• Sonuç bulunamadı

Hüseyin Rahmi, halka okuma zevkini aşılamış, edebiyata mizah denen unsuru hatırlatmıştı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hüseyin Rahmi, halka okuma zevkini aşılamış, edebiyata mizah denen unsuru hatırlatmıştı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hüseyin Rahmi, halka okuma zevkini aşılamış,

edebiyata mizah denen unsuru hatırlatmıştı

Rahat ve kolay olsun diye yazarları etiketlemek , belli raflara yerleştirm ek meraklı­ sı edebiyat tarihçilerine göre Hüseyin Rahmi , Servetifûnun dışındakiler faslında incele - nen bir yazardır. Ahmed M it­ hat efendi ile başlayan bir çizginin sürdürücüsü s a y ılır . Ahmed Rasim bu çizgide o - nun hemen yanında anılan baş­ ka bir addır. Sermed Muhtar Alus ise Hüseyin Rahm i1 nin sürdürücüsü olarak gösteri - lir. Her şematizmin olduğu gi­ bi bu tablonun da sakıncaları ortadadır. Ortak benzerlikler çok vurgulandığı için kişisel özellik ler arada hayli güme gider.

Bence, Hüseyin R a h m i'y i, her orijinal kişilik gibi, ayrı olarak alm ak,ayrı olarak in - celemek gerekir.

Hocası, koruyucusu Ahmed Mithat efendinin halkçı roman tarzının etkisinde kaldığı ne kadar kesinse,onun getirdiği mizah anlayışının o zamana ka dar benzersiz olduğu da o ka­ dar kesindir.

Çatık kaşlı yazmanın cid ­ di, derin yazmak sanıldığı, an- laşılmamanın seviyelilik diye yutturulduğu bir ortamda,ona "A va m i" denilmesinin,mizah­ çılığının hafiflik gibi yerilm e­ sinin nedenleri kolay anlaşı - lir . Sayın Ecevit'in deyimiyle " E litist" geçinen bir grup , yani F e c r-i A ti'c ile r ve bun­ ların içinden özellikle b iri , Şahabettin Süleyman, onun"Ca- dı" adlı romanını eleştirirken "Avam için edebiyat yapıl - m az" diyordu. Hüseyin Rahmi' nin buna verdiği karşılık il - g in ç tir :

"H alkbilgisizlikiçinde bo­ ğulsun, koca bir millet yoksul­ luğa mahkum ol sun, biz karşı­ dan seyrine bakalım öyle mi ? Siz edebiyatı, kendi aranızda geçen kalp akçaya,yalnız seç­ kinlere özgü bir şifreye çevir­ mek istiyorsunuz. Kendi yolu­ nuzun dışında kalanları akıl Bahibi saymamaya kalkıyorsu­ nuz. "

Halka bir ilkokul öğret­ menliği yapmakla övünen Ah­

med Mithat Efendi ekolünün genç temsilcisinden başka tür­ lü karşılık beklenir miydi ? 0 - nun ya p ıtla rı, F e c r-i A ti'c ile - rinkine kıyasla, sadece daha halkçı değil,daha da açık se - çik.daha da güçlü idi. Fransız ların bir deyimi vardır .-"Açık seçiklik yazarın okura ilk ne­ zaket borcudur"derler. F ecr-i Ati'nin, sonra F e c r-i Aticilik­ ten çıkmak şartı ile ,y e tiş tir ­ diği iki güçlü romancısı Ya - kup Kadri Karaosmanoğlu ile Refik Halid Karay sözümüzün dışındadır. Şahabettin Süley - man'ın,üstün gördüğü kendi yapıtlarından bugüne ne kal - d ı? Oysa "A vam i" sayılan Hü­ seyin Rahmi bugün halâ y a şı­ yor.

Onun yaşayan yanı,roman­ cı yeteneği, kahramanlarını ki şileştirm edeki ustalığı, Türk dilini nefis b ir halk mizahı ile yoğurabilişi ,Türk sokağını, Türk mahalle konuşmalarını ilk defa şaşılacak bir yoğun - lukla Türk romanına getire - bilm iş o lm a sıd ır. Toplumun geçiş döneminde rastlanan bü­ tün aksaklıklara parmak bas­ mayı bilm iştir. Alafrangalaş­ makta olan bir ortamın sivri­ likler i, batıl inançlar,aile u - yumsuzlukları,kuşak çekiş

-Bugün, ölümünün otuzuncu yılında andığımız H.Rahmi

m e le ri, romanlarının başlıca temalarını teşkil eder. Hüse­ yin Rahmi,tipik bir İstanbul­ lu yazardır. Hünkar yaveri bir paşanın oğlu olarak dlin - yaya gelm iş, çocukluğu İstan­ bul hanımlarının eteği dibin - de g e ç m iş ,- o rahat, tabii renkli ve su gibi akan dil ko - laylığını belki de buradan a l­ m ıştır-keskin gözlem i, ola - ğanüstü bir belleği olan bir İstanbul çocuğudur. Doğduğu şehrin sınırlarını hemen hiç aşmamıştır. Yurdunun insan - larını.hep İstanbul'daki yaşam la rı ile ve bir İstanbullu açı - sından işlem iştir.

Hüseyin Rahmi'de, arada b ir kınanan bir yan da, bunca sosyal soruna yönelmiş olma­ sına karşın, çok düzeyde kal - m ış,derin e,asıl nedenlere g i­ dememiş olm asıdır. Gerçek - ten de Hüseyin Rahmi bütün sosyal aksaklıkları naif bir görüşle,sadece ilkelliğe,cahil, liğe,açlığa cinsel içgüdülere yorarak açıklamaya kalkmış­ tır. Dünyayı eğitim le düzelte­ ceklerini sanan naif pedagog­ lar gibi dialektik gerçeğin d ı­ şında kalm ıştır. Türk toplumu nu, tarihsel ve ekonomik ge - lişm esi içinde alm am ıştır.

Bu böyle olmakla birlikte Hüseyin Rahmi'nin Türk çağ - daşları içinde acaba kim bu olgun perspektife e r iş m iş tir . Onu da sormak gerekmez mi ? Bu düzeycilik o dönem Türk yazarlarının hepsinin ortak b ir eksiği değil mi ? Yine de Hüseyin Rahmi onların arasın, da,yanlış teşhislerle de olsa, sosyal yaraları en iyi en etki­ li deşeleyeni olm uştur.

Hüseyin Rahmi 'yi çağımı­ zın penceresinden değerlen - dirirken,kendi çağına ve d ö ­ nemine getirdiği yenilikleri asla küçümsemeye gitmeme - liyiz. Bu yeniliklerin başında Türk halkına okuma zevkini aşılayışı gelir. Ahmet Mithat Efendinin başlattığı bu kam - panyada onun öğrencisi daha ile ri gitmiş .halkı daha seviye­ li bir anlatıya alıştırmakta bü­ yük yararlığı dokunmuştur.Hü şeyin Rahmi'nin getirdiği i - kinci yenilik,yukarıda da sö­ zünü ettiğim iz gib i,şöyle v e ­ ya böyle yine de sosyal sorun

lara yönelmesi bunları isabet li veya isabetsiz de olsa bir takım nedenlere bağlamak i s ­ tem esidir. A s ıl getirdiği üçün­ cü yenilikse, "A ğ ır otur da molla desinler" fetvasmca edebiyat eşit ciddilik sanan bir toplumun edebiyatına,m i­ zah denen bir açının varlığını hatırlatmış ve gözlem lerini , yorumlarım bu fe ls e fi distans- tan faydalanarak sunmuş ol - masıdır.

■ HALDUN TANER

©

Aynı zamanda resim m eraklısı olan Hüseyin Rahmi ' - nin birkaç tablosu ve kitapları.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Günün birinde, bizim kayıkçık yine boynuna takı- lı halatın ardı sıra sürüklenip dururken, mavi gökten süzülerek inen dostu martı, yanı başında belirmiş..

➢ Gelecek 5 yıl için net bir strateji, somut ve ulaşılabilir hedefler,.. ➢ Kaliteli bir yönetim ve

Madde 58 - Denizaltı görevinin özellikleri gözönünde tutularak, bu sınıf eğitimi için seçilecek olan personel, tam sağlam olmakla beraber aşağıda yazılan beden

önceki en önemli bölümünü oluşturur. Anadolu Selçuklu devletinin zayıflamasıyla Anadolu’da bir çok beylik devleti ortaya çıkmıştır. Anadolu Selçuklularıyla Osmanlılar

bakın bana ne yaptırdı. «Paşa­ lar toplandı. Aileleri kesilecek» falan gibi mahalle dedikoduları ortada dö nüyordu. Bir taraftan da duyu, luyordu; herkes bir

Mimari özellikleri ile de eşsiz ve güzel olan tarihi hamamların yanı sıra günümüzün modern Türk Hamamları da hamam kültürünün yaşatılmasını sağlamaktadır..

Günümüzde popüler müzik karşısında, hangi yaş grubunun ne sıklıkta halk müziği dinlediği, halk müziğinin severek dinlenilmesinde Türk halk müziği

Münferit çalışmalar bir yana bırakıla- cak olur ise Türkiye coğrafyası üzerin- de “halk hikâyeciliği” ve “halk hikâ- yeleri” üzerine ilk monografik