• Sonuç bulunamadı

Müziğin misyoneri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Müziğin misyoneri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1-U^^İAISf*

I £ > / V •— ---J — m .

PAZARTESİ, 15 Ekim 2001

Müziğin misyoneri

H

İKMET

ŞİM-Ş E K ’in ölüm haberi, Frank­ furt’ta ulaştı bana. Ve hemen hayalimdeki ka­ ra plakçalarda, onun

yönettiği

Adnan

Say-gun

un

Yunus Emre

Oratoryosu

çalmaya başladı.

Yabancı bir ülkede, çan seslerine kanşan, tasavvufun hoşgörüsü.

Hikmet Şimşek,

yönettiği eserlerle, yap­ tığı açıklamalı prog­

ramlarla çok sesli müzi- d h i z l a n @ h u r r i y e t . c o m . t r

ği nice insana sevdirdi.

Benim için en önemli niteliği, Türk bestecile­ rini seslendirmesi, onlan dünyaya tanıtması idi.

Türk Beşlerini

bize, dünyaya o sevdirdi. Bizim sadece icracılanmızla değil, bestecileri­ mizle dünya çok sesli müziğinde iddialı olacağı­ mız gerçeğini bilirdi.

O Cumhuriyetin arzuladığı müzikçi tipiydi. Müziği, Batı kültürünün, laikliğin içine yerleştir­ miş, bütünleştirmişti.

Hikmet Şimşek,

dostlanna, müziğiyle, kişi-

i

liğiyle yaşam sevinci ışınlardı.

Sedat Orsel

ile birlikte onun Ankara'daki evine gider, dünyanın her tarafından getirilmiş, binbir pırıltılı içki şişeleri arasında, günün yor­ gunluğunu, müzik ve sohbet eşliğinde giderirdik.

Hele bir derin dondurucusu vardı ki, dünya gıda panayınnda onun çeşitliliğini bulamazınız, j Dünya haritasını açıp, buradan bana bir peynir ver

Hikmet,

deseniz, birden derin dondurucu­ nun bir gözünü açar, onu size ikram ederdi.

★ ★ ★

DOSTLARINA

çok düşkündü.

İstanbul'a konser vermeye her gelişinde çağı- j rırdı, vefayı, bir sanatçının hasletleri arasına katmasını bilenlerdendi.

Kış konserlerinin ertesi gününde -genellikle pazar sabahı olurdu- gri kürkünün içinde güler yüzlülüğüyle bir kere daha içimizi ışıtırdı.

Hemen video kamerasını çalıştırmaya başlar, o günün güzelliğini kayda geçirirdi.

Sanatçı dostluklarından çok sanatçı düşman­

lıkları vardır.

Ben Hikmet Şimşekten

bir

meslektaşını kötülediğini duymadım, herkesin başarısıyla sevinen, başansızlığını unutturmaya çalışan, insancıl bir kimliği vardı.

Macaristan'da, Bulgaristan'da çıkan her plağı bana imzalı geldiğinde, bir dostumun başansı kadar bir Türk bestecinin eserinin daha plaklaş- tığına, yurtdışında tanındığına sevinirdim.

Adnan Saygım

un

Yunus Emre Orator­

yosunun yayılmasında onun katkısını kim inkâr edebilir? Eser onun icrasıyla özdeşleşmiştir.

Klasik müziği çocuklara sevdiren

Danny

Kaye’in

programları yayınlandığında, onun da içinden geçenin böyle programlar yapmak ol­ duğunu sezmiştim. Zaten daha sonra da T R T - de böyle bir program yaptı ve çok sevildi.

İkimiz de Kültür Bakanlığı Danışma Kurulu- 'ndaydık. Cumartesi günü kurul yemeğine, te­ laşla geldi, üzerinde frak vardı. Aceleden üstünü *

değiştirmeyi unutmuştu. Bir şaka yaptım;

Hik­

met,

içimizde bir tek sen iş elbisesiyle geldin.

★ ★ ★

HİKMET ŞİMŞEK

e saygımızı, sevgimizi

gösterebilmek için onun açıklamalı

Pazar

Konseri

programını sürdürmeliyiz. Seslerde yaşayacaksın sevgili dostum.

İstanbul Şehir Ünivers Taha Toros

itesi Kütüphanesi Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Companies are requested to duly create a profile on WFP e-tendering platform (a step-by-step guide on how to register will be provided by WFP by email once included in WFP

Dünya maden rezervlerinde önemli paylarý olduðu gibi dünya maden üretiminde de rol oynayan ülkelerin baþýnda ABD, Çin, Güney Afrika, Kanada, Avustralya ve Rusya gelmektedir..

Kendine verimli ve kısmen verimli çeşitlerde tozlayıcı kullanıldığında meyve tutumu daha yüksek olur, verim artar, meyve daha iri ve gösterişli olur, çekirdek

Amerikalı deribilimcilerin ev sahipliğinde Paris, Viyana, Londra ve Berlin’den sonra ilk kez Avrupa dışındaki bir kıtada gerçekleşir Dünya Dermatoloji

Bir medya kuruluşu tarafından bu konuda yaptırılan bu en kapsamlı araştırma olan bu çalışmaya katılanların yüzde 73 gibi önemli bir çoğunluğu, iklim değişikliği

Afrika’n ın yoksul ülkelerinden Senegal’in Cumhurbaşkanı Abdulaye Vade, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) “para ziyanlığı” olarak

İyimser bir tahminle gıda maliyetleri yüzde 20 artarsa (bazı yerlerde artış bundan çok daha fazla oldu), 100 milyon kişi daha bu seviyeye, yani mutlak yoksulluk

Şirketlerin değil, toplumun (üretici ve tüketicilerin) yönettiği bir gıda sistemi için; ihracata yönelik üretilen, temel gıda maddelerini dünya borsalarında ticarete konu