--- ■
~
-
tt.
r
Yeni cam türlerinin üretilmesiyle yaşamımıza yeni boyutlar ve zenginlikler kazandmldı
Cam , yüzyıllardır insanlığın hizmetinde
Haber Merkezi - 1962 ve 1994. Camın tarihinde birer kilometre taşı niteliğinde iki yıl. 1962’de, Wiscon- sin’deki Toledo Sanat Müzesi’nde, cam ile çalı$an sanatçılara yönelik atölyeler düzenlendi. Bunlara katı- lanlardan biri, şimdi Nasa uzay ge milerinin yüzünü kaplayan silika el yafını bulan Dominick Labino idi. Labino, Cam ile çalışmak isteyen, ancak teknik açıdan kurulu atölye ve fabrikalara bağımlı kaldıkların dan bu olanağı bulamayan sanatçı lara yararlı olacak taşınır finnm da yaratıcısı. Böylelikle 64’ten bu yana sanatçı ve sanatçı adaylan, evlerinin bir köşesine kurduklan fırınlardan yararlanarak camın sanatta kullanı mını sergileyen eserlerde bir patla maya yol açtı.
Labino’nun buluşundan oyn 30 yıl sonra, gelecek, yıl, V ictoriive Al- bert Müzesi’nde, cam eserlerden oluşan 6500 parçalık bir koleksiyon sergilenecek. İ.Ö. 2000'li yıllardan günümüze ' dek camdan yapılmış sanal eserlerinin izleyicilere sunulacağı galerinin tasarımı da camdan bir sanat eseri niteliğinde.
Günümüzde artık hak ettiği ko
G\
RP, camla
plastiği bir araya
getirerek, günümüzde
havacılık,
otomotiv ve
mobilyacılıkta yaygın
bir biçimde
kullanılan bir
maddeyi oluştıfrdu.
numuna ulaşan cam, hemen hemen her yerde kullanılıyor. Fabrikada üretilen camın ederi ne denli düşü rülürse düşürülsün, bu yarı donmuş sıvının fiyatı yine de yüksek. Buna neden, belki dc camın, dayanıklılığı na karşın kolay kırılır olması. Bir ampulü tutarken, çok değerli bir porselene gösterdiğimiz özeni göste riyoruz. Cam, bilinen en saydam
malzeme. Yalınlığı yanında son de rece şaşırtıcı da. Işık camdan doğru dan değil de kırılarak, yani doğrul tusunu değiştirerek geçtiğinden gözü yanıltabiliyor.
Yüzyıllar boyunca gerek işlevsel gerekse estetik amaçlarla camın op tik niteliklerini geliştirmek için emek veriliyor. Camdan yararlanma dü şüncesi ilk kez 4000 yıl önce ortaya
atılmış. Çöl kumuna yıldırım düştü ğünde ya da erimiş lav suya değdi ğinde oluşan doğal cam, taş devri in sanları tarafından ok ucu ve kesici alet yapımında kullanıldı. Mezopo tamya’da kullanılan cam ise insan yapımı olup, doğal etkenlerle kendi liğinden oluşmadı. Silika ve sodanın karıştırılması sonucunda, Akdeniz uygarlıklarınca çok değerli bulunan
“Damascus” (Şam) camı elde edildi. Bir rastlantı sonucu, erimiş cama maden oksitlerin kaulmasıyla cam renklenmiş oldu.
1000 dereceye kadar ısıtılan ca ma, balon gibi şişirilip farklı biçim ler verilebiliyor. Bunun dışında kesi lip (kristal kadehlerde olduğu gibi), kalıplanıp (süt şişelerinde olduğu gi bi) cilalanıp belirli yöntemlerle süs leniyor.
19. yüzyılda Ruskin ve Morris, camın kitle üretimine karşı çıkan kampanyalar oluşturarak, camın bilinçli bir biçimde sanata uyarlan masını teşvik ettiler. 20. yüzyılda sa nat değeri olan cam yapımına dam gasını vuran Venedik ve Bohemya, bu uğraşını günümüze dek sürdür meyi başardı. Ateşe dayanıklı pyrex, kolay temizlenebilmesi ve sağlıklı oluşundan ötürü tüketicinin gözdesi oldu.
Daha geç bir dönemin ürünü olan G R P (camla güçlendirilmiş plastik) camla plastiği bir araya geti rerek, günümüzde havacılık, oto motiv ve mobilyacılıkta yaygın bir biçimde kullanılan bir maddeyi oluşturdu.