• Sonuç bulunamadı

TÜRK-RUS İLİŞKİLERİNİ POLİTİK KARİKATÜRLER ÜZERİNDEN OKUMAK: UÇAK KRİZİ ÖRNEK OLAYI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TÜRK-RUS İLİŞKİLERİNİ POLİTİK KARİKATÜRLER ÜZERİNDEN OKUMAK: UÇAK KRİZİ ÖRNEK OLAYI"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU

“TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

BİLDİRİLER KİTABI

19-20 EKİM 2017 GİRESUN

EDİTÖRLER

Yrd. Doç. Abbas KARAAĞAÇLI Prof. Dr. Betül KARAGÖZ YERDELEN

REDAKTÖR İmran TURGUT

YAYIMA HAZIRLAYANLAR

İmran TURGUT Sibel ÇETİNKAYA Muammer DUMLU Haberleşme Adresi: Giresun Üniversitesi

Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi Sultan Selim Mah. Eşref Dizdar Cad. No: 5 GİRESUN

Tel: (454) 310 16 66

ISBN: 978-975-2481-03-9

Bu kitabın tüm hakları Giresun Üniversitesi Karadeniz Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi (KARASAM)’ne aittir.

Yazıların fikri sorumlulukları yazarına aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

(3)

Sempozyum Onursal Başkanı

Prof. Dr. Cevdet COŞKUN Giresun Üniversitesi Rektörü

Sempozyum Onur Kurulu

Prof. Dr. Atilla SANDIKLI Bilgesam Başkanı Prof. Dr. Eden MAMUT

Karadeniz Üniversiteler Birliği Genel Sekreteri – Romanya Prof. Dr. Giga ZADANIA

İlia State Üniversitesi Rektörü – Gürcistan Prof. Dr. Levent ÜRER

Beykent Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Dr. Mustafa CİN Giresun Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Dr. Mustafa Serkan SOYLU Giresun Üniversitesi Rektör Yrd.

Ekrem YÜCE DOKAP Başkanı Süleyman ŞENSOY

TASAM Başkanı Ayhan YÜKSEL

Araştırmacı Yazar – Tarihçi

Sempozyum Düzenleme Komitesi Başkanı

Yrd. Doç. Dr. ABBAS KARAAĞAÇLI

KARASAM Müdürü - G.Ü Rektör Danışmanı

(4)

Sempozyum Düzenleme Komitesi

Prof. Dr. Betül Karagöz YERDELEN

Doç. Dr. Şirin DİLLİ Yrd. Doç. Dr. İhsan CORA Yrd. Doç. Dr. Oktay KARAMAN

Yrd. Doç. Dr. Kemal ÇİFTÇİ Yrd. Doç. Dr. Göktürk TÜYSÜZOĞLU

Yrd. Doç. Dr. Serdar KESKİN Yrd. Doç. Dr. Alper KARAVARDAR Yrd. Doç. Dr. Hany İsmail RAMADAN

Yrd. Doç. Dr. Salem KHALF Arş. Gör. Tolga ÇIKRIKÇI

Arş. Gör. Arda ÖZKAN Arş. Gör. Halit Levent ORMAN Arş. Gör. Mustafa Malkoç YAŞAR

Arş. Gör. Ufuk PALA Tolgahan KÖKEN Metin ÇAKIROĞLU Münire ÖZDEN Cevdet ÖZMEN Özlem YAMAK İmran TURGUT Muammer DUMLU Sibel ÇETİNKAYA Ceren HAKYEMEZ Mustafa KARACA Ayşegül İNCESU Ömer KAYA Faruk BAKKAL Oğulcan HAKYEMEZ Pelin ÇOLAK Sencer TAŞYONAR

(5)

BİLİM KURULU

Prof. Dr. Abdullah KIRAN Prof. Dr. Ahmet DEMİREL

Prof. Dr. Aidar ABUOV Prof. Dr. Alaaddin YALÇINKAYA Prof. Dr. Ali Engin OBA Prof. Dr. Ali YAMAN

Prof. Dr. Anvarbek MOKOYEV Prof. Dr. Ayşe ÖZCAN

Prof. Dr. Ayşen Reyhan WOLFF Prof. Dr. Azime Hülya UĞUR Prof. Dr. Bahran AMİRAHMEDİYAN Prof. Dr. Bayram BAYRAKTAR Prof. Dr. Bayram KAYA Prof. Dr. Burak S. GÜLBOY Prof. Dr. Darhan KIDIRALİ Prof. Dr. David HUNTER

Prof. Dr. Enrico MOLİNARO Prof. Dr. Erdoğan AlTINKAYNAK Prof. Dr. Feridun TEKİN Prof. Dr. Ghadir GOLKARIAN Prof. Dr. Gökhan KOÇER Prof. Dr. Hasan Ali KARASAR Prof. Dr. Recep KÖK Prof. Dr. Selahattin SARI Prof. Dr. Soyalp TAMÇELİK Prof. Dr. Şefaatin SEVERCAN Prof. Dr. Ünsal BEKDEMİR Prof. Dr. Yaşar ONAY

Prof. Dr. Yılmaz KURT Doç. Dr. Derya ALTUNBAŞ Doç. Dr. Hasan OKTAY Doç. Dr. İsmail KIVRIM Doç. Dr. Kurtuluş Yılmaz GENÇ Doç. Dr. Kürşad ZORLU Doç. Dr. Nazım ELMAS Doç. Dr. Seyfi YILDIZ

Doç. Dr. Uğur ÖZGÖKER Doç. Dr. Vadim KARASTILYEV Doç. Dr. Gülşah KARAVARDAR Yrd. Doç. Dr. Ahmet ŞİMŞEK

Yrd. Doç. Dr. Hayrettin KARADENİZ Yrd. Doç. Dr. İsmail Cem FERİDUNOĞLU Yrd. Doç. Dr. Mehmet ÖZMENLİ Yrd. Doç. Dr. Salem KHALF

Yrd. Doç. Dr. Sinan DEMİRTÜRK Yrd. Doç. Dr. Uğur SEVİM Yrd. Doç. Dr. Yakup ÖMEROĞLU

(6)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

410

TÜRK-RUS İLİŞKİLERİNİ POLİTİK KARİKATÜRLER ÜZERİNDEN OKUMAK: UÇAK

KRİZİ ÖRNEK OLAYI

Yavuz BAYRAM*887

Öz

Politik karikatürler Avrupa basın hayatında uzun zamandır gazetelerin ve dergilerin önemli bir görsel malzemesini oluşturmuş fakat ülkemiz topraklarına çok geç girmiştir. Fransız İhtilalı’nın ateşlediği özgürlük düşüncesi Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada hatta Osmanlı İmparatorluğunda da basın ve yayın yolu ile yapılan toplumsal eleştiriyi yaygınlaştırmıştır. Mevcut düzeni eleştirenlerin en önemli silahı çoğu zaman politik karikatürler olmuştur. Türk-Rus ilişkileri tarihi dönemeçlerde genellikle sorunlu olmuştur. Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak Orta Doğu coğrafyasında yaşanan siyasal ve askeri gelişmelere kayıtsız kalmaması, Suriye iç sa-vaşında olduğu gibi bu iki eski komşu ülkeyi tekrar karşı karşıya getirmiştir. 24 Kasım 2015’de Türk hava saha-sını ihlal eden bir Rus uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesi iki ülke ilişkilerinde kriz durumu yaratmıştır. Yapılan bu çalışma ile de ortaya çıkan kriz durumunun politik karikatürlere nasıl yansıdığı ortaya konulmak istenmiştir. Bu amaçla kriz sonrasında Türkiye ulusal basında yer alan gazetelerin birinci sayfaları incelenerek soruna ilişkin karikatürler belirlenmiştir. Bunlar arasından seçilenlere gösterge bilimsel analiz uygulanarak, Türk-Rus ilişkilerinin tarihsel boyutlarının krize ilişkin çizimlere nasıl yansıdığı bulgulanmaya çalışılmıştır. Çalışma sonucunda iki ülke arasında yaşanan krizin Türk politik karikatürüne daha çok ekonomik göstergeler üzerinden yansıtıldığı bulgulanmıştır. Söz konusu karikatürlerin ulusal söylemler içerisinde inşa edilerek tarihsel ve kültürel geçmişin imgelerini sıklıkla kullandığı sonucuna da ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Türk-Rus İlişkileri, Politik Karikatür, Uçak Krizi, Göstergebilimsel Analiz Abstract

Political cartoons have long been an important visual material for newspapers and magazines in the European press, but have entered the territory of our country too late. The idea of freedom fired by the French revolutionary has widespread social criticism both in Europe and in the whole world, and even in the Ottoman Empire, through media and publications. The most important weapon of criticism of the present order has often been political cartoons. Turkish-Russian relations have often been problematic at historic times. The fact that Turkey is indifferent to political and military developments in the Middle East geographical region as a regional power confronted these two former neighbors again as they were in the Syrian civil war. The reduction of a Rus-sian plane by Turkish jets, which violated the Turkish airspace on November 24, 2015, created a crisis situation in the relations between the two countries. It is aimed to show how the crisis situation that emerged with this study is reflected in political cartoons. For this purpose, after the crisis, the first pages of national newspapers in Turkey were examined and cartoons related to the problem were identified. Among these, an attempt was made to find out how the historical dimensions of Turkish-Russian relations were reflected in the drawings related to the crise by applying semiotic analysis to the selected ones. As a result of the study, it was detected that the crisis between the two countries was reflected on economic indicators rather than Turkish political cartoons. This is also the result of the fact that the cartoons were built in national discourses and frequently used the images of the historical and cultural past.

Keywords: Turkish-Russian Relations, Political Cartoon, The Crise of Plane, Semiotic Analyse Giriş

Siyasal erki elinde tutanların mizah ile ilişkisi her zaman problemli olmuştur. Güldüğü ya da güldürdüğü için cezalandırılan hatta fiziki şiddete uğrayıp aşağılanan çok mizahçı olmuştur. Ağlamak ne kadar psikolojik bir ihtiyaçsa gülmek de bir o kadar insanları rahatlatan, gevşeten bir ihtiyaçtır. Bir padişahı veya kralı neşelendirip güldürebilmek, böylece mutlak güç sahibinin daha mantıki ve insancıl kararlar alabilmesini sağlamak ne kadar önemli bir iştir. Hâlbuki sarayda soytarılık yapmanın böyle önemi olmasına rağmen ilginç bir şekilde (artık kral-lar ve padişahkral-lar kalmadığı için olsa gerek) günümüzde soytarı kelimesi insankral-ları aşağılamak için kullanılabil-mekte. Mizahın politik alan içerisinde her daim yeri olmuştur. Politikanın zor ve çetrefilli yollarında mizah gev-şeten ve basıncı azaltan bir etki yaratabilmektedir.

Karikatür bir mizah çeşidi olarak çizgiler ve verdiği yazılı mesajlarla insanları güldürürken düşündüren,

887

(7)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

411

kimi zaman eğlendirip kimi zaman karamsarlığa itebilen bir sanattır. Çizginin mizahi anlatımdaki gücü kaya resimlerinden, kilise duvarlarında ki fresklere kadar eskilere gider. Papanın protokol müdürünü kilise duvarına eşek kulakları ile resmetmek mizahi yeteneğin dünyeviliği aştığının da güzel bir örneğidir. Matbaanın gelişip baskı teknolojilerinin çeşitlenmesi ile birlikte çizginin ve yazının gücünden çizer ve yazar daha çok faydalanma-ya başlamıştır. 1700’lerden itibaren gazetelerde daha çok karikatür faydalanma-yayınlanmış ve bu karikatürlerle daha çok siyasal ve sosyal içerikli mesajlar verilmiştir. Politik karikatür liberal basın görüşü doğrultusunda gazetelerin sahip olduğu siyasal erki kamu adına denetleme görevini uzun zamandır etkili bir şekilde yerine getirmektedir. Yapılan bu çalışmada dış politikada kriz durumlarında politik karikatürün nasıl ve ne tür mesajlar verdiği irde-lenmiştir. Bu doğrultuda ilk olarak mizah ve karikatür kavramları açıklanmış, daha sonra da politik karikatürün önemi anlatılmıştır. Politik karikatürün Türkiye’de nasıl ortaya çıkıp geliştiği irdelendikten sonra, çalışmanın amacı, önemi, kapsamı ve yöntemi açıklanmıştır. Son olarak elde edilen bulgular ortaya konularak çalışma ta-mamlanmıştır.

I. Mizah-Karikatür

Gülmek insanoğlunun doğuştan getirdiği bir özellik olarak çoğu zaman ruh halinin eseri olarak ortaya çıkan bir insani tepkidir. Bazen eğlencenin bazen de üzüntünün tezahürü olarak ortaya çıkar. Gülme mizahın en önemli ürünüdür. Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük’te mizah kelimesinin açıklaması olarak ‘gülmece’ kavramı kullanılmıştır888

. Türkçeye Arapçadan geçen mizah kelimesinin Batı dillerindeki karşılığı ‘humor’ olup Ana Britannica sözlüğünde mizah kavramı “Olayların gülünç, alışılmadık ve çelişkili yönlerini yansıtarak insanı dü-şündürme, eğlendirme ya da güldürme sanatına verilen ad” şeklinde tanımlanmıştır. Mizah gülme ve düşündür-me amacı güden bir eylemdir. Yani mizahın yapılmasıyla sadece güldüşündür-me eylemi ortaya çıkmaz aynı zamanda insanlar bir takım gerçeklikleri, çelişkileri vb. düşünmeye de başlar. Turhan Selçuk da bu durumu şu cümleleri ile desteklemiştir: “Mizah (humor) yalnız güldürü değildir. Düşündüren, eleştiren, istihza eden, bir çeşit acı duy-gusu veren, hicveden, karşıt fikirleri kapsayan ve fikirleri beklenmedik, şaşırtıcı bir biçimde sunan türleri vardır. Kara mizah, pembe mizah deyimleri bu yüzden çıkmıştır” 889

.

Mizahın çeşitli ürünlerinden bahsedilebilir. Yazılı geleneğin oluşmadığı zaman dilimlerinde sözlü kültü-rün birçok ükültü-rünü mizahi unsurları barındırmıştır. Fıkralar, destanlar, halk hikayeleri vb. bir çok sözlü kültür ürü-nü mizahi unsurları da barındırması açısından önemlidir. Anadolu’da Bektaşi fıkraları, Karagöz ile Hacivat, Av-rupa kültüründe ise Ezop masalları mizahı da içinde barındıran toplumsal çarpıklıkları eleştiren, düzelten ya da sergileyen mizahi anlatımla dolu sözlü kültürün ürünüdürler. Antik Yunan’da vazoların üzerine çizilen abartılı resimler ya da Michelangelo’nun Sixtine kilisesine papanın protokol müdürünü eşek kulaklı olarak resmetmesi yazılı ve görsel mizahın kadim örnekleridir. İnsanoğlunun yazıyı bulması ve basım teknolojilerindeki gelişmele-re yazılı ve görsel mizahi ürünlerin basılı eserlerle ortaya konulmasını da sağlamıştır. Mizahi yön taşıyan çizim-lerin, abartılı insan, hayvan ve yaratık resimlerinin kitapların, risalelerin içerisinde yer almasıyla birlikte mizahın önemli bir ürünü olan karikatürün de temelleri atılmaya başlanmıştır.

Antik Yunan’da vazoların karikatür sözcüğünü hiç kullanmasa da Aristo bu çizimleri ‘insanın kaba bi-çimde temsil edilmesi’ olarak tanımlamış ve Poetika adlı eserinde zamanın karikatür sanatçısı Pauson’un bu abartılı resimlerine gençlerin hayranlık duymaması gerektiğini ileri sürmüştür. Filozofların ismini andığı bir başka karikatür sanatçısı Antiphile’dir. Aslında bir ressam olan Antiphile’nin kaba çizimleri domuz anlamına gelen ‘Grillus’ kavramı ile anlatılmış, ve kendinden sonra gelen çizerlerin yapmış olduğu çizimler de Grillus olarak adlandırılmıştır890

. Bu türden bir tanımlama da dönem içerisinde bu mizahi çizimlerin hoş karşılanmadı-ğının kanıtıdır. İlkel örneklerinin dışında günümüz karikatürüne yakın örneklerin ortaya çıkması için on altıncı yüzyılı beklemek gerekmiştir. Karikatür kavramı Fransızca ‘caricature’ kelimesinden Türkçeleştirilmiş sözlükte ‘insan ve toplumla ilgili her tür olayı konu alarak abartılı bir biçimde belirten, düşündürücü ve güldürücü resim’ olduğu açıklanmıştır 891. Koloğlu ise karikatür tarihi üzerine yazdığı eserinde karikatürü ‘bir kişi, tip ya da

888

Türk Dil Kurumu, (1998). Türkçe Sözlük, Sekizinci Baskı, Ankara, s.1572.

889

SELÇUK, Turhan, (1998). Grafik Mizah, İris Mizah Kültürü Yay., İstanbul’dan aktaran ÖZER, Atila, (2007). Karikatür Yazıları, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları, No.1733, Eskişehir, s.42.

890

TOPUZ, Hıfzı, (1997). Başlangıcından Bugüne Dünya Karikatürü, İnkilap Kitabevi, 1. Baskı, İstanbul, s. 19.

891

(8)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

412 min çizgiyle çarpıtılmış, abartılmış sunuluşu’892

olarak tarif etmiştir.

Karikatürün çeşitlenmesinde önemli yeri olan İngiltere’de karikatür belirli bir kişinin abartılı tarzda ya-pılmış gülünç portresi olarak tanımlanmaktadır893. Bu ülkede ilerleyen zaman dilimlerinde sadece insan yüzleri-ni ele almayan, içinde isimsiz insanların, gülünç toplumsal durumların eleştirisiyüzleri-ni yapan çizimler de görülmeye başlamış İngilizler zamanla bu çizimlere ‘cartoon’ demeye başlamıştır. Topuz cartoon ve cartoonist sözcükleri-nin ilk kez İngiltere’de ortaya çıkmasını 1843’deki bir olaya dayandığını söylemektedir894. Şöyle ki ünlü İngiliz karikatürist John Leech Punch isimli bir dergide yayınladığı bir karikatürün altına ‘Cartoon N:1’ ifadesini koy-muş ve bundan sonra İngilizler zamanla çizgi roman, çizgi öykü ve sinema animasyonlarını da içine alacak şe-kilde her türlü eğlenceli çizgiye cartoon demeye başlamıştır895

. Karikatür sanatı ve tarihi üzerine Türkiye’de öncü çalışmalara imza atmış olan Turgut Çeviker ise Encyclopedia Brittanica kaynağına dayanarak karikatürü bir insanın, bir olayın veya bir eylemin çarpıtılarak sunulması olarak tanımlamıştır. Bu çarpıtmada genelde insan uzuvları uzatılmakta ve bu uzuvlarla hayvan, kuş ve sebze gibi canlılarla ve gıdalarla benzeşme yapılmaktadır896

. Rhonda Walker da ilk karikatür örneklerinin 16. Yüzyılda dönemin ünlü ressamı Leonardo da Vinci’nin eserle-rinde yaptığı abartılı çizimlerle birlikte ortaya çıktığını söylemektedir. Ona göre bu çizimlerde mizahi etkiyi arttırabilmek için kişilerin en belirgin özellikleri kendi iç doğalarını da yansıtacak şekilde abartılı çizimlerle bir-likte yansıtılmıştır897

.

Ülkemizde karikatür sanatının geçmişini 15. yy.’a kadar geriye götüren çalışmalardan bahsedilebilir. Topuz’a göre asıl adı İlyas olan Uzun Firdevsi isimli yazarın 15.yy’ın sonlarında yazdığı Davetname isimli tıl-sım kitabındaki abartılı ve garip çizimleri Türk karikatür sanatının en eski örnekleri olarak kabul etmek müm-kündür898. Söz konusu çizimlere bakıldığında insan ve hayvan karışımı cin, şeytan tiplemeleri söz konusu dönem için ilginç örneklerdir. Yine 15.yy.’da Mehmet Siyah Kalem isimli yaşamı hakkında çok fazla bilgi olmayan çizerin Orta Asya Türk geleneği ile Uygur ve Çin uygarlıklarından esinlenerek yapmış olduğu Budist rahip, şey-tan, göçebe, derviş vb. çizimleri de Türk karikatürcülüğünün eski örnekleri olarak kabul edilmektedir899

. Anado-lu mizahının önemli bir ürünü olan Karagöz ve Hacivat tiplemelerini de önemli karikatür örnekleri olarak gör-mek mümkündür. Örneğin Fransız karikatür tarihçisi Champfleury 19. yy.’ın ilk yarısında yazdığı kitapta İstan-bul’da gölge oyununu seyreden bir Fransız’ın anlattıklarına ve bu kişinin getirdiği belgelere dayanarak Kara-göz’ü bir karikatür örneği olarak nitelemiştir900. Çeviker ise Karagöz’ü sözlü mizahın bir ürünü olarak tanımla-manın daha doğru olacağını ifade etmiştir901. Bununla birlikte Karagöz oyununun tiplemelerinin her ne kadar bilinçli bir karikatür örneği olmasa da özellikle Tanzimat ve Meşrutiyet dönemleri Türk karikatürüne hayat veren tiplemelerin önemli bir ilham kaynağı olduğunu ifade etmek gerekir.

II. Politik Karikatür

Karikatür söze ve ifadeye kolayca dökülemeyen, dökülse bile kelimelerle ifade edilmesi yetersiz kalacak duygu ve düşüncelerin ortaya konulmasında önemli bir araçtır. Karikatürün tarihine bakıldığında alay etme, eleş-tirme, çarpıklıkları gülünç şekilde ifade etme sürekli bu mizahi sanatın temelinde olmuştur. Walker’a göre re-form hareketleri sonucu gelişen ve Katolik kilisesinin orta çağ boyunca dayattığı dogmatik düzene karşı çıkan ve bu düzeni eleştiren Martin Luther (1483-1546) ve Proteston reform düşüncesi de Luther’in yapmış olduğu kari-katürlerle cahil hak yığınlarını otoriteye karşı cesaretlendirme peşindeydi902. Politik karikatürlerin her uygarlıkta otoriteyi eleştirme gibi önemli bir görevi olmuştur. Örneğin bilinen ilk politik karikatürlerden birisi Tutankamun

892 KOLOĞLU, Orhan, (2005). Türkiye Karikatür Tarihi, Bileşim Yayınevi, İstanbul, s.21. 893 ÖZER, (2007), s.29. 894 TOPUZ, (1997), s.29. 895 s.11. 896

The Encyclopaedia Britannica, C.4, London, s.864’den aktaran ÇEVİKER, Turgut, (1986). Gelişim Sürecinde Türk Karikatürü 1,

Tanzimat ve İstibdat Dönemi (1867-1878/1878-1908), Adam Yayınları, Birinci Baskı, İstanbul, s.56. 897

WALKER, Rhonda, (2003), Political Cartoons: Now You See Them!, Canadian Parlıamentary Review, Spring, pp.16-21, s. 16-17.

898

TOPUZ, (1997), s.210.

899

TOPUZ, (1997), s.207.

900

CHAMPFLEURY, (1813), Histoire de la Caricature au Moyen Age et sous la Renaissance, Paris’den aktaran TOPUZ, (1997), s.28.

901

1986, s.17.

902

(9)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

413

kanunlarında yer almakta ve Tutankamun babası firavun Ikhnaton’u hicvetmektedir. Antik Yunan’da vazoların üzerinde politik liderleri alaya alan çokça çizim vardır. Roma İmparatorluğu döneminde ise Pompei kazılarında görüldüğü üzere yeteneksiz komutan ve devlet görevlileri ile alay eden pek çok yazıta rastlanmıştır903

.

Politik karikatürün en önemli malzemesi devlet yönetimi ile uğraşan politikacılar, bürokratlar ve yöneti-cilerdir. Bu yöneticiler kimi zaman krallar ve padişahlar, kimi zaman da din adamları, ve parlamenterler olmuş-tur. Politikanın toplumsal güç ilişkileri içerisinde her gün yeniden üretilmesi ve yönetici, politikacıların bu üre-timde yaptıkları kasıtlı veya kasıtsız yanlışlar karikatür çizerinin ilham kaynağıdır. Karikatürist halk adına yöne-tici pozisyonundaki kişileri yaptıkları icraatlarda denetleyen, zaman zaman yargılayan ve gerektiğinde çizginin sınırları içerisinde cezalandıran kişidir. Özellikle basının demokrasinin rutin işleyişi içerisinde önemli bir rol oynadığı ülkelerde politik karikatür değerli bir denetim mekanizması olarak görülmektedir. Otoriter veya iyi işleyen demokrasinin olmadığı ülkelerde karikatüristin malzemesi bol olsa da bunu kamuoyuna aktarması güç-leşmektedir. Bu durumda politik karikatür çizeri çoğu zaman masum, bazen de ince ve dâhice çizgilerinin ardına iletmek istediği mesajı gizleyerek geniş halk yığınlarına ulaştırır904. Fakat bu durum kamuoyundaki imajı konu-sunda dikkatli olan yöneticilerin dikkatinden kaçmaz ve bu türden politik karikatürler ya sansürlenir ya da adli sistem aracılığı ile cezalandırılmak istenir.

Politik karikatürün ne olduğuna ilişkin farklı tanımlamalar getirilebilmekle birlikte, isminden de anlaşı-lacağı üzere bu türün temel ilgi alanını politika oluşturur. Gazeteciliğin siyasal yönünün 18.yy sonları ile 19.yy başlarında gelişmesi ile baskı teknolojilerindeki yenilikler gazetelerde resim, karikatür, vinyet905

tarzı görsel malzemenin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Bu yaygınlaşma gazetelerde sıklıkla görülmeye başlanan karikatürlerin çeşitli isimler altında sınıflanmasını da sağlamıştır. Karikatürün günlük gazetelerin önemli bir malzemesi haline getirildiği ABD’de politik karikatür, panel karikatür ya da çizgi roman türü karikatür gibi farklı karikatür tipleri-nin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Topuz ABD’li iletişim profesörü Dudley D. Cahn’ın açıklamalarına dayanarak politik karikatürü (ya da editoryal karikatürü) kısaca gazetelerin makaleler sayfasında (editoryal page) yer alan karikatür olarak tarif etmiştir906. Gerçekten de günümüz gazetelerinde eskisi kadar yaygın olmasa da farklı kari-katür tipleri yayınlanmaktadır. Politik karikari-katürlerin politik bir konuda kamuoyuna herhangi bir mesajı verme amaçları vardır, dolayısıyla bu türden bir karikatür çizecek çizerin de aynı zamanda iyi bir gazetecinin özellikle-rini barındırması gerekir. Topuz’a göre bu tür karikatürlerde mutlaka bir mizah öğesi bulunması gerektiği gibi politik karikatür çizeri yaptığı karikatüre ne zaman, hangi yerlerde, hangi sosyal ve kültürel bağlamda bakılaca-ğını göz önünde tutmak zorundadır. Günümüz politik karikatürleri ilk olarak Amerikan gazetelerinde yayınlan-mıştır. 1884 yılında Joseph Pulitzer New York World gazetesinde bir Cumhuriyetçi adayı karikatürize eden çi-zimi basarak gazetelerde politik karikatürlerin yayınlanmasının başlatıcısı olmuştur907. Pulitzer daha sonra Ric-hard Outcault’un yarattığı Yellow Kid karakterini gazetesinde karikatürün önemli bir kahramanı olarak basmış ve zamanın bir diğer medya patronu William Randolph Hearst bu konuda kendisiyle yarışa girerek politik kari-katürün gazetelerde önemli bir görsel malzeme olarak gelenekselleşmesinde etkili olmuştur.

III. Türkiye’de Politik Karikatür

Türkiye’de politik karikatürün tarihi 1850’lere kadar gider. Bu durumda hiç şüphesiz Osmanlı İmpara-torluğu’nun devlet düzeni ile siyasal ve toplumsal yapısının önemli bir yeri vardır. Zira politik karikatürün ma-yasında olan eleştiri ve iğneleme imparatorluk düzeni içerisinde önceleri çok hoş karşılanmamıştır. Osmanlı’da gazete ve matbaacılığın tarihi de çağdaşı Avrupa devletlerini yaklaşık iki yüz yıl geriden takip eder. Dolayısıyla gazetelerde Osmanlı topraklarına çok geç girmiştir. İstanbul’da yayınlanan ilk Türk gazetesi 1831’de yayınlanan Takvim-i Vekayi olmuş, 1849’da Vakayi-i Tıbbiye’de ilk resim ve 1867’de de İstanbul isimli gazetede ilk

903

MATEUS, Samuel, (2016), Political Cartoons as communicative weapons – the hypothesis of the “Double Standard Thesis” in three Portuguese cartoons, Estudos em Comunicação nº 23, pp.195-221, DOI: 10.20287/ec.n23.a09, s.196-197

904

S.198

905

Özer vinyet’in tanımını şöyle vermiştir (2007:23) : “Bazı karikatürcüler de tüm mesaisini gazetede harcayarak editörlerin, yazı işleri yöneticilerinin, köşe yazarlarının, röportaj ya da araştırma yazarlarının metinlerinin görselleştirilmesi için çalışmaktadır. Bu tür karikatür-cüler ne zaman, hangi konuda çizim isteneceğini bilmezler. Çizdikleri karikatürler yanında yayınlanacak yazı, haber ya da makale ile bütünlük sağlamalıdır. Bu tür çizimlere Fransızcadan geçtiği şekliyle “vinyet” adı verilmektedir”.

906

1997, s. 12.

907

(10)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

414

katür basılmıştır908. Osmanlı’da yayıncılık faaliyetlerini başlatanlar gayrı Müslimler olmuştur. 1500’lü yılların başlarında bir takım Musevi cemaatlerin dini kitaplar bastıkları bilinmekle birlikte 1700’lü yılların sonlarında başta İzmir ve İstanbul olmak üzere Fransız, İtalyan ve İngiliz kökenlilerin çeşitli gazeteler çıkardıklarına dair bilgiler vardır909. Karikatür açısından bakıldığında ise ilk mizah yayınının Hovsep Vartanyan Paşa tarafından 1852 yılında çıkarılan Boşboğaz Bir Adem isimli dergi olduğu görülür. Vartanyan Paşa bu mizah yayınında ken-disinin çizdiği karikatürlere yer vermiştir910. 1856’da ikinci mizah dergisi Meğu (Arı) yine Ermeni kökenliler tarafından çıkarılmıştır. Karikatürlerin gazeteye girişi ise ilk kez Arif Arifaki’nin İstanbul isimli gazetesi ile 1867’de olmuştur. İlk Türkçe mizah gazetesi ise Ali Reşit tarafından 23 Ekim 1870’de çıkarılmakta olan Terakki isimi gazetenin eki olarak aynı adla çıkarılan yayın olmuştur. İlk sayılarında karikatüre yer vermeyen gazete eki daha sonra Terakki Eğlencesi adı ile Aralık 1870’ten itibaren yayınlanmaya başlamış, 5 Şubat 1870’de ise ilk karikatürlerine yer vermiştir 911. Tanzimat dönemi ve sonrasında çıkan ilk mizah gazetelerinin yayınlanmasında Rum ve özellikle Ermeni kökenli tebaanın büyük payı vardır912. Dönemin ünlü mizah gazetelerinden Diyojen Rum kökenli Teodor Kasap tarafından 1869 yılından itibaren Türkçe yayınlanmaya başlamış, vermiş olduğu siyasal ve sosyal mesajlarla dönemin devlet ricalinin tepkisini çekmiş, çoğu kere kapatılmıştır. Diyojen gazete-sinde ilk karikatür 23 Kasım 1871’de yayınlanmıştır913. 1878 yılına kadar 18 mizah yayını çıkmıştır914

. Bu dö-nemin önemli mizah gazete ve dergilerine Çıngıraklı Tatar, Hayal, Tiyatro, Latife ve Çaylak örnek gösterilebilir.

Osmanlı’da mizah ve karikatür hoş görülmemiş, çoğu zaman yasaklanmıştır. Yurtdışında çıkarılan Jön Türk basını ise istibdat dönemi olarak isimlendirdikleri 2. Abdülhamit dönemine karşı yapmış olduğu eleştiriler-de karikatürü alabildiğine kullanmış, Sultan genellikle kan emici vampir, karga (burnunun büyüklüğüneleştiriler-den dola-yı) vb. şekillerde bu karikatürlerde resmedilmiş, meşruti idare ve özgürlük düşüncesi ele alınan temel politik konular olmuştur. Birinci Meşrutiyet döneminin iki yıl gibi (1876-78) kısa bir sürede sona ermesiyle Osman-lı’da basın ve muhalefet üzerindeki denetim sıklaşmış, muhaliflerce bu dönem istibdat dönemi olara adlandırıl-mıştır. 1908’de ikinci Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle ülkede özgürlük ve demokrasi havası tekrar esmeye başla-mış, 1918’e kadar devam eden bu dönemde 92 adet mizah dergisi ve gazetesinin yayınlandığı saptanmıştır915

. Özer’e göre bu önemli bir sayıdır ve uzun süre mizah basını bu önemli rakamlara bir daha ulaşamamıştır. Birinci dünya savaşı yıllarında ise basın İstanbul Hükümeti ile Ankara Hükümeti’ni destekleyenler arasında bölünmüş-tür. Bu durum mizah basınına da yansımış, mütareke yılları denilen 1918-23 yılları arasında İstanbul’da yeni mizah dergileri çıkmıştır. Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen dönemin en önemli mizah dergisi Sedat Simavi’nin çıkardığı Güleryüz’dür. Burada çıkan karikatürlerde Mustafa Kemal kahraman olarak çizilirken, özellikle Yu-nanlılar ve İstanbul hükümetinin devlet adamları eleştirilerek karikatürize edilmiştir. Dönemin bir diğer önemli mizah yayını ise muhalif Refik Halit Karay’ın çıkardığı Aydede isimli dergidir. Aydede dergisi savaş zaferle neticelenip, Ankara hükümetinin yeni Cumhuriyetin kurucusu olacağı ortaya çıkınca kapandı916. Derginin çizer ve yazar kadrosunun büyük bir kısmı 1922 yılında kurulan ve siyaseten keskin bir yayın politikası ortaya koy-mayacak olan Akbaba dergisine geçmiş, bu dergi de 1977’ye kadar yayınlanmıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkede basının tek sesliliğinden söz edilebilir. Zira Cumhuriyeti kuran kadro-lar ülkenin ortak hedefler doğrultusunda kalkınabilmesi için basından çatlak ses çıkarmamasını, bu hedefler doğ-rultusunda kenetlenmesini beklemiştir. Yine de Türkiye Büyük Millet Meclisinde ortaya çıkan farklı sesler basın

908

ÇEVİKER, (1986), s.17

909

Osmanlı topraklarında ilk gazeteyi Fransız büyükelçiliği 1795 yılında Bulletin Des Nouvelles ismiyle çıkarmış, yine aynı büyükelçilik 1796 yılında Gazette Française de Constantinople adıyla bir başka gazete çıkarmıştır. Osmanlı topraklarında çıkan üçüncü gazete ise Fransız kökenli Alexandre Blacque tarafından 24 Mart 1821’de İzmir’de Spectatuer Oriental adıyla yayınlanmıştır, İNUĞUR, M. Nuri, (2005). Basın ve Yayın Tarihi, Beşinci Basım Der Yayınları, İstanbul, s. 165-169.

910

ÇEVİKER, (1986), s.17

911

S.21, ÖZER, (2007), s.11.

912

Ermeni kökenli Vartanyan Paşa 1852’de Boşboğaz Bir Adem’i, Harutyun Sıvacıyan 1856-74 arası faaliyet gösteren Meğu (Arı)’yu, Kevork Ayvazyan 1869-83 arası yayınlanan Mamul (Basın)’u, Agop Baronyan 1874-77 arası basılan Tadron (Tiyatro)’u mizahi yayın olarak çıkarmıştır. Osmanlı mizahının bu erken dönem örnekleri için Çeviker “Ulusal ve toplumsal yaşamdaki gelişmelerle, milletvekili

seçimlerinin konu edildiği orta başarıda sayısız karikatür yer almıştır bu dergilerde” değerlendirmesini yapmıştır (Çeviker, 1986,

s.29-30) 913 TOPUZ, (1997), s.211 914 KOLOĞLU, (2005), s.26. 915 ÖZER, (2007), s.13. 916 TOPUZ, (1997), s.221-222.

(11)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

415

tarafından desteklenmiş, özellikle Atatürk’ün yakınında bulunan arkadaşları zaman zaman eleştirilebilmiştir. Çok partili hayata giden yıllarda ise İnönü’yü destekleyenler ve desteklemeyenler olarak basında yaşanan kamp-laşma mizaha da yansımıştır. Tek parti iktidarının icraatları, Anadolu köylüsünün fukaralığı, iktidar dalkavukları, sonradan görmeler ve zenginleşenler dönemin karikatürlerinin temel malzemesidir. Bu dönemin en önemli mi-zah yayını Sabahattin Ali ve Aziz Nesin tarafından 1946’da çıkarılan Markopaşa’dır. Milli Şef İnönü’ye muha-lifliği ile tanınan gazete, bu muhamuha-lifliğini Sabahattin Ali’nin şüpheli şekilde öldürülmesi ile daha da keskinleş-tirmiş, defalarca soruşturmaya uğramış ve çizerleri çeşitli hapis cezalarına çarptırılmıştır. Markopaşa’nın 1947’de kapatılmasının ardından Merhumpaşa, Hür Markopaşa, Yedi Sekiz Paşa, Malumpaşa gibi çeşitli isim-lerle çıkarılmıştır. Gazete kendi döneminde bir mizah yayını için yüksek sayılabilecek tirajlara ulaşmıştır. Zira o dönemin en etkili gazetelerinin bin civarında tirajı olduğu düşünüldüğünde otuz dört bin sayısı çok önemlidir (8. Sayısı 34 bin satmıştır)917

.

Çok partili yaşam ülke basını tarafından başlarda kuvvetli bir şekilde desteklenmiştir. Zira tek partili dö-nemde basında tek seslilik hakimdir. Ellili yıllara kadar ülke liderlerinin mizaha konu edilmesi bir yana çizilen tek bir karikatürlerinden bile bahsetmek imkansızdır. Cantek’e göre Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı süresince hiçbir karikatürü yapılmadığı gibi, İnönü’nün de ancak Cumhurbaşkanlığını bıraktıktan sonra karikatürü yapıla-bilmiştir918

. Çok partili hayatta basın ile iktidar arasındaki balayı kısa sürmüş, 5953 sayılı kanunla gazeteciler her ne kadar özlük hakları açısından önemli kazanımlar elde etse de hükümetin 1954 yılında meclise getirdiği ‘neşir yoluyla veya radyo ile işlenecek bazı cürümler hakkında kanun tasarısı’ ile balayı dönemi bitmiştir. Basına yayın yolu ile işlenecek suçlardan dolayı suçsuzluğunu ispat hakkı tanınmadığı gibi ağır cezalar da getirilmiş-tir919. Böylece basında Demokrat Parti karşıtlığı ve yandaşlığı şeklinde beliren cepheleşme karikatürlerde de kendini göstermeye başlamıştır. Halk Partisi yanlısı Ulus Gazetesinde Ratip Tahir Burak’ın özellikle Adnan Menderes’i eleştiren birçok karikatürü yayınlanmıştır. Menderes bu çizimlerde hayalperest, ülkeyi borca sokan, feminen, çapkın şeklinde yansıtılmıştır. İktidar yanlısı Zafer gazetesinde ise çizilen karikatürlerde İnönü ve ya-kın çevresi alabildiğine eleştiriliyor, Menderes kaslı kuvvetli maskülen çizimlerle karikatürize ediliyordu.

1970’li yıllarda politik karikatüre damga vuran mizah dergisi ise Gırgır olmuştur. Oğuz Aral tarafından çıkarılan dergi 70’lerin siyasal kutuplaşmasından bolca malzeme toplamış, özellikle genç nüfusa karikatür sevgi-sini aşılamıştır. Tirajı üç yüz binlere kadar ulaşan dergi, birçok çizer için okul vazifesi görmüştür. 1980’lerin sonuna kadar yayın hayatına devam etmesine karşın dergiyi de bünyesinde barındıran Günaydın grubunun 1988’de satılması ile Gırgır bir daha eski gücüne ulaşamamıştır. Gırgır içerisinden ayrılan grubun çıkardığı Te-kin Aral idaresindeki Fırt dergisi de iki yüz bin tirajlara ulaşmıştır 920. Ve daha nice karikatürist ve dergi Gırgır ekolü ile çizim ve yayın hayatına devam etmiştir. Türkiye’de 1980 askeri darbesi politik mizaha da darbe vur-muştur. Ülkede yaşanan depolitizasyon sürecinden basın önemli oranda etkilenirken, politika dışı konularla ha-berler yapılmaya çizgiler çizilmeye başlamıştır. Böylece mizah dergileri eski parlak günlerini arar hale gelmiştir. Günümüzde hem politik, toplumsal konulara odaklanan, kültürel kırılmaları ve kopuşları bolca işleyen çeşitli mizahi yayınlar olmakla birlikte, bu yayınlar önemli tirajları yakalamaktan uzaktır921. Bunun yanında ulusal ve yerel gazetelerde özellikle gündemi yakından takip eden, okura politik mesajlar verme gayreti içerisinde olan karikatürlere rastlanılmaktadır. Bu türden karikatürler yaygın kitle gazetelerinde de görülmekle birlikte daha çok fikir gazetelerinde kendine yer bulabilmektedir.

IV. Çalışmanın Amacı, Örneklemi ve Yöntemi

Yapılan bu çalışma politik karikatürün dış politika sorunlarına ilişkin belirli bir görüşü, bakış açısını kül-türel, tarihi ve toplumsal gerçeklerin ışığında inşa ederek okuyucuya sunmaya çalıştığını ortaya koyma

917

CANTEK, Levent, (2001), Markopaşa Bir Mizah ve Muhalefet Efsanesi, İletişim Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, s.16.

918

s.157.

919

TOPUZ, Hıfzı, (2015). II. Mahmut’tan Holdinglere Türk Basını, Remzi Kitapevi, 6. Basım, İstanbul, s.194-196.

920

TOPUZ, (1997), s. 244.

921

Leman dergisi YAYSAT verilerine göre 2015 yılı boyunca haftalık ortalama 37.500 adet dağıtım ve ortalama yaklaşık 10.000 adet satış yapmıştır. Penguen dergisi 2015 yılında haftalık ortalama 56.650 dağıtım ve 29.000 satış rakamına sahiptir. Uykusuz dergisi 2015 yılında haftalık ortalama 72.235 adet dağıtım ve 35.500 adet satışa ulaşmıştır (DEMİR, Sertaç Timur (2016). Türkiye’de Mizah Dergileri Kültürel Hegemonya ve Muhalefet, SETA Raporu, Ankara, s.11-12. erişim adresi: https://setav.org/assets/uploads/2016/10/20161011162019_turkiyede-mizah-dergileri-pdf.pdf. erişim tarihi: 13.09.2017.

(12)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

416

dadır. Bu amaçtan hareketle 24 Kasım 2015 yılında Suriye sınırında Türk hava sahasına izinsiz şekilde girip silahlı kuvvetler tarafından düşürülen Rus uçağının yaratmış olduğu kriz durumunun Türk politik basınındaki karikatürlerde nasıl temsil edildiği ortaya konulmak istenmiştir. Olayın gerçekleşmesini izleyen on beş günlük zaman dilimini kapsayacak şekilde ulusal gazetelerin vitrin sayfası olan birinci sayfaları taranarak elde edilen konuya ilişkin çeşitli karikatürler göstergebilimsel incelemeye tabi tutulmuştur.

Karikatürler bir takım simge ve sembollerden oluştuğu gibi, diyalog veya alt yazı da içermektedir. Bu açıdan bakıldığında karikatürlerde neyin neyi sembolize ettiğini, neyin yerine geçtiğini açıklayabilmek için gös-tergebilimsel analiz önemli bir yöntem olarak ortaya çıkmaktadır. Göstergebilimi kısaca ‘gerek sözlü, gerekse

sözsüz gösterge sistemlerinin ve bu sistemlerin anlamın kurulmasında ve yeniden-kurulmasındaki rollerini konu alan bilim dalı’ 922

olarak tarif etmek mümkündür. Fiske göstergebilimin üç temel çalışma alanından söz etmek-tedir: İlki ‘göstergenin kendisi’dir. Bu alan gösterge çeşitlerinin, bunların çeşitli anlam taşıma yollarının ve gös-tergeleri kullanan insanlarla ilişkilendirilme biçimlerinin araştırılmasını içermektedir. İkincisi ise, ‘gösgös-tergelerin

düzenlendiği kodlar ya da sistemlerdir. Bu alanın temel çalışma konusu ise, toplumun ya da kültürün

gereksi-nimlerini karşılamak amacıyla geliştirilen kodları ya da bu kodların iletilmesi için var olan iletişim kanallarını işletmek üzere başvurulan yolları ortaya koymaktır ki, karikatür analizi asıl bu alan içinde işlerlik kazanmakta-dır. Son temel çalışma alanı ise ‘kodlar ve göstergelerin içinde işlediği kültür’dür923. Fiske’e göre kültürün kendi var oluşu ve biçimi de bu kodların ve göstergelerin kullanımına bağlıdır. Göstergebilimin temel kavramları gös-terge, gösteren ve gösterilendir. Göstergeyi kısaca “bir başka şeyi temsil eden ya da imleyen şey” olarak tarif etmek mümkündür. Göstereni “bir düşünceyi ya da anlamı dile getirmede kullanılan sözcük ya da sözcükler” olarak tanımlamak mümkünken gösterilen ise “bir göstereni anlama ya da yorumlamada kullandığımız kavram” olarak nitelenebilir924.

Charles Saunders Peirce üç gösterge kategorisinden söz eder. İlk kategoriyi oluşturan görüntüsel

göster-gede, gösterge bazı yönlerden nesnesine benzemekte, onun gibi görünmekte ya da onun gibi ses çıkarmaktadır.

İkinci kategoriyi oluşturan belirtisel göstergede, gösterge ile nesnesi arasında doğrudan bir bağlantı bulunmakta-dır ki bunlar gerçekte de birbirlerine bağlıbulunmakta-dırlar. Son kategori olan simgede ise gösterge ve nesne arasında ne bağlantı ne de benzerlik bulunmaktadır. Simgenin iletişimsel açıdan kabulünü sağlayan en önemli neden ise simgenin yerine geçtiği şeyi nitelemesi konusunda insanların uzlaşım içerisinde olmalarıdır. Bu kategorilere örnek olarak fotoğrafın bir görüntüsel gösterge olmasını, dumanın ateşin belirtisel göstergesi olmasını ve sözcü-ğün bir simge olmasını vermek mümkündür925. Karikatür çözümlemelerinde yukarıda anılan üç gösterge katego-risinden özellikle belirtisel göstergelerin daha sık kullanılmaktadır. Nitekim Fiske karikatür çözümlemelerinde belirtisel göstergelerin önemini şu örneklerle ifade etmektedir: “Dumanın ateşin, kırmızı beneklerin kızamığın

belirtisi olması gibi fiziksel duruş da duygusal durumun belirtisel göstergesidir… Açlıktan ölmek üzere olan bir bebeğin fotoğrafının Üçüncü Dünya yoksulluğunun belirtisel göstergesi olabilmesi gibi, şişman bir göbek de refahın ve tüketimin belirtisel göstergesi olabilir. …Sarkık çenenin de, ahlaki bir zayıflığa ve çöküşe işaret eden

aynı türden bir görüntüsel ve belirtisel gösterge olduğunu düşünüyorum.”926. Karikatür çözümlemelerinde içerik

analizinden söylem analizine kadar değişik analiz biçimleri kullanılabilir. Günümüz karikatür anlayışında söz-cüklerden çok çizginin daha fazla ön plana çıkması göstergebilimsel analizi daha kullanışlı bir çözümleme yön-temi olarak ortaya çıkarmaktadır. Matbaa teknolojisinin henüz gelişmediği ve bu yüzden ayrıntılı çizgiden çok (çünkü baskı için kullanılan levhalara işlenmesi zordu) söz ve diyalog daha fazla kullanılmıştır. Bu gün ise çizgi yazıdan çok ön plandadır. Bunun yanında karikatürize edilen insanların vücutları ile ilgili ayrıntıları analiz ede-bilme açısından da göstergebilim daha kullanışlı olmaktadır. Nitekim Fiske de yukarıdaki sözlerinde bu duruma dikkat çekmiştir.

Çalışma konusuna gelince şunu söylemek gerekir ki, özellikle ülke ilişkilerinde kültürel kodlar ve tarih-sel arka plan önemli olmaktadır. Türk-Rus ilişkileri de her iki ülke ve toplumun tarihtarih-sel-kültürel miraslarından etkilenmiştir. Nitekim 1877-78 Kırım savaşı sırasında Rusların birçok Osmanlı karikatüristi tarafından ayı

922

MUTLU, Erol, (1995). İletişim Sözlüğü, 2. Basım, Ark Yayınları, Ankara, s.142.

923

FISKE, John, (1996). İletişim Çalışmalarına Giriş, İletişim Yayınları, İstanbul, s.62.

924 MUTLU, (1995), s.140,144. 925 FISKE, (1996), s.70. 926 s.74.

(13)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

417

şunun büyük, gözü doymayan, kuvvetli ve dayanıklı olmasına ithafen) şeklinde karikatürize edilmesi927

bu gün bile Türk politik karikatüründe kendine yer bulabilmektedir. Benzer şekilde Birinci Dünya Savaşı yıllarından Osmanlı’nın ve Türklerin Turkey (İngilizce’de hindi anlamına da gelmektedir) hindi ile karikatürize edilmesi928 günümüzde dahi Avrupa mizahında kullanılmaktadır. Dolayısıyla dış politika konularını ilgilendiren karikatür-lerde çoğunlukla tarihi mirasın değerlerini de kapsayacak şekilde kültürel arka plan kullanılmaktadır. 2015 yılın-da Türkiye ile Rusya arasınyılın-da yaşanan uçak krizinde de bu tür karikatürler Türk basınınyılın-da yer almıştır. Yapılan bu çalışma ile de politik karikatürler üzerinden son yıllarda iki ülkenin gerilen siyasi ilişkileri tanımlanarak, söz konusu çizimlerin kültürel kodlar ile tarihsel mirastan nasıl etkilendiği bulgulanmak istenmiştir.

V. Bulgular

Çalışmanın bulguları kısmında incelenen karikatürler arasından dokuz tanesinin çözümlemesi yapılacak-tır. Krizin gerçekleşmesini takiben incelenen gazetelerin birinci sayfalarında konuya ilişkin yirmi tane karikatür bulunmuştur. Bunlar içinden seçilen dokuzu soruna ilişkin mesajların daha doğrudan ve keskin biçimde verilen-leridir. Bu noktada gazetelerin soruna ilişkin genel politikalarını vermek yerine, soruna en kapsamlı ve eleştirel yaklaşan karikatürler incelenmek istenmiştir. Seçilen dokuz karikatür gruplandırılmıştır. İlk grup karikatürün uçak krizine ekonomik-kültürel göstergeler açısından bakan çizimler olduğu belirlenmiştir. İkinci grupta yer alan karikatürler ise krize tarihsel ve kültürel göstergeler açısından bakıp, okura mesajını iletmeye çalışan çizimlerdir. Son grupta yer alan karikatürler ise krize reel-politik açıdan bakıp, mesaj verme gayretinde olan çalışmalardır.

Rusya ile Türkiye arasında yaşanan uçak krizinde günümüz diplomasisinin yöntemleri ustaca kullanıl-mıştır. Türkiye ile Rusya yakın coğrafyada ekonomik ilişkilerinin önem arz ettiği iki ülkedir. Osmanlı’nın ku-zeyde ve Kafkasya’da boşalttığı alanları Sovyet Rusya doldurmuş, tarihi olarak her iki ülke arasında bir güç mücadelesi yaşanmıştır. Söz konusu kriz durumunda incelenen ulusal gazetelerin birinci sayfa karikatürlerinde krizin ekonomik boyutu ön plana çıkarılmıştır. Türkiye kriz yaşanana kadar Rusya ile 2014 rakamlarına göre yaklaşık 31 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahipken, krizden sonra bu hacim 2015 yılında yaklaşık 24 milyar dolara, 2016 yılında ise bu hacim yaklaşık 15 milyar dolar seviyesine gerilemiştir929

. Uçak krizi sonrası Rusya Türkiye’ye özellikle gıda, tekstil ve inşaat gibi alanlarda ekonomik ambargo uygularken, Türk yatırımcı ve ihra-catçı bu ambargolardan önemli oranlarda etkilenmiştir. Aşağıdaki dört farklı karikatür krizin ekonomik yansıma-larına dikkat çekmektedir. Karikatür 1 Türk ve Rusların kültürel olarak da yakınlaştığını dolayısıyla iki ülke ilişkilerindeki kriz durumunun ekonomik ilişkileri etkilediği kadar Türkiye’ye yerleşmiş Rusları da (zira Türki-ye’nin özellikle güney sahillerinde yerleşmiş Ruslar olduğu kadar, evlenme yolu ile Türk vatandaşı olan Ruslar da vardır) etkileyeceğini ifade etmektedir. Türkiye doğal gaz konusunda yüzde altmış oranında Rusya’ya bağımlı olup iki ülke ticaretindeki Türkiye aleyhine olan açık özellikle buradan kaynaklanmaktadır. Dikkat edilecek olursa söz konusu karikatürde de bu durum vurgulanmakta, hem kültürel yakınlaşmaya hem de ekonomik ilişki-lere zarar geleceği ifade edilmektedir. Aynı karikatürde kültürel yakınlaşma Antalyalı Olga ve Vasily tiplemele-rinin Türk aile yapısına yakın bir şekilde karikatürize edilmesiyle de sembolize edilmiştir.

927

KOLOĞLU,( 2005), s.87-89.

928

Örneğin bir İngiliz karikatüründe Alman Kayzeri’nin Türkleri simgeleyen hindinin kafasına kendi askeri başlığını geçirmesi karikatü-rize edilmiş ve karikatürün altına “Türkiye’nin Almanlaşması. Alman kayzeri: - Güzel kuş!. Kayzer Türkiye’yi ele geçiriyor” yazmakta-dır. (Kaynak: ÇALIŞLAR, İzzeddin –TUFAN, Mesut Yaşar, (2017). Yüzyıl Sonra Savaşan Çizgiler Karikatür ve Kartpostallarla Birinci

Dünya Savaşı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, s. 59).

929 KOÇAK, Muhammet, (2007). Türkiye Rusya İlişkileri Analiz,, sayı 201, SETA Yayınları, erişim adresi:

(14)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

418

Uçak krizine ekonomik- kültürel göstergeler açısından bakan karikatürler

Karikatür 1: Haber Türk 26.11.2015 Karikatür 2: Haber Türk 03.12.2015 Karikatür 3: Hürriyet 03.12.2015 Karikatür 4: Haber Türk 02.12.2015

Karikatür 2 de aynı gazete çizeri tarafından yapılmış olup, yine uçak krizinin ekonomik ilişkileri etkile-diğine vurgu yapmaktadır. Rusya’nın Türkiye’den yaş sebze ve meyve ihracatını durdurmasının Türk ihracatçı-sını etkileyecek olmasına rağmen, ürünler satılamadığı için ülke içi tüketimde bollaşma ve beraberinde bir ucuz-lamanın geleceği/geldiği ifade edilmiştir. Karikatür 3 ise Hürriyet gazetesinde yayınlanmış olup, karikatür 2 ile benzer mesajlar vermektedir. Geleneksel Türk ailesinin klasik insan yapısının tipleştirildiği bu karikatürde askeri olarak başlayıp siyasi bir krize dönüşen uçak düşürme olayının ekonomik etkilerinin de olduğu dile getirilmiştir. Karikatür 4 ise Haber Türk gazetesinde yayınlanmış olup uçak krizinin ekonomik boyutlarına dikkat çekmiştir. Karikatürde Türkiye’ye özgü geleneksel lezzetlerin Rus insanının sofrasına kadar girdiği, hatta onlar için çok alışılmış tatlar olduğu vurgulanmıştır. Lokum, kahve ve leblebi gibi geleneksel Türk tatlarının ekonomik ambar-go dolayısıyla Rusya’ya gönderilemeyeceği için, Rusların bunların taklitlerini yapmak zorunda kalacağı mizahi fikri ortaya konulmuştur. Ön tarafta açıkça Rusya lideri Putin olduğu belli olan karikatür tiplemesinin burnunun uzun yapılmasının (ki Suriye konusuna Rusya’nın hiçbir kara sınırı olmamasına rağmen fazlaca karıştığı veya diğer bölge ülkeleri üzerinde – Ukrayna krizi gibi – fazlaca etkisinin olduğu düşüncesini sembolize ettiği düşü-nülmektedir) politik bir anlamı vardır. Yine Putin karakterinin ellerini arkadan bir birine kavuşturması ve ‘bitiri-cem onları’ ifadesini kullanması Putin ve Rusya’yı politik olarak saldıran – aynı zamanda Rusya’nın güçlü oldu-ğu da vurgulanmış olmaktadır – lider ve ülke olarak göstermektedir.

(15)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

419

Uçak krizine tarihsel-kültürel göstergeler açısından bakan karikatürler

Karikatür 5: Haber Türk 28.11.2015 Karikatür 6: Güneş 26.11.2015 Karikatür 7: Yeni Akit 06.12.2015

Karikatür 5’te hem tarihi hem de kültürel göstergeler kullanılmıştır. Osmanlı-Rusya ilişiklerinin de vur-gulandığı karikatürde Rusya tarihi açısından önemli bir figür olan Çar Petro (ki Türkler zaman zaman aynı ismi Deli Petro diye anarken, Ruslar söz konusu kişiden Büyük Petro diye söz ederler) ile Osmanlı’nın önemli devlet adamlarından sadrazam Baltacı Mehmet Paşa isimleri ifadelendirilmiştir. Tarihsel olaylara vurgu yapan bu kari-katürde anılan isimler iki ülke ilişkilerinde önemli isimlerdir. 1711 Prut Savaşı Türklerin Ruslara karşı üstünlü-ğünün ortaya çıktığı son savaştır. Bu savaştan sonra Ruslar bir daha Türklere karşı bu şekilde kaybetmemiştir. Çar Petro Rus modernleşmesinin en önemli ismi olup, Rusya’nın yönünü batıya dönmesinin de en önemli sebe-bidir930. Özellikle Osmanlı topraklarını istila ederek Akdeniz’e açılma politikaları sebebiyle Türkler tarafından ‘deli’ olarak anılırken, Rus modernleşmesindeki öncü rolü sebebiyle de Rus kaynaklarında ‘Büyük Petro’ olarak anılmaktadır. Çar Petro’nun ordusu ile Osmanlı ordusu Prut nehri kenarında 1711 yılında karşılaşmış ve Rus ordusu büyük bir yenilgiye uğramış ve anlaşma talep etmiştir. Ordunun başındaki Baltacı Mehmet Paşa’nın İs-tanbul’da ki siyasi rakipleri Çariçe 2. Katerina’nın paşanın otağına giderek bizzat barış talebinde bulunduğu, bunu da dişiliğini kullanarak yaptığı, paşanın da Rus ordularını yok etmek yerine barış teklifini kabul ettiği dedi-kodusunu yaymıştır. Bu tarihi dedikodu günümüzde bile Türkler ile Rusların ikili ilişiklerini anlatırken Türkler tarafından sıkça anlatılmakta ve mizah konusu yapılmaktadır. Söz konusu karikatürde de bozulan ikili ilişkilerin Türk erkeği ile Rus kadınları (güzelliklerinden dolayı Türk erkeği için önemli!) arasındaki ilişkileri engelleye-meyeceği espirisi üretilmiş, aslında iki ülke halkı arasındaki yakınlaşmanın siyasi krizler ile bozulamayacağı ya da bozulmaması gerektiği mesajı verilmek istenmiştir. Karikatür 6 aslında bir haber başlığı için çizilmiş bir vin-yettir. İki ülke ilişkilerinde yaşanan gerginlik ile Rus lider Putin’e açık bir mesaj verebilmek için Rus kültürünün önemli sembollerinden birisi olan Rus köylü kızı matruşkalar kullanılmıştır. Bir çeşit ağaç oymacılığı sayılan bu bebeklerin her biri açıldıkça içinden bir başka matruşka bebeği çıkmaktadır. Karikatürde ise söz konusu bebek Rus lider Putin’e benzetilmiş, bir biri içinden çıkan bebekler gittikçe küçüldüğü için, Rus liderin kriz konusun-daki mesajları Rusya tarafının ‘siyasal ahlak açısından küçülmesi’ olarak sembolize edilmiştir. Kısaca küçülen Putin matruşkaları Rus liderin politik mesajlarında da gittikçe ‘küçülmeye’ vurgu yapmak için kullanılmıştır.

Karikatür 7 ise iktidara yakınlığı ile tanınan ve siyasal İslamcı çizgide yayın yapan Yeni Akit gazetesin-de çıkmıştır. Söz konusu karikatürgazetesin-de Rusların kültürler arası iletişimgazetesin-de önemli bir sembolü olan (ki başka ülkeler bunu Rusya’ya karşı kullanmaktadır) bir hayvan (ayı) kullanılmıştır. Daha önce de denildiği gibi çeşitli millet ve toplumları simgelemek için hayvan temsillerine başvurmak en çok kullanılan karikatür çizme yollarından biridir. Fransa futbol milli takımının amblem olarak horozu, ABD Demokrat Parti’nin amblem olarak eşeği kullanması

930

Bu konuda daha geniş bilgi için bknz. ŞAHİN, Zulfiya, (2014). XVIII. Yüzyılın İlk Yarısında Rusya’nın Kültürel Gelişimi ve Batıya Uyum Çabaları, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 5(2), DOI:10.1501/sbeder_0000000076, ss. 171-191.

(16)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

420

bunun örnekleridir. Rusya ile ayı imgesinin eşleştirilmesi hakkında Rus yazar Andrey Rossomahin İngilizlerin bilinçli çabaları olduğunu düşünmektedir. Ona göre 1611 yılına ait Polonya el baskısı eserde Rusya’yı simgele-mek için kullanılan böyle bir ayı sembolü olmasına rağmen, 1735-39 yılları arasında Türk-Rus savaşları sırasın-da Rusları İngiliz alegorik gravürlerinde ayı şeklinde simgeleyen bolca çizim yer almıştır. Rossomahin bu duru-mun sadece Ruslar için geçerli olmadığını, İngiliz eserlerinde Türklerin fil, İspanyolların kurt, Fransızların tilki, Avusturyalıların kartal, Hollandalıların domuz şeklinde temsil edilmiş örnekleri olduğunu savunmaktadır. İngi-lizler bu eserlerde kendilerini ise Aslan şeklinde temsil etmiştir. Rossomahin bu bilinçli çabaların Rus halkının da ayı imajını kabullenmeye ittiğini (Rusya’da ayı desenli votka, şapka, spor kulüpleri amblemi olması gibi) düşünmekte ve bu imajın Rusya ve Ruslar açısından yarattığı imajı şöyle özetlemektedir931

:

“ Son zamanlarda “ayı” metaforu azami olumsuz çağrışımların aracı olarak kullanılmaktadır. Karikatürler, fazla kelime arz etmeden siyasi çekişmeleri, üst düzey yetkililerinin itibarlarını ve aynı za-manda zihniyet kalıplarını ve kitle bilincini gösterebilir. Bu görsel sıralamanın getirdiği temel sonuç ha-yal kırıklığı yaratan bir izlenim çizmektedir; genellikle dış gözlemci için Rusya “militarize”, “otoriter devlet” ve “radikal rejimlerin hamisi” olarak kalmaya devam etmektedir. Aslında geriye dönük olarak konuşmak gerekirse “ayı” olumlu bir karakter ve en yakın müttefik olabilirdi. Günümüzü, tam olarak şöyle bir karikatür resmi betimlemektedir; “ayı” üstünde Cold War (Soğuk Savaş) yazılı ya ininden çıkı-yor ya da mezarından diriliçıkı-yor…”

Karikatür 7 de Rusya pençelerinden kan damlayan, sivri dişleri daha da belirginleştirilmiş bir ayı olarak çizilmiştir. Rusya’nın 2011 yılından bu yana devam eden Suriye iç savaşında Türkiye’nin karşısında olduğu Esad rejimini desteklemesi ve hatta bizzat Suriye iç savaşında yer alması Türk karar alıcıların ve kamuoyunun tepki gösterdiği bir durumdu. Bunun üzerine bir de uçak düşürme olayının yaşanması ve Rusya’nın süper güç olarak Türkiye üzerinde baskı uygulamaya çalışması karikatürlerde de eleştiri konusu olmuştur. Tarihsel olarak Rusya’yı eleştirmek için sık kullanılan ayı çizimi burada da kendine yer edinmiş, karikatür çizeri ayının karnın-dan muhalefet liderleri Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’yi çıkararak iç siyasal kamuoyuna da ‘muhalefetin Rusya ile birlikte bu akan kana ortak olduğu’ mesajı verilmek istenmiştir.

Uçak krizine reel politik göstergeler açısından bakan karikatürler

Karikatür 8: Yeni Akit 25.11.2015 Karikatür 9: Yeni Çağ 02.12.2015

İncelenmek istenen son karikatürler doğrudan politik mesajlar verme kaygısı ile yapılmış çizimlerdir. Bu çizimlerden karikatür 8 hükümete yakın Yeni Akit gazetesinde çıkmıştır. Doğrudan uçak krizine atıfta bulunan karikatürde ulusal duyguların ajite edilerek, bir dış politika sorununa genelleştirici milliyetçi söylem ile yaklaşıl-dığı düşünülmektedir. Yanarak düşmekte olan uçak doğrudan krizin göstergesi olarak çizilmiştir. Ellerinde

931

ROSSOMAHIN, Andrey. Rus ayısı deyimi nereden çıktı?, çeviren: İbrahim Şahbazov, erişim adresi: http://www.eurasianhouse.net/modul/makaleyazdir.asp?id=60, erişim tarihi: 18.09.2017.

(17)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

421

ma ve kürek olan iki sıradan insanın (ki emekçi insanlar olduğuna dair göstergeler mevcuttur) ‘önce sürekli Rus-lar sınırı geçti’ cümlesi ile uçağın düşürülmesinin sebebi üzerinde durdukRus-ları sonra da ‘sonra Türklerin siniri geçti’ cümlesi ile de sonucu üzerinde durmaktadır. Burada ‘sınır’ ve ‘sinir’ kelimeleri ile bir söyleyiş yakınlığı yaratılmaya çalışıldığı gibi ulusal duyguların kabartılmaya çalışıldığı veya bu yönde mesajlar verilmek istendiği düşünülmektedir. Karikatür 9 ise milliyetçi çizgide yayın yapmakta olup, hükümet politikalarını eleştiren Yeni Çağ gazetesinde çıkmıştır. Uçak krizi sonra gerginleşen Türkiye-Rusya ilişkilerinin ekonomik sonuçlarına odak-lanan karikatürde hükümete de ciddi eleştiriler vardır. Gerilen ilişkiler sonucunda Türkiye’nin en önemli doğal gaz tedarikçisi Rusya ile sıkıntılar yaşandığı ana mesajının verildiği çizimlerde, yan mesajlar ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikada dönemin ABD başkanı Obama ile Almanya şansölyesi Merkel’in (AB’yi temsilen çizilmiştir, zira çizimde elbisesi üzerine AB yazılmıştır) politikalarını takip ettiği, sokak jargonu ile bu iki liderin gazına geldiği, yine Erdoğan’ın dış politikada hamasi davrandığı (ki karikatürde bu durum Erdoğan’ın giderek şişmesi ile simgeleştirilmiştir) şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu karikatürde Türk-Rus ilişkilerinin AB ve ABD eksenli şekillendiği, Türk dış politikasının karar alıcılarının ise bu iki gücün gölgesinde karar aldıkları temel mesajı okura ulaştırılmak istenmiştir.

Sonuç

24 Kasım 2015 günü Türk hava sahasına izinsiz giren ve Türk savaş uçakları tarafından düşürülen Rus askeri jeti iki ülkenin ilişkilerinde tamir edilmesi zor yaralar açmıştır. Her ne kadar Türkiye’de Türk-Rus ilişkile-rinin bozulması için çaba gösteren bir ekip tarafından bu eylemin yapıldığı iddiası ortada dursa da iki stratejik dolaylı komşu ülkenin yaşadığı bu kriz önemli sonuçlar doğurmuştur. Tarihsel olarak aynı coğrafyada genişleme ve stratejik hedefler peşinde koşan bu iki ülke rekabeti askeri, politik, kültürel ve insani alanda çokça yaşamıştır. Bu rekabetin yaratmış olduğu tarihi ve kültürel izdüşümler bu gün bile kendisini hissettirmektedir. Türk halk hikayelerinde ‘moskof düşmanına’ karşı savaşan kahramanların hikayeleri hala anlatılır. Türk kültüründe Rus ve Rusya imajının üzerine çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Bu çalışmanın böyle bir iddiası olmamakla birlik-te, yapılmak istenen gazetelerin önemli bir görsel malzemesi olan karikatürlerde reel politik bir gerçekliğin nasıl inşa edildiğini açıklayabilmektir.

Yapılan çalışma sonucunda tarihi ve kültürel imgelerin günümüz politik karikatürlerinde de kullanıldığı görülmüştür. Bunun yanında ülkelerin dış politika çıktılarını belirleyen en önemli etkenlerden birisi olan ekono-minin politik karikatür çizerlerince de Türk-Rus ilişkilerinde yaşanan uçak krizinde göz önünde bulundurulan önemli bir kıstas olduğu sonucu da ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin hemen yanı başında ve kendisiyle aynı milliyet-ten olan Türk topluluklarının üzerinde uzun zamandır mutlak ve bazen de yıkıcı (Stalin yıllarındaki gibi) etkisi olan Rusların dünyanın önemli bir askeri ve ekonomik gücü olarak Türk politik karikatüründe tarihsel ve kültü-rel imgelerin ışığında simgeleştirildiği sonucuna da ulaşılmıştır. Politik karikatür iç politikada olduğu kadar dış politika konularında da önemli mesajlar vermektedir. Politik karikatürün en önemli silahı olan eleştiri gücü ülke-lerin barış içerisinde olduğu zamanlar sandığına gömülürken, kriz durumlarında gömülü olduğu yerden çıkmakta ve düşman ötekiye alabildiğine vurmaktadır. Söz konusu araştırmada da Türkiye’deki ulusal gazetelerde çizilen politik karikatürlerin ulusal söylemler içerisinde dış politika krizine yanaştığı ve çoğu zaman güçlü eleştiri içeren mesajlar verdiği, bunu yaparken de tarihi ve kültürel söylemleri de önemli oranda kullandığı sonuçlarına ulaşıl-mıştır.

.

(18)

19-20 EKİM VII. ULUSLARARASI KARADENİZ SEMPOZYUMU “TÜRK RUS İLİŞKİLERİ”

422

Kaynakça

CANTEK, Levent, Markopaşa Bir Mizah ve Muhalefet Efsanesi, İletişim Yayınları, 2001, 1. Baskı, İstanbul. CHAMPFLEURY, Histoire de la Caricature au Moyen Age et sous la Renaissance, 1813, Paris

ÇALIŞLAR, İzzeddin –TUFAN, Mesut Yaşar, Yüzyıl Sonra Savaşan Çizgiler Karikatür ve Kartpostallarla Birinci Dünya Savaşı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2017, İstanbul.

ÇEVİKER, Turgut. Gelişim Sürecinde Türk Karikatürü 1, Tanzimat ve İstibdat Dönemi (1867-1878/1878-1908), Adam Yayınları, Birinci Baskı, 1986, İstanbul

DEMİR, Sertaç Timur, Türkiye’de Mizah Dergileri Kültürel Hegemonya ve Muhalefet, SETA Raporu, 2016, Ankara, s.11-12. erişim adresi: https://setav.org/assets/uploads/2016/10/20161011162019_turkiyede-mizah-dergileri-pdf.pdf. (erişim tarihi. 13.09.2017)

FISKE, John, İletişim Çalışmalarına Giriş, İletişim Yayınları, 1996, İstanbul.

İNUĞUR, M. Nuri, Basın ve Yayın Tarihi, Beşinci Basım, Der Yayınları, 2005, İstanbul.

KOÇAK, Muhammet, Türkiye Rusya İlişkileri Analiz,, 2007, sayı 201, SETA Yayınları, erişim adresi: https://setav.org/assets/uploads/2017/05/Analiz_201_.pdf., s.12, (erişim tarihi: 15.09.2017).

KOÇAK, Muhammet. Türkiye Rusya İlişkileri Analiz, Mayıs 2017, sayı 201, SETA Yayınları, erişim adresi: https://setav.org/assets/uploads/2017/05/Analiz_201_.pdf., (erişim tarihi: 15.09.2017).

KOLOĞLU, Orhan. Türkiye Karikatür Tarihi, Bileşim Yayınevi, Ağustos 2005, İstanbul

MATEUS, Samuel. Political Cartoons as communicative weapons – the hypothesis of the “Double Standard Thesis” in three Portuguese cartoons, Estudos em Comunicação nº 23, 2016, pp.195-221, DOI: 10.20287/ec.n23.a09.

MUTLU, Erol. İletişim Sözlüğü, 2. Basım, Ekim 1995, Ark Yayınları, Ankara.

ÖZER, Atila, Karikatür Yazıları, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları, No.1733, 2007, Eskişehir

ROSSOMAHIN, Andrey. Rus ayısı deyimi nereden çıktı?, çeviren: İbrahim Şahbazov, erişim adresi: http://www.eurasianhouse.net/modul/makaleyazdir.asp?id=60, (erişim tarihi 18.09.2017).

SELÇUK, Turhan. Grafik Mizah, İris Mizah Kültürü Yay., 1998, İstanbul.

ŞAHİN, Zulfiya, XVIII. Yüzyılın İlk Yarısında Rusya’nın Kültürel Gelişimi ve Batıya Uyum Çabaları, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilim-ler Dergisi, 2014, 5(2), DOI:10.1501/sbeder_0000000076, ss. 171-191.

TOPUZ, Hıfzı, Başlangıcından Bugüne Dünya Karikatürü, İnkilap Kitabevi, 1. Baskı, 1997, İstanbul. TOPUZ, Hıfzı. II. Mahmut’tan Holdinglere Türk Basını, Remzi Kitapevi, 6. Basım, 2015, İstanbul. TÜRK DİL KURUMU, Türkçe Sözlük, Sekizinci Baskı, 1998, Ankara

WALKER, Rhonda. Political Cartoons: Now You See Them!, Canadian Parlıamentary Review, Spring/2003, pp.16-21.

Referanslar

Benzer Belgeler

10/4 學術演講 總會長示範操作雷射儀器 (記者吳佳憲/台北報導)

Burhan Felek’in Genel Sekreterliği’nden azlinden sonra yeni Genel Sekreter Hamza Osman Erkan’ın başkanlığında toplanan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, daha

Dersin Kodu ve İsmi RUS 267 Söz Dizimi I Dersin Sorumlusu Dr.Öğr.Üyesi Zulfiya Şahin. Dersin

Sekizinci yüzyılda Semerkant’ta esir düşmüş Çinliler ’den kâğıt imalatının sırlarını öğrenen Arap işgalciler, bu bilgileri 12.. yüzyıllarda İspanyollara

Bu çalışmada klinik ve mikrobiyolojik olarak teşhis edilen trikofitozisli 16 sığır (7-12 aylık, Holştayn ve Montofon ırkı) ve sağlıklı 8 sığır (7-12 aylık, Holştayn

Olayların sebebini açıklarken genellikle şu ifadeleri kullanırız: “ çünkü, için, dolayısıyla, bu sebeple, bu yüzden, bundan dolayı…”.. Top oynarken düştüm

Olayların sebebini açıklarken genellikle şu ifadeleri kullanırız: “ çünkü, için, dolayısıyla, bu sebeple, bu yüzden, bundan dolayı…”.. Top oynarken düştüm

Yapılan çalışmada, liselerin öğrenen örgüt olma düzeyi, çalışanlarının örgütsel vatandaşlık davranışı göstermesi ve liselerin etkili okul özelliği