973 yılında, Vakıflar Dergisi'nde "Pertek Baysungur C a m i i ' n i n Taşınması" adlı makalesini yayımlatır.

Gouhar Shemdin'in 'The Mosque of Çelebi Bin Ali Bey Pertek" adlı tez çalışmasında, y a p ı n ı n içinde ve çevresinde yapılan çalışmalar günlük olarak belirtildikten sonra, yapının ve birimlerinin tek tek tanımlaması yapılarak, yapıya a i t üç kitabenin transkripsiyonu ile birlikte, y a p ı b i r i m ­ leri ile ilgili olarak karşılaştırma örnekleri verilir. Biçim ve yöntem olarak, Gouhar Shemdin'in tezinin hemen hemen aynısını uygulayan O s m a n Burat ise, "Baysungur Mosque in Pertek adlı tez çalışmasında, yapı ve yapıya birleşik d i ğ e r yapıların (türbe, hamam, vb.) kısa tanımlaması ile birlikte, yapı birimlerini tek tek tanımlayarak b e n ­ zer örneklerle karşılaştırır.

Osman Burot'ın 1973'te, tezinden özetle yaptığı Vakıflar Dergisi'nde yayımlanan "Pertek Baysungur Camii'nin Taşınması" a d h makalesinde, yapının taşınması ile ilgili teknik bil­ gilerin yanısıra, yapının plânı ve bölümleri ile ilgili bilgiler bulmaktayız. Çalışma, gerek bu açıdan gerek verilen resim ve rölöveler açısından y a p ı hakkındaki ilk ve tek ayrıntılı bilimsel yayın olma özelliğini taşır. Ancak, Osman Burat y a p ı kitabesinin Harput Müzesi'nde bulunduğunu söylemesine karşın, Gouhar Shemdin ve Osman Sümer'i kaynak göstererek iki ayrı transkripsiyon verip, bu farklılığı kesinleştirememiştir.

Yapılan bu çalışmaların devamında u z u n b i r süre, bölge ya do bölge yapılarıyla ilgili b i r çalışmaya rastlanılmaz. 1990 yılında F a r u k Sümer'in Belleten'de yayımlanan " D o ğ u Anadolu'da Moğol ve Türkmen Devirlerine A i t Bazı Tarihi Yapılar Hakkında Düşünceler" adlı makalesinde; Elazığ, Tunceli, Van ve Bitlis'te b u l u ­ nan kimi yapılarla birlikte. Çelebi Ali C a m i i d e kısaca tanıtılarak tarihlendirme yapılır ve y a p ı kitabesindeki "Koca Hacılı" adından y o l a çıkılarak, Akkoyunlulara gönderme yapılır.

' Söz konusu Süryani Kilisesi'nin taşınması bir a r a g ü n d e m e alınmışsa d a , taşınmayarak baraj gölü altında kalmıştır.

(4)

PFRTEK BAYSUNGUR VE CELEBİ Al i CAMİİ

Bu arada Faruk Sümer'in bu çalışmasından önce, bölge üniversitesi olan Fırat Üniversitesi Tarih Bölümü'nde yapılmış olan iki lisans tez çalışmasında, yapılarla ilgili bazı bilgilere ve tanımlamalara rastlanır. Bunlardan 1986 tarihli Ahmet "Gökalp'in Her Yönüyle Pertek" adlı çalışmasında, yapım kitabesi minber kitabesi olarak ele alınıp, Harput Müzesi'nde olduğu söylenilen bir başka kitabenin transkripsiyonu ve­ rilir. 1987 tarihli Bülent Boloğlu'nun "Pertek ve Çevresi Tarihi (İdari, Kültürel ve Sosyal Durumu)" adlı çalışmasında ise, bir önceki tez çalışmasının aksine, yapılara ilişkin daha kısa tanımlamalar yapılarak kitabeler hakkında tartışmalar yapılır.

Sonuçta, Pertek'te bulunan Çelebi Ali ve Baysungur Camilerine ait bütün bu kaynaklan değerlendirdiğimizde, bilimsel yöntemlerle gerçekleştirilmiş ve yayımlanmış monografik bir çalışma dikkat çekmez'. Genelde yapı adının değişik olarak verildiği ve yapım tarihinin farklı yansıtıldığı yayınlara karşılık, gerek Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve gerekse Fırat

Üniversite-si'nce gerçekleştirilen tez çalışmalarında geniş bil­ giler bulmamıza karşın, özellikle Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde gerçekleştirilen çalışmalar, daha çok yapıların restorasyonuna ve taşınmasına yönelik olup, adı geçen tez çalışmalarının hiçbiri yayımlanmamıştır.

3. BAYSUNGUR CAMİİ

Tunceli ili Pertek ilçesi, Pertek - Elazığ kara­ yolu üzerinde ilçe çıkışında bulunan yapı;

"Baysungur Camii"', "Yukarı Cami" , "Sungurbey Camii"^ gibi isimlerle anılmakta olup, 1971-73 yılları arasında yapılan çalışmalar sonucu, Keban

Baraj Gölü altında kalan eski Pertek'ten yem Pertek'e taşınmış ve bu taşınma sırasında numa­ ralandırılarak alınan orijinal taşlar, yeni yerinde tekrar kullanılarak' yapı restore edilmiştir.

Eski Pertek'te bulunduğu yerde, yapının yanında bulunan hamam, hazire ve kontoriye ile birlikte, külliye olarak değerlendirilen yapının banisi, adını taşıdığı Pertek Beyi Rüstem Beyin oğlu Baysungur olarak kabul edilir.

3.1. Tarihlendirme

Yapı, Harput Müzesi'nde olduğu belirtiien

ancak, anılan müzede bulamadığımız inşa kitabesine göre, iki ayrı tarihe yerleştirilmektedir. İnşa tarihi konusunda birinci görüşü savunan ve 1970'li yıllarda Baysungur ve Çelebi Ali Camilerinin baraj olanından bugünkü yerine taşınması çalışmalarında, projede görev olanlar­ dan Ayşıl Tükel, Ömür Bakırer ve Cevat Erder'', Harput Müzesi'nde bulunduğunu belirttikleri kitabeye göre yapıyı 980 H./l 572-73 M. yılına tarihlendırırler.ikinci görüşü savunan Nazmi Sevgen, aynı kitabeye dayanarak - yapıyı 985 H./l 577 M. yılına t a r i h l e n d i r i r k e n İ l h a n Akçay Osman Burot ve Bülent Baloğlu ' Nazmi Sevgen'le aynı görüşü paylaşır.

" O s m c n B u r a l ı n V o l d f l o r D e r g i s i n d e k i m a k a l e s i n i dederlcıdırtTie d ı ş ı n d a t u t m a k t a y ı z C ü n k u b u çalışma sadece B a y s u n g u r C a m n ' n ı k a p s o d ı ğ ı q i b i çalışmanın bil­ imselliğe, y a p ı n ı n strükturü ı!e sınırlı kaımıs; süsleme, tarih­ l e n d i r m e ve b e n z e r o m e k karşılaştırmalarına gidilmemiştir. D a h a b e ' ı r g m b i r d e y i m l e y a p ı n ı n taşınması ve sorunları one ç ı k a r k e n y a p ı t a n ı m l a m a s ı ve d e ğ e r l e n d i r m e s i btr b o l u m h a l i n d e kalmıştır

•- U ! u ğ 1 9 3 9 , 3 0 , O s m a n o ğ l u 1 9 6 6 : 1 0 A n o n i m 1 9 6 7 : ' 2 : TuKel 1 9 6 9 : 2 3 9 : Tukel-Bakırer 1 9 7 0 : 1 8 5 - Erder 1 9 7 4 : 1 6 2 : B u - o t 1 9 6 9 - B u r a ' 1 9 7 1 - G o k a l p 1 9 8 6 - 3 0 ; B a l o q i u ^ 9 8 7 : 3 1 , ^ A k c a v 1 9 6 6 3 3 0 A k c o v l ' 6 6 b 9 2 1 O s m a n o ö l u 1 9 6 6 9 : A n o n . m 1 9 6 7 : 1 2 Erder 1 9 7 4 : 1 6 2 : G ö k o İ D 1 9 8 6 : 3 0 : BcîoĞİu 1 9 3 ^ , 3 1 , ' O s m o n o ğ ' u " 9 6 6 : 1 0 ,

N u m a r a l a n d ı r ı ' a ' a k a'^nan bu 'ai'o' g e n e ' d e y o p ı n ı n kuzey ceobesı m naresi ve d i ğ e r cephelerdeki pencere d ü z e n -iemeter, ile y a p ı iqi m h r a p ve minber taşlarıdır

A k c a y 1 9 e 6 b , 9 2 i T „ k e l - B o k : - e - 1 9 7 0 1 8 5

1 9 7 4 , 1 6 2

K'fabe m e z e d e b u l u n o m a d ı ğ ı n d o n n e d e n oynı kitabeye c a y a n ı i a r a K 'arüı tcrınier v e n l d ı ğ : sorusuna yanıt buluna-- ^ c buluna-- ' Ş h r

' N a z m S e v o c " k • a b o ' V ' c ' ^ o d b j r v c f- e v v a m ul-Soltonot-i es S-ltan-'u^ m u ' c h K a m Vel ha»îOr^ j ul-Soltonot-i r ^ u a z z o m melı^ u Rum ve^ A r a b ı ha'^eciellc'-S u ^ ' G I M t ' O ' Selim H a n Boysungur - 3 " b:n : ; h ' . k c h ^ b c n o h c z 3 u' ona

b i r - ' R^s'e"^ t r^ • t i . seyın Pertek c'ıcz' a a i e ' c t ı u z u n u b c h u m

9 3 5 ş C K i ' n d e v e r , - ^ c n ,Sevgen l ^ İ - î t " ; çcv^nsı ' B u bı-^c ..^L- s^ ve h a k a n -*c R^r-^ ve A r a p -.-c A c e m meliki Sul'on Selim Men OQIL S U ' a n M u ^ a l m saltanat g u n l e ı m d e Fer-îeKİi H u s c / . n o ö i u Rustcm ın oğiu Bavsungur t a r a f ı n d a n ^ ^^85 a e ı"sa e c ı d ' ' sc^. ndc-d ' A.,cay 1<'66 « 2 1 - "^rcnsknpsıyor- ı c . G ' a » '•c- y ' Fcr^CK g o ^ e ' a o azG"- e. ro'.D- . S .<r.r^ Pf-, t: ten metin o z a m el I G V , scK'ioe c « , u n a ' O k cı-vırı v'c' ,c-n ' f c j - S K Tips .C'^, aro j c vC-ve* b ^ . î ' r - " ' B-c> h> ^ Muscyın h o n a z e n j D o ' ^ j m 'ı ' 6 5 ' ve ' e s s u l t a n ı ' 'T- ' İ Z Z J — '»''O »- . o n ' B a r i u ^ Q U f e 'oZ' q a l ' c ' o bin r c - o k ze'-ubanur'-. O G . S . G -B G . ^ j n a - ' tG a^c's n sene y O Z O ' k c n q c v i r s i n o c • G * r ^ G G ^ 9 8 5 t- , G Z " G * ' 0 . 1 Sullan Sciim ••^^sc-yın 0 9 ' u İG*^ a u n a h ' G i m ı İ 9 " ! 5 4 b u t ö t ••G-:>>',l;SıyOnıa .e ry i k ' d ' 189

(5)

3.2. Tanımlama

Baysungur Camii, tek mekanlı olup kare plânlı üzeri kubbe ile örtülü harim, kuzeyde üç bölümlü son cemaat yeri ve kuzeybatıda yer alan minareden oluşur (Şek. 2).

Kuzey eksende açılan bir kapı ile girilen harim, beden duvarları tarafından taşman ve se­ kizgen bir kasnağa oturan kubbe ile örtülü olup, kubbeye geçişler sivri kemerli tromplarla sağlanmıştır. Harim, her cephede altta ikişer, üst seviyede (kuzey cephe hariç) birer ve sekizgen kasnağın her cephesinde birer olmak üzere, çok sayıda pencere ile aydınlanırken; giriş ekseninde güney duvarda beş cepheli, düzgün kesme taştan yapılmış kavsaralı bir mihrap nişi göze çarpar. Mihrabın hemen batısında, yine güney duvara birleşik bir minber yer alır (Res. 10).

Kuzeyde yer alan son cemaat yerinin doğu ve batı cepheleri kapalı olup, üzerlerinde yer alan pandantif geçişli kubbeleri taşırlar. Son cemaat yerinin harimle birleştiği kuzeybatı köşede ise, minare yer alır (Res. 1 -4).

Dışta yapının kuzey hariç diğer cepheleri simetrik olarak düzenlenirken, kuzey cephe gerek malzeme gerek süsleme öğeleri ile özellikle vur­ gulanmıştır (Res. 1, 2). Son cemaat yerinin bulun­ duğu kuzey cephe, iki sütunla üç eşit bölüme ayrılmış olup, her iki sütundan beden duvarlarına ve son cemaat yeri yan duvarlarına atılan sivri kemerlerle oluşturulan düzenlemenin üzeri, pan­ dantif geçişli kubbelerle örtülmüştür.

Kuzey cephe ekseninde açılan bir giriş ile harime girilir. Dışa taşkın taç kapı şeklinde düzen­ lenen girişin, doğu ve batısında yer alan derin nişlerle, eyvanımsı bir ön giriş yaratılırken, portal içinde burgu ve yiv dizilerinden oluşan sütünceler üzerine oturmuş, çok dilimli sağır bir kemer yer alır. Sağır kemerin içinde on sıra mukarnas dol­ gudan oluşan kavsaralı bir bölüm yer alır. Hemen bu düzenlemenin altında ise, basık kemerli bir kapı girişi bulunur. Kapının iki yanında alt seviyede harime açılan, sütünceler üzerine otur­ muş sivri sağır alınlıklı dikdörtgen pencereler yer alır. Pencerelerin hemen üzerinde, bir kenarı son cemaat yeri yan duvarına, bir kenarı ise sütunlar­ dan beden duvarlarına atılan kemerlerin cephe ile birleştiği yere oturan, sivri sağır kemerli bir başka alınlık bulunur (Res. 7, 8).

Doğu, batı ve güney cepheler simetrik olup, pencere açıklığı dışında herhangi bir düzenleme ile karşılaşılmaz. Alt seviyede sağır sivri kemerler­ le süslenen dikdörtgen pencereler yer alırken; üst seviyede, eksene gelecek şekilde yerleştirilmiş sivri kemerli dikdörtgen pencereler görülür (Res. 5, 6).

Beden duvarları üzerinde, cephe ile orantıladığımızda oldukça yüksek tutulan ve her cephesinde eksende sivri kemerli pencere açıklığı bulunan, sekizgen bir kasnak düzenlemesi ile karşılaşırız (Res. 5, 6). Kasnağın böylesine yüksek tutulmasındaki amacın, harimdeki tromp geçiş ile birlikte, yapıyı yüksek tutmaya çalışmak kaygısı olduğunu düşünebiliriz.

Yapının batı cephesinin kuzeyinde yer olan tek şerefeli minare, yapının beden duvarlarına oranla yüksek tutulmuştur. Altta beden duvarı seviyesine kadar yükselen kare kaideden sonra, kürsü kısmı yer alır. Kürsüden papuçluğo pahlanmış köşeler ile geçilirken, papuçlukton silindirik gövdeye geçişte bir bilezik bulunur. Aynı bileziğin bir benzeri ise şerefenin hemen altında yer alır. Alt bölümü mukornaslı olan şerefeden

sonra yer alan gövde, şerefe altındaki gövdeden daha ince tutulmuştur (Res. 10).

3.3. Malzeme - Teknik

Yapıda, çeşitli yerlerde taş ve çeşitleri ile tuğla kullanımı görülür. Kuzey cephede kaplama olarak kullanılan düzgün kesme taş; minare, giriş alınlığı, son cemaat yeri yan duvarları, mihrap ve minber ile birlikte kapı ve pencerelerin, lento ve sövelerinde de kullanılmıştır (Res. 2-10).

Kaba yonu taş ile moloz taş kuzey hariç diğer cephelerde, kaplama ve dolgu malzemesi olarak kullanılırken (Res. 5, 6); mermer malze­ menin tek kullanıldığı yer, son cemaat yerindeki mermer sütunlardır (Res. 1, 2). Tuğla malzeme ise, kubbe ve tromplar ile tromplar arasındaki alınlıklar içinde görülür (Res. 4, 10).

3.4. Süsleme

Süsleme ağırlığı kuzey cephede yoğunlaşırken, bu yoğunluğu minaredeki süsleme izler. Kuzey cephede yer alan portal ise, süsleme programının odak noktasıdır.

Portal kemerinin oturduğu sütuncelerde yer alan yiv ve düz çizgilerin birbirini kesmesinden

(6)

PERTEK BAYSUNGUR VE CELFRİ A N J ^ A M İ I

oluşan hasır örgü motifi ile, aynı sütüncelerin başlık kısmı alınlığında yer a l a n , kırık çizgilerin birbirini kesmesinden oluşan altıgenler, hemen üstlerinde yer alan çok dilimli kemer ve bu d ü z e n ­ leme içindeki mukarnas d o l g u bir bütünlük gös­ terir (Res. 7, 8, n ) .

Kuzey cephe pencereleri alınlıkları altında yer alan sütüncelerin gövdesi z i g z a g motifi, başlık alınlığı baklava dilimleri ile süslenirken (Res. 1 2 ) ; minare şerefesi altındaki mukarnas d o l g u zarif bir şekilde işlenmiştir (Res. 9). A y r ı c a tüm kuzey cephede yer olan bir sıra g r i , bir sıra b e y a z kesme taşın oluşturduğu renge, y a n i aynı malze­ meye dayalı almaşıklık d a (Res. 1 , 2) süsleme kaygısı taşır.

4. ÇELEBİ ALİ CAMİİ

Tunceli ili Pertek ilçesi, Pertek - Elazığ k a r a ­ yolu üzerinde ilçe çıkışında Baysungur C a m i i ile

birlikte konumlanan y a p ı ; "Çelebi A l i C a m i i " ', "Aşağı C a m i i " ' ^ " A l i O ğ l u Çelebi C a m i i " "Çelebi Camii"^=, "Çelebi Bey C a m i i " - , " A l i Çelebi Camisi"^", " M e y d a n Camisi""" ve " A ş a ğ ı Çelebi Ali C o m i i " ' ^ isimleriyle anılmakta o l u p ,

1971 -73 yılları arasında y a p ı l a n çalışmalar sonu­ cunda, Keban Baraj G ö l ü a l a n ı n d a kalan Eski Pertek'ten Yeni Pertek'e taşınmış ve Baysungur Camii'nde olduğu g i b i , orijinal taşlar n u m a r a ­ landırılarak yeni yerinde tekrar bir a r a y a getiril­ miştir.

Eski Pertek'te y a p ı n ı n b u l u n d u ğ u yerdeki imaret, medrese, hozire ve y a p ı y a bitişik çeşme ile birlikte, külliye olarak değerlendirilen"- yapının banisi olarak, y a p ı y a adını veren ve y a p ı m kitabesinde de adı anılan Çelebi A l i olarak kabul edilir. A n c a k , Çelebi A l i veya A l i oğlu Çelebi olduğu tartışması y a n ı n d a , " Ç e l e b i " adının aynı zamanda unvan niteliğinde olması nedeniyle, Ali adlı birinin dinsel işlerle uğraşmasından d o l a y ı , böyle bir lakapla anılma olasılığı d a g ö z ardı edilmemelidir^'.

Ayşıl Tükel, Faruk Sümer ve İhsan A k ç a y bu kişinin Ali oğlu Çelebi (Çelebi bin Ali) olduğu konusunda birleşirler. Bu görüş y a n l ı l a r ı n d a n İlhan A k ç a y , yapının kitabesinde "Çelebi bin A l i " yazısını o k u d u ğ u n u b e l i r t e r e k " , y o r u m y a p ­ maksızın Çelebi'nin Ali oğlu o l d u ğ u n u söyler. Buna karşın Faruk Sümer, y a p ı adını Çelebi Bey

C a m i i olarak ele alıp; Çelebi Bey'in Rüstem Bey'in oğullarından Ali Bey'in oğlu olduğunu söylerdi O y s a Ayşıl Tükel, Çelebi A l i ' y i Ali oğlu Çelebi o l a r a k v e r i r k e n , bu kişinin Pertek Beyliği eşrafından olduğunu söyler^-. Ancak, eşraftan birinin böylesine görkemli bir külliyeyi, üstelik bir beyin yaptırdığı Baysungur Camii'nin biçiminde ve kapsamında yaptırması düşündürücü olmaktan öte, olanaksız görünmektedir,

4.1. Tarihiendirme

Albert Gabriel ve N a z m i Sevgen yapıyı, kitabesine (Res. 21) göre 9 7 6 H . / 1 5 6 8 M . yılına tarihlendirirken'-, Faruk Sümer 9 7 6 H . / l 5 6 9

M.-9 M.-9 6 H . / l 5 8 8 M . yıllan arasına tarihlendirir'. A n c a k , verdiği bu iki tarih arasındaki 2 0 yıllık arayı açıklamaz. Buna karşın konuyla ilgili yüksek lisans tezi y a p a n G o u h a r Shemdin, aynı kitabeye g ö r e y a p ı y ı 9 7 6 H . / l 5 6 0 M . yılına tarih-lendirirken'", yine bölgede restorasyon çalışmaları y a p a n Ayşıl Tükel, Ö m ü r Bakırer ve Cevat Erder, aynı kitabeden yola çıkarak yapıyı 9 7 6 H . / l 5 7 0 M . yılına tarihlendirirler^'. Bütün bu tartışmalar ışığında yapıyı, giriş kapısı üzerinde buiunan kitabesine göre 9 7 0 H . / l 5 6 8 M. yılına tarih-lendirmekteyiz.

Albert Gabriel oldukça tartışılan kitabeyi;

' A n o n i m 1 9 6 7 : 2 2 ; Erder 1 9 7 4 : 1 6 1 . ' A k c a y 1 9 6 6 b : 9 2 0 : O s m o n o ğ l u 1 9 6 6 9 ; A n o n i m 1 9 6 7 : 2 2 : Erder 1 9 7 4 : 1 6 1 . ' T u k e l 1 9 6 9 : 2 3 9 ; S h e m d m 1 9 6 9 . ^••Tukel-Bakırer 1 9 7 0 : 1 8 5 . • Sümer 1 9 9 0 : 6 3 3 . ^ ^ G ö k o l p 1 9 8 6 : 2 7 . ••- G o k a l p 1 9 8 6 2 7 . • ' E o l o ğ l u 1 9 8 7 : 3 4 A k w y 1 9 6 6 b : 9 2 0

'•• S o ğ m n n Sancak Bcyı K c y S j s r c v &cv;n o ö u ü a n n d o n H a t a n 5cy de 'Der.-ıs H a s a n ' l a k a b ı y l a a n ı l m a k t a o'.up aynı ısIcvı Ce'ebı Alı ıcm düşünmek h , ; dc u r c k bir o'anlık o'aıof. Görünmemektedir •' A k c a y 10662 9 2 1 S.'mcr 1OO0-633 •• Tuke! 1 9 6 9 2 3 9 ••• G s b r c ! 1 9 4 0 2 6 1 3 5 ' Scvacn 1 C f C 2 6 : * - S^mcr 1 9 ^ 0 ö 3 3 SKc-md 1 ^ 6 9 4 2 • Tukc;-bak,tc- - 6 5 Erdc-t 1 9--4 1 6 2

(7)

ERTUĞRUI_n£^|||.

şeklinde verirken^\ yapıyla birleşik olan çeşme kitabesini (Res. 22) ise;

şeklinde vermektedir'^ Yapım kitabesinde bulunan iki tarih (976 ve 996 H.), Faruk Sümer'i çelişkide bırakan noktadır. Öte yandan İlhan Akçay ve Nazmi Sevgen, bu iki tarihten 976 yılını inşa tarihi olarak ele alıp, 996 tarihini görmezden gelirler. Ancak, İlhan Akçay çeşme kitabesindeki 970 tarihini yapının (külliye olarak) başlangıç tarihi olarak değerlendirir. Yine de yapım kitabesindeki iki tarih ile ilgili açıklamalar, tatmin edici değildir. Bu tarihleri caminin inşa başlangıç ve bitiş tarihleri olarak değerlendirmek ise, uzak bir olasılık değildir.

Araştırmacıların tümünün yapım tarihini 976 H. olarak vermelerine karşın, miladî karşılığının 1568-69-70 olarak verilmesi ise, hicrî yılın miladî yıla çevri [meşindeki hatadan kaynaklanmaktadır.

4.2. Tanımlama

Yapı, iki mekândan meydana gelmiş olup, kare plânlı harim bölümü kubbe ile, batı duvarına birleşik kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen plânlı ve yapıyla aynı hizada derin bir eyvan şeklinde düzenlenen bölüm ise, kuzey-güney yönünde atılmış beşik tonozla örtülmektedir. Harim bölümünün kuzeyinde yer alan üç bölümlü son cemaat yeri, batıda dikdörtgen plânlı mekânın batı duvarına bitişik çeşme ve yine aynı yerde yer alan minare, yapının diğer bölümlerini oluşturur (Şek. 3).

Kuzey eksende açılan bir kapı ile girilen harim bölümü, beden duvarları tarafından taşınan ve sekizgen yüksek bir kasnağa oturan bir kubbe ile örtülü olup, kubbeye geçişler tromplarla sağlanmıştır. Giriş ekseninin karşısında yer alan mihrap; dikdörtgen bir silme kuşak içine alınmıştır ve sivri kemerle sonlanon beş cepheli bir şekilde düzenlenmiştir (Res. 26).

Horim, beden duvarlarının üç cephesinde yer alan beş pencere ile aydınlanırken, sekizgen kas­ nakta her dört yönde birer olmak üzere dört pencere ile, aydınlatma desteklenmiştir (Res. 17,18). Harime batıda birleşik olan dikdörtgen plânlı mekân ise, sadece batı yönünde yer alan pencere ile aydınlatılmaktadır. Ayrıca, her iki mekân arasında bulunan bir pencere, hem plân simetrisini sağlar, hem de her iki mekân arasındaki tek ilişkiyi sağlar.

Kuzeyde yer alan son cemaat yeri, iki sütun­ la üç bölüme ayrılırken; her iki sütundan harim kuzey duvarına ve son cemaat yeri yan duvar­ larındaki sütuncelere atılan, sivri kemerlerle oluşturulan üç bölümlü düzenlemenin üzeri (Res.l5, 16, 18), pandantif geçişli kubbelerle örtülmüştür. Son cemaat yeri ekseninde açılan bir kapı (Res. 23) ile harim bölümüne girilir. Sade bir şekilde düzenlenen kapının üstünde, yapının inşa kitabesi (Res. 21) bulunur. Girişin iki yanında bulunan iki pencere açıklığı ile, harim bölümü aydınlatması desteklenir. Dikdörtgen şeklindeki pencereler, dışta sivri kemerli bir alınlığın içine gömülmüştür. Son cemaat yerinin iki yanında (doğu ve batı duvarlarında) bulunan iki pencere düzenlemesi de aynı şekilde düzenlenmiş olup, dışta da içteki gibi sivri kemeHi bir alınlığın içine gömülmüştür (Res. 16, 18).

Yapıya batıda birleşik bulunan ikinci bölüm, yapıdan kısa bir süre sonra yapılmış olup, derin bir eyvan şeklinde düzenlenmiştir (Res. 19). Eksende, güney duvarda üç cepheli ikinci bir mihrap nişi bulunur. Harimle birleşik olan duvar­ daki pencere açıklığı; hem harimle olan ilişkiyi sağlar, hem de aydınlatma işlevi görür. Karşıda, batı duvarda başka bir pencere düzenlenmesi ile, hemen kuzeyinde minareye geçişi sağlayan bir koridor bulunur.

" G a b r i e l 1 9 4 0 : 3 5 1 . Verilen bu metnin t r a n s k r i p s i y o n u "Emere bi-imareti haze'l mescid-el mübarekete a z z e - l i k r a m Çelebi bin Ali Bey K o c a Hacılı gafur A l l a h Z ü n i J b ü h u m a fi tarih şehri Ramazan sitte ve tisamlete 9 7 6 seneti" şeklinde, çevirisi ise "Bu mübarek mescidin inşasını K o c a H a c ı l ı i z z e t ve ikram sahibi Çelebi oğlu Ali b e y emretti. A l l a f ı o n l a r ı n günahlarını affetsin r a m a z a n a y ı d o k u r y ü z d o k s a n a l t ı v e 976" şeklindedir.

" G a b r i e l 1 9 4 0 : 3 5 1 . Kitabenin transkripsiyonu " E c r e h a z e ' l oyn Çelebi bin Ali Bey gafur A l l a h lehu ve li-validiye 9 8 0 seneti" olarak okunurken, çevirisi "Bu çeşme Çelebi o ğ l u A l i Bey tarafından yaptırıldı. Allah'ın bağışlaması o n u n ve ailesinin üzerine olsun sene 9 8 0 " şeklindedir.

(8)

PFRTEK BAYSUNGUR VE CFLEBİ Al i C . A m \

3 n ı

Yeterince araştırılmamış bulunan bu mekân ile ilgili tek y o r u m , İlhan A k ç a y ' ı n bey mahfili şeklindeki yorumudur-*. Yapılan b u y o r u m u n yar sıra A d a n a , C e y h a n , Kurtkulağı Köyü C a m i i ' n d j (1010 H . / 1601 M.) o l d u ğ u g i b i , yazlık ibadet yeri o l m a olasılığı, y a p ı l a c a k d a h a d e r i n araştırmalar sonucunda kesinlik k a z a n a b i l i r .

Yapının batı dış d u v a r ı n d a , kuzey cepheye yakın yerde kademeli bir şekilde düzenlenmiş ve beşik tonozla k a p a l ı , oldukça büyük tutulmuş bir çeşme bulunmaktadır (Res. 2 0 ) . Yapı banisi Ali oğlu Çelebi Bey tarafından yaptırılan çeşmenin üstünde, b i r d e y a p ı m kitabesi (Res. 22) bulunur.

Bir bütün o l a r a k d e ğ e r l e n d i r d i ğ i m i z d e , yapının hiçbir cephesi simetrik değildir. Doğu duvarındaki tek pencereli d ü z e n l e m e , batı duvarında görülmez. Batı d u v a r d a tek pencere düzenlemesine karşın, d o ğ u d u v a r d a k i pencere­ den farklıdır. A n c a k , d o ğ u d u v a r penceresi harım ile yanındaki mekân orasında yer alan pencere aynı eksende yer alır. G ü n e y d u v a r d a yer alan ikili pencere düzenlemesi aynı eksenlerde kuzey cepheye yansırken, bu pencereler iç dış o l a r a k düzenlenmiştir. G ü n e y pencerelerin h a r i m içi görüntüsü kuzeyde dışa yansırken, aynı şekilde güney pencerelerin dış düzenlemesi, kuzeyde harim içine yansımıştır. Gerek kuzey ve g ü n e y d e , gerekse d o ğ u d u v o n n d a görülen sivri kemerli bu pencerelerin bir b e n z e r i , son cemaat yeri y a n duvarlarında do görülür (Res. 1 3 - 1 8 ) .

ikinci mekânın batısında bulunan ve yapının batı penceresi olarak görülen pencere ise, d o ğ u batı y ö n ü n d e k i pencerelerle a y n ı eksende olmasına karşın, farklı düzenlenmiştir. Batı duvar-lannın diğer d u v a r l a r d a n d a h a kalın tutulmuş olmasından d a kaynaklanan bu farklılık, yapıyı asimetrik yapmasına karşın, bu bölümü 1 5 - 2 0 yıllık bir süre sonra y a p ı y a eklenen bir bölüm olarak düşünüp, y a p ı d a n ayrı tuttuğumuzda, plân olarak y a p ı simetrik b i r g ö r ü n ü m kazanır.

Yapının beden duvarları üstünde, cepheyle karşılaştırdığımızda Baysungur C a m i i ' n d e olduğu gibi oldukça yüksek tutulan ve dört ana eksende sivri kemer alınlıklı pencere açıklığı yer alan bir kasnak düzenlemesi bulunur (Res. 17,18)- Bu yapıda da kasnağın böylesine yüksek tutulmasının nedeni, harimi yüksek tutma kaygısı olmalıdır.

Batı cephede ikinci mekânın batı duvarında, eyvanh çeşmenin güneyinde bulunan tek şerefeli minarenin kaidesi, beden duvarlarına kadar yük­ selir (Res. 13). Altta kare kaideden sonra, yapının beden duvarlarına kadar yükselen kürsü kısmı, onun ardından gövdeye geçişi sağlayan popuçluk yer alır. Kürsüden popuçluğa geçişte köşeler

pohlonmış olup, sekizgen papuçluğun her cep­ hesinde yer alan sağır sivri kemerli düzenleme ile, gayet güzel bir şekilde silindirik gövdeye geçil­ miştir. Bu geçişte yer alan bileziğin bir benzeri, şerefenin hemen altında yer alır. Alt bölümü mukarnaslı olan şerefenin hemen üstünde yer alan gövdenin devamı, alt bölümde yer alan gövdeden d a h a ince tutulmuştur. M i n a r e y i sonlandıran külah kısmı orijinalde yıkık olup, yapının yeniden kurulması sırasında tamamlanarak kurşun ile kapatılmıştır (Res. 24).

4 . 3 . M a l z e m e - teknik

Yapının hemen her yerinde görülen taş ve çeşitleri dışında, yer yer tuğla malzeme kullanımı da vardır. Kuzeydeki son cemaat yeri ve kuzey giriş b ö l ü m ü n d e görülen d ü z g ü n kesme taş malzeme; m,!narenin gövde ve kaidesinde, kapı ve pencerelerin lento ve sövelerinde, mihrapta ve eyvanlı çeşmede kullanılmıştır (Res. 1 4 - 1 6 , 18, 2 0 , 2 3 , 2 6 - 2 8 ) .

Kaba yonu taş, kuzey hariç tüm cephelerde kaplama ve dolgu malzeme olarak kullanırken (Res. 17, 19), mermer malzeme son cemoat yeri sütun ve sütuncelerinde (Res. 16); tuğla malzeme ise, kubbe ve kubbeye geçiş elemanlarında (Res. 25) kullcnıim,ıştir.

4 . 4 . Süsleme

Y a p ı d a k i süsleme y o ğ u n l u ğ u Boysungur C a m i i ' n d e o l d u ğ u gibi kuzey cephede yoğunlaşmıştır. Benzer şekilde bunu minare izlerken, çeşmede bulunan süsleme öğeleri de azımsanamaz.

PortaÜ Baysungur Camıı'ne göre daha sade düzenlenen (Res. 23) yapının, kuzey cephesinde kullanılan cift renkli tas (Res. 1 6) ile birlikte, çeşme e)^^an kemeri oltında yer olon sütuncedekı burgu­ lu kova! silmeler yaprak motifleri, kırık çizgilerin

(9)

ERTUĞRUL. p A N I K

yanyana gelmesinden oluşan baklava dilimleri ve üçgenler ile (Res. 20, 28), minarenin gövdeye geçişindeki sağır kemerler, şerefe altındaki

mukarnas dolgu (Res. 24) ve bunun hemen altında yer alan bir sıra baklava dilimi motifi, giriş kapısını çevreleyen kemerin altındaki kaval silme­ ler (Res. 23) başlıca süsleme programını oluşturur.

5. GENEL DEĞERLENDİRME

Genelde plân olarak birbirine oldukça ben­ zeyen ve form olarak kare bir mekânın kasnak üstünde yükselen kubbe ile kapatıldığı ve kuzeyinde üç bölümlü bir son cemaat yeri bulu­ nan her iki yapı da, en yakın örnek olarak Pertek Sağman Salih Bey Camii (XVI. yüzyıl ikinci yarısı) ile aynı plâna sahipken, diğer benzer örnekler olarak Diyarbakır Şeyh Mutahhar / Matar Camii'ni (H. 906/M. 1500), Diyarbakır Lala Bey Camii'ni (XV. yüzyıl) sayabiliriz. Son cemaat yerindeki değişikliklerle birlikte yine Diyarbakır' da bulunan Ali Paşa Camii (H. 941-944/M. 1534-1537) ile, İskender Paşa Camii'ni (H. 958/M. 1551) saymak mümkündür (Şek. 4, 5, 6).

Tek kubbeli yapı olarak incelenen ve değerlendirilen bu yapı tipine, Pertek ve Diyarbakır dışında da rastlamak mümkündür. Cami mimarisinin gelişim aşamalarından biri olarak kabul edilen ancak, tek kubbenin statik açıdan genişleyememesi nedeniyle, ibadet alanını sınırlı bırakan bu yapı tipine Anadolu'nun pek çok yerinde rastlanırken, genellikle XVI. yüzyılda yoğunlaştığı görülür. Kendi içinde kimi küçük birim ölçeğinde değişiklikler de olsa, bunlar arasında Silivrikapı İbrahim Paşa Camii (1551), Tekirdağ Rüstem Paşa Camii (1552/1553), Kilis Canpolat Camii (1553), Diyarbakır Behram Paşa Camii ( 1 5 6 4 / 1 5 7 2 ) , Tokat Ali Paşa Camii (1572/1573), llgm Lala Mustafa Paşa Camii (1576), Kayseri Kurşunlu Camii (1585) ve Halep Osman Paşa Camii sayılabilir (Şek. 6-11).

Kısaca, bu tip yapılar sekiz destekli plâna geçişin ve mekân genişletmenin hem habercisi, hem de bir ön aşaması olarak karşımıza çıkmak­ tadır. Bu çerçevede yukarıda örneklerini saydığımız ve Pertek'te bulunan Baysungur ve Çelebi Ali camileri de. Sağman Salih Bey Camii ile birlikte bu tiplemenin olgunlaşmış örnekleridir. Plân biçimi dışında yapı içi birimlere

baktığımızda, her iki yapının minaresi ile, son cemaat yerindeki çift renkli taş kullanımının. Sağman Salih Bey Camii ile biHikte Bitlis Şerefiye, Van Kaya Çelebi, Van Hüsrev Paşa Camii, Ahlat Kadı Mahmud (1584) ve Ahlat iskender Paşa (1564) Camileri ile, hemen hemen diğer tüm Diyarbakır yapılarında görmekteyiz.

Baysungur Camii son cemaat yerindeki kum saati şeklindeki bingileri. Çelebi Ali Camii'nde bulamasakda, Pertek Sağman Salih Bey Camii He birlikte Diyarbakır Nebi Camii (1530) ve Behram Paşa Camii'nde görmekteyiz. Yine Baysungur Camii mihrap formunu. Sağman Salih Bey Camii'nde görürken; Çelebi Ali Camii mihrap for­ munu ise, Diyarbakır Nebi Camii son cemaat yeri mihrapları ile, Afyon Gedik Ahmet Paşa Camii ve Amasya Sultan Beyazıd Camii mihraplarında görmek mümkündür.

Bununla birlikte Diyarbakır, Ahlat, Van ve Bitlis gibi yerleşimlerde bulunan ve çoğunluğu yukarıda anılan XVI. yüzyıl yapılarının birçoğunda. Baysungur ve Çelebi Ali camilerinin kapı, pencere, süsleme, vb. öğelerin benzer örneklerini bulabilmekteyiz.

Anılan bu benzerlikler, Pertek'te bulunan her iki yapının da XVI. yüzyıl Osmanlı yapılarından, özellikle de tek kubbeli yapılarından farklı özellik­ lere sahip olmadığı, bir dönemin (XVi. yüzyıl) Doğu Anadolu'da çok kullanılan plân biçimini değişmeden yansıttığı görülmektedir ki, bu yaklaşım bölge yapılarına ayrı bir özellik kat-mazken, sadece neden XVI. yüzyılda Harput ve Palu gibi önemli bir merkezde, bu plân tipinin de de malzeme, süsleme gibi özelliklerin kullanılmadığı/tercih edilmediği sorusunu gün­ deme getirmektedir. Bu sorunun yanıtı ile, diğer sorulara verilecek yanıtlar ise, bölge ve bölge yapılarıyla ilgili olarak yapılacak daha detaylı araştırmaların sonucunda bulunacaktır.

KAYNAKÇA

AKÇAY, İlhan, Til Köyü Eserleri, Yeni Fırat, sayı 32 (1966a), s. 27-32.

AKÇAY, İlhan, Keban Barajının Meydana Getirdiği Göl Sahası İçinde Kalacak Olan Türk Eserleri Üzerinde Yerinde Yapılan Bir Araştırma,

(10)

PFRTEK BAYSUNGUR VE CELEBİ A l i C A M İ İ

AKSOY, Bilai, Tarihsel Gelişim Sürecinde Tunceli \, Anl<ara, 1 9 8 5 .

A N O N İ M , Doomed by the Dam, Anl<ara, 1967.

BALOĞLU, Bülent, Pertek ve Çevresi Tarihi (idari Kültürel ve Sosyal Durumu), Yayımlanmamış Lisans Tezi, Elazığ, 1 9 8 7 .

BURAT, O s m a n , Baysungur Mosque in Pertek, Y a y ı n l a n m a m ı ş Yüksek Lisans T e z i , Ankara, 1 9 6 9 .

BURAT, O s m a n , "Pertek B a y s u n g u r Camii'nin Taşınması", Vakıflar Dergisi, Sayı X (1973), s. 2 9 0 - 2 9 8 .

EVLİYA ÇELEBİ, Evliya Çelebi Seyahatnamesi (Çev. Zuhuri Danışman), C.5. İstanbul, 1 9 7 0 .

ERDER, Çevat, Eski Pertek'te XVI. Yüzyıla Ait İki Camii Kurtarma Çalışmaları, Keban Projesi

1971 Çalışmaları, A n k a r a , 1 9 7 4 , s. 1 6 1 - 1 6 3 . GABRIEL, Albert, Voyages Archeologiques Dans la Turquie Oriantale I, Paris, 1 9 4 0 .

G Ö K A L P , A h m e t , Her Yönüyle Pertek, Yayımlanmamış Lisans Tezi, Elazığ, 1 9 8 6 .

KOŞAY, Hamit Zübeyr, Keban Projesi Pulur Kazısı (1968- î 970), A n k a r a , 1 9 7 6 .

O S M A N O Ğ L U , Çenap, Harput Çevresindeki Kaleler ve Beğlikler, Yeni Fırat, sayı 3 2 (1966), s . 8 - 1 1 .

S E V G E N , N a z m i , Anadolu Kaleleri i, A n k a r a , 1 9 5 9 .

SHEMDIN, G o u h a r , The Mosque in Pertek, Y a y ı n l a n m a m ı ş Yüksek Lisans Tezi, A n k a r a ,

1 9 7 1 .

SÜMER, Faruk, Doğu A n a d o l u ' d a M o ğ o l ve Türkmen Devirlerine A i t Bazı Tarihi Yapılar

Hakkında Düşünceler, Bel/eten, sayı LiV ( 1 9 9 0 ) , s. 6 3 1 - 6 3 9 .

TÜKEL, Ayşıl, Sağmandaki Çok Fonksiyonlu Salih Bey C a m i i , VakıHar Dergisi, sayı VIII (1 9 6 9 ) , S. 2 2 9 - 2 4 1 .

TÜKEL, Ayşıl • BAKIRER, Ö m ü r , " 1 9 6 8 Yılı K e b a n Proiesi Restorasyon Çalışmaları O n R a p o r u " , 1 9 6 8 Yaz Çalışmaları, A n k a r a , 1 9 7 0 , s. 1 8 3 - 1 8 6 .

ULUĞ, Naşit, Tunceli Medeniyete Açılıyor, İstanbul, 1 9 3 9 .

Ü N A L , Mehmet A l i , XVI. Yüzyılda M a z g i r d , Pertek ve Sağman Sancakbeyileri Pir Hüseyin Bey O ğ u l l a n , O T A M , sayı 2 ( 1 9 9 1 ) , s. 2 3 9 - 2 6 5 .

(11)

ERTUĞRyL_DANlK

ii-.

'

>

Res.l3: Pertek, Çelebi Ali Camii, ta^miiıu görünüm (VGM Arşivi).

önceki genel

6&

Res. 15: Pertek, Çelebi Ali Camii, kuzey cephe, taşınmadan önceki durumu (VGM Arşivi).

(12)

P E R T E K B A Y S U N G U R V F Ç F l F.Bj ALİ r . A M İ İ

Res. 17: Pertek, Çelebi Ali Camii, taşınmodan önceki durumu (VGM Arşivi).

Res. 19: Pertek, Çelebi Ali Camii, çeşme kuzey cephe, taşınmadan önceki durumu (VGM Arşivi).

(13)

Res.25: Pertek, Çelebi Ali Camii, kubbeye geçiş, taşınmadan önceki durumu (VGM Arşivi).

Res.26: Pertek, Çelebi Ali Camii, mihrabın taşınmadan önceki duru­ mu (VGM Arşivi).

(14)

/

r

PERTEK BAYSUNGUR VE CFLEBİ Al I RAK/iii

Res.2: Pertek, Baysungur Camii, kuzey cephe.

Res.6: Pertek, Baysungur Camii, doğu cephe.

Res.4: Pertek, Baysungur Camii, genel görünüm.

"i

I

r

«»

(15)

ERTUĞRUL

DANik-W 11

Res.l 1: Pertek, Baysungur Camii, portal mihrabiye nişi.

Res. 14: Pertek, Çelebi Ali Camii, genel görünüm.

Res. 12: Pertek, Baysungur Camii, kuzey cephe penceresi.

Res. 16: Pertek, Çelebi Ali Camii, kuzey cephe.

Res. 18: Pertek, Çelebi Ali Camii, kuzey ve doğu cepheler.

(16)

PERTEK BAYSUNGUR VE C F I P R İ A M r^.,.^,)

R e s . 2 0 : P e r t e k , Ç e l e b i A l i C a m i i , ç e ş m e .

1

R e s . 2 1 : P e r t e k , Ç e l e b i A l i C a m i i , y a p ı m k i h a b e s

(17)

ERTUĞRUL

DAMlk-Res.23: Pertek, Çelebi Ali Camii, giriş kapısı. Res.24: Pertek, Çelebi Ali Camii, minare.

204

Res.27: Pertek, Çelebi Ali Camii, son cemaat yeri batı penceresi.

Res.28: Pertek, Çelebi Ali Camii, çeşme kemeri altındaki sütunce.

(18)

PERTEK B A Y S U N G U R V E CFI E B I Al İ n A M i i

E S K İ P E R T E K S İ T E P L A N

205

(19)

0 ^ - s h—

W

M

o i 2 3 i 5 i _ Um

Şekil 2: Pertek, Baysungur Camii plânı (Anonim 1967'den işlenerek).

h'

/ \ " • / \ I I / \

-i~tî:::i«:::TrvJör::r:::sl

O î 2 3 4 5

l O m Şekil 3: Pertek, Celebi Ali Camii plânı (Anonim 1967'den işlenerek).

(20)

PERTEK B A Y S U N G U R V E ^ E L E B U i J c ^ ,

Ö3

^v- • • r r r

i t

Şekil 4: Diyarbakır, Matar Camii (Sözen

X

\

^ M SM Ş e k i l 5 : D i y a r b a k ı r , i s k e n d e r P a ^ J C a m ( G o b n e l 1 9 4 0 )

(21)

Şekil 6: Tokat, Ali Paşa Camii plânı (Sözen 1971). •. ! ! .-' •. I

G

• \ a i o

G

- p — o g . ~ ı r

(22)

PFRTEK BAYSUNGUR VE CELEBİ ALİ

H A M İ İ

:r-H i n i

Şekil 8: Tokat, Ali Paşa Camii (Sözen 1971).

M • n n _ _ H i t - i . ; . ; a

a -gr

(23)

ERTUĞRUI riAAiıı^

• !

- T V

3 jH 3 ~ C 3 - C I S Z

n

Şekil 10: Diyarbakır, Lala Bey Camii ve Türbesi (Sözen 1971)

U i ; i l '

Şekil

Şekil 2: Pertek, Baysungur Camii plânı (Anonim 1967'den işlenerek).
Şekil 4: Diyarbakır, Matar Camii (Sözen
Şekil 6: Tokat, Ali Paşa Camii plânı (Sözen 1971).  •. ! !  .-'  •. I  G  • \  a  i  o  G - p — o  g
Şekil 9: Diyarbakır, Behram Paşa Camii (Sözen 1971).
+2

Referanslar

Benzer Belgeler

Yapı hasar oranları ile yapı hakim periyoduna bağlı zemin amplifikasyon değerleri arasında elde edilen doğrusal ilişkinin korelasyon katsayısı %65, yapı

Ek olarak antibiyo- tik kilit yönteminde olduğu gibi kateter parçaları, günde dört saat beş gün üst üste vankomisin, teikoplanin, daptomisin, linezolid ve tigesiklinin

Araştırmamızda bruselloz sıklığının diğer birçok çalış- maya göre düşük bulunmasının ve ilişkili risk faktörlerinin ülkemizdeki diğer birçok çalışmalardan

Oral Öncül, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Çapa, İstanbul, Türkiye Tel./Phone: +90 212 414 23

Büyük S harfi ile gösteri- len sayfa numaraları Özel Sayı sayfa numaralarına işaret etmektedir.. The index is arranged in alphabetical order of surnames and names of the authors

Bu olgu endemik bölgelerde, özellikle tümör belirteçleri negatif olan testiste ağrısız kitle saptanan olgularda, nonspesifik gra- nülomatöz orşitin ayırıcı

Key words: Chronic subdural hematoma, traumatic intracranial hematoma, head trauma.. GIRI Ş GEREÇ

Gençlerin alkol kullan ımı; annenin eğitimi, ailenin geliri, a ğabey veya ablan ın, babanın, sevilen eği- ticisinin alkol kullanmas ı, gencin ya şı, sigara kul- lanması