• Sonuç bulunamadı

Baltacıoğlu da göçtü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Baltacıoğlu da göçtü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S a y f a

m

lilllilii»-BURHAN

FELEK

BALTACI06LU DA GÖÇTÜ

T

ÜRKÎYE’nin bellibaşlı fikir adamla- rıdan biri daha birkaç gün evvel Anka­ ra’ da göçtü, yani dünyasını değiştirdi. Bu zat, İsmail Hakkı Baltacıoğlu’dur. Yaşı 90’ın üstündeydi. Hak rahmet eyleye.

Ben her akşam bir iki kişinin öldüğünü haber veren televizyona kızıyordum. İsmail Hakkı Bey’in vefatı üzerine, basın âleminde, ilim âleminde bir ses çıkmayınca, televizyona hak verdim, hatta takdir ettim. O da olmasa, bu memleketin yerine göre kıymetleri ölüp gidecek, kimsenin haberi olmayacak ve kimsenin haberi olmamak şöyle dursun —burası daha da mühim— o adamın memleke­ te ne hizmet ettiğini de kimse bilmeyecek.

Ben böyle hallerde bu vazifeyi bu sütunlarda yapmaya çalışırım. Tanıdığım veya hiç tanı­ madığım kimselerin ölümünden sonra, onun bildiğim kadarıyla kıymetini, hizmetlerini ve özelliklerini yazarak hizmet ettiği bu cemiyetin kendisine olan borcunu ödemeye çalışırım. Ama, bu hiçbir zaman başka medenî memle­ ketlerin bu “ haT’lerdeki tutumuna yaklaşa­ maz. Biz, ne yaşayanın, ne ölenin kıymetini takdir etmesini biliyor, hatta, ne de düpedüz kıymet biliyoruz.

Hiç unutmam. Benim, coğrafya hocam İzzet Bey adında 45 sene hocalık etmiş ve talebe yetiştirmiş bir dostum vardı. 90 küsür yaşında öldü. Cenazesinde talebesinden 2 kişi ile evlâtlık edindiği adamın ailesi olarak 7-8 kişi bulunmuştu. Sonra, adını unuttuğum bir kabadayı ölmüştü. Cenaze alayında devlet erkânına kadar... Ne ise, bırakalım da, geçelim diyeceğim ama, aziz dostlarım, hangi çiçeğe veya bitkiye rağbet eder, bakarsan bahçende o yetişir. Âlimlere, fikir adamlarına, kültüre, hatta insanlığa hizmet edenlere rağbet eder, hayatında, sağlığında hürmet gösterirsek, insanlar buna bakıp yetişir, yetiştirilirler.

*

İsmail Hakkı Bey’i Üsküdar’dan tanırdım. Altunizade semtinde komşumuzdu. Zaten kendisi de Altunizade ailesine damat gelmişti. Altunizade gibi Türkiye’nin en havası güzel yerinde yıllarca yaşadıktan sonra belki de derd-i maişetle Ankara’ya hicret etmişti. Oranın kirli havasına rağmen, 92 yaşına kadar dayandı. İstanbul’da kalsaydı 100’ü bulur, belki de geçerdi. Çünkü İsmail Hakkı Bey yaşlı, fakat aklı başında bir ihtiyardı. İsmail Hakkı Bey terbiyeciydi, fikir adamıydı, bilim adamıydı. Uzun zaman hocalık etmişti. Hatta, İstanbul Üniversitesi’ nin “ Darülfünûn” oldu­ ğu devrinde, oranın rektörü olmuştu. Bütün hayatında etrafına bilgi saçmış, fikir yaymış, neşriyat yapmış bir mükemmel adamdı. Son zamanlara kadar “ Yeni Adam” adıyla neşret­ tiği fikir dergisini bilmem hâlâ yayınlıyor muydu?

İsmail Hakkı Bey’in özelliklerinden biri de, aydınlık yüzlü bir zat oluşu, en çetin ve sert münakaşaları güleç yüzle yapabilmesiydi. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, bu memlekete sayılmayacak kadar hizRıet etmiş, sayılmaya­ cak kadar talebe yetiştirmiş bir kimsedir. İsmail Hakkı Bey, fikrinin sahibi bir kimseydi. Etrafm ne dediğine aldırmadan yolunu çizmek cesaretine sahipti. Fes giyildiği devirlerde, püskülün manasını ve sebebini anlayama­ dığından, fesi püskülsüz giyerdi. Onun için o devirde, kendisine “ Püskülsüz İsmail Hakkı Bey” derlerdi.

Böyle büyük hizmet ve kıymet sahibi kimseler sessiz sedasız göçüp gidiyorlar ve biz, dışarıya giden, başka memleketlere göçen, “ beyin” lerimize kızıyoruz. Dostlarım! Dedele­ rimiz boşuna mı:

“ Marifet iltifata tabidir, Müşterisiz metâ zayidir” demişler.

Elimiz değerse, böylelerine üniversitede veya bir mektep avlusunda, yahut Millet Meclisi veya bir gazete idarehanesi önünde merasim yapıp Allah’a havale ediyoruz. Ama, bir Yaşar Doğu Güreş Salonu’nun yanında bir Baltacıoğlu Enstitüsü kuramıyoruz.

Çünkü pehlivan bizde ilimden daha makbul­ dür. Ne var ki, âlim yetişmiyor, ama artık pehlivan da yetişmiyor!

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yemekten sonra masanın üzerine dökülen kırıntıları tablaya koyduğu­ mu görüp, hemen gelerek örtüyü te­ mizleyen çok ilgili garsonları, yeme­ ğin yanında

Eskiden bu tür resimleri seri üretimle yaparlarmış ve halk ara­ sında uğur getirdiğine inanılırmış.. Akyıldız'ın resimlerinin

Nuruosmaniye kapısından, Kalpakçılar Caddesi’ne girmeden önce, başınızı kaldırın ve 1894 depreminden sonra kapının üstü­ ne, tuğrakeş İsmail Hakkı Efendi

Yapmış olduğumuz bu çalışmada, deney süresince sadece sigara soluyan grupta, trakea lümeninde kan ve epitelyal hücre dökülmeleri, trakea epitelinde apoptozise giden

Hatta, Mülkiyeliler Bir­ liği İstanbul Şubesi ve Mülkiyeliler Vakh’nca 30 Kasım-1 Aralık 1990 günlerinde İstanbul’da zünel- nenen “Yönetimin

Söz konusu kök, Kur'ân'da bir kere mastar, iki kere özel isim (İdris), beş kere fiil kalıbında olmak üzere sekiz yerde kullanılmıştır.. Şimdi

Son "Dakika, Son Tel­ graf» zaman, Yarın, Vakit, Açık Söz, Son Havadis, İstiklâl, İleri, İdrak, Son Saat gazeteleriyle Yeni Gün, Eoto Magazin, Kahkaha,

Bu arada benim gibi birçok şair­ ler de çığırlarından çıkıp siya­ set üstüne, yani benimsedik­ leri veya benimsemedikleri re­ jimler üstüne, artık