• Sonuç bulunamadı

Hezârfen Hüseyin Efendi'nin Tenkîhü't-Tevârîh-i Mülûk İsimli Eserinin Tahlili ve Metin Tenkidi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hezârfen Hüseyin Efendi'nin Tenkîhü't-Tevârîh-i Mülûk İsimli Eserinin Tahlili ve Metin Tenkidi"

Copied!
665
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

ERZİNCAN BİNALİ YILDIRIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH ANABİLİM DALI

HEZÂRFEN HÜSEYİN EFENDİ‟NİN

“TENKÎHÜ‟T TEVÂRİH-İ MÜLÛK” İSİMLİ

ESERİNİN TAHLİLİ VE METİN TENKİDİ

Yüksek Lisans Tezi

Ahmet NAS

Danışman

Dr. Öğrt. Üyesi Süleyman LOKMACI

(2)

I

(3)

II

(4)

III

HEZÂRFEN HÜSEYİN EFENDİ‟NİN “TENKÎHÜ‟T TEVÂRİH-İ MÜLÛK” İSİMLİ ESERİNİN TAHLİLİ VE METİN TENKİDİ

Ahmet NAS

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim DalıYüksek Lisans Tezi, Ağustos 2019 Tez Danışmanı: Dr. Öğrt. Üyesi Süleyman LOKMACI

ÖZET

XVII. yüzyılın önemli tarihçilerinden “Hezârfen” lakabıyla tanınan ve bu lakabı hakedecek her biri ayrı bir uzmanlık gerektiren tıp, tarih, dil, coğrafya, devlet teĢkilatı ve tasavvuf gibi alanlarda eserler kaleme almıĢ olan Hezârfen Hüseyin Efendi, batılı kaynaklarda dahil olmak üzere birçok eserden faydalanarak en önemli eserlerinden biri olan Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk‟ü kaleme almıĢtır. Özet halinde genel bir tarih kitabı olma özelliği taĢıyan eser, bir giriĢ, dokuz bölüm, bölümler içerisinde birtakım kısımlar ve iki hâtimeden oluĢmaktadır. Eserinde sade bir dil kullanmayı tercih eden müellif, yaĢadığı dönemin tarihi ve siyasi olaylarını kendi görüĢlerini de ekleyerek aktarmıĢ, zaman zaman idarecileri eleĢtirmekten çekinmemiĢtir. Bu çalıĢmada Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk‟ün TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi, Halîfe Abdülmecid Efendi Koleksiyonunda 3797 arĢiv numaralı el yazması nüshası, Fransız Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Koleksiyonunda Supp. Turc 137 arĢiv numaralı el yazması nüshası ve Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Koleksiyonunda bulunan Tarihi Türkî Halil Ağa 3 arĢiv numaralı el yazması nüshası karĢılaĢtırılmak suretiyle tek bir nüsha tesis edilmeye çalıĢılmıĢtır. Ana nüsha olarak kabul edilen TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi, Halîfe Abdülmecid Efendi Koleksiyonunda 3797 arĢiv numaralı el yazması nüshasıyla diğer iki nüsha arasındaki farklılıklar dipnotlarda gösterilmiĢtir.

Anahtar Kelimeler: Hezârfen Hüseyin Efendi, Osmanlı Tarihçiliği, Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, XVII. Yüzyıl, IV. Mehmet

(5)

IV

ANALYSIS AND TEXT CRITICISM OF HEZÂRFEN HÜSEYİN EFENDİ‟S WORK ENTITLED “TENKÎH-İ TEVÂRİH-İ MÜLÛK”

Ahmet NAS

Erzincan Binali Yıldırım University, Institute of Social Department of History,

Master Thesis, August 2019

Thesis Supervison: Assist. Prof. Dr. ÜyesiSüleyman LOKMACI

ABSTRACT

One of the most important historians of the XVII. th century, Hâzerfen Hüseyin Efendi, known for his pseudonym „Hâzerfen‟ and to deserve this name who has written works in the fields of medical,history, language, geography, state organization and Sufism each of which requires special expertise wrote Tenkîhü‟t

Tevârih-i Mülûk which is one of his most important works by making use of many

works including western sources. In short, the book is a general history book and consists of an introduction and nine chapters, sections in chapters and two epilogue. The author, who prefers to use a simple work in his work, conveyed the historical and political events of his time by adding his own opinions and did not hesitate to criticize the administrators from time to time.In this study, Tenkîhü‟t Tevârih-i

Mülûk‟s the archive number of 3797 manuscript copy in Grand National Assembly

of Turkey, National Palace Library Caliph Abdülmecid Master Collection, the archive number of 137 manuscript copy in the French National Library Türkish Manuscript Collections and the archive number of 3 manuscript copy in Turkish manuscript collection of the Egyptian National Library were tried to be established a single copy by comparison. The difference between the accepted as the main copy the archive number of 3797 manuscript copy in Grand National Assembly of Turkey, National Palace Library Caliph Abdülmecid Master Collection and others were indicated in the annotations.

Key words: Hezârfen Hüseyin Efendi, Ottomon Historiography, Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, XVII. Th century, IV. Mehmet

(6)

V

ÖN SÖZ

Osmanlı Devleti‟nin kuruluĢ dönemine ait tarih yazıcılığı ile ilgili elimizdeki bilgiler sınırlıdır. XV. yüzyılın ortalarından itibaren sade bir üslupla baĢlayan Osmanlı tarihçiliği zamanla sanatsal amaçlarla yazılan eserler haline gelmiĢtir. Ġlk eserler menakıbnâme, destan ve gazânâme türündedir. Daha sonra Tevârih-i Âl-i Osman adı altında ilk standart eserler ortaya konulurken fetihleri konu alan “Fetihnâmeler”, “Gazâvatnâmeler” ve “Zafernâmeler” Osmanlı tarihçiliğinde önemli bir yer iĢgal etmeye baĢlamıĢtır. Osmanlı tarihçiliğinin geliĢimi ile birlikte XVII. yüzyıla kadar Oruç Bey, AĢıkpaĢazade, Ġdris-i Bitlisi, KemalpaĢazade, Hoca Sadettin ve Gelibolulu Mustafa Ali gibi önemli tarihçiler yetiĢmiĢtir.

XVII. yüzyıla gelindiğinde hususi ve genel tarihçiliğin ön plana çıktığı eserler kaleme alınmaya baĢlanmıĢtır. Bu dönemin en önemli tarihçileri arasında hiç Ģüphesiz Katip Çelebi gelmektedir. Ayrıca Mustafa Naima Efendi, Solak-zâde Mehmet Hemdemi, Karaçelebi-zâde Abdulaziz Efendi ve Müneccim BaĢı Ahmed gibi önemli tarihçiler bulunmaktadır. XVII. yüzyılda tarih alanında eser vermiĢ olan bir diğer müellif ise genel tarih özelliği taĢıyan Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk‟ü kaleme almıĢ olan Hezârfen Hüseyin Efendi‟dir. Müellif adı geçen eserini Kasım 1673 tarihinde tamamlayarak dönemin Osmanlı PadiĢahı IV. Mehmet‟e sunmuĢtur.

Edisyon kritiği yöntemi kullanılarak hazırlanan bu çalıĢma iki bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde müellifin hayatı, Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk isimli eseri, diğer eserleri, tarihçiliği ve üslubu hakkında bilgiler verilmiĢtir. ÇalıĢmanın ikinci bölümünde ise eserin TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi Halîfe Abdülmecid Efendi Koleksiyonu‟nda bulunan 3797 arĢiv numaralı nüshası (A) esas alınarak, Fransa Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Koleksiyonunda Supp. Turc 137 arĢiv numaralı (F) ve Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Koleksiyonunda Tarihi Türkî Halil Ağa 3 arĢiv numaralı (M), nüshaları ile karĢılaĢtırılmıĢ ve eserin tenkitli metni sunulmuĢtur.

Hezârfen Hüseyin Efendi tarafından kaleme alınan Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk‟

ün tenkitli metin tahlilinin yapıldığı bu çalıĢmada her konuda yardımlarını

(7)

VI

cesaretlendiren ve her biri birbirinden değerli tavsiyelerde bulunan kıymetli danıĢman hocam Sayın Dr. Öğrt. Üyesi Süleyman LOKMACI‟ya, Yüksek Lisans eğitimine baĢladığımdan bugüne çalıĢtığım kurumda bana her konuda yardımcı olan müdürüm Sayın Yılmaz ÇAKICI‟ya, çalıĢmam süresince bana sabırlı bir Ģekilde fedakârlık eden değerli eĢim Hamiye Hanıma ve çalıĢmam esnasında bana yardımcı olan ve benim için birbirinden değerli çocuklarım Emine, Talha ve Ensar‟a teĢekkürü bir borç bilirim.

Ahmet NAS Erzincan 2019

(8)

VII

İÇİNDEKİLER

TEZ BĠLDĠRĠMĠ ... I TEZ KABUL TUTANAĞI ... II ÖZET ...III ABSTRACT ... IV ÖN SÖZ ... V ĠÇĠNDEKĠLER ... VII KISALTMALAR ... IX I. BÖLÜM

I.HEZÂRFEN HÜSEYĠN EFENDĠ‟NĠN HAYATI ...1

II. ESERLERĠ ...3

II. 1. Telhîsu‟l-Beyân Fî Kavânîn-i Âl-i Osman ...3

II. 2. Muhtasar Târîh-i Umûmî ...3

II. 3. Târîh-i Devlet-i Rûmiyye ...4

II. 4. Telhîsu‟l-Beyân Fî Tahlisi‟l-Büldan ...4

II. 5. Tuhfetu‟l-Eribi‟n-Nâfia Li‟r-Rûhâni ve‟t-Tabîb ...4

II. 6. Lisânü‟l-Etibbâ Fî Lûgati‟l-Edviye ...5

II. 7. Fihrisü‟l-Ervâm ...5

II. 8. Tercüme-i Lûgat-i Hindî ...5

II. 9. Enîsü‟l-Ârifin ve MürĢidü‟s-Sâlikîn ...5

II. 10. Câmiu‟l-Hikâyât ...6

II. 11. Mehâsinu‟l-Kelâm ve‟l-Hikem fî ġerhi Ġsmillâhi‟l-A‟zam ...6

II. 12. Risâle-i Hikemiyye ...6

II. 13. ġerhu‟l-Lemati‟n-Nûrâniyye fi‟l-Evrâdi‟r-Rabbâniyye ...6

II. 14. Kâtip Çelebi‟nin Takvîmü‟t-Tevârihi‟ne Zeyl ...6

II. 15. Misbâhü‟l-Münîr fî Ehâdîsil-BeĢîrin-Nezir ...6

(9)

VIII

III. 1. Eserin Ġsmi, Telif Sebebi ve Telif Tarihi ...7

III. 2. Eserin Muhtevası ...8

III. 3. Esere Ait Nüshalar ...9

III. 4. Eserin Kaynakları ...18

IV. MÜELLĠFĠN TARĠHÇĠLĠĞĠ ...21

V. MÜELLĠFĠN ÜSLUBU ...22

VI.ÇALIġMADA ĠZLENĠLEN YÖNTEM ...25

SONUÇ ...27

II. BÖLÜM ESERĠN METĠN KISMI ...29

KAYNAKLAR ...654

(10)

IX

KISALTMALAR

A. : TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi, Halîfe Abdülmecid Efendi Koleksiyonu, (Ana nüsha)

A. S. : Aleyhisselâm b. : bin

c. : Cilt Çev. : Çeviren

DİA : Diyanet Ġslâm Ansiklopedisi Ed. : Edidör

F. : Fransa Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Supplement. Turc 137, (ikinci nüsha)

haz. : Hazırlayan Hz. : Hazret-i

M : Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Tarihi Türkî Halil Ağa 3, (üçüncü nüsha)

No : Numara s. : sayfa S. : Sayı

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi TDV : Türkiye Diyanet Vakfı

(11)

1

I. BÖLÜM

I. HEZÂRFEN HÜSEYİN EFENDİ’NİN HAYATI

Hezârfen Hüseyin Efendi XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti‟nin yetiĢtirmiĢ olduğu önemli bilginlerindendir. Ġsmi, Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk‟ün TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi, Halîfe Abdülmecid Efendi Koleksiyonunda kayıtlı 3797 arĢiv numaralı nüshasında “Hüseyin eĢ-ġehîr be Hezârfen” olarak geçmektedir.1

Muhtasar

Târîh-i Umûmî adlı eserin mukaddimesinde de “Hüseyin Ġbni Caʼfer Ġstanköyi

eĢ-ġehir be- Hezarfen” olarak geçmektedir.2

Baba adı Caʻfer olan Hezârfen Hüseyin Efendi, Ege adalarından biri olan Ġstanköy (Kos) Adası‟nda doğmuĢtur.3

Doğum tarihi hakkında kaynaklarda yeterli bilgi bulunmayan Hezârfen Hüseyin Efendi, çok sanatlar icrâsına muktedir, binle,

binlerce anlamlarına gelen “hezâr-fen”4 lakabı ile Ģöhret bulmuĢ ve bu lakaba yakıĢacak bir Ģekilde her biri ayrı uzmanlık gerektiren alanlarda önemli eserler kaleme almıĢtır.

Önce kendi memleketi olan Ġstanköy‟de daha sonra Ġstanbul‟da öğrenim gören Hezârfen Hüseyin Efendi, öğrenimini tamamladıktan sonra devlet hizmetine girmiĢ, bu süre zarfında IV. Mehmet‟e tarih hocalığı yapmıĢ5

ve Divân-ı Hümâyun tercümanı Ali Ufki Bey‟in yanında görev almıĢtır.6

Daha sonra devlet erkânının

1 Hezârfen Hüseyin Efendi, Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi

Halîfe Abdülmecid Efendi Koleksiyonu, Nu: 3797, 2a.

2 Bursalı Mehmet Tahir, Osmanlı Müellifleri, (haz. Ġsmail Özen ), c.III, Meral Yayınevi,

Ġstanbul, 1975, s. 214.

3 Mücteba Ġlgürel, “Hüseyin Efendi Hezarfen,” TDV Ġslam Anjsiklopedisi, c. VII, TDV

Yayınları, Ankara, 1998, s.544; Hüseyin G. Yurdaydın, Ġslâm Tarihi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1971, s. 134; Kerim Özdemir, Hezârfen Hüseyin Efendi‟nin

Tenkîhu‟t-Tevârih Adlı Eserinin Selçukluların Zuhurundan Osmanlı Devleti‟nin KuruluĢuna Kadar Geçen Bölümlerinin Transkripsiyon ve Degerlendirmesi, (DanıĢman: Prof. Dr. Mehmet Çelik),

Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Manisa, 2008, s.10; Feyza Tokat, "XVII. Yüzyılda YaĢamıĢ Bir Bilgin: Hezârfen Hüseyin Efendi”, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Degisi , S:11, 2012, s. 109; Franz Babinger, Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri, (çev. Coskun Üçok), Ankara, 2003, s. 251.

4

ġemseddin Sami, Kâmûs-ı Türkî, (haz. RaĢit Gündoğdu, Niyazi Adıgüzel, Ebul Faruk Önal), Ġdeal Kültür Yayıncılık, Ġstanbul, 2015, s.1167.

5 Ġlgürel, s. 544; Necdet Öztürk, Osmanlı Tarihçileri, Bilge Kültür Sanat, Ġstanbul, 2015, s.129. 6 Tokat, s.110.

(12)

2

dikkatini çeken Hezârfen Hüseyin Efendi, Fazıl Ahmed PaĢa tarafından himaye edilmiĢ ve onunla defter emini olarak Girid seferine dahi katılmıĢtır.7

Hezârfen Hüseyin Efendi, ilme olan ilgisi ve sevdası nedeniyle bir süre sonra devlet memurluğundan ayrılarak büyük bir kütüphane kurmuĢ, bundan sonraki ömrünü araĢtırmalar yaparak ve özel dersler vererek geçirmiĢtir.8

Bu dönemde bir çok Avrupalı seyyâhla görüĢmüĢ ve bu seyyâhlar kendisinden yüksek bilgili ve herkesi hazinesinden faydalandıran bir kiĢi olarak bahsetmiĢlerdir.9

Latince, Grekçe ve Ġbranice10

bilen Hezârfen Hüseyin Efendi, bu sayede Grek, Roma ve Bizans tarihleriyle ile ilgili çalıĢmalar yapabilmiĢtir.11 Yabancı dilleri bilmesi nedeniyle Katip Çelebi‟den sonra batılı kaynakları kullanan ikinci Osmanlı tarihçisi olmuĢtur.12 Tarih, tasavvuf, tıp, dil ve coğrafya konularında bırakmıĢ olduğu eserler, onun yaĢadığı dönemin önemli bir bilgini olduğunu ortaya koymaktadır.

Hezârfen Hüseyin Efendi, yazdığı eserlerinde Yunan, Roma, Ġslâm ve Osmanlı tarihinden bahsetmiĢ ayrıca yaĢadığı dönemin tarihi ve siyasi olaylarını kendi görüĢlerini de ekleyerek secîden uzak sâde bir dille aktarmıĢtır.13

YaĢadığı dönemde Osmanlı devletindeki çöküntüden ve düzensizlikten de14

bahseden Hezârfen Hüseyin Efendi, bazı kaynaklara göre 1678,15

bazı kaynaklara göre ise 169116 tarihinde Ġstanbul‟da vefât etmiĢtir. Hezârfen Hüseyin Efendi‟nin mezarının nerede olduğu ise bilinmemektedir. 7 Öztürk, s.129; Ġlgürel, s. 544. 8 Yurdaydın, s. 134; Ġlgürel, s. 544. 9 Babinger, s. 251.

10Süleyman Lokmacı, “Hezârfen Hüseyin Efendi‟nin Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk Ġsimli

Eserinin Fransız Milli Kütüphanesinde Supplement Turc 137 ArĢiv Numarası Ġle Kayıtlı Nüshası Üzerine” Akademik Sosyal AraĢtırmalar Dergisi, Y: 5, S: 43, Nisan 2017, s. 226.

11 Öztürk, s.129; Ġlgürel, s. 544; Lokmacı, s. 226. 12 Öztürk, s.129; Ġlgürel, s. 544.

13 Tokat, s.110. 14

Ġbrahim Agâh Çubukçu, Türk DüĢünce Tarihinde Felsefe Hareketleri, Ankara Üniversitesi Ġlâhiyat Fakültesi Yayınları, Ankara, 1985, s. 17

15 Bursalı Mehmet Tahir, s. 214.

(13)

3

II. ESERLERİ

XVII. yüzyıl Osmanlı coğrafyasında yetiĢmiĢ önemli ilim adamlarından biri olan Hezârfen Hüseyin Efendi, tıp, tarih, tasavvuf, dil, cografya gibi alanlarda ciddi ve önemli eserler ortaya koymuĢtur. Kaynaklarda kısmen isim farklılıkları ve kendisine atfedilen birkaç farklı eser olmakla beraber eserlerini Ģöyle sıralanabilir:

II. 1. Telhîsu’l-Beyân Fî Kavânîn-i Âl-i Osman

Kazasker ViĢnezade Ġzzeti Mehmet Efendi‟nin tavsiyesi üzerine yazılan,17

Osmanlı teĢkilat tarihini konu edinen ve on üç bölümden müteĢekkil olan bu eser, Osmanlı Devleti‟nin ortaya çıkıĢı, Ġstanbul‟un kuruluĢu ve tarihi yapıları, saray görevlileri, divân-ı hümayûn toplantıları, hazine gelir ve giderleri, taĢra teĢkilatı ve görevlileri, yeniçeriler ve diğer kapıkulu ocakları, Kırım hanları, sefere çıkma törenleri, ulema ile ilgili kânûnlar, narh, maden, tuzla ile ilgili meseleler ve saray düğünleri hakkında ayrıntılı bilgiler vermektedir.18

Ayrıca Hezârfen Hüseyin Efendi, bu eserinde Osmanlı Devleti‟nde ortaya çıkan nizamsızlık ve gerilemeden de bahsederek, bunlara çözüm yolları sunmuĢtur.19

Türkiye dıĢında dört yazma nüshası bulunan eser,20

Ġtalyanca, Fransızca ve kısmen de Almanca‟ya tercüme edilmiĢtir.21

Eserin ayrıca latince harflerle bir transkripsiyonu Paris Milli Kütüphanesi‟inde bulunmaktadır.22

II. 2. Muhtasar Târîh-i Umûmî

Genel bir dünya tarihi olan ve Tenkihü‟t-Tevârih-i Mülûk‟ün bazı kısımlarının biraz değiĢtirilmiĢ Ģeklinden ibaret olan eser, kaynakların ekserisi tarafından ayrı bir eser olarak kabul edilmemektedir.23

17 Öztürk, s.130; Ġlgürel, s. 545.

18 Babinger, s. 254; Yurdaydın, s. 134; Ġlgürel, s. 545; Öztürk, s.130; Tokat, s.112. 19 Ġlgürel, s. 545; Yurdaydın, s. 134. 20 Öztürk, , s.130; Ġlgürel, s. 545. 21 Yurdaydın, s. 134; Öztürk, s.130. 22 Babinger, s. 254. 23 Lokmacı, s. 226; Tokat, s.112.

(14)

4 II. 3. Târîh-i Devlet-i Rumiyye

Roma tarihi24 olan bu eser, genel olarak Latin, Yunan ve bazı kısımları da Ġslâm tarihinden yararlanılmak suretiyle meydana getirilmiĢtir. 25

Eserin bazı bölümleri Tenkihü‟t-Tevârih-i Mülûk‟ün biraz değiĢtirilmiĢ Ģekli olduğundan bir kısım tarihçiler tarafından farklı bir eser olarak kabul edilmemektedir. Eserin bilinen tek nüshası Ġstanbul Üniversitesi Kütüphanesi‟nde bulunmaktadır.26

II. 4. Telhîsu’l-Beyân Fî Tahlisi’l-Büldan

Hezârfen Hüseyin Efendi‟nin hayatının sonlarına doğru yazdığı, Ġslâm devletleri ve ünlü hükümdarlar hakkında bilgi veren bu eser, otuz iki fasıldan müteĢekkildir. Ayrıca müellif bu eserinde, Arapça ve Farsça ibarelerden uzak sade bir dil kullanmıĢtır. 27 Esere ait bilinen nüshalar Ġstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı ve Süleymaniye Kütüphanesi‟nde bulunmaktadır.28

II. 5. Tuhfetu’l-Eribi’n-Nâfia Li’r-Rûhâni ve’t-Tabîb

Türkçe yazılmıĢ tıbbi bir eser olan Tuhfetu‟l-Eribi‟n-Nâfia Li‟r-Rûhâni

ve‟t-Tabîb, Hezârfen Huseyin Efendi‟nin daha önce kaleme almıĢ olduğu Lisânü‟l Etibbâ

isimli eserine haĢiye olarak yazmıĢtır.29

Eser “makale” diye adlandırılan, genel tıp bilgisi ve hekimin sorumlulukları, çeĢitli bitki, besin, hayvansal ürün ve madenlerin hangi hastalıklarda nasıl kullanıldığı, yıldızlara, organlara, hıltlara göre hastalıklar ve bunlara faydalı olan ilaçları konu edinen üç bölümden oluĢmaktadır. Esere ait birçok nüsha bulunmakla birlikte bir nüshası da Süleymaniye Kütüphanesi‟nde bulunmaktadır.30

24 Babinger, s. 254.

25 Bursalı Mehmet Tahir, s. 215. 26 Ġlgürel, s. 546.

27

Özdemir, s.19; Ġlgürel, s. 546.

28 Tokat, s.113. 29 Tokat, s.111.

(15)

5

II. 6. Lisânü’l-Etibbâ Fî Lûgati’l-Edviye

Bazı kaynaklarda Lisan el-etibba ve fihris el-ervam31

adı ile yazılan ve iki kısımdan meydana gelen bu eser, bir tıp sözlüğü niteliğindedir. Eserin birinci kısmı Arapça‟dan Türkçe‟ye, ikinci kısmı ise Türkçe‟den Arapça‟ya tıp terimlerini içermektedir. Eserde hastalıkların, mizacların, bünyelerin kısaca tarifi anlatıldıkdan sonra Arap, Acem ve Rum hekimlerin önerdikleri bazı basit ilaçların adları da yer almaktadır.32

Eserin birçok yerde nüshası olmakla beraber bir nüshası da Süleymaniye Kütüphanesi‟nde bulunmaktadır.33

II. 7. Fihrisü’l-Ervâm

Bazı kaynaklarda Lisânü‟l-Etibbâ Fî Lûgati‟l-Edviye ile aynı34

ve bazılarında farklı olarak gösterilen bu eser, çeĢitli ilaçların Arapça, Farsça, Ġbranice ve Yunanca karĢılıkları verilmektedir. Harf sırasına göre düzenlenmiĢ Türkçe bir kitapdır.35

Eserin Süleymaniye Kütüphanesi‟nde nüshaları bulunmaktadır.36 II. 8. Tercüme-i Lûgat-i Hindî

Özbek elçisi Feyzullah Efendi‟nin yardımıyla meydana gelen bu eser, Hintçe kelimelerin Farsça ve Türkçe karĢılıklarını ihtiva etmektedir. Eserin bir nüshası Yıldız Kütüphanesi‟nde bulunmaktadır.37

II. 9. Enîsü’l-Ârifin ve Mürşidü’s-Sâlikîn

Siyaset ve ahlakla ilgili kısa anekdotlardan müteĢekkil olan bu eser, 1679 yılında telif edilmiĢtir.38

Eserin ülkemizde Süleymaniye Kütüphanesi‟nde, yurt dıĢında ise Vatikan ve Ġngiltere Milli Kütüphanesi‟nde birer nüshası bulunmaktadır.39

31 Yurdaydın, s. 139. 32 Ġlgürel, s. 546; Yurdaydın, s. 139. 33 Ġlgürel, s. 546; Tokat, s.113. 34 Ġlgürel, s. 546.

35 Bursalı Mehmet Tahir, s. 215. 36

Tokat, s.113.

37 Bursalı Mehmet Tahir, s. 215. 38 Ġlgürel, s. 545.

(16)

6 II. 10. Câmiu’l-Hikâyât

Otuz sekiz hikâyeden meydana gelen eserin bir nüshası Topkapı Sarayı‟nda bulunmaktadır.40

II. 11. Mehâsinu’l-Kelâm ve’l-Hikem fî Şerhi İsmillâhi’l-A’zam Tasavvufla ilgili bir eser olup müellif bu eserinde kendisinin NakĢibendi tarîkatına mensup olduğunu beyan etmektedir.41

I. 12. Risâle-i Hikemiyye

Hikmet-i ahlak ve yaratılıĢı konu edinen Türkçe bir eserdir. Bursalı Mehmet Tahir, müellifin kendi el yazısı ile yazmıĢ olduğu nüshanın kendi kütüphanesinde olduğunu belirtmektedir.42

II. 13. Şerhu’l-Lemati’n-Nûrâniyye fi’l-Evrâdi’r-Rabbâniyye Tasavvufi bir eserdir.43

II. 14. Katip Çelebi’nin Takvîmü’t-Tevârihi’ne Zeyl

Müellif bu eseri Katip Çelebi‟nin Takvimu‟t-Tevârih adlı eserine zeyl olarak yazmıĢdır. Bu eserin bir nüshası Köprülü Kütüphanesi‟nde kayıtlıdır.44

II. 15. Misbâhü’l-Münîr fî Ehâdîsil-Beşîrin-Nezir

Hadis ilmi üzerine yazılmıĢ Arapça bir eserdir. Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi‟nde bir nüshası bulunmaktadır.45

40 Ġlgürel, s. 545.

41 Bursalı Mehmet Tahir, s. 215. 42

Bursalı Mehmet Tahir, s. 215.

43 Bursalı Mehmet Tahir, s. 215. 44 Ġlgürel, s. 545; Tokat, s.113. 45 Tokat, s.114.

(17)

7

III. TENKÎHÜ’T TEVÂRİH-İ MÜLÛK

III. 1 Eserin İsmi, Telif Sebebi ve Telif Tarihi

Hezârfen Hüseyin Efendi, dönemin Osmanlı Sultanı IV. Mehmet‟e sunmuĢ olduğu eserinin ismîni, mukaddimesinde Ģu Ģekilde beyan etmektedir. Türkî ibâretle

bu cerîde-i cedîde ve bu ferîde-i müfîdeyi berâyı tebĢîr-i hıfz ve takrîri silk tahrîre vâkiʻ olmuĢdur. Tâ ki, mutavvel-i memlûne mücmel-i mahal ola. Ve ismî “Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk” ile müsemma kıldım.

Müellif bu eserini, tarihi olayları aktarırken sözü çok fazla uzatmadan, çok fazla ayrıntıya girmeden ve hitap olunan sorulara hazır cevap olmak üzere tarih ilminden istenen anlamaları kapsamak amacıyla kaleme aldığını Ģu kelimelerle ifade etmektedir:

Akıl ve düĢünce sahiplerine ve kendilerine kitaptan ilim verilenlerin ilhamlarından herhangi bir Ģey gizli değildir. Seçilenlerin en Ģereflisi ve eserlerin en kapsayıcısı nazil olan Kitabullah‟tan ve gönderilen peygamberin sözlerinden sonra enbiyaların menakıblarını ve meliklerin hayatlarını anlatan ve geçmiĢ asırlara ve aylara yönelik bilgiyi günümüze aktaran eserler en güzel eserlerdir. UlaĢılması ve öğrenmesi mümkün olmayan birçok tarihi olayları ve hikmetleri bu eserlerde bulmak mümkündür. Fakat tarih kitaplarının birçoğu çokca kalın ve aynı zamanda tarihi olayları detaylı bir Ģekilde naklettiğinden, okuyucular tarih kitaplarından istedikleri gibi istifade edemedikleri için, tarihi meselenin evveli ile âhiri arasında bağ kuramıyor ve bunları hafızalarında zapt edemiyorlar. Hezârfen lakabıyla Ģöhret bulmuĢ zayif, nahif ve güçsüz olan Hüseyin‟in “Tevârih-i Bedâyiʻ ve Vakāyiʻde” tarihi meselelerin özünü vermiĢtir. Bu eser hitap anında sorulan sorulara hazır cevap olmak için tarih ilminden murad ve maksad olan manaları kapsamaktadır.

Erbâb-ı ʻukūl ve ulû‟l-elbâb ve men indehu ilmul kitâb (RA'D Suresi 43. ayeti) zamîr-i ilhâm

pezîrlerine hafî değildir ki eĢref-i ahyâr-ı nâfiʻa ve eltâf-ı asâr-ı câmiʻa baʻde Kitâbullahi‟l münzil ve hitâbü‟n-nebiyyi‟l mürsel tecessese menâkıb-ı enbiyâ-i veʹl-mürselîn ve siyer-i mülûki ve selâtîn olub mürûr-ı sinîn ve Ģühûr ve gerdiĢ gerdûn dühûr ile sudûr eden etvâr-ı ʻacibetüʹl-âsâra ittilâʻ ve asâr-ı garîbetü‟l etvârı istimâʻ bâʻis-i tahsîl-i sermâye-i hikmet ve sebeb-i tekmîl-i pîrâye-i ʻizzet olduğu tahakkukdur. Velâkin kütüb-ı tevârihde olan cerâʼid ve fevâʼidin ekseri kebiretü‟l cüsse ve kesîretü‟l kıssa olub hâtır-ı müstemiʻ ağrâz-ı kitâb ve

(18)

8

Hezârfen Hüseyin Efendi, IV. Mehmet‟e hocalık yaptığı bir dönemde,46 1670 yılının Mayıs ayı sonlarına doğru baĢlamıĢ ve eserini 12 Kasım 1673 tarihinde tamamlamıĢtır.47

III. 2. Eserin Muhtevası

Özet halinde genel bir tarih kitabı olma özelliği taĢıyan Tenkîhü‟t Tevârih-i

Mülûk bir giriĢ, dokuz bölüm, bölümler içerisinde birtakım kısımlar ve iki hâtimeden

oluĢmaktadır.

Eser Ģu Ģekilde tanzim edilmiĢtir:

Müellif eserinin giriĢinde Allah‟ın adını anarak, O‟na hamd ve övgüller dizerek baĢlamaktadır. Ardından Peygamberimize salât ve selâm getirdikten sonra devrin pâdiĢâhı olan Sultan Mehmet‟e övgüler dizmektedir. Ayrıca bu bölümde müellif, eseri yazma amacını ve yararlandığı kaynakları da okuyucuya sunmaktadır.

Birinci bölüm: PiĢdadiyân, Keyaniyân, EĢkniyân, Sasaniyân ve Batlamyoslardan.

Ġkinci bölüm: Hz. Muhammed (A.S.)‟in doğumundan, sûret ve sîretiyle gazâlarından.

Üçüncü bölüm: Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemleri, Hz. Ali‟nin Muaviye ile mücadelesi ve Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin‟in menakıblarından.

Dördüncü bölüm: Hz. Muhammed (A.S.)‟in vefatından sonra kurulan Emevîler, Abbâsîler, Fatımîler, Selçuklular, Gazneliler, Eyyubiler‟le birlikte elli iki Ġslâm devletinden.

BeĢinci bölüm: Osmanlı Devleti‟nin kuruluĢundan I. Mehmet‟e kadar olan olaylardan.

Altıncı bölüm: Yunan Devleti‟nin kuruluĢundan ve bazı Yunan filozoflarından.

hülâsa-i mâfîʹl-bâlî kemâyenbağî idrâk edemeyüb istimâʻından ebâ ve tabʻ kārî dahi evâi‟l-i kelâmı evâhiriyle zabtdan ʻâciz kaldığı sebebden bu zaʻyıf-ı bi kuvvet ve bu nahîf-i bi-kudret Hüseyinü‟Ģ-Ģehîr be-hezârfen “Tevârih-i Bedâyiʻ ve Vakāyiʻden” istifsâr ve istihbâr olundukda hîn-i hitâbda hâzır cevâb olmak içün ʻilm-i târîhde murâd olan maʻanîyî edâ eder

46 Öztürk, s.129. 47 Yurdaydın, s. 135.

(19)

9

Yedinci bölüm: Konstantiniye‟nin kuruluĢundan, Bizans Ġmparatorlarından, Ġskenderiye zelzelesinden, Ġstanbul‟daki ÇemberlitaĢ ve dikilitaĢlardan, eski su kemerlerinden, Ġstanbul‟daki büyük yangın ve yağmurdan, Ayasofya‟nın yapılıĢından, Karadeniz‟in donuĢundan, Ġstanbul muhasarasıyla Ebu Eyyub‟un vefatından, Ebu Hafs Ömer b. Ġsa‟nın Girid‟i fethinden, Venedikliler‟in ve Fransızlar‟ın Kıbrıs‟ı ele geçirmelerinden, Rumlar‟ın Galata‟yı neden Cenevizliler‟e verdiklerinden.

Sekizinci bölüm: Çin, Maçin, Hıtta ve Hotin memleketleriyle, Çin ve Hint denizlerindeki bazı adaların cografî ve tabiî hâllerinden, hükümdarlarından, kumandanlarından, kânûnlarından, dinlerinden, ilim ve marifetlerinden ahlâk ve âdetlerinden.

Dokuzuncu bölüm: Amerika‟nın keĢfinden ve sonraki durumundan.

Hâtime: Tûl ve arz ta‟yininden, irtifâ alınması usûlüyle bu yoldan kullanılan ölçü aletlerinden.

Hâtimetü‟l-hâtime: AlıĢveriĢte narh konması ve bu hususta en büyük idarecinin dikkatli olması lâzım geldiğinden bahseder.

177 varaktan müteĢekkil olan eser, 655 temm fî sene erbaʻa ve erbaʻin ve mâʻi ve elf lafzıyla sona ermektedir.

III. 3. Esere Ait Nüshalar

Eserin TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi‟nde 1,48 T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaĢkanlığı Kataloglarında 40, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaĢkanlığı Kataloglarında olmayıp Süleymaniye Kütüphanesi‟nde olan 1, Diyarbakır ve Manisa Ġl Halk Kütüphanelerinde49

birer adet olmak üzere yurt içinde ve yurt dıĢında toplam 44 adet nüshası tespit edilebilmiĢtir. Bu nüshalardan Mısır Milli Kütüphanesinde Türkçe

48

http://acikerisim.tbmm.gov.tr (13/03/2019)

(20)

10

Elyazmaları Koleksiyonunda bulunan ve 8832 ve 8835 arĢiv numaralı nüshalar müellif nüshaları olduğu tesbit edilmiĢtir.50

Nüshalara ait bilgiler Ģu Ģekildedir: TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi, Halîfe Abdülmecid Efendi Koleksiyonu, No. 3797

Varak Sayısı: 178 Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 25

BaĢlangıcı: Hamd ve sad hamd ol hazret-i zü‟l-celâl efrîde-kâre kim... BitiĢi: … 655 temm fî sene erbaʻa ve erbaʻın ve mâ‟i ve elf.

Süleymaniye Kütüphanesi, Hekimoğlu Ali Paşa (Millet Ktb.), No. 731 Varak Sayısı: 239

Kâğıt Türü: Abadî taklidi Satır Sayısı: 27

BaĢlangıcı: Hamd ve sad hamd ol hazret-i zü‟l-celâl efrîde-kâre kim... BitiĢi: … nebiyye vel-evlâdı vel-ashâb efzalü‟s-salâvat ve etmim es-selâm. Süleymaniye Kütüphanesi, Hekimoğlu Ali Paşa (Millet Ktb.), No. 732 Varak Sayısı: 279

Yazı Türü: Ġnce Nesih Kâğıt Türü: Venedik Satır Sayısı: 23

Müstensih: Abdullah b. Receb Ġstinsah Tarihi: 1677

BaĢlangıcı: Hamd ve sad hamd ol hazret-i zü‟l-celâl efrîde-kâre kim... BitiĢi: … Cemâziyelevvel‟i min sene semâni ve semânine ve elf temm. Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih (Süleymaniye Ktb), No. 4301 Varak Sayısı: 209

Yazı Türü: Talik

(21)

11 Kâğıt Türü: Sarıca Hint

Satır Sayısı: 35

Müstensih: Ġbrahim b. Ramazan Bezmî Ġstinsah Tarihi: 1679

BaĢlangıcı: Hamd ve sad hamd ol hazret-i zü‟l-celâl efrîde-kâre kim... BitiĢi: … nebiyye vel-evlâdu vel-ashâb efzalü‟s-salâvat ve etmim es-selâm. Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih (Süleymaniye Ktb), No. 4302

Varak Sayısı: 226 Yazı Türü: Nesih

Kâğıt Türü: Hind abadisi Satır Sayısı: 27

BaĢlangıcı: Hamd ve sad hamd ol hazret-i zü‟l-celâl efrîde-kâre kim... BitiĢi: … ve‟n-nebiyye ve alel vel-ashâb efzalü‟s-salâvat ve etmim es-selâm. Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih (Süleymaniye Ktb), No. 4303

Varak Sayısı: 209 Yazı Türü: Nesih Kâğıt Türü: Sarı Satır Sayısı: 27

Müstensih: Mehmet b. Ahmed Ġstinsah Tarihi: 1718

BaĢlangıcı: Hamd ve sad hamd ol hazret-i zü‟l-celâl efrîde-kâre kim... BitiĢi: … el-ahyâ-ü minhüm vel-emvâti bi rahmetike yâ erhamerrahimîn. Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya, No. 3166

Varak Sayısı: 144 Satır Sayısı: 29

BaĢlangıcı: Hamd ve sad hamd ol hazret-i zü‟l-celâl efrîde-kâre kim... BitiĢi: … et-tabakat min eyyâmi sadh behâ lakab-ı ila meʻa behzâz. Süleymaniye Kütüphanesi, Hamidiye (Murad Molla Ktb.), No. 930 Varak Sayısı: 265

(22)

12 Yazı Türü: Nesih

Kâğıt Türü: Venedik Satır Sayısı: 23

Müstensih: Ġsmail b. Ali Ġstinsah Tarihi: 1727

BaĢı : Hamd ol Hazret-i zü‟l-celâl-i âfrîde-kâre kim...

Sonu :...Temmeti‟l-kitâb fi‟l-âhiri zilhicce sene tis‟a ve selâsine mie ve elf. Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi (Süleymaniye Ktb.), No. 2239 Varak Sayısı: 250

Yazı Türü: Ġnce Nesih kırması Kâğıt Türü: Ġnce abadi

Satır Sayısı: 23

BaĢlangıcı: Hamd ol hazret-i zü‟l-celâl-i âfrîde-kâre kim...

BitiĢi: … vel evlâdi vel-ashâb efzalü‟s-salâvat ve etmim es-selâm. Süleymaniye Kütüphanesi, Nuruosmaniye Ktb. No. 3264 Varak Sayısı: 205

Yazı Türü: Ġnce Nesih Kâğıt Türü: Esmer Satır Sayısı: 33

BaĢlangıcı: Hamd ol hazret-i zü‟l-celâl-i âfrîde-kâre kim... BitiĢi: … ve ilel vel-ashâb efzalü‟s-salâvat ve etmim es-selâm. Nuruosmaniye Ktb. No. 3265

Varak Sayısı: 273 Yazı Türü: Ġnce Nesih Kâğıt Türü: Venedik Satır Sayısı: 27

Hüseyin Kocabaş Kitaplığı Türkçe Yazmaları, S.H.M.H.K.Yaz. no.49 Varak Sayısı: 234

(23)

13 Satır Sayısı: 31

Hüseyin Kocabaş Kitaplığı Türkçe Yazmaları, S.H.M.H.K.Yaz. no. 50 Varak Sayısı: 323

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 27

Ragıb Paşa Ktb. No. 997 Varak Sayısı: 210

Yazı Türü: Talik Kâğıt Türü: Ġpek, sarı Satır Sayısı: 27

İzmir Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, 1516 Varak Sayısı: 261

Yazı Türü: Talik Satır Sayısı: 23

Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu, 06 Mil Yz A 6778 Varak Sayısı: 269 Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 23 Nuruosmaniye Koleksiyonu, 34 Nk 3264 Varak Sayısı: 235, 33 st. Yazı Türü: Arap-Nesih Satır Sayısı: 25 Nuruosmaniye Koleksiyonu, 34 Nk 3265 Varak Sayısı: 273, 27 st. Yazı Türü: Arap-Nesih

Topkapı Sarayı Müzesi Türkçe Yazmaları, 1180 Varak Sayısı: 220

(24)

14 Yazı Türü: Nesih

Satır Sayısı: 29 Kâğıt Türü: Aharlı

Topkapı Sarayı Müzesi Türkçe Yazmaları, R. 1181 Varak Sayısı: 166

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 33 Ġstinsah Tarihi: 1672 Kâğıt Türü: Aharlı

Topkapı Sarayı Müzesi Türkçe Yazmaları, R. 1182 Varak Sayısı: 299

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 21

Kâğıt Türü: Aharlı ince

Topkapı Sarayı Müzesi Türkçe Yazmaları, R. 1183 Varak Sayısı:229

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı:13 Kâğıt Türü: Aharlı

Topkapı Sarayı Müzesi Türkçe Yazmaları, R. 1184 Varak Sayısı: 219

Yazı Türü: Talik Satır Sayısı: 29 Kâğıt Türü: Aharlı

Topkapı Sarayı Müzesi Türkçe Yazmaları, R. 1185 Varak Sayısı: 86

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 23

(25)

15 Kâğıt Türü: Aharlı

Topkapı Sarayı Müzesi Türkçe Yazmaları, A. 3087 Varak Sayısı: 190

Yazı Türü: Talik Satır Sayısı: 31

Kâğıt Türü: Aharlı ince

Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi Türkçe Yazmaları,616 Varak Sayısı: 252

Yazı Türü: Nestalik Satır Sayısı: 29 Ġstinsah Tarihi: 1671 Kâğıt Türü: Aharlı

Manisa İl Halk Kütüphanesi Eski Eserler Bölümü, 5071 Varak Sayısı: 141

Yazı Türü: Nestalik Satır Sayısı: 21

BaĢı : Hamd ü sad-i hamd ol hazret-i celâl-i âferîde...

Sonu : ...ve sâir ahvâli merhum sultan menâkıbınanazar oluna Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi, 891

Varak Sayısı: 291 Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 19

Ġstinsah Tarihi: 1122 hicri

BaĢı: Ġsyan itdi üzerine varup felâ eyled, kande sefer eyledi...

Sonu:...min sene isnâ ve ısrine ve mieti ve elf fi evâhiri Recebi‟l-mürecceb. Avusturya Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, H.O. 8

Varak Sayısı: 236 Yazı Türü: Nesih

(26)

16 Satır Sayısı: 27

Avusturya Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları A.F. 56 (474) Varak Sayısı: 242

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 27

Avusturya Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları A.F. 276 Varak Sayısı: 300

Yazı Türü: Nestalik Satır Sayısı: 23

Fransa Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Turc 102 Varak Sayısı: 326

Yazı Türü: Nesih Ġstinsah Tarihi: 1678

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaĢkanlığı kataloglarında bu eserin müellifi olarak Hezârfen Hasan Efendi yazılmaktadır.

Fransa Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Supplement. Turc 136 Varak Sayısı: 227

Yazı Türü: Nestalik Satır Sayısı: 25

Müstensih: Osman b. Tâlib Ġstinsah Tarihi: 1674

BaĢı : Hamd ol hazret-i zü‟l-celâl-i âfrîde-kâre kim...

Sonu :...ala seyyidina Muhammedin ve ala vesahbihi ecmaʻin...

Fransa Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Supplement. Turc 137 Varak Sayısı: 203

Ġstinsah Tarihi: 1670 Satır Sayısı: 27

(27)

17

Sonu :...ale‟llah ve evlâdihi ve eshâbihi efzalü‟s-salâvat dâ‟imü‟s-selâm. Hidiv Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, 8832

Varak Sayısı: 263 Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 27

Müstensih: Müellif Hattı Ġstinsah Tarihi: 1672

Hidiv Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, 8834 Varak Sayısı: 292

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 21

Hidiv Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, 8935 Varak Sayısı: 292

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 21

Müstensih: Müellif Hattı

Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Tarihi Türkî 36 Varak Sayısı: 263

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 27

Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Tarihi Türkî 38 Varak Sayısı: 217

Yazı Türü: Talik Satır Sayısı: 33

Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Tarihi Türkî 39 Varak Sayısı: 292

(28)

18

Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Tarihi Türkî Halil Ağa 3 Varak Sayısı: 160

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 33

BaĢı : Hamd sad ol hazret-i zü‟l-celâl-i âfrîde-kâre kim... Sonu :... fî sene sebʻa ve hamsîn ve mâ‟i ve elf.

Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Tarihi Türkî 422 Varak Sayısı: 247

Yazı Türü: Talik Satır Sayısı: 23

Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Tarihi Türkî Talat 87 Varak Sayısı: 212

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 29

Almanya Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Ms. or. oct. 3271 Varak Sayısı: 54-82

Yazı Türü: Nesih Satır Sayısı: 25

Kâğıt Türü: Suyolu filigranlı III. 4. Eserin Kaynakları

Hezârfen Hüseyin Efendi yararlandığı kaynakların bir kısmını eserin giriĢ bölümünde bir kısmını da eserin içerisinde zikretmektedir. Müellifin belirttiğine göre Arapça kaynak olarak Mevlâna Cenabi Efendi‟den Farsça kaynak olarak Mirhond‟dan ve Türkçe kaynak olarak ise Gelibolulu Mustafa Ali Efendi‟den yararlanmıĢtır.

“Arabîde Mevlâna Cenâbî Efendi ve Farisîde Mirhond ve Türkî de Ali

(29)

19

Mülûk-i Yunaniyân ve Rum‟un baʻzı ahvâllerin Lâtin ve Yunan tevârihlerinden icmâl üzre intihâb ve tercüme vesâ‟ir kütüb ü Ġslâmiyye fevâ‟idini ana zamîme kıldım.”51

Yukarıda ismî zikredilen eserlerden baĢka Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk‟de birçok müellife ve esere atıf yapıldığı görülmektedir. Ancak bize göre bu kaynakları Hezârfen Hüseyin Efendi bizzat kullanmamıĢtır. Zira müellif kendisi eserini hazırlarken kimlerden istifade ettiğini belirtmiĢtir. Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk‟de zikredilen eser ve müellifler Ģu Ģekildedir:

... Târîhi Taberi‟de Zû bin Tahmas bin Menucehr‟dir.52

... Ġbn ġıhne nâm müverrih Ravzatü‟l-menâzir fî ulûme‟l-evâyil ve‟l-evâhir nâm kitâbında...53

... Muhyiddîn Arabî‟nin Müsâmere nâm kitâbında yazar ki...54

...Kitâb-ı Câmiʽul-hikâyât‟da Hazret-i Ali hilâfetine müteʽallık olan faslında yazmıĢdır ki...55

... Zamanı devletleri Mirhond kavlî üzre...56

... Ebu Hamza-i Ġsfehani kavlince ve tahkīkī üzre...57 ... Riyâzî el-Hulefâ nâm kitâbda yazar.58

... Tafsîli Rikab-ı Cihâd nâm kitâbda yazılmıĢdır.59 ... Müverrih Hasan bin Ali Tevkanî yazar ki...60 ... Alâeddin MünĢi Bey târîhinde ahz olunmuĢdur. 61 ... Ġbn-i Cevzî kavlince...62

51 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 2a 52 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 6a 53 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 11b 54

Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 18a

55

Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 18a

56 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 19b 57 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 23a 58 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 36a 59

Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 56a

60 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 56a 61 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 56a 62 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 59b

(30)

20

... Kütüb-i Tevârih‟de mestūrdur ki...63 ...ġahabeddîn Ġbn Hacer târîhinde ...64

... Mevlâna Kadı Beyzâvi nizâm altı yüz târîhinde bu zümreden ancak Alâeddîn ve Gıyaseddîn ve ġehâbeddîn saltanat etdiler deyu yazmıĢdır...65

... Ravzatü‟s-Safa kavlince ...66

... Ġbn Hacer Askalani Ebnâ-i el-Kamer nâm târîhinde der ki...67

... Hâfız Muhammed TaĢkendî Târîhi‟nde olan Cengiz‟den olmak üzre beyan etmiĢdir.68

... ġeyh Ahmed bin Ömer bin ArabĢâh Ensârî Târîhi‟nde...69 ... Mollâ Makrizî kavlince...70

...Mevlâna Cenâbi târîhinde ve Hâkima nâm müverrih Bağdâdi‟nin tevârihlerinde ve Kütüb-i Tevârih-i Yunan böyle rivâyet ederler ki...71

... Arifândan Hamdi Efendi bugüne târîh dediler ki, sebt olundu...72 ... Kitâb-ı Atlas da mezkûrdur ki...73

... Lornusu kendi kitâbında Birmen yazmıĢdır...74

63

Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 62a

64 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 64b 65 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 66a 66

Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 66a

67 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 69b 68 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 71b 69 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 71b 70 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 75b 71 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 104b 72 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 119b 73 Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk, 144a 74 Tenkīhü‟t Tevârih-i Mülük, 148a

(31)

21

IV. MÜELLİFİN TARİHÇİLİĞİ

XVII. yüzyılın Osmanlı ilim ve kültür dünyasında önemli bir yer iĢgal etmiĢ olan Hezârfen Hüseyin Efendi, ilme olan merakı ve çok yönlü kiĢiliği sayesinde farklı kültürlerden insanlarla iletiĢim kurmuĢ ve bu durum onun tarihçi kiĢiliği üzerinde olumlu etkiler bırakmıĢtır.

Tarihi eserlerinde Yunan, Roma, Ġslâm ve Osmanlı tarihinden bahsetmiĢ, yaĢadığı dönemin tarihi ve siyasi olayları hakkında kendi yorumunu da katarak bilgi vermiĢtir. Yöneticileri ve padiĢahı idamın uygulanmaması, reayanın kolayca kapıkulu olabilmesi, tımarların ehil olmayanlara dağıtılması gibi konularda eleĢtirmekten çekinmemiĢtir.

Toplum ve devlet ile ilgili farklı görüĢler ortaya koyan Hezârfen Hüseyin Efendi, eserinde olayları geleneğe uygun olarak kronolojik değil aksine konuları sistematik bir Ģekilde tasnif ederek ele almıĢtır.

Eserinde Yunan ve Roma devirleri hakkında bilgi verirken ilk defa olarak Yunanca ve Latince kaynaklar kullanan Hezârfen Hüseyin Efendi, Türk tarihçiliginde de birtakım ilkleri gerçeklestirmiĢtir. Tarihi bir ilim dalı olarak kabul eden müellif, eserinin giriĢinde ve bazı bölümlerinde yararlandığı kaynakları da göstererek bu ilmin gerektirdigi ahlâkı da göstermiĢtir.

(32)

22

V. MÜELLİFİN ÜSLUBU

Müellif, Türkçe olarak yazmıĢ olduğu bu eserinde, inĢâ ve secîden uzak genelde sade ve anlaĢılır bir dil kullanmıĢtır. Bununla birlikte anlatımı güçlendirmek için yer yer Arapça ve Farsça kelime ve terkipler kullandığı gibi ayet ve hadislerden de faydalanmıĢtır. Ayrıca müellif konunun akıĢına göre beytler eklemiĢ ve ilginç vakıalar anlatmıĢtır.

Müellifin anlatımı kuvvetlendirmek için kulandığı bazı Arapça ve Farsça tamlamalar şunlardır:

GûĢ-ı hûĢ ile istimâʻ kılup, tāvîlü‟l-kāmme, ebyaz el-levn, sine-i perkinesi, pîr-tîr-endâze-i Ģîrâze, fâriğü‟l-bâl, îyĢ ü nevĢ, cihân-penâh, ale‟l-fevr...

Kem leyletün min ğūmûmi‟d-dehri muzlimetün, edâ‟e min baʻdihâsubhun min el-ferec.

Zühbetü‟t-devle bi‟l-bevle.

Ve kâne lâ-zille le fî Ģems velâ yekiʻuz-zebâb ala hasedeh velâ yemessu deme‟l-buʻuz.

Alâ reʼs-i miete tatluu'Ģ-Ģemsü min mağribihâ.

Müellifin anlatımı kuvvetlendirmek için kulandığı bazı ayet ve hadisler şunlardır:

Ve men indehu ilmul kitâb.75

Ġreme zatil‟imad elleti lem yuhlek mislüha fî‟l bilâd.76

Ġz ersalnâ ileyhimusneyni fekezzebûhumâ fe azzeznâ bisâlisin.77

Elyevme ekmeltü leküm dîneküm ve etmemtü aleyküm niʻmetî ve raḍîtu lekümü-l‟islâme dînâ.78

Velekad ketebnâ fîz zebûri ennel ardayerisuhâ i badiyes sâlihûn.79

75 Kur‟an-ı Kerim, 13/43 76 Kur‟an-ı Kerim, 89/7-8 77 Kur‟an-ı Kerim, 36/14 78 Kur‟an-ı Kerim, 5/3

(33)

23

Ve ammâ mâ yenfaun nâsu feyemkusu fîl ard.80

Ġnnellahe yebʽasu li-hezih‟l-ümmeti bi-re‟si küllü mi‟etimen yüceddidu leha dînîhâ.81

Men ağberret kademâhu fî sebilillahi harremallahu aleyhi‟n-nâr.82

Ezâerâdallâhu Ģey‟en heyye‟el esbab.83

Müellifin anlatımı kuvvetlendirmek için yazdığı bazı beytler ve hikâyeler:

Âkībet Tehmuras oldı Ģehriyâr Tutdu otuz yıl memâlikde karâr Etdi burhanıyla tevhîdi beyân HaĢr ü teĢrîn hüccetin kıldı ayân

...

ġâh-ı âlem-i Kahramân Keykubâd Etdi yüz yıl bu dahi dünyâda dâd ...

Perdedâr-ı mîkendver kasr-ıkaysar-ı ankebut. Bûmnevbet mîzend birkünbed Afrasyab. ...

BaĢladı bu cisri olmadın tamam. Kıldı azm suyi cennetü‟n-naʻîm. Geldi zıll-ı hak Ģehri Sultān Selîm. Etdi tekmîl oldu bu cisri azîm. Dedi târîhin Hüdâyi ol zaman

79 Kur‟an-ı Kerim, 21/105 80 Kur‟an-ı Kerim, 13/17 81 Hadis-i ġerif 82 Hadis-i ġerif 83 Hadis-i ġerif

(34)

24

Yapdı âb üzre bu cisri yine Selîm

... Kadir Billah‟ın zamanında muhkem rüzgâr esüp sed-i Ye‟cüc‟ün ardından beru cânibe bir adam bırakdı. Bir arĢun boyu var ve iki karıĢ sakalı ve iki azîm kulakları var idi. Bağdad‟a getürüp halk temâĢa eyledi ve üç yüz seksen dokuzda Bağdad‟a azîm kar yağup bir zirâʽ mikdarı oldu.

... Ve dört yüz yigirmi sekizde Bağdad‟a yağmur yağup yağmurlarla bile büyük balıklar yağdı.

... Acîbe saltanatın on yedinci senesinde Gāzî Köyünde Andoryas nâm bir adam Ġstanbul‟a geçüp mezbûrun iki göz bir sâru kelbî var idi. Ba„zı meydan yerlere varup halkdan yüzüklerin alup ince toprak içine saklayup ve bir kaç pâdiĢâh sikkesiyle meskûnaltunları getürüp kezâlik toprağa gömerlerdi. Ba„dehu kelbî çağırup filânın altun yüzüğünü getür deyüp emr ederdi. Kelb ol cem„ olan yüzüklerin içünden ol kiĢinin yüzüğün bulup sahibine verirdi. Ve filan pâdiĢâhın sikkesiyle meskûn olan altunu getür dedik de birer birer ismîyle getürürdü. Ve bir kerre hilâfın getürmedi. Halk ana hayran olup kimseler sırrına vâkıf olmadı....

... Bunun zamanında Antakya‟da bir oğlan doğdu. Alnında bir gözü ve dört eli ve dört ayağı vardı.

(35)

25

VI. ÇALIŞMADA İZLENİLEN YÖNTEM

Tenkihü‟t Tevârih-i Mülûk‟ün yurt içi ve yurt dıĢı kütüphanelerde toplam 44

nüshası olduğu tespit edilmiĢtir. Bu nüshalardan sekizi yurt içi ve üçü yurt dıĢı olmak üzere toplam14 nüshaya ulaĢılarak tamamı incelendi. Ġncelenen nüshalar arasında içerik açısından bazılarının birbirinden kopuk, bazılarının ise karmaĢık bir yapıda olduğu görüldü. Bu nedenle konu bütünlüğü bakımından birbirine daha yakın ve okuma bakımından daha sağlıklı sonuç alınabileceği düĢünülen nüshalar tercih edildi.

Edisyon kritiği yapılan bu güzide eserin, TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi, Halîfe Abdülmecid Efendi Koleksiyonu No. 3797‟de bulunan nüsha ana nüsha olarak kullanıldı ve dipnotlarda “A” harfi ile gösterildi. Ana nüsha, Fransa Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Supplement Turc 137‟de ve Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Tarihi Türkî Halil Ağa 3‟de bulunan nüshalar ile karĢılaĢtırıldı. Bu nüshalardan Fransa Milli Kütüphanesi‟nde bulunan nüsha dipnotda “F” ile Mısır Milli Kütüphanesi‟nde bulunan nüsha ise dipnotda “M” ile gösterildi.

Sayfa numaraları metin içerisinde köĢeli parantez içinde verilerek sayfa numarasının bunduğu varak “a” harfi ile diğer sayfa “b” harfi ile “[…/b]” Ģeklinde gösterilmiĢtir. Diğer nüshalarla olan farklılıklar, dipnotda varak numarası gösterilerek örneğin “(5b)” Ģeklinde yazılmıĢtır. Üç nüsha arasındaki ufak ayrıntılar haricindeki tüm farklılıklar dipnotlarda gösterilmiĢtir. Bazı bölümlerde ana nüshanın eksik olduğu ve bazı bölümlerde ise diğer nüshaların eksiklikleri görülmüĢ ve bu durum metin içerisinde titizlikle dipnotlarda gösterilmiĢtir.

Metin içerisisinde okunması zor olan veya doğru okunduğundan emin olunmayan beytler, yer isimleri ve Ģahıs isimleri çalıĢmada orjinal Ģekliyle yazılmıĢtır. Doğru okunuĢundan emin olmamakla birlikte okunan kelimeler için kelimeyi yazıp yanına parantez içerisinde soru iĢareti örneğin “hemhûvâya(?)” Ģeklinde, hiç okunamayanları ise “...(?)” Ģeklinde gösterildi. Her üç nüshada bulunan derkenarlar ayrı ayrı gösterilerek ana nüsha için “” Fransa nüshası için “” Mısır nüshası için “” Ģekilleri kullanılarak dipnotda “[d]” Ģeklinde gösterilmiĢtir. Ana nüshada geçen ayet ve hadislerin numaraları ve anlamları “” simgesiyle gösterilerek

(36)

26

dipnotda verilmiĢtir. Diğer dipnotlar yani nüshalar arasındaki farklılıklar “1,2,3...” Ģeklinde ana nüshadaki metin yazıldıktan sonra “;” ilk karĢılaĢtırma “F” nüshası arasındaki farklılık daha sonra araya “/” iĢareti konularak “M” nüshasındaki farklılık yazılmıĢtır.

Ana nüsha ile hangi nüsha arasında farklılık var ise yalnızca o nüsha dipnotda gösterilmiĢtir. Ana nüshada olup diğer nüshalarda olmayan kelimeler için “-” iĢareti, ana nüshada olup diğer nüshalarda olamayan fakat boĢluk bırakılmıĢ olan bölümler için içerisi boĢ bırakılmıĢ köĢeli parantez “< >” iĢareti kullanılmıĢtır. Ana nüshada olmayan diğer nüshalarda olan ve ana nüshada boĢluk bırakılan veya olmadığı için anlam eksikliği anlaĢılan kelimeler için yine köĢeli parantez ve içerisinde kelime olacak Ģekilde örneğin “<serdâr>” Ģeklinde yazılmıĢtır. Metinde uzatmalar için (^), ayın (ع) harfi için („), hemze için (‟), kaf (ق), tı (ط) ve gayn (غ) harflerinden sonraki uzatmalar için ise ( ¯ ) iĢareti kullanılmıĢtır.

Metin içerisinde yazım kaynaklı olduğu anlaĢılan kelimelerdeki bazı nokta ve harf hataları doğruluğundan emin olunan Ģekilde fazla müdahale edilmeden düzeltilmiĢtir. ÇalıĢmada “b” harfi ile biten Türkçe fiillerin sonu “p” harfi ile yazılmıĢtır. Sonu “ı, i” sesleri ile biten isimlerde ise günümüz kullanımına uygun bir imlâ benimsenmiĢtir. Özel isimlerden sonra kesme iĢareti kullanılmıĢ ve “Mehmet” ismî “Muhammed” olarak yazılmıĢtır.

(37)

27

SONUÇ

XVII. yüzyılda Osmanlı coğrafyasında yetiĢmiĢ önemli aydın ve devlet adamlarından birisi olan Hezârfen Hüseyin Efendi tarih, coğrafya, dil, tıp, tasavvuf gibi alanlarda eserler vermiĢtir. Daha çok tarihçiliği ile ön plana çıkmıĢ olan Hezârfen Hüseyin Efendi, bir süre devlet kademesinde bulunmuĢ ve IV. Mehmet‟e hocalık yapmıĢtır. Hezârfen Hüseyin Efendi, IV. Mehmet‟e hocalık yaptığı bu dönemde, edisyon kritiği yapılan eseri Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk‟e Mayıs 1670 tarihinde baĢlamıĢ ve Kasım 1673 tarihinde tamamlamıĢtır.

Kendisine tarih dersi verdiği IV. Mehmet‟e sunulan eser, özet Ģeklinde genel bir tarih özelliği taĢımaktadır. Sade bir dil kullanmayı tercih eden müellif bu eserinde olayların yıl yıl anlatıldığı analistik karakterden ziyade sistematik bir yöntem benimsemiĢtir. Yunan ve Roma devirleri hakkında ilk kez Batılı kaynaklardan yararlanması, baĢvurduğu kaynakları eserinin farklı bölümlerinde okuyucuyla paylaĢması Tenkîhü‟t Tevârih-i Mülûk‟ü diğer tarih kitaplarından farklı kılmaktadır.

Yurt içindeki ve yurt dıĢındaki kütüphanelerde bir çok nüshası bulunan eserin on dört tanesinin matbu incelemesi yapılarak, TBMM Milli Saraylar Kütüphanesi, Halîfe Abdülmecid Efendi Koleksiyonu No. 3797‟de bulunan nüsha, Fransa Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Supplement Turc 137 ve Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Tarihi Türkî Halil Ağa 3‟de bulunan nüshalar ile karĢılaĢtırıldı.

Eser, bir giriĢ, dokuz bölüm, bölümler içerisinde birtakım kısımlar ve iki hâtimeden oluĢmaktadır. Müellif eserinin giriĢinde Allah‟ın adını anarak, O‟na hamd ve övgüller dizerek baĢlamaktadır. Ardından Peygamberimize salât ve selâm getirdikden sonra devrin pâdiĢâhı olan Sultan Mehmet‟e övgüler dizmektedir. Ayrıca bu bölümde müellif, eseri yazma amacını ve yararlandığı kaynakları da okuyucuyla paylaĢmaktadır. Birinci bölümde PiĢdadiyân, Keyaniyân, EĢkaniyân, Sasaniyân ve Batlamyoslardan. Ġkinci bölümde Hz. Muhammed (A.S.)‟in doğumundan, sûret ve sîretiyle gazâlarından. Üçüncü bölümde Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemleri, Hz. Ali‟nin Muaviye ile mücadelesi ve Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin‟in menakıblarından. Dördüncü bölümde Hz. Muhammed (A.S.)‟in vefatından sonra kurulan Emevîler, Abbâsîler, Fatımîler, Selçuklular, Gazneliler ve Eyyubiler‟le

(38)

28

birlikte elli iki Ġslâm devletinden. BeĢinci bölümde Osmanlı Devleti‟nin kuruluĢundan I. Mehmet‟e kadar olan olaylardan. Altıncı bölümde Yunan Devleti‟nin kuruluĢundan ve bazı Yunan filozoflarından. Yedinci bölümde Konstantiniye‟nin kuruluĢundan, Bizans Ġmparatorlarından, Ġskenderiye zelzelesinden, Ġstanbul‟daki ÇemberlitaĢ ve dikilitaĢlardan, eski su kemerlerinden, Ġstanbul‟daki büyük yangın ve yağmurdan, Ayasofya‟nın yapılıĢından, Karadeniz‟in donuĢundan, Ġstanbul muhasarasıyla Ebu Eyyub‟un vefatından, Ebu Hafs Ömer b. Ġsa‟nın Girid‟i fethinden, Venediklile‟rin ve Fransızlar‟ın Kıbrıs‟ı ele geçirmelerinden, Rumlar‟ın Galata‟yı neden Cenevizliler‟e verdiklerinden. Sekizinci bölümde Çin, Maçin, Hıtta ve Hotin memleketleriyle, Çin ve Hint denizlerindeki bazı adaların cografî ve tabiî hâllerinden, hükümdarlarından, kumandanlarından, kânûnlarından, dinlerinden, ilim ve marifetlerinden ahlâk ve âdetlerinden. Dokuzuncu bölümde Amerika‟nın keĢfinden ve sonraki durumundan. Hâtimede tûl ve arz ta‟yininden, irtifâ alınması usûlüyle bu yoldan kullanılan ölçü aletlerinden. Hâtimetü‟l-hâtimede alıĢveriĢte narh konması ve bu hususta en büyük idarecinin dikkatli bulunması lâzım geldiğinden bahseder.

Üç farklı nüshası edisyon kritiği tekniğiyle karĢılaĢtırılan bu güzide eser, her ne kadar özet halinde yazılmıĢ genel bir tarih kitabı olsa da günümüz tarih araĢtırmacıları için baĢvurulması gereken önemli kaynaklar arasındadır.

(39)

29

II. BÖLÜM

(40)

30 [1/b] Bismillahirrahmanirrahîm84

Hamd ve sad hamd ol hazret-i zü‟l-celâl efrîde-kâre kim cûybâr-ı ĢimĢîr-i Selâtīn-i adl-i ayîn ile hadîkā-i rûyî zemînî lâlezâr-ı emn ü emân eyledi. Ve Ģükr ve sad Ģükr85

ol tâc-ı bahĢ-ı Ģâhâne-i cihân olan hakîm-i mutlak hakîm-i86 cevâhir-i tîğ-ı cihângir-i87

mülûk ile hemîĢe ıslâh-ı mizâc-ı kâyinât eyledi.88 Tasliye ve tahiyyât ve teslimât ol büzürgvâr-ı89

sipeh-sâlâr-ı gün ve mekân-ı Ģefiʻ-i rûz-i mahĢer ve sâkī-i âb-ı kevser seyyîd-i kâyinât ve sened-i mahlûkāt nebiyyî müctebâ ve resûl-i mürtezâ Muhammed Mustafa.90

Muhammed kâ‟inâtın serveridir. Sipihr-i âferîniĢ ahteridir.

Salavâtu‟l-lahi ve‟s-selâm91 aleyhi ve alâ ve sâ‟irü‟l-enbiyâ-i ve‟l-mürselîn. Mâdâmetü‟s92

-semavâtü‟l-alâ ve‟l-arzîn ve daʻvât-ı teslimât-ı93 saʻâdet kārîn. Nücûm-i asmâne-i dîn. Ve kevâkib-i burc-i temkîn Olan ashâb-ı ve aʻvâne ve ensâr-ı Ahmed Muhtâr. Ve ahyâr-ı muhâcirîn ve ensârin merâkad-ı mağfiret merâsidine olsun. Rıdvânu‟l-lahi teʻa94

aleyhim ecmaʻîn.

Baʻde-mâ adet-i vâcibü‟l-vücûd-i mutlak ve sened-i seniyye-i Hazret-i Hak bunun üzerine câridir ki her ferzende95

temhîd-i kasr-ı ahkâm-ı Ģerʻ teĢyîd-i ve te‟sîs-i esâs-ı asl ve füruʻ te‟sîs-içün bte‟sîs-ir sahte‟sîs-ib-kırân-ı âlte‟sîs-iĢânın vucûdte‟sîs-i vasıta-te‟sîs-i emn ü emân olup münĢî-i ceffe‟l-kalem ve kâtib-i rakam-ı kadem menĢûr-i hilâfet-i pâk-i basît hâkî bir pâdiĢâh-ı cemĢîd câh sâhib-i idrâk nâmına tahrîr ve tastīr edüp elkāb-ı mustābını96

Ġnnâ ceʻalnake halîfeten fî‟l-ard unvânıyla muʻanven ve ahkâm-ı kādr-i celâlini

84 Bismillahirrahmanirrahim A; - F (1b) / M (g) 85

Eyledi. Ve Ģükr ve sad Ģükr A; Ģükr sad Ģükr F (1b) / M (g)

86 Hakîm-i A; kîm-i F (1b) / M (g) 87 Cihângir-i A; - F (1b) 88 Eyledi A; - F (1b) 89 Büzürgvâr-ı A; büzürgvâr-ı cihân ve F (1b) / M (g)

90 Muhammed Mustafa A; Muhammed Mustafa. Beyt F (1b) / Muhammed‟ül-Mustafa M (g) 91 Ve‟s-selâm A; - M (g) 92 Mâdâmatü‟s A; mâdâratü‟s F (1b) 93 Teslimât-ı A; - F (1b) / M (g) 94 Teʻa A; teʻala M (g) 95 Ferzende A; karında F (1b) 96 Mustābını A; mustābı M (g)

(41)

31 ı kerîm tü‟ti‟l-meliki men teĢâ‟ mâ sıdkınca97

müberhen eyleye. Ol zümreye serîri saltanat ve hılʻet hilâfet Ģükrânesi içün zuʻâfâyı ümmet ve reʻâyâyı millete adl ü dâd ve nasfet edüp dâ‟imâ. Fahkûmu bi‟l-adli mefhûmun gûĢ-ı hûĢ ile istimâʻ kılup ve emr-i bi‟l-maʻrûf sadâsına cân ü dilden ittibâʻ etmek cümle-i ferâyizdendir.

Binâen alâ98

hazâ pâdiĢâhımız olan halîfe-i rabbânî sâhib kırân elfü sânî sultān-ı rubʻi meskûn Ģâh-sultān-ı ekālîm99

sebʻa-i gerdûn netice-i zemîn ve zaman sâye-i hâlk-ı100 yezdân iftihâr-ı Âl-î Osman ilâ ve hüve‟s-sultān ibn101

es-Sultān Ebu‟l-fethü‟l-gāzî Sultān Muhammed Hân Gāzî Ġbn Sultān Ġbrahim Hân Ġbn102

Sultān Ahmed Hân hazretleri103 kıtʻa;

Ser ü ikbâl ve nihâl-i devleti sersebz ola. GülĢen ömrü gülüne ermeye bâd-ı hazân Devlet ile ola dâ‟im kâmıbîn kâm-yâb Nusretile ola her dem kâm-kâr kâm-rân104

Ġkāmet-i umûr u dinîyyede bezl-i makdûr etmeleri ile pertev-i adlilerinde105

zulmet-i zulm ü insâf sahîfe-i âlemde nâ-bûd ve nâ-peydâ olup106 halledallâhu subhâne mülkehû ve sultān ve efâz107alâ kâffetü‟l-enâm108

berre ve ihsân âmîn yâ Rabbe‟l-alemîn. Sebebi te‟lîf109

[2/a] Erbâb-ı ukūl ve ulû‟l-elbâb110 “Ve men indehu

ilmul kitâb zamîr-i ilhâm pezîrlerine hafî değildir ki eĢref-i ahyâr-ı nâfiʻa ve eltâf-ı

asâr-ı câmiʻa baʻde Kitâbullahi‟l münzil ve hitâbü‟n-nebiyyi‟l mürsel tecessese

97 Mâ sıdkīnca A; ma-sadakı F (1b) / masadakī ile M (g)

Adaletle hükmederler.

98 Alâ A; alâ zalik M (1a) 99 Ekālîm A; iklîm M (1a) 100

Hâlk-ı A; - F (2a) / M (1a)

101 Ġbn A; bin F (2a) / M (1a) 102 Ġbn A; bin M (1a) 103 Hazretleri A; - F (2a) 104

Kâm-rân A; kâm-yâreb F (2a)

105 Adlilerinde A; adlilerini F (2a) / adlileri M (1a) 106 Olup A; olmuĢdur M (1a)

107 Efâz A; evsah F (2a) / evzah M (1a) 108

Enâm A; enâmü‟l-eyyâm F (2a) / M (1a)

109 Sebebi te‟lîf A; sebebi te‟lîf ismî kitâb F (2a) / M (1a) 110 Ulû‟l-elbâb A; ve‟l-elbâb M (1a)



(42)

32

menâkıb-ı enbiyâ-i ve‟l-mürselîn ve siyer-i mülûki111

ve selâtîn olup mürûr-ı sinîn ve112 Ģühûr ve gerdiĢ gerdûn dühûr ile113 sudûr eden etvâr-ı acibetü‟l-âsâra ittilâʻ ve asâr-ı garîbetü‟l etvârı istimâʻ bâʻis-i tahsîl-i sermâye-i hikmet ve sebeb-i tekmîl-i pîrâye-i ʻizzet olduğu tahakkukdur. Velâkin kütüb-ı tevârihde olan cerâʼid ve fevâʼidin ekseri kebiretü‟l cüsse ve kesîretü‟l kıssa olup hâtır-ı müstemiʻ ağrâz-ı kitâb ve hülâsa-i mâfî‟l-bâlî kemâyenbağî idrâk edemeyüp istimâʻından ebâ ve tabʻ kārî dahî evâi‟l-i kelâmı evâhiriyle zabtdan âciz kaldığı sebebden bu zaʻyıf-ı bi kuvvet ve bu nahîf-i bi-kudret Hüseyinü‟Ģ-Ģehîr be-hezârfen “Tevârih-i Bedâyiʻ ve Vakāyiʻden” istifsâr ve istihbâr olundukda hîn-i hitâbda hâzır cevâp olmak içün ilm-i târîhde murâd olan maʻnâyî edâ eder.

Arabîde Mevlâna Cenâbî Efendi ve Farisîde Mirhond114

ve Türkî de Ali Efendi‟nin Künhü‟l-Ahbârı târîhlerinden intihâb ve ihtisâr edüp Türkî ibâretle115 bu cerîde-i cedîde ve bu ferîde-i müfîdeyi berâyı tebĢîr-i hıfz ve takrîri silk116

tahrîre vâkiʻ olmuĢdur. Tâ ki,117

mutavvel memlûne mücmel mahal ola. Ve ismî Tenkīh-i Tevârih-i Mülük118

ile müsemma kıldım.119 Siyyemâ Roma ve Kostantiniyye‟ye hükm eden Mülük-i Yunaniyân120

ve Rum‟un baʻzı ahvâllerin Lâtin ve Yunan tevârihlerinden icmâl üzre intihâb ve tercüme vesâ‟ir kütüb ü Ġslâmiyye fevâ‟idini ana zamîme kıldım. Akīb zalik vilâyet Çin Maçin ve Hıtta ve Hotin rusûm121

ve kavâninî nakĢ-ı nigâr-ı çin etdim. Baʻdehu bahri muhît-i garbîde vâkiʻ olan yeni dünyanın zuhûrîn ve baʻzı ahvâlların muharrir122

ve hatimede kavâ„id ahz tūl ve arz ve mikdâr fersah ve ber123

beyân-ı emyâl ile tekmîl olunup ebvâb ve fusûl üzre tertîb

111 Mülûki A; merâkib mülûki M (1a) 112

Ve A; ile ve M (1a)

113 Dühûr ile A; dehâriyle M (1a)

114 Mirhond A; ehûnd müverrihîn Mirhond F (2a) / M (1a) 115

Ġbâretle A; ibâretiyle M (1a)

116

Silk A; merkūm silk F (2a) / M (1a)

117 Tâ ki A; ta ki ne F (2a) / M (1a)

118 Ve ismî Tenkīh-i Tevârih-i Mülük A; ve ismîn <Tenkīh-i Tevârih-i Mülük> M (1a) 119 Kıldım A; kıldık M (1a)

120

Yunan niyân A; Yunan M (1a)

121 Rusûm A; Rum M (1a)

122 Muharrir A; tahrîr F (2b) / M (1a) 123 Ber A; berid F (2b) / M (1a)

(43)

33

ve fihrist-i gûna tasdîr kıldım ki, murâd olunan düvel asân-ı vech ile124 buluna. Ve bi‟llahi‟t-tevfik.

El bâbü‟l-evvel:125 Fî zikr-i mülûk Fars‟ı kadim ve Batali-i126 Yunan vehüm alâ hamse tabakāt. Tabakā-i evvelî 127

Mülûk-i PiĢdadiyân derler on üç neferdir. Tābakā-i sânî Mülûk-i Keyaniyân derler dokuz neferdir. Tabakā-i sâlis128

Mülûk-i EĢkaniyân derler on sekiz neferdir. Tabakā-i râbiʻ129

Mülûk-i Sasaniyân derler cümle130

otuz bir neferdir. Tabakā-i hamse131 Mülûk-i Batalise-i Yunan derler bunlar on üç neferdir.

Fî zikrü‟l-bâbü‟s-sânî:132Fî zikr-i133

Devlet-i Ġslâm bi-mevlîd-i seyyidi‟l-mürselin ve hâtemen-nebiyyîn aleyhisselatu ve‟s-selâm134

ve zikr-i gazâvât ve baʻzı135

hasâyise‟Ģ-Ģerife.

El bâbü‟s-sâlis [2/b] :Fî zikri hulefâ-i râĢidîn min baʻdehu rıdvânullahi teʻala aleyhim ecmaʻîn

Hilâfet: Halîfe-i mukaddem Hazret-i Sıddık-ı Aʻzam136

Emirü‟l-mü‟minîn Ebî Bekr Es-Sıddık radıyallahu teʻala anh137

Hilâfet: Emirü‟l-mü‟minîn Hazret-i Ömer Ġbnü‟l-Hattab radıyallahu teʻala anh Hilâfet: Emirü‟l-mü‟minîn Hazret-i Osman Ġbn Affan radıyallahu teʻa anh Hilâfet: Emirü‟l-mü‟minîn Ali bin138

Ebî Talip kerremellahu-vechehu ve139 vakʻa-i Muʻâviye maʻa Hazret-i Ali ve menâkib-i Hazret-i Ġmâm Hasan radıyallahu teʻala anh140

ve Hazret-i Ġmâm Hüseyin radıyallahu teʻala anh141

124

Ġle A; üzere F (2b) / M (1a)

125 El bâbü‟l-evvel A; < El bâbü‟l-evvel > M (1a) 126 Batāli-i A; Bataliyye-i M (1a)

127 Alâ hamse tabakāt. Tabakā-i evvelî A; hamsetün tabakātıdırlar. <Tabakā-i evvelî> M (1a) 128

Tabakā-i sâlis A; <tabakā-i sâlis> M (1a)

129 Tabakā-i râbiʻ A; <tabakā-i râbiʻ> M (1a) 130 Cümle A; - M (1a)

131

Tabakā-i hamse A; tabakā-i hamse M (1a)

132

Fî zikrü‟l-bâbü‟sânî A; el bâbü‟sânî M (1b)

133 Zikr-i A; zikr-i zuhûru F (2b) / M (1b)

134 Aleyhisselatu ve‟s-selâm A; Hazret Muhammedü‟l-Mustafa sallallahu Teʻala aleyhi

vesellim F (2b) / Hazret Muhammedü‟l-Mustafa sallallahu aleyhi vesellem M (1b)

135

Baʻzı A; - F (2b)

136 Aʻzam A; - M (1b)

137 Radıyallahu teʻala anh A; - F (2b) / M (1b) 138 Bin A; ibn F (2b) / M (1b)

Referanslar

Benzer Belgeler

Gubârî, Kıssa-i Yusuf'u döneminin ve çoğu kaynak tarafından bütün zamanların en iyi Kıssa-i Yusuf mesnevisi olarak gösterilen Hamdullah Hamdî'nin eserine nazire

The findings of this study, one of the few that have examined managers’ attitudes toward the use of mobile apps in the hotel industry, provide valuable information that will help

These test methods are generally consist of excitation current, power factor, DC insulation, turns ratio, DC winding resistance and oil dielectric strength

Sürekli ola- rak yüksek enerji fiziği alanında araştırma yapmaya özen gösteren Arık, nükleer enerji santrallerinde uranyum yerine toryum kul- lanımıyla ilgili

Bu zaviyeden bakıldığında, yeni yeni şekillenmeye başlayan bu düşünce tarzının başka bir ifadeyle “eleştirel bakış açısının” arka planında ülke dışına

Ancak, çağdaş hadisçilerden Muhammed Mustafâ el-A’zamî kelimenin hadisçiler arasındaki kullanımını da göz önünde bulundurarak nakd’e şöyle bir tarif

Peygamber’in verdiği kararlarda ve sohbetlerinde, söylediklerini tekit etmek ve zikrettiği hususun Kur’an’da da geçtiğini hatırlatarak dinleyenlerin Kur’an bilgilerini

Teknik Üniversitenin Taşkışla- dakl binasına götürülen ve bahçe ye alman tnan’m cenazesi İçin bir tören hazırlanmış, bu törende de geril Profesör