• Sonuç bulunamadı

Ankara'da Eller'ini sergileyecek olan Abidin Dino:Toplumsal depremler kimi kez herkesten önce ressamı etkiler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ankara'da Eller'ini sergileyecek olan Abidin Dino:Toplumsal depremler kimi kez herkesten önce ressamı etkiler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 M A YIS 1984

KULTUR

-ANKARA’DA “FT I FR”TNİ SERGİLEYECEK OLAN ABIIMN DEVO

Toplumsal depremler kimi kez

,

herkesten önce ressamı etkiler

*

zen “ sismograf” lara benzer bir ba­ kıma.

SELÇUK DEMİREL

A nkara’da yepyeni bir galeri 2 mayıs günü Abidin Dino’nun “ El” ana teması çevresinde derlenen ve sa­ natçının 50 yıldan bu yana çizdiği de­ ğişik dizi yapıtlarından oluşan bir sergiyle açılıyor. 2 mayıs günü açıla­ cak olan Galeri Nev’de Dino’nun 87 özgün tablosunun yanı sıra, serigrafi tekniğiyle çoğaltılarak sanatçı tara­ fından mühürlenmiş sınırlı sayıda sergi albümü ve baskı koleksiyonu da sanatseverlerin ilgisine sunulacak. Çok uzun bir süreden bu yana An­ kara’da ilk kez resimlen sergilenecek olan Abidin Dino’yla Paris’te görüş­ tük. İzlenimlerini öğrenmek istedik.

Bütün gün resim çizen el

—İlk kez çizgilerinizi toplayan, hem de elli yıllık çizgilerinizi toplayan ki­ tap, nasıl ortaya çıktı?

A .D .—Görsel sanatlar alanında ye­

ni bir atılımla bir dizi yayın -sergi dü­ zenlemek karannda olan Ankara’da­ ki Galeri Nev’in genç yönetmenleri, 1930’lardan bugüne kadar resimle­ rimden diziler toplayarak ve bir hayli uğraşarak büyük boy bir kitap yayın­ lamış bulunuyorlar. Aynı sırada ye­ ni galerileride kitapta bulunan re­ simleri sergilemiş olmaları ilginç.

—Resimlerinizi toplayan kitabın adı “ El” ; sizdeki bu el çizme tutkusu ne­ yin nesi? Neden bir ömür boyu el res­ mi çizdiniz?

A .D .—El emeği insanı ve insanlığı

yaratmıştır derler, her halde doğru bir düşünce; fakat buna ne hacet, bütün gün gözümün önünde resim çizen elimi “ model” olarak seçmem, çizgi çizen elimi çizmem doğal değil mi? İnsanların çeşit çeşit elleri ne ka­ dar ilginç, ne kadar anlamlı.

—Gerçekçi el çizgilerinizin yanı ba­ şında bir de birbirine sarılmış, dolan­ mış parmaklar, parmak istifleri var. onlara ne demeli, nasıl yorumlama-

lı?

A .D .—Yorumlar serbest. Çizgi ör­

güsü olarak belki geleneksel “ hat” sanatı, istif, meşk, tura sanatı beni etkilemiş bulundu. Ya da belki “ Ii- bido” dan filan söz edilebilir, erotik bir etken...

Y aratı sırasın d a

sa n a tçın ın bir

göztik ara rm ışlıgı var

—Bugünün seyircisi için bile olduk­ ça beklenmedik şeyler sayılabilecek

parmak istifleriniz, resim türünüz, 1930 yıllarının sanat ortamında na­ sıl karşılanmıştı?

A.D.—Bir ölçüde şaşkınlıkla, bir öl­

çüde alayla, bir ölçüde sezgi ve sev­ giyle. Tek tük tiryakileri de vardı o resimlerin.

—Epeyce çizdiniz mi bunlardan? A .D .—Çok. Kudurmuşcasma çiz­

dim, belki de bu çizgilerin anlamı, dünya ile aram da bir bağ kurmaktı. Çizme eylemi için “ cezbe” sözcüğü yersiz ama, sanatçının yaratı sırasın­ da bir esrikliği, gözü kararmışhğı var muhakkak.

—Peki ellerden başka yine o yıllar­ da birtakım abartılı biçimli acaip in­ sanlar çizdiniz?

A.D.—Kendi kendilerine, yani davet

edilmeden kâğıdın üstüne gelen bir­ takım yaratıklar, kişiler...

—Elleri ayakları upuzun?

A .D .—Santimetre ölçüsüne göre

upuzun, gün olur ellerimi çok uzak­ ta duyarım gerçekten, içerden yaşa­ nan vücut gözle görülenden başka, bambaşka kimi zaman.

—Resimlerinizde dış görünümden çok içe mi dönüksünüz?

A .D .—Dışla iç arasında gitgellerle

gerçekleri aradığımı sanıyorum. Ara­ madım ya, gerçekler beni aradı. Sa­ natçı sanıldığı kadar etkin değil, yap­ tığı işte. Dünya onu zorluyor.

—Daha sonraları, epeyce yıl sonra hırçınlaşıyorsunuz çizgilerinizde, sert gidiyorsunuz?

A .D .—Ben değil, yaşadığım günler

hırçınlaşıyor. Hastalık, acı, baskılar, şu bu... Çizgi çizmek iyi bir savun­ ma yöntemi.

—Dışa karşı?

A .D .—Duyguyu dışsallaştırma, bir

arınma aynı zamanda.

—Dış da var.

A .D.—Hem de nasıl. Sanatın nesnel

tarafı. Yani uzun bir çalışma; doğa­ yı kavrama, yapısal kuralları araştır­ ma, piyano çalar gibi bütün gün gör­ düğünü dikkatle çizme, öğrenme ça­ bası da var. İnsanlar arasında dola­ şan ressam, rasathanelerde en uzak depremi inişli çıkışlı bir grafikle

çi-KİM çi-KİMDİR?

Abidin Dino 26 mart i 913’te İstanbul’da doğdu. İlk resimleri yayınlandığında 18 yaşındaydı. 1933 ’te beş sanatçıyla birlikte D

Grubu ’nu kurdu. Bir yandan da ‘’Yarın” gazetesinde karikatürleri çıkıyordu. 1934’te, “Ankara Türkiye’nin Kalbidir” filmini çekmek üzere Türkiye’ye gelen yönetmen Sergey Yutkeviç tarafından SSCB’ye davet edildi. Orada ünlü

sinemacılarla çalıştı. 1937’de Paris’e ilk kez gitti. 1939’da genç ressamlarla Liman Grubu’nu kurdu. 1952’den bu yana Paris’te yaşayan

sanatçının yapıtları birçok ülkede müzelerde ve özel koleksiyonlarda yer alıyor. <Fotoğraf.■ COŞKUN ARAL)

S a n a tçın ın o la y ı

t

k a v ra m a sı,

T

u zu n da sü reb ilir

j

—Toplumsal olayları da mı?

A .D .—Elbette. Toplumsal deprem- , ler de etkiler ressamı, herkesten ön- r ce ressamı kimi kez. Ne var ki, bu * etki doğrudan doğruya ya da çok do- 1 laylı yansıyabilir çizgi ve boyalara. ı Çapraşık sorun imge ile olayın iliş- ; kişi. Sanatçının olayı hazmetmesi, bütün boyutları ile kavraması uzun da sürebilir. Kimi zaman hemen olay , baskın çıkar, olay hemen çizilir ister ( istemez.

—Paris’te mayıs 68 çizgileriniz gibi. A .D .—Mayıs çizgilerim gibi. Olay-

lar mahallemizde patlak vermişti; * göz yaşartıcı bombaların dumanı ta­ van aramıza kadar çıkıyordu; sokak­ lara fırlayıp çizdim. Daha eskiden 1 de, örneğin 1941’de Anadolu’da ır- ] gatları çizdim, malaryadan sokaklar- -I da ölenleri çizdim... Olaylarla ilgili araştırmalar da kimi zaman etkiledi beni. Kurtuluş Savaşı’ndan kalma bütün fotoğrafları elden geçirmiş, notlar almıştım; Mehmetçikleri çiz­ miştim, bütün ayrıntıları ile. Nazım’- ın destanını resimlemek için epeyce uğraştım böylecek. Nazım’ın resim­ leri kapıp, Sakarya’da, Dumlupı- nar’da savaşmış bir asker akrabası­ na götürüp göstermişti, hiçbir şey söylemeden. Uzun uzun baktıktan ! sonra, resimlere, “ Hangi cephede,

hangi bölükte bulundu bu arkadaş”

demişti deneyli asker, kimliğimi so- < rarak. Bizim eve gelmişti Nazım, se­ vinçten tepinerek, “Tamam” demiş­ ti, “ imtihanı geçtin...”

—Derken bir domates, neden birden bir domates dizisi çizdiniz? A.D.—Evet, birden bir kadın eli, bir

çiçek, bir domates sardı beni. Ya da bir ayak, bir duruş, bir bakış.

R esim fiy a tla r ı h a v y a r

fiy a tla r ıy la y a rışıyor

1

—Bütün bunlar, bir kitaba sigar mı? j A .D .—Sığmaz elbet. 50 yılı nasıl 60

sayfalık bir kitaba sığdırırsın. Yılda bir resim değil, yılda birkaç yüz re­ sim yapmış olmalıyım. Kimisi attım, kimisini yırttım, kimisini yitirdim, 1 kimisini verdim, kimisini sattım. Za- ' rar yok, Yunus Emre’nin dediği gi- < bi: “ Yağma olsun!” "

—Ama pek de yağma fiyatına değil resimleriniz.

A .D .—Ne yazık ki, artık bedava de­

ğil. İş işten geçti, resim fiyatları hav­ yar ve kuş sütü fiyatları ile yanşıyor.

—Başka ülkelerdeki gibi, Türkiye de o yörüngeye girdi.

A .D .—Sanat ürünlerinin fiyat artış­

ları bütün dünyayı saran bir salgın. Hele son otuz yılda. 1952’de Picas-

so bile şaşıyordu bu işe, “ Rezalet”

diyordu, “ baksana, çizdiğim en ufak

zırıltı, bankalann bastığı en iri bank­ nottan daha çok para ediyor!” Gü­

lüyordu bunu söylerken. Ama gelgör ki, herkes ve her zaman öyle değil. Bir de bakıyorsun Hızır müşterisini alıp götürdükten sonra geliyor para, arada ölen ölüyor. Fikret Mualla ör­ neği...

—Peki bu kitap?

A.D.—Bu kitap kitap değil; bir

cönk, bir resim derlemesi, sayısı sı­ nırlı. Bir de paftalar, baskılar olacak.

—Son bir soru: Bu yıl çizgilerinizin “ sismografı” ne gösteriyor? Ne ha­ ber veriyor?

A.D.—Sanırım bu yıl “ mutluluğun resmini çizme” yılı olmayacak hiç­

bir ülkede, çizgilerim hırçın.

Referanslar

Benzer Belgeler

MEASUREMENTS: QOL was assessed according to the brief version of the World Health Organization Quality of Life instrument (WHOQOL-BREF), functional balance and gait according to

] - [顫立靜錠] 返回 藥品介紹 藥師 藥劑部藥師 發佈日期 2010/02/11 &lt;藥物效用&gt; 1.可用於治療帕金森氏症 2.治療因其他藥物引起的副作用

某一位研究者想要測試某種流行性感冒疫苗的效果,有 150 位民眾接受流感疫苗預防注射,180 位接受安慰劑注 射,另外

turmaların Yürütülmesi, Soruşturma Evrakının Düzenlenmesinde ve Tamamlan- masında Dikkat Edilecek Hususlar” (Genelgeler; http://www.cigm.adalet.gov. Erişim tarihi

Pearson Çarpım Momentler Korelasyon katsayılarına göre, EHBÖ-kaygı boyutu ile LEHBÖ toplam puanı arasında olumlu yönde ve anlamlı bir ilişki (r = .37, p &lt; .001),

Kocanın artık evin reisi kabul edilmemesi ve evlilik birliğini ilgilendiren konularda, ortak ko- nutun seçilmesinde eşlerin ortak karar alması ilkesinin getirilmiş olma- sı,

Yapılan analizler sonucunda, öğretmen nitelik ve motivasyonu, milli eğitim felsefesi ve stratejisi, eğitimin içerik ve yöntemi, rehberlik ve motivasyon, seçme ve

Bu sonuçların gerçekleşmesine ilişkin olarak üç farklı ihtimal bulunur: Birinci ihtimale göre icbarın somut olayda bulunmaması halinde bireyin iradesi sakatlanmadığı