• Sonuç bulunamadı

İletişim fakültesi öğrencilerinin kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı çerçevesinde sosyal medya kullanım alışkanlıkları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İletişim fakültesi öğrencilerinin kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı çerçevesinde sosyal medya kullanım alışkanlıkları"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gönderim Tarihi: 01.12.2015 Kabul Tarihi: 06.04.2016 e-ISSN 2458-9071

Öz

Bir toplum içinde yaşayan insanlar güvenlik, beslenme, eğlence ve haber alma gibi bir takım ihtiyaçlarını karşılamak için; günlük yaşam pratiği gereksinimlerinden biri olan iletişime ihtiyaç duyarlar. Bu iletişim çerçevesinde ise; fotoğraf, gazete, telefon, radyo, televizyon, cep telefonu, internet ve yeni iletişim araçlarından sosyal medyayı yoğun şekilde kullanırlar. Sosyal medyanın günümüzdeki kullanım yoğunluğu ise, sosyal medya kullanma alışkanlık ve motivasyonları konusuna eğilmeyi gerektirmektedir. Böylesi bir amaçtan ortaya çıkan bu çalışmada, kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı temel alınarak Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki öğrencilerin sosyal medya kullanma alışkanlık ve motivasyonları araştırılmıştır.

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi sosyal medya kullanıcısı 438 öğrenci katılımcıdan, alan araştırması ile elde edilen verilere göre; insanların sosyal medya kullanmalarında 6 motivasyon belirlenmiştir. Bunlar önem sırasına göre; Boş Zamanları Değerlendirme ve Eğlence, Bilgilenme ve Sosyal Etkileşim, Gözetim-Rehberlik ve Rahatlama, Sosyal Kaçış, Ekonomi ile Kişisel Sunum motivasyonlarıdır.

Katılımcıların cinsiyeti, yaşı ve gelir düzeyi; sosyal medya kullanma motivasyonlarını ve sosyal medya kullanma oranlarını belirleyen temel değişkenler konumundadır.

Anahtar Kelimeler

Kitle iletişim, sosyal medya, kullanıcı, kullanımlar ve doyumlar, sosyal medya kullanım motivasyonları.

Abstract

Sharing the information is a kind of need in the everyday practices of people who live in the community to meet the individual needs as security, nutrition, entertainment and communication. In the context of communication, the society uses the mass media such as photography, newspapers, telephone, radio, television, mobile phone, internet and especially growth in using social media efficiently as new communication tools. The intensive use of the social media today requires to focus on the topic of social media use attitudes and motivation. For this purpose, this study aims to research about social media use attitudes and motivations of the students of the Selçuk University Faculty of

* Dr., T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, alpbeg06@hotmail.com

İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN KULLANIMLAR VE

DOYUMLAR YAKLAŞIMI ÇERÇEVESİNDE SOSYAL MEDYA

KULLANIM ALIŞKANLIKLARI

SOCIAL MEDIA USES AND GRATIFICATIONS APPROACHES ON

FACULTY OF COMMUNICATION STUDENTS’ SOCIAL MEDIA

HABITS

Nilüfer CANÖZ*

(2)

SUTAD 39

Communication on the basis of social media uses and gratifications theory.

In the survey phase of the study, according to the data obtained from fieldwork that were held with 438 student social media users from the Selçuk University Faculty of Communication, 6 motivation types has been identified on the usage of social media. The motivations in their order of importance; Pass Time&Entertainment, Information Seeking & Social Interaction, Surveillance-Guidance&Relaxation, Social Escape, Economic and Social Recognition are proposed by the participants.

Gender, age and income level of participants are essential variables to determine the motives for social media use and the rate of social media use.

Keywords

Mass media, social media, users, social media uses and gratifications, motives for social media use.

(3)

SUTAD 39

GİRİŞ

On sekiz ve on dokuzuncu yüzyıllarda Avrupa’da yeni buluşların ortaya çıkması ve buharın sanayide kullanılması üretimi artırırken sermaye birikiminin oluşmasına da neden olmuştur. Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi olarak isimlendirilen bu yeni durum, sosyolojik dönüşümlerin ve yeniliklerin temel sebebidir. Kitlesel yaşantıyla birlikte kitle iletişim araçlarının ortaya çıkması da yine bu durumun bir sonucu olarak kabul edilmektedir.

Günümüzün modern insanları öğrenmek ve bilmek istediklerini saniyelerle ifade edilen bir hızda geniş kitlelere ulaştırabilen gazete, dergi, kitap, radyo, televizyon, telefon, bilgisayar ve internet gibi kitlesel yayın yapan kitle iletişim araçlarından karşılar duruma gelmişlerdir (Büyükbaykal, 2005:71). Bunlardan özellikle internet, Yirminci yüzyılda yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler sayesinde büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Tek bir taşıyıcı kanal üzerinde, bir ortamdan başka bir ortama, görüntü ve yazıyı gönderen sistem olan internet, geleneksel kitle iletişim araçları üzerinde yapısal ve biçimsel değişimlere yol açmış, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik etkiler de yaratmıştır (Sayımer, 2008:25). İnternetin gelişmesi ve yaygınlaşması “yeni medya” kavramının ortaya çıkışına da neden olmuştur.

Cep telefonu, internet ve sosyal medyadan oluşan “yeni medya”, günümüz kitlesel ve bireysel iletişiminin en gözde araçları durumundadır. Zaman ve mekân sınırlaması olmadan (mobil tabanlı), paylaşımın, tartışmanın esas olduğu insanî bir iletişim şekli olarak tanımlanan yeni medya (Vural ve Bat, 2010:3351); bilgiye ulaşmaya çalışan her kullanıcının aynı zamanda bir bilgi kaynağı olduğu yeni bir medya düzenini ifade etmektedir (Bostancı, 2015:46). Geleneksel medyadan (gazete, tv, radyo vb.) dijitallik, interaktiflik, multimedya biçimselliği ve kullanıcı türevli içerik üretimi, hipermetinsellik, yayılım ve sanallık gibi özellikleriyle farklılaşmaktadır (Öztürk, 2014a:408). Yeni medyayı oluşturan en popüler araçların başında ise sosyal medya gelmektedir.

Öyle ki artık, boş zaman değerlendirmelerinden çalışma şekillerine, günlük modadan yeme-içme alışkanlıklarına, eğlenceden siyasi oy verme davranışına (Canöz, 2011:114), haber üretiminden haber akışına, alış verişten reklama kadar birçok alan sosyal medya tarafından düzenlenir olmuştur. Daha öz bir deyişle, kitle iletişim araçlarının toplumda yerine getirdiği eğitim, toplumsallaştırma, haber - bilgi verme, eğlendirme, tartışma ortamı hazırlama, güdüleme, kültür geliştirme ve bütünleştirme işlevleri (Kaya, 1985:15-16) sosyal medya tarafından yerine getirilir olmuştur.

Kitle iletişim araçlarının topluma yön verdiği ve toplumu şekillendirdiği düşüncesi 1900’lü yılların başlarındaki “güçlü etkiler dönemi” olarak kabul edilen araştırmalarla ortaya konulmakla birlikte (Kalender, 2005:109) ilerleyen yıllarda yapılan araştırmalarla kişilerin bu araçları değişik amaçlarla kullandıkları fikri de oluşmaya başlamıştır. Yani “insanlar kitle iletişim araçlarını hangi amaçla kullanmaktadırlar?” sorusu sorulmaya başlanmıştır. Bu soruya cevap ise, Elihu Katz tarafından 1940’lı yıllarda keşfedilip 1970’li yıllarda ilk defa ismi konan, “Kullanımlar ve Doyumlar” yaklaşımıyla verilmiştir.

İnsanların medyayı kendi yararlarına kullandığını ifade eden kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı; Katz, Blumler ve Gurevitch tarafından zaman geçtikçe de sürekli geliştirilmiştir. Bu araştırmacılar, medyayı kullanım amacının, medya seçimi ve kullanımında etkin rol oynadığını belirtmişlerdir (Rossi, 2002). Kendisinden önceki araştırmalarda izleyiciyi pasif kabul eden, bu nedenle de kitle iletişim araçları tarafından “ne sunulursa onu almak zorunda görülen

(4)

SUTAD 39

kullanıcı” bu yaklaşımda aktif kabul edilerek ihtiyaçları doğrultusunda medyayı seçtiği kabul edilmektedir (Mutlu, 1999:81).

Katz’ın ortaya attığı “Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımının” beş temel varsayımı vardır (Katz, Blumler ve Gurevitch, 1974:21-22):

1-İzleyici Aktiftir: Kullanıcı kendi amacını gerçekleştirmek için medyayı kullanmaktadır. 2-İzleyici İnisiyatif Sahibidir: Bireyler kendi ihtiyaçlarını karşılamak için ihtiyaçları

doğrultusundaki kitle iletişim araçlarını ya da içeriklerini seçerek kullanırlar.

3-Medya Tek Doyum Kaynağı Değildir: İnsanların gereksinimleri çok çeşitlidir ve medya

tüketimi her gereksinimi eşit biçimde karşılamaz. Bu nedenle medya haricinde insan ihtiyaçlarını tatmin edebilecek alternatif kaynaklar da vardır. Medya o alternatif kaynaklarla rekabet içerisine girer.

4-İnsanlar Motivlerinin ve Gereksinimlerinin Farkındadır: İnsanlar kendi ilgilerinin ve

motivlerinin farkındadır. Bu yüzden de kitle iletişim araçlarının kullanım amaçları ile ilgili veriler doğrudan izleyiciden elde edilir.

5-İzleyici Yönelimleri Araştırılırken, Medyanın Kültürel Önemi Hakkındaki Değer Yargıları Göz Ardı Edilmelidir: İzleyici yönelimleri onların sahip oldukları kavramlar üzerinden

keşfedilirken, kitle iletişiminin kültürel önemi hakkında değer yargılarının askıya alınması gerekmektedir. Çünkü medyayı izleme kararı veren izleyiciler bireysel davranmakta ve kendi ihtiyaçlarını tatmin noktasında tercihte bulunmaktadır.

Katz’a göre medya aracılığıyla bireylerin giderdiği ihtiyaçlar beş gruba ayrılmaktadır (aktaran Gülnar ve Balcı, 2011:29-30):

-Bilişsel İhtiyaçlar: Kanaat, bilgi ve anlayışı güçlendirme ile ilgili ihtiyaçlar

-Duyuşsal İhtiyaçlar: Estetik, zevk veren duygusal deneyimleri güçlendirme ile ilgili ihtiyaçlar

-Bilişsel-Duygusal İhtiyaçlar: İstikrarı, kendine güveni, güvenilirliği, ve mevcut durumu güçlendirmeyle ilgili ihtiyaçlar bu sınıftadır.

-Bütünleştirici İhtiyaçlar: Bütünleştirici ihtiyaçlar aileyle, arkadaşlarla ve dünya ile bağlantıyı güçlendirme ile ilgili ihtiyaçlardır.

-Kaçış İhtiyacı: Gündelik hayatın geriliminden ve sıkıntılarından kaçışla, kurtulma isteği ile ilgili ihtiyaçlardır. Bu kaçış doğrudan bireyin kendisinden uzaklaşma şeklinde olabileceği gibi sosyal rollerinden uzaklaşma biçiminde de olabilir.

Kitle iletişim araçlarının insanlar tarafından ne amaçla kullanıldığını belirlemek üzere bu zamana kadar yapılmış araştırmalara bakıldığında gazete, televizyon gibi geleneksel araçlar üzerine yoğunlaştığı görülmektedir. Son yıllarda internet ve sosyal medya üzerine yapılan tek tük araştırmaların varlığına da rastlanmakla birlikte İletişim Fakültesi öğrencilerinin sosyal medyayı ne amaçla kullandıkları üzerine yapılmış araştırmaya henüz Türkiye’de rastlanmamaktadır. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı esas alınarak Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri örneğinde yapılan bu araştırma; İletişim Fakültesi öğrencilerinin sosyal medyayı kullanma alışkanlıkları ve motivasyonlarını belirlemeyi amaçlamaktadır.

1. SOSYAL MEDYA

Sosyal medya ile ilgili farklı farklı tanımlamalar yapılmaktadır. Öztürk (2014b:219), sosyal medyayı, internet ortamında sanal toplulukların oluşturulmasına, sosyal etkileşime ve sanal ortamda ortak iş üretimine olanak sağlayan web sayfaları olarak tanımlamaktadır. Boyd ve Ellison (2008:211) ise; kullanıcılara sınırlı bir sistem içinde açık veya yarı açık profiller oluşturma, diğer kullanıcıların listesini oluşturma ve paylaşımda bulunma,

(5)

SUTAD 39

bağlantılı olduğu kullanıcıların ve diğer kullanıcıların hareketlerini listeleme izni veren ağ tabanlı hizmetler olarak tanımlamaktadır. Bulunmaz (2011:30) ise, yapılan farklı tanımlamalardan hareketle daha sade bir tanımlamaya varmakta “sosyal medya, kişilerin internet üzerinden yer ve zaman sınırlaması olmadan fikirlerini ve görüşlerini belirtmelerine olanak sağlayan, internetin sunduğu multimedya özelliklerini sınırsız bir şekilde kullanım imkanı veren, aynı zamanda başka kişilerle karşılıklı görüş alışverişine ve paylaşıma dayalı bir interaktif ortamın varlığını hayata geçiren geniş tabanlı platform” olarak belirtmektedir.

Nasıl tanımlanırsa tanımlansın sosyal medya, insanların kendi aralarında oluşturduğu, tasarladığı, enformasyonu değiş tokuş yaptığı ve içeriklerini yorumladığı sanal topluluklar ve ağlarda etkileşimlerin araçlarını ifade etmektedir. Web 1.0’dan Web 2.0’a geçilmesiyle ortaya çıkmıştır (Öztürk, 2014a:411). Özünde paylaşım ve iletişim vardır. Kişilerin videolar, kelimeler, yazılar, sesler ya da resimler aracılığıyla iletişimde bulunabildiği internet platformlarıdır. Katılımcılarına çevrimiçi (online) ortamlarda kendilerini ifade etme, iletişime geçme, gruplara katılma ve bu ortamlara fikir, yorum ve yayınlarıyla katkıda bulunma imkanı sunmaktadır (Tengilimoğlu, Parıltı ve Yar, 2014:78). En fazla kullanılan belli başlı ortamları: Facebook, Twitter, Youtube, WordPres, LinkedIn, Google+, Foursquare, Blogger ve Wikipedia olarak kabul edilmektedir.

Sosyal medyanın genel olarak şu özellikleri vardır (Bostancı, 2015:54):

Katılım: Kullanıcıların katkı sağlamasını ve geri bildirimde bulunmasını teşvik eder. Açıklık: Hizmetlerinin çoğu geri bildirim ve katılıma açıktır. Oylamayı, yorum yapmayı ve bilgi paylaşımını teşvik etmektedir. İçeriğe erişilmesi ve kullanılması nadiren engellenir. Şifre korumalı içerikler hoş karşılanmamaktadır.

Karşılıklı İletişim: Geleneksel medyanın tek yönlülüğünü aşarak, iki yönlü karşılıklı iletişim için daha iyi imkanlar sunar.

Topluluk: Aynı ilgi alanı etrafında oluşmuş olan topluluklara ve üyelerine, kısa sürede etkili iletişim kurma imkanı sunar.

Bağlılık: Diğer sitelerle bağlantılardan, kaynaklardan ve içerik oluşturan kullanıcılardan yararlanarak gelişir.

Geleneksel medyadan ise; etkileşimliliği, içerik üretmede uzmanlık istememesi, içeriğinin istenildiği anda güncellenebilmesi, zaman ve mekân sınırlaması olmaması, güven problemi yaşaması, teknik kullanım becerisi gerektirmesi, profesyonellik gerektirmemesi, reklam ve içerik hedeflemesinin daha belirgin olması, belli bir merkezi kontrole tabi olmaması, geri bildirimin anlık alınabilmesi (Eşitti ve Işık, 2015:17) ve kalıcılık farklılıklarıyla ayrılır.

2. KULLANIMLAR VE DOYUMLAR ÜZERİNE YAPILAN ARAŞTIRMALAR

Dünyada ve ülkemizde kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı esas alınarak yapılmış çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Bunların ilki McQuail, Blumler ve Brown’un (1972) yaptığı araştırmadır. Onlardan sonra ise Rubin’in (1985); Rosengren, Wenner ve Palmgreen’in (1985) “Televizyon Kullanımı” üzerine yaptıkları araştırmalar gelmektedir. Alanda yapılan ilk çalışma olan McQuail ve arkadaşlarının çalışmasında, izleyicilerin televizyonu oyalanma (kaçış, eğlence, duygusal rahatlama), kişisel ilişkiler (arkadaşlık, sosyal fayda), kişisel kimlik (değerlerin pekiştirilmesi ya da içini rahatlatma, kendi kendini anlama, gerçeği keşfetme) ve enformasyon edinme için izledikleri ortaya çıkmıştır.

(6)

SUTAD 39

Televizyon İzleyicilerinin Tercihleri ve Doyumları” isimli çalışması kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı esas alınarak yapılan ilk araştırmaların başında gelmektedir. Ardından Vedat ve Vesile Çakır’ın 2010 yılında yapmış oldukları “Televizyon Bağımlılığı” araştırması; Kadir Canöz’ün 2011 yılında “Yerel Televizyon İzleme Alışkanlıkları ve Motivasyonlar: Konya Örneği” çalışması ile yine 2011 yılında Balcı, Akar ve Ayhan’ın “Televizyon ve Seçmen İlişkisini Yeniden Düşünmek: 2009 Yerel Seçimlerinde İzleyici Motivasyonları” araştırması bu alanda yapılmış yerli araştırmalardan bazılarını oluşturmaktadır.

Ülkemizde son yıllarda sosyal medya kullanıcıları üzerinde kullanımlar ve doyumlar yaklaşımının esas alındığı araştırmalara rastlanmaktadır. Ayhan ve Balcı’nın (2009) “Kırgızistan’da Üniversite Gençliği ve İnternet: Bir Kullanımlar ve Doyumlar Araştırması” isimli makaleleri bu alandaki ilk çalışmalardandır. Ayhan ve Balcı (2009: 22) bu çalışmalarında Kırgızistan’daki üniversite öğrencilerini internet kullanmaya yönelten dört temel motivasyon belirlemişlerdir. Bunlar; “bilgilenme/etkileşim”, “sosyal kaçış”, “ekonomik fayda” ve “eğlence” motivasyonları şeklinde sıralanmıştır.

Akçay’ın (2011) Gümüşhane Üniversitesi örneğinde yapmış olduğu “Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı Bağlamında Sosyal Medya Kullanımı: Gümüşhane Üniversitesi Üzerine Bir Araştırma” isimli çalışması da bu alandaki bir diğer çalışmayı oluşturmaktadır. Akçay (2011:148) bu araştırmasında sosyal medya kullanıcılarının “sosyal çevre edinme/sosyalleşme”, “eğlence/boş vakit geçirme”, “rahatlama/stresten uzaklaşma” ve “bilgi edinme/hayatı tanıma” motivasyonları nedeniyle sosyal medyayı kullandıklarını ortaya koymuştur.

Karakoç ve Gülsünler’in (2012) Konya örneğinde Facebook kullanıcıları üzerine yapmış oldukları “Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı Bağlamında Facebook: Konya Üzerine Bir Araştırma” çalışması da bu alanda yapılmış bir diğer araştırmadır. Karakoç ve Gülsünler’de (2012:50) bu araştırmalarında Facebook kullanıcılarının “Eğlence”, “Bilgilenme/Arkadaşlık”, “Rahatlama/Sosyal Kaçış” ve “Sosyal Etkileşim” motivasyonları nedeniyle Facebook kullandıklarını ortaya koymuşlardır.

Ancak, bu zamana kadar ülkemizde İletişim Fakültesi öğrencilerinin sosyal medya kullanımı ve doyumları üzerine yapılmış her hangi bir araştırmanın bulunmaması ise çalışmayı önemli kılmaktadır.

3.YÖNTEM

3.1.ARAŞTIRMANIN UYGULANMASI VE ÖRNEKLEM

Kullanıcıların sosyal medya kullanma alışkanlıkları ile motivasyonlarını ortaya koymak amacıyla Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki öğrenciler üzerinde bir saha araştırması gerçekleştirilmiştir. Araştırma kitle iletişim araçlarının insanlar tarafından ne amaçla kullanıldığını açıklayan, kullanımlar ve doyumlar modeli temel alınarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma örnekleminin belirlenmesinde Amaçlı Örneklemenin alt grubu olan “Maksimum Çeşitlilik Örneklem Yöntemi” esas alınmıştır. Saha araştırmasına esas olan veriler İletişim Fakültesi’ndeki sosyal medya kullanıcısı öğrencilerden 459 kişi ile yüz yüze anket tekniği ile elde edilmiştir. Bu anketlerin ön incelemelerinin sonucunda 438 anket analize tabi tutulmuştur.

Çalışma, literatür taramasında ortaya çıkan veriler doğrultusunda sosyal medya kullanıcısı İletişim Fakültesi öğrencilerinin sosyal medya kullanma alışkanlıkları hakkındaki şu sorulara cevaplar aramaktadır:

(7)

SUTAD 39

kullanmaktadırlar?

Soru 2: İletişim Fakültesi öğrencilerinin sosyal medyayı kullanma amaçları önem sırasına göre nasıl sıralanır?

Soru 3: İletişim Fakültesi öğrencilerinin sosyal medya ortamlarını kullanma nedenleri demografik özelliklere göre değişiklik gösterir mi?

3.2.VERİ TOPLAMA ARAÇLARI

Katılımcıların sosyal medya izleme davranışları ve motivasyonlarını belirlemek amacıyla iki bölümden oluşan anket formu hazırlanmıştır. Anketin ilk bölümünde sosyal medya izleme motivasyonlarını belirlemeye çalışan, kullanımlar ve doyumlar ifadelerinden oluşan 5’li likert tipinde 40 maddelik bir ölçek bulunmaktadır. Ölçek, daha önceki araştırmalarda (McQuail ve arkadaşları 1972, Rubin 1985, Koçak 2001, Çakır ve Çakır 2010, Gülnar ve Balcı 2011) kullanılan televizyon izleme motivasyonları ölçeğinin sosyal medya ekseninde revize edilmesiyle uygulamaya hazır hale getirilmiştir. Rubin tarafından geliştirilen ölçek, kullanımlar ve doyumlar literatüründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada ölçeğin güvenilirliği (Cronbach’s α) 0.94 olarak hesaplanmıştır. Bu ölçekte Hiç Katılmıyorum (1), Katılmıyorum (2), Kararsızım (3), Katılıyorum (4) ve Tamamen Katılıyorum (5) aralıklarında cevaplar alınmıştır.

Anketin ikinci bölümü ise; katılımcıların yaşı, cinsiyeti, eğitim düzeyi, aylık ortalama harcaması ve ikamet şekli gibi sosyo-demografik özelliklerini ortaya koyacak sorulardan oluşturulmuştur.

Oluşturulan anket formu sahada uygulanmadan önce üç ayrı uzmana yüzey geçerliliği için inceletilmiş ve onların önerileri doğrultusunda gerekli düzenlemelere tabi tutulmuştur. Ayrıca anket formunun anlaşılırlığının gözlemlenmesi ve sahada karşılaşabileceği diğer sorunları önceden görebilme açısından 35 kişi üzerinde ön-teste (pre-teste) tabi tutulmuş ve son kontroller yapıldıktan sonra da uygulamaya hazır hale getirilmiştir.

3.3.VERİLERİN ANALİZİ VE KULLANILAN TESTLER

Alan araştırması 28 Şubat 2015 - 03 Mart 2015 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne kayıtlı, sosyal medya kullanıcısı 1., 2., 3. ve 4. Sınıf öğrencileriyle yüz yüze görüşme yoluyla gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler, istatistik programı kullanılarak elektronik ortamda işlenmiştir.

Verilerin analizinde sırasıyla; ankete katılanların cevaplarının yüzdelik dağılımlarını ortaya koymak amacıyla frekans analizi; sosyal medya kullanımına ilişkin bazı davranışlarını ortaya koymak amacıyla aritmetik ortalama gibi betimleyici istatistik teknikleri esas alınmıştır. Araştırmanın temel amaçlarından olan sosyal medya kullanma motivasyonlarının alt boyutlarının belirlenmesinde, keşfedici faktör analizi kullanılmıştır. Faktör analizi sonucu elde edilen gruplar değişken olarak kaydedilip, demografik özelliklerle olan ilişkisi, Cinsiyet gibi iki şıklılarda Bağımsız Örneklem T-testi (Independent Samples T-Test) ve çok şıklılarda Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) aracılığıyla test edilmiş, anlamlılık düzeyi p=0.05’e eşit ve daha küçük olanlar değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Çoklu karşılaştırmalarda Tukey testi esas alınmıştır.

(8)

SUTAD 39

4.BULGULAR VE YORUM

4.1. Katılımcıların Sosyo-Demografik Özellikleri

Katılımcıların demografik özelliklerini ifade eden bazı bulgular şu şekildedir:

Araştırmaya katılanların yaş dağılımı verilerine bakıldığında (N=438), katılımcıların yüzde 17.8’i 18-20 yaş aralığında, yüzde 60.5’i 21-23 yaş aralığında, yüzde 20.1’i 24-26 yaş aralığında, yüzde 0.9’u 27-29 yaş aralığında, yüzde 0.7’si de 30 ve üzeri yaş grubunda yer aldıkları görülmektedir.

Katılımcıların cinsiyet dağılımı oranlarına bakıldığında, araştırmaya katılanların (N=438) cinsiyet bakımından yüzde 48.6’sı kadın, yüzde 51.4’ü erkektir. Elde edilen bu oranlar cinsiyet bakımından karşılaştırmanın yapılabileceği bir düzeyi göstermektedir.

Eğitim durumu açısından katılımcıların (N=438) yüzde 12.3’ü birinci sınıf olduklarını ifade ederken; yüzde 23.1’i ikinci sınıf; yüzde 42.0’si üçüncü sınıf ve yüzde 22.6’sı da dördüncü sınıf olduklarını belirtmişlerdir.

Araştırma sorularındaki cevaplarda katılımcıların (N=438) aylık ortalama

harcamalarına ilişkin betimleyici istatistik sonuçlarına bakıldığında, katılımcıların yüzde 10.0’unun 300 TL’den az, yüzde 48.9’unun 301-600 TL arası, yüzde 28.5’inin 601-900 TL arası, yüzde 12.6’sının da 901 TL ve üzerinde para harcadıkları görülmektedir. Ortaya çıkan bu sonuçlar katılımcıların çoğunluğunun (%58.9’unun) alt gelir düzeyinde harcamaya sahip olduklarını göstermektedir.

Araştırmaya katılanların ikamet etme şekillerine bakıldığında ise (N=438), katılımcıların yüzde 3.0’ünün evde tek başına, yüzde 11.9’unun ailesiyle, yüzde 47.9’unun yurtta, yüzde 36.3’ünün evde arkadaşlarıyla birlikte ve yüzde 0.9’unun da akrabalarıyla birlikte kaldıkları görülmektedir. Ortaya çıkan bu verilere göre öğrencilerin büyük çoğunluğunun (yüzde 84.2’sinin) yurt ve ortak ev yaşamı gibi birliktelik gerektiren sosyal ortamlarda ikamet ettikleri söylenebilmektedir.

4.2. Sosyal Medyanın Kullanılma Nedenlerinin Önem Düzeyleri

Öğrencilerin sosyal medyayı kullanma nedenlerinin önem düzeylerini ortaya koymak amacıyla yöneltilen sorulara verilen cevaplara bakıldığında en fazla Şehrimde, ülkemde ve dünyada neler olduğunu öğrenebiliyorum (A.O.=4.1689), ondan sonra sırasıyla Mesafe ve zaman kısıtlaması olmadan ucuz iletişim kuruyorum (A.O.= 4.0388), Beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi oluyorum (A.O.= 4.0068), Fotoğraf yayınlayabiliyorum (A.O.= 3.9635) ve Tanıdıklarımla karşılıklı iletişim kurabilmemi sağlıyor (A.O.= 3.9566) seçeneklerinin ilk beş sırayı aldığı; en alt beş sırayı ise, Dini duygularımı güçlendiriyor, dini bilgimi artırıyor (A.O.= 2.1644), Yapacak daha iyi bir şeyim yok (A.O.= 2.2260), Uyuşukluktan kurtarıyor (Hareketlilik sağlıyor) (A.O.= 2.2466), Gündelik yaşantıdan uzaklaşıyorum (A.O.= 2.5114) ve Milli kültürümü öğretip, yaşatıyor (A.O.= 2.6416) seçenekleri almaktadır.

Bu sonuçlar öğrencilerin sosyal medyayı en fazla, dünyada ve çevrelerinde neler olduğunu öğrenmek, haber almak için kullandıklarını; en az düzeyde de dini duygularını tatmin etmek amacıyla kullandıklarını ortaya koymaktadır.

(9)

SUTAD 39

Tablo 1: Sosyal medyanın kullanılma nedenleri

N

Min. Max. Mean

Std. Deviati

on Şehrimde, ülkemde ve dünyada neler olduğunu

öğrenebiliyorum 438 1,00 5,00 4,1689 ,98443

Mesafe ve zaman kısıtlaması olmadan ucuz iletişim kuruyorum 438 1,00 5,00 4,0388 ,98075

Beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi oluyorum 438 1,00 5,00 4,0068 ,92385

Fotoğraf yayınlayabiliyorum 438 1,00 5,00 3,9635 1,09232

Tanıdıklarımla karşılıklı iletişim kurabilmemi sağlıyor 438 1,00 5,00 3,9566 ,98754

Sosyal medyayı takip etmekten hoşlanıyorum 438 1,00 5,00 3,7740 1,11226

Video yayınlayabiliyorum 438 1,00 5,00 3,7260 1,17674

Yöneticilerimizin icraatlarını takip edebiliyorum 438 1,00 5,00 3,7078 1,17623

Güncel kampanyalardan haberdar oluyorum 438 1,00 5,00 3,6895 1,10312

Yayınladıklarımla beğeni alabiliyorum 438 1,00 5,00 3,6621 1,23079

Yeni ürün ve hizmetlerden haberdar oluyorum 438 1,00 5,00 3,6416 1,17830

Sıkıldığımda zamanın geçmesine yardım ediyor 438 1,00 5,00 3,6005 1,12297

Alışkanlık oldu artık 438 1,00 5,00 3,6005 1,23737

Tanıdıklarımla bir arada olmamı sağlıyor 438 1,00 5,00 3,5342 1,11674

Eğlence ihtiyacımı gideriyor 438 1,00 5,00 3,4452 1,15422

Hoşça vakit geçirtiyor 438 1,00 5,00 3,4041 1,12946

Boş zamanlarımı değerlendirmeme yardımcı oluyor 438 1,00 5,00 3,3813 1,24497

Sohbet konularına yabancılaşmamı engelliyor 438 1,00 5,00 3,3059 1,23359

Günün stresinden kurtarıyor 438 1,00 5,00 3,2945 1,18438

Ücretsiz tanıtım yapabiliyorum 438 1,00 5,00 3,2877 1,29932

Neşelendiriyor 438 1,00 5,00 3,2785 1,16196

Benimle aynı sorunları paylaşan insanlar olduğunu

öğreniyorum 438 1,00 5,00 3,2534 1,20911

Beni rahatlatıyor 438 1,00 5,00 3,2283 1,16309

Paylaşımlarımla insanları etkileyebilmeme imkan sunuyor 438 1,00 5,00 3,2123 1,22825

Alacağım ürünlerin seçimini yapmamı sağlıyor 438 1,00 5,00 3,1393 1,27689

Reklamlarıyla ürünler hakkında bilgileniyorum 438 1,00 5,00 3,0936 1,29527

İş, okul ve çevremdeki sorunlardan biran olsun uzaklaştırıyor 438 1,00 5,00 3,0662 1,23181

Orada açık duruyor ve arada bakılıyor 438 1,00 5,00 3,0388 1,20671

Arkadaş oluyor 438 1,00 5,00 2,9726 1,24160

Başkaları hakkında nasıl düşüneceğim konusunda yol gösterici

oluyor 438 1,00 5,00 2,9589 1,25771

Siyasi düşüncemin olgunlaşmasına yardımcı oluyor 438 1,00 5,00 2,8447 1,27952

Sıkıcı işlerden kurtuluyorum 438 1,00 5,00 2,8379 1,25062

Yalnız kalmıyorum 438 1,00 5,00 2,8333 1,24819

Sıkıcı insanlardan kurtuluyorum 438 1,00 5,00 2,6712 1,22396

Hayata bakış açımı değiştiriyor 438 1,00 5,00 2,6553 1,20158

Milli kültürümü öğretip, yaşatıyor 438 1,00 5,00 2,6416 1,24625

Gündelik yaşantıdan uzaklaşıyorum 438 1,00 5,00 2,5114 1,15942

Uyuşukluktan kurtarıyor (Hareketlilik sağlıyor) 438 1,00 5,00 2,2466 1,15935

Yapacak daha iyi bir şeyim yok 438 1,00 5,00 2,2260 1,18787

Dini duygularımı güçlendiriyor, dini bilgimi artırıyor 438 1,00 5,00 2,1644 1,17386

(10)

SUTAD 39

4.3. Sosyal Medya Kullanma Motivasyonları

Sosyal medya kullanma araştırmasına katılanların sosyal medya kullanma

motivasyonlarını tespit etmek amacıyla hazırlanan likert tipi 40 maddeye verilen cevaplar doğrultusunda faktör analizi uygulanmış; altı faktör grubunun ortaya çıktığı görülmüştür. Ölçekte yer alan ifadelerin faktör yüklemesi, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri Tablo 2’de ele alınmaktadır.

Tablo 2: Sosyal Medya Kullanma Motivasyonlarına Yönelik Faktör Analizi (Principal Component

Analysis, Varimax Rotation, N= 438)

M SD Load Eig. Var. α

Boş Zamanları Değerlendirme ve Eğlence 13.44 33.60 .902

Günün stresinden kurtarıyor 3,29 1,184 ,781

Neşelendiriyor 3,27 1,161 ,739

Sıkıldığımda zamanın geçmesine yardım ediyor 3,60 1,122 ,699

Hoşça vakit geçirtiyor 3,40 1,129 ,679

Eğlence ihtiyacımı gideriyor 3,44 1,152 ,638

Boş zamanlarımı değerlendirmeme yardımcı oluyor

3,38 1,244 ,575

Beni rahatlatıyor 3,22 1,163 ,558

İş, okul ve çevremdeki sorunlardan uzaklaştırıyor

3,06 1,231 ,505

Alışkanlık oldu artık 3,60 1,237 ,489

Sosyal medyayı takip etmekten hoşlanıyorum 3,77 1,112 ,483

Bilgilenme ve Sosyal Etkileşim 2.98 7.45 .817

Şehrimde ve dünyada neler olduğunu öğrenebiliyorum

4,16 0,984

,712 Beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi

oluyorum

4.00 0,923 ,696

Yöneticilerimizin icraatlarını takip edebiliyorum 3,70 1,176 ,676

Tanıdıklarımla karşılıklı iletişim kurabilmemi sağlıyor

3,95 0,987 ,584

Sohbet konularına yabancılaşmamı engelliyor 3,30 1,235 ,497

Ucuz iletişim kuruyorum 4,03 0,980 ,443

Tanıdıklarımla bir arada olmamı sağlıyor 3,53 1,116 ,431

Gözetim-Rehberlik ve Rahatlama 2.25 5.63 .840

Milli kültürümü öğretip, yaşatıyor 2,64 1,246 ,713

Siyasi düşüncemin olgunlaşmasına yardımcı oluyor

2,84 1,279 ,666

Dini duygularımı güçlendiriyor, dini bilgimi artırıyor

2,16 1,173 ,660

Hayata bakış açımı değiştiriyor 2,65 1,201 ,629

Uyuşukluktan kurtarıyor (Hareketlilik sağılıyor) 2,24 1,159 ,604

Gündelik yaşantıdan uzaklaşıyorum 2,51 1,159 ,542

Yapacak daha iyi bir şeyim yok 2,22 1,187 ,514

Başkaları hakkında yol gösterici oluyor 2,95 1,257 ,483

Arkadaş oluyor 2,97 1,241 ,441

Sosyal Kaçış 1.49 3.72 .795

Sıkıcı insanlardan kurtuluyorum 2,67 1,223 ,744

Sıkıcı işlerden kurtuluyorum 2,83 1,250 ,733

Yalnız kalmıyorum 2,83 1,248 ,517

Benimle aynı sorunları paylaşan insanlar olduğunu öğreniyorum

3,25 1,209

,451

(11)

SUTAD 39

Reklamlarıyla ürünler hakkında bilgileniyorum 3,09 1,295 ,675

Alacağım ürünlerin seçimini yapmamı sağlıyor 3,13 1,276 ,643

Yeni ürün ve hizmetlerden haberdar oluyorum 3,64 1,128 ,613

Güncel kampanyalardan haberdar oluyorum 3,68 1,103 ,561

Kişisel Sunum 1.14 2.86 .806

Yayınladıklarımla beğeni alabiliyorum 3,28 1,299 ,706

Video yayınlayabiliyorum 3,72 1,176 ,654

Fotoğraf yayınlayabiliyorum 3,96 1,092 ,581

Ücretsiz tanıtım yapabiliyorum 3,12 1,273 ,557

Paylaşımlarımla insanları etkileyebilmeme imkan sunuyor

3,21 1,228

,407

KMO Sampling Adequacy .937

Barlett’s Test of Sphericity X²=8787.926 df=780 p< .000

Faktör analizinde faktör gruplarının sınıflandırılma ve değerlendirilmesinde Varimax rotasyonlu tablo dikkate alınmıştır. Özdeğeri 1’den büyük ve minimum yükleme büyüklüğü 0.40’tan büyük olanlar analize dahil edilmiştir. Analize dahil edilen maddelerin genel olarak güvenilirlik katsayısı (Cronbach’s α) 0.948 olarak hesaplanmıştır ki; faktör analizinde güvenilirlik katsayısı (Cronbach’s α) 0.700’ün üzerinde olanlar güvenilir ve analiz yapılabilir bulunmaktadır. Faktör analizinde Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) örnekleme değeri 0.937; Barlett’s testi sonucu 8787.926 değeri ve p< .000 düzeyinde gerçekleşmiştir. Elde edilen sonuçlar; bulguların yüksek derecede gerçekleştiğini ve kabul edilebilir sınırlar içinde olduğunu ortaya koymaktadır. Analiz sonucunda ortaya çıkan altı faktör sosyal medya kullanma motivasyonlarındaki toplam varyansın %56.27’sini açıklamaktadır.

Araştırmaya katılanları sosyal medya kullanmaya yönelten ilk ve en önemli faktör, Boş

Zamanları Değerlendirme ve Eğlence faktörüdür. Bu faktörün öz değeri 13,44; güvenilirlik

derecesi ise .902 gibi oldukça yüksek bir değerdir. Faktörün tanımladığı fark yüzdesi tek başına toplam varyansın (%56.27’nin) %33.6’sını oluşturmaktadır. Bu faktörü oluşturan maddelere bakıldığında; katılımcıların neşelenmek, sıkıldığında zamanı geçirmek, hoşça vakit geçirmek, eğlence ihtiyacını gidermek, boş zamanlarını değerlendirmeye yardımcı etmek, rahatlatmak, iş-okul ve çevredeki sorunlardan uzaklaşmak, alışkanlıktan ve sosyal medyayı takip etmekten hoşlandıkları için sosyal medyaya yöneldikleri görülmektedir.

Katılımcıların sosyo demografik özellikleriyle boş zamanları değerlendirme ve eğlence faktörüne atfettikleri önem arasında anlamlı farklılaşma olup olmadığına bakıldığında, yaşları ile Boş Zamanları Değerlendirme ve Eğlence faktörü arasında anlamlı farklılaşmanın olduğu görülmektedir (F= 39.871; sd.= 4; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 30 yaş ve üzerindekilerle 18-20 yaş, 21-23 yaş, 24-26 yaş ve 27-29 yaş arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 30 yaş ve üzerindeki katılımcıların diğer yaş kategorisinde bulunan katılımcılara göre boş zamanları değerlendirme ve eğlence faktörüne daha fazla önem atfettikleri, bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullandıkları ortaya çıkmaktadır.

Katılımcıların bir diğer sosyo demografik özelliklerinden aylık harcama düzeyleri ile boş zamanları değerlendirme ve eğlence faktörü arasında anlamlı farklılığın olup olmadığına bakıldığında da harcama düzeyleri ile Boş zamanları değerlendirme ve eğlence faktörü arasında anlamlı farklılaşmanın bulunduğu görülmektedir (F= 6.645; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 300 TL’den az gelire sahip olanlarla 601-900 TL arası ve 901 TL’den fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL arası gelire

(12)

SUTAD 39

sahip olanlarla 601-900 TL arası ve 901 TL ve üzeri gelire sahip olanlar arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 600 TL’ye kadar gelire sahip olanlar, 601 TL ve üzeri gelire sahip olanlara göre boş zamanları değerlendirme ve eğlence faktörüne daha fazla önem atfettikleri, bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullandıkları ortaya çıkmaktadır.

Araştırmaya katılanları sosyal medya kullanmaya yönelten ikinci önemli faktör, “Bilgilenme ve Sosyal Etkileşim” faktörüdür. Bilgilenme ve Sosyal Etkileşim faktörü tek başına toplam varyansın (%56.27’nin) % 7.45’ini açıklamaktadır. Bu faktörün öz değeri 2.98; güvenilirlik derecesi ise .817 gibi bir değerdir ki; bu tatmin edici düzeydedir. Katılımcılar gündelik yaşantılarında kendilerini etkileyen konular hakkında bilgi edinmek ve tanıdıklarıyla bir arada olmak amaçlı sosyal medyaya yönelmektedirler. Bilgilenme ve Sosyal Etkileşim faktörünü oluşturan maddeler; şehrimde ve dünyada neler olduğunu öğrenebiliyorum, beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi oluyorum, yöneticilerimizin icraatlarını takip edebiliyorum, tanıdıklarımla karşılıklı iletişim kurabilmemi sağlıyor, sohbet konularına yabancılaşmamı engelliyor, ucuz iletişim kuruyorum ve tanıdıklarımla bir arada olmamı sağlıyor şeklinde belirmektedir.

Demografik değişkenler açısından Bilgilenme ve sosyal etkileşim faktörü incelendiğinde, katılımcıların yaşları ile Bilgilenme ve sosyal etkileşim faktörü arasında anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 40.181; sd.= 4; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 21-23 yaşla 18-20; 24-26 yaşla 18-20; 27-29 yaşla 18-20 yaş arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 21-29 yaş kuşağında bulunanlar 18-20 yaş kategorisinde bulunanlara göre bilgilenme ve sosyal etkileşim faktörüne daha fazla önem atfetmektedirler. Ayrıca 30 yaş ve üzerindekilerle 18-20 yaş, 21-23 yaş, 24-26 yaş ve 27-29 yaş arasında da farklılaşmanın olduğu görülmektedir. Buna göre 30 yaş ve üzerindekiler diğer yaş kategorisinde bulunan katılımcılara göre bilgilenme ve sosyal etkileşim faktörüne daha fazla önem atfettikleri, bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullandıkları ortaya çıkmaktadır.

Katılımcıların harcama düzeyleri ile Bilgilenme ve sosyal etkileşim motivasyonu arasında da anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 8.493; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 300 TL’den az gelire sahip olanlarla 900 TL arası ve 901 TL’den fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL arası gelire sahip olanlarla 601-900 TL arası ve 901 TL ve üzeri gelire sahip olanlar arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 600 TL’ye kadar gelire sahip olanlar, 601 TL ve üzeri gelire sahip olanlara göre bilgilenme ve sosyal etkileşim faktörüne daha fazla önem atfettikleri, bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullandıkları ortaya çıkmaktadır.

Araştırmaya katılanları sosyal medya kullanmaya yönelten üçüncü faktör,

“Gözetim-Rehberlik ve Rahatlama” faktörüdür. Bu faktörün öz değeri 2.25; güvenilirlik derecesi ise

.840’dır. Faktörün tanımladığı fark yüzdesi tek başına toplam varyansın (%56.27’nin) %5.63’ünü oluşturmaktadır. Bu faktörü oluşturan maddelere bakıldığında; milli kültürümü öğretip, yaşatıyor; siyasi düşüncemin olgunlaşmasına yardımcı oluyor, dini duygularımı güçlendiriyor-dini bilgimi artırıyor, hayata bakış açımı değiştiriyor, uyuşukluktan kurtarıyor, gündelik yaşantıdan uzaklaşıyorum, yapacak daha iyi bir şeyim yok ve başkaları hakkında yol gösterici oluyor amaçlarından oluştuğu görülmektedir.

Demografik değişkenler açısından gözetim rehberlik ve rahatlama faktörü incelendiğinde, katılımcıların yaşları ile gözetim rehberlik ve rahatlama faktörü arasında anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 18.208; sd.= 4; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 21-23 yaşla 18-20; 24-26 yaşla 18-20; 27-29 yaşla 18-20 yaş ve 30 yaş ve üzerindekilerle yine 18-20 arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 21yaş ve üzerinde bulunanlar 18-20 yaş kategorisinde bulunanlara göre gözetim rehberlik ve rahatlama faktörü

(13)

SUTAD 39

nedeniyle sosyal medyayı daha fazla kullanmaktadırlar. Ayrıca 30 yaş ve üzerindekilerle 21-23 yaş ve 27-29 yaş arasında da farklılaşmanın olduğu görülmektedir. Buna göre de 30 yaş ve üzerindekiler 21-23, 27-29 yaş kategorilerinde bulunan katılımcılara göre gözetim rehberlik ve rahatlama faktörüne daha fazla önem atfettikleri, bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullandıkları ortaya çıkmaktadır.

Katılımcıların harcama düzeyleri ile gözetim rehberlik ve rahatlama faktörü arasında da anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 10.540; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 300 TL’den az gelire sahip olanlarla 900 TL arası ve 901 TL’den fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL arası gelire sahip olanlarla 601-900 TL arası gelire sahip olanlar arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 300 TL’den az gelire sahip olanlar 601 TL’ ve üzerinde gelire sahip olanlara göre; 301-600 TL arası gelire sahip olanlar 601-900 TL arası gelire sahip olanlara göre gözetim rehberlik ve rahatlama faktörüne daha fazla önem atfederek, bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullandıkları sonucu ortaya çıkmaktadır.

Araştırmaya katılanları sosyal medya kullanmaya yönelten dördüncü faktör, “Sosyal

Kaçış” faktörüdür. Bu faktörün öz değeri 1.49; güvenilirlik derecesi ise .795’dir. Faktörün

tanımladığı fark yüzdesi tek başına toplam varyansın (%56.27’nin) %3.72’sini oluşturmaktadır. Bu faktörü oluşturan maddelere bakıldığında; sıkıcı insanlardan kurtuluyorum, sıkıcı işlerden kurtuluyorum, yalnız kalmıyorum ve benimle aynı sorunları paylaşan insanlar olduğunu öğreniyorum maddelerinden oluştuğu görülmektedir.

Demografik değişkenler açısından sosyal kaçış faktörü incelendiğinde, katılımcıların yaşları ile sosyal kaçış faktörü arasında anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 15.568; sd.= 4; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 30 yaş ve üzerinde olanlarla 18-20 yaş; 21-23 yaş; 24-26 yaş; 27-29 yaş arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 30 yaş ve üzerinde bulunanlar diğer yaş kategorilerinde bulunan katılımcılara göre sosyal kaçış faktörüne daha fazla önem atfetmekte, bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullanmaktadırlar sonucu ortaya çıkmaktadır.

Katılımcıların harcama düzeyleri ile Sosyal kaçış faktörü arasında da anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 5.462; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 300 TL’den az gelire sahip olanlarla 601-900 TL arası ve 301-600 TL arası gelire sahip olanlarla 601-900 TL arası gelire sahip olanlar arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 600 TL ve altında gelire sahip olanlar 601-900 TL arası gelire sahip olanlara göre; sosyal kaçış faktörüne daha fazla önem atfetmekte, bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullanmaktadırlar.

Araştırmaya katılanları sosyal medya kullanmaya yönelten beşinci faktör, “Ekonomi” faktörüdür. Bu faktörün öz değeri 1.20; güvenilirlik derecesi ise .793’dür. Faktörün tanımladığı fark yüzdesi tek başına toplam varyansın (%56.27’nin) %3.01’ini oluşturmaktadır. Bu faktörü oluşturan maddelere bakıldığında; reklamlarıyla ürünler hakkında bilgileniyorum, alacağım ürünlerin seçimini yapmamı sağlıyor, yeni ürün ve hizmetlerden haberdar oluyorum ve güncel kampanyalardan haberdar oluyorum maddeleridir.

Demografik değişkenler açısından ekonomi faktörü incelendiğinde, katılımcıların yaşlar ile ekonomi faktörü arasında anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 22.176; sd.= 4; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 24-26 yaşla 18-20; 29 yaşla 18-20 ve 21-23 yaşlar arasında; 30 ve üzerindekilerle 18-20, 21-23, 24-26 ve 27-29 yaşlar arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 24 yaş ve üzerinde bulunanlar 18-20 yaş kategorisinde bulunan katılımcılara göre; ayrıca 27-29 yaş kategorisinde olanlar 21-23

(14)

SUTAD 39

kategorisinde bulunanlara; 30 yaş ve üzerindekiler de tüm yaş kategorilerine göre ekonomi faktörü nedeniyle sosyal medyayı daha fazla kullanmakta

Katılımcıların harcama düzeyleri ile ekonomi faktörü arasında da anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 10.209; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 300 TL’den az gelire sahip olanlarla 601-900 TL arası ve 901 TL’den fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL arası gelire sahip olanlarla 601-900 TL arası ve 901 TL ve üzeri gelire sahip olanlar arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 600 TL’ye kadar gelire sahip olanlar, 601 TL ve üzeri gelire sahip olanlara göre; ekonomi faktörüne daha fazla önem atfetmekte, bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullanmaktadırlar.

Araştırmaya katılanları sosyal medya kullanmaya yönelten altıncı ve son faktör, “Kişisel

Sunum” faktörüdür. Bu faktörün öz değeri 1.14; güvenilirlik derecesi ise .806’dır. Faktörün

tanımladığı fark yüzdesi tek başına toplam varyansın (%56.27’nin) %2.86’sını oluşturmaktadır. Bu faktörü oluşturan maddelere bakıldığında; yayınladıklarımla beğeni alabiliyorum, video yayınlayabiliyorum, fotoğraf yayınlayabiliyorum, ücretsiz tanıtım yapabiliyorum ve paylaşımlarımla insanları etkileyebilmeme imkan sunuyor maddeleridir.

Demografik değişkenler açısından kişisel sunum faktörü incelendiğinde, katılımcıların yaşlar ile kişisel sunum faktörü arasında anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 65.879; sd.= 4; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 30 yaş ve üzerinde olanlarla 18-20 yaş; 21-23 yaş; 24-26 yaş; 27-29 yaş arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 30 yaş ve üzerinde bulunanlar diğer yaş kategorilerine göre kişisel sunum faktörüne daha fazla önem atfetmeleri nedeniyle sosyal medyayı daha fazla kullanmaktadırlar.

Katılımcıların harcama düzeyleri ile kişisel sunum faktörü arasında da anlamlı farklılaşma bulunmaktadır (F= 8,969; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve çoklu karşılaştırma tablosu incelendiğinde, farklılaşmanın 300 TL’den az gelire sahip olanlarla 601-900 TL arası ve 901 TL’den fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL arası gelire sahip olanlarla 601-900 TL arası gelire sahip olanlar arasında olduğu görülmektedir. Buna göre 600 TL’ye kadar gelire sahip olanlar, 601 TL ve üzeri gelire sahip olanlara göre; kişisel sunum faktörüne daha fazla önem atfetmekte, bu nedenle de sosyal medyayı daha fazla kullanmaktadırlar.

Sosyal medya kullanma faktörleri ile eğitim düzeyi ilişkisi karşılaştırıldığında ise, anlamlı bir farklılık oluşmamaktadır (p> .05). Bu nedenle eğitim düzeyi ile sosyal medya kullanma faktörleri değerlendirmeye alınmamıştır.

Sosyal medya kullanma faktörleri ile cinsiyet arasında bir ilişkinin olup olmadığına bakıldığında ise, cinsiyetlere göre anlamlı farklılıkların olduğu görülmektedir (p< .05). Independent Samples t- Test verilerine göre Boş Zamanları Değerlendirme ve Eğlence faktörüne kadınlar (M=3.706) erkeklerden (3.414); Bilgilenme ve Sosyal Etkileşim faktörüne kadınlar (M=4.065) erkeklerden (3.815); Gözetim Rehberlik ve Rahatlama faktörüne kadınlar (M=2.898) erkeklerden (2.540); Sosyal Kaçış faktörüne kadınlar (M=3.179) erkeklerden (2.874); Ekonomi faktörüne kadınlar (M=3.826) erkeklerden (3.363) ve Kişisel Sunum faktörüne kadınlar (M=3.771) erkeklerden (3.411) daha fazla önem vererek sosyal medyayı kullanmaktadırlar.

(15)

SUTAD 39

Tablo3: Sosyal medya kullanma faktörleri ile cinsiyet ilişkisi

Sosyal Medya Kullanma Faktörleri Cinsiyet N Mean

Std. Deviation

Std. Error Mean Boş Zamanları Değerlendirme ve Eğlence

Faktörü

Kadın 78 3,7064 ,85514 ,09683

Erkek 265 3,4143 ,81841 ,05027

Bilgilenme ve Sosyal Etkileşim Faktörü

Kadın 78 4,0659 ,68828 ,07793

Erkek 265 3,8156 ,71573 ,04397

Gözetim Rehberlik ve Rahatlama Faktörü

Kadın 78 2,8989 ,89216 ,10102

Erkek 265 2,5409 ,78049 ,04795

Sosyal Kaçış Faktörü Kadın 78 3,1795 1,08480 ,12283 Erkek 265 2,8745 ,94150 ,05784 Ekonomi Faktörü Kadın 78 3,8269 ,78159 ,08850 Erkek 265 3,3632 ,95664 ,05877

Kişisel Sunum Faktörü

Kadın 78 3,7718 ,94730 ,10726

Erkek 265 3,4113 ,88113 ,05413

4.4. Sosyal Medya Kullanma Motivasyonlarının Önem Düzeyleri

Katılımcıların sosyal medya kullanma motivasyonlarının önem düzeylerine bakıldığında “Boş zamanları değerlendirme ve eğlence faktöründe” ilk üç sırayı; sosyal medyayı takip etmekten hoşlanıyorum (A.O.=3.77), alışkanlık oldu artık (A.O.=3.60) ve sıkıldığımda zamanın geçmesine yardım ediyor (A.O.=3.60) maddelerinin aldığı görülmektedir. Yani sosyal medya kullanıcıları, en fazlası bu maddeler nedeniyle sosyal medyayı kullanmaktadırlar. Bu faktör içerisinde en az düzeyde de; iş, okul ve çevremdeki sorunlardan biran olsun uzaklaştırıyor (A.O.=3.06), beni rahatlatıyor (A.O.=3.22) ve neşelendiriyor (A.O.=3.27) maddeleri nedeniyle sosyal medyayı kullanmaktadırlar.

Tablo 4: Boş zamanları değerlendirme ve eğlence motivasyonu önem düzeyi

Boş Zamanları Değerlendirme ve Eğlence Faktörü A.O.

N

Min. Max. Mean

Std. Deviati

on

Sosyal medyayı takip etmekten hoşlanıyorum 438 1,00 5,00 3,7740 1,11226

Alışkanlık oldu artık 438 1,00 5,00 3,6005 1,23737

Sıkıldığımda zamanın geçmesine yardım ediyor 438 1,00 5,00 3,6005 1,12297

Eğlence ihtiyacımı gideriyor 438 1,00 5,00 3,4452 1,15422

Hoşça vakit geçirtiyor 438 1,00 5,00 3,4041 1,12946

Boş zamanlarımı değerlendirmeme yardımcı oluyor 438 1,00 5,00 3,3813 1,24497

Günün stresinden kurtarıyor 438 1,00 5,00 3,2945 1,18438

Neşelendiriyor 438 1,00 5,00 3,2785 1,16196

Beni rahatlatıyor 438 1,00 5,00 3,2283 1,16309

İş, okul ve çevremdeki sorunlardan biran olsun

uzaklaştırıyor 438 1,00 5,00 3,0662 1,23181

Sosyal bir canlı olan insan kendisini ilgilendiren konularda ve yaşadığı çevre hakkında sürekli bilgi alma ihtiyacı duyar ki; bunun büyük bir kısmını da kitle iletişim araçlarıyla karşılar. Bu nedenle, sosyal medyayı kullanma gerekçelerinden birisi de “Bilgilenme ve sosyal etkileşim faktörü” olmaktadır. “Bilgilenme ve sosyal etkileşim faktörünün” alt maddelerine

(16)

SUTAD 39

bakıldığında ilk üç sırayı önem atfedilen sıraya göre; şehrimde, ülkemde ve dünyada neler olduğunu öğrenebiliyorum (A.O.=4.16), mesafe ve zaman kısıtlaması olmadan ucuz iletişim kuruyorum (A.O.=4.03) ve beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi oluyorum (A.O.=4.00) maddelerinin aldığı görülmektedir. En az düzeyde önem atfettikleri maddeler ise; Sohbet konularına yabancılaşmamı engelliyor (A.O.=3.30), tanıdıklarımla bir arada olmamı sağlıyor (A.O.=3.53) ve yöneticilerimizin icraatlarını takip edebiliyorum (A.O.=3.70) maddeleridir.

Tablo 5: Bilgilenme ve sosyal etkileşim motivasyonu önem düzeyi

Bilgilenme ve Sosyal Etkileşim Faktörü A.O.

N

Min. Max. Mean

Std. Deviation Şehrimde, ülkemde ve dünyada neler olduğunu

öğrenebiliyorum 438 1,00 5,00 4,1689 ,98443

Mesafe ve zaman kısıtlaması olmadan ucuz iletişim

kuruyorum 438 1,00 5,00 4,0388 ,98075

Beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi oluyorum 438 1,00 5,00 4,0068 ,92385

Tanıdıklarımla karşılıklı iletişim kurabilmemi sağlıyor 438 1,00 5,00 3,9566 ,98754

Yöneticilerimizin icraatlarını takip edebiliyorum 438 1,00 5,00 3,7078 1,17623

Tanıdıklarımla bir arada olmamı sağlıyor 438 1,00 5,00 3,5342 1,11674

Sohbet konularına yabancılaşmamı engelliyor 438 1,00 5,00 3,3059 1,23359

“Gözetim – rehberlik ve rahatlama faktöründe” en fazla önemi; arkadaş oluyor (A.O.=2.97) maddesi almaktadır. Ondan sonra sırasıyla, başkaları hakkında nasıl düşüneceğim konusunda yol gösterici oluyor (A.O.=2.95) ve siyasi düşüncemin olgunlaşmasına yardımcı oluyor (A.O.=2.84) maddelerinin aldığı görülmektedir. Bu faktör içerisinde en az düzeyde de; dini duygularımı güçlendiriyor, dini bilgimi artırıyor (A.O.=2.16), Yapacak daha iyi bir şeyim yok (A.O.=2.22) ve Uyuşukluktan kurtarıyor (A.O.=2.24) maddeleri önemsenmektedir.

Tablo 6: Gözetim – rehberlik ve rahatlama motivasyonu önem düzeyi

Gözetim-Rehberlik ve Rahatlama Faktörü A.O.

N

Min. Max. Mean

Std. Deviation

Arkadaş oluyor 438 1,00 5,00 2,9726 1,24160

Başkaları hakkında nasıl düşüneceğim konusunda yol

gösterici oluyor 438 1,00 5,00 2,9589 1,25771

Siyasi düşüncemin olgunlaşmasına yardımcı oluyor 438 1,00 5,00 2,8447 1,27952

Hayata bakış açımı değiştiriyor 438 1,00 5,00 2,6553 1,20158

Milli kültürümü öretip, yaşatıyor 438 1,00 5,00 2,6416 1,24625

Başkalarının sayfalarını ziyaret ederek gündelik yaşantıdan

uzaklaşıyorum 438 1,00 5,00 2,5114 1,15942

Uyuşukluktan kurtarıyor (Hareketlilik sağlıyor) 438 1,00 5,00 2,2466 1,15935

Yapacak daha iyi bir şeyim yok 438 1,00 5,00 2,2260 1,18787

Dini duygularımı güçlendiriyor, dini bilgimi artırıyor 438 1,00 5,00 2,1644 1,17386

Sosyal medya kullanma motivasyonlarından “Sosyal kaçış faktöründe” ilk üç sırayı; Benimle aynı sorunları paylaşan insanlar olduğunu öğreniyorum (A.O.=3.25), Sıkıcı işlerden kurtuluyorum (A.O.=2.83) ve Yalnız kalmıyorum (A.O.=2.83) maddeleri almaktadır. Bu faktör içerisinde en az düzeyde de; Sıkıcı insanlardan kurtuluyorum (A.O.=3.06) maddesi önemsenmektedir.

(17)

SUTAD 39

Tablo 7: Sosyal kaçış motivasyonu önem düzeyi

Sosyal Kaçış Faktörü A.O.

N

Min. Max. Mean

Std. Deviation Benimle aynı sorunları paylaşan insanlar olduğunu

öğreniyorum 438 1,00 5,00 3,2534 1,20911

Sıkıcı işlerden kurtuluyorum 438 1,00 5,00 2,8379 1,25062

Yalnız kalmıyorum 438 1,00 5,00 2,8333 1,24819

Sıkıcı insanlardan kurtuluyorum 438 1,00 5,00 2,6712 1,22396

Sosyal medya kullanma motivasyonlarından “Ekonomi faktöründe” ilk üç sırayı; Güncel kampanyalardan haberdar oluyorum (A.O.=3.68), Yeni ürün ve hizmetlerden haberdar oluyorum (A.O.=3.64) ve Alacağım ürünlerin seçimini yapmamı sağlıyor (A.O.=3.13) maddeleri almaktadır. Bu faktör içerisinde en az düzeyde de; Reklamlarıyla ürünler hakkında bilgileniyorum (A.O.=3.09) maddesi önemsenmektedir.

Tablo 8: Ekonomi motivasyonu önem düzeyi

Ekonomi Faktörü A.O.

N

Min. Max. Mean

Std. Deviation

Güncel kampanyalardan haberdar oluyorum 438 1,00 5,00 3,6895 1,10312

Yeni ürün ve hizmetlerden haberdar oluyorum 438 1,00 5,00 3,6416 1,17830

Alacağım ürünlerin seçimini yapmamı sağlıyor 438 1,00 5,00 3,1393 1,27689

Reklamlarıyla ürünler hakkında bilgileniyorum 438 1,00 5,00 3,0936 1,29527

Sosyal medya kullanma motivasyonlarından “Kişisel sunum faktöründe” ilk üç sırayı; Fotoğraf yayınlayabiliyorum (A.O.=3.96), Video yayınlayabiliyorum (A.O.=3.72) ve Yayınladıklarımla beğeni alabiliyorum (A.O.=3.28) maddeleri almaktadır. Bu faktör içerisinde en az düzeyde de; Ücretsiz tanıtım yapabiliyorum (A.O.=3.12) ve Paylaşımlarımla insanları etkileyebilmeme imkan sunuyor (A.O.=3.21) maddeleri önemsenmektedir.

Tablo 9: Kişisel sunum motivasyonu önem düzeyi

Kişisel Sunum Faktörü A.O.

N

Min. Max. Mean

Std. Deviation

Fotoğraf yayınlayabiliyorum 438 1,00 5,00 3,9635 1,09232

Video yayınlayabiliyorum 438 1,00 5,00 3,7260 1,17674

Yayınladıklarımla beğeni alabiliyorum 438 1,00 5,00 3,2877 1,29932

Paylaşımlarımla insanları etkileyebilmeme imkan sunuyor 438 1,00 5,00 3,2123 1,22825

Ücretsiz tanıtım yapabiliyorum 438 1,00 5,00 3,1210 1,27337

SONUÇ VE TARTIŞMA

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki öğrencilerin sosyal medya kullanma alışkanlıklarının ve motivasyonlarının, kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı çerçevesinde araştırıldığı bu çalışmanın bulgularına göre; İletişim Fakültesi öğrencileri sosyal medyayı en fazla, dünyada ve çevrelerinde neler olduğunu öğrenebilmek, ucuz iletişim kurabilmek ve kendilerini ilgilendiren konularda bilgi sahibi olabilmek için kullanmaktadırlar.

Türkiye’nin yüksek öğretimi içerisinde sözel bölümde yer alan İletişim Fakültesi öğrencileri sosyal medyayı “Boş Zamanları Değerlendirmek ve Eğlenmek”, “Bilgilenmek ve Sosyal Etkileşimde bulunmak”, “Gözetim-Rehberlik ve Rahatlamak”, “Sosyal Kaçış”, “Ekonomi” ve “Kişisel Sunum” ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmaktadırlar. Ortaya çıkan bu durum ise; daha önce diğer fakülte öğrencileri ve diğer kullanıcılar üzerinde yapılmış (Ayhan ve Balcı

(18)

SUTAD 39

(2009), Akçay (2011), Karakoç ve Gülsünler (2012)) çalışmalara göre İletişim Fakültesi öğrencilerinin sosyal medya kullanma motivasyonlarının farklılıklar içerdiğini göstermektedir. İletişim Fakültesi öğrencileri diğer motivasyonlar yanında “Ekonomi” ve “Kişisel Sunum” motivasyonları nedeniyle de sosyal medyayı kullanmaktadırlar.

Boş zamanları değerlendirmek ve eğlenmek amacıyla sosyal medyayı kullanan öğrenciler, aynı zamanda, sosyal medyayı takip etmekten hoşlandıkları ve alışkanlık edindikleri için de sosyal medyayı kullanmaktadırlar.

Sosyal medya kullanma motivasyonlarından “bilgilenme ve sosyal etkileşim” motivasyonuna önem verenler; sosyal medyanın, “şehrinde, ülkesinde ve dünyada neler olduğunu öğrenebilmesine imkan vermesi” ile “ucuz iletişime imkan vermesi” özellikleri nedenleriyle sosyal medyayı kullanmaktadırlar.

“Gözetim-Rehberlik ve Rahatlama motivasyonuna” önem veren öğrencilerin sosyal medya kullanmadaki en önemli nedenlerinin başında sosyal medyanın, “arkadaş olması” ve “başkaları hakkında nasıl düşünüleceği konusunda yol gösterici olması” motivasyonları gelmektedir.

“Sosyal kaçış motivasyonuna” önem veren kullanıcıların sosyal medya kullanmadaki en önemli nedenlerinin başında ise, sosyal medyanın “kendisiyle aynı sorunları paylaşan insanlar olduğunu öğrenmesine imkan vermesi” ve “sıkıcı işlerden kurtarması” özellikleri gelmektedir.

“Ekonomi motivasyonuna” önem verenlerin sosyal medya kullanmadaki en önemli nedenlerinin başında ise, sosyal medya aracılığıyla “güncel kampanyalardan haberdar olabilmesi” ile “yeni ürün ve hizmetlerden haberdar olması” imkanları gelmektedir.

“Kişisel sunum motivasyonuna” önem veren kullanıcıların sosyal medya kullanmadaki en önemli nedenlerinin başında ise, sosyal medyanın “fotoğraf ve video yayınlayabilmeye imkan vermesi” özelliği gelmektedir.

Yaş, gelir düzeyi ve cinsiyet gibi sosyo-demografik özellikler sosyal medya kullanma motivasyonlarına atfedilen önemde belirleyici olmaktadır. 30 yaş ve üzerindeki katılımcılar daha genç katılımcılara; 600 TL’ye kadar gelire sahip olan katılımcılar daha fazla gelire sahip olan katılımcılara ve kadınlar erkeklere göre tüm motivasyonlara daha fazla önem atfetmektedirler ve bu amaçla sosyal medyayı daha fazla kullanmaktadırlar.

Sonuç olarak, İletişim Fakültesi öğrencileri sosyal medyayı en fazla bilgi edinebilmek ve iletişim kurabilmek amaçlı kullanırlarken; Kullanımlar ve Doyumlar Kuramı çerçevesinde ise; “boş zamanları değerlendirme ve eğlence”, “bilgilenme ve sosyal etkileşim”, “gözetim-rehberlik ve rahatlama”, “sosyal kaçış”, “ekonomi” ve “kişisel sunum” motivasyonları nedenleriyle sosyal medyayı kullanmaktadırlar.

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi lokalinde yapılan bu çalışmadan başka iletişim fakültelerinin genelinde ya da tüm üniversite öğrencilerinin genelini temsil edecek örneklemden yapılacak yeni çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Böylelikle diğer iletişim fakültesi öğrencilerinin ve üniversite öğrencilerinin sosyal medya kullanma alışkanlıkları ve motivasyonlarındaki farklılıklar daha iyi ortaya konabilecek ve karşılaştırmalar yapılabilecektir. Bu veriler ise, üniversite gençliğine mesaj vermek isteyen reklamcıların, yöneticilerin, siyasetçilerin, kuruluşların ve halkla ilişkiler şirketlerinin işini kolaylaştıracaktır.

(19)

SUTAD 39

KAYNAKÇA

AKÇAY, H. (2011), “Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı Bağlamında Sosyal Medya Kullanımı: Gümüşhane Üniversitesi Üzerine Bir Araştırma”, İletişim Kuram ve Araştırmaları Dergisi, Güz 2011, S. 33, s. 137-161.

AYHAN, B. ve BALCI, Ş. (2009), “Kırgızistan’da Üniversite Gençliği ve İnternet: Bir Kullanımlar ve Doyumlar Araştırması”, Bilig, Kış / 2009, S. 48, s. 13-40.

BALCI, Ş., AKAR, H. ve AYHAN, B. (2011), “Televizyon ve Seçmen İlişkisini Yeniden Düşünmek: 2009 Yerel Seçimlerinde İzleyici Motivasyonları”, Selçuk İletişim, C. 6, S. 4, s. 48-63.

BOSTANCI, M. (2015), Sosyal Medya ve Siyaset, Konya: Palet Yayınları.

BOYD, D. M. ve ELLİSON, N.B. (2008), “Social Network Sites: Definition, History and Scholarship”, Jounal of Computer-Mediated Communication, Vol:13, No:1, p.210-230.

BULUNMAZ, B. (2011), “Otomotiv Sektöründe Sosyal Medyanın Kullanımı ve Fiat Örneği”, Global Media Journal Turkish Edition, C. 2, S. 3, s. 20-51.

BÜYÜKBAYKAL, C. I. (2005), “Kitle İletişim Araçları ve Toplumsal Yaşam”, İ.Ü. İletişim Fakültesi Dergisi, S. 21, s. 71-75.

CANÖZ, K. (2011), “Yerel Televizyon İzleme Alışkanlıkları ve Motivasyonlar: Konya Örneği”, G.Ü. İletişim Fakültesi İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, Güz 2011, S. 33, s. 113-136.

ÇAKIR, V. ve ÇAKIR, V. (2010), Televizyon Bağımlılığı, Konya: Literatürk Yayını.

EŞİTTİ, Ş. ve IŞIK, M. (2015), “Sosyal Medyanın Yabancı Turistlerin Türkiye’yi Tatil Destinasyonu Olarak Tercih Etmelerine Etkisi”, Dergi Karadeniz, S. 27, s. 11-30.

GÜLNAR, B. ve BALCI, Ş. (2011), Yeni Medya ve Kültürleşen Toplum, Konya: Literatürk Yayını. KALENDER, A. (2005). Siyasal İletişim: Seçmenler ve İkna Stratejileri, Konya: Çizgi Kitabevi.

KARAKOÇ, E. ve GÜLSÜNLER, M.E. (2012), “Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı Bağlamında Facebook: Konya Üzerine Bir Araştırma”, Akdeniz İletişim Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, Aralık 2012, S. 18, s. 42-57.

KATZ, E., BLUMLER, J and GUREVİTCH, M. (1974), “Utilization of Mass Communication by the Individual”, The Uses of Mass Communications: Currnet Pespectives on Gratifications Research into, Jay G. Blumler ent Elihu Katz (Eds.). California: Beverley Hills, pp.:19-32.

KAYA, R. (1985), Kitle İletişim Sistemleri, Ankara: Teori Yayınları.

KOÇAK, A. (2001), “Televizyon İzleyici Davranışları Televizyon İzleyicilerinin Tercihleri ve Doyumları Üzerine Teorik ve Uygulamalı Bir Çalışma”, Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi.

MCQUAİL, D., BLUMLER, J. G. and BROWN, J. R. (1972). The Television Audience: A Revisted Perspective, in Denis Mc Quail (ed). Sociolgy of Mass Communications, pp.135-165.

MUTLU, E. (1999), Televizyon ve Toplum, Ankara: Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Yayını.

ÖZTÜRK, D.Ö. (2014a), “Siyasal İletişim Aracı Olarak Sosyal Medya: 2012 Amerikan Başkanlık Seçimlerinde Twitter Kullanımı Üzerine Bir Araştırma”, Yeni Medya Araştırmaları: Kavramlar, Uygulamalar, Tartışmalar, (Editör: İdil Sayımer), Konya: Literatürk Yayını, s. 399-436.

ÖZTÜRK, M.C. (2014b), “Sosyal Medya Kurumsal Sosyal Sorumluluk İletişimi”, Yeni Medya Araştırmaları: Kavramlar, Uygulamalar, Tartışmalar, (Editör: İdil Sayımer), Konya: Literatürk Yayını, s. 197-241. ROSENGREN, K., WENNER, L., and PALMGREEN, P. (1985), Media Gratifications Research: Current

Perspectives, California: Beverly Hills.

ROSSİ, E. (2002), Uses & Gratifications/Dependency Theory, http://zimmer.csufresno.edu/ ~johnca/spch100/7-4-uses.htm. (Erişim Tarihi:28.10.2015).

RUBİN, A. (1985), Uses of Daytime Television Soap Operas by College Students, Journal of Broadcasting & Electronic Media, 29, pp.67-77.

SAYIMER, İ. (2008), Sanal Ortamda Halkla İlişkiler, İstanbul: Beta Yayını.

TENGİLİMOĞLU E., PARILTI, N. ve YAR C.E. (2014). “Hastane ve Hekim Seçiminde Sosyal Medyanın Kullanım Düzeyi: Ankara İli Örneği”, file:///D:/Belgelerim/Downloads/846-1925-1-SM.pdf, s. 76-96, (Erişim Tarihi: 14.11.2015).

VURAL, Z.B.A. ve BAT, M. (2010). “Yeni Bir İletişim Ortamı Olarak Sosyal Medya: Ege Üniversitesi İletişim Fakültesine Yönelik Bir Araştırma”, Journal of Yasar University, S.20, C.5, s. 3348‐3382.

Şekil

Tablo 1: Sosyal medyanın kullanılma nedenleri
Tablo 2: Sosyal Medya Kullanma Motivasyonlarına Yönelik Faktör Analizi (Principal Component  Analysis, Varimax Rotation, N= 438)
Tablo 4: Boş zamanları değerlendirme ve eğlence motivasyonu önem düzeyi  Boş Zamanları Değerlendirme ve Eğlence Faktörü A.O.
Tablo 6: Gözetim – rehberlik ve rahatlama motivasyonu önem düzeyi  Gözetim-Rehberlik ve Rahatlama Faktörü A.O.
+2

Referanslar

Benzer Belgeler

Alâeddin Yavaş­ ça, hem esas mesleği olan he­ kimlikteki değerini herkese kabul ettirirken şarkıcı Alâ- eddirı Yavaşça olarak haklı bir hayran kitlesine sahip

Araştırma kapsamında yapılan anket çalışması ve diğer kaynaklardan elde edilen bilgiler ışığında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. Konya kentinde Tarım

In accordance with the newly imposed rules of the London Treaty which attempted to preserve the existing status quo in the Straits and to balance Russian

Yine aynı çalışmada, işletmelerin satın alma süreçleri değerlendirmesinde %14’ünde hammadde tedarik sürelerinin, %12’sinde satın alma biriminin tedarik

Hipertansiyon hastalarında ilaç uyumu ile ilgili çalışmalar daha çok kentsel bölgeye ait olup (Al-Ramahi, 2015; Dessie, Asres, Meseret ve Birhanu 2012; Gün, 2014;

Bu bakımdan, Castells’in (2008) de vurguladığı gibi bir ağ toplumu meydana gelmiş ve bireyler bu ağ toplumunda yeni bir alan inşa etmişlerdir. Korelasyon

(5) reported an IgG4-related aortitis case presenting with sudden cardiac death associated with aortic dissection extending into LMCA. Similarly, our patient suffered new-onset

Tablo 162’ye göre boş hipotezi rededilmiştir ve katılımcıların dijital oyun oynama süresine göre Twitch kullanımlarına ilişkin Benimle aynı oyun görüşüne