• Sonuç bulunamadı

İstanbul'un dört köşesinde:Yedikuledeki ölüm zindanları çok korkunçtur

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul'un dört köşesinde:Yedikuledeki ölüm zindanları çok korkunçtur"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

il 1932 idarş IşlarI telefon«! İstanbul — 20203 Fİati 3 kuruy

İstanbulun Dört Köşesinde

Yedikuledeki Ölüm Zin­

danları Çok Korkunçtur

---■ - — — —

Buraya Getirilen Mahkûmlar Evvelâ

Boğulur, Sonra Başları Kesilirdi

Yedlkul« zindanlarının hariçten gttrUnUşU İstanbul, tarihin eski devirle-

rinde, yıllarca kan ve ateş dalga­ ları arasında boğulup kalmıştır. Bizanslılar devrinde ve daha sonra Osmanlı padişahlarının zamanında asılanlar, kesilenler ve boğulanlar o kadar çoktur ki... bunları adet mefhumile mukayese etmek imkânsızdır.

İstanbulun köşelerini dolaşır­ ken vaktile mahkûmlara zin- danlık eden yerlere uğramadan geçmek büyük bir kusur sayıla- î bilir. Bu zindanlar arasında şüp­

he yok ki, en meşhuru ( Al- tınkapı) dır. Bu insan mez­ bahası bugün Yedikule dedi­ ğimiz yerdedir. Burası bundan

tamam 1540 sene evvel, muzaf­ fer Bizans İmparatorlarını kar­ şılamak için altından bir zar fer kemeri şeklinde örülmüş, bir müddet sonra mahkûmların zin­ dan olmuştur. Fakat buraya kakı­ lan altınları bugün bulmak imkân­ sızdır. Çünkü put kırıcılar bunlan çoktan söküp götürmüşlerdir. B# karanlık bodruma girerken tüy­ lerim diken diken oldu.

Doğrusu çok korktum ve yıl­ dım. Eskiden insanlar için tatbik olunan cezanın en hafifi gözlere mil çekmek, badım yapmak, boğazdan aşağı kaynar sirke dökmek gibi şeylerdi. O zaman ceza, insanı mahvetmek için ve-

(Devamı 8 inci tayfada)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

C, B’nin “biz bu say›lar› bulamayaca¤›z” cümlesinden sonra flu flekilde düflünür: “ B ikimizin de say›lar› bulamayaca¤›ndan emin oldu¤una göre say›lar›n ikisi de

(Cümlesi) demeyip (büyük ço­ ğunluk) diyişim şundan ileri ge­ liyor ki, aüeler bazan • oğullannm müstakbel karışım yıllarca evvel kendi aileleri içinden,

Baktım ışık vardı orta Karta «Neden yarına bırakayım ta­ nışmayı, decıim, çıkar (Merhaba!) ererim!... Çıktım

Bu bağlamda şu tarz bir soru akla gelebilir: Kur’ân’ın, inkârcılar tarafından (müşrikler ve Ehl-i Kitap) Rab kabul edilen putlar, bazı insanlar ve melekleri Rab

Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerinin etkileşimli tahta ile ilgili görüşlerine yer verildiği bu bölüm sırası ile alt yapı ve donanım, etkileşimli tahta

Toplum böyle bir anlayış açısından ortaya konur, örneğin savaş yılla­ rının güç ekonomik koşulla­ rının yol açtığı ekmek kıtlı­ ğını konu edinen

Hor şeyi kolay kolay beğen- ıniyen, yahut evvelâ beğenir görünüp de hatır için "fikir değiştiren Haindi Tanpmar, tabii güzel hanımların gru- punda;

Yani sahici mega­ lomani hastası değillerdir; hal ka daha büyük, daha geniş, daha refahlı, daha şanlı, pek saltanatlı ve fütuhatlı, yağma­ cı bir