• Sonuç bulunamadı

Yaşlı Hastalarda Periferal İntravenöz Kateterizasyon = Peripheral Intravenous Catheterization in Elderly Patients

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yaşlı Hastalarda Periferal İntravenöz Kateterizasyon = Peripheral Intravenous Catheterization in Elderly Patients"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YAŞLI HASTALARDA PERİFERAL İNTRAVENÖZ KATETERİZASYON

Yıldız DENAT∗, İsmet EŞER∗∗

Arş., Gör., Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, İzmir ∗∗

Doç., Dr., Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, İzmir

ÖZ

İntravenöz (IV) kateterizasyon tanı ve tedavi amacıyla hastaneye kabul edilen yaşlı hastalarda en sık başvurulan tedavi uygulama yollarından biridir. IV tedavilerde hemşire, periferal IV kateterizasyondan, tedavinin uygulanması, sürdürülmesi ve tedavi sırasında ortaya çıkan komplikasyonların önlenmesinden sorumludur. IV tedavinin komplikasyonsuz sürdürülebilmesinde başarılı bir kateterizasyonun yeri büyüktür. Hemşirenin uygulama başarısı ve komplikasyon oluşumunda ise bireyin yaşı önemli bir faktördür. Hemşire IV kateterizasyonu yaşlı hastalarda başarılı bir şekilde uygulayabilmek için öncelikle yaşlanmanın ne anlama geldiğini, yaşlı bireyin özelliklerini, bu özelliklerin uygulamayı nasıl etkileyeceğini ve başarılı bir IV kateterizasyon için yaşlı hastalarda nelere dikkat etmesi gerektiğini bilmelidir. Hemşire IV kateterizasyon uygulamalarında küçük değişiklikler yaparak ve çeşitli önlemler alarak yaşlı hastada periferal IV kateterizasyon başarısını artırabilir.

Anahtar Sözcükler: İntravenöz kateterizasyon, yaşlı bakımı, hemşirelik uygulamaları

ABSTRACT

Peripheral Intravenous Catheterization in Elderly Patients

Intravenous (IV) catheterization is one of the most used means of treatment applied to elderly patients admitted to hospital for diagnosis and treatment. In IV treatments, the nurse is responsible for peripheral IV catheterization, application and maintenance of the treatment as well as the prevention of complications occurred during treatment. A successful catheterization is of great importance in maintaining an IV treatment with no complications. Age is an important factor in the application success of the nurse and in the occurrence of any complications. In order for the nurse to apply IV catheterization in elderly patients successfully, primarily she must know the meaning of aging, the characteristics of elderly individuals, the effect of these characteristics on the practice, and those that should be taken into account for a successful IV catheterization in elderly patients. Nurses can enhance the success of peripheral IV catheterization in elderly patients by making small changes and taking some various measures in IV catheterization practices.

Key words: Intravenous catheterization, elderly care, nursing practices

Damar içine kateter yerleştirme (intravenöz (IV) kateterizasyon) işlemi modern tıbbın vazgeçilmez uygulamalarından birisidir (Çelik ve Anıl 2005, Karadağ 1999a, Taylor ve Lills 1989). Yaşlı bireyler içinde bulundukları dönemin özellikleri nedeniyle pekçok sağlık sorunu yaşamakta bunun sonucunda hastanelere başvurmakta ve daha uzun süre hastanede yatmaktadırlar (Toprak ve ark. 2002). Hastanelere başvuran yaşlı bireylerde tanı ve tedavi gibi pek çok amaçla IV kateterizasyon uygulanmaktadır (Enich ve Hinderer 1991, Roth 1997).

IV kateter uygulamasına değişik nedenlerle gereksinim duyulmaktadır. Bunlar; sıvı, kan ve kan ürünlerinin verilmesi, bazı ilaçların uygulanması, total parenteral beslenmenin sağlanması, hemodinamik izlemin yapılması ve tanıya yardımcı uygulamalar olarak özetlenebilir (Çelik ve Anıl 2005, Karadağ 1999a, Karadağ 1999b, Olgun, Durademir, Arslan 1998, Öztunç 1985, Taylor ve Lills 1989).

Periferal IV kateterizasyon kazanılması zor bir beceri olup uygun yapılmadığında birçok komplikasyona neden olabilmektedir. IV kateter komplikasyonları, hastaların hastanede kalış süresinin uzamasına, gereksiz tanı işlemleri ve tedaviye maruz kalınmasına, hasta ve yakınlarının stres yaşamasına, sağlık personelinin iş

(2)

yükünün artmasına ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır (Güner, Ovayolu ve Karadağ 2005; Ulusoy ve Görgülü 2001).

IV kateterizasyonların komplikasyonları yaşamı tehdit eden ciddi ve önlenebilir komplikasyonlar olup bunların birçoğu hastanın dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, çeşitli önlemlerin alınması ve iyi bir teknikle önlenebilir. Periferal kalıcı kateterlerin uygulanması ve olası komplikasyonların önlenmesi hemşirenin sorumluluğundadır (Güner, Ovayolu ve Karadağ 2005; Ulusoy ve Görgülü 2001).

Komplikasyonsuz bir IV tedavinin sürdürülebilmesinde başarılı bir kateterizasyonun yeri önemlidir. Hastanın yaşı, kültürel geçmişi, damar yapısı, deri ve subkutan doku özellikleri gibi pek çok faktör hemşirenin uygulama başarısını etkilemektedir (Rosenthal 2005). Çalışmacılar, 50 yaşın üzerindeki hastalarda komplikasyonların daha sık oluştuğunu belirtmektedir(Dramalı, Aydar, Güler ve ark. 1985).

Yaşlı hastalarda IV tedaviyi başlatmak için IV kateterizasyon uygulamak en deneyimli hemşireler için bile zor olabilmektedir. Yaşlı hastalarda IV kateterizasyon uygulamak için genellikle bilinen teknikler biraz değiştirildiğinde yaşla birlikte sorun oluşturacak problemler en aza indirilebilir (Enich ve Hinderer 1991, Roth 1997).

Tüm bunların ışığında hemşire IV

kateterizasyonu yaşlı hastalarda başarılı bir şekilde uygulayabilmek için öncelikle yaşlanmanın ne anlama geldiğini, yaşlı bireyin özelliklerini, bu özelliklerin uygulamayı nasıl etkileyeceğini ve başarılı bir IV kateterizasyon için yaşlı hastalarda nelere dikkat etmesi gerektiğini bilmelidir.

YAŞLANMA VE YAŞLI BİREYİN ÖZELLİKLERİ

Yaşlanma ile ilgili değişiklikler yaşlanmaya bağlı olarak görülen, tüm vücut sistemlerini etkileyen ve her yaşlı bireyde görülebilecek değişikliklerdir (Ebersole ve Hess 1990, Karadakovan 2002). Bu değişiklikler yaşlı bireyin sağlığını, hastalıklardan etkilenme derecesini, hastalıklara verdiği tepkiyi, yaşlı bireye uygulanan her türlü tedavi ve bakım uygulamalarını etkilemekte ve yaşlı bireyin de bu uygulamalardan farklı düzeyde etkilenmesine neden olmaktadır(Ebersole ve Hess 1990, Karadakovan 2002, Powers 1999).

Yaşla birlikte deride, subkutan dokuda ve damarlarda meydana gelen fizyolojik değişiklikler ayrıca yaşa eşlik eden hastalıklar, yetersiz beslenme veya yetersiz hidrasyon gibi birtakım özel problemler yaşlı bireylerde periferal kateterizasyon uygulamalarında zorluklara neden olmaktadır.Yaşa özel bu değişikliklerin vene girişi nasıl etkilediği anlaşıldığında venöz girişimler hem hasta hem de hemşire için daha az stres yaratacak, uygulama başarıyla sonuçlanacaktır (Enic ve Hinderer 1991).

Yaşlılarda Derinin Özellikleri

Bireyin yaşlanmasıyla, epidermis incelir ve hücrelerin yavaş çoğalması nedeniyle iyileşme gecikir. Normal hücre değişimi %50 daha yavaştır ve epidermal hücreler gençlerinkine oranla daha geniş ve düzensizdir. Yaşlı bir hastasının derisi ince ve kuru olduğundan, yırtılma ve vezikül oluşumuna, irritan dermatit ve enfeksiyonlara yatkındır. Bu nedenle hastaya periferal intravenöz kateterizasyon uygulamak ve sürdürmek oldukça büyük çaba gerektirir(Akdemir ve Birol 2003, Ebersole ve Hess 1990, Enic ve Hinderer 1991, Roth 1997).

Yaşlı bireylerde görülen subkutan yağ dokusu kaybı da periferal IV kateterizasyonu olumsuz yönde etkiler (Akdemir ve Birol 2003, Enic ve Hinderer 1991). Subkutan doku, bölgede venin kaymasını ve iğne çıkarılırken kanın damardan sızmasını önler (Ulusoy ve Görgülü 2001). Özellikle ekstremitelerde görülen subkutan doku kaybı venin stabilite ve desteğinin azalmasına neden olur (Akdemir ve Birol 2003, Ebersole ve Hess 1990, Enich ve Hinderer 1991).

Yaşlılarda Damarların Özellikleri

Yaşlanmanın etkilerinin en fazla görüldüğü yapılardan birisi de damarlardır. Damarlarda yaşlanma ile gelişen yapısal ve fonksiyonel değişiklikler değişik damar hastalıklarının ortaya çıkmasına ve kronikleşmesine neden olmaktadır(Dinç 2002, Ebersole ve Hess 1990 ).

Ven ve arterler 3 tabakadan meydana gelir. Bu tabakaların tümü yaşlı hastalarda yaralanmaya elverişlidir (Enich ve Hinderer 1991). Bununla birlikte yaşlanmayla damarlarda kalınlaşma ve sklerotik tabakalar oluşmaya başlamakta, ince ve narinliği artmış daha küçük damarlar oluşmaktadır(Akdemir ve Birol 2003, Dinç 2002, Ebersole ve Hess 1990, Roth 1997). Damarlarda endotel fenotipi değişiklikleri, kollajenolitik

(3)

aktivitede artma, matriks bileşiminde değişiklikler izlenmektedir. Bunun yanında damar duvarı elastikiyetini kaybetmekte ve intima kalınlaşmakta, periferal vasküler direnç artmakta, venöz dönüşümde ve kapiller dolumda azalma görülmektedir (Dinç 2002, Ebersole ve Hess 1990, Roth 1997). Damarlarda görülen vazodilatasyon yeteneğinde, nitrik oksid üretiminde, beta adrenoreseptörlerde azalma ise yaşlanmayla ortaya çıkan fonksiyonel değişikliklerdir (Akdemir ve Birol 2003, Dinç 2002, Ebersole ve Hess 1990, Enich ve Hinderer 1991). Yaşlılarda derin ven trombozu (DVT) sıklığı da artmıştır. Yüksek riskli hastalarda subklinik DVT sıklığı %19-84 arasında değişmektedir. Hastaneye yatan 80 yaş üzerinde asemptomatik DVT %17.8’e varabilmektedir (Dinç 2002).

Hemşire IV kateterizasyon uygularken bireyde yaşlılığa bağlı gelişen değişiklikleri göz önünde bulundurmalıdır.

YAŞLILARDA PERİFERAL IV KATETER-İZASYON İŞLEMİ

Hastanın işleme hazırlanması

Yaşlı hastada damar yolu açmak için öncelikle hastayı ve ekstremiteyi rahatlatmak gereklidir. Hasta yapılacak işlem nedeniyle endişe ve korku duyabilir. Ağrı ve endişe sempatik sinir sistemini uyararak vazokonstriksiyona neden olabilir. Bu korku ve endişe hastanın kasılmasına yol açabilir. Bu nedenle öncelikle hastaya ve ekstremiteye uygun pozisyon vermek ve yapılacak işlemle ilgili açıklamada bulunmak, ağrısı varsa doktor tarafından önerilen tedaviyi uygulamak önemlidir (Rosenthal 2005, Trimble 2003).

İşlem hakkında açıklama yapma; Hemşire

öncelikle ne yapacağını hastaya açıklamalıdır. Yaşlıların işitme duyularındaki ve algılamalarındaki değişim nedeniyle hemşire hastaya açıklama yaparken yavaş ve açık konuşmalıdır (Enich ve Hinderer 1991). Hemşire yaşlı bireye açıklama yaparken “Ben sizin damar yolunuzu açmayı denemek için buradayım” ifadesi yerine kendinden emin bir beden diliyle “Damar yolunuzu açacağım” ifadesini kullanmalıdır (Rosenthal 2005). Hemşire, kendine güvenmeyen bir kişiye yaşlı bir hastanın hiç güvenmeyeceğini unutmamalıdır. Açıklama yapıldıktan sonra hastaya bir sorusu olup olmadığı sorulmalıdır. Hastayla yapılacak işbirliği hem hemşire hem de yaşlı hasta için daha az strese neden olacaktır (Enich ve Hinderer 1991).

Hastaya pozisyon verme; Hastanın işlem

sırasında hareket etmemesi /daha az hareket etmesi işlemi kolaylaştırıcı bir diğer faktördür. Bunun için hastanın oturmaktan çok yatakta uzanması sağlanmalıdır (Enich ve Hinderer 1991, Trimble 2003). Yatakta uzanamayan hastalara semifowler pozisyonu verilebilir (Rosenthal 2005). Burada hastanın rahat etmesi de önemli olup venlerin dolmasını sağlamak için hastanın kolu kalp seviyesinin altında tutulur. Hastaya uygun pozisyon verdikten sonra hastanın vücut sıcaklığının da normal seviyede olması gerektiği unutulmamalıdır (Rosenthal 2005, Taylor ve Lills 1989). Mümkünse ve kontrendikasyon yoksa uygulama öncesi hastanın sıcak bir duş alması sağlanabilir veya uygulama yapılacak bölgeye uygulamadan önce 10-15 dakika ılık havlu konularak venlerde vazodilatasyon ve venöz dolgunluk arttırılabilir (Enich ve Hinderer 1991, Rosenthal 2005).

Hemşire yaşlı hastaya uygun pozisyon verirken kendi vücut mekaniğine de dikkat etmelidir. Rahat çalışmak için yatak veya sedye uygun yüksekliğe kaldırılabilir, hemşire mümkünse oturabilir. Hemşire kullanacağı araç gerece uzanmadan ulaşabilmeye özen göstermelidir (Rosenthal 2005).

Ven seçimi

Periferal IV kateterizasyonda ven seçimi önemlidir. IV uygulamalar için uygun bir ven seçmede öncelikle; hastanın tıbbi öyküsü, yaşı, beden yapısı ve kilosu, genel durumu, fiziksel aktivite düzeyi, venlerin durumu, vene giriş becerileri gibi birçok faktör dikkate alınmalıdır. Bunların yanında uygulanacak tedavinin osmolarite, pH ve uygulama süresinin uzunluğu gibi özelliklerinin de dikkate alınması gerekir (Hadaway ve Millam 2005, Powers 1999).

Bölgeyi aydınlatma; Bölge seçimi yaparken iyi

bir aydınlatma kullanılmalıdır. Bölgenin aydınlatılması için üstten aydınlatma yerine bölgesel aydınlatma tercih edilmelidir. Çünkü bölgesel aydınlatma venin gölgelenmesini önler, deri rengi ve biçimindeki farklılıkları görmede yarar sağlar. Üstten aydınlatmada ise deride bir parlama olabilir ve bu nedenle ven seçimini zorlaştırabilir (Enich ve Hinderer 1991).

Bölgeyi belirleme ve uygun veni seçme;

Uygulamaya başlamadan önce hastanın kolunun altına su geçirmez bir ped / örtü yerleştirilir ve bir turnike ile /turnikesiz uygulama yapılacak bölge değerlendirilir. IV kateterizasyon uygulanacak kolun bulunduğu tarafta

(4)

mastektomi uygulanmışsa, diyaliz tedavisi veya hemipleji nedeniyle bir kolu etkilendiyse, girişimin yapılacağı bölgenin yakınında enfeksiyon veya bölgenin aşağısında önceden infiltrasyon, ekstravazasyon ve flebit meydana gelmişse bu veni kullanmaktan kaçınılmalıdır (Rosenthal 2005). Ayrıca bölgedeki deri turgoru, el sırtı ve önkol boyunca uzanan pekçok yüzeyel venin büyüklüğü ve pozisyonu kontrol edilir (Enich ve Hinderer 1991).

Kol hareketini engellemeyecek bir bölgenin seçimine özen gösterilmelidir (Roth 1997). Üst ekstremite venleri, alt ekstremiteye tercih edilmelidir. El bileği ve üst kol damarlarının, ele göre daha fazla risk taşıdığı da bildirilmiştir (Çelik ve Anıl 2004). Pek çok yetişkin için ilk olarak el venleri değerlendirilir. Baskın olmayan eldeki venlerle uygulamaya başlama sonraki venöz girişimler için proksimal bölgelerin daha fazla kullanılabilirliğini sağlar. Bununla birlikte yaşlılarda venlerini çevreleyen subkütan doku azalmış ya da olmadığı için el venleri kullanılmayabilir (Hadaway ve Millam 2005). Sinir yaralanmaları riski nedeniyle de el venleri en son seçim olmalıdır(Rosenthal 2005). El venleri kullanılmak zorunda kalındıysa bu venlerde vezikant ilaçların infüzyonunun kontrendike olduğu unutulmamalıdır. Vezikant ilaçlar doku nekrozuna neden olarak yaşlılarda tendon ve ligamentleri hasara uğratarak ellerini kaybetmelerine neden olabilir (Hadaway ve Millam 2005).

Hasta uzun dönemli IV tedaviye ihtiyaç duyacaksa, ilk uygulamada kol boyunca uzanan venin mümkün olduğu kadar distalindeki bölge tercih edilmelidir. Daha sonraki uygulamalar için bölgenin proksimali kullanılabilir (Enich ve Hinderer 1991). Hemşire uygulayacağı tedavi için doğru bölge ve ven seçtiğinden emin olmalıdır. Bölge seçiminde venin kateter etrafında yeterli kan akışına izin verecek ve infüzyon için gerekli kateter büyüklüğüne yetecek genişlikte olması ve venin stabilitesinin sağlanabilirliği de göz önünde bulundurulmalıdır (Rosenthal 2005).

IV girişimde venlerin karmaşıklığı, venöz kapakçıkların varlığı da IV girişimi zorlaştırmakta ve komplikasyonların gelişmesine neden olmaktadır. Örneğin bir venöz kapağın olduğu bölgeye girişimde bulunma ekstremitenin distal kısmında kan akışının azalmasına neden olarak tromboz riskini arttırabilir (Rosenthal 2005).

Hemşirenin uygun veni belirlerken tekrar tekrar kullanacağı bir değerlendirme becerisi de inspeksiyon ve palpasyondur (Rosenthal 2005). Venin palpasyonunda yumuşak ve nazik olunmalıdır. Ven, süngerimsi ve yumuşak olması ve tedavi için kullanılacak kanülün büyüklüğüne uygun olması yönünden değerlendirilmelidir. Ayrıca veni çevreleyen dokunun vene giren kanülü yeterli tespit edebilme özelliğine sahip olma durumu da değerlendirilmelidir (Rosenthal 2005, Roth 1997).

Venleri palpe ederken ve veni dilate etmek için deriye asla vurulmamalıdır. Çünkü yaşlı hastaların derisi nazik ve kırılgandır. Bu teknik veni ve yakın dokuları travmatize edebildiği gibi ezilmelere de neden olabilir (Enich ve Hinderer 1991, Roth 1997). Hemşire veni bir veya iki parmak ucu (duyarlığı daha az olan başparmak kullanılmaz) ile dokunarak ve hafifçe bastırarak palpe edebilir (Rosenthal 2005).

Ven sert veya skar dokusu içeriyorsa bir başka ven denenmelidir. Sertleşmiş bir vene kanül uygulamaya çalışmak vene giriş kanülünün hasarına neden olabilir. Hemşire palpe ettiği damarda nabız alınmadığından da emin olmalıdır (Rosenthal 2005).

Venin yerini saptamak için daha yeni teknolojiler kullanmak da venöz girişimin başarısını büyük oranda etkiler. Özellikle venleri iyi görünmeyen hastalarla çalışırken venin büyüklüğünü göstermek için tasarlanan bir transilluminatör (herhangi bir vücut boşluğunun duvarları arasından verilen kuvvetli ışıkla aydınlatıcı) denenebilir. Bunun yanında taşınabilir ultrason da kullanılabilir(Rosenthal 2005). Venöz uygulama öncesi yapılan bu ultrason ven ve arterlerin kateterizasyon için uygunluğu hakkında uygulayıcıya bilgi ve kolaylık sağlar (Pınar ve Kuğuoğlu 2002).

Seçilen bölgelerde çok küçük veya çok çapraşık (komplike) venlerin daha fazla dilatasyonunu sağlamak için küçük bir miktar nitropaste uygulanabilir. Fakat nitropaste hastanın kan basıncını düşürebilir veya baş ağrısına neden olabilir. Bu yüzden kullanmadan öncesi hastane politikası göz önünde bulundurulmalıdır (Enich ve Hinderer 1991).

Kateter seçimi

Hemşire uygun veni seçtikten sonra vene ve verilecek infüzyon solüsyonuna uygun olacak en küçük numaralı intravenöz kateteri seçmelidir. Genellikle 20, 22 veya 24 numaralı, 1 inc’lik plastik kateter yaşlı

(5)

hastalarda başarılı bir venöz girişim için uygundur. İnfüzyonu devam ettirmek için kanatlı çelik iğneler kullanmaktan kaçınılmalıdır. Çünkü bu iğneler venöz girişimlerde sıklıkla görülen infiltrasyona neden olabilir (Enich ve Hinderer 1991).

IV kateter seçilirken kullanılacak ilacın türü, verilecek solüsyonun osmolaritesi ve pH’ı, tedavinin süresi, hastanın tanısı, ikincil risk faktörleri, kronik hastalıklar veya problemler dikkate alınmalıdır. Tüm bunların yanında hastanın tercihi, yaşı, aktiviteleri, işi ve yaşam tarzı, gerekli olan tedavinin maliyeti, güncel kullanılabilirliği ve periferal venlerin durumu, nörolojik bozukluk öyküsü, lenfatik sistem, etkileyen cerrahi girişimler, kan diskrazisi, tromboz veya önceden tedavi edilen problemler de kateter seçimini etkileyen faktörlerdir (Moureau 2003).

Seçilecek kateter hem verilecek infüzyon solüsyonuna uygun olmalı hem de kateterin ucu, etrafından iyi bir venöz akışa izin verecek büyüklükte olmalıdır. Örneğin, rutin hidrasyon veya aralıklı tedaviler için 22 ile 27 numaralı, transfüzyon tedavisi için 20-24 numaralı, hassas venleri olan hastaların tedavisi için 24 ila 27 numaralı kateterler kullanılabilir. Uygulanacak IV ilaç, venlerde irritasyonuna neden oluyorsa ve tedavi birkaç günden daha uzun devam edecekse hastanın yaşlı olduğu da göz önüne alınarak varsa bu konuda uzman IV tedavi hemşiresine veya sağlık ekibine danışılmalıdır(Rosenthal 2005).

Venin sabitlenmesi

Yaşlı hastalarda venin sabitlenmesi de venöz girişimin başarısını artırır. Öncelikle hemşire hastanın elini veya kolunu baskın olmayan eliyle sabitleyebilir gerekirse kendi ön kolunun altına hastanın kolunu koyabilir (Rosenthal 2005). Veni sabitlemek için doğrudan venin üzeri değil bölge boyunca uzanan deri tutulmalıdır. Hemşire bunun için baskın olmayan elini kullanabilir. Doğrudan venin üzerindeki deri tutulduğu zaman kan akışı azalabilir ve ven kollebe olabilir. Eğer gerekliyse deriyi delme sırasında hastanın kolunu hareketsiz tutmaya yardım etmesi için bir başka hemşireden yardım istenebilir (Enich ve Hinderer 1991). Hemşire yaşlı hastada baskın olmayan eliyle deriyi kol veya elin arkasından gergince tutup ve baş parmağı ile venin yaklaşık 5 cm distalinden veni tespit etmelidir. Tespit etme işlemi kateter ven içinde ilerletilene kadar sürmelidir Hemşire hastanın kolundaki çok gevşek ve ince deriyi, elini C klemp biçiminde

kullanarak, deriyi kolun altından aşağıya doğru çekerek de veni tesbit edebilir (Rosenthal 2005, Roth 1997, Trimble 2003,).

Yaşlı hastalarda venöz girişimde deriyi travmatize etmemesi için turnikenin düz ve rahat olmasına, çok sıkmamasına dikkat edilmelidir. Bazı vakalarda turnike kullanmaktan tamamiyle sakınmak gerekebilir. Venlerdeki kan akışını sert bir sıkma işlemi ile durdurmak zaten narin olan yaşlı hastanın venlerini daha da narinleştirebilir, kanül veni deldiği zaman patlamalara neden olabilir. Hasta antikoagülan veya kortikosteroid alıyorsa, yaşlı hastanın hassas cilt ve venlerinin hasara uğramasını önlemek için düşük turnike basıncı kullanılır veya giriş bölgesinin yukarısına (hastanın kolonun 15 ile 20 cm proksimalinin etrafına) elle hafif basınç uygulaması için diğer bir hemşireden yardım istenebilir. Daha sonra, vene girer girmez yardımcı kişi basıncı kaldırmalıdır (Rosenthal 2005, Roth 1997). Turnike uygulanmışsa, iğneyi vene sokmadan hemen önce venin rüptüre olması ve hematom oluşma riskini azaltmak için turnike çıkartılabilir(Enich ve Hinderer 1991) ya da turnikenin yerine kan basıncını ölçme aracının manşonu başaşağı getirilerek uygulanabilir. Etkili basınç için manşon (kaf) diastolik kan basıncının altında şişirilir. Bu uygulama normal arteriyal kan akımını ve yeterli venöz dolgunluğu sağlar (Rosenthal 2005).

Cilt antisepsisi

Hemşire IV girişim uygulanacak bölgeyi hazırlarken mutlaka lateks eldiven giymeli, hastayı ve kendisini korumalıdır. Hastayı oluşabilecek enfeksiyonlardan korumak için cilt etkili bir antiseptikle temizlenmelidir(Karadağ 1999a). Bölge hastane politikası da dikkate alınarak povidone – iyot veya alkol ile temizlenmelidir. Hemşire povidon- iyot kullanmadan önce hastanın allerjisi olmadığından emin olmalıdır. Povidon – iyot derinin rengini bozabilir (Enich ve Hinderer 1991). Alkol yaşlı hastanın derisini kurutabileceği ve çatlamalara neden olabileceği içinçok fazla alkol kullanımından da sakınılmalıdır (Roth 1997).

Dezenfeksiyon sırasında deriyi iyice silme iğne girişi sırasında hastanın ağrı algısını azaltabilir (Trimble 2003). Ancak vene giriş yerinde çok kuvvetli friksiyondan sakınılmalıdır (Roth 1997). Çünkü kuvvetli firiksiyon yaşlı hastanın venlerini hasara uğratabilir.

(6)

Ağrının kontrolü

Vene giriş sırasında ağrı duyusunu hafifletmek için pek çok yöntem kullanılmakla birlikte vene girmeden 60 dakika önce belirlenen sağlam bir giriş bölgesine analjezik krem (lidokain ve prilokain) uygulanabilir. Analjezik krem uygulamadan önce daima hastanın allerji öyküsü gözden geçirilmeli, krem allerjik veya lokal anesteziklere duyarlı hastalarda kullanılmamalıdır. Lokal anesteziklerin vazokonstrüksiyona neden olabildiği ve iğne girişini

zorlaştırdığı da unutulmamalıdır (Trimble 2003).

Vene girme

Pekçok hasta iki harekete bağlı olarak iğneden rahatsızlık duyabilir; deri delindiği zaman ve iğne vene girdiği zaman. Bu yüzden vene giriş uygulaması hızlı ve kararlı olmalıdır. Eğer hemşire doğrudan bir yöntemi kullanarak damara iğneyi hızlı yerleştirebileceğinden emin değilse, “iki adımla girişimi” yani dolaylı yöntemleri denemelidir. İki adımda gerçekleşen dolaylı yöntem iğneyi deriye batırma, daha sonra venin yerini belirleyerek iğneyi venin içine ilerletmedir. Bu yöntem hemşirenin vene nazikçe girmesini sağlar ki bu da ince, hasas venli yaşlı hastalarda önemlidir. Dolaylı yöntem yaralanmayı ve karşı ven duvarını delme riskini azaltır. Bu teknik ajite veya yüksek riskli (acil girişim gereken) hastalarda kullanılmamalıdır (Trimble 2003).

Yaşlı bir hastanın venleri gençlerinkinden daha yüzeyeldir. Bu nedenle vene giriş sırasında kateterin venin arka duvarına penetre olabilme riskini ortadan kaldırmak için yaşlı hastalarda gençlere göre vene giriş açısı daraltılmalıdır (Rosenthal 2005). İğnenin batırılacağı hastaya söyledikten sonra iğne deriye 10-30 derecelik açıyla, hızlı bir hareketle batırılmalıdır. İğneyi deriye batırırken hemşire çekingen davranmamalıdır. Girişim sırasındaki hız ve kendinden emin bir hareket ağrıyı azaltır ve deriyi delmede daha etkilidir (Enich ve Hinderer 1991, Rosenthal 2005).

Katetere kanın geldiğinin görülmesi vene girildiği anlamına gelir. Eğer turnike kullanmaksızın vene girildiyse kanın katetere gelişi daha yavaş olacaktır (Enich ve Hinderer 1991). Kateterde kan görüldüğünde kateter içindeki iç kanül (çelik iğne) hemen geri çekilmemelidir. Kateter kan geldikten hemen sonra deriye paralel olana kadar açısı daraltılmalıdır (Enich ve Hinderer 1991, Rosenthal 2005, Taylor ve Lills 1989). Bölgede iç kanül kaydırılmadan tutulurken kateter yavaşça ilerletilip yerleştirilir. Kateter yerleştiğinde iç

kanül geri çekilebilir (Enich ve Hinderer 1991). Kateter sonuna kadar itilmemelidir. Çünkü kateterin dışta kalan kısmı bölge girişindeki deride basınç meydana getirir, bölgeyi yaralayabilir veya giriş bölgesindeki açıklığı genişletebilir (Roth 1997, Taylor ve Lills 1989). Hemşire vene giriş sırasında hata yaptıysa ve venöz girişim başarısızlıkla sonuçlandıysa, hemşire yaşlı hastaya dürüst bir açıklamada bulunmalıdır. Bu durumda hemşire gelecek girişimleri için ne yapabileceği hakkında düşünmeli, farklı ne yapacağına karar vermelidir. Hemşire hastanın venine girme girişimini ikiyle sınırlandırmalıdır, iki denemeden sonra başarılı olamadıysa başka bir hemşireden veya bir anestezistten yardım almalıdır. Ayrıca bu iki denemeden sonra yaşlı hastaya da dinlenmesi için biraz zaman bırakılmalıdır (Rosenthal 2005).

IV Kateterin cilde tesbit edilmesi

Kateter yerleştirilmeden önce gerçekleştirilen cilt antisepsisinin devam etmesi, dış kaynaklı kontaminasyonunun önlenmesi ve baskılanmış endojen cilt florasının yeniden çoğalmaması için kateter giriş yeri steril bir pansuman materyali ile kapatılmalıdır (Karadağ 1999a). Kanül vene yerleştirildikten sonra genellikle deriyi korumak için polimer (molekül ağırlığı yüksek, bileşik) bir solüsyon uygulanmalı ve transparan yarı geçirgen bir pansumanla kapatılmalıdır. Bant kullanmaya gereksinim duyulursa bant mümkün olduğu kadar az kullanılmalı ve hipoallerjik olanlar tercih edilmelidir (Roth 1997).

IV kanulün yerleştirilmesinde olduğu gibi kanülün tesbitinde de hastane politikası göz önünde bulundurulmalıdır. Bazı kurumlar bölgeyi yapışkan bir flasterle örtmeyi veya yarı geçirgen bir pansuman kullanmayı ve ardından kateterin merkezinin çevresine çapraz şerit stiliyle ¼ inc çapında bant sarmayı tercih etmektedir. (Çapraz şerit kanülün dış kısmını örtmemelidir çünkü serum setlerini değiştirmek zorlaşabilir). Yaşlı hastanın derisine yapıştırılan bantlar kolaylıkla açılabilir. Çünkü yaşlı hastalarda subkütan yağ dokusu azdır ve bu kateterin daha az stabil olmasına neden olabilir. IV kateterin yanlışlıkla yerinden çıkmasını önlemek için gaz ped elastik bir çorap ya da tüp biçiminde elastik ağ kullanılabilir. Eğer bu materyal kullanılırsa özellikle parmak uçları olmak üzere mutlaka bir bölge açıkta bırakılmalıdır. Açıkta kalan bölge, dolaşımı değerlendirmek için kullanılabilir. Hasta sürekli bir infüzyon alacaksa tek parmaklı eldiven de kullanılabilir. Yumuşak maddeyle doldurulmuş kol

(7)

tahtası konfüze veya huzursuz hastaların IV kateterlerinin yerinden çıkmasını önlemeye yardım edebilir (Enich ve Hinderer 1991, Roth 1997).

IV kateterizasyon yaşlı hastaların el bölgesine uygulanmak zorunda kalındıysa bölge el tahtasıyla desteklenebilir. El tahtasının kullanımında önemli olan hastanın elinin anatomik pozisyonunu koruyacak bir pozisyon vererek tahtaya sabitlemek, tahtanın eli tahriş etmesini önlemek için tahtayı koruyucu materyalle kaplamak ve dolaşımı kontrol etmek için ara sıra el tahtasını çıkarmaktır (Hadaway ve Millam 2005).

Sonuç olarak; Yaşlılarda İV kateterizasyon oldukça zor bir uygulama olup hemşirelerde ve hastalarda strese neden olabilmektedir. Hemşire yaşlı hastanın içinde bulunduğu yaş döneminin özelliklerini dikkate alarak genelde uyguladığı IV kateterizasyon uygulamalarında küçük değişiklikler yaparak ve çeşitli önlemler alarak uygulamalarındaki başarısını artırabilir. Hemşire tüm bunların yanında bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemeleri de takip ederek bunları uygulamalarına yansıtabilir.

KAYNAKLAR

Akdemir N, Birol L (2003) İç Hastalıkları ve Hemşirelik Bakımı. 1. baskı, İstanbul, Vehbi Koç Vakfı Yayınları, Yayın No: 2, s.165-170.

Çelik Z, Anıl C (2004) İntravenöz uygulama komplikasyonları: Güncel Gastroenteroloji, 8(2):1-6.

Dinç A (2002) Yaşlılarda damar sorunları ve romatoloji. I. Ulusal Geriatri Kongre Kitabı. Antalya. Bilimsel Araştırmalar Yayın ve Tanıtım Ltd.Şti. s.39.

Dramalı A, Aydar N, Güler Ü, Ata H. (1985) IV uygulamalarda kullanılan branülün oluşturduğu komplikasyonun incelenmesi. I. Ulusal Hemşirelik Kongresi Kitabı. İzmir Basımevi. s. 198-203.

Ebersole P, Hess P (1990) Toward Healthy Aging Human Needs and Nursing Response, Toronto, The C.V. Mosby Company, Third Edition, s.63-71.

Enich M, Hinderer G (1991) Performing venipuncture in elderly patients: Nursing, 32C-32H.

Güner İC, Ovayolu N, Karadağ G. (2005) Hemşielerin periferik venöz kateter (PVK) uygulamaya ilişkin durumlarının belirlenmesi: Hemşirelik Forumu: 10-15.

Hadaway LC, Millam DA (2005) On the road to successful start: A Supplement to Nursing 2005, 35(1): 1-14.

Karadağ A (1999a) Damar içi kateter uygulamalarında kullanılan pansuman materyalleri: C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 3(2): 35-39.

Karadağ, A. (1999b) Ven içi sıvı tedavisi: komplikasyonlar ve hemşirelik bakımı: C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 3(1): 39-47.

Karadakovan A (2002) II. Basamak sağlık hizmetlerinde yaşlı bakımı. I. Ulusal Geriatri Kongre Kitabı. Antalya. Basımevi . s.106-109.

Moureau N (2003) Intravenous Catheter Selection and Tip Termination- A Guide to Making the Best Choice. Business Briefing: Long-Term Healthcare Strategies.s.1-4

Olgun N, Durademir A, Aslan FE (1998) Serum fizyolojik ve heparinin periferik intravenöz kateterlerin açıklığını sürdürmede ve flebit gelişiminde etkileri. Uluslararası Katılımlı V. Ulusal Hemşirelik Kongresi Kitabı. İzmir. Basımevi. s. 321-327. Öztunç G (1985) Damar içi sıvı tedavisine ilişkin hemşirenin sorumlulukları. I. Ulusal Hemşirelik Kongresi Kitabı. İzmir. Basımevi. s.196-197.

Pınar R, Kuğuoğlu S (2002) Onkoloji alanındaki yenilikler: Onkoloji Hemşireleri Derneği Bülteni, 14-15: 29-31.

Powers FA (1999) Your elderly patient needs I.V. Therapy... Can You Keep Her Safe? : Nursing: 54-55.

Rosenthal K (2005) Tailor your populations: Nursing: 37-41. Roth D (1997) I.V. Rounds: Venipuncture tips for geriatric patients: Nursing:69.

Taylor C, Lills C (1989) Fundamentals of Nursing, Philadelphia, J.B. Lippincott Company, s.1160-1170.

Toprak İ, Soydal T, Bal E ve ark. (2002) Yaşlı Sağlığı, Ankara, Pelin Ofset, s.7-25.

Trimble T (2003) Peripheral I.V. starts: Insertion tips: Nursing: 17.

Ulusoy F, Görgülü S (2001) Hemşirelik Esasları, Ankara, 72 TDFO Ltd. Şti., 5. Baskı, Cilt 1, s.218-266.

Referanslar

Benzer Belgeler

ü Bazal ADH düzeyi normal veya artar ü Ozmoreseptör uyarı ile ADH salınımı artar ü Baroreseptör uyarı ile ADH salınımı azalır ü ADH’ye olan renal yanıt azalır.. •

transmural miyokard infarktüsü saptanmış, 1973 yılında ise normal koroner arterleri olan ve çeşitli nedenlerle açık kalp cerrahisi geçirecek hastalarda,.. %7 oranında

Satış stratejisi sonuç olarak pazarlama stratejisinin kurucu parçalarından olacak ve şirketin hedeflerini, pazardaki pozisyonunun ve başarıya ulaşmak için çıkılması

(2018)’nın bulgularının aksine, bizim çalışmamızda SİS KMN-10 ve SİS KMN-15 deney gruplarında sisplatin bulgularının daha da şiddetlenerek, hücre kayıplarına

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yayınları Kitaplar Serisi Yayın No:1 , 4... Et Bilimi

BM, kuraklık nedeniyle ekinlerde büyük zararın beklendiği Etiyopya'da altı milyon çocuğun akut yetersiz beslenme riski ile kar şı karşıya olduğunu açıkladı..

Manyas Kuş Cenneti, her mart ayında uzun yolculuklarından dönen göçmen kuşlara kuluçkaya yatmaları için en uygun ortamı sunuyordu.. Kuşlar, su içindeki ağaç ve

 Kuramı takip ederek önce bağımsız değişkenler, sonra bağımlı değişkenler, son olarak aracı ve kontrol değişkenleri.  Ölçeklerin hipotezlerdeki değişkenleri