TOTAL PROTEZ KULLANAN HASTALARIN T AD DUYULARININ ARAŞTIRILMASI D y t. F e r y a l E R V E R D İ* / D oç. D r. N a z a n B O Z K U R T ** / D r. E m in e Ç E L İK *** T o t a l p r o te z u y g u la n a n 18 h a s t a n ın ta d a lm a d u y u l a r ın d a b ir d e ğ iş ik lik o lu p o lm a d ığ ı a r a ş tır ılm ış tır . D ö r t t e m e l t a d ı v e r e n d ö r t a y n m a d d e k u lla n ılm ış v e h e r m a d d e iç in d ö r t d e ğ iş ik k o n s a n tr a s y o n d a s o lü s y o n h a z ır la n m ış t ır . A r a ştır m a d a ; so lü s y o n la r p r o t e z ö n c e s i, p r o te z d e n h e m e n s o n r a , b ir h a f t a v e b ir a y s o n r a t a t b ik e d ilm iş le r d ir . S o n u ç o la r a k tü m h a s t a la r d a b a ş la n g ıç t a d ö r t t a d e ş iğ in in d e y ü k s e ld iğ i b ir h a f t a v e b ir a y s o n r a k i d e ğ e r le r d e is e a c ı v e e k ş i ta d e ş ik le r in in y ü k s e ld iğ i, tu z lu v e t a t lı t a d e ş ik le r in in e t k ile n m e d iğ i s a p ta n m ış tır . T a t lı v e t u z lu ta d a la n a lıc ıla r g e n e llik le d il ü z e r in d e o ld u ğ u n d a n , a c ı v e e k ş i ta d a la n a lıc ıla r ın b ü yü k ç o ğ u n lu ğ u is e y u m u ş a k - s e r t d a m a k b ile ş im h a t t ı n ı n 2.3 m m y u m u ş a k d a m a k t a r a f ın d a o ld u ğ u v e b u b ö lg e n in d e p r o te z k a id e p la ğ ın ın a lt ın d a k a ld ı ğ ın d a n h a s t a la r ın a c ı v e e k ş i t a d e ş ik le r i y ü k s e l m iş, t u z lu v e t a t l ı ta d e ş ik le r i is e d e ğ iş m e m iş tir .
GİRİŞ
Tad, beslenmede oldukça önem taşıyan b ir duyudur. Tad yani lezzet, kişinin herhangi bir yiyeceği b ir diğerinden ayırt etm esini sağlayan ve o yiyeceği b ir diğer yiyeceğe tercih etm esine neden olaıı b ir algıdır (1). Tad ve koku duyuları oldukça seçkin ve hassas b ir reaksiyon sonucu ortaya çıkarlar. Bu olayda çeşitli kimyasal bile- şikiere karşı hassas olan hücreler rol oynarlar (2,3). Erişkinde tada ait hücreler dilin yüzeyinde, dudakların ve yanakların iç yü
(* ) D iyetisyen.
(* * ) H. Ü. B eslen m e ve D iy etetik B ölüm ü Ö ğ re tim Üyesi. (* * * ) H. Ü. Diş H ekim liği F ak ü ltesi.
268 E rv e rd i, F ., B o z k u rt, N ., Ç e lik , E . zünde, farinkste, yum uşak ve bir m iktarda sert dam akta bulun m a k ta d ır (4 - 6). * Erişkin b ir insanda birkaç bin tad tom urcuğu vardır. Tad tom urcuğu yüzeye «por» denilen b ir delikle açılır. Uya rıcı m oleküller bu delikten nüfuz ederek duyu hücrelerine u la şır lar (7,8).
Total protezler, bireyin tüm dişlerini kaybettiği durum da, uy gulanm aktadır. Bu tip protezler akrilik kaide plağı üzerine yerleş tirilm iş suni dişlerden oluşur. Total protez kullananlar, genel o la rak tad duyularının olumsuz yönde etkilendiğini söylem ektedir ler (10, 11).
Bu araştırm a, klinikte total protez uygulanan hastalarda, total protezin tad duyusuna etkisini araştırm ak am acıyla planlanm ıştır. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ VE ARAÇLARI
Araştırm a, H acettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ile Gülhane Askerî Tıp Akademisi H aydarpaşa Eğitim H astanesi n- de total protez uygulanan 18 h asta üzerinde yapılm ış, h asta la r geli şigüzel seçilm işlerdir. A raştırm ada, d ö rt tem el ta d için değişik kon santrasyonda solüsyon hazırlanm ıştır. N orm al kişiler için hazırlan mış d ört m adde ve tad alm a eşik değerleri s ta n d a rt olarak kulla n ılm ıştır (12) (Tablo 1). T a b lo 1 : T a d K o n t r o lü n d e K u lla n ıla n M a d d e le r v e E ş ik D e ğ e r le r i T a d K u lla n ıla n M a d d e E ş ik D e ğ e r le r i ( m o l / t l ) T a t lı S ak ik aroz 1.10—2 T u z lu S o s y u m k lo r ü r 1 . 1 0 - 2 E k şi S itr ik a s it 2 . 3 .1 0 - 3 A cı K in in s ü lf a t 8 . 1 0 - R
H er tad için d ö rt değişik konsantrasyonda solüsyon hazırlan m ıştır (Tablo 2). Solüsyonlar düşük konsantrasyondan derişik kon santrasyona doğru sıralanm ıştır.
T a b lo 2 : T a d K o n t r o lü n d e K u lla n ıla n S o lü s y o n la r v e K o n s a n t r a s y o n la r ı S o lü s y o n la r ın K o n s a n t r a s y o n la r ı T a d 1 2 ( e ş ik d e ğ e r ) 3 4 T a t lı 10-3 1.10-2 l . l O - ı 2.10-1 T u z lu 1.10-3 1.10-2 1.10-1 2.10—1 E k şi 1.2.10-3 2.3.10-s 2.3.10-2 2.6.10-2 A cı 4.10-e 8.10-0 8.10-* 1 6 .1 0 -c
H astalar kliniğe geldiklerinde, protez takılm adan önce, ağızla rı su ile çalkalandırılm ış, dillerinin prim er tad lar için özelleşmiş bölgelerine solüsyonlar, sıra num arasıyla dam lalıkla 3 - 4 dam la dam latılm ış, kendilerinden hisettikleri tadı belirlem eleri istenm iş
tir. H er solüsyon dam latıldıktan sonra su ile ağızları çalkalandırıl- mış, böylece tad goncalarından b ir önceki tadın izlerinin silinme sine çaba sarfedilm iştir. Solüsyonlar tatlı, tuzlu, ekşi ve acı sırası ile verilm iştir. Ekşi ve acı daha kuvvetli b ir etkiye sahip oldukları için ta th ve tuzlu eşiklerinin doğru saptanam am asm a neden olm ak ta d ır (13).
Tüm solüsyonlar tam am landıktan sonra hastaya ağzı çalkalan- dırılıp total protezi takılm ıştır. Yeni protez takıldıktan sonra, bir h afta ve b ir ay sonra da aynı işlem ler tekrarlanm ıştır.
V erilerin değerlendirilm esinde dağılım lar ve yüzdeleri bulun m uş, eşler arası farkın önem kontrolü ile de istatistiksel analizler yapılm ıştır (14).
BULGULAR VE TARTIŞMA
A raştırm aya alm an 18 hastanın yaş ve cins dağılımları Tablo 3 de görülm ektedir. H astaların % 61.1'i 50-60 yaşlar, % 22.2 si ise 61 -70 yaşları arasındadır. Üç hasta ise (% 16.7) 71 yaş ve daha yu karı yaşlardadır. Hastaların°/o 27.8’i ilkokul, % 44.4’ü orta, % 27.8 i de yüksekokul m ezunudurlar. Onüç kişinin (% 72.2) herhangi bir sağlık sorunu saptanm am ış, 5 kişinin (% 27.8) ise hipertansiyon, rom atizm al ağrıları olduğu gözlenmiştir.
T a b lo 3 : H a s t a la r ın Y a ş v e C in s iy e te G ö re D a ğ ılım la r ı \ C in s Y a ş l a r ( Y ı l ) 50 S - 6 0 % 6 1 - 7 0 S % 7 1 - 8 0 S % 81 + S % T o p lam S % K a d ın 6 60.0 2 20.0 2 20.0 — — 10 100.0 E rkek 5 62.5 2 25.0 — — 1 12.5 8 100.0 T oplam 11 61.1 4 22.2 2 11.1 1 5.6 18 100.0
Tablo 4'de h astaların protez takılm adan önce ve hem en sonra ta d alım lan n a ilişkin değerlerin eşler arası önem kontrolü görül m ektedir.
270 E rv e rd i, F ., B o zk u rt, N ., Ç e lik , E . T a b lo 4 : P r o te z T a k ılm a d a n Ö n c e v e H e m e n S o n r a k i T a d A lım ın a İ liş k in E ş le r A r a sı Ö n e m K o n tr o lü T a d la r ( n = 18) D S S -D t P T a t lı 1.27 1.95 0.46 2.76 p < 0.01 T u zlu 1.03 1.78 0.42 2.45 p < 0.05 E k şi 1.65 2.12 0.50 3.30 p < 0.01 A cı 1.86 2.16 0.51 3.64 p < 0.01
Tuzlu tada ilişkin fark lar 0.05 düzeyinde önemli iken; tatlı, ekşi ve acı tatlar arasındaki fark lar 0.01 düzeyinde önemli bulunm uştur. Protez, takılm ası bireyin tad alim im etkilem iştir. Protez takıldık tan hemen sonra tad eşiğinin yükselmiş olması, protezin ağızda ya bancı b ir m adde olarak bulunm ası ve çiğnemeyi olumsuz yönde et kilemesi sonucunda olabilir.
Tablo 5’de ise; hastaların protez takılm adan önceki ve b ir haf ta sonraki tad alım ları arasındaki eşler arası önem kontrolü görül mektedir. T a b lo 5 : P r o te z T a k ılm a d a n Ö n c e k i i l e B ir H a f t a S o n r a k i T a d A lım ın a İ liş k in E ş le r A r a sı Ö n e m K o n tro lü ' T a d la r ( n = 18) D S S -D t P T a t lı 0.70 1.61 0.38 1.84 p > 0.05 T u zlu 0.46 1.31 0.31 1.48 p > 0.05 E k şi 1.27 1.95 0.46 2.76 p <; 0.01 A cı 1.05 1.78 0.42 2.45 p < 0.05
Tatlı ve tuzlu tad lar arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemsizdir (p > 0.05). Ekşi tad arasındaki fark 0.01 düzeyinde acı tad arasındaki fark ise 0.05 düzeyinde önemli bulunm uştur.
Tatlı tad alıcıları genelde dil üzerinde toplanm ıştır (16). Bu n e denle hasta protez kullanm aya alıştıktan sonra tatlı ve tuzlu tad eşikleri norm al sınırlar içinde bulunm uştur. Ham m ond (15) ve Henkin (16) nin yaptığı çalışm alarda da benzer sonuçlar alınm ıştır.
Protez takıldıktan b ir ay sonraki tad alım ları ile protez takıl m adan hemen önceki tad alım ları arasındaki eşler arası önem kontrolü Tablo 6’da gösterilm iştir.
Tablo 6 : Protez Takılmadan Önceki ile Bir Ay Sonraki Tad Alımına İlişkin Eşler Arası Önem Kontrolü _______________________
T a d la r ( n = 18) D S S -0 t P T a tlı 0.23 0.97 0.23 1.00 p > 0.05 T uzlu 0.46 1.31 0.31 1.48 p > 0.95 Rlrsl 1.27 1.95 0.46 2.76 p < 0.01 A cı 1.03 1.78 0.42 2.45 p < 0.05
Yine ta tlı ve tuzlu tad lar arasındaki farklar istatistiksel ola ra k önem siz b u lu n m u ştu r (p > 0.05), acı ve ekşi tadlar arasında ise eşler arası fark lar önemli bulunm uştur (p < 0.01, p < ■ • Başlangıca o ranla bu azalm anın nedeni, proteze uyum un sağlan m asına bağlanabilir. Ekşi tad alan alıcılar y u m u şa k -se rt damak h a ttın ın 3 m m gerisinde o rta h a tta yerleşm işlerdir (16, 18). Anato m ik o larak bu saha iki küçük bilateral çukurla belirgindir. Prote zin p o sterio r sın ın vibrasyon h attında b itirilir ve bu hat e şı t alan alıcıların olduğu bölgeye düşm ektedir. Bu neden e protezin ekşi tad eşiğini yükseltm esi beklenen b ir olgudur. ^ am£* ve rin k ste az m ik tard a tuzlu tadı alan alıcılar bulunm akta daha ço tuzlu tad ı alan lar dil üzerinde toplanm ışlardır. Yine u ne to tal protez, tuzlu tad alim im başlangıçta uyum un yetersiz o ve psikolojik nedenlere bağlı o larak etkilemiş, d a sonra çüm lerde ise (bir h afta - b ir ay sonra) fark bulunam am ıştır.
Acı tad alıcılar dam akta olduğundan, total protez takıldığın da acı tad algılam a eşiği yükselm ektedir. Bu konuda yapılan çalış m alard an da, acı tad alan alıcılann protez kai e p ağının a m a kalm ası nedeniyle acı tad eşiğinin yükseldiği bulunm uştur (16, 17). Sonuç olarak, protezi ilk kez kullanan hastalara, protezin özellikle başlangıçta, tüm tad duyularını etkileyeceği zam anla tuz lu ve ta tlı tad duyularında düzelme olacağı, acı ve ekşi ta tla n ise d ah a yoğun olduğu zam an alabilecekleri belirtilm elidir.
SUMMARY
EFFECT OF TOTAL DENTURE ON THE TASTE ACUITY Erverdi, F., B ozkurt, N., Çelik, E. This study vvas carried o u t to determ ine if th ere w as any chan- ge in the taste acuity of the subjects used to tal denture. F our
dif-E rv e r d i, F . , B o z k u rt, N ., Ç e lik , dif-E . 272
ferent solutions ineluding different substances was prepared. The solutions was applied before and ju st one week and one m onth a fte r denture. At the beginning of the study, four taste acuity of all subjects were increased, a fte r one week and one m onth on y b itte r and sour taste acuity levels w ere increased. Svveet and salty taste acuity levels w ere not affected.
K A Y N A K L A R 1 — T e r z io ğ lu . M. : F iz y o lo ji D e r s K it a b ı, İ. Ü . C e r r a h p a ş a T ıp F a k . Y a y ın la r ı. C ilt: 1, İ s t a n b u l, 1974. 2 _ G u y to n , A. C. : T ex tb o o k O f M e d ic a l P h y s io lo g y , P h ila d e lp h ia . W. B. S a u n d e r s , 1961. 3 — R a m s e y , W. O . : T h e R o le O f N u t r itio n I n C o n d it io n in g E d e n t u lo u s P a t i e n t s , J o u r n a l o f P r o sth e tic D e n t is t r y , 23 : 130, 1970. 4 — H e n k in , R . I., C h r istia n se n , L. R . : T a s t e T h r e s h o ld s I n P a t ie n t a W it h D e n tu r e s , JA D A , 75 : 118, 1967. 5 __ M a s s le r , M . : G e r ia tr ic N u t r itio n , T h e R o le O f T a s t e a n d S in e li I n A p p e t it e , T h e J o u r n a l o f P r o s t h e t ic D e n t is t r y , 43 : 247, 1980. 6 __ p f a f f m a n , C. : N e u r o p h y sio lo g ic a l M e c h a n isım O f T a s te , T h e A m e r ic a n J o u r n a l O f C lin ic a l N u t r itio n , 31 : 1058, 1978.
rj __ N ils o n , B . : T h e T a s t e A c u ity o f T h e H u m a n P a la t e , L e fk o w itz , W. (E d .) : P r o c e e d in g s o f t h e S e c o n d I n t e r n a t i o n a l P r o s t h e d e n t ic C o n g - r e s s , S t. L o u is, T h e C. V . M o s b y C o., 1978. 8 __ p f a f f m a n , C. : F h y s io lo g ic a l a n d B e h a v io u r a l P r o c e s s e s o f t h e S e n s e o f T a s t e . I n : C ib a P o u n d a t io n S y m p o s iu m O n T a s t e A n d S in e li I n V e r t e b r a te s , W o ls t e n h o lm e , G . E. A n d E n ig h t , J. ( E d .) , L o n d o n J. a n d A. C h u r c h ill, 1970. 9 __ K a y , W . D ., A b e s, M . S . : S e n s o r y P e r f e c t io n I n O v e r d e n ıtu r e P a t i e n t s , J o u r n a l o f P r o s t h e t ic D e n t i s t r y , 33 : 615, 1976. 10 — P e r r y , C. : N u t r i t io n F o r S e n e s c e n t D e n t u r e P a t i e n t s , J o u r n a l O f P r o s t h e t ic D e n t i s t r y , 11 : 73, 1961. 11 — S m it iı, F . J . : N u t r i t io n S u g g e s t i o n s F o r T h e P r o s t h e t i c P a t i e n t s , J o u r n a l O f P r o s tıh e tic D e n t i s t r y , 16 : 829, 1966. 12 — A lt n e r , H ., B o e c k h l, L. : T a s t e A n d S m e ll, H u m a n P h y s o lo g y , S c m ld t , R . F ., T h e w s , G . ( E d .) , S p r in g e r - V e r la g , B e r l i n - H e id e lb e r g , N e w Y o r k , 1983. 13 L a n g a n , M. J., Y e a ric k , E. S . : T h e E ff e c ts o f Im p ro v e d O ra l H y g ie n e O n T a s te P e rc e p tio n A n d N u tr itio n O f T h e E ld e rly , J o u r n a l Of G e ro n to lo g y , 31 : 413, 1976.
14 — K u t s a l, A., M u lu k , Z. : U y g u la m a lı T e m e l İ s t a t is t ik , H . Ü . Y a y ın la r ı A /2 , A n k a r a , 1977. 15 — H a m m o n d , R ., B e d e r , E. O., R a te n e r , P . E. : P a la t a l R e c e p tö r C o n tr i-b u t io n to a n d E f f e c t s O f P a la t a l A lt e r a tio n O n T a s t e A c u it y T h r e s h o ld s , T h e J o u r n a l O f P r o s t h e t ic D e n tls tr y , 49 : 121, 1983. 16 — H e n k in , R . I., C h r is t ia n s e n , L. R . : T a s t e L o c a llz a tio n O n T h e T o n -g u e , P a la t e A n d P h a r y n x o f N o r m a l M a n , J o u r n a l O f A p p lie d P h y s io lo g y , 22 : 316, 1966.
17 — K o p e r , A . : T h e I n it ia l In terv iev v W ith C o m p le te - D e n tu r e P a t i e n t s : I t ’s S t r u c t u r e A n d S tr a te g y , J o u r n a l o f P r o s t h e t ic D e n tis tr y , 23 : 590, 1970.
18 — S w o o p e , C. C„ H arıtsock , E. : N u t r itio n A n a ly s is O f P r o s t h o d o n tic P a t i e n t s , J o u r n a l o f P r o s t h e tic D e n tis tr y , 38 : 208, 1977.