• Sonuç bulunamadı

İki Farklı Amalgam Bonding Primerinin Antibakteriyel Aktivitelerinin Değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İki Farklı Amalgam Bonding Primerinin Antibakteriyel Aktivitelerinin Değerlendirilmesi"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 5, Sayı 2, 2002

İKİ FARKLI AMALGAM BONDİNG PRİMERİNİN ANTİBAKTERİYEL

AKTİVİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dr.A. Rüya Yazıcı* Yrd.Doç.Dr. Meral Özalp** Doç. Dr. Meserret Başeren* Prof. Dr. Berrin Dayangaç*

ÖZET

Bu çalışmanın amacı iki farklı amalgam bonding primeri-nin (Alloybond primer ve Panavia F ED primer) Streptococcus mutans, Streptococcus salivaryus, Lactobacillus casei ve Lac-tobacillus asidophilus üzerine antibakteriyel etkilerinin disk di-füzyon yöntemi kullanılarak incelenmesidir.

Bu amaçla herprimerden 20 µl., steril kağıt disklerin üzerine damlatılmış ve triptik soy ağar içine yerleştirilmiştir. Diskler etrafında oluşan inhibisyon zonlarının çapları ölçülmüş ve ortalamaları hesaplanmıştır.

ED primer tüm bakterilere karşı en geniş inhibisyon zonu-nu oluştururken, Alloybond'un sadece L. caseilere karşı anti-bakteriyel aktivite gösterdikleri izlenmiştir.

Anahtar kelime: Antibakteriyel aktivite, amalgam bond primer, disk difüzyon metodu

SU M M AR Y

The aim of this in vitro study was to evaluate the antibac-terial activity of two amalgam bonding primer (Alloybond pri-mer and Panavia F ED pripri-mer) on Streptococcus mutans, Streptococcus salivaryus, Lactobacillus casei and Lactobacil-lus asidophiLactobacil-lus by using the disc diffusion method.

The 20 µl. of each primer was applied to sterilized paper disks, then placed onto tryptic soy ağar. The diameter of the inhibition zones produced around the paper disk was measu-red and the average calculated.

While the ED primer showed the widest inhibition zone against all bacteria strains, the Alloybond primer showed anti-bacterial activity only to L. casei.

Key words: Antibacterial activity, amalgam bond pri-mer, disk diffusion method

GİRİŞ

Restoratif dişhekimliğinin en önemli sorunla-rından birisi, kenar sızıntısıdır. Kenar sızıntısı, restoratif materyal ile kavite duvarı arasından bak-teri, sıvı, molekül ve iyonların mikroskobik geçişi şeklinde-tânımlanır.1 Kenar sızıntısına bağlı olarak dişlerde renk değişikliği, aşırı duyarlılık, se-konder çürükler ve hatta pulpaya ait sorunlar gelişebilir1,2.

Estetiğin dişhekimliğinde ön planda olmasıy-la, diş renkli restoratif materyallerde büyük geliş-meler kaydedilmiştir. Ancak fiziksel özelliklerinin iyi, manipulasyonun kolay ve ucuz olması nedeniy-le, posterior dişlerin restorasyonunda hala amal-gamlar tercih edilmektedir. Amalgam restorasyon-larının yenilenmesinin en büyük nedeninin ise se-konder çürükler olduğu bilinmektedir3. Çalışmalar-da amalgam başarısızlıklarının %38-56'sının se-konder çürüklere bağlı olduğu bildirilmiştir. Sekon-der çürük, sızıntı sonucu bakteri invazyonundan veya kavite preparasyonu sonrasında kalan artık bakterilerden kaynaklanmaktadır4,5. Çürük temiz-lenmesinde amaç bakteriden zengin denatüre ol-muş enfekte dentinin uzaklaştırılması, alttaki sağ-lam, bakteri içermeyen remineralize olabilen çü-rükten etkilenmiş dentin dokusunun ise korunma-sıdır6. Çürük uzaklaştırıldıktan sonra kalan dentin dokusunun sertliğine ve rengine bakılarak çürüğün temizlenip temizlenmediğine karar verilir. Fakat bu şekilde çürükten etkilenmiş dentin dokusunun bak-teri içerip içermediği saptanamamaktadır7. Bu ne-denle elentinde kalan bakteri varlığının tesbiti için

%0.5'lik bazik fuksin veya %1'lik asit kırmızısı gibi çürük boyalarının kullanımı önerilmektedir. Ancak bu yöntemin de her zaman doğru sonuç vermediği rapor edilmiştir8,12. Bu durumda kullanılacak olan restoratif materyallerinin, kavite taban maddeleri-nin veya bonding sistemlerimaddeleri-nin antibakteriyel aktivi-te gösaktivi-termeleri restorasyonların klinik başarısı açısından çok büyük önem taşımaktadır.

Günümüzde dental amalgam direkt restoratif materyal olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak amalgamın diş dokularına bağlanabilme özellikleri-nin olmaması nedeniyle retansiyonu sağlayabil-mek ve özellikle amalgam restorasyonlarının yeni-lenmesinin gerekli olduğu durumlarda, amalgamı diş dokusuna bağlayarak dişi kuvvetlendirmek amacıyla amalgam bondingler kullanılmaktadır13,14.

Çalışmamızın amacı iki farklı amalgam bon-ding (Alloybond ve Panavia F) primerinin antibak-teriyel aktivitesinin karşılaştırılmasıdır.

MATERYAL VE METOD

Çalışmada kullanılan amalgam bonding ma-teryalleri Tablo 1'de gösterilmiştir. Her materyalin Streptococcus mutans (S.mutans RSKK 676), Streptococcus salivarius (S.Salivaryus RSKK 606), Lactobacillus acidophilus (L. acidophilus Pasteur 593), ve Lactobacillus casei'e (L. casei RSKK 706) karşı olan antibakteriyel aktiviteleri disk difüzyon metodu ile incelenmiştir. 1% chlorhexidine vernik "Cervitec" (Vivadent-Vivacare, Germany) ise pozitif kontrol olarak kullanılmıştır

* Hacettepe Üniversitesi, Dişhekimliği Fakültesi, Diş Hastalıkları ve Tedavisi AB Dalı, ANKARA **Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Mikrobiyoloji AD Dalı, ANKARA

(2)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002

Amalgam Bonding İçeriği Üretici Firma

Panavia F ED Primer HEMA (2-hidroksietil metakrilat) Kuraray Co., Osaka, 5-NMSA (N-metakrilol-5-aminosalisilik asit) .lapan

MDP (10-metakriloksidesil dihidrojen fosfat) Sodyum benzen sulfinat N,N'-Dietanol-p-Tohıidin,su

Alloybond Primcr Aseton, akrilîk monomer. Southern Dental bütüal hidroksitolün, sodyum florid, su Industries,

Cologne, Germany

Tablo 1: Çalışmada kullanılan amalgam

bonding primerleri

Tüm bakteri suşları triptik soy ağarda 37°C'de aerobik ortamda 24 saat inkübe edilmiştir. Testten önce her bir suş triptik soy sıvı besiyerinde (buyyon) 37°C'de 2-5 saat üretilerek, 0,5 McFar-land Standard çözeltisine göre bulanıklık ayarı ya-pılmıştır. Daha önceden hazırlanmış olan bakteri süspansiyonu steril bir eküvyon ile TSA üzerine yayılmıştır. Besiyerleri kurumaya bırakıldıktan sonra üzerlerine steril kağıt diskler (8mm çapında, 1.5 mm kalınlığında) belli aralıklarla yerleştirilmiş-tir. Steril kağıt disklerin ortalarına her amalgam bondingin primerindan 20 \ıl damlatılmıştır. %1 Chlorhexidine (Cervitec) içeren diskler ise pozitif kontrol olarak kullanılmıştır. Her materyal için 10 disk hazırlanmış ve 48 saat süreyle 37°C'de inkü-be edilmiştir. Antibakteriyel aktiviteler her diskin et-rafındaki üreme inhibisyon zonunun milimetre ola-rak ölçülmesiyle değerlendirilmiştir. Bu işlem on kez tekrarlanmış ve her materyalin ortalama inhi-bisyon zonları hesaplanmıştır.

Elde edilen veriler arasındaki istatistiksel farklılık tek yönlü ANOVA analizi ile hesaplanmış-tır. Gruplar arasındaki karşılaştırmalar ise "Tukey HSD testi" ile yapılmıştır.

BULGULAR

Test edilen iki farklı amalgam bonding pri-merinin oluştudukları inhibisyon zon çap ortalama-ları Tablo 2'de gösterilmektedir.

Microorganizmalar Panavia ED

Primer

Alioybond Primer Kontrol (%1

Klorheksidin)

S.mutans 21,8±0,2 0 15,3±0,l

S.salivaryus 22,4±0.1 0 12,3±0,3

L.acidophilus 21,7±0,1 0 10,8±0,3

L.casei 21,3±0,7 ll,5±0,5 12,3±0,3

Tablo 1: inhibisyon zon çapı ortalamaları (mm)

Alloybond primeri sadece L. caseilere karşı antibakteriyel etki gösterirken, Panavia F'in ED pri-merinin tüm bakterilere Alloybond primerinden ve kontrolden daha fazla antibakteriyel etki gösterdiği saptanmıştır (p<0.05).

Kontrol olarak kullanılan klorheksidinin tüm

CİLT: 5, SAYI: 2

bakterilere karşı büyümelerini önleyici etki göster-diği ancak L.casei'ye olan etkilerinin Alloybond pri-merinin gösterdiği antibakteriyel aktiviteden farklı olmadığı izlenmiştir (p>0.05).

TARTIŞMA

Restorasyon başarısızlıklarının en önemli sebeplerinden birisi kenar sızıntısıdır15. Restoras-yonların yerleştirilmesinden sonra kenar sızıntısı sonucunda bakteri infiltrasyonunun olduğu ve bak-terilerin sıklıkla restorasyon ara yüzlerinde ve den-tinde görüldüğü rapor edilmiştir2.

Amalgamdan salınan bazı elementlerin ve korozyon ürünlerinin antibakteriyel özellikleri oldu-ğu ve bunların kenar sızıntısını ve bakteri infiltras-yonunu azaltarak restorasyonların klinik ömürlerini arttırdıkları bilinmektedir16. Morrier ve arkadaşları da17 yaptıkları çalışmalarında amalgamların anti-bakteriyel özellikleri olduğunu görmüşlerdir. Ancak Orstavik18 bu antibakteriyel özelliklerinin korozyon ürünlerinden kaynaklandığını ve bu maddelerin amalgamın yerleştirilmesini izleyen birkaç hafta içinde salınabileceğini rapor etmiştir. Korozyon ürünlerinin oluşumunun uzun zaman alacağı düşü-nülecek olursa, amalgam restorasyonların altına antibakteriyel aktivite gösteren birtakım kaide maddeleri veya amalgam bondinglerin kullanılma-sı gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle çalış-mamızda amalgam restorasyonların kaviteye yer-leştirilmesinden önce uygulan iki farklı amalgam bonding primerinin antibakteriyel aktivitelerini ince-lenmesi amaçlandı.

Bakteriyel büyüme ve antibakteriyel aktivite-nin incelendiği çalışmaların çoğunda klorheksidin pozitif kontrol olarak kullanılmaktadır19. Klorheksi-din, bakteriyel plağın kimyasal kontrolü ve kavite-lerin dezenfeksiyonunda kullanılan önemli bir anti-septik solüsyondur20. Çalışmamızda %1'lik klor-heksidin içeren Cervitec pozitif kontrol olarak kulla-nıldı.

Diş çürüğü bakteri kökenli bir enfeksiyon hastalığıdır. Streptokokkus mutanslar ve strepto-kokkus sobrinuslar insan diş çürüğünün başlama-sından, laktobasillular ise oluşan lezyonların ilerle-mesinden sorumlu olan bakterilerdir21'22. Diş-res-torasyon ara yüzünde bulunan bakteri sayısındaki azalmanın diş çürüğü insidansında düşmeye ne-den olması beklendiğinne-den S. mutans ve S. sali-varyus ile L. casei ve L. acidophilusa karşı olan antibakteriyel etkinin saptanması düşünüldü.

Çalışmanın sonucunda Panavia F'in ED merinin tüm bakteri suşlarına karşı, Alloybond pri-merinin ise sadece L.caseilere karşı antibakteriyel aktivite gösterdikleri görülmüştür. Bu farklılık, test edilen materyallerin kimyasal bileşiminden kaynak-

(3)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002 CİLT: 5, SAYI: 2

lanabilir. Ohmori ve arkadaşlarının23 Clearfil Liner Bond, Clearfil Liner Bond II ve Panavia 21'in pri-merlerinin antibakteriyel aktivitelerinin inceledikleri çalışmalarında, Panavia 21'in en fazla antibakteri-yel etki gösterdiklerini bulmuşlardır. Her üç sistem antibakteriyel özellik taşıyan 5-NMSA (N-metakri-lol-5-aminosalisilik asit) içermektedir. Ancak Oneo ve arkadaşları24 5-NMSA'nın dilüe edildiğinde S mutanslara karşı olan antibakteriyal aktivitelerinin azaldığını görmüşler ve bu farkın Panavia 21'in primerindeki adeziv monomer olan MDP'den (10-metakriloksidesil dihidrojen fosfat) kaynaklandığı sonucuna varmışlardır. Bu çalışmada da Panavia ED primerinin yüksek antibakteriyel aktivite göster-mesinin nedeni içerdiği MDP'ye bağlı olabilir. Ayrı-ca çalışmada görülen antibakteriyel etkilerdeki farklılık, kullanılan amalgam bondinglerin pH'ları ile de ilişkili olabilir25. Davis ve arkadaşları26 pH'sı 4 veya daha az olan primerlerin bakterisidal oldu-ğunu bildirmişlerdir. Harper ve Loesche27 ise 3 saat sonunda %100 bakteri ölümüne neden olan pH'nın L. casei için 2.3, Strep mutans için ise 3 ol-duğunu rapor etmişlerdir. Ayrıca laktobasillusların asitlere karşı strep mutanslardan daha toleranslı olduğu görülmüştür. Bu çalışmada da elde edilen sonuçlar literatürle uyum göstermiş ve pH'sı 3 olan Panavia ED Primerinin tüm bakterilere karşı anti-bakteriyel etki gösterdikleri izlenmiştir. Buna karşın Alloybond primerinin sadece L.caseilere karşı anti-bakteryel etki gösterirken diğer bakterilere karşı et-kili olmadığı görülmüştür. Ancak Alloybond uygula-masından evvel kavite duvarlarının asitle pürüz-lendirilmesi gerekmektedir. Settembrini ve arka-daşları28 asitlerin kavitedeki bakterileri ortadan kaldırdıklarını bulmuşlardır. Bu durumda kavitenin primer öncesi antibakteriyel aktivite gösteren asitle muamale edileceği düşünüldüğünde Alloybond pri-merinde izlenen antibakteriyel etkinin sadece L.ca-seilere karşı olması klinik açıdan çok da önemli değildir. Diğer yandan Panavia F'in ED primerinin asidik monomer içermesi nedeni ile Panavia F uy-gulamasından önce asitle pürüzlendirme işlemi ya-pılmamaktadır. Bu sistemde asitle pürüzlendirme ve yıkama işleminin yapılmaması, smear tabakası içinde kalmış olan bakterilerin yaşama şanslarını da arttırır. Bu açıdan Panavia F'in primerinin anti-bakteriyal aktivite göstermesi klinik başarı açısın-dan son derece önemlidir.

KAYNAKLAR

1-Kidd EAM. Microleakage in relation to amalgam and composite restorations. Br Dent J 141: 305-310, 1976.

2-Bergenholtz G, Cox CF, Loesche WJ, Syed SA. Bacterial leakage around dental restorations: its effect on the dental pulp. J Oral Pathol 11: 439-441, 1982.

3-Mjör IA. Failure, repair, refurbishing and longevity of res-torations. Öper Dent 27: 528-534, 2002.

4-Qvist J, Qvist V, Mjör IA. Placement and longevity of

amalgam restorations in Denmark. Açta Odontol Scand 48: 305-311, 1990.

5-Klausner LH, Green TG, Charbeneau GT. Placement and replacement of amalgam restorations: a challange for the profession. Oper Dent 12: 105-112, 1987.

6-Fusayama T. Two layers of carious dentin: diagnosis and treatment. Oper Dent 4: 63-70, 1979.

7-Baum L, Phillips RW, Lund MR. Textbook of Operative Dentistry 2nd ed 145-147, WB Saunders, Philadelphia, 1985.

8-Sato Y, Fusayama T. Removal of dentin by fuchsin stai-ning J Dent Res 55: 678-683, 1976.

9-Fusayama T, Okuse K, Hosoda H. Relationship between hardness, discoloration, and microbial invasion in carious den-tin. J Dent Res 45: 1033-1046, 1966

10-Anderson MH, Loesche WJ, Charbeneau GT. Bacterio-logic study of a basic fuchsin caries-disclosing dye. J Prosthet Dent 54: 51-55, 1985.

11-Franco SJ, Kelsey WP. Caries removal with and without a disclosing solution of basic fuchsin. Oper Dent 6: 46-48, 1981.

12-Kidd EAM, Joyston-Bechal S, Beighton D. The use of a caries detector dye during cavity preparation: a microbiological assessment Br Dent J 174: 245-248, 1993

13- Eakle WS, Staninec M, Lacy AM. Effect of bonded amalgam on fracture resistance of teeth J Prosthet Dent 68: 257-260, 1992.

14- Dias de Souza GM, Pereira GDS, Dias CTS, Paulillo LAMS. Fracture resistance of teeth restored with the bonded amalgam technique. Oper Dent 26: 511 -515, 2001

15-Triadan H. When is microleakage a real clinical prob-lem? Oper Dent 12: 153-157, 1987.

16-Ben Amar A. Reduction of microleakage around new amalgam restorations. J Am Dent Assoc 119: 725-728, 1989.

17-Morrier JJ, Barsotti O, Blanc-Benon J, Rocca JP, Du-mont J. Antibacterial properties of five dental amalgams: an in vitro study. Dent Mater 5: 310-313, 1989

18-Orstavik D. Antibacterial properties of and element rele-ase from some dental amalgams Scand J Dent Res 43: 231-239,1985.

19-Emilson CG and Bergenholtz G: Antibacterial activity of dentinal bonding agents. Ouintessence Int 24: 511-515, 1993

20-Emilson CG. Susceptibility of various microorganisms to chlorhexidine Scand J Dent Res 85: 255-265, 1977.

21-Emilson CG, Krasse B. Support for and implications of the specific plaque hypothesis. Scand J Dent Res 93: 96-104, 1985

22-Loesche WJ. Role of Streptococcus mutans in human dental decay. Microbiol Rev 50: 353-380, 1986.

23-Ohmori K, Maeda N, Kohn A. Evaluation of antibacterial activity of three dentin primers using an in vitro tooth model. Öper Dent 24:279-285, 1999.

24- Oneo N, Nakajima M, Fujitani M, Kaketa A, lnoque M, Hosoda H. Antibacterial activity of newly designed adhesive pri mers containing salicylic acid derivative Jap J Conserv Dent 36: 13-24, 1993

25- Meiers JC, Miller GA. Antibacterial activity of dentin bonding systems, resin-modified glass ionomers, and polyacid- modified composite resins Oper Dent 21: 257- 264, 1996.

26- Davis BD, Delbecco R, Eisen HS, Wood WB. Microbio- logy. Harper & Row, New York, 1967.

27-Harper DS, Loesche WJ. Grovvth and acid tolerance of human dental plaque bacteria. Arch Oral Biol 29: 843-848. 1984.

28- Seettembrini L, Boylan R, Strassler H, Scherer W.A comparison of antimicrobial activity of etchants used for a total etch technique. Oper Dent 22: 84-88, 1997.

Yazışma Adresi:

Dr. A. Rüya Yazıcı

Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı 06100-Ankara No: 312-305-22-70 87

Referanslar

Benzer Belgeler

Anket formunda, “Ölümcül bir hastalığı olduğu tes- pit edilen hastanın tanı ve tedavisi hakkındaki iyi ve kötü tüm bilgileri söylemek gereklidir.” ifadesine

64 µg/ml, K.pneumoniae ATCC 700603 için &gt; 128 µg/ml ve E.coli ATCC 35218 için &gt; 128 µg/ml olarak saptanırken, tümü için atorvastatin MİK değerleri &gt; 128 µg/ml

Çalışmamızda sertralinin minimum inhibitör konsantrasyonu (MİK) aralıkları; metisiline duyarlı 22 Staphylococcus aureus izolatı için 4-32 µg/ml, meti- siline dirençli 25

(gram-negatif organizmalar), bakteri hücre duvarını ve son olarak hücre zarını geçmeleri gerekir. Polar olduklarından etkin taşıma işlemi gereklidir... Etki Mekanizmaları.

Dilüsyon yönte mleri ise, antimikrobik etkisi tespit edi- lecek bileşiği, değişik konsantras- yonlarda içeren sıvı veya katı besi- yerinin mikroorganizma ile

The significant highest tibia length and lateral thickness in homogeneous heavy weight pigs must have resulted from the variation in the weight of pigs which depicts genetic

ABD Çevre Koruma Ajansı’nın 1998’deki tah- minlerine göre ABD’de yıllık 454 tondan fazla trik- losan üretilmiş ve bu kimyasal madde sucul alanlar- da, alglerden balıklara

Yapılan bir çalışmada Kİ ve oral uygulanan azitromisin spiroketler dahil olmak üzere patojen etkenlere karşı 10 mg/kg dozunda 48 saatte bir kullanılabileceği, ancak