VJ
J
ÛNEŞ SAYFA 6
Sanat • Kültür • insan
27 MAYIS 1987 ÇARŞAMBA
Şair, ressam İlhan Berk ile Atlas adlı kitabı, şiir ve yaşam üstüne
“ Şair, bir cehennemde yaşar”
SİM DURU
/ ” / ” M k TLAS ’ın ik in c i
1 ^ m basımı yapıldı..
'W / j H Bu kitabınızda da
genellikle kent X J H L şiiri var, kentli in sanı anlatıyorsunuz, bu nereden kaynak
lanıyor? Mekân duygusu ağır basıyor
bende sanırım. Bir kenti görmeye çıktığım da oradan geçen bir insan olamıyorum, oralı olmaya uğraşıyorum. Bu bir sokak, bir ma halle için de böyle, sanki o mahalleliymişim gibi düşünüyorum kendimi. Ama bu ilgi duy duğum bir sokak, bir mahalle, bir kent ol malı. Yeni kentleri sevemiyorum. Bir mekânın beni ilgilendirmesi için eski olma sı, eskilerden bir şeyler taşıması gerek. Al manya'ya ilk kez gittiğimde, eski hiçbir şey yoktu. Savaş eski olan her şeyi yok etmiş, yerine yenileri kurulmuş kısa zamanda. Bu yüzden ilgisiz kaldım.
— Ama yalnız kentler yok tabii şiiriniz de, kentin insanları da giriyor.
İlk anda beni kentin, sokağın insanları, in sanların yoğunluğu ilgilendiriyor. İnsansız bir sokağa, bir meyhaneye giremem pek. Bir sokağa girdiğimde bir ayakkabı boyacı sı, bir dondurmacı, bir eskici ilgimi çeker, sonra sokağın kendisi ilgilendirir. Ben ba kan bir insanım. Bu kitaba gelince uzun yıl lar Avrupa ve de Ortadoğu dolaşmaları sonrasında yazılmış şiirler bunlar. Atar da marım İstanbul. Dönüp dolaşıp yine ona dö n ü yo ru m . B e h çe t N e c a tig il, benim coğrafyacılığımdan olacak, “ şiirimizin Ev liye Çelebisi” diye niteliyor beni.
— Peki kenti bu denli seven bir şair na- stl oluyor da Bodrum’da yaşıyor?
ilhan Berk: Atardamarı İstanbul’da... Ama kendi Bodrum’u mekan tutmuş...
“ A
tlas
”
adlı kitabı yeniden basılan İlhan Berk, “Kendimi bu
dünyaya yazmak için gelmiş gibi düşünüyorum. Böyle bir gereklili
ği her an duyunca dünya cehennem diyor” diye konuşuyor
Ben Bodrum’a kapanıyorum, ama bu on Bodrum’da yazıyorum. Bodrum benim bir beş yıllık dönemde İstanbul ile daha çok uğ- çeşit labaratuvarım, çalışma odam orası, raşıyorum. 4 ay İstanbul’da kalıyorum, 4 ay- — Bunu biraz açıklar mısınız? Iık yasam deneyimlerimi topluyorum ve İstanbul'da bir şiiri bitirdiğimi pek
söyle-yemem. Yaşımın insana verdiği tüm duyum lar, olgular içinde yaşarken bana pek bir şey vermiyor. Bunlar sonra oluşuyor. Kavafis: “ Nereye gidersen git, bu şehir seni bırakmayacaktır” diyor. Nice nice kentler gördüm, İstanbul gibi hiçbiri etkilemedi be ni. İstanbul yeryüzünün ilk gerçek-üstü ken ti, şiir-kentidir. Yeryüzünde hiçbir kent bilinç altını böylesine çalıştıramaz diye düşünü yorum. İstanbul dünyanın bütün düşlerinin merkezidir. Bir düş gemisi.
— Ve bu sürekli etkilenmelerinizi şiire döküyorsunuz.
Dünya yazılmak için vardır. Yani kendi mi bu dünyaya yazmak için gelmiş gibi dü şünüyorum. Hayatları yoktur şairlerin. “ Dünya yazılmalıdır” diyorum ya, böyle bir gerekliliği her an duyan bir adam için dün ya bir cehennem oluyor. Tek mutlu oldu ğum zaman resim yaptığım zamanlar. Bunu André Malrox’da söyler. Yine Henri Micha ux, şiirden tiksindiğini, resim yaparken bü yük mutluluk duyduğunu anlatır. Michaux büyük bir ressamdır da aynı zamanda. Re simde şiirde de bütün dolduklarımızı boşalt mak gereksinimi var. Cehennem buradan başlıyor.
— Ne zaman keşfettiniz bunu, yani yer yüzünün yazılması gerektiğini veya böyle hissetiğinizi nasıl keşfettiniz?
Ne zaman dünyaya baksam, dünyaya yalnız yazmak için var diyorum. Dünya ba na yazılmanın dışında ilgisiz bir şeymiş gi bi görünüyor. Dünyaya, dünyadaki bir ele, bir göze, bir saça yalnız nesne olarak de ğil, tüm varlığıyla bakıyorum. Yaşadığımı böyle anlıyorum. Bakınca gerisi geliyor. Bü tün iş, bif cinayeti, bir intiharı, bir baskını düşler gibi düşlemektir bir şiiri.