r*/*s &
______ L - —
S A V I /v
DEDE: ABDURRAHMAN SAMI PAŞA I MAARİF NAZIRI)
B A B A : ABDÜLLATIF SUPHİ PAŞA ( MAARİF NAZIRI)
işte bir konağın duvarını süsleyen üç ta b lo : Sami Paşa, Suphi Paşa, Hamdullah Suphi
|
Tanrıöver 100 yılın içinden üç maarif vekili,
I
l
| dede,baba,torun...
I ^
|
|
TÜRK
PARLAMENTOSU
100 YAŞINDA
0
$ ^
(
YAZAN:
TORUN: HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER ( MAARİF VEKİLİ)
K
edi yavrusuna kimse kuşu na sıl avlıyacağmı öğretmez. Bu, veraset yoluyla olur. Ana ördeğin yavru ördeğe yüzme öğrettiğini gör dünüz mü? Ben miras yolu ile bu noktaya geldim ."Eski Maarif Nazın Abdurrahman Sami Paşa'nm torunu, yine eski Maarif Nazın Abdüllatif Suphi Paşa' nın oğlu, Cumhuriyet Döneminin Maarif Vekillerinden Hamdullah Suphi Tanrıöver, "yazı dizimize' ışık tutan bu cümleleri 50 yıl önce söylemişti.
Bu, bir çeşit "Veraset ilâmı" idi. "Tannöver Ailesi"nin politika' drH Toy kütüğüne ilk çiviyi Abdur rahman Sami Paşa çakmıştı.
1856'da Maarif Nazırı (Milü Eği tim Bakam) olm uştu.
1877'de, tik "Meclis-i Mebusan"a Ayan üyesi seçildi.
Sami Paşa'nın 12. çocu ğu Abdüllatif Suphi Paşa idi...
"Baba mirası"nın en önemli payı Hamdullah Suphi Tannöver'in deyi miyle— Maarif Nazırlığı koltuğu, 12. oğula düştü, Abdüllatif Suphi Paşa da "Maarif N azın" oldu.
A ynca, Evkaf, Ticaret Nazırlıkla- nnda da bulundu.
Bu arada, Namık Kemal'i yargı layan mahkemeye başkanlık etti.
Namık Kemal, Suphi Paşa'nm ölümünden sonra yazdığı bir mek- tupta, Paşa'dan "Velinim etim dir" diye sözeder.
L A T İ FE Ç E Y R E K B A S I (Suphi Paşa'nın To ru nu )
^ uphi Paşa'nm hareminde 15 hanım bulunuyordu: Canfeza Ha nım, Sünbülbaha Hanım, Dilfîrib Hanım, Şemakamer Hanım, ülfet Hanım vs...
Paşa'nm 23. ço cu ğ u Hamdullah Suphi'nin annesi ü lfet Hanım'dı.
Gerçi, Hamdullah Suphi Tann över'in "Nüfus Kağıdı"nın "A na adı" hanesinde (Havva) yazılıdır. Bu o zaman için , âdet yerini bulsun diye yazılmış bir isimdir.
Aslında, annesi Ülfet, Kafkasya' dan esir pazarından alınmış bir Çer keş kızı idi.
Hamdullah Suphi, soyadını da, o günlerin "âdet-i v eçh ile" almıştı.
Atatürk, birgün sofrada, Ham- dulllah Suphi'ye sormuş:
—"Kendine bir soyadı buldun m u?"
—"Eski bir aile lakabımız vardır, Kocam em i" Atatürk, Kocamemi, kelimesinin kökenine inmiş. ” Me- mi"nin "M em o" ve "M em iş" gibi, Arapça Muhammed'den geldiğini I söylemiş.
—"Ben sana tam Türkçe bir soyadı vereyim, Hamdullah'ın ter cümesi, Tannöver."
Gel gör, Suphi Paşa'nm oğulla- nndan ve torunlarından ç o ğ u " K o camem i'' soyadını, nüfus kağıtlanna geçirmişler.
Şemsettin Sabri Kocam emi, Vedat Kocamemi,
Zevvat Kocamehıi...
SA M İ P A ŞA
A İL E S İ
"Yazmakta pek hasis, k on uş makta pek cöm ert" olan Hamdullah Suphi'nin "A ile Kütüğü"ne astığı "Veraset llâm ı"ndan politik hisse ler alanlar çıkm ış.
Yeğenlerinden Latife Bekir Çey- rekbaşı, VIII. D önem de. İzmir'den Milletvekili
seçümis-Yine bir başka yeğeni, Zeyyat Kocam emi, "1 9 6 0 Ihtilali"nden sonra, Yeni Türkiye Partisi'nin kuruculan arasına girmiş..
Bir dönem milletvekilliği yap . mış.
Söz aramızda, politikadan soğu- ' muş .ayrılmış.
Zeyyat Kocam em i'nin kızkarde- şi Güzin Hanım'm eşi Muhlis Tü- may-da "p olitik a "y ı denemiş. Mani sa Milletvekili seçilm iş.
"T a n n öv er" Ailesinin politik şe ceresi, Manisa ve çevresinde dal-bu- dak salmış.
Meselâ, 15 yıl Manisa Milletve killiği yapan Kani Karaosman, Z e y yat Kocamemi'nin babaannesinin erkek kardeşi...
Karao8manoğullan'nın tümü, Feyzi Lütfi'den Oral Karaosmanoğ- lu'na, Ragıp Karaosmanoğlu'ndan Adnan Karaosmanoğlu'na dek, "Tannöver Ailesi "nin yakın akraba sı.
ine Tannöver'e dön elim : Güzel, ç o k güzel konuşan bir adam.
ö y le ki, Meclis'te onun diliyle güzel cümleler kurmasını çekemi- yenler:
"Ş iirle memleket müdafaa edilir m i?"
Diye bağnşıyoriar.
ilgi çekici, savunmalan, konuş- malan var T annöver'in. Dilerseniz, birkaç cümle seçelim :
"Ü ç belli başlı ihtilal, Avrupa tarihinde din müesseseleri aleyhine hareket etti: Fransız İhtilali, Rusla rın Komünist İhtilali ve bizim Milli
Mücadeleyi takip eden ve bir ç o k mazi müesseseleri aleyhine gelişen ihtilalimiz."
Tannöver'in "Türbelerin Kapatıl- ması"na bir karşı çıkışı var ki, onu da özetliyelim :
Türbelerin kapatılması ile ilgili kanun tasarısı Bakanlar Kurulu'nda görüşülüyormuş'
ORHAN TAHSİN
. S i
M U H L İS T O M A Y
k a r i s i İl e..
Tannöver, Mustafa Kemal'e sor muş:
—"Paşam, bu kanunla, hangi tür beler kapatılacak? Bizim mahallede Bukağılı Dede Türbesi vardır. Bu zat kimdir?.. Bir m eczup mu, bir aziz mi?.. Bilene rastlamadım. A ca ba tarihimizi yapan, isimleri mille timizin şereflerini teşkil eden tarihi kimseler m i?.."
Mustafa Kemal'in karşılığı kesin o lm u ş:
—"Hepsi.. Bütün türbeler" Tannöver:
—"Paşam, ilk saydığım türbeyi kapatmak şöyle dursun, temel taşlarını sökseniz, kılım kıpırdamaz. Ya ötekiler, mazimizin sahibi büyük insanlar." Onlann türbeleri nasıl ka- patalır" diye direnmiş.
Mustafa Kemal ç o k kızmış: —"O n yıl bekle, bütün türbeleri sana vereceğim ."
Tannöver de son sözünü söyle miş:
—"Paşam, söylediklerim yanlış anlaşıldı. Benim hiç bir türbeye ihtiyacım yok . Size sözettiğim tari himizi yapmışlar, gönlümde boydan boya uzanmış yatıyorlar. Onlann türbeleri benim içim d ed ir."
- T annöver'in Meclis'le ilgili iki- r üç gözlemi var. Birini, 1 929' da Atatürk'e söylem iş:
—"Paşam, 1920'de Millet Meclisi Ankara'da açıldığında, Anadolu halkı, bu manzarayı ilgi ile seyredi yordu. Ardına kadar açık bir Meclis binası... Orada memleketin her tara fından gelmiş bir takım adamlar.. Çanklarının tozu ile Meclis'i d ol duran halk, bu işitilmemiş, görül memiş şeyi nefes almaksızın d on muş gibi ayakta dinliyordu. Şim di ki Meclis’e gelenler mebuslardan başka, yalnız zabit katipleridir."
Atatürk, Tannöver'in gözlerinin içine bakm ış:
"-N e için gelsinler? Meclis'te dinlenecek ne var?..
ikinci cümle, "1 9 4 6 Sonrası” na rastlıyor.
R ecep Peker, Meclis'te DP Mil letvekillerine "Psikopatlar" deyince tüm D P liler dışan çıkm ış.
işte, o sırada, Tannöver kürsüye fırlamış:
—"Burası onlar varken Meclis'ti, şimdi d eğ il."
T
annöver'in "Parlamento"daki hayatı, 1918'de başlamış, 1.954'e dek sürmüş.Yalnız, zorunlu bir ara verm iş: Atatürk, Hamdullah Suphi'ye "Serbest Fırka"ya geçmesini salık vermiş.
Tannöver "A sla " demiş, sonra gerekçesini sıralamış:
—"Emirle muhalefet partisi kurulmaz. Memlekette muhalefet var, imkan veriniz, kendi kendine çıksın meydana."
Atatürk, Serbest Fırka'mn Baş kanı Fethi Okyar'ı çağırm ış:
Z E Y Y A T K O C A M E M İ
—"Fethi Bey, seçim de sen Ham dullah Suphi Bey'in adını kendi lis tene koymayacaksın, ben de kendi listem e!."
O dilinden bal damlayan Tann- över artık ağzı ile kuş tutsa, Ata türk döneminde milletvekili olamı- yacağını anlamış.
Yazımıza, Tannöver'in gözlemi ile satırbaşı açm ıştık, "K edi yavru suna kuşu nasıl avlayacağını öğret mez. Bu bir mirastır."
Y arın:
-BAYAR
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi