• Sonuç bulunamadı

Cevdet Kudret ve Abdurrahman Nisari!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cevdet Kudret ve Abdurrahman Nisari!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

^ vLo

^

21 TEMMUZ 1992

CEVDET KUDRET VE

ABDURRAHMAN NİSARİ!

BDURRAHM AN Nisarl adını duydunuz mu? 1950'!l yıllarda lise öğrencisi olmuşsanız _____ bu adı taşıyan edebiyat kitaplarını okumuş olmanız gerekir. Bu, Cevdet Kudret'in takma adıy­ dı. Şimdilerde pek çok kişi bunu biliyor. Onlar İçin yeni bir olay değil. Ama işin bir de kimsenin bilme­ diği, baha hiç bilmediği bambaşka bir yönü var.

1950 yılında Ankara’da M. Eğ. Bakanlığı Yayın Müdürlüğü'ne bağlı Tercüme Bürosu'nda görev­ liydim. Cevdet Kudret de o sıralarda İnönü Ansiklo­ pedisinde redaktör olarak çalışıyordu. Yılların edebiyat öğretmeni, şair, romancı, eleştirmeci Cevdet Kudret, Tevflk İleri ve takımının gözünde tehlikeli bir ‘solcu’ Bayılıyordu. O günlerde ülkeye demokrasi geldi, çok partili düzene girdik diye se­ vinenler çoktu. Gerçekte iktidardaki parti değişmiş yerine bir başka parti gelmişti, ama anlayış, tutum hiç mİ hiç değişmemişti.

Cevdet Kudret’I sanırım Bitlis’e ml, yoksa Yoz­ gat'a mı atadılar. Bir ilçe ortaokuluna... Blr-lkl yıl önce Sabahattin Ali öldürülmüştü. Nâzım Hlkmet'I ileri yaşında askere almak İstemişlerdi. Klmvurdu- ya getirilme korkusu içindeki koca şair, yurt dışına gitmek zorunda kalmıştı. Demokrat iktidar ’solcu’ saydığı İnsanları sorumlu görevlerden uzaklaştır­ mak, meydanı tam olarak ele geçirmek niyetindey­ di. Cevdet Kudret de bunu anladığı İçin öğretmen­ likten ayrılmıştı.

Benim tanıdığım günlerde, dediğim gibi, İnönü Ansiklopedisinde çalışıyordu. Derken bu ansiklo­ pedinin adını da değiştirdiler, ‘Türk Ansiklopedisi’ yaptılar. Agâh Sırrı Bey de ansiklopedi yöneticili­ ğinden ayrıldı. Hatta Bakan'ın suçlayıcı bir sözüne karşı çıktı. Ilerl’yl düelloya çağırdı. Bu hava İçinde Cevdet Kudret’e de yer yoktu. Zaten ben de o gün­ lerde hem tercüme bürosundan, daha sonra geçici bir süre çalıştığım ansiklopediden de ayrılmak zo­ runda kalmıştım.

O günlerdeydi, Cevdet Kudret de, ben de İşsiz­ dik. Bir gün Serçe Sokak’takl evimize geldi. Ben­ den bir şey İstiyordu. Liseler İçin üç ciltlik bir ders kitabı hazırlamıştı. Ne var ki bu kitapların, Bakanlı­ ğın Talim ve Terbiye Kurulu’ndan geçmeyeceğini biliyordu. Nedeni de, yazarın Cevdet Kudret olma­ sı! Oysa bu kitaplardan gelecek paraya gerekse­ mesi vardı. En iyisi bu kitapları başka bir ad altında kurula sunmaktı.

önce bunu, yılların dostu Ziya Osman Saba'ya önermişti. Ama Saba ’Ben bu kitapları yazmış ola­

mam' diye öneriyi geri çevirmişti. Şimdi benden

Saba'nın kabul etmediği öneriyi benimsememi Ib-

tiyordu. Hatta telif hakkından yüzde bile verecektll Şaşırmıştım, değerli bir yazarın, bir edebiyat tarih­ çisinin içine düşürüldüğü durumun acılığını duyu­ yordum. Ama ne yapabilirdim ki?! O, gerçekten ba­ şarılı edebiyat kitaplarını benim yazmam olanak dışıydı.

Ne yapsın Cevdet Kudret? Uzak bir akrabası olan Abdurrahman NlaarPyi buldu sonunda. Yaşlı bir kişiydi Abdurrahman Bey, evinden çıkmıyordu. Edebiyatla pek bir ilgisi yoktu. Cevdet Kudret çare­ siz beş-altı yıl tüm Türkiye’de okutulacak o kitapla­ rı Abdurrahman Nisarl adıyla kurula sundu. Kurul üyelerinden biri, çok tanınmış bir edebiyat öğret­ meni bu kitapları çok beğenmiş, yazarını tanımak istemişti. Ne yapmalı da Bakanlık’tan bu kişiyi sak­ lamak? Abdurrahman beyin hastalığı öne sürüldü, ortaya çıkarılmadı. Böylelikle Cevdet Kudret'in ki­ tabı Inkllâp Kltabevl'nde basıldı, birkaç yıl tüm Tür­ kiye’de okutuldu.

Ta Nihat Sami Banarlı’nın ‘Bu kitapları yazsa

yazsa ancak Cevdet Kudret yazar’ diye ortaya çıkı­

şına kadar. Zaten Cevdet Kudret de gerçeği sakla­ maktan bıkmıştı. Her şey anlaşıldı. Ama ne oldu? Nihat Sami, kendisine rakip gördüğü Nisarl kitap­ larının okutulmasını önlemeyi başardı. Cevdet Kudret’in kitapları bir daha liselerde okutulmadı.

Bu İlginç olayı yazmakta yarar gördüm. Çok değerli dostum, yazar, şair, tarihçi Cevdet Kudret’­ in anısına saygıyla...

Referanslar

Benzer Belgeler

gibi korkuyu yaşamayan daha doğrusu yaşaya- mayan hastalar üzerinde yapılacak çalışmalarla bu hastaların beyinlerinde ve zihinlerinde neler olup bittiğinin

Bu sefer esnasında Fransa hükümeti bize haber bile ver­ meden Şarlkenle uyuşarak düşmanların karşısında bizi yalnız bıraktı.. Bu seferin

Bakteriyoloji binası dışında, biri la- boratuvara lüzumlu deney hayvanları­ nı yetiştirmeye, diğeri de difteri seru­ mu elde edilen atları barındıran ayrı

Ahmet Emin Yalm an sunda, Trablusta, Çanakkalede, İstiklâl mücadelesinde hizmetle­ ri, saltanatı ve hilâfeti tasfiye­ de, lâikliği kurmakta, nefsimize güvenimizi ve

• Çalışmaya katılan kadın işçilerin meme kanseri taraması için kendi kendine meme muayenesi yapma, mamografi işlemi yaptırma durumuna göre Sağlıklı Yaşam Biçimi

Mustafa Kemal’i düşünüyorum; Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri. Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda, Işıl ışıl

M eh m et B ayh an , Kızkulesi Dem eği olarak iki önerilerinin olduğunu belirterek, mimari fi-, kir projesi yarışmasının açılma­ sı ve Kızkulesi’nin belirli

Ulvi Cemal Erkin hemen bütün eserlerinde Türk mü- ziğinin ritm ve melodilerin­ den yararlanmış ve böylece dünya sanat müziğine yeni katkılarda bulunarak