£
ir *— —-Û ^
o J l f e
^
Herkesçe malûlü şeylerdendir ki F ran sız akademisini terkip eden k ırk âzaya lâyemut sıfatı verilir, ve lıer yeni lâyem ut için âzalığın vazifelerini ifa etmek ve hukukunu kullanmak, meclisin hey’eti umuıhiyesinde b ir n utuk iradile intihaba teşekkür edüp yerini aldığı “ölmüş,, lâyemutuıı şahıs ve eserlerin den bahsetm ekle m üm kündür . Azadan biri de pu nutka cevap vererek ilk önce bu yeni lâyemutuıı şahsiyet ve eserlerini mevzuubahs eder, sonra da, dalıa kısaca, yerini' ölüm yüzünden kaybetm iş olan
eski i arkadaş hakkında b ir takını
sözley söyler. Ve ilk önceden aka
deminin b ir kom isyonunca tetkik edi
len bu nutuklar, P arisin edebî ve
İlmî hayatının en alâka verici teza
hürlerinden biri addedilip bu mera
simin hele bazılarını dinleyebilmek
üzere davetiye bulmak P arisin yerli ve ecnebi sriob’.ları için pek ziyade kıym et verilen bir keyfiyettir. Bu sön aylarda nutuklarını irad eden iki yeni âza ile onlara eski âza tarafından verilen iki cevap, yani dört nutuk, bunlarda ıııev- zuubaKis edilen iki ölü ile beraber altı lâyem üf hakkında söz söylemek imkâ- - m m bize vermiş oluyor.
tik iki nutuk Mayisin son g ü n lerine tesadüf etmişti. Akademide pek
k ısa bir müddet âzâ olduktan sonra genç denecek bir yaşta ölen m üverrih
Jacgues B a in v ille ’in yerine intihap
edilmiş olan Joseph de Pesquidousc teşekkür nutkunu okuyup selefinden bahsetti ve akademi namı na da A ndré
Bellessort kendisine cevap verdi. Ölü
mü münasebetile kendisinden nisbeten uzunca b ir yazıda ve başka b ir yerde bahsetm iş olduğum B a in ville, siyasî fikirleri itibarile sağa m ensup b u lu n makla beraber şuurlu bir bitaraflık muhafaza eederek yazı yazan ve Volti-
ir e ’m felsefî hikâyelerini h atırlatan bü
yük hikâyelerden İktisadî etüdlere ka d a r bir çok sahalarda k udret ve salâhi yetle kalem oynatm ış ise de esas vasfı m üverrihlik olan bir şahsiyetti. F ransa tarihine ve N apoléon’a ait ciltleri klasik olmuş ve kendisi F ran san ın en büyük tarihçisi olmak yolunu tutm uştu. Vekayii fevkalâde temiz ve vuzuhlu b ir üslubla anlatır, ve talî tafsilat içinde boğulmı-
yarak ana hatları tesbit hususunda
hayrete lâyık b ir k u d ret gösterird. Yeni lâyem uta yani Joseph de Pesquidousc ya gelince, ismi zannederim ki m atbu
atım ızın sütunlarına ilk defa olarak
ve bu yazı ile aksetm iş oluyor.
Kendisi cenubî F ran san ın eski Gas-
konya eyaleti dahilindeki arazisinde
yaşayan yetm işlik bir asilzade olup eseri az ve çiftliklerindeki hayatın tasvirle rine m ünhasırdır. Gençliğinde şiir ve tiyatroya heves ettikten sonra hayatını geniş to p rak ların ı işletmeğe hasretm iş ve epeyi b ir zaman geçdikten sonra lıer- gün gördüklerini ve y aptıklarını yaz mak âdetini ihtiyar etm iştir. İşte eseri budur. Ekilen toprakları, büyütülen hay vanların, yenilen tabiatle mücadeleleri tasvir eder. Bu itibarla elbette herkesin alâkasını celbederek kendisine pek ge niş mikyasta bir şöhret temin etmiş değildir. F akat d a r b ir muhit onun edebî kıym etini fevkalâde tak d ir et
mekte ve yazılarını aynı mevzu
ları terennüm etmiş olan îlâhî V irgile'in
G éorgiques'\m m \vn dun saymamak
tadır. Kendisine akademi nam ına
bir vazifeyi sanırım ki ilk defa olarak ifa ediyordu. Çünkü onun da, yaşı ileri olmakla beraber, akademiye girişi yeni dir. Kendisi bilhassa koııferanslarile meş h u r olan ve edebiyat tetkikleri, tiyatro tenkitleri ve seyahat eserleri vücuda ge tirm iş bu meyanda da Japonya hakkında epi eskiden yazı yazm ış b ir m uharrirdir.
D ört nutuktan ikisi ise Haziran sonlarında irad edildi ve bu iki nutukla iki nutkun andığı şahsiyetler edebiyat
bakım ından daha ziyade ehemmiyeti
haizdi. Z ira yerine kabul edilen azanın teşekkür nutkunda mevzubahs olan ölü, F ran sız edebiyatının rom an ve fikir sa hasında, a rtık fikirleri de rom ancılığı da eskimiş bile olsa yine enbüyük çeh re 1 erinden biri, yani P aul B ourget
idi. Münevver zümremiz eserlerde
ve fikirlerde kendisini kâfi derecede
tanıdığı için bu kısa yazının içinde ondan bahsetmeği manasız gördüğüm
B ourget'iıı yerine intihap edilen ve
nutkunda B ourget' den fevkelâde bir
kudret ve salâhiyetle bahseden yeni lâyenıut, E d m o n d Jalousc ise, memle- ketimizce maalesef meçhul olsa bile, tanınm ağa ve sevilineğe [m uhakkak ki pek lâyık bir ediptir. K adınların gü nah k âr ve lıercayi de olsalar erkekler den daha faziletli, bahtiyar olmağa dalın lâyık, daha sevimli ve daha kıymetli olarak tasvir edildikleri gayet güzel üslublu aşk rom anları yazar ve en çok eski evlerde ve geniş bahçeler içinde geçen bu aşk rom anlarında pek acaip insanlar, pek rom anesk vak’alar v ardır. İsim leri de şiirli ve hayalle dolu olan
bu rom anlarından başka, E dm ond
Jalousc kuvvetli bir m ünekkit ve bil
hassa Fransaııın ecnebi edebiyatları
sahasında en salâhiyettar bir kalemidir.
Jalousc aslen Marsilyalı olup ilk
gençliğinde uzun m üddet ıııuhtel olaıı sıhhati kendisini evinde nim mahpus yaşatarak kitaplarla baş başa yıllar ge çirmesine sebep olmuş ve bu keyfiyet onu F ran sız eshabı kaleminin bilgisi en geniş şahsiyetlerinden biri yapm ıştır. Kendisini akademi nam ına kabul eden
ve m u h arrird ir ki, vaktile akademiye girm iş bulunm asını eserlerinin değerin den ziyade uzun hayatında gazete mü dürlüklerde m u h arrir birliklerinde gös terdiği faaliyete ve kazandığı dostluk lara atfetmek daha m ünasip olur. Çünkü, ve elbette, becerikli ve atılgan insanla rın şan ve şeref ve mevki ve paye ka zanmaları siyaset âlemine de, b ir ülke ve diyara da m ahsus ve m ünhasır de ğildir.
-1S3*! m
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taba Toros Arşivi