• Sonuç bulunamadı

ŞERAFETTİN TURAN, İSMET İNÖNÜ Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, Kültür Bakanlığı Yayınları / 2507, Yayımlar Dairesi Başkanlığı Kültür Eserleri Dizisi / 279, Birinci Baskı, Ankara 2000, XIV+591 s. [Kitap Tanıtımı]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ŞERAFETTİN TURAN, İSMET İNÖNÜ Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, Kültür Bakanlığı Yayınları / 2507, Yayımlar Dairesi Başkanlığı Kültür Eserleri Dizisi / 279, Birinci Baskı, Ankara 2000, XIV+591 s. [Kitap Tanıtımı]"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

tür Bakanl~~~~ Yay~nlar~~ / 2507, Yay~mlar Dairesi Ba~kanl~~~~ Kültür Eserleri

Dizisi / 279, Birinci Bask~, Ankara 2000, XIV+591 s.

Eser, Kültür Bakan~~ M. ~stemihan Talay'~n Sunu~~ yaz~s~ndan sonra (s. V-VI) içindekiler (s. VII-XI) ve yazar Prof. Dr. ~erafettin Turan'~n Sunu~'u (s. XII) ile ba~lamaktad~r. 12 ana Bölüm ile bunlar~n pek çok alt ba~l~klar~ndan meydana gelen Eser, 14 adet eki içeren Ekler (s. 523-549), K~saltmalar (s. 551-553), Kaynakça (s. 555-564) ve karma alfabetik Dizin (s. 565-591) ile sona ermektedir.

Hocam Prof. Dr. ~erafettin Turan'~n, bir seri halinde yarmlad~~~~ Türk Devrim Tarihi kitaplar~n~n d~~~nda bu alanda yapt~~~~ en kapsaml~~ çal~~mad~r. Hatta söz konusu Devrim Tarihi kitaplar~nda etraf~~ bir ~ekilde ele ahnmayan konular~n i~lendi~i müstakil bir eserdir. Bu yönüyle de ~imdiye kadar yay~mlanan eserlerden farkl~d~r. Bu fark, eserin tarafs~z ve bilimsel olmas~ndan kaynaklanmaktad~r.

Birinci Bölüm (s.140) Yeti~ti~i Ortam ve ~lk Görevleri ba~l~~~~ alt~nda, Aile Çevresi ve Ö~re-nim Y~llar~, imparatorlu~un Çökü~üne Tan~kl~k alt ba~l~klar~ndan ibarettir. Bu bölümde ~ nönü'-nün aile çevresi ve ilk ö~renim y~llar~, yeti~me tarz~~ anlat~lmaktad~r. Buna göre 24 Eylül 1884 tari-hinde do~an Mustafa ~smet'in babas~~ Bitlisli Kürümo~ullar~ndan daha sonra Malatya'ya yerle-~en Re~it Efendi, annesi ise Razgradl~~ müderris Hasan Efendi'nin k~z~~ Cevriye Han~m'd~ r. Memur bir ailenin 5 çocu~unun ikincisidir.

~ nönü soyad~~ ise 21 Haziran 1934 tarihinde Soyad~~ Kanununun kabulünden sonra, 26 Aral~k 1934'te Atatürk'ün Ba~bakanl~~a gönderdi~i "Ba~vekil ~smet Pa~a hazretlerinin ink~lap ta-rihimizin ilk ~erefli ve parlak sahifesi olan meydan muharebelerinin ba~kahraman~~ olmu~~ bu-lunmas~~ itibariyle soyad~~ kanunu icab~~ olarak alaca~~~ aile isminin ~nönü olmas~n~n çok yerinde buldu~umdan kendilerine bu soyad~n~~ tevcih etti~imi bildiririm" yaz~s~~ ile verilmi~tir (s. 32-33). Ö~renimi ve görevleri s~ras~nda Almanca, Frans~zca dersler alm~~, daha sonraki y~llarda da ~ngi-lizce'ye ba~lam~~~ ve ~ngilizce'sini yabanc~~ devlet adamlar~yla temaslar~ nda onlara ~ngilizce cevap verebilecek düzeye ç~karm~~t~r.

Yarbay ~smet, 32 ya~~ na geldi~i 1916 y~l~nda 18774878 Osmanl~-Rus Sava~~~ sonras~nda ~s-tanbul'a göç eden bir ailenin k~z~~ olan Mevhibe Han~m'la evlendi. Ancak k~sa bir süre sonra Do~u Cephesine Diyarbak~r'a gitmek zorunda kalm~~t~ r. Zaten Harbiye'den mezun oldu~u günden beri hayat~~ hep askeri k~~lalarda geçmi~tir. Inönü'nün bu dönemi Birinci Dünya Sava~~'n~n ge-tirdi~i a~~r yenilgiye paralel bir seyir gösterir. Hatta Kaz~m Karabekir ile yapt~~~~ bir konu~mas~nda "Ordular~= mahvoldu. Bo~-azlara ~tilaf hakim. Bütün güney hudutlar~~ aç~k bir halde. As~l fela-ket bizim içimizde Kaz~m! Tasfiye yapacaklar. Benim hiç iimidim kalmad~" diyecek kadar ümit-sizli~e dü~mü~tür (bItz. S. 15). Fakat bu ünnitsizli~i Birinci Dünya Sava~~~ sonunda ba~layacak olan Milli Mücadele ile ortadan kalkacak ve ~ nönü'yil ~ nönü yapan geli~meler bundan sonra mey-dana gelecektir.

~ kinci Bölüm (s.17-63) ~ nönü ve Mudanya Kahramanlar~~ ana ba~l~~~~ alt~nda düzenli ordu kurma sava~~m~, ulusun kötü yazg~s~n~~ yenip Ege'ye ula~ma, askeri zaferlerden diplomatik ba~ar~-lara ula~ma alt ba~l~klar~ndan olu~maktad~r. Bu ba~l~klar da daha alt ba,~likba~ar~-lara bölünmü~tür. III. Ordu Miifetti~li~ine atanan Mustafa Kemal Anadolu'ya hareketinden bir gün önce, ~zmir'in Yunanl~lar taraf~ndan i~gal edildi~i 15 May~s 1919'da ~smet Bey'i evinde ziyaret ederek "Ben yar~n

(2)

gidiyorum. Zaman~~ gelince sana haber verece~im, seni ça~~raca~~m; sen de gelirsin" diye ona veda etmi~ti. Böylece Enver, Cemal ve ~zzet Pa~alarla birlikte çal~~t~~~~ için ~ttihatç~~ san~hp kendi-sine etkin görev verilmeyen ~smet Bey, geli~meleri izlemek ve M. Kemal'den gelecek ça~~-~y~~ bek-lemek için ~stanbul' da kalm~~t~r. (s.17). Dolay~s~yla Albay ~smet Bey'in Anadolu'da ba~layacak olan Milli Mücadeleye kat~laca~~~ daha M. Kemal'in Samsun'a hareket etti~i s~ralarda belliydi. Ni-tekim öyle de oldu. Albay ~smet Bey, Mebuslar Meclisinin toplanmas~ndan birkaç gün önce Anadolu'da olup bitenleri yak~ndan görüp anlamak için Ankara'ya M. Kemal'in yan~na gitmeye kara vermi~ti. Hiç kimseye haber vermeden ve resmi makamlardan izin alma gere~ini duymadan Haydarpa~a'dan trene binmi~~ ve 8 Ocak 1920 günü Ankara'ya varm~~t~. ileride bu Ankara'ya gi-di~~ geli~ler tekrarlanacakur.

Nihayet Istanbul'da ~ ngiliz i~gali, Mebuslar Meclisi'nin da~~t~lmas~~ ve tutuklamalann ba~-lamas~~ üzerine Anadolu'ya geçmek bir mecburiyet halini alm~~t~. Nihayet M. Kemal'den bekle-di~i haber 19 Mart 1920 sabah~~ Yemen'de birlikte çal~~t~ klan Albay Saffet Ar~kan ile geldi. 20 gün süren yolculuk sonunda 9 Nisan 1920 günü Ankara'ya ula~t~lar (s. 21). 23 Nisan 1920'de aç~ lan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Edirne Milletvekili olarak kat~ld~. 3 May~s 1920'de TBMM'ni ilk kabinesi olu~turulurken Milli Savunma Bakanl~~~ na Fevzi Çakmak, Genelkurmay Ba~kanh~~na da Albay ~smet seçilmi~lerdi (s.22). Bundan sonraki geli~meler, bu ba~lamda Milli te~kilatlanma, düzenli ordu kurma çabalar~, ayaklanmalar~n basur~lmas~, Birinci ve ~ kinci ~nönü Zaferleri, Bat~~ Cephesindeki çal~~malar~, Sakarya ve Ba~kumandanl~ k sava~lar~~ ile siyasi geli~meler tarihi seyir içinde al ~c~~ bir ~ekilde i~lenmektedir.

Askeri zaferlerin siyasi zaferle taçland~r~lmas~~ demek olan Lozan'da ~smet Pa~a'n~n rolü uzun uzad~ya, belgelere dayanarak i~lenmi~tir. Lozan bar~~~ görü~meleri esasen ilk olarak 21 Ka-s~ m 1922'de Ouchy ~atosu Oteli'nde ba~lam~~t~r. Ça~r~~ yapan devletler ~ngiltere, Fransa, ~talya ve Japonya idi. Bütün görü~meler için ça~r~lan devletler Türkiye, Yunanistan, Romanya, S~rp-H~rvat-Sloven devleti (Yugoslavya), gözlemci devlet s~fat~yla ABD kaullyordu. Bo~azlar~n statüsü için Karadeniz'e k~y~s~~ olan Sovyet Rusya ile Bulgaristan davet edilmi~lerdi. Ticaret ve yerle~me sözle~melerine kat~lmak için de Belçika ve Portekiz ça~r~lm~~lard~. ~smet Pa~a Lozan görü~mele-rinin daha ilk günlerinde kararl~~ tutumunu ortaya koymu~tur. S~ k s~ k Mondros'tan söz eden Lord Curzon'a "Ben buraya Mondros'tan de~il Mudanya'dan geldim" tarihi cevab~ n~~ vermi~ti. Yine Mont Benon gazinosunda delegasyonun kat~ld~~~~ toplant~da, kendisine di~er heyet ba~kan-lanna oranla daha küçük bir koltu~un ayr~ ld~~~n~~ görünce sebebini sormu~~ ve ayn~~ boyutta ba~ka koltuk bulunamad~~~~ cevab~ n~~ al~ nca "bulundu~u zaman salona girerim" cevab~n~~ vermek sure-tiyle bir devlet adam~ na yak~~an tepkiyi göstermi~tir. Yap~lan uzun görü~melerden sonra 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Üniversitesi salonunda yap~lan törenle Lozan Antla~mas~~ imza-lanm~~ur. Lozan Antla~mas~~ tek bir metin olmay~ p, esas bar~~~ antla~mas~~ ile ona ekli 17 ayr~~ pro-tokol ya da sözle~meden olu~maktad~r. Esas antla~madaki maddelere ba~~ml~~ olan bu ekler ara-s~ nda Bo~azlar rejimine, Trakya ara-s~ n~ r~ n~n saptanmaara-s~na, oturma (ikamet)) ve yarg~~ yetkisine. Türk ve Rum nüfuslar aras~ ndaki de~i~ime. Osmanl~~ döneminde verilmi~~ olan ayncahklara, az~n-l~ klara ve ilan edilecek affa ili~kin protokoller ile aç~klamalar bulunmaktad~ r. Bunlar~n d~~~ nda antla~ma ve sözle~melerin kimi maddelerine ili~kin baz~~ mektuplar da ayn~~ gün imzalanm~~ur. 143 maddelik esas bar~~~ antla~mas~. Siyasal içerikli maddeler, Mali konular, Ekonomik hükümler, ula~~ m ve sa~l~ k sorunlar~~ diye 4 bölüm olarak düzenlenmi~tir (s.57). Bu bölümde öteden beri Lozan üzerinde yap~lan tart~~malara hakl~~ olarak girilmemi~tir. Zira, ba~tan sona incelendi~inde eserin, bir dönemi veya eserin konusu olan Inönü'yü yükseltmek veya birilerini yermek gibi bir hedefinin bulunmad~~~, k~saca eserin taraf olmad~~~~ görülecektir. Zaten bu eseri önemli ve farkl~~ 'ulan da budur.

(3)

Üçüncü Bölümde (65-122) Cumhuriyet Türldyesi'nde Ba~bakanl~k ba~l~~~yla verilmi~tir. Yeni Ba~kent'in ve Rejimin Adland~nlmas~~ ve Cumhuriyetin ~lk Ba~balcanh~~~ alt ba~hldan ile, Ka-bineler, Programlar, Kar~~t Partiler, Ayaklanmalar, Sava~anlarm Kucakla~mas~, Türk-Yunan ~~bir-li~i, Ulusal Ekonomi, Devletçilik ve Sanayi Planlar~~ gibi konular i~lemi~tir.

Lozan ile yeni devlet uluslararas~nda da tescil edilmi~~ bulunmaktad~r. Bu dönemde yap~-lan en önemli i~lerden birisi de yeni devletin Ba~kentrnin belirlenmesidir. Daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce 13 Ekim 1923'te TBMM'de yap~lan görü~melerde Ankara'n~n Ba~kent ol-mas~~ kararla~tmlnu~t~r. 20 Nisan 1924 tarihli Anayasan~n 2. maddesine de yer alm~~t~r. 16 gün sonra da yeni ad~~ belirlenecek ve bu ad Cumhuriyet olarak ilan edilecektir. TBMM'nin 29 Ekim 1923 tarihli oturumuna kat~lan 158 milletvekilinin tamam~~ Gazi Mustafa Kemal'i Cumhurba~-kan~~ seçtiler (s.70). Cumhurba~Cumhurba~-kan~~ M. Kemal ayn~~ gün ak~am Anayasada yap~lan de~i~iklik do~rultusunda ~smet Pa~a'y~~ Ba~bakan olarak seçmi~tir. Böylece ~smet Pa~a Cumhuriyetin ilk Ba~bakan~~ olma ~erefine nail olmu~tur. ~nönü, kendisinin d~~~nda 11 bakandan olu~an kabine-sini 30 Ekim'de Cumhurba~kan~na sunmu~~ ve kabine Cumhurba~kan~~ taraf~ndan onaylanm~~t~r. Inönü'nün hükümet program~, daha sonra Halk Partisinin de prensiplerini te~kil edecek olan 9 t~mde ile TBMM'nin ülkenin geli~mesi ve ilerlemesi, huzur ve iyi geçim için üzerinde ~srarla dur-du~u esaslar ve d~~~ politika da Türkiye Cumhuriyetinin varl~~~n~~ ve bütünlü~ünü sa~lam tutmak, devletin hayati yararlarnu göz önünden arr~namak, huzuru, bar~~~~ ve iyi ili~kileri olabildi~ince ge-li~tirmek (s.71) ~eklinde özetlenebilir. ~nönü hükümetinin iktisadi prensipleri de; özel giri~imci-lige ve belirli ko~ullarla yabanc~~ sermayeye de aç~k bir ekonomi, olabildi~ince yerli kaynaklara da-yanmak, yabanc~lara borçlanmamak, Türk paras~n~n de~erini korumak, bütçelerin denk olma-s~na özen göstermek tar~ma ve tar~msal endüstriye önem vermek ve ülkede ula~~m~~ sa~layacak yollar yapmak ~eklinde özetlenebilir (s.94). Bu ekonomik program henüz bir devletçilik de~il, ancak yabanc~lar~n elindeki i~letmeleri devletle~tirmeyi öngören bir ulusal ekonomi anlay~~~~ idi. (s.94). Bu ba~lamda ~zmir iktisat Kongresi'nde al~nan kararlar do~rultusunda ilk a~amada Sa-nayi ve Maadin Bankas~~ (1925) kuruldu. Bu alanda çabalar devam ederken, "Anayurdu demir a~larla örmek" için büyük at~l~mlar yap~ld~. ~eker ve dokuma fabrikalar~~ aç~lmaya ba~land~. K~sa-cas~~ bu dönem bir yandan devletin siyasi rejimini yerle~tirmekle, bir yandan da devletin yeni ekonomik ve sosyal yap~s~n~~ ~ekillendinnekle geçmi~tir. Planl~~ kalk~nma dönemi ba~lam~~, Devlet-çili~in ilkeleri bu dönemde tespit edilmi~tir.

Dördüncü Bölüm (5.123-148) Atatürk'ün Ardas~~ Olma ba~l~~~n! ta~~maktad~r. Bu bölümde Atatürk'ün ölümü öncesi ve sonra olaylar, görü~ler ve Atatürk'ün cenaze töreni alua bir ~islupla anlat~lmaktad~n

Be~inci Bölüm (s. 149-238) Yeni Türkiye'nin Olu~umu ve ~nönü ba~l~~~n' ta~~maktad~r. Devrimin Sürdürülmesi ve Korunmas~~ alt ba~l~~~~ alt~nda ~nlulap tarihi dersleri ve 6 illtenin ana-yasaya girmesi, yeni Türk Abece'sinin sorunu, Türkçe'yi yabanc~~ dillerin sald~r~s~ndan kurtarmak, ulusun uygarl~k hizmetlerini ve yeteneklerini tan~tmak alt ba~hldan alt~nda Cumhuriyetin temel-lerinin korunmas~~ ,bu alanda al~nan tedbirler ve uygulamalar ele al~nm~~t~r. Laiklik ve Din ö~re-timi Sorunu ba~l~~~~ ile ailede dinsel görevler, laiklik anlapunda ve uygulamas~nda de~i~iklik gibi konular i~lemi~tir. E~itim ve Kültür Alan~nda At~l~mlar alt bölümünde ise Milli e~itimdeki can-lanma, Köy Enstitüleri, Mesleki Teknik e~itimin yayg~nla~t~r~lmas~, Üniversite özerkli~i, Türk Hfunanizmasma do~ru ve Halkevleri ile Halk odalanmn agli~lan ele al~nm~~t~r.

Alt~nc~~ Bölümde (s.239-270) D~~~ Siyasada Yeni Dengeler ele incelenmi~tir. Zira bu dönem ayn~~ zamanda d~~~ politikada da önemli geli~melerin oldu~u bir dönemdir. ~kinci Dünya Sava~~~ ve sonras~~ so~uk sava~~ döneminin bütün a~~rl~~nun hissedildi~i dönemdir. Dolay~s~yla denebilir ki, bu dönemde Inönü'nün yüklendi~i görev ve sorumluluk, Cumhuriyetin kurulu~u s~ras~nda yük- Belleten C. LXVI, 39

(4)

lendi~i görev ve sorumluluk kadar önemlidir. Ba~ka bir ifade ile Inönü'nün bu dönemdeki tarihi misyonu en az Cumhuriyetin kurulu~u s~ras~ndaki görevleri kadar önemli ve millet hayat~~ bak~-m~ndan önemlidir. Her alc1-1 selim insan~n kabul edece~i gibi, Inönü'nün Türkiye'yi sava~a sokma~nas~, Dünya Sava~~'n~n y~k~nular~ndan ülkeyi uzak tutmas~~ ba~l~~ ba~~na bir ba~and~r. Sava~-lar~n y~k~c~~ son uçlann~, yine hayat~~ sava~~ meydanlannda geçmi~~ Inönü gibi bir devlet adam~~ bile-bilirdi. Unutulmamal~d~r ki, bar~~~n k~ymetini en iyi bilenler, sava,sanlard~r.

Bu dönemin önemli geli~meleri, yeni ideolojik alumlar ve bunlar~n Türkiye'ye tesirleri, insan haklan evrensel bildirgesi, Sovyet tehditleri ve ABD'ye yalda~ma, ABD istekleri te~kil etmektedir. Nitekim Sovyetler'in 19 Aral~k 1945 tarihli Sovyet K~z~l Y~ld~z gazetesinde yay~mlanan "Gürcistan s~n~rlar~~ 2.500 y~l önce Van Gölü 'nden Karadeniz'e kadar uzanmaktayd~. Bu nedenle Kars, Arda-han, Artvin, Oltu, Tortum, ~spir, Bayburt, Gümü~hane, Giresun topraklar~~ Giircistan'a, dolay~-s~yla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birli~i'ne aittir" (s.259) gibi tarihi kökenden mahrum olan istek ve tehditlerine kar~~l~k ~nönü; "aç~kça söylerim ki, Türk topraklar~ndan hiç kimseye verecek borcumuz yoktur. ~erefli insanlar olarak ya~ayaca~~z ve ~erefli insanlar olarak ölece~iz" tarihi ce-vab~m vermi~tir (s.260).

Bu dönemin ba~ka bir özelli~i de, muhalefetin ciddi bir ~ekilde ortaya ç~kmas~d~r. ~nönü'-nün Milli ~eflik döneminde kendi partisinden kopan Adnan Menderes ve arkada~lar~~ Demokrat Partisi'ni kurmu~lar ve bundan sonra da Inönü'ye muhalefet görevini bu parti iistlen~ni~tir.

Çok Partili Siyasal Düzene Geçi~~ ba~l~~~n! ta~~yan Yedinci Bölümde (s. 271-305) Tek Partili Dönemin Sonu, Yeni Partiler, Yeni Düzeni Ya~atma Çabalar~~ ~smet Inönü Döneminin ve CHP ~ ktidar~ mn Sonu ba~l~ klan alt~nda daha çok iç siyasal geli~me ve çeki~meler incelenmi~tir. Bu hususta da Inönü'nün samimi olarak çok partili hayata geçi~i arzulad~~~~ mü~ahade edilmekte-dir. Mesela 12 Ekim 1945'te kabul etti~i ABD Senato üyesi Claude Pepper ile konu~urken tek parti sistemine son verilmesiyle ilgili olarak "Kendimi Millet Meclisinde bir muhalefet partisi ba~kan~~ olarak gördü~üm gün, hayat~m~n vazifesini yerine getirmi~~ sayaca~~m" demek suretiyle bu konudaki samimiyet ve kararlili~~m ortaya koymu~tur. Gerçekten de Inönü'nün ülkenin çok partili demokratik hayata geçmesi hususunda yapt~~~~ hizmetler, en az yapt~~~~ di~er hizmetler kadar önemlidir.

Ana Muhalefet Liderli~inin Yükümlülüklerinin anlat~ld~~~~ Sekizinci Bölümde (s.307-366) Demokrat Partinin iktidara geçti~i 1950'den 1960 ihtlialine kadar olan olaylar ele al~nm~~t~r. Bu dönemin daha çok iç siyasal olaylarla geçti~i gözlenmektedir. Bu ba~lamda CHP'ye etkinlik çaba-lar~, iktidar~n baslulann~~ önleme gayretleri göze çarpmaktad~r. 1954 y~l~~ seçimleri ve seçim so-nuçlar~~ de~erlendirilmektedir. Bu bölüm ayn~~ zamanda 27 May~s 1960 ihtilaline giden yolun ta-rihini anlatmaktad~r.

Nihayet 27 May~s 1960 ~htilalli Ad~m Ad~m Gelen ihtilal ba~l~~~~ ile Dokuzuncu Bölümde (s.367-425) incelenrni~tir. Bu bölümde ülkenin bir ihtilal ortam~na nas~l geldi~i, ihtilalin olmas~, sonuçlar~~ ile ihtilal sonras~nda hükümet aray~~lar~~ ele al~nm~~t~r. Bu dönemde de Inönü'nün önemli bir görev üstlendi~i görülmektedir. ~nönü, adeta bunal~m dönemlerinin lideri olarak kar-~~m~za ç~ kmaktad~r. Uzla~mac~ , derleyip-toplay~c~~ ve demokrasiden vazgeçmeyen karakteri ile te-mayüz etmi~tir.

Bu döneme damgas~n~~ vuran ba~ka bir konu da CHP içindeki çeki~meler ve iç muhalefet-tir. AP ile yap~lan hükümet protokoliinde baz~~ CHP'liler. AP'ne fazla ödün verildi~ini öne sür-mü~lerdir. Böylece parlamento grubu içinde say~lan 77'ye yükselen bir muhalefet grubundan söz edilir olmu~tur (s.405). Bu çeki~melerin arkas~~ gelmeyecek ve ~nönü ile CHP'nin yollar~n~n ayr~lmas~na kadar gidecektir.

(5)

1965'ten 197I'e kadarki olaylar~n incelendi~i Onuncu Bölümde (s.427-443) CHP "Ortan~n Solu"nda ba~l~~~~ ile verilmi~tir. Bu bölüm de daha çok iç siyasal olaylara yer vermektedir. 1965 mil-letvekili seçimleri ve sonuçlar~, Cumhurba~kan~~ Cemal Gürsel'in hastal~~~~ ve do~urdu~u sorunlar ve CHP'deld kurultaylar dizisi ak~c~~ bir üslupla incelenrni~tir.

12 Mart: Kendine Özgü Bir Ararejim (s.445-480) ba~l~~~~ alt~nda Onbirinci Bölüm i~lenmi~-tir. 1968 Ku~a~~~ ve Kav~a~~nda Bunal~ m, ö~renci eylemleri, boykodar, ideolojik kampla~malar, sonunda 12 Mart Muht~ras~~ ve sonras~~ bu bölümün ana konuland~r. O dönemleri hat~rlamak is-teyenler, bu bölümden fazlas~yla istifade edebilirler.

Ya~am~n Son Evresi olarak adland~r~lan bölümde (5.481-521) Inönü'nün Tabii Senatörlü~ü, CHP'den kopu~u, son günleri, hastal~~~~ ve nihayet 89 y~lhk bir ya~am~n noktalanmas~, vefau ince-lennni~tir.

Üniversiteye ba~lad~k= ilk aylarda, 25 Aral~k 1973 günü aram~zdan ayr~lan Inönü'nün 28 Aral~k 1973 Cuma günü yap~lan o muhte~em cenaze törenine kat~lmak bana da k~smet oldu. Sa-bah saatlerinde Çankaya'da ba~layan cenaze töreni, Maltepe Camii'nde k~l~ nan Cuma namaz~ n-dan sonra cenaze namaz~~ lul~nd~~ ve An~ t-Kabir'de ebedi istirahatgâh~ na tevdi edildi. Töreni ba~-tan sonuna kadar takip ettim, cenaze namaz~na kat~ld~m. O günleri hat~rlayanlar, ideolojik kampla~mamn ülkeyi büyük buhranlara sürükledi~ini, halk~n her kesiminin kamplara ayr~ld~~~n~~ bilirler. Fakat merhumun cenaze töreni, bütün bunlar~~ unutturacak, mevcut ayr~l~ tdan yok et-mek istercesine genel bir kenetlenmeye vesile olmu~tu. Bütün insanlar~n yüzünden "bu çeki ~me ve didi~melere, karde~~ kavgas~na de~er m~?" ifadelerini okumak mümkündü. Benim o zamanki gözlemim bu olmu~tu. Nitekim. Inönü'nün vefau dolay~s~yla liderlerin o günkü mesajlar~na balu-lacak olursa, bu husus aç~kça görülecektir. Belki bu mesajlarda bir tak~m siyasi mülahazalar olabi-lir ama, bunlar~n büyük ço~unlu~unun gerçe~i ifade etti~i kanaatindeyim.

Elderde (s.523-549) 14 adet ek verilmi~tir. Bu elderin hepsi özenle seçilmi~~ belgelerdir. Bunlar, ~stanbul Üniversitesi'nin 1922'de Inönü'ye verdi~i Fahri Profesörlük karar~~ metni, Ata-türk'ün Ba~bakanl~ktan istifa eden Inönü'ye mektubu, Inönü'nün AtaAta-türk'ün cenaze töreni nedeniyle yay~ nlad~~~~ 21 Kas~ m 1938 tarihli bildiri, 26 Eylül 1941 tarihli Dil Bayram~~ Mesaj~, 19 May~s 1944 Spor ve Gençlik Bayram~~ Konu~mas~, 12 Temmuz 1947 Bildirisi gibi sadece Inönü'-nün ~ahs~yla ilgili olmay~p, yak~n tarihimizi ilgilendiren belgelerdir.

K~saltrnalar (s.551-553) metinde geçen eser adlar~n~n aç~l~m~ n~~ göstermektedir. Metinde geçen kaynaklar ( ) lusaltma ~eklinde verilmi~, kaynaklar~n aç~ l~ m~~ K~saltmalar bölümünde ve-rilmi~tir. Bu da okuyucuya büyük bir kolayl~ k sa~lamaktad~r.

Kaynakça (s.555-564) hayli zengin olup Belgeler, süreli yay~nlar, ba~l~ca inceleme ve an~lar alt ba~l~klar~~ alt~nda verilmi~tir. Bu konuda hemen hemen ula~~lmayan kaynak kalmam~~t~r. Bu meyanda Ankara Üniversitesi Türk ~ ntulap Tarihi Ar~isi, ATASE, Inönü Vakf~~ ve Türk Dil ku-rumu Ar~ivlerinden faydalan~lm~~ur. Yay~ nlanan mektuplar, aç~k ve gizli belgeler, meclis ve parti tutanaktan, dönemin gazete ve dergileri yerli yerince de~erlendirilmi~tir. Ayr~ca konuyla ilgili yerli-yabanc~~ tetkik eserler de kullan~lm~~t~r.

Karma bir tarzda haz~rlanan Dizin (s.565-591) son derecede zengindir. Hemen hemen metinde geçen bütün ~ah~s ve terimleri bulmak mümkündür. Bu da eserin kullan~ m~ n~~ kolayla~-t~rmaktad~r.

Görüldü~ü gibi; ~smet ~nönü Ya~any Dönemi ve Ki~ili~i adl~~ eser, sadece tarihi bir ~ahsiye-tin hayat~n~~ anlatmakla kalmam~~, 89 y~ll~ k yak~n tarihimizin özlü bir perspektifini de vermi~tir. Bunu, ö~rencisi olmakla daima iftihar etti~im ve minnetle anaca~~m Prof. Dr. ~erafettin Turan'

(6)

a borçluyuz. O'nu yak~ndan tan~yanlar, kendisinin ne kadar tarafs~z, bilimsel ve titiz oldu~unu bilirler. Y~llar~n verdi~i birikimi, dikkati, hangi ~artlarda olursa olsun bilimsellikten ve do~rudan ayr~lmayan Hocam~n yo~un bir emekle haz~rlad~~~n~~ bildi~imiz bu eseri, bir kaynak eser niteli~in-dedir. Inönü ve dönemi hakk~nda yaz~lan eserlere bak~ld~~~nda, bunlar~n büyük bir ço~unlu~u-nun pe~in hiikümlere dayand~~~, zihinlerindeki bir tak~m ~eyleri ispat etmek için yaz~ld~ klan gö-rülecektir. Tan~tmaya çal~~u~~m~z eseri di~erlerinden ay~ran husus, eserin birinci elden kaynak-lara dayanarak tamamen bilimsel amaçlarla haz~ rlanm~~~ olmas~d~r. Inönü'nün ki~ili~i, aile çev-resi, fikirleri, siyasi görü~leri vb. hususlarda aruk spekülatif de~erlendirmelere yer kalmam~~ t~ r. Eserde ~iyi/kötii, do~ru/e~ri- gizli kalm~~, ele al~nmam~~~ hiçbir ~ey yoktur. Merak edilen her hu-susla ilgili orijinal ve tarafs~z bilgileri bulmak mümkündür. Bu haliyle eser, sadece Inönü'nün bi-yograf~sinden ibaret olmay~p, ayn~~ zamanda yak~n tarihimizin de geni~~ ve özgün bir özeti niteli-~indedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

arasmda 28 bdrinei tesrin 1936 tarihinde imza edilen ticaret ve seyrisefain mukavelenamesile ili^igi mektublarin tasdiki hakkinda Hariciye vekilligince hazirlanan ve Icra

AKBEM kurs merkezleri, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Yaygın Eğitim Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyet göstermektedir.

Kasîde: 16 beyit olan bu kasîde aruzun "Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün".. kalıbıyla kaleme

İznik: 5 Günlük İstanbul- İznik-Bursa Kültür Gezisi.. Birinci

Son : یمان ۀدیرج نیا درک عمج یماس یفطصم هرذ زا رتمک İst. eden: Dîvân’ın başında “Dîvân-ı Sâmî Be-Hatt-ı Müstakîm-zâde” kaydı vardır. The General

Recba:Burada lıım benim dediğime geliyorsunuz, baba, Işte bunun için o bir Tcmplicr ş6valyesi degil ya! Sadece öyle görünüyor. Esir bir Tcmplicr'in mutlak bir

Gerekmez küfr ü îmânı Gereksin cânı cânânı Umar cân senden istimdâd 9 Sinân Ümmî umar ey cân. Olasın sırrına mihmân N’ola ger idesin iḥsân Diler cân

Aç klamaya göre Kas m ay nda, TÜFE ile indirgendi inde, külçe alt n yüzde 3.44, euro yüzde 1.66 ve mevduat faizi yüzde 0.56 oran nda ayl k reel getiri sa larken, borsa endeksi