• Sonuç bulunamadı

Besim Ömer Paşa ile bir saat:"Bir gece ruhani olarak evlendim. Fakat...":"Ben aşkın evveliyatile değil, neticesile meşguldüm"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Besim Ömer Paşa ile bir saat:"Bir gece ruhani olarak evlendim. Fakat...":"Ben aşkın evveliyatile değil, neticesile meşguldüm""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

E lsim Ö m er

paşa

ile bir saat..

“Bir gece ruhanî olarak

evlendim. Fakat

“ Ben aşkın evveliyatile değil

neticesile meşguldüm,,

t

Besim Ömer

“ Bizde tam âlim tipi kimdir?.„ diye sorsalar ben derhal cevap veririm: Besim Ömer paşa.. Besim Ömer paşa, yetiştirdiği binlerce talebe arasında ak saçları ile canlı bir ilim abidesi gibi dola­ şıyor. Bu yüksek ilim adamı hayatında, ne paraya, ne sıhhatine, hatta ne aile zevkine kitapları, hastaları kadar ehemmiyet vermiş değildir..

Leylaklarla etrafı çerçivelenmiş kapısını çalarken bunu düşündüm. Beni en yukarı kata üstadın kü­ tüphanesine aldılar. Kütüphanenin bir koridorla ayrılmış bitişik oda­ sında paşanın yatağı vardı, paşa, derslerinden ve hastalarından ar­ tan saatlerini bu kitaptan divar- lar arasında geçiriyor, sonra gece­ nin ilerlemiş bir saatinde bitişik odasına çekilerek yatıyor.

Doktorluk hayatı 3 sene sonra yarım asra varacak olan ak saçlı âlim yeni bir kitabının tashihi ile meşguldü. Başında lâcivert bir bere vardı. Konuşmağa baş­ ladık..

— Biliyorum.. Bana her haya­ tımı merak eden gibi niçin evlen­ mediğimi soracaksınız... Dostum Hüseyin Rahmi beyin ayni suale verdiği cevabı pek beğendim. Kendisi diyor ki:

— “ Şimdi 43 romanım var... Eğer evlenmiş olsaydım bu 43 romandan üçünü bile yazamazdım. Vakia benim romanım yok.. Fakat ben bu meselede Rahmi beyin sözlerini ve fikrini aynen tekrar ediyorum. Herhalde evlenmiş olsaydım bu kadar fazla çalışa­ mazdım. Bu muhakkak...

Evlendiğim halde fazla çalışa- tmyacağıma dair bende büyük bir kanaat vardı. Bakınız bu kana­ atin ben de ne dereceye kadar kuvvetli oldağunu göstermek için size bir vaka anlatayım... Bir gece rüyamda, ruhani olarak teehhül ettim, daha doğrusu dostlarım efradı ailem hemen zorla beni evlendirdiler. O zamanlar beni evlendirmekte İsrar ediyorlardı, O korku ile yatmışım midemde bozukmuş... Bir takım rüyalar., evlenmişim.. Ben eve geliyorum, kütüphaneme çıkıyorum.. Kapı açılıyor zevce, içeri giriyor ve elimde kitabı görünce:

Yinemi kitap!. Biraz da benimle meşgul olsana.. Diye başlayor. Ben kitabımı alarak aşağıya fırla- yorum. O kovalıyor, yukarı çuyorum.

O da yukarı.. Ben kütüphaneye, oda.. Tecennün edeceğim. Nihayet bağırarak uyandım. Kâbus

geçir-paşa masası başında

diğirai anlayınca derin bir nefes aldım. Hazımsızlıktan bu iş başıma gelmiş.. Kanter içinde kalmışım.. Bunun için tarzı hayatım, yani vaziyetim bana çalışmak için bol bol an bırakıyor.

Sabah gayet erken kalkarım. Hemen kahvaltı eder, bir müddet kendi kendime düşündükten sonra hemen çalışmağa başlarım. Sabah kalkma saatim beş ile beş buçuk arasıdır. Kahvaltıdan sonra kah­ vemi içerim. Kahvem akşamdan yapılır. Geceden buz içinde sabaha kadar kalır. Kahveyi gayet soğuk içerim. Millî değil amma, alafran- ğa kahveyi severim.

Uyku müddetim azdır. Beş bu­ çuk, fazla fazla altı saat.. Resmî tedris vazifemin ve hastalarımın haricinde memlekete, içtimaiyata, çocuklara ve kadınların sıhhatına ait nafi gördüğüm bahisler etra­ fında yazmağa çalışırım. Evvelden gençliğim, sıhhatim dolayisile çok faal bir hayat geçirmekte idim. Hatta geceleri bile çok zamanlar uykumu hedrediyordum. Şimdi sinnim dolayisile tabiat bana istirahata geçmemi emr­ ediyor.

Fakat hâlâ faaliyetim devam ediyor. Çalışmağa mecburum, çalışmazssam benim için yaşamak pek ziyade güçleşecektir. Bu faaliyetten dolayı sıhhatim arasıra muhtel oluyorsa da dost arka­ daşlarımın takayyudatile kesbi afiyet ederek çalışmağa başlıyo­ rum. Halim ve yaziyetim müsait oldukça bazen Avrupaya, sulara gidiyorum. Oralarda da mesleğime ait bazı malumat toplayarak da­ ğarcığıma ilâve etmeğe çalışıyorum.

— Neler okursunuz paşa haz­ retleri?.. mesleğinizin haricinde, Roman ve saire gibi..

— Avrupaya gitmeden evvel âli tahsilim hengâmında vatanper­ ver asarı çok severdim. Bunun için Kemâlin bir çok asarını oku­ dum. Ondan sonra edibi âzam Abdülhak Hamit beyin eserlerini mütalaa ettim. Türk üdeba ve şü- erasından en ziyade beğendiğim eserler şunlardır. Halit Ziya beyin “ Aşkı memnu„u Mehmet Raufbeyin "Eylül„ü Reşat Nuri beyin “ Çalı koşu,,.. Hüseyin Rahmi bey dos­ tumuzun bir çok eserleri. “ Tesadüf,, “ Metres,, ve saire.. Avrupaya ilk gittiğimde gençliğimde Fransız- çamı daha ileri götürmek için o zamanın hemen hemen bütün üdebasını okudum. “ Daudet„nin bir çok eserlerini “ Zola„nın “ La terre„ini, “ L'aragent„mı. “ PiyerLoti„

nin “ Azade„sini Mopasanın “ güzel d o st,,, “ kalplerimiz,, eserlerini.. “ Şato Briyan,, ın o haftanın cidali hayata dair hemen bütün eserle­ rini okudum ve pek beğendim.

— Doktor olmağa nasıl heves ettiniz.. Doktor olmak nereden hatırınıza geldi?.

— Doktor olmama başlıca sebep ebeveynimin , bilhassa babamın hekimlere karşı gös­ terdiği muhabbettir. Daha pek küçük iken hekimlere, hekim­ liğe karşı pek çok muhabbetim vardı. Bidayeti tahsilimde vezaifi âzaya dair bazı âsar okudu­ ğum sıralarda bizzat tecrübeye kalkar ve bu tecrübelerimi kendi kendime izaha savaşırım. Kosva vilâyetinde ilk tahsilimi bitirdik­ ten sonra ailem tarafından Istan- bula gönderildim. Tıbbiye rüştiye­ sine sonra da idadiyesine girdim. “ 300„ senesi nihayetinde de mek­ tepten çıktım.

— Çalışmağı bitirdikten sonra eğlenmek istemezmisiniz?

— Elbette... Sıhatımı korumak için istirahata, ruhumu dinlendir­ mek için eğlenmeğe muhtacım? istirahat etmeliyim, ruhumu din- lendiımeliyimki tekrar çalışabile­

yim ve bu çalışmaktan da iyi ne­ ticeler çıkarabileyim.

Benim için de iyi eğlenti saf ve pak bir havada ormanda ge­ zinmek, hava almak, ciğerlerimi saf ve pak bir^hava ile doldur­ mak kanımı temizlemek ve bey­ nimi de musikî ile takviye etmek­ tir.

— Hayatınızda hiç başınızdan aşk geçmedi mi? Hiç âşık olma­ dınız mı?

— Hemen her insan için genç­ liğinde, hayatının pek galeyanlı zamanında idealine meclup olma­ mak ihtimali var mıdır? Yeterki o ideali düşünmeğe, maddileştir- meğe vakit bulmuş olsun. Ben aşkın evliyatmdan ziyade netayici ile meşgul, kendisinden ziyade asarına meclup oldum. Bilmem zarar mı ettim? Ben etsem bile bir çokları bu hareketimden müs­ tefit oldu çünki çalışmağa daha ziyade vakit oldum.

Aşkın netayici tevlit ve tevellu- d attır.

« • • • • • • • • • s

Artık hastaların zamanı gel­ mişti, üstada veda ettim.

H. F.

Referanslar

Benzer Belgeler

Manzara, çiçek, port­ re , natürmort tarzı re s im le ­ riy le bilhassa tarihi İstanbul ha­ yatım canlandırdığı için tu ris­ tik ve tica ri değerdeki

Ortada bir şayia var: «Me safeler»i satın alıyormuş, tabii sonra da bize satacak.İnsan Ticarelten mezun olur­ da ticaretin yolunu bilmez mi?. Havadan para kazanmak

Mustafa Takî, Nevevî’nin (ö.676/1277) mana yönüyle do ru kabul edip sened bakımından zayıf olarak de erlendirdi i, 64 bn Hacer’in (ö.852/1448) ise bütün

Yeni yönetim şöyle: Şeref Başkanı Rahim Koç, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Başkan Vekilleri Suna Kıraç ve Temel Atay, Üyeler, Semahat Arsel, Sevgi Gönül,

Sonuç olarak, HIV ile infekte hastalarda sifilis, sifilisle infekte hastalarda HIV taraması yapılması gerektiği, özellikle HIV/sifilis koinfeksiyonunda homoseksüel

Bu çalıĢma haziran ayında alınan ve 3500 ppm indol bütirik asit (IBA), temmuz ayında alınan ve 4000 ppm IBA uygulanan farklı kızılcık genotip ve çeĢitlerine

In present study, we use artificial neural networks (ANN) toolbox of Matlab to predict irradiation dose and fading time using glow curve data from dental glass

Faili meçhul bir cinayet için, vehmedilen fa­ illere karşı bir protesto söz konusu ise, onun da yeri, herhalde bir cenaze töreni değil, başka yer­ lerdir.. Gidenin kişiliğine