AHM ED LİTTFt E F E N D İ (1815-1907) _ Os man'ı İmparatorluğu vakanüvislerinin sondan evvel kisi olan bir Kazaskerdir. Istanbulda doğup ölmüş
HA
olup Nalıncı Mehmed ağa isminde birm.n oğludur. Medrese tahsilinden son ra ilmiye mesleğine girip tedricen yükse miş ve ulema zümresinin en yük sek derecesine erişip bil fiil Kümeli Kazaskerliği de etm ş olmakla beraber, "eşitli mülkiye hizmetle rinde, bu meyanda Zap tiye Meclisi Başkâtipli ğinde, Takvimi Vakayi muharrirliğinde, Meclisi Maarif-âzauğında da bu lunmuş, son vazifesini teşkil eden Şûrayı Dev let Maliye Dairesi âzalı- ğında clümüne kadar kalmıştır. Ahmed Cevdet Paşaya halef olarak ta yin edildiği vakanüvisliği de vefatına kadar muha- Ahmed Lûtfi Efendi vakanüvis sıfatiyle İm paratorluğun tarihini hikâyeye Cevdet Paşanın bı raktığı yerden, 1825 den başlıyarak iddiaya göre 1867 ye kadarki zamanı yazmıştır. Fakat intişar etmiş kısım 1848 senesine kadarki -devreyi ihata et mekte olup 8 cild teşkil etmiş ve ilk cildi Sultan A ziz’in son zamanlarında, 1874 de basılmış o an eserin sonuncu cildi de müellifin ölümünden bir müddet sonra, 1910 da, vakanüvislikte halefi bulu nan Abdurrahman Şeref Efendi tarafından neşredil miştir. Diğer bir ifade ile, Ahmed Lûtfi Efendi, Os manlI imparatorluğunun hayatından belki 43 sene nin tarihini yazmış, fakat bundan 24 senesini ver miş ve bildirmiştir. Kaldı ki, bir Garp dili bilmediği gibi vakanüvislikte se efi olan zat gibi ilmiye mes leğinden olmakla beraber onun ihatasına, müverrih anlayışına ve devlet adamı görüşüne asla sahip bu- lunmıyan Ahmed Lûtfi Efendinin yapmış olduğu şey, bahsettiği zamanlarda intişar etmekte bulunan bir iki gazetenin koleksiyonlarını karıştırarak tev- cihatı, azil ve tayinlerle rical ölümlerini sene besene kaydetmiş o'maktan hemen hemen ibarettir ve mü him mevkileri ihraz etmiş kimseler hakkında da, Devleti işgal eden ehemmiyetli meseleler ve gaileler hakkında da, dünyan n vaziyetini ve dış münasebet lerin tahlil ve tetkiki namma en küçük gayret ve endişesi farkedilmez. Lisanında da hiç bir hususiyet görü mez ve bir tehlikeye itinasına ve her hangi bir plâna rastlanmaz. Bu itibarla da kendisine
mü-Ah.ned Lûtfi Efendi
verrih demek kaabil değildir.
iy i arapça bi’en Ahmed Lûtfi Efendi, İmam Gazalî’nin (Talim-UI-MiitealHm) isimli eserini (Tef- hiru-iil ,Muallim) namiyle türkçeye çevirmiş, telif ve tercüme bir iki eser daha vücuda getirmiştir. Eski tarzda, fakat kendisine orta dereceli bir şair mev kiini de sağlamıyan bir hayli manzumesini muhtevi
(
1
^
I
I • ’ ' < ,
-
>
, t i
s > J 5¿u>
«*
j^
U c iJiS '
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi