• Sonuç bulunamadı

Sporotrikoid kutanöz layflmanyazisli bir olgu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sporotrikoid kutanöz layflmanyazisli bir olgu"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sporotrikoid Kutanöz Layflmanyazisli Bir Olgu

A Case of Sporotrichoid Cutaneous Leishmaniasis

Fatma Gülru Erdo¤an, Asl›han Gül Çak›r, Özay Gököz*, Aysel Gürler

Ufuk Üniversitesi T›p Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastal›klar Anabilim Dal›, Ankara, Türkiye *Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi, Patoloji Anabilim Dal›, Ankara, Türkiye

Y

Yaazz››flflmmaa AAddrreessii//AAddddrreessss ffoorr CCoorrrreessppoonnddeennccee:: Dr. Fatma Gülru Erdo¤an, Mevlana Bulvar› No: 86-88 Balgat 06520 Ankara, Türkiye Tel: +90 312 446 60 60 E-posta: gulruer@gmail.com GGeelliiflfl TTaarriihhii//RReecceeiivveedd:: 20.02.2010 KKaabbuull TTaarriihhii//AAcccceepptteedd:: 03.09.2010

Özet

Kutanöz layflmanyazis (KL) genifl bir klinik yelpazesi bulunan, leishmania genusundan parazitlerin neden oldu¤u, tüm dünyadaki en önemli seyahat hastal›klar›ndan ve en s›k görülen vektör arac›l›kl› hastal›klardan birisidir. Ülkemiz de dahil olmak üzere yaklafl›k 88 ülkede endemik olarak görülmektedir. Ülkemizde Güney ve Güneydo¤u bölgelerinde endemik olan kutanöz layflmanyazisin kona¤›n immünolojik durumu ve parazitin virulans› ile iliflkili olabilece¤i öne sürülen pek çok klinik varyant› mevcuttur. Sporotrikoid layflmanyazis nadir görülen KL varyantlar›ndand›r ve bu formda primer lezyondan lenfatik-ler boyunca yay›l›mla karakterize nodülenfatik-ler lenfanjit mevcuttur. Bu olgu nadir gözlenen bir kutanöz layflmanyazis klinik varyant› olmas›, endemik bir bölgeye seyahat öyküsünün öneminin vurgulanmas› ve sporotrikoid paterndeki lezyonlar›n ay›r›c› tan›s›na dikkat çekmesi amac›yla sunulmaktad›r. (Türkderm 2011; 45: 100-3)

Anahtar Kelimeler: Sporotrikoid, kütanöz layflmanyazis, amastigot

Summary

Cutaneous leishmaniasis is one of the most important travel diseases in the world and one of the most common vector-medi-ated diseases with a wide clinical spectrum and is caused by parasites belonging to the genus Leishmania. It has been seen endemically in 88 countries including ours. Cutaneous lesihmaniasis, endemic in the South and Southeastern regions of our country, has many clinical variants suggested to be associated with the immunologic status of the host and virulence of the par-asite. Sporotrichoid leishmaniasis is one of the rare cutaneous variants and in this form, there is nodular lymphangitis charac-terized by spread through the lymphatics from the primary lesion. This case is presented for being a rare clinical variant of cuta-neous leishmaniasis, for emphasizing the importance of travel history to the endemic regions and for drawing attention to the differential diagnosis of lesions spread in a sporotrichoid pattern. (Turkderm 2011; 45: 100-3)

Key Words: Sporotrichoid, cutaneous leishmaniasis, amastigote

Girifl

Layflmanyazis; infekte flebotomlar›n kan emme iflle-mi s›ras›nda bulaflt›rd›klar› leishmania grubu intrasel-lüler protozoonlar›n memeli konaklarda oluflturduk-lar› infeksiyöz bir hastal›k grubudur. Deride lokalize kutanöz formlar›n›n yan›s›ra, ölüme neden olabilen viseral formlar›, bu hastal›¤›n genifl klinik spektrumu-nu oluflturmaktad›r1-3.

Dünyada her y›l 1,5 milyon yeni kutanöz layflmanya-zis (KL) vakas›na rastlanmaktad›r. Layflmanyalayflmanya-zisin baflta Afganistan, ‹ran, Suriye, Suudi Arabistan, Ceza-yir, Peru ve Brezilya olmak üzere, aralar›nda Türki-ye'nin de yer ald›¤› 88 ülkede endemik oldu¤u bilin-mektedir1,4-7.

Hastal›k ülkemizde, baflta uzun y›llard›r fianl›urfa ve son y›llarda da Mardin, Diyarbak›r gibi illerimiz ol-mak üzere Güneydo¤u Anadolu bölgesinde ve

özel-Türkderm-Deri Hastal›klar› ve Frengi Arflivi Dergisi, Galenos Yay›nevi taraf›ndan bas›lm›flt›r. Turkderm-Archives of the Turkish Dermatology and Venerology, published by Galenos Publishing.

Olgu Sunumu

Case Report

100

www.turkderm.org.tr

(2)

likle Adana, Osmaniye gibi Çukurova yöresi illerimiz olmak üzere Do¤u Akdeniz bölgesinde endemik olarak seyretmek-tedir 1,4-7.

KL tan›s›nda anamnezde endemik co¤rafik bölgede yafla-mak veya özellikle yaz mevsiminde endemik bir bölgeye se-yahat öyküsü hastal›¤›n akla getirilmesinde önem tafl›mak-tad›r. Hastal›¤›n pek çok baflka dermatozu taklit edebilecek lezyon ve klinik tablo çeflitlili¤ine sahip olabilmesi nedeniy-le, anamnez ve klinik bulgularla ortaya ç›km›fl KL flüphesinin, etken parazitlerin lezyon örneklerinde (direkt mikroskopik inceleme, kültür, PCR gibi yöntemlerle) gösterilmesiyle mut-laka do¤rulanmas› gerekir7,8.

Olgu Sunumu

Otuz sekiz yafl›nda polis olan erkek hasta poliklini¤imize sol koltuk alt›nda a¤r› ve 20 gün önce sol kolda küçük bir papül fleklinde bafllay›p giderek büyüyen, a¤r›l› iki adet deriden ka-bar›k flifllik flikayeti ile baflvurdu. Hastan›n bu dönemdeki dermatolojik muayenesinde; sol kolda iki adet, biri 2cm, di-¤eri 1cm. çap›nda, eritemli ve ortas› kurutlu nodüler lezyon-lar› mevcuttu. Lezyonlardaki pürülan ak›nt›dan al›nan kül-türde Staphylococcus Aureus üremesi üzerine, antibiyogram sonucuna göre hastaya günde 600mg. oral klindamisin teda-visi baflland›. Bu tedavi ile gerileme yerine büyüme ve ülser-leflme görülen lezyonlara yeni subkutan nodüler lezyonlar da eklendi. Bu dönemde; sol kol ekstansör yüzünde yakla-fl›k 2x3 cm. boyutlar›nda ve dirsek üzerinde 5x3 cm. boyutla-r›nda keskin kenarl›, sulant›l›, yer yer granülasyon dokusu-nun mevcut oldu¤u 2 adet ülsere lezyonu saptand› (Resim 1). Ayr›ca hastada, primer lezyondan birkaç santimetre proksi-malde, lenfatik drenaj trasesi boyunca yay›l›m gösteren 2 adet 2x3 cm çapl› subkutan nodüllerle karakterize nodüler lenfanjit tablosu bulunmaktayd›.

Öyküsünde hastan›n poliklini¤e baflvurmadan yaklafl›k 45 gün öncesinde Afganistan’ seyahat öyküsü mevcut ve yurt içinde

herhangi bir bölgeye baflka seyahat öyküsü mevcut de¤ildi. Hastan›n özgeçmiflinde peptik ülser ve lomber disk hernisi, soy geçmiflinde annede tip 2 diyabet, hipertansiyon ve ate-rosklerotik kalp hastal›¤›, babada epilepsi d›fl›nda özellik bu-lunmamaktayd›.

Fizik muayenesinde vital bulgular› stabil olan hastan›n genel durumu iyiydi ve mental durumu normaldi. Hastam›z›n lenf bezi muayenesinde sol submandibuler ve sol aksillar lenfa-denopatisi saptand›. Di¤er sistem muayeneleri do¤ald›. Hastam›z›n rutin laboratuvar tetkiklerinde; tam kan tetkiki, tam idrar tetkiki, karaci¤er ve böbrek fonksiyon testleri nor-mal olarak saptand›. C-reaktif protein (CRP) de¤erinde yük-seklik saptanan hastan›n tüm abdomen ultrasonografisi nor-mal bulundu. Hastaya, akci¤er grafisindeki sa¤ hilus belir-ginli¤i ve sa¤ alt zondaki peribronfliyal kal›nlaflmalar›n mev-cudiyeti nedeniyle yüksek rezolüsyonlu tomografi çekildi ve her iki akci¤er alt loblar›nda hafif bronflektazik de¤ifliklikler d›fl›nda herhangi bir patolojik bulgu saptanmad›.

Hastam›z›n sol ön koldaki ülsere lezyonun periferinden sporot-rikozis, nokardiyoz, aspergilloz, kutanöz tüberküloz, layflman-yazis ön tan›s› ile al›nan 2 adet biyopsi materyali; direkt mikros-kopi, gram boyama, ARB boyama, asit fast boyama için mikro-biyolojiye ve histopatolojik de¤erlendirme için patolojiye gön-derildi. Ayr›ca Novy- Mac Neal- Nicole (NNN) besiyeri ve sabau-rod dextroz agara ekim yap›ld›. Direkt mikroskobik de¤erlen-dirmede herhangi bir patojen saptanmad› ve kültürlerde üre-me olmad›. Tüberküloz için PCR negatif bulundu.

Biyopsi materyalinin histopatolojik tetkikinde; epidermiste düzensiz proliferasyon, ülserasyon ve dejeneratif de¤ifliklik-ler, tüm dermis boyunca, subkutan dokuya kadar uzanan, diffüz, yo¤un, yer yer plazma hücrelerini de içeren lenfohis-tiyositik inflamatuvar reaksiyon ile ülser taban›na yak›n böl-gelerde nötrofilik mikroabseler dikkati çekmekteydi. Histi-yosit sitoplazmalar›nda ve dokuda da¤›n›k olarak çok say›da, soluk mor- mavi renkli, yuvarlak- oval, Giemsa ile pozitif re-aksiyon veren amastigotlar (Leishman- donovan cisimcikleri) görüldü (Resim 2).

Resim 1. Hastan›n sol kol ekstansör yüzünde yaklafl›k 2x3 cm. boyutlar›nda ve dirsek üzerinde 5x3 cm. boyutlar›nda keskin kenarl›, sulant›l›, yer yer granülasyon dokusunun mevcut oldu¤u

2 adet ülsere lezyonlar›n›n görünümü Resim 2. Olgunun histopatolojik görünümü

Erdo¤an ve ark. Sporotrikoid Kutanöz Layflmanyazis Türkderm

2011; 45: 100-3

101

(3)

Vücut a¤›rl›¤› 80 kg. olan hastaya sporotrikoid layflmanyazis tan›s› ile 10 mg/kg/gün dozunda im sodyum sitoboglukonat baflland›.

Hastada her uygulama sonras›nda kan bas›nc› takipleri yap›l-d› ve sistemik antimon tedavisinin en önemli yan etkilerin-den olan kardiyotoksisite yönünetkilerin-den elektrokardiyografi (EKG) ile düzeltilmifl QT aral›¤› de¤ifliklikleri izlendi. EKG de-¤ifliklikleri Kardiyoloji Anabilim Dal›'na konsulte edilen has-tada düzeltilmifl QT hesab› yap›larak tedavi öncesinde ve te-davi s›ras›nda de¤ifliklikler kaydedildi. EKG' de herhangi bir patoloji saptanmayan hastaya Kardiyoloji Bölümü’ nün öne-risiyle ekokardiyografi (EKO) çekildi ve grade 2 diyastolik disfonksiyon d›fl›nda patoloji saptanmad›. Kan bas›nçlar› yüksek seyreden hastaya antihipertansif olarak silazapril tablet günde tek doz baflland›. 24 saatlik idrarda vanilman-delikasit (VMA), 5- Hidroksiindolasetikasit (5- H‹AA),meta-nefrin düzeyleri normal olan hastan›n ayr›ca çekilen renal doppler ultrasonunda da renal hipertansiyonu düflündüre-cek bir bulgu saptanmad›. Toksik hepatit, pankreatit ve ke-mik ili¤i depresyonu aç›s›ndan; karaci¤er fonksiyon testleri, amilaz, lipaz ve tam kan tetkikleri de takibe al›nd›. Kontrol tetkiklerinde ALT 70, GGT 56,4 saptanmas› üzerine Gastro-enteroloji bölümüne dan›fl›lan hastaya çekilen abdomen ul-trasonografisi normaldi. Karaci¤er fonksiyon testleri bun-dan sonra stabil seyreden hastada 4 haftal›k tedavi sonucun-da belirgin klinik düzelme gözlendi.

Tart›flma

KL tüm dünyadaki en önemli seyahat hastal›klar›ndan ve en s›k görülen vektör arac›l›kl› hastal›klardan birisidir9,10,11. KL epidemiyolojik olarak Eski Dünya ve Yeni Dünya (Amerikan) olarak iki grupta incelenmifltir. Eski Dünya KL etiyolojisinde s›kl›kla 'Leishmania tropica', 'Leishmania major', 'Leishmani-a 'Leishmani-aethopi'Leishmani-a' ve 'Leishm'Leishmani-ani'Leishmani-a inf'Leishmani-antum' mevcut iken, Yeni Dünya KL’ de 'Leishmania brasiliensis' ve 'Leishmania mexi-cana' etken olarak gösterilmektedir5,12.

Ülkemizde etken genellikle 'Leishmania tropica' ve 'Leish-mania infantum’dur ve s›kl›kla vektör de 'Phlebotomus ser-genti'dir13,14,15. Özellikle Çukurova bölgesinde ayn› zamanda infantil Kala-azar etkeni de olan 'Leishmania infantum’ bu özelli¤i nedeniyle ayr› bir öneme sahiptir. Ülkemizde KL'li hastalar›n say›s›nda son y›llarda yeniden gözlenen art›fl›n ne-deni olarak; endemik bölgeden non endemik bölgeye kal›c› veya mevsimsel göç veya ulafl›m olanaklar›n›n artmas› sonu-cu flehirleraras› seyahatlar›n artmas› gösterilmektedir. Gerek tedavisi, gerekse de vektör kontrolünün zor olmas› nedeniy-le s›tmadan sonra en çok sorun oluflturan paraziter hastal›k-t›r. 1950 lerden önce prevalans› çok yüksek olan hastal›k ma-larya eradikasyonu için sivrisineklere karfl› uygulanan DDT'nin flebotomlar› da ortadan kald›rmas› sonucu gerile-yerek 1981 y›llar›na kadar kontrol alt›na al›nm›fl gibi gözük-se de KL insidans› fianl›urfa ilinde artarak 1983 y›l›nda 1743 va-ka ile epidemi gözlenmifltir16. fianl›urfa' da 4 y›ll›k bir çal›flma-da; 1999 y›l›nda 277, 2000 y›l›nda 275 olgu tan›mlanarak bu y›llar aras›nda gözlenen olgular›n klinik ve epidemiyolojik de-¤erlendirmeleri yap›lm›flt›r17. Ayn› zamanda sporadik bir bölge

olan Çukurova bölgesi de endemik hale gelmifltir. 1987- 1997 y›llar› aras›nda Çukurova' da KL'li 3074 olgu belirlenmifltir ve demografik, klinik karakterleri tan›mlanm›flt›r18.

KL’ nin klinikopatolojik tablosu çeflitlilik göstermekte olup, kona¤›n immünitesi, leishmanian›n türü, virulans›, co¤rafik lokalizasyon, lezyonun klinik tipi ve fliddeti gibi pek çok fak-törle iliflkili gözükmektedir12-19. 'Leishmania tropica' n›n et-ken oldu¤u kuru tip (et-kentsel) KL ülkemizde en s›k görülen formdur; 2-8 ayl›k bir kuluçka döneminden sonra eritemli bir papül fleklinde bafllar, 6 ay içinde giderek geniflleyerek nodül haline gelerek endure nodülün ortas›ndan ülserleflir. Za-manla ülser zemini yap›fl›k krutla kaplan›r. Krut kald›r›l›rsa ülsere bakan yüzünde dikensi ç›k›nt›lar gözlenir (çivi belirti-si). Bir y›l bazen 2 y›la uzayan süreçte skatris b›rakarak ken-dili¤inden iyileflir (akut KL). Yaklafl›k %2-5 olguda kronikle-flir. Yafl tip (k›rsal) KL genellikle fianl›urfa'l› hastalarda göz-lenmektedir ve kuluçka süresi kuru tipten daha k›sa olmak üzere 2 ay› aflmaz. Birkaç haftal›k inkübasyon süresi ve bir y›ldan az lezyon süresi ise leishmania major infeksiyonlar› için uygundur. KL’nin ülkemizde görülen en s›k klinik lezyon tipleri s›ras›yla papüler, nodüler, nodüloülseratif, plak ve ül-sere plak tipleridir20.

Tüm bu klasik klinik tiplerin d›fl›nda, sporotrikoid, zosteri-form ve erizipeloid zosteri-form gibi atipik nadir zosteri-formlar da bildiril-mifltir. Sporotrikoid formda primer lezyondan lenfatikler bo-yunca yay›l›mla karakterize, sporotrikozisi taklit eder tarzda subkutan nodüller ve/veya bölgesel lenfadenopatinin göze çarpt›¤› nodüler lenfanjit ile karakterize bir klinik tablo mevcuttur8,19,21,22. Olgumuzda, aksiller lenfadenopatinin efllik etti¤i nodüler lenfanjit tablosu, literatürdeki sporotrikoid tip KL’li olgularla uyumluluk göstermektedir.

Sporotrikoid patern; yeni dünya tipi olarak, Panama’ da s›k görülen bir patern olup, Orta Do¤u’da (Eski Dünya KL) nadir bildirilmifltir. Bununla birlikte özellikle Suudi Arabistan’dan olmak üzere Orta Do¤u’dan bildirilen yay›nlarda; sporotriko-id tip KL’nin Eski Dünya KL’de de gözlenebildi¤i savunulmufl ve farkl› klinik özellikler ile karakterize oldu¤u vurgulanm›fl-t›r12. Melby ve ark. 1953-1991 y›llar› aras›nda 'National Institu-tes of Health (NIH)' de tedavi edilen 59 KL hastas›n› yay›nla-m›fl ve sporotrikoid paternde olan hastalar›n %90’›n›n Leish-mania brasiliensis’e ba¤l› oldu¤unu göstermifllerdir23. KL tan›s› parazitin yaymalarda, kültürlerde veya doku kesitlerin-de gösterilmesiyle konulmakta ise kesitlerin-de bu pratikte her zaman mümkün olamayabilmektedir. Yap›lan bir çal›flmada 475 olguda; parazit yaymada %50-70, kültürde %50 ve deri biyopsisinde %70 oran›nda gösterilebilmifltir. Her üç yöntem beraber de¤er-lendirildi¤inde bile %10- 20 olguda parazit saptanamam›flt›r24. KL’de tan›y› do¤rulamaya yönelik yaklafl›mlarda öncelikle dermal kaz›nt› smear’inin direkt mikroskopik incelemesi, bu negatif ç›-karsa kültür, PCR ve en son biyopsi yap›lmas› önerilmektedir. Bi-yopsi öncesinde cildin dikkatlice birkaç kez serum fizyolojik ile te-mizlenmesi, biyopsi materyalinin lezyonun kenar›ndan al›nmas›, üç parçaya ayr›lan materyalin yayma, kültür ve histopatolojik de-¤erlendirmeye gönderilmesi önerilmektedir. Yayma için örnek, lam lamel aras›nda kurutulduktan sonra %95 etanol ile 3 dakika sabitlenerek, Giemsa ile boyan›p takiben amastigotlar›n aranma-s› ile de¤erlendirilmektedir. Bizim olgumuzda yaymada

amasti-Erdo¤an ve ark.

Sporotrikoid Kutanöz Layflmanyazis

Türkderm 2011; 45: 100-3

102

(4)

gotlar görülmemifltir. PCR; kutanöz layflmanyazis tan›s›n› kesinlefl-tirmede, yayma ve kültüre göre yüksek duyarl›l›¤a sahip yararl› bir metot olarak görülmekte olup bizim hastam›zda teknik ola-naks›zl›klar nedeniyle yap›lamam›flt›r7.

KL tedavisinde befl de¤erli antimon bileflikleri halen ilk teda-vi seçene¤idir. KL tedateda-visinde kullan›lan sodyum sitoboglu-konat (Pentostam) intravenöz (iv) ve intramüsküler (im) kul-lan›labilirken, meglumine antimonate (Glucantim) sadece im olarak kullan›labilmektedir. Önerilen doz; hastan›n im-mün durumuna ve lezyonlar›n durumuna göre 10- 30 mg/kg/ gün aras›nda de¤iflebilmektedir. Dünya Sa¤l›k Örgütü; no-düler lenfanjit varl›¤›nda, 5 cm çap›n üstündeki lezyonlarda, 5’ den fazla lezyon olmas› durumunda, genifl ülsere lezyon-larda, topikal ve intralezyonel tedavi ile lezyonlarda kötülefl-me olanlarda, iyileflti¤inde fonksiyonel bozukluk oluflturabi-lecek bölgelerde lokalize lezyonlarda, mukozal hastal›kta, diyabetik ve immünsuprese hastalardaki lezyonlarda, siste-mik antimon bilefliklerinin kullan›lmas›n› önermektedir6,7. Biz de hastam›za, genifl ülsere lezyonlar› olup iyileflti¤inde kol hareketlerini k›s›tlayabilecek skar b›rakabilmesi ve nodü-ler lenfanjit kriternodü-lerinin varl›¤› nedeniyle intralezyonel uy-gulama yerine intramüsküler tedavi uygulad›k. Hastam›zda 10 mg/kg/gün dozunda sodyum sitoboglukonat tedavisi ile klinik düzelme 28 günde gözlenmifltir.

Olas› infeksiyöz etyolojiye sahip lezyonlarda; endemik olma-yan bölgelerde dahi, endemik bölgeye seyahat öyküsü iyice araflt›r›lmal› ve layflmanyazis ay›r›c› tan›da ak›lda tutulmal›-d›r. Hastam›z›n lenfatik damar trasesi boyunca ilerleyen lezyonlar›n›n bulunmas›, klinik olarak sporotrikozisi düflün-dürmekle beraber; endemik bir bölgeye seyahat öyküsünün varl›¤› KL için flüphe uyand›rm›fl ve biyopsi materyalinde etken parazitin gösterilmesi KL tan›s›n›n do¤rulanmas›n› sa¤lam›flt›r.

Olgumuz, KL için endemik olmayan bir bölgede görülmesi ve KL’ nin nadir görülen bir varyant› olan sporotrikoid paternde olmas› nedeniyle önem tafl›makla birlikte KL tan›s›nda anam-nezde seyahat öyküsünün önemine de dikkat çekmektedir.

Kaynaklar

1. Erdem H, O¤uz ‹, Y›ld›r›m Ü: Al›fl›lmam›fl görünümde kutanöz Leishmaniasis: Olgu sunumu. Dicle T›p Derg 2009;36:216-8. 2. Walsh MDS, Balagon MV, Abalos RM et al: Multiple lesions of

sporotrichoid leishmaniasis in a Filipino expatriate. J Am Acad Dermatol 1997;36:847-9.

3. Grevelink SA, Lerner EA: Leshmaniasis. J Am Acad Dermatol 1996;34:257-72.

4. Ashford RW, Desjeux P, De Raadt P: Estimation of population at risk of infection with leishmaniasis. Parasitol Today 1991;8:104-5.

5. Tan HH, Wong SS, Ong BH: Cutaneous Leishmaniasis: A Report of Two Cases Seen at a Tertiary Dermatological Centre in Singa-pore. Singapore Med J 2000;41:179-81.

6. Aytekin S: Treatment Approaches for Cutaneous Leishmaniasis. Türkderm 2009;43:44-7.

7. Hepburn NC: Cutaneous leishmaniasis: an overview. J Postgrad Med 2003;49:50-4.

8. Ekmekçi PK, Anadolu RA, Oskay T, Gürgey E: Sporotrichoid Le-ishmaniasis. J Ankara Medical School 2001;23:149-53.

9. Haji LE, Thellier M, Carriere J, Bricaire F, Danis M, Caumes E: Lo-calized cutaneous leishmaniasis imported into Paris: a review of 39 cases. Int J Dermatol 2004;43:120-5.

10. Herwalt BL, Stokes SL, Juranek DD: American Cutaneous Leish-maniasis in U.S. Ann Intern Med 1993;118:779-84.

11. Antinori S, Gianelli E, Calattini S, Longhi E, Gramiccia M, Corbel-lino M: Cutaneous leishmaniasis: an increasing threat for travel-lers. Clin Microbiol Infect 2005;11:343-46.

12. Ayatollahi J: Sporotrichoid Cutaneous Leishmaniasis in Central Iran. Iran J Med Sci 2006; 31:173-5.

13. Baykal C, Ekinci AP: Türkiye'de Kutane Layflmanyazisin Son Du-rumu. Türkderm 2004;38:78-80.

14. Koto¤yan A: Kutanöz Leishmaniasis. Türkderm 1995;29:9-10. 15. Özpoyraz M, Uzun S, Aksungur VL, Memiflo¤lu HR, Kurt H,

Ka-rakafl M: Çukurova bölgesinde kutanöz leishmaniasis. Türkderm 1995;29:25-9.

16. Saylan T, Akbafl A, Ayd›n R ve ark: fiark ç›ban›nda son y›llar›n gözlemleri. Türkderm 1986;20:47-50.

17. Gürel MS, Ulukanl›gil M, Ozbilge H: Cutaneous leishmaniasis in Sanliurfa: epidemiologic and clinical features of the last four ye-ars (1997-2000). Int J Dermatol 2002;41:32-7.

18. Uzun S, Uslular C, Yücel A, Acar MA, Ozpoyraz M, Memiflo¤lu HR: Cutaneous leishmaniasis: evaluation of 3074 cases in the Çu-kurova region of Turkey. Br J Dermatol 1999;140:347-50. 19. Kibbi GA, Karam PG, Kurban AK: Sporotrichoid leishmaniasis in

patients from Saudi Arabia: Clinical and histologic features. J Am Acad Dermatol 1987;17:759-64.

20. Uzun S: Leishmaniasis. Dermatoloji. Ed. Tüzün Y, Gürer MA, Ser-daro¤lu S, O¤uz O, Aksungur VL, 3. bask›.. ‹stanbul, Nobel T›p Kitapevleri, 2008;659-682.

21. Kerdel- Vegas F: American Leishmaniasis. Int J Dermatol 1982;21:291-303.

22. Willems JP, Schmidt SM, Greer KE, McCall CO, Pearson RD: Spo-rotrichoid cutaneous leishmaniasis in a traveler. South Med J 1997;90:325-7.

23. Melby PC, Kreutzer RD, McMahon-Pratt D, Gam AA, Neva FA: Cutaneous leishmaniasis: review of 59 cases seen at the National Institutes of Health. Clin Infect Dis 1992;15:924-37.

24. Kubba R, Al- Gindan Y, El- Hassan AM, Omer AHS: Clinical diag-nosis of cutaneous leishmaniasis (oriental sore). J Am Acad Derm 1987;16:1183-9.

Erdo¤an ve ark. Sporotrikoid Kutanöz Layflmanyazis Türkderm

2011; 45: 100-3

103

Referanslar

Benzer Belgeler

LMS’ler içerisinde subkutan dokudan köken alanlar, dermal LMS’ye göre daha agresif seyirli olup, daha sık metastaz yapma eğilimindedir.. Burada ayak bileği

Burada klinik ve laboratuvar bulguları ışığında kutanöz layşmanyazis tanısı konulan iki olgu sunulmuş, göz kapağı yerleşimli lezyonların erken tedavi

Gereç ve Yöntem: Ocak 2004-Ocak 2006 tarihleri aras›nda Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dal› ve Baflkent Üniversitesi T›p

Granüler hücreli tümörün tedavisi geniş lokal eksizyon ve bölgesel lenf nodu tutulumu varsa lenf nodu diseksiyonu- dur.. Literatüre bakıldığında eksizyon marjına

The analysis done here by forecasting across varied timelines along with different confidence levels helps establishing a clear cut idea about how forecasts behave when

İmmünhistokimyasal olarak neoplastik hücre- ler, vimentin ve düz kas aktin (SMA) ile pozitif, desmin ve epitelial membran antijeni EMA ile fokal zayıf pozitif, S-100 ile

H er gün o k u rların ın karşısına b ir yazı ile çıkm ayı zevk bilir, ilerlem iş yaşına karşın nice gençlerle ya­ rışırcasına haber kovalam aktan

Emin Ongan, aynı gün, Üsküdar Doğancılar Camii’nde kılınacak öğle nama­ zından sonra, Karacaahmet Me­ zarlığında toprağa verileceky. İstanbul Şehir