#
Kitap da halk için en az beyazpeynir kadar ge
rekli. Ama, o da kaşar peyniri gibi lüks mal sı
nıfına alınmış. KDV ekiyle satılıyor. Kitabı kaşar
peyniriyle aynı kefeye koyanların gerekçeleri ne
dir acaba?
v
§
#
İnsan ister istemez, “ Acaba, ülkemizde, oku
yan, öğrenen, düşünen, çağdaş bir toplum
ye-rine, peynir ekmekle açlığını bastıran, sessiz,
soluksuz, dilsiz, dileksiz bir toplum mu yeğle
niyor?” diye düşünmekten kendini alamıyor
KİTAP, PEYNİR KADAR GEREKLİ DEĞİL MI?
I
İTAP, insanın insanlaş masını sağlayan en etkin araçlardan biridir. Ekonomik, sosyal, teknik ve politik yönden dünyanın gelece ğini elinde tutan uygar ülkeler, bu düzeye kitapla gelmişlerdir. Bu ülkelerde kitap akıl almaz pa zarlar oluşturmaktadır. Bu pa zarların u lu slararası kitap fuarlarındaki örnekleri bile gör kemleriyle göz kamaştırmak tadır.Aşağıdaki sayılar bu durumu açık seçik kanıtlamaktadır. (1) Kitap konusunda böylesine büyük, böylesine çok yönlü giri şimler, kuşkusuz, kitlelerin ge reksiniminden doğmaktadır. İs tek olmasa bunca kitabın orta ya çıkartılması olanaksızdır.
İstek halklardan gelmektedir. Çünkü halklar kitabın kendileri ni nereye götüreceğinin bilincin dedirler. O ülkelerin insanları daha konuşmayı söker sökmez, kitapla yüzyüze gelmektedir. Ki şinin bedensel beslenmesi için
ge-GUlten DAYIOGIU
193 5 'te K ü ta h y a ’n ın E m e t ilç e s in d e doğdu. İs ta n b u l A ta tü rk Kız L is e s i'n i b itird i. B ir süre İ.Ü. H u k u k Fakül- te s i'n d e okudu. D ışardan sın avlara girerek, ilk o k u l öğ re tm e n i oldu. 15 y ıllık h izm e tte n sonra 1977 yılın da ö ğ re tm e n lik te n is tifa e d e re k ayrıldı. Rom an, öykü, rad yo, televizyo n oyu n ların ın yanında, yurt d ış ın d a k i iş ç i ç o cu kların ın , e ğ itim ö ğ re tim s o runlarıyla u lu s a l e ğ iti m im ize değ g in in c e le m e yazıları, 1964'ten b u yana g a ze te le rd e yayınlandı. B azı ya p ıtla rı H o llan d a, İs veç ve A lm an d ilin e çevrildi.
rekli olan besinle, zihinsel ve tinsel doygunluğunu sağlayan ki tap eşdeğerdedir. Kişi, evde, okulda, toplum içinde böyle ko şullanmaktadır. Yöneticiler de halka fiziksel doygunluk kadar, zihinsel ve tinsel doygunluk sağ lama yükümlülüğünde oldukla rının bilincindedirler. Bu nedenle konuya tüm boyutlarıyla sahip çıkmaktadırlar.
Yabana uluslardaki kitap ol
y
Ülke adı Nüfusu
Okuma yazma oranı Yayınlanan kitap savısı (yıllık) Türkiye 46.310.000 %16 7180 Fransa 54.220.000 %99 37308 İngiltere 55.780.000 %99 48069 Batı Almanya 61.640.000 %99 64761 Japonya 118.450.000 %99 42217 ABD 232.060.000 %99 85126 SSCB 270.000.000 85000 İsveç 8.330.000 %99 8582 Kanada 24.630.000 %98 19063
gusunu inceleyince insan, ülke yönetiminin kitaba değgin tutu mundan daha çok tedirgin olu yor. Durumdan kaynaklanan acabalar, niçinler, keşkeler çöğür dikeni gibi batmaya başlıyor.
KDV VE KİTAP
Yöneticilerin belirttiklerine göre, KDV ülkemiz için gerekli bir çözüm. Elbet iyi bir yerlere vurmak için (Gerçekten varacak sak) ulusça bazı sıkıntılara göğüs gereceğiz. Ancak, bu sıkıntılara katlanırken, başımızı örtüp ete ğimizi açmamamız gerekir. Baş ka bir deyişle zorluklara çözüm ararken, olaylara at gözlüğüyle bakılmamak.
Ana besin sayılan beyazpey nir, bugün KDV dışında bırakıl mış. Kaşar peyniri de insanı mızın her zaman tükettiği bir peynir türü. Üstelik dışardan ge tirilme değil. Ülkemizde üretili yor. Ama, o lüks besin olarak değerlendirilmiş. KDV kapsamı na alınarak vergilendirilmiş.
Kitap da halk için en az beyaz peynir kadar gerekli. Ama, o da kaşar peyniri gibi lüks mal sını fına alınmış. KDV ekiyle satılı yor. Kitabı kaşar peyniriyle aynı kefeye koyanların gerekçeleri ne dir acaba?
Çoğunluğu oluşturan dar ge lirli kesim, lüks olan hiçbir şey den yararlanamamaktadır. Bun dan sonra ya kitaptan vazgeçe cek ya da yararlanmayı en aza in direcektir. Her zaman olduğu gibi yine parası olan, kitap baş ta olmak üzere her türlü olanak tan yararlanarak “ seçkin” yurt taş olacak. Ötekilerse onların ye değinde yaşamayı sürdürecekler. İçinde bulunduğumuz durum bunu gösteriyor.
İnsanımız için ekmek kadar önemli olan kitaba, öteden beri gösterilen kayıtsızlık, bu kez, apaçık düşmanlığa dönüşmüş gi bi. Özellikle kâğıt ve posta ücret leri konusunda, kitaba, az da olsa ayrıcalık tanınmasını yıllar dır yöneticilere önerir dururuz. Kitabın, halka bol ve ucuz ulaş ması için akla yakın dileklerde bulunuruz. Bu kez KDV ile (ben ne derim, tamburam ne çalar) ni teliğinde şamar gibi yanıt aldık. Böylece yöneticilerin kitabı de ğerlendiriş yöntemleri de ortaya çıktı.
İnsan ister istemez, “ Acaba ülkemizde, okuyan, öğrenen, dü şünen, çağdaş bir toplum yerine, peynir (yalnız beyaz) ekmekle aç lığını bastıran, sessiz, soluksuz, dilsiz, dileksiz bir toplum mıı yeğleniyor?” diye düşünmekten kendini alamıyor. Yöneticiler, okuyarak, öğrenerek, düşünerek bugünkü yere gelmişlerdir. Bu nedenle kitabın insana ve toplu ma sağlayacağı yararı, çok iyi bilmekledirler. Kitabı, bile bile, kaşar peyniri ile bir lutmalan, düşündürücüdür. Bugünkü uy gulamada yarının Türk toplumu demek olan çocuklarımızın, cep harçlıkları bile vergilendiril miştir.
, SONUÇ
T. B. M. Meclisi'ndeki mil letvekillerinin yaş ortalaması “ gençlik” çizgisi içindedir. KDV yasalaştınlırken, kitap konusun da onların da söyleyecek sözleri yok muydu acaba?
Çağımızın en etkin kitle ile tişim aracı olan radyo, televiz yon, bizde işi eğlenceye vurmuş
durumda. Kitap fiyatları ise, KDV ile kalmerlendi. Halkın (karnını peynir ekmekle doyur
duğunu varsaysak) zihinsel ve tinsel varlığı, nasıl doyurulacak En önemlisi, insanımız, bugün kü koşullarda, yirmi birinci yüz yıla kendini nasıl hazırlayacak? Çağın akıl almaz hızına ayak uy> durmayı, nereden, kimden, na sil öğrenecek? Bu sorular dü şünme yetisi “ doğru” işleyen, yüreği, gerçek anlamda vicdan denetiminde bulunan herkesi te dirgin etmektedir.
Sonuç olarak, bu tulumla Türk ulusu, daha nice yıllar, ge ri kalmışlığın ateşten çemberi içinde debelenmekten kurtula mayacaktır.
1) R apor gazetesi (F.yliil-1984)
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi