• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği ülkeler ve Türkiye’de su ürünleri yetiştiricilik sektörünün analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Avrupa Birliği ülkeler ve Türkiye’de su ürünleri yetiştiricilik sektörünün analizi"

Copied!
48
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ ve TÜRKİYE’DE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİK SEKTÖRÜNÜN ANALİZİ

Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Doç. Dr. Mehmet KARATAŞ

Hazırlayan: Ahmet KAYAPINAR

(2)

T.C.

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ ve TÜRKİYE’DE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİK SEKTÖRÜNÜN ANALİZİ

Ahmet KAYAPINAR YÜKSEK LİSANS TEZİ

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

Bu tez ….. / ….. / 2007 tarihinde aşağıda belirtilen jüri tarafından oy birliği ile kabul edilmiştir.

Unvanı Adı Soyadı İmza

Başkan Doç. Dr. Hasan Hüseyin ATAR Üye Doç. Dr. Mehmet KARATAŞ Üye Yrd. Doç. Dr. Murat SAYILI

ONAY:

Bu tez… /… 2007 tarih ve …..sayılı enstitü yönetim kurulu kararıyla belirlenen jüri üyelerince kabul edilmiştir.

…/…/2007 Prof. Dr. Metin YILDIRIM Enstitü Müdürü

(3)

i

ÖZET

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ ve TÜRKİYE’DE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİK SEKTÖRÜNÜN ANALİZİ

Ahmet KAYAPINAR

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Anabilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi 2007, 40 sayfa

Danışman: Doç. Dr. Mehmet KARATAŞ

Başkan : Doç. Dr. Hasan Hüseyin ATAR Üye : Doç. Dr. Mehmet KARATAŞ Üye : Yrd. Doç. Dr. Murat SAYILI

Bu çalışmada, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye’de su ürünleri yetiştiriciliğinin mevcut durumu incelenmiş ve sürdürülebilir gelişimine yönelik potansiyel yaklaşımlar tartışılmıştır. Avrupa Birliğinde su ürünleri yetiştiriciliği miktarı, toplam 1.3 milyon ton olup, değer olarak üç milyon avrodur.

Anahtar Kelimeler: Su ürünleri yetiştiriciliği, Avrupa Birliği Ülkeleri, Türkiye

(4)

ii

ABSTRACT

ANALYSIS OF AQUACULTURE SECTOR IN EU COUNTRIES AND TURKEY

Ahmet KAYAPINAR

Gaziosmanpaşa University

Graduate School Of Natural and Applied Science Department of Fisheries and Aquaculture

Master Thesis 2007, 40 pages

Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Mehmet KARATAŞ

Jury : Assoc. Prof. Dr. H. Hüseyin ATAR Jury : Assoc. Prof. Dr. Mehmet KARATAŞ

Jury : Ass. Prof. Dr. Murat SAYILI

In this study, status and futute prospects of aquaculture in EU countries and Turkey have been reviewed and potential approaches for sustainable development have been discussed. The aquaculture of the enlarged Union (EU-25) produces a total of 1.3 million tonnes of fishery products a year for a value of about Euro 3 billions.

(5)

iii

TEŞEKKÜR

Yüksek lisans eğitimim boyunca bilgilerini ve tecrübelerini benden esirgemeyip her zaman anlayışlı ve olumlu yönlendirmeleriyle yanımda olan, beni bu konuda çalışmaya teşvik eden danışman hocam Sayın Doç. Dr. Mehmet KARATAŞ’A; verilerin toplanmasında katkılarından dolayı Su ürünleri daire başkanı Erkan GÖZGÖZOĞLU’NA, değerli hocalarım Öğretim Görevlisi Özkan GÜRLEYÜK ve Orhan TUNALI’YA , TUİK yetkililerine Çalışmama destek veren Nobel Bilim ve Araştırma Merkezine ve tabloların oluşturulmasındaki katkılarından dolayı da kardeşim; Öğretim Görevlisi Bülent KAYAPINAR’A teşekkür ederim.

(6)

iv

İ

ÇİNDEKİLER

ÖZET ………. i ABSRTACT ………. ii TEŞEKKÜR ……… iii İÇİNDEKİLER ……… iv ÇİZELGELER LİSTESİ…….………... v RESİMLER LİSTESİ………vi 1. GİRİŞ …….………1 2. LİTERATÜR ÖZETLERİ ………....4 3. MATERYAL ve METOT ………10 4. ARAŞTIRMA BULGULARI…….……….. ..11

4.1.Türkiye’de Yetiştirilen Türler….……… 11

4.1.1. Alabalık Yetiştiriciliği………11

4.1.2. Sazan Yetiştiriciliği………...14

4.1.3.Çipura ve Levrek yetiştiriciliği………….………..15

4.1.4. Karides Yetiştiriciliği……….………16

4.1.5. Midye Yetiştiriciliği……….………..17

4.2. Avrupa Birliği Ülkelerinde Su Ürünleri Yetiştiriciliği….………20

4.2.1. Alabalık Yetiştiriciliği….………..20

4.2.2. Sazan Yetiştiriciliği…….………..22

4.2.3. Levrek Yetiştiriciliği…..………23

4.2.4. Çipura Yetiştiriciliği………..………24

4.2.5. Kalkan Balığı Yetiştiriciliği…..………24

4.2.6. Tatlı su Yılan Balığı Yetiştiriciliği……….………..25

4.2.7. Midye Yetiştiriciliği……..……….26

4.2.8. İstiridye Yetiştiriciliği…..………..26

4.3. Su Ürünleri Ekonomisi…..………..27

5.SONUÇ VE ÖNERİLER………...………29

(7)

v

ÇİZELGELER LİSTESİ

Çizelge No Çizelge Adı Sayfa No

Çizelge 1. Su ürünleri üretim miktarları………....4

Çizelge 2. Türkiye’de yetiştiriciliği yapılan türler……….…8

Çizelge 3. Alabalık üretim miktarları………..11

Çizelge 4. Sazan üretim miktarları………..12

Çizelge 5. Çipura ve levrek üretim miktarları………...14

Çizelge 6. Karides üretim miktarları………...15

Çizelge 7. Midye üretim miktarları………...16

Çizelge 8. Türkiye’de yetiştiriciliği yapılabilecek potansiyel türler………17

Çizelge 9. AB ülkelerinde su ürünleri üretim miktarları……….20

Çizelge 10. AB ülkelerinde alabalık üretim miktarları………21

Çizelge 11. Atlantik salmonu üretim miktarları………..22

Çizelge 12. Sazan üretim miktarları……….23

Çizelge 13. Ot sazanı üretim miktarları………..23

Çizelge 14. Gümüş sazanı üretim miktarları………..23

Çizelge 15 . Levrek üretim miktarları………...24

Çizelge 16. Çipura üretim miktarları………...25

Çizelge 17. Kalkan balığı üretim miktarları………...25

Çizelge 18. Yılan balığı üretim miktarları………...26

Çizelge 19. Midye üretim miktarları………...27

Çizelge 20. İstiridye üretim miktarları………....28

Çizelge 21. AB Ülkelerinde Su ürünleri üretim miktarları……….29

(8)

RESİMLER LİSTESİ

Resim 1. Alabalık üretiminde kullanılan toprak havuz örneği……….12 Resim 2. Alabalık üretiminde kullanılan kafes örneği………13

(9)

1

1.GİRİŞ

Türkiye, sahip olduğu kıyıları (adalar dahil), boğazları ve üç kıtayı birleştiren coğrafi konumu itibariyle su ürünleri potansiyeli açısından oldukça zengin kaynaklara sahip bir ülkedir.

Türkiye’de su ürünlerinin üretim alanı 26 milyon hektarın üzerinde olup, mevcut tarım alanlarına yakın, orman alanlarından daha fazla bir büyüklüğe sahiptir. Mevcut üretim değerlerine bakıldığında bu potansiyel yeterince değerlendirilemediği görülmemektedir. Bununla birlikte, potansiyelin değerlendirilmesi halinde su ürünleri yetiştiriciliğinin milli ekonomi ve tarımda ki payının giderek artacağı bir gerçektir (Karataş, 2005).

Su ürünleri yetiştiriciliği balık, yumuşakça, kabuklu, eklem bacaklılar ile sucul bitkilerin yetiştiriciliğini içine almaktadır. Tarımın bu sektörü, insanlar için, gıda, gıda katkı maddesi, kozmetik ve ilaç sanayi ham maddeleri üretmektedir.

Yetiştiriciliğin amaçları; öncelikle gıda olmak üzere süs veya akvaryum balıkçılığı, sportif balıkçılık, stok takviyesi, balıklandırma, türlerin korunması ve bilimsel çalışmalar olarak tanımlanabilir (Aras ve Karataş, 1998).

Artan Türkiye nüfusu için çok önemli bir gıda kaynağı olan su ürünleri stoklarında değişik nedenlerle görülen azalma, denizler ve iç sulardaki kaynakların değerlendirilmesini gündeme getirmiştir. Bundan dolayı da, su ürünleri yetiştiriciliği günümüzde tarımın diğer tiplerinden daha hızlı bir şekilde büyümektedir. Aynı zamanda, avcılık yoluyla elde edilen üretim düzeyinin maksimuma ulaşması, doğal stokların azalması ve artan nüfusun gıda talebini karşılamak için yetiştiricilik faaliyeti tüm dünyada son yıllarda giderek önem kazanmaktadır (Aras ve Karataş,1998).

Su ürünleri yetiştiriciliğinin M.Ö. 2000 yılında Çin’de başladığı tahmin edilmektedir. Romalılar sahile yakın havuzlarda balık üretmeye çalışmışlar, Orta Çağ’da ise kale ve manastırların hendeklerine sazan balığı stoklamışlardır.

(10)

2

Deniz balıkları yetiştiriciliği ise muhtemelen M.Ö. 1400 yıllarında gel-git olayı sırasında süt balığı yavrularının havuzlara stoklanması ile başlamıştır. Günümüzde ise su

ürünleri yetiştiriciliği avcılıkla elde edilen miktarın yarısına ulaşmayı başarmıştır. Özellikle son 20 yılda, su ürünlerine olan talep giderek artmış ve yetiştiricilikte yeni stratejiler ve uygulamalar, bu çok eski kültürün hızlıca gelişmesine neden olmuştur (De Silva, 2001).

Su ürünleri yetiştiriciliği, gıda olarak kullanılan diğer hayvansal ürünler içinde, 1970’den beri her yıl ortalama % 8.8 oranında büyümektedir.

Dünya’da yetiştiriciliği yapılan su ürünleri arasında ilk sıraları, tatlı su balıkları, sucul bitkiler, yumuşakçalar, kabuklular, diadrom balıklar, deniz balıkları ve diğer sucul hayvanlar oluşturmaktadır (Anonim, 2006b).

Türkiye, deniz canlıları yetiştiriciliği açısından çok ideal ortama ve potansiyele sahip ülkelerden biridir. Deniz kaynakları yüzey alanları itibariyle orman alanlarından fazla, tarım alanlarına ise yaklaşık olarak eşittir. Var olan potansiyelin üretime dönüştürülmesiyle ülke balıkçılığının ekonomiye katkıları da çoğalacaktır.

Türkiye denizlerinde yapılan çalışmalarda 780 bitki ve 312 hayvan olmak üzere toplam 3948 tür tespit edilmiştir. Ancak, bu kaynaklardan yararlanma daha sınırlı olduğundan kullanılan tür sayısı 155 civarındadır. Bunlardan 100’ü balık, 25’i yumuşakça, 20’si kabuklu, 10’u diğer gruplara aittir (Kocataş ve ark, 2005).

Türkiye’de ekonomik anlamda su ürünleri yetiştiriciliği 1970’li yılların başında iç sularda başlamış ve ticari anlamda ilk olarak Bilecik (Bozöyük) ve Akyazı’da kurulan gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) çifliklerinde başlanmıştır. Kamusal alanda da ilk yetiştirme faaliyetleri Sivas Gürün Gökpınar Gölü ve Konya Konuklar Devlet Üretme Çiftliğinde yapılmıştır (Karataş,2005).

Denizde ilk ciddi kültür balıkçılığı tesisi, 1984 yılında İzmir-Çeşme’de, çipura (Sparus auratus) ve levrek (Dicentrarchus labrax) yetiştiriciliği amacıyla kurulmuştur. 1980’li yılların sonlarında ise Karadeniz’de kafeslerde alabalık ve salmon, 1990’lı yılların ortalarında da Akdeniz’de (Antalya) karides yetiştiriciliği başlanılmıştır ). Karadeniz’de su sıcaklığının yaz aylarında Salmon balığı için yüksek olması nedeniyle başarılı olunamamıştır (Çelikkale ve Ark. 1999a; Karataş, 2005).

(11)

3

İç sularda su ürünleri yetiştiriciliği ağırlıklı olarak havuzlarda yapılmakta iken 1990’lı yıllarda göl ve baraj göllerinde alabalık yetiştiriciliği ile farklı bir boyut kazanmıştır.

Mevcut türlerden en yaygın olanını iç sularda yetiştirilen alabalık (%55) ile denizlerde yetiştirilen levrek (%23) ve çipura (%19) oluşturmaktadır.

Türkiye’de son yıllarda su ürünleri yetiştiriciliği açısından önemli gelişmeler meydana gelmiştir. 1999 yılında yıllık 62.870 ton olan üretimimiz, 2006 yılında 86.250 tona ulaşmıştır (Çizelge 1).

Çizelge 1. Su ürünleri üretim miktarları (ton)

Yıllar Toplam 1999 62.870 2000 78.290 2001 66.972 2002 62.510 2003 67.250 2004 71.250 2005 78.850 2006 86.250

Kaynak : Anonim, 2007a.

2006 yılı sonu itibarıyla, 1274 adet iç su ürünleri yetiştiricilik tesisi ve 289 adet deniz ürünleri yetiştiricilik tesisi olmak üzere, toplam 1563 adet tesis vardır. Üretim kapasitesi olarak da iç sularda 38.105 ton, denizlerde ise 82.076 ton üretim söz konusudur (Anonim, 2007a).

Türkiye’de su ürünleri yetiştiriciliğinin geliştirilmesi genel bir politika olarak benimsenmiştir. Beş Yıllık Kalkınma Planları’nda su ürünlerinde sürdürülebilir üretimin artırılması amacıyla; doğal kaynakların rasyonel kullanımının sağlanması, yetiştiricilik ve açık deniz balıkçılığının geliştirilmesi ön görülmektedir. Benzer şekilde Tarım ve Köy işleri Bakanlığı yetiştiricilikten sağlanan üretimin 2020-2025 yıllarında 250.000 ton’a ulaştırılabileceğini vurgulamaktadır (Anonim,2007b).

(12)

4

2. LİTERATÜR ÖZETLERİ

Türkiye’de su ürünleri ve Avrupa birliği üzerine yapılan oldukça sınırlı sayıdadır. Ancak, son yıllarda bir artış görülmektedir.

Babadogan, (1998). Su ürünleri sektör araştırması isimli çalışmada Türkiye’nin zengin su kaynaklarına sahip olmasına rağmen kaynaklarımızın arzulanan şekilde yönetilip değerlendirilmediğini, sağlıklı bir besin kaynağı olan balık etinin geniş halk kitleleri tarafından yoğun olarak tüketilmediğini kişi başına su ürünleri tüketiminde dünya ortalaması 16 kg, Avrupa Birliği ise ortalama ise 22 kg dır bu nedenlerden dolayı Türkiye’de su ürünleri üretiminde artış sağlayacak tek kaynağın yetiştiricilik ve yetiştiricilik destekli balıkçılık olduğunu Türkiye’de su ürünleri yetiştiriciliğinin geliştirilmesi genel bir politika olarak benimsendiğini DPT’nin Beş Yıllık Kalkınma Planları’nda su ürünlerinde sürdürülebilir üretimin artırılması amacıyla doğal kaynakların rasyonel bir şekilde değerlendirilmesi ve dış pazarda etkin bir pazarlama stratejisinden söz etmektedir. Ayrıca ithalatçı ülkelerinin adreslerini de araştırmasının sonuna eklemiştir.

New (1998), 1987-1996 yılları arasındaki su ürünleri yetiştiriciliği verilerini su ürünlerinin 1987-1996 yılları arasındaki artış değerlerini, Akuakültürün gelişmesi yönünde genetik, yemlemeye bağlı hastalıklar hakkında bilgi vermiştir.

Celikkale ve ark (1999a), “Türkiye Su Ürünleri Sektörü” isimli çalışmalarında su ürünleri ile ilgili genel bilgiler, Türkiye’de değerlendirilen deniz ve iç su kaynaklarının mevcut durumu ve üretim potansiyelini Türkiye’de su ürünleri üretiminin büyük bölümünün avcılıktan,avcılıkla elde edilen üretimin de büyük oranda denizlerden sağlandığını deniz balıkları avcılığının kıyı balıkçılığına dayandığını, alt yapı çalışmaları henüz tamamlanmadığından açık deniz balıkçılığının gelişmediğini denizlerden avcılıkla elde edilen üretimin; kirlilik, ekolojik değişimler ve aşırı avcılık nedeniyle, son yıllarda büyük dalgalanmalar gösterdiğini ifade edip su ürünleri yetiştiriciliğin hızla gelişen sektör halini almasını yetiştiriciliği yapılan türlere ilave olarak yetiştiricilik potansiyeli olan alternatif türler değerlendirilmesi,Tarım ve Köy işleri Bakanlığı’nın çeşitli birimlere dağılmış olan su ürünleri konusunun tek

(13)

5

çatı altında toplanması gerektiğini, buna bağlı olarak taşra teşkilatında düzenleme yapılması gerektiğini, geçmişteki tartışmalar, balıkçılık yöntemleri ve yapılan yanlış uygulamalar hakkında bilgi vermiştir.

Çelikkale ve ark (1999b), “Türkiye Su ürünleri Sektörü ve Avrupa Birliği ile Entegrasyonu” isimli eserinde Türkiye ile Avrupa birliği’nde su ürünleri sektörünün korunması konusuna verilen önem, kullanılan yöntemler ve uygulanış şekillerindeki bazı farklılıkların, Avrupa Birliğinde Ortak Balıkçılık Politikası çerçevesinde kullanılan koruma yöntemlerinin esaslarının, uygulanış şekillerinin ele alınması, Türkiye’nin yakın gelecekte Avrupa birliği ile bütünleşmesi amacı doğrultusunda, konu bütün yönleriyle ele alınmalı ve uyuma yönelik çalışmalara hız verilmesi gerektiği konusu ile ilgili temel bilgiler vermiş, Türkiye ve Avrupa Birliğindeki uygulamaları, yönetmenlikleri, ilişkileri ve geleceğe ilişkin perspektifleri detaylı bir şekilde anlatmıştır.

Boruzanlı (1999), “Su Ürünleri Sektörünün Yapısal Analizi ve Pazar Araştırmaları” adlı anket çalışmasında su ürünlerinden optimum faydayı sağlamak ve sürdürülebilir avlanmayı teşvik için pazarın ortak düzenlenmesinden yararlanmayı üreticilerin piyasa yönetimine katılımlarının artırılması, özellikle deniz ürünlerinin hakim olduğu bölgeleri içerecek şekilde, topluluk içerisinde daha fazla rekabetin desteklenmesi, taraflar arasında işbirliği sağlamak ve avlanma bölgeleriyle kaliteye ilişkin daha iyi bilgilendirme yapmak suretiyle pazarın şeffaflığının ve bütünleşmesinin teşvik edilmesi, su ürünlerinin kalitesinin artırılması için yeni yöntemlerin bulunması, ürün güvenliği ve kaynağına ilişkin kurallar göz ardı edilmeksizin, işleyişlerin ve tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde topluluk pazarını açık tutmak suretiyle rekabetin sürdürülmesi, üretici ve ihracatçıların eğilimlerini saptamıştır.

Düzgüneş ve Okumuş (2000), “Avrupa Birliği Ortak Balıkçılık Politikası” bildirilerinde,Türkiye’nin 2000 yılında itibaren Avrupa Birliği’ne aday ülke konumunda, olduğunu, AB kurallarının irdelenmesi, uygulamasının ülkemiz için son derece önemli bir durum arz ettiğini, özellikle sürdürülebilir balıkçılık ve yetiştiriciliğinin gelişiminin, insanlarımıza daha kaliteli ürünler sunulması, az gelişmiş yörelerde istihdam sağlanması, verimliliğin artırılması ve bu konuda AB’nin sağladığı bazı fonların ülkemize yönlendirilmesi, Ortak Balıkçılık Politikası’nın sürdürülebilir veya diğer bir kaynaktan geldiğini belirleyerek seçim imkanı tanıyacak herhangi bir

(14)

6

sistem geliştirildi mi? Sorusuna yanıt aradığı önemli konulardan biri olduğunu ifade etmektedir. Bu eksikliği gidermek içinde sertifika ve etiket sistemi geliştirilerek sorumlu işletme ve ihracatçıları belirleme imkanının oluştuğunu, tüketiciler için ise, su ürünlerinin sağlık ve güvenliği açısından uyulması zorunlu ortak kuralları bütünün belirlendiğini bildirmektedir.

Keskin ve ark (2000) “Avrupa Birliği Ortak Balıkçılık Politikası ve Çevre ve sempozyumunda avlanma faaliyetlerinin azaltılması balıkçılık metotlarının israfını asgariye indirecek şekilde geliştirilmesi avlanması hedeflenen türün veya büyüklüğün dışında yanlışlıkla balık yakalanmasının önlenmesi, çevre üzerindeki etkileri ile balıkçılık filolarının yenilenmesi için kullanılan kamu yardımlarının kaldırılması hususlarını ve sürdürülebilir balıkçılık hakkında bilgi vermiştir.

Yavuz (2000), “Avrupa Birliği’ne Adaylık sürecinde AB ve Türkiye’de Balıkçılık Politikaları Beklenen Gelişmeler Sorunlar ve Çözüm Önerileri” isimli araştırmalarında Türkiye’de kaynak yönetimi ile gerekli kontrol ve denetim kapasitesinin güçlendirilmesine ilişkin çabaların artırılması, balıkçılık ve su ürünleri faaliyetlerinin lisanslama ve tescil işlemleri geliştirilmesi mevcut balıkçılık tekne kayıtları ile veri toplama ve istatistik kayıtlarının gözden geçirilmesi ve Avrupa birliği standartlarıyla uyumlu hale gelmesi için güçlendirilmesi gerektiği konularında araştırmalar yapmıştır.

Yıldırım (2002), “Türkiye ve Avrupa Birliği Ülkelerinde Su Ürünleri Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Yemi Sektörünün Bugünkü Durumu, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Entegrasyonu” isimli bir araştırma yapmıştır. Bu araştırmada son on yıl içerisinde önemli gelişmeler kaydedildiğini seksen bin ton’luk yıllık balık üretimi göz önüne alındığında, Türkiye’nin balık yemi gereksiniminin 120-150 bin ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. Halen 10 civarında fabrikada büyük-küçükbaş hayvan yemi yanı sıra balık yemi de üretilmektedir. Sadece balık yemi üreten 5 fabrika bulunmaktadır. Bunun dışında Avrupa’nın önemli bazı balık yemi üreticileri de Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Balık yeminin temel hammaddelerinden olan balık unu ve yağı gereksinimi ise sırası ile 55-60 bin ton ve 15-20 bin litre olarak tahmin edilmektedir. Halen 9 adet balık unu ve yağı fabrikasında 23-25 bin ton

(15)

7

balık unu ve 14-15 bin litre balık yağı üretilmektedir.ihtiyaç duyulan balık ununun önemli bir kısmı kısmının ithal edildiğini ifade etmektedir.

Memiş ve ark (2002), “Türkiye de Su Ürünleri Yetiştiriciliği” makalesinde, su ürünleri üretiminde kendine yeterli ve az da olsa dış ticaret fazlası veren bir ülkedir. Dünya genelinde söz sahibi olmasa da, kendi bölgesi içinde önemli bir su ürünleri üretimine sahip olduğunu Yakın doğu ülkeleri arasında Mısırdan sonra en fazla yapan ülke olduğunu ifade etmişlerdir ayrıca Türkiye su ürünleri üretiminin büyük bölümünü Karadeniz’den sağlandığını, Karadeniz kıyısı olan ülkelerin av baskısı altında olan bu nedenle üretim miktarını daha fazla artırma imkanı olmayan bir deniz olduğunu ve Türkiye’nin kültür balıkçılığı için uygun iç sulara, tatlı su kaynaklarına ve deniz kıyılarına sahip olduğu konularında bilgi vermiştir.

Atay ve Korkmaz (2002), “Avrupa Birliği ve Türkiye Su Ürünleri Sektörleri Arasında İhracat ve İthalat düzenlemeleri” adlı bildirisinde, 1999-2008 yılları için deniz ürünleri avcılığının 449.368-473.834 ton, iç su ürünleri avcılığının 57.119-70.577 ton deniz ve iç su balıkları yetiştiriciliğin 575.067-718.713 ton arasında değişeceği ile ilgili projeksiyon öne sürmektedir. Avcılıktan elde edilecek ürün için, stoklarımızdan alınabilecek maksimum verim seviyesine ulaştığını, artık fazla bir iş olmayacağına işaret etmektedir. Yetiştiricilikte projeksiyonlara ulaşmak için ise, yetiştiricilik sektöründeki sorunların ivedilikle çözülmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Su ürünleri ihracatının artırılabilmesi için; girişimcilerin yetiştiriciliğe, av filosunun açık deniz balıkçılığa yönlendirilmesi, işlem ve değerlendirme sektöründeki kapasite kullanımının yükseltilmesinin maliyeti düşüreceği, kalite kontrolüne itina gösterilerek, standardizasyona gidilmesi, ambalaj sanayinin geliştirilmesi ve ihracatın devlet tarafından desteklenmesi gibi bir takım öneriler dizini sunmaktadır.

Doğan (1997), “Su Ürünleri Sektörü Türk Ekonomisinin Neresinde” isimli çalışmasında, su ürünleri sektörünün ekonomik değerlendirilmesi, ülke ekonomisine katkıları, toplanan bilgi ve verilerin sağlıklı olmasına bağlı olduğunu, Sektörün ekonomik incelenmesinde ekonomik ve biyolojik etkenlerin beraberce dikkate alınması gerektiğini, aksi halde büyük hatalar yapılabileceğini, su ürünlerinde, ürünlerin

(16)

8

belirleyeceğini, eğer fiyat yeterli düzeyde yüksekse uzun dönemde üretici av teknesi teşvik edilmiş olacağını, kısa dönemde ise ürünün daha elastiki olacağını belirtmiştir.

Yıldırım ve Okumuş (2004), “Muğla ilinde su ürünleri yetiştiriciliği ve Türkiye Su Ürünleri Yetiştiriciliğindeki Yeri” araştırmasında, Muğla ilindeki Türkiye su ürünleri yetiştiriciliğindeki tartışmasız başat konumunu ortaya koymaktadır. Ancak, Muğla ili aynı zamanda bir turizm ili olup, tarihi ve kültürel değerler ile doğal çevre koruma açısından da büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle su ürünlerinin sürdürülebilir gelişimi ile ilgili ciddi sorunları olduğunu, bu sınırlayıcı faktörlerin aşılabilmesi için kısa orta ve uzun vadede önemli tedbirler alınarak kıyı kullanım planlaması gibi kısa vadede alınması gereken tedbirlerle ilgili bazı öneriler sunulmuştur.

Yetiştiriciliğin görsel ve ekolojik olası çevresel etkilerin azaltılması amacıyla mevcut işletmelerin kafes tiplerinin, yerleşim şekillerinin ve taşıma kapasiteleri gözden geçirilmesi gerektiğini, kullanılan yem miktar ve kalitesi irdelenerek ekstra da yem kullanılarak rasyonel yemleme teşvik edilmelidir. Kıyı ötesi yetiştiricilik sistemleri geliştirilmeli ve kullanımı özendirilmesi konusunda bilgi verilmiştir.

Karataş (2005), “Avrupa Birliğine Uyum Sürecinde Türkiye’de Su ürünlerinin Durumu” isimli çalışmasında, Türkiye’nin su ürünleri potansiyeli bakımından oldukça önemli bir konuma sahip olduğunu, insan beslenmesi için mükemmel bir besin kaynağı olduğunu, sanayiye hammadde temini ve yüksek ihracat potansiyeli nedeniyle ülke ekonomisine olan katkısını Ortak Balıkçılık Politikası’na uyum sürecinde yapılması gereken; Koruma Politikası, Yapısal Politika, Balıkçı Gemileri Kayıt Yönetmeliği, Ortak Pazar Organizasyonu konularında bilgi vermiştir.

Ünlüsayın,M.,Bilgin,Ş.,Günlü,A.,İzci;L.,(2005), “Türkiye’nin AB’ne Katılım Sürecinde İşleme Tesislerimizin Mevcut Durumuna Bir Bakış” çalışması ile su ürünleri işleme sektörüne ilişkin ülkemizin içinde bulunduğu durum ve Avrupa Birliği’nin konuyla ilgili yaptırımları v.b konulara yer verilmiştir. Ayrıca işleme tesislerindeki kaliteli üretim ön plana çıkmakta ve bu durum gerek hükümetler gerekse işletmecileri, önlemler almaya yönelttiğini, işleme tesislerimizin modernizasyonu ve yeniden yapılandırılması gerekliliği hakkında bilgi vermiştir.

(17)

9

İşgören-Emiroğlu (2005), “Su Ürünleri Dış Ticareti” adlı çalışmasında Türkiye’nin dış ticaretinde önemli bir paya sahip olan Avrupa Birliği ülkelerinin son yıllarda Türkiye’nin yerine getirmesini istediği standartlar, Türkiye’nin dış satımı açısından olumlu gelişmeler sağladığını, özellikle su ürünleri işleme ve değerlendirme sanayinde uygulanan denetim ve kontrol prosüdürü, ürünlerin güvenliğinin ve kalitesinin artırılması, mevcut pazarın sürekliliğinin sağlanması gibi konularda bilgi vermiştir.

(18)

10

3. MATERYAL ve METOT

Avrupa Birliği ülkeleri ile Türkiye’de su ürünleri yetiştiricilik sektörünün mevcut durumu ilgili kaynaklardan (DPT, TÜGEM, FAO, TUİK, EUROSTAT, vb) temin edilmiştir. Ayrıca, konu ile ilgili son yıllarda yapılan akademik çalışmalar Yükseköğretim kurulundan elde edilerek literatür sağlanmıştır.

Verilerle ilgili değerlendirmeler Microsoft EXCEL programından yararlanılarak yapıldı.

(19)

11

4. ARAŞTIRMA BULGULARI

4.1. Türkiye de Yetiştirilen Türler

Türkiye’de halen yedi türün ticari olarak yetiştiriciliği yapılabilmektedir (Çelikkale ve ark, 1999). Bunlar, alabalık, sazan, çipura, levrek, Atlantik salmonu, Akdeniz midyesi ve karidestir (Çizelge 2 ).

Çizelge 2. Türkiye’de yetiştiriciliği yapılan türler

Tür Üretim Alanı Yetiştirildiği Bölge Üretim Sistemi

Gökkuşağı Alabalığı Beton, Havuz, Kafes Tüm bölgeler Entansif

Aynalı Sazan Toprak havuz Tüm Türkiye Yarı entansif

Atlantik Salmonu Tank, kafes Karadeniz Entansif

Çipura Kafes Ege, Marmara, Akdeniz Entansif

Deniz levreği Kafes, beton havuz Ege, Marmara, Akdeniz, Karadeniz

Entansif

Akdeniz Midyesi Yüzer Sal Ege, Marmara Entansif

Karides Tank, havuz Akdeniz Entansif

Kaynak: Çelikkale ve ark,1999

4.1.1. Alabalık Yetiştiriciliği

Yaşam ortamı bakımından berrak, temiz, serin ve oksijen yönünden zengin suları tercih eden alabalık halkımız tarafından özellikle etinin lezzetli oluşuyla anımsanan balıklar arasında bulunmaktadır. Alabalık türleri sistematikte Salmonidae familyasında yer alırlar. Morfolojik bakımdan yağ yüzgeci ile karakterizedirler. Salmonidae familyasında ekonomik yetiştiricilik ve doğal suların balıklandırılması için önem arz ederler.

Türkiye’nin iç su üretiminin en önemli kısmını oluşturan, uygun koşulları içeren bütün bölgelerimizde entansif olarak yetiştiriciliği yapılan tür gökkuşağı alabalığı’dır. Türkiye’de ilk olarak 1960’lı yılların sonunda Bilecik (Boz höyük)’de kurulan alabalık işletmesi Papila Alabalık Üretim Tesisi’dir. Daha sonra, kamu kuruluşu olan Konya-Konuklar Devlet Üretme Çiftliği ve Eskişehir-Çiftelerde kurulan tesisler faaliyete geçmiştir.

(20)

12

Alabalık yetiştiriciliğinde uygulanan üretim teknikleri ve çiftliklerin yapısal özellikleri birbirlerine çok benzemektedir. Yetiştiricilikte genellikle beton havuzlar kullanılmaktadır. Az sayıdaki çiftlikte modern dairesel beton havuzlar veya müstakil fiber glass tankların kullanımı söz konusudur. Toprak havuz kullanımı oldukça azdır. Son yıllarda baraj göllerinde de ahşaptan yapılan dörtgen ağ kafesler kullanılmaktadır (Resim 1 ve 2).

(21)

13

Resim 2. Alabalık üretiminde kullanılan kafes örneği

Ağ kafeslerde alabalık yetiştiriciliğine 1994 yılında DSI ve TÜGEM arasında yapılan bir protokolle başlanmıştır. Bu amaç için baraj göllerinin yüzey alanının %1’i kafes balıkçılığına ayrılmıştır (Anonim, 2006a).

Alabalık yetiştiriciliği işletme sayılarındaki artışlara paralel olarak üretim oranlarında da artışlar kaydedilmiştir. Çizelge 3’de alabalık üretimindeki değerler verilmiştir.

Çizelge 3. Alabalık üretim miktarları (ton) Yıllar İç sular Denizler Toplam

1996 33 201 1 330 34 531 1997 26 500 2 000 28 500 1998 32 340 2 290 34 630 1999 36 870 1 700 38 570 2000 42 572 1 961 44 533 2001 36 827 846 37 673 2002 33 307 1 194 34 501 2003 39 674 1 650 41 324 2004 43 432 1 249 44 681 2005 48 033 1 350 49 383 2006 48 250 846 49 096

(22)

.

14

Türkiye’de, denizlerde alabalık (Salmo salar) yetiştiriciliğine 1990’lı yıllarda başlanmış olup en uygun bölge Karadeniz sahilleridir. Karadeniz'de alabalıkların ağ kafeslerde yetiştiriciliği ilk yıllarda büyük ilgi görmüş, ancak özellikle yaz mevsiminde su sıcaklığının yüksek olması nedeniyle bugün bu balıkların yetiştiriciliği yatırım açısından eski cazibesini kaybetmiştir. Buna rağmen Karadeniz, iç sularla kıyaslandığında alabalığın hızlı gelişmesini sağlayan ekolojik koşullara sahip olması yetiştiricilik teknolojisinin ve pazar imkanlarının geliştirilmesi ile potansiyel kaynak olarak görülmektedir. Çizelge 3’de görüleceği gibi denizde ağ kafeslerde alabalık yetiştiriciliği 2006 yılında 846 ton olarak gerçekleşmiştir (Anonim, 2006a).

4.1.2. Sazan Yetiştiriciliği

Sazan balıkları 1970’li yıllarda Türkiye’de yetiştiricilik için ilk ele alınan tür sazan olmasına rağmen, beklenen olumlu gelişmeyi gösterememiştir. Az miktarda oksijene gereksinim duyması ve yetiştirme sırasında boylama, kepçeyle yakalanma ve tartım gibi işlemlere duyarlı değildir ve kolayca yaralanmaz.4-30°C arasındaki su sıcaklığı değişimlerine kısa sürede uyum sağlar. Bu tür yaşadığı ortam nedeniyle doğal ve dışarıdan verilen birçok yem çeşidini değerlendirebilmektedir. Birçok türle polikültür olarak da yetiştirilmektedir. Çizelge 4’de yıllar itibariyle sazan üretimi görülmektedir.

Çizelge 4. Sazan üretim miktarları (ton)

Yıllar Sazan Üretim Miktarı (ton) Toplam Balık Üretim Miktarı (ton)

1999 900 62 820 2000 813 78 290 2001 687 66 972 2002 590 62 510 2003 543 67 250 2004 683 71 250 2005 571 78 850 2006 657 86 250

Kaynak: Anonim, 2006a

Sazan yetiştiriciliğinde üreticiler yavru gereksinimlerini, genellikle kamuya ait kuluçkalıklardan karşılamaktadır. . Yumurtlama Mayıs-Temmuz ayları arasında su sıcaklığı 18-20 ºC ye bol bitkili su kesimlerinde olur. Sazanın üremesinde en önemli faktör su sıcaklığı olduğundan, Kuzey ülkelerinde nadiren ürer veya hiç üremez. Yumurtlama bir haftada

(23)

15

tamamlanır. 1 kg vücut ağırlığına 200-300 bin yumurta bırakır. Yumurtaları şeffaf ve yapışkan olup yaklaşık 1 mm çapındadır. Şişmiş yumurtanın çapı 1.6 mm kadardır. Su bitkilerinin üzerine bırakılan yumurtalar 3-4 günde (60-70 gün derece) açılır. Yumurtadan çıkan larvaların boyu, 5 mm’ dir. Yumurtadan çıkan larvalar 1-3 gün süreyle tutunma organları ile su bitkilerine tutunurlar. Bu süre sonunda, su yüzeyine çıkarak yüzme keselerini hava ile doldurup, yüzmeye ve yem almaya başlarlar. Önceleri bitkisel ve hayvansal planktonlarla (algler, rotiferler, küçük kabuklular) beslenirler. Boyları 18 mm olduğunda bentik organizmalarla beslenmeye başlarlar Yavrular, doğal yem ve çeşitli tamamlayıcı yemlerle beslenerek 2-3 yılda pazar büyüklüğüne (2-3 kg) ulaşabilmektedirler (Anonim,2006a).

4.1.3. Çipura ve Levrek Yetiştiriciliği

Türkiye’de deniz balıklarından çipura ve levrek yetiştiriciliğine ilk yıllarda doğadan toplanan yavruların ağ kafeslerde büyütülmesiyle başlamıştır. Tam kontrollü yetiştiriciliğe ise 1985 yılında geçilmiştir.

Kuluçkahanelerden ve özellikle doğal ortamdan yakalanan çipura ve levrek yavruları porsiyonluk boya getirilmek üzere uygun koy ve körfezlere kurulan ağ kafeslerde büyütülmüştür. Entegre tesislerin devreye girmesiyle birlikte yetiştiricilik çalışmalarının gelişmesine paralel olarak yeni üretim sistemleri geliştirilmiştir. Türkiye’de işletmelerinde başlangıçta ağaçtan, plastik yüzdürücüden oluşan küçük boyutlu (4x4 metre) kafesler kullanılırken daha sonra 12, 16, ve 20 metre çapında polyethylen dairesel kafesler kullanılmaya başlamıştır. Bu kafeslerin ağ derinliği ise 10-15 metre arasındadır.

Ege Bölgesi koşullarında 4 aylık süreyi kuluçkahane ve adaptasyon tesislerinde geçiren çipura yavrularının ağ kafeslere çıktıktan itibaren 12-14 aylık sürede 3-4 gram ağırlıktan 350-400 gram ağırlığa ulaşmaktadırlar. Benzer şekilde levrek yavruları da 4 aylık süreyi adaptasyon tesislerinde geçirip ağ kafeslere konduktan sonra 14-15 aylık sürede 3-4 gram ağırlıktan 370-420 gram ağırlığa ulaşmaktadırlar.

Her iki türde de Pazar boyuna ulaşma süresi üretim bölgelerinin coğrafi yapısına ve suyun özelliklerine, üretimin biçimine, stok yoğunluğuna ve kullanılan yemin kalitesine göre değişmektedir. Su sıcaklığının düşük olması nedeniyle Karadeniz

(24)

16

Bölgesinde 20-24 aya yayılan çipura ve levrek yetiştirme süresi, Ege ve Akdeniz Bölgeleri’ne göre biraz uzundur (Çelikkale ve ark,1999).

Yetiştiriciliği yapılan çipura ve levreğin yıllar itibariyle üretim değerleri çizelge 5’de verilmiştir.

Çizelge 5. Çipura ve levrek üretim miktarları

Yıllar Çipura (ton) Levrek (ton) Toplam Balık Üretimi (ton)

1999 11 000 12 000 62 820 2000 15 460 17 877 78 290 2001 12 939 15 546 66 972 2002 11 681 14 339 62 510 2003 16 735 20 982 67 250 2004 20 435 26 297 71 250 2005 27 634 37 290 78 850 2006 17 000 29 000 86 250

Kaynak :Anonim, 2006a

4.1.4. Karides Yetiştiriciliği

Karides, gıda yönünden zengin pazar bakımından yüksek bir değere sahip olan su ürünlerindendir. Karides yetiştiriciliği, önceleri doğadan toplanıp kontrollü birimlerde beslenerek gerçekleştirilmiş ve bu çalışmalar giderek tam entansif yetiştiriciliğe dönüşmüştür.

Türkiye’de karides yetiştiriciliğine 1990’lı yılların ortalarında iki özel işletmede (Antalya ve Adana) başlanmış; bunlardan bir tanesi, esas işi olan deniz balıkları yetiştiriciliğine ek olarak yapmış ve daha sonra da bırakmış, esas bu işi yapmak üzere kurulan işletme ise değişik nedenlerden dolayı tam verimli olarak çalışamamıştır.

Muğla (Bodrum) yöresinde aralık 2002 yılında yapılan saha çalışmasında yüz yüze görüşmelerde esas işi deniz balıkları yetiştiriciliği olan özel bir işletmenin de karides yetiştiriciliği (Penaeus japonicus, P. semisulcatus) yaptığı saptanmıştır. Aralık 2002 itibariyle 25-30 gram ağırlığında yaklaşık 500.000 adet karides yetiştirdiklerini söylemişlerdir. Söz konusu üretimin deneme amaçlı yapıldığı belirtilmiştir. Karides

(25)

17

yetiştiriciliği 1999 yılında 30 ton, 2000 yılında ise 27 ton olarak gerçekleşmiştir. Yıllar itibariyle karides üretim miktarları Çizelge 6’da verilmiştir.

Çizelge 6. Karides üretim miktarları Yıllar Üretim Miktarı (ton)

1996 270 1997 300 1998 270 1999 30 2000 27 2001 -- 2002 -- 2003 -- Kaynak : Anonim, 2006b

4.1.5. Midye Yetiştiriciliği

Kabuklu su ürünleri içerisinde Türkiye’de en iyi bilinen tür midye (Mytilus galloprovincialis) olmasına karşın henüz bilinçli bir yetiştiricilik çalışmasına başlanamamıştır. Bilimsel araştırmalar yanında ağ kafes üreticileri yüzdürücülere bol miktarda tutunan midyeleri basit sistemlerde kültür çalışmalarını denemeye başlamışlardır. Gelecekte ağ kafeslerde balık yetiştiriciliği ile birlikte kültür uygulamalarının başlaması ile kabuklu su ürünleri üretimi yararlı olacaktır.

Türkiye’de midye yetiştiriciliğini ilk kez 1980’li yılların ortalarında Çanakkale (Gelibolu)’de özel bir işletme denemiş, daha sonraları Kocaeli (Kefken)’de yine özel bir işletme bu işe başlamış, fakat sonuçlar olumsuz olmuştur. Bu olumsuzluklara rağmen yetiştiricilik yoluyla üretilmiş midye istatistiklerimizde yer almaktadır (Çelikkale ve ark,1999 b). Çizelge 7’da yıllar itibariyle midye üretimi görülmektedir

Bu türlere ilaveten kamu ve özel müteşebbisler yeni türlerin yetiştirilmesine gayret etmektedirler. Potansiyel olarak yetiştiriciliği yapılabilecek türler çizelge 8’de verilmiştir.

(26)

18

Çizelge 7. Midye üretim miktarları (ton) Yıllar Üretim Miktarı (ton)

1996 1 918 1997 2 000 1998 2 000 1999 500 2000 321 2001 5 2002 2 2003 815 2004 1 513 2005 1 500 2006 1 520

Kaynak : Anonim, 2007a.

Çizelge 8. Türkiye’de yetiştiriciliği yapılabilecek potansiyel türler

Tür Üretim Alanı Yetiştirilebileceği Bölge

Kalkan ( Scopthalmus maeoticus) Tank Karadeniz

Karagöz (Diplodus vulgaris) Kafes Ege

Fangri (Pagrus pagrus) Kafes Ege

Orfoz (Epinephelus gigas) Kafes Ege

Sivriburun karagöz (Puntazzo puntazzo) Kafes Ege Sarı kuyruk (Seriola dumerilii) Kafes Ege

Karadeniz alası (Salmo trutta labrax) Kanal, kafes Doğu Karadeniz Mersin balığı (Acipencer spp) Havuz, tank Karadeniz Pasifik istiridyesi (Crassostrea gigas) Yüzer Sal Ege, Karadeniz Kerevit ( Astacus leptodactylus) Toprak havuz İç Anadolu, Marmara Kefal (Mugil cephalus) Havuz, kafes Ege, Akdeniz, Karadeniz Yılan balığı ( Anguilla anguilla) Havuz, Tank Ege, Akdeniz

Lüfer (Pomatomus saltator) Kafes Karadeniz

Kaynak: Çelikkale ve ark, 1999a.

Kalkan (Scopthalmus maeoticus), 1997 yılında Tarım ve Köy işleri Balkanlığı ile Jopanya Uluslararası kuruluşu (JICA) arasındaki işbirliği ile Trabzon Su Ürünleri Araştırma Enstitüsün de kontrollü üretim çalışması başlamıştır.

Karagöz (Diplodus vulgaris), İzmir ve Muğla illerinde yavruları doğadan toplanarak yetiştirilme çalışmaları yapılmaktadır.

(27)

19

Fangri (Pagrus pagrus), çipura ile benzer süreçte büyüyebilmekte olup, kafeslerde yetiştiriciliği yapılabilmektedir.

Sivri burun karagöz (Puntazzo puntazzo), özellikle levrek ve çipura yetiştirildiği ortamlarda kafes içindeki alg gelişiminiz önlemek için 2. tür olarak polikültür yetiştiriciliği yapılabilir.

Karadeniz alası (Salmo trutta labrax), Türkiye’ye özgü “Salmo trutta” türünün dört alt türünden birisidir. Henüz Türkiye’de ticari boyutta yetiştiriciliği yapılmamaktadır. Ancak, ülkemiz kaynaklarının verimli bir şekilde değerlendirilmesini temin için mutlaka yetiştiricilik çalışmasına başlanılmalı ve teşvik edilmelidir.

Mersin balığı (Acipencer spp), Eskişehir Çiftelere de üretim çalışması yapılmaktadır.

Kerevit (Astacus leptodactylus), doğal sularda yaşayan bir tür olup henüz yetiştirilmesi yapılmamıştır.

Türkiye’nin potansiyeli göz önüne alındığında, su ürünleri yetiştiriciliği açısından gelinen noktanın yeterli olmadığı açıktır. Ülkede yaşanan ekonomik problemler nedeniyle istenen düzeye ulaşamayan yetiştiricilik sektörünün önündeki bürokratik engellerin kaldırılması ile, sektörün kısa sürede daha da büyüyerek, insan sağlığı için önemli bir gıda temini, istihdam sağlama ve ihracat gelirini artırmada önemli bir görev üstleneceği ve milli ekonomiye daha fazla katkı sağlayacağı bir potansiyel mevcuttur.

Bunu sağlamak için, su ürünleri yetiştiricilik sektöründe daha planlı olarak sürdürülebilir gelişimini temin etmek ve mevcut potansiyelin değerlendirilmesi amacıyla bütün kurumlarca kabul edilmiş, Avrupa Birliği normlarına uygun bir ülke politikasının oluşturulması gerekmektedir (Çelikkale ve ark.,1999b).

Türkiye’de yetiştiricilik sektörü, genelde küçük işletmelerden oluşmaktadır. Yetiştiricilikte, en yüksek üretim Ege bölgesinde, en düşük üretim ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde olmuştur (Anonim, 2006b). Çiftliklerin büyük çoğunluğu küçük (<50 ton/yıl) aile işletmesi özelliği taşımaktadır. Ancak son yıllarda üreticiler önemli oranda kapasite artırımına gitmektedir. Ayrıca, Tarım ve Köy işleri Bakanlığı tarafından deniz kafeslerinde

(28)

20

100 ton, iç su kafeslerinde ise 25 tonun altındaki projelere onay verilmemektedir (Babadoğan, 1998).

4.2. Avrupa Birliği Ülkelerinde Su Ürünleri Yetiştiriciliği

Avrupa Birliği ülkelerinde su ürünleri yetiştiriciliği denizlerde balık ve kabuklu yetiştiriciliği ile tatlı sularda balık yetiştiriciliğini içeren ekonomik bir faaliyettir. Salmon, alabalık, midye ve istiridye AB ülkeleri yetiştiriciliğinde dominant türlerdir. Son yıllarda, çipura, levrek ve kalkan balığı yetiştiriciliğinde önemli gelişmeler kaydedilmiştir (Anonim, 2007b).. Çizelge 9’da Avrupa Birliği’nde yetiştiricilikle elde edilen türlerin miktarları verilmiştir.

Çizelge 9. AB ülkelerinde su ürünleri üretim miktarları (ton)

TÜRLER 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Salmon 591 068 611 013 640 825 671 695 756 770 716 994 748 978 763 395 Alabalık 333 509 343 243 359 513 374 350 350 863 340 453 326 808 332 361 Sazan 75 429 79 300 77 664 72 743 73 265 73 039 73 327 72 490 Çipura 58 831 73 232 77 003 79 767 88 340 88 922 99 265 104 065 Levrek 45 957 57 811 56 162 61 093 62 060 68 679 82 706 88 531 Yılan Balığı 11 109 11 094 10 282 8 993 8 679 8 268 8 805 7 790 Kalkan 3 969 5 007 5 029 5 730 6 004 7 035 7 464 8 730 Yayın 3 359 4 490 4 071 3 756 5 458 5 510 6 434 6 295 Tilapya 200 150 150 150 450 450 700 750 Mersin Balıkları 543 265 195 200 230 275 332 65 Diğer Deniz Balıkları 4 989 6 109 10 103 9 071 9 655 15 203 16 781 18 310 Diğer tatlı su balıkları 619 595 420 496 528 481 539 350

Kaynak : Anonim, 2006a.

4.2.1. Alabalık Yetiştiriciliği

Avrupa Birliği ülkelerinde esas olarak gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss ) ile Atlantik salmonu (Salmo salar ) yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çok az miktarlarda da, kahverengi alabalık ( Salmo trutta), dere alabalığı ( Salvelinus fontinalis) ve alp alabalığı (Salvelinus alpinus) yetiştiriciliği de söz konusudur.

(29)

21

Avrupa da yetiştirilen ve pazara sunulan alabalıkların çoğunluğu pembe ve beyaz görünümünde porsiyon (maksimum 400 g) büyüklüğündedir. Bazı çiftliklerde 1 kg ın üzerine çıkacak şekilde yetiştiricilikte yapılmaktadır(De Silva, S.S,2001).

Çizelge 10’de farklı büyüklüklerde üretilen gökkuşağı alabalığı miktarları verilmiştir.

Çizelge 10. AB ülkelerinde alabalık üretim miktarları Beyaz Etli porsiyonluk

Gökkuşağı alabalığı

Pembe Etli porsiyonluk Gökkuşağı alabalığı Yıllar ton % ton % TOPLAM (ton) 1998 135 321 40,68 98 455 29,60 332 616 1999 128 620 38,61 98 466 29,52 333 473 2000 132 489 38,40 99 044 28,71 344 969 2001 130 036 36,11 119 219 33,11 360 035 2002 124 386 33,13 144 270 38,43 375 346 2003 128 510 36,91 122 987 35,32 348 137 2004 135 739 40,14 108 198 31.98 338 258 2005 136 725 41,58 101 680 41,58 328 816 Kaynak : Anonim, 2007c.

Türkiye’de, piyasaya sunum bakımından üretilmeyen 1 kg dan daha büyük ağırlığa sahip gökkuşağı alabalıkların 2005 yılı itibariye Avrupa da üretimi 101.680 tondur. Ancak, farklı büyüklüklerde yetiştirilen alabalık üretimi 2006 yılı sonu itibariyle, 332.362 tondur. Toplam su ürünleri yetiştiriciliği içinde (1.403.132 ton) miktarı ise ¾’dür (Anonim, 2007c).

Atlantik salmonu, Norveç, İskoçya, the Faeroe adaları, İrlanda gibi ülkelerde oldukça yoğun bir şekilde üretimi yapılmaktadır. AB ülkelerindeki üretim miktarları çizelge 11’de verilmiştir.

(30)

22

Çizelge 11. Atlantik salmonu üretim miktarları(ton)

Yıllar Norveç İngiltere Adaları Faroe İrland İzland İspanya Fransa İsveç

1999 412 001 119 431 36 981 18 827 3 750 618 -- -- 2000 423 001 135 000 31 440 17 800 3 480 226 -- 66 2001 420 000 146 429 46 013 22 412 5 600 323 -- 48 2002 460 000 142 961 45 000 21 423 1 471 300 500 40 2003 520 000 161 748 52 526 17 920 3 700 50 800 26 2004 512 000 150 000 33 600 14 001 6 620 30 700 43 2005 588 444 123 000 18 700 11 500 6 094 0 1 200 40 2006 603 455 128 000 10 000 10 000 10 000 -- 1 900 40 Kaynak : Anonim, 2007c. 4.2.2. Sazan Yetiştiriciliği

Avrupa ülkelerin de sazan yetiştiriciliği üretimin büyük bir kısmını Almanya, Macaristan, Polanya ve Avusturya gibi ülkeler yapmaktadır. Avrupa ülkelerinde yetiştirilen sazan türleri; sazan (Cyprinus carpio), ot sazanı (Ctenopharyngdon idell ), büyük baş sazan (Aristichthys nobilis) ve gümüş sazan (Hypophthalmichthys molitrix)dır (Anonim, 2006 b).

Sazan üretimi Çizelgede 12, ot sazanı üretimi çizelge 13 ve gümüş sazan üretimi ise çizelge 14’te verilmiştir.

Çizelge 12. Sazan üretim miktarları (ton)

Yıllar Polanya Çek Cum. Macaris tan Almany a Frans a Hırvatis tan Avustur ya Belçika Toplam (ton) 2000 22 600 16 800 13 909 10 500 6 000 2 292 620 400 73 121 2001 21 500 17 000 12 850 10 500 6 000 3 034 385 400 71 669 2002 18 000 16 596 13 781 10 500 6 000 2 036 303 400 67 616 2003 19 200 16 935 13 000 10 500 6 000 1 910 337 400 68 282 2004 18 000 16 996 13 000 10 500 6 000 1 900 340 400 67 936 2005 18 000 17 814 13 000 10 500 6 000 1 900 340 400 67 954 2006 18 000 17 000 13 000 10 500 6 000 1 900 340 400 67 140 Kaynak : Anonim, 2007c.

(31)

23 Çizelge 13. Ot sazanı üretim miktarları (ton)

Yıllar Macaristan Polonya Çek Cum. Toplam

2000 800 1 500 500 2 800 2001 800 1 500 500 2 800 2002 756 1 500 291 2 547 2003 700 1 200 306 2 206 2004 700 370 286 1 356 2005 700 400 329 1 429 2006 700 400 300 1 400 Kaynak : Anonim, 2007c

Çizelge 14. Gümüş sazanı üretim miktarları (ton)

Yıllar Macaristan Polonya Çek Cum. Hırvatistan Toplam

2000 3 100 279 3 379 2001 2 936 259 3 195 2002 2 395 185 2 580 2003 2 500 277 2 777 2004 2 500 433 564 250 3 747 2005 2 500 500 694 250 3 944 2006 2 500 500 700 250 3 950 Kaynak : Anonim, 2007c. 4.2.3. Levrek Yetiştiriciliği

Avrupa da yetiştirilen levrek türü Dicentrarchus labrax ‘dır. Akdenizden kuzey denize kadar tüm Avrupa sularında bulunmaktadır. Yetiştiricilik olarak Akdeniz Ülkelerin den Yunanistan, İtalya ve Fransa ‘da 1980’li yıllarda kafeslerde başlamış, 1990 yıllarda da hızla büyümüştür. Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde önemli bir sektör haline gelmiştir (Anonim, 2007b).

(32)

24 Çizelge 15. Levrek üretim miktarları (ton)

Yıllar Yunanistan Türkiye İtalya İspanya Fransa Hırvatistan Portekiz Malta

1999 20 000 12 000 6 600 1 670 3 150 1 300 849 80 2000 23 000 17 877 8 100 2 300 3 600 1 300 1 080 234 2001 24 000 15 546 8 900 1 950 3 000 1 520 700 196 2002 28 000 14 339 9 000 3 180 3 500 1 800 800 50 2003 26 000 15 000 8 900 4 530 3 700 1 750 1 500 100 2004 30 000 17 050 9 000 4 700 4 000 1 600 1 500 131 2005 36 100 21 100 8 600 8 492 4 300 1 900 1 500 131 2006 34 000 29 000 9 000 7 300 5 000 1 900 1 500 131 Kaynak: Anonim, 2007c, 4.2.4. Çipura Yetiştiriciliği

Avrupa ülkelerinde yetiştirilen çipura türü Sparus aurata’dır. Yetiştiriliği 1980’li yıllarda Yunanistan, İtalya ve İspanya’da başlanmıştır. Genellikle 400-600 gram ağırlığındaki balıklar pazara sunulmaktadır. Yaygın olarak, Türkiye ve Yunanistan da kafeslerde yetiştiriciliği yapılmaktadır(Anonim,2007c). Bazı AB ülkelerinde yetiştiricilik miktarları çizelge 16’ de verilmiştir.

Çizelge 16. Çipura üretim miktarları (ton)

Yıllar Yunanistan Türkiye İspanya İtalya Portekiz Fransa Hırvatistan Malta

1999 28 000 11 000 7 600 4 80 1 595 1 000 450 1 922 2000 36 000 15 460 8 300 6 00 2 060 1 400 800 1 512 2001 37 000 12 939 10 685 6 80 2 000 1 700 940 1 039 2002 42 000 11 681 10 960 8 00 2 200 1 500 700 1 066 2003 49 000 16 735 12 440 7 80 2 500 1 100 700 900 2004 46 000 20 435 13 034 8 50 2 500 1 356 800 782 2005 27 634 2 500 1 100 800 2006 49 000 21 100 8 80 2 500 1 465 1 100 800 Kaynak : Anonim, 2007c.

4.2.5. Kalkan balığı Yetiştiriciliği

Avrupa’da yassı balıklardan kalkan balığı (Psetta maxima), esas olarak Fransa ve İspanya da yetiştirilmektedir. Diğer bazı türlerin yetiştirilmesi ( Solea solea..vb) ise çok sınırlıdır (New, 1998). Bazı AB ülkelerinde yetiştiricilik miktarları çizelge 17’de verilmiştir.

(33)

25 Çizelge 17. Kalkan balığı üretim miktarları (ton)

Yıllar İspanya Fransa Portekiz Norveç Hollanda İrlanda Toplam

1999 2 083 900 475 8 3 466 2000 3 350 1 000 510 12 4 872 2001 3 385 700 540 15 4 640 2002 4 000 750 540 30 5 320 2003 3 440 700 540 270 75 50 5 107 2004 4 256 800 540 270 75 50 6 076 2005 4 275 800 540 270 100 50 6 085 2006 5 700 800 540 7 120 Kaynak : Anonim, 2007.

4.2.6. Tatlısu Yılan Balığı Yetiştiriciliği

Avrupada yılan balığı (Anguilla anguilla) yetiştiriciliği en fazla iklim koşullarının uygunluğundan dolayı İtalya da yapılmaktadır. Son yıllarda Hollanda ve Danimarka da yetiştiriciliğine başlanmıştır. Bu balıkların yaşam koşulları çok ilginç ve olağanüstüdür.(De Silva, 2001).

Bazı AB ülkelerinde yılan balıkları yetiştiricilik miktarları çizelge 18’de verilmiştir.

Çizelge 18. Yılan balığı üretim miktarları (ton)

Ülkeler 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Hollanda 3288 3700 4000 3868 4200 4500 4000 İtalya 2950 2450 2300 1618 1350 1034 955 Danimarka 2717 2674 2100 1021 1866 1675 882 Yunanistan 428 540 591 332 458 429 261 İsviçre 222 273 200 167 170 158 222 Almanya - 150 150 150 150 322 329 Fransa 36 36 42 - - - - İngiltere Belçika 100 100 100 - - - - Macaristan - - 73 36 11 11 5 Türkiye Kaynak : Anonim, 2007c.

Avrupa’da 1980’li yıllarda ton balığı (Thunnus spp) ve Atlantik Cod yetiştiriciliğide yapmaya başlanmıştır. 2000 yılından bu yana özellikte ton balığı üretimi İspanyada ve Hırvatistan da önemli derece de bir gelişme göstermiştir (De Silva, 2001).

(34)

26 4.2.7. Midye Yetiştiriciliği

Avrupa Birliği ülkelerinde yaygın olarak Avrupa midyesi ve Akdeniz midyesi farklı ortamlarda (denizlerde ve acı sularda) yetiştirilmektedir. Çizelge 19’da midye yetiştiriciliği miktarları verilmiştir (Anonim, 2007a).

Çizelge 19. Midye üretim miktarları (ton)

Ülkeler 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 İspanya 261 969 247 730 245 895 193 386 205 636 231 633 158 059 İtalya 92 000 113 800 94 000 92 219 100 000 42 640 63 567 Hollanda 100 800 66 800 48 600 45 061 56 200 67 200 59 500 Fransa 62 500 68 000 73 220 68 698 64 650 86 305 80 775 Almanya 37 912 24 122 11 638 8 018 28 549 12 474 9 470 Yunanistan 21 232 24 327 25 934 21 792 25 618 28 781 26 048 İrlanda 16 111 25 660 30 373 31 703 39 289 37 315 38 265 İngiltere 9 535 11 107 17 332 17 580 19 218 30 699 28 506 Norveç 662 852 920 2 557 1 829 3 447 4 311 Hırvatistan 1 100 1 100 2 870 2 400 1 900 2 800 2 500 İsviçre 925 443 1 444 1 382 1 742 1 435 1 069 Türkiye 500 321 5 2 815 1 513 1 500 Arnavutluk 200 200 150 300 860 800 860 Bulgaristan 100 10 - 55 15 118 171 Kaynak : Anonim, 2007b. 4.2.8. İstiridye Yetiştiriciliği

İnsan kontrolü altında ilk yavru üretimi 1879 yılında ele alınmıştır. 1920’de ise kültüre alınacak boya kadar yetiştirilmişlerdir.

Bugün birçok ülke yarı kontrollü olarak dipte, kazıklarda, halatlarda, rafta ve sallarda yetiştiricilik yaparken, tam kontrollü olarak yumurtadan pazar boyuna kadar istiridye üretimini de başarılı bir şekilde yapmaktadırlar.

Bu kabuklu su canlıları son yıllarda ülkemizde tanınmaya başlanmıştır. Ülkemizde tüketiminin pek fazla olmamasına rağmen dış talebin yüksek olması nedeni ile bazı ihracatçılar bu canlıları doğadan toplatarak İtalya, İspanya, Yunanistan gibi ülkelere pazarlanmaktadır

(35)

27

Türkiye sularını temsil eden tek tür Ostrea edulis’tir. Marmara Denizi, Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz’in İstanbul Boğazı ile birleştiği noktada görülmektedir (Alpbaz, 1997).

Çizelge 20’de istiridye yetiştiriciliği miktarları verilmiştir.

Çizelge 20. İstiridye üretim miktarları (ton)

Ülkeler 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 İspanya 3348 3383 3866 4145 3116 2731 2980 İrlanda 696 266 431 280 325 390 342 Fransa 2000 2000 1650 1998 1300 1920 1280 Hollanda 86 200 122 75 110 - - Yunanistan 2 23 25 10 9 10 3 Kaynak : Anonim, 2007b. 4.3. Su Ürünleri Ekonomisi

Ekonomik çevre, insan ve ihtiyacın tatmin ve uyum sağladığı ortamdır. Bu çevre, doğal kaynaklardan başka, bireyin yaşamını sürdürmesi için tatmini gerekli zorunlu ihtiyaçlardan oluşmaktadır. Ekonominin objektif ve subjektif iki yüzü olduğu açıktır. İnsan arzu ve ihtiyaçlarının sabit olmadığı, aksine zaman içinde genişlediği ve çeşitlendiği bir gerçektir.

Genel anlamda üretim ve istihdam sorunuyla karşı karşıya bulunan Türkiye açısından sahip bulunulan tüm kaynaklardan etkin ve rasyonel bir biçimde yararlanmak ekonomik bir zorunluluktur. Su ürünlerinin ekonomiye katkısı şu şekilde sıralanabilir:

- İnsan beslenmesinde önemli bir protein kaynağı olarak bitkisel ve hayvansal besinler beslenme açısından taşıdığı önem,

- Bazı sanayilere hammadde sağlaması,

- Sektörde geniş istihdam olanaklarının bulunması, - Yüksek ihracat potansiyeline sahip olması,

(36)

28

Yukarıda sayılan ekonomik nedenler, ülkemizin sahip olduğu potansiyelle birlikte değerlendirildiğinde konunun önemi ortaya çıkmaktadır.

Türkiye su ürünleri potansiyeli açısından özellikle iç sular zenginliği yanında deniz ürünleri yetiştiriciliği alanında son yıllarda sağlanan gelişmeler sonucu ihracat konusunda önemli rekabet güçüne sahip olmuştur.(Doğan, 1997)

Türkiye’nin su ürünleri dış alım miktarı, 1994 yılında 25 695 ton iken, 2003 yılında 45 606 tona çıkmıştır. Çizelge 21 45 bin tonluk dış alımın 12.400 tonu dondurulmuş uskumru (Scomber scombrus) ve kolyoz (Scomber japonicus) türlerine aittir. Değer olarak bakıldığında yaklaşık 9,9 milyon dolara eş değerdir. Dış alımda ikinci sırada ise miktar bakımından dondurulmuş sardalya (7421 ton=3,6 milyon dolar),değer bakımından orkinos (6285 ton=5 milyon dolar) yer almaktadır.(İşgören-Emiroğlu, 2005).

Çizelge 21. Türkiye Su Ürünleri Üretimi, Dış Satımı, Dış Alımı ve Tüketimi

Yıllar Üretim (ton) Dış satım (ton) Dış alım (ton) İç tüketim (ton) Kişi başına tüketim(kg) 1994 601 104 14,635 25,695 500 271 8,258 1995 649 200 14,000 30,639 609 710 9,881 1996 549 646 12,700 29,648 510 564 8,602 1997 500 260 18,402 39,829 490 339 7,663 1998 543 900 11,558 31,417 528 935 8,119 1999 636 824 15,955 39,552 503 249 7,59 2000 582 376 14,533 44,230 538 764 7,985 2001 594 977 18,978 12,971 517 832 7,547 2002 627 847 26,860 22,532 466 289 6,697 2003 587715 29,937 45,606 470 131 6,836 Kaynak: Anonim, 2003.

Türkiye’nin dış satım miktarı, 1994 yılında 14,635 ton iken 2003 yılında 29,937 ton olarak gerçekleşmiştir. Çizelge 22. en fazla dış satımı türler, taze/soğutulmuş mavi yüzgeçli orkinos 2827 ton=24,2 milyon dolar) ve taze soğutulmuş çipura (1729 ton=5,92 milyon dolar) türleridir.

(37)

29

Dünya ülkeleri dış satım sıralamasında Türkiye 50. sırada yer almaktadır. Dış satım yapılan ülkeler arasında İtalya ilk sırayı alırken, İspanya, Yunanistan ve Japonya İtalya’yı izlemektedir (Çizelge 22).

Sahip olunan kaynaklar, teknik, ekonomik ve sosyal yaşamdaki gelişmeler sektörlerin gelişmesinde önemli rol oynarlar. Türkiye’nin olduğu geniş doğal kaynaklar göz önüne alındığında su ürünleri sektöründe tüm bu olanaklardan yeteri kadar yararlanılamadığı söylenebilir. Son yıllarda su ürünleri sektörüne yapılan yatırımlar sonucu bu sektörde önemli gelişmeler olmuştur. Su ürünlerindeki kültür balıkçılığının ve avcılığın artması sonucu su ürünlerinin GSMH içindeki payı yıllar itibariyle artış göstermiştir. Fakat bu yeterli düzeyde değildir. Üretimin istenilen düzeye gelmemesinde, devletten gelecek teşviklerin yetersiz kalması, kıyı balıkçılığına konulan yasaklar (özellikle bodrum ve yöresi) ve balık çiftliği kuruluşunda karşılaşılan engellerin önemli payı bulunmaktadır. .(İşgören-Emiroğlu, 2005).

Çizelge 22. Türkiye’nin Su Ürünleri Üretimi, Dış Alım ve Dış Satımında ilk On Ülke.

DIŞ ALIM DIŞ SATIM

Ülke Miktar(ton) Değer($) Ülke Miktar(ton) Değer($)

Norveç 9 844 10 976 469 İtalya 8 394 31 947 120 İspanya 6 138 6 091 949 İspanya 3 392 23 783 511 İrlanda 7 348 3 044 012 Yunanistan 4 859 19 703 573 Fransa 2 739 2 225 558 Japonya 2 794 16 905 168 İsveç 2 129 1 876 255 Hollanda 2 057 10 800 036 Tayvan 2 322 1 826 150 Fransa 1 087 4 284 814

Moritanya 3 053 1 271 558 Güney Kore 998 3 295 961

Hollanda 2 499 1 237 664 Lübnan 2198 2 951 622

A.B.D. 1 344 591 977 Ege Ser.Böl. 390 1 524 944

Hindistan 373 481 231 Almanya 670 1 236 349

(38)

30

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Avrupa Birliği ülkelerinde ve bazı ülkelerde yetiştiricilikle elde edilen su ürünleri miktarları çizelge 21’de verilmiştir.

Çizelge 21. Su ürünleri üretim miktarları (ton)

Ülkeler 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Hırvatistan 5 780 6 551 9 840 9 605 8 456 9 350 9 950 9 950 İngiltere 137 231 156 820 165 259 162 461 179 248 168 550 141 793 145 739 Avusturya 2 883 2 732 2 308 2 229 2 148 2 170 2 170 2 170 Belçika 1 640 1 520 1 520 1 200 1 200 1 200 1 200 1 200 Çek Cum. 18 165 18 460 18 660 17 946 18 337 18 798 19 892 18 870 Danimarka 40 200 40 175 40 100 39 800 35 550 36 000 36 610 37 760 Faroe Ada. 39 150 32 581 49 138 55 000 62 746 37 518 22 677 14 000 Finlandiya 15 300 15 200 17 000 14 894 13 920 12 000 13 000 14 500 Fransa 57 323 59 635 59 155 55 300 49 470 51 010 48 767 49 900 Almanya 35 500 35 650 36 150 36 000 36 000 34 750 34 750 34 750 Yunanistan 52 450 61 800 66 550 73 500 78 500 79 500 83 600 83 000 Macaristan 17 670 19 524 17 733 18 408 17 735 17 735 17 735 17 595 İzlanda 4 710 5 116 8 070 3 467 6 147 8 917 8 355 13 575 İrlanda 20 395 20 213 24 213 24 173 19 340 15 421 13 220 12 635 Italya 59 950 61 800 62 500 59 700 56 500 58 700 58 620 59 400 Malta 2 002 1 746 1 235 1 116 1 000 913 931 931 Hollanda 6 280 6 700 6 700 6 400 8 275 8 475 9 650 9 300 Norveç 463 080 470 531 485 400 543 400 594 570 580 570 655 364 676 655 Polanya 29 130 34 590 34 310 30 750 33 760 33 431 33 240 33 240 Portekiz 4 619 5 350 4 940 5 040 6 040 6 040 6 040 6 040 İspanya 43 990 49 483 54 620 57 200 57 514 62 668 65 205 65 515 İsviçre 7 886 6 151 7 254 6 084 6 506 6 828 6 922 6 922 Türkiye 62 870 78 290 66 972 62 510 67 250 71 250 78 850 80 000 Kaynak : Anonim, 2007c.

Çizelge 21’de görüleceği gibi, AB ülkeleri içinde Norveç 676.655 tonla en fazla yetiştiricilik yapan ülke olup, sırasıyla İngiltere, Yunanistan, Türkiye ve İspanya takip etmektedir.

Alabalık üretimi, 2006 yılında Türkiye’de iç sularında alabalık 48 250 ton denizlerde ise 846 tondur (Anonim, 2006a). Avrupa ülkelerindeki toplam üretim ise 330 000 ton civarındadır. Ülkeler açısından toplam alabalık üretimimiz Avrupa ülkelerinden Fransa (49 900 ton/yıl) ve İtalya’ya (39 600 ton/yıl) benzer, Almanya (34 000 ton/yıl), İspanya (26 500 ton/yıl), İngiltere (17 600 ton/yıl) ve diğer ülkelerden yüksektir. (Anonim, 2007c, Anonim, 2006a).

(39)

31

Türkiye’de resmi kayıtlara girmemesine rağmen, ülkede bazı alabalık işletmelerinde az miktarda da olsa kaynak alabalığı (Salvelinus fontinalis) ve kahverengi alabalık (Salmo trutta) yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Türkiye’nin doğal alabalık alttürleri yetiştiriciliği ile ilgili çalışmalarda vardır. Ancak, önemli genetik varyasyon kaynakları olan bu türlerin acilen korumaya alınması ve stok takviyesine ihtiyacı söz konusudur.

Karadeniz’de 1980’li yılların başında salmon (Salmo salar) yetiştiriciliğine başlanmış olmasına rağmen özellikle yaz aylarında su sıcaklıklarındaki ani yükselmeler nedeniyle beklentiler olumsuz olarak gerçekleşmiştir. Karadeniz sahillerinde salmon için kurulan kafeslerde belirli dönemlerde (su sıcaklığının 20 °C ve altında olduğu aylarda) gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nın denizlerde yetiştiriciliği yapılmıştır. Halen bu üretim Karadeniz’de yapılmaktadır.

Alabalık üretimi, AB ülkeleri ve Türkiye de son yıllarda hızla artış göstermektedir. Sektör olarak gelecek on yıl içinde büyümeye ve ekonomik kazanç getirmeye devam edeceği tahmin edilmektedir.

Türkiye’de beklenen gelişmeyi gösteremeyen aynalı sazan (Cyprinus carpio) 1970’li yıllarda yetiştiriciliğine başlanan türlerden olduğu halde, 2006 verilerine göre 657 ton üretimi söz konusudur. Sazangillerin toplam avlanan miktarı ise, yıllık 14.866 tondur. Avrupa ülkelerinde toplam üretim 72 490 ton/yıl olup; en yüksek üretime Polanya (18 000 ton/yıl), Çek Cumhuriyeti (17 000 ton /yıl), Macaristan (13 000 ton/yıl) ve Almanya (10 500 ton/yıl) sahiptir (Anonim, 2007b; Anonim, 2007c).

Avrupa’nın 2006 yılı verilerine göre en iyi levrek üreten iki ülkesi Yunanistan (34 000 ton /yıl) ve Türkiye (29 000 ton /yıl)’dır. Bu iki ülkeyi sırasıyla; İtalya (9 000 ton /yıl), İspanya (7 300 ton /yıl) ve Fransa (5 000 ton /yıl) takip etmektedir (Anonim, 2006b; Anonim,2007c).

Çipura’da ise Avrupa’nın 2006 yılı toplam üretimi 86 665 ton olup, en yüksek üretim Yunanistan (49 000 ton /yıl), İspanya (21 000 ton /yıl) ve İtalya (8 800 ton /yıl) tarafından yapılmaktadır. Türkiye’nin üretimi ise, 17 000 ton/yıl’dır (Anonim,2006a;Anonim, 2007c).

Referanslar

Benzer Belgeler

The studies o n artificial reef design fo r Octo pus vulgaris (Cuvier) in İzmir Bay (Aegean Sea, Turkey) The studies o n artificial reef design fo r Octo pus vulgaris (Cuvier) in

İskenderun Kö rfezinde fanyalı uzatma ağları ile karides avcılığının yapısal ö zellikleri İskenderun Kö rfezinde fanyalı uzatma ağları ile karides avcılığının

Türkiye su ürünleri sektörü, Tablo 4’de de gözlendiği üzere, her ne kadar dünya üretimi içerisinde çok yüksek bir üretim performansına sahip olamasa da; incelenen

Hakem kurulunun görevi: su ürünleri toptan satış yerinde , su ürünleri müstahsilleri, bunların üst kuruluşları, komisyoncu, balıkçı esnafı ve işletmeciler

Araştırma ve Uygulama Merkezinde çeşitli tatlı su ve deniz balıkları türleri (Gökkuşağı alabalığı, mersin balığı, levrek, kırlangıç) ve kerevit

ÇalıĢmanın ilk aĢaması olan mevcut durum analizinde literatür taraması ve anket çalıĢmasıyla elde edilen sektöre iliĢkin bulgular (potansiyeller, sorunlar

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre ülkemizde avcılık yöntemi ile elde edilen su ürünleri miktarı Çizelge 3’te verilmiştir... Su Ürünleri Avcılık

Su Ürünleri Yetiştiriciliği ve Avcılığı Gümüşhane ilindeki üretim çiftliklerinin tamamında alabalık üretimi yapılmakta olup özellikle göletlerde kafes