• Sonuç bulunamadı

30 yıl sonra 30 yıl önce

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "30 yıl sonra 30 yıl önce"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

16

MÜZİK

CUMHURİYET DERGİ. 21 AĞUSTOS 1994. SAYI 439

30 yıl

sonra

30 yıl

önce

TUĞRUL ERYILMAZ

B

urak Kut’lann, Sezen Ak­su’nun yetiştirmelerinin, Yoncimik ve daha nicele­ rinin Türk Pop Müziği rö- nesansı adı altında müziği öldür­ dükleri bu günlerde rock’ın özgür­ leştirici ruhuna her zamandan fazla ihtiyaç var. Müzik deyip geçmeyin müzik insanın yaşam biçimini be­ lirler. “My Generation”cılarla “Dünyayı sen mi kurtaracak- sın”cılar arasındaki savaş çoktan i- kinciler lehine sonuçlandı ama ta­ salanmaya da gerek yok. “Progres­ sive” azınlığın muhafazakar çoğun­ luğa galip geldiği dünyanın nere­ sinde görülmüştür ki...

Şimdi, pazar günü 68’li bir mec- zupun bir rock müzik makalesini o- kumak zorunda kalacaksınız diye paniğe kapıldınız değil mi? Yanılı­ yorsunuz. Tepedeki cümleler ilk çağrışımlardı. Neyinmi? 60’lı yılla­ rın efsane gruplarından “The

Who”nun Türkiye’de yeni yayınla­ nan “The Collection” kasetinin çağ­ rıştırdıkları. 60’lı yılların ortalan İngiliz ve (de tabii) dünya müzik ka­ muoyu ikiye bölünmüş durumda. Beatles’cılar ve Stones’cular. Let it Bleed (Bırakınız Kanasın) diyen ra­ dikaller sıkı Stones’cu, Let it Be

(Bı-Sezen Aksu

6 0 ’lı yılların efsanevi gruplarından The Who ’nun Türkiye’de yayınlanan son kaseti “The Collection ” bakalım sizde ne çağrışımlar yapacak!

rakınız Olsun) diyen efendi aile çocukları Beatles’cı. (Herkesi, kötü örnek Tarkan ve iyi örnek Burak Kut konusunda zorlama kıyaslamalara bir son vermeye çağırıyorum.) İşte tam bu sırada yani 1965 yılında “The Who” ad­ lı bir grup listelerin tepesine yer­ leşiyor. Parçalarının adı “My Ge­ neration”. Kalça ve göğüslerinin hepsi kendinin olmadığı için bandıra bandıra yedikleri deli kı­ zın değil kendi “kuşaklarının” öyküsünü anlatıyorlar. “The Who”yu oluşturan gençlerin hepsi Londralıydı: solist Roger Dal trey, gitar ve şarkı yazan yani takımın beyni Pete Townshendb, basçı Entwisle ve davulda Keith Moon.

En büyük numaraları sahnede alet edavatlarını parçalamalarıydı. Can­ lı şovlan “The Who”yu rock’ın pop art krallan yaptı. “The Who”nun rock’ta krallık ilan etmesi ise 1969’da Townshend’in yazdığı rock opera “Tommy”ye denk gelir. Bu ilk rock operanın ünlü iki şarkısı “Pinball Wizard” ve “See Me, Feel Me” Raks tarafından çıkarılan kase­ tin a yüzünün kapanış parçaları. Tıpkı “Tommy”nin 60’lı yılları ka­

patması gibi. Kasette bulunan 16 parçanın 13’ünün yaratıcısı Pete Townshend.

The Who hayranlarınca grubun en başarılı albümü sayılan 1971 ’de yayınlanan “Who’s Next” in Town­ shend kaynaklı üç ünlü parçası da bu kasette var: “Baba O ’Riley”, “Behind Blue Eyes” ve “Won’t Get Fooled Again”. Grubun 60 ortala­ rından sonraki 6-7 yılları o denli ba­ şarılıydı ki bir sonraki kuşağın ilah­ ları olan Sex Pistols, Clash ve The

Jam gibi topluluklar etkilendik­ leri müzisyenler diye sorulunca gözlerini kırpmadan “The Who” diyeceklerdi.

KeithMoon’un 1978’deölme- sinden sonra grup kendini bir tür­ lü toparlayamadı. Townshend ve Daltrey solo albümler yaptılar. 80’li yıllara girerken Town­ shend solo LP’lerin yanı sıra Empty Glass, 1980 Paul McCartney’le Kamboçya için konser düzenlendi. Ayrıca İrkçı­ lığa Karşı Rock ve Uluslararası A f Örgütü yararına konserlerde yer aldı. Şimdi 50 yaşında. Solist Roger Daltrey de solo çalışmala­ ra kaydı. Tommy’nin filminde başrolü oynadı. Başarılı olduğu için Ken Russell “Lisztomania” fil­ minin başrolünü de Daltrey’e verdi. Benim bildiğim son solo Daltrey hi- ti “Free Me” idi. Allah uzun ömürler versin o da bu yıl 50. yaşını kutladı.

“Collection” kasedini edinin ve bu canlı kaydın keyfini çıkarın. Moon’un gürültülü davulu, özgür­ ce çalman gitar ve bunların üstünde sesini duyurmak için Daltrey’in yırtınması, eğer gerçek bir rock se­ verseniz sizi çok mutlu edecek. Bundan sonra da pop rönesansı di­

yerek sizi kimse kandıramayacak. Ne diyor kasedinde The Who? “Won’t Get Fooled Again”. Tabii bu ezici çoğunluğun şıkıdım şıkıdı- mma boyun eğmeyi çağdaşlık sa­ yanlar için geçerli değil. Bu arada unutmadan ekleyelim: The Beat- les’ın “Sergeant Pepper’s Lonely Heart Club Band” ve The Beach Boys’un “Very Best of...” albümle­ rinin kasetleri de piyasada. The Who’yla birlikte çok iyi gidiyorlar. 30 sene sonra olsa bile.

Burak Kut

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi * 0 0 1 5 2 5 9 3 5 0 0 6 *

Referanslar

Benzer Belgeler

NASA’n›n morötesi dalgaboylar›na duyarl› Gökada Evrim Kaflifi (GALEX) uydusu, Araba Tekeri’nin de, görünür çap›n›n iki kat›na kadar uzanan daha genifl bir

Sabık serasker ve Tophanei âmire müşiri Ali Saip paşanın hafidi ve Sa­ di paşanın ikinci oğlu Osman bey, etrafa bambaşkalık, yepyenilik olsun diye

Çalışmalarım şöyle tanımlıyor: “ Pop sanatın, sosyal gerçekçiliğin, yeni dışa­ vurumculuğun, politik yaşamın, hatta kavramsal sanatın bir kesişmesinden

Kocası, daha karısının ce­ nazesi kalkmadan, onun yerini al­ mağa hazırlanan bir arkadaşile, bo­ zulan işlerini düzeltmek için yeni bir Ankara seyahatine

«Hayatımızda bütün faaliyetimiz, memleket işle­ rinde keyfî, müstebitçe hareket edenlere karşı mü­ cadele ile geçmiştir» diyen Atatürk, en kutsal

Takdirden âcizdi hükümet rüesası; Hayranı kemâlindi senin garp uzaması Gördün vatan uğrunda fazilet gibi lıoriukj Beşyüz senelik kos koca bir imparatorluk

Vaktile, benim de kalem yar­ dımımla milliyetçi “Turan,, gazete­ sini çıkarmış olan Zekeriya Beyin Türk ordusunu, Türk milliyetper­ verlerini ve Türk

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil