• Sonuç bulunamadı

Başlık: Kitle ve Karın Ağrısı ile Kendisini Gösteren Mezenterik PannikülitYazar(lar):KAPLANOĞLU, Hatice; DİLLİ, Alper; KAPLANOĞLU, Veysel; Işık CONKBAYIR, HEKİMOĞLU, BakiCilt: 67 Sayı: 2 Sayfa: 067-071 DOI: 10.1501/Tipfak_0000000870 Yayın Tarihi: 2014 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Kitle ve Karın Ağrısı ile Kendisini Gösteren Mezenterik PannikülitYazar(lar):KAPLANOĞLU, Hatice; DİLLİ, Alper; KAPLANOĞLU, Veysel; Işık CONKBAYIR, HEKİMOĞLU, BakiCilt: 67 Sayı: 2 Sayfa: 067-071 DOI: 10.1501/Tipfak_0000000870 Yayın Tarihi: 2014 PDF"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kitle ve KarÖn AþrÖsÖ ile Kendisini Gösteren Mezenterik Pannikülit

Mesenteric Panniculitis That Manifests it self With Mass and Abdominal Pain:

Hatice Kaplanoþlu

1

, Alper Dilli

1

, Veysel Kaplanoþlu

2

, IĹÖk ConkbayÖr

1

, Baki Hekimoþlu

1

¹ S.B. DÖĹkapÖ YÖldÖrÖm BeyazÖt Eþitim ve AraĹtÖrma Hastanesi, Radyoloji Kliniþi, Ankara

2 S.B. Numune Eþitim ve AraĹtÖrma Hastanesi, Radyoloji Kliniþi,

Ankara

Mezenterik pannikülit, etyolojisi bilinmeyen, benign ve nadir bir durumdur. Kronik inflamatuar bir süreç olup mezenterik yaþ dokusunu etkiler. ĝyi tanÖmlanmÖĹ 2 tipi vardÖr. Birincisi akut ve subakut formu mezenterik pannikülit olarak ve ikincisi ise kronik formu retraktil veya sklerozan mezenterit olarak bilinir. Mezenterik pannikülit spesifik klinik bulgu ve tipik semptomlarÖ olmadÖþÖ için, yanlÖĹ tanÖ konulmasÖ ve gözden kaçmasÖ çok kolaydÖr. Doþru tanÖsÖ eksploratif laparatomi ve patolojik incelemeyle konur. Literatürde preoperatif olarak tanÖ konulabilen çok az sayÖda olgu bildirilmiĹtir. Biz preoperatif olarak bilgisayarlÖ tomografi (BT) tetkiki ile radyolojik tanÖsÖnÖ koyduþumuz üç mezenterik pannikülit olgusunun radyolojik bulgularÖnÖ ve klinik önemini sunuyoruz.

Anahtar Sözcükler: Mezenterik Pannikülit, BilgisayarlÖ Tomografi, Ultrasonografi

Mesenteric panniculitis; which etiology is unknown, is a rare and benign condition. Being a chronic inflammatory process, it affects the mesenteric adipose tissue. There are two well defined types of mesenteric panniculitis. First one is known as acute and subacute form of mesenteric panniculitis and second one is known as chronic retractile form or sclerosing mesenteritis. Since mesenteric panniculitis does not have specific clinical outcome or typical symptoms, it is extremely easy to fail to notice or to lead to a misdiagnosis. The true diagnosis of mesenteric panniculitis is established by explorative laparotomy and pathological examination. There are very few stated cases which can be diagnosed in literature. We; preoperatively, present the significance of three mesenteric panniculitis cases radiological symptoms and clinical importance which we have radiologically diagnosed preoperatively with the computed tomography examination.

Key Words: Mesenteric Panniculitis, Computed Tomography, Ultrasonography

Mezenterik pannikülit oldukça nadir olup, literatürde 200 vaka bildirilmiûtir (1). ùlk defa 1920’li yÖllarda Jura tarafÖndan tanÖmlanmÖûtÖr (2). Mezenterik yaø dokuyu tutan benign, fibrotik ve kronik inflamatuar bir durumdur (3). Nadiren mezokolon, peripankreatik alan, omentum, retroperitoneum veya pelvisi de tutabilir (4). HastalÖøÖn insidansÖnÖn yaûla birlikte arttÖøÖ ve 6. ve 7. dekadlarda daha sÖk görüldüøü bildirilmiûtir (5). Klinik bulgular genelde nonspesifik ve atipiktir. Bununla birlikte karÖnda rahatsÖzlÖk hissi, kitle, ateû, barsak alÖûkanlÖøÖnda deøiûiklikler, kanama, ûilöz asit veya kilo kaybÖ gibi semptomlar görülebilir (1, 3). Etyolojisi kesin olarak bilinmemekle birlikte, baøÖmsÖz olarak geliûebileceøi veya enfeksiyon, travma ve iskemi gibi faktörlerce tetiklenebileceøi düûünülmektedir (1, 5, 6). Histopatolojisi 3 faz ûeklinde tanÖmlanmÖûtÖr. BaûlangÖçta yaø nekrozu görülür ve mezenterik lipodistrofi olarak adlandÖrÖlÖr. Bunu

inflamasyonun derinleûmesiyle mezenterik pannikülit izler. Son aûamada fibrozisi takiben mezenterik retraksiyon ve kÖsalma meydana gelir, sklerozan mezenterit olarak adlandÖrÖlÖr (1). Birçok olguda histopatolojik incelemede mezenterik yaø nekrozu (lipodistrofi), kronik nonspesifik inflamasyon (pannikülit) ve fibrozisden (sklerozan mezenterit) oluûan üç aûamaya ait deøiûiklikler birlikte izlenir. Genellikle mezenterin farklÖ bölgelerini farklÖ oranlarda etkilenmiûtir (3).

Nadiren tanÖmlanan bir durum olmasÖna raømen, mezenterik pannikülit tanÖsÖ çok kesitli BT’ nin geliûimi ve daha sÖk kullanÖlmasÖyla birlikte artmÖûtÖr. Literatürde operasyon olmadan tanÖ konulabilen çok az sayÖda olgu

bildirilmiûtir. Görüntüleme yöntemlerinden BT tetkiki ile

operasyon olmadan radyolojik olarak tanÖsÖnÖ koyduøumuz klinik prezantasyonlarÖ farklÖ üç mezenterik

GeliĹ tarihi : 23.05.2014 x Kabul tarihi: 09.01.2014 ĝletiĹim

Uz.Dr.Alper DĝLLĝ Radyoloji Kliniþi Tel : 0 312 326 00 10

E-Posta Adresi : alperdilli@yahoo.com

(2)

pannikülit olgusunun BT görüntüleme bulgularÖ sunulmuûtur.

OLGU SUNUMLARI

Olgu 1: Yetmiû sekiz yaûÖnda erkek hasta,

karÖnda ûiûlik, halsizlik, iûtahsÖzlÖk, sÖrta vuran ve son haftalarda giderek ûiddeti artan aørÖ ve genel durumunda ciddi kötüleûme ûikâyetleri ile hastanemize baûvurdu. Fizik muayenesinde, batÖn asit nedeniyle distandü görünümdeydi. Alt karÖnda hassasiyet mevcuttu. Laboratuar testlerinde, demir eksikliøi anemisi (Hgb; 11.8g/dL), orta derecede lökositoz (Wbc, 15.500/ ƬL), nötrofil sayÖsÖnda artÖû (11.500/ ƬL) , C-reaktif proteinde (CRP) artÖû (114 mg/L), eritrosit sedimantasyon hÖzÖnda (ESR) (45 mm/saat) artÖû, tümör belirteçlerinden CEA (2985 ng/mL), 19-9 (3994 u/mL), CA-125 (220 U/mL) seviyelerinde yükselme saptandÖ. HastanÖn özgeçmiûinde hipertansiyon, koroner arter hastalÖøÖ (KAH), kronik obstrüktif akciøer hastalÖøÖ (KOAH) mevcuttu. PA akciøer radyografisi normal olarak deøerlendirildi.

Abdominal Ultrasonografi (US) incelemesinde, karÖnda yaygÖn asit mayi ve pankreas baûÖ anterior komûuluøunda 55x45 mm boyutlarÖnda hiperekojen kitle saptandÖ. Pankreas malign neoplazisi ön tanÖsÖyla hastaya oral ve intravenöz kontrast madde verilerek 6,5 mm kesit kalÖnlÖøÖ ve 5 mm kesit aralÖøÖ ile torokoabdominal BT çekildi. Toraks kesitlerinde; bilateral plevral efüzyon ve her iki akciøer parankiminde çaplarÖ 5 mm altÖnda bir kaç adet parankimal nodül, abdomen kesitlerinde; asit mayi, anterior prepankreatik alanda mezenterik vasküler yapÖlarÖ kuûatan, komûu ince barsak anslarÖnÖ posterolaterale iten, porta hepatisi ve peripankreatik alanÖ infiltre eden, heterojen hiperdens lobüle konturlu 14x7 cm boyutlarÖnda santralinde hipodens alanlarÖ bulunan kitle izlendi (úekil 1). Bu kitlenin pankreas kitlesi olmadÖøÖ, öncelikle mezenterik pannikülit olduøu düûünüldü. AyrÖca mezenterik, portal hilusta ve paraçölyak bir kÖsmÖnÖn

santrali nekrotik birkaç adet lenfadenopati (LAP) saptandÖ. Peritonda kontrastlanma ve peritoneal implant kaydedildi (úekil 2).

ùekil 1: (a) Anterior prepankreatik

alanda heterojen hiperdens kitle, (b) kitle mezenterik vasküler yapÕlarÕ sarÕyor, vena porta hepatisi ve peripankreatik alanÕ infiltre ediyor.

ùekil 2: KarÕnda serbest sÕvÕ, peritonda

kontrastlanma ve peritoneal implant

Olguya boûaltÖcÖ parasentez yapÖldÖ. Asit mayinde sitoloji ve kültür çalÖûÖldÖ. Kültüründe üreme olmadÖ. Sitoloji incelemesinde; mezotel hücreleri, inflamatuar hücreler ve arada atipik hücreler kaydedildi. Bulgular malignite açÖsÖndan anlamlÖ olarak deøerlendirildi. Mide endoskopisi yapÖldÖ. Mide kardiyasÖnda mukoza çepeçevre ödemli, hiperemik ve irregüler görünümde saptandÖ. Çok sayÖda biyopsi yapÖlarak örnekler alÖndÖ. Biyopsi sonucu intestinal tip adenokanser geldi. Kitleye BT eûliøinde biyopsi yapÖldÖ ve sonucunda; yaø nekrozu, hemorajik odaklar, sklerozan fibrozis, mononükleer hücre infiltrasyonu ve proliferasyonu, lipid yüklü makrofajlar içeren iltihabi fibroadipoz doku, yani mezenterik pannikülit

olarak raporlandÖ. Olgu tedavisi için onkoloji servisine yatÖrÖldÖ.

Olgu 2: AtmÖû sekiz yaûÖnda erkek hasta,

epigastrik ve umblikal bölgede aørÖ ve rahatsÖzlÖk hissi ile hastanemize baûvurdu. Fizik muayene ve laboratuar testlerinde anormal bulgu saptanmadÖ. Özgeçmiûinde benign prostat hiperplazisi (BPH), hipertansiyon, KAH, sigara kullanÖmÖ vardÖ. YapÖlan US incelemesinde orta hatta prepankreatik ve mezenterik sahada belirgin yaølanma saptandÖ. Olguya yapÖlan abdominal BT tetkikinde, ince barsak mezenter kökünde vasküler yapÖlarÖ saran, sol paraaortik alana doøru uzanan, içerisinde çok sayÖda daøÖnÖk yerleûimli, milimetrik boyutta yumuûak doku dansitesinde nodüler lezyonun izlendiøi, mezenterik yaø dokuya spiküler uzanÖmlar gösteren, heterojen dansitede kapsüle kitle lezyonu izlendi (úekil 3, úekil 4) ve mezenterik pannikülit olarak yorumlandÖ. YaølÖ kitleyi parsiyel olarak çevreleyen tümöral psödokapsül ile uyumlu hiperdens çizgi ûeklinde hat izlendi. Vasküler yapÖlar ve yumuûak doku dansitesinde nodüler lezyonlar çevresinde halo ûeklinde yaø dokusu (fat ring sign) mevcuttu. ùnce barsak anslarÖ perifere doøru itilmiû durumdaydÖ. Olgunun yapÖlacak olan biyopsi veya cerrahi tedaviyi kabul etmemesi nedeniyle histopatolojik doørulamasÖ yapÖlamadÖ.

ùekil 3: Mezenter kökünde vasküler

yapÕlarÕ saran, heterojen dansitede kitle lezyonu, vasküler yapÕ çevresinde ise ya÷ dokunun korundu÷u izleniyor (fat ring sign)

(3)

ùekil 4: (a) Kitlenin içerisinde çok

sayÕda milimetrik boyutta yumuúak doku dansitesinde nodüler lezyon,

(b) kitleyi parsiyel olarak çevreleyen

hiperdens çizgi úeklinde hat (tümöral psödokapsül)

Olgu 3: AtmÖû beû yaûÖnda erkek olgu,

bir haftadÖr devam eden karÖn aørÖsÖ ve iûtahsÖzlÖk ûikâyeti ile hastanemize baûvurdu. FM’sinde karÖnda hassasiyet mevcuttu. Laboratuar bulgularÖnda lökositoz dÖûÖnda anlamlÖ bulgu yoktu. Özgeçmiûinde diyabet, peptik ülser hastalÖklarÖ mevcuttu. Abdominal US’ de saø parakolik ve pelvik lokalizasyonda serbest sÖvÖ ve ileal ans duvarlarÖnda ödem ile uyumlu duvar kalÖnlaûmasÖ izlendi. Oral ve intravenöz kontrast madde verilerek 6,5 mm kesit kalÖnlÖøÖ ve 5 mm kesit aralÖøÖ ile yapÖlan abdominal BT’ sinde; mezenter kökü düzeyinde vasküler yapÖlarÖ çevreleyen, mezenterik yaø dokuya spiküler uzanÖmlar gösteren heterojen hiperdens yumuûak doku dansitesinde kitle lezyonu mevcuttu (úekil 5). Kitle içerisinde çok sayÖda daøÖnÖk yerleûimli, milimetrik boyutta yumuûak doku dansitesinde nodüler lezyon izlendi. Kitleyi çevreleyen tümöral psödokapsül ile uyumlu hiperdens çizgi ûeklinde hat izlendi. Görünüm mezenterik pannikülit ile uyumlu deøerlendirildi. Portal ven ve süperior mezenterik ven lümeninde tromboz mevcuttu (úekil 6). AyrÖca subhepatik ve parakolik minimal serbest sÖvÖ izlendi.

Abdominal BT görüntüleme bulgularÖna raømen, rahatlamayan ve akut karÖn bulgularÖ devam eden hastaya laparotomi yapÖldÖ. Laparotomide ince barsaklarÖn nekroze mezosunun ileri derecede ödemli olduøu izlendi. Mezenterik pannikülit tanÖsÖ doørulandÖ. Olguya ince barsak

rezeksiyonu yapÖldÖ. Patoloji sonucu, yaø nekrozu, inflamatuar mononukleer hücre infiltrasyonu, fibroblast proliferasyonu içeren fibroadipoz doku ve konjesyon bulgularÖ ile mezenterik pannikülit olarak deøerlendirildi.

ùekil 5: (a) Mezenterik ya÷ dokuya

spiküler uzanÕmlar gösteren heterojen hiperdens kitle, (b) kitle içerisinde çok sayÕda milimetrik boyutta yumuúak doku dansitesinde nodüler lezyon

ùekil 6: (a) Portal ven lümeninde

tromboz, (b) süperior mezenterik ven lümeninde tromboz, kitleyi çevreleyen tümöral psödokapsül

TARTIĸMA

Mezenterik pannikülit, etyoloji kesin olarak bilinmeyen, mezenterik yaø dokuyu tutan kronik nonspesifik inflamayon, yaø nekrozu ve fibrozisten oluûan tümör benzeri kitle ile karakterize bir hastalÖktÖr (3, 5). ùlk defa 1920’lerde Jura tarafÖndan tanÖmlanmÖûtÖr (2). Yedi yüz’ün üzerinde olguda yapÖlan otopsi çalÖûmasÖnda popülasyonun %1’ inde saptanmÖûtÖr (6). HastalÖøÖ tanÖmlamak için literatürde mezenterik pannikülit, sklerozan mezenterit, fibröz mezenterit, retraktil mezenterit,

liposklerotik mezenterit, ksantogranülamatöz mezenter, inflamatuar psödotümör, sistemik

nodüler pannikülit, mezenterik

lipogranülom, sklerozan lipogranülomatozis, mezenterik lipodistrofi gibi çeûitli isimler kullanÖlmÖûtÖr (5). Mezenterin inflamatuar hastalÖøÖ histolojik olarak ilerleyici bir dizi deøiûiklikle karakterizedir. BaûlangÖçta mezenter lipid dolu makrofajlarca infiltre edilir ve mezenterik lipodistrofi olarak adlandÖrÖlÖr. Bu durumun daha da ilerlemesi ve üzerine inflamasyon ve yaø nekrozunun eklenmesiyle mezenterik pannikülit olarak bilinen akut ve subakut formu ortaya çÖkar. Fibrozis ve nekrozun ortaya çÖktÖøÖ, mezenterde kÖsalmanÖn oluûtuøu kronik formu ise retraktil veya sklerozan mezenterit olarak bilinir (1, 7). Bizim olgularÖmÖzda 2’sinin histopatolojik tanÖsÖ konmuû olup, inflamasyon ve yaø nekrozu daha baskÖn komponentlerdi, mezenterik pannikülit olarak tanÖmlandÖ. Bu nedenle biz de mezenterik pannikülit terimini kullandÖk.

Klinik bulgular nonspesifik ve atipiktir. KarÖnda rahatsÖzlÖk hissi, kronik karÖn aørÖsÖ, barsak alÖûkanlÖøÖnda deøiûiklik, kanama, karÖn içi kitle, ateû, bulantÖ, kusma, ûilöz asit ve kilo kaybÖ baûlÖca klinik belirti ve ûikâyetlerdir (1-8). Literatürde en sÖk bildirilen ûikâyet karÖn aørÖsÖdÖr (9), üç olgumuzda da karÖn aørÖsÖ ûikâyeti ön plandaydÖ. HastalÖøÖn insidansÖnÖn yaûla birlikte

arttÖøÖ ve 6. ve 7. dekadlarda daha sÖk görüldüøü bildirilmiûtir (5). ùki olgumuz 60 yaûÖnÖn ve bir olgumuz ise 70 yaûÖn üstündeydi. BazÖ serilerde erkeklerde (2:1 ve 3:1) daha fazla görüldüøü bildirilmiûtir (5). Üç olgumuzda erkekti.

Etyolojisi kesin olarak bilinmemektedir. BaøÖmsÖz olarak geliûebileceøi veya enfeksiyon, travma ve iskemi gibi faktörlerce tetiklenebileceøi bildirilmiûtir (1, 5, 6). Bunlara ek olarak geçirilmiû cerrahi sonrasÖ, hipersensivite reaksiyonlarÖ, travma, ilaçlar, vaskülitler, A vitaminozisi, termal veya kimyasal yaralanmalar, pankreatit, otoimmün hastalÖklar, malign tümörler (özellikle lenfoma), paraneoplastik sendrom, vaskülitler ve granülomatöz hastalÖklar, tütün

(4)

kullanÖmÖ, safra ve idrar kaçaøÖ da predispozan faktörler olarak belirtilmiûtir (1, 4, 10-14). Daskalogiannaki ve ark. çalÖûmalarÖnda mezenterik pannikülit ile malignite arasÖnda %69,3 oranÖnda birliktelik bildirmiûlerdir (9). Canyiøit ve ark. çalÖûmalarÖnda: %17,6 oranÖnda malignite, %33,3 oranÖnda daha önce geçirilmiû operasyonlar, %39,2 oranÖnda sigara, %17,6 oranÖnda KAH, %19,6 oranÖnda ürolitiazis, %35,2 oranÖnda hipertansiyon, %25,5 oranÖnda hiperlipidemi, %21,5 oranÖnda diyabet ile mezenterik pannikülit arasÖnda iliûkili saptamÖûlardÖr (5). OlgularÖmÖzdan birinde hastane baûvurusu sonrasÖ yapÖlan endoskopik tetkikte mide adenokarsinomu saptandÖ. AynÖ hastamÖzda hipertansiyon, KAH, KOAH mevcuttu. ùkinci olgumuzda BPH, hipertansiyon, KAH ve kronik sigara kullanÖmÖ vardÖ. Üçüncü olgumuzda ise diyabet, peptik ülser ve safra kesesinde taû mevcuttu.

Laboratuar bulgularÖ sÖklÖkla normaldir. ÇalÖûmalarda ESR ve/veya diøer akut faz reaktanlarÖnda artÖû olabileceøi bildirilmiûtir (3). OlgularÖmÖzdan ikisinde ESR, birinde ise CRP seviyelerinde artÖû saptandÖ. Bir olgumuzda laboratuar bulgularÖ normaldi.

Sklerozan mezenterit birçok olguda barsak mezenterini tutmasÖna raømen, aynÖ zamanda mezokolon, peripankreatik bölge, omentum, retroperiton ve pelvisi de tutabilir (4). OlgularÖmÖzÖn ikisinde kitle mezenter kökünde yerleûimli ve birinde prepankreatik alanda lokalizeydi. US ve BT tetkikleri mezenterik

pannikülitin deøerlendirilmesinde ve tanÖsÖnda kullanÖlmaktadÖr. Mezenterik pannikülitin US tetkikinde, mezenter kökünde iyi sÖnÖrlÖ, homojen hiperekoik yaølÖ kitle ûeklinde izlenir. Mezenter kompresyonunun azalmasÖ bir diøer tanÖya yardÖmcÖ ipucudur. Renkli Doppler US incelemede mezenterik damarlarÖn kitle içerisinde olduøu izlenir ve jejunal ve ileal vasküler dallarda yüksek dirençli akÖm saptanÖr. Ancak tanÖda US bulgularÖ

nonspesifik olup kesitsel yöntemlerle desteklenmelidir (7, 11, 12). Bir olgumuzda US tetkikinde; karÖnda yaygÖn asit mayi ve pankreas baûÖ komûuluøunda anteriorda 55x45 mm boyutlarÖnda heterojen hiperekoik kitle saptandÖ. ùkinci olgumuzda, orta hatta prepankreatik ve mezenterik alanda belirgin yaølanma mevcuttu. Son olgumuzda ise karÖn alt kadranlarda serbest sÖvÖ ve ileal ans duvarlarÖnda ödem lehine duvar kalÖnlaûmasÖ vardÖ.

BT görünümleri hastalÖøÖn evresine baølÖ olarak mezenterik yaø doku dansitesinde belirgin artÖûtan, solid yumuûak doku kitlesi ûeklindeki görünüme kadar deøiûmektedir. Normal mezenterik yaø doku dansitesi subkutanöz ve retroperitoneal yaø dansitesi ile benzerdir (Hounsfield unit (HU): -100 ila -160 ). Mezenterik yaø doku dansitesindeki artma puslu ve bulanÖk mezenter olarak adlandÖrÖlÖr (5) ve sklerozan mezenterit için anlamlÖdÖr. Histopatolojik olarak mezenterik yaø dokuda difüz inflamasyon dominant ise, mezenter kökünde lokalize, barsak anslarÖna komûu heterojen, enkapsüle, solid yumuûak doku kitlesi ve kitle çevresinde mezenter kökü boyunca uzanan difüz serpijinöz yumuûak doku dansiteleri görülür. Bu yumuûak doku dansiteleri inflamatuar infiltrasyonu ve fibrotik alanlarÖ gösterir (7). Kitle porta hepatisi ve peripankreatik alanÖ infiltre edebilir. Kitle mezenterik damarlarÖ çevreler fakat mezenterik damarlarda invazyon ve yer deøiûikliøine neden olmaz. AyrÖca yaølÖ kitle içerisinde çok sayÖda daøÖnÖk yerleûimli, çaplarÖ 5 mm’ nin altÖnda, yumuûak doku dansitesinde küçük nodüler lezyonlar izlenir. AyrÖca mezenterik damarlarÖ ve nodüler lezyonlarÖ çevreleyen, hipodens halo ûeklinde yaø dokusu izlenir (5, 9, 15-17). Bu görünüm “fat ring sign” olarak adlandÖrÖlÖr. Bu bulgu sklerozan mezenteriti, mezenteri tutan lenfoma, karsinoid tümör ve karsinomatozis gibi diøer hastalÖklardan ayÖrÖcÖ tanÖsÖnda yardÖmcÖdÖr (15). YaølÖ kitleyi kÖsmi olarak çevreleyen hiperdens çizgi ûeklinde hat izlenir bu tümöral

psödokapsül olarak adlandÖrÖlÖr (5, 9, 15-17).

úayet hastalÖkta histopatolojik olarak fibrozis baskÖn olan komponentse, BT tetkikinde yine yukarÖda tanÖmlanan yumuûak doku dansitesinde kitle saptanÖr. Ancak kitle içerisinde küçük kalsifikasyon odaklarÖ patolojik inceleme esnasÖnda izlenir. Bu kalsifikasyonlarÖn BT tetkiki ile tanÖmlanmasÖ oldukça nadirdir. Literatürde radyolojik olarak kalsifikasyonun tanÖmlandÖøÖ 2 olgu bildirilmiûtir (7).

OlgularÖmÖzdan ikisinde mezenterik pannikülit mezenter kökünde yerleûimli, diøer olguda ise prepankreatik alanda yerleûimli hipoekoik kitle saptanmÖûtÖ. Üç olguda da kitle mezenterik damarlarÖ çevreliyordu ancak damarlarda itilme bulgusu saptanmadÖ. Üç olguda da yaølÖ doku içerisinde mezenterik lenf nodlarÖ izlendi. Ancak olgulardan ikisinde mezenterik damarlarÖ ve lenf nodlarÖnÖ saran hipoekoik halo saptandÖ. Üç olguda da tümöral psödokapsül mevcuttu.

Tariflenen BT bulgularÖ kuvvetle mezenterik panniküliti düûündürse de spesifik deøildir. Bu nedenle mezenterik lenf nodunun kÖsa aksÖnÖ 10 mm’ yi geçtiøi olgularda maligniteyi ekarte etmek için mutlaka biyopsi yapÖlmalÖdÖr. Mezenterik pannikülitte mezenterik lenf nodunun kÖsa aksÖ (ortalama 6,4 mm) 10 mm’ nin altÖndadÖr (5, 11, 17). OlgularÖmÖzdan birinde lenf nodunun çapÖ 10 mm nin üstündeydi. Bu olguya daha sonra yapÖlan endoskopik inceleme ile mide adenokarsinom tanÖsÖ kondu, ayrÖca BT eûliøinde yapÖlan biyopsi ile mezenterik pannikülit tanÖsÖ doørulandÖ. Diøer iki olgumuzda lenf nodlarÖnÖn kÖsa aks çapÖ 10 mm’ den daha küçüktü.

Mezenterik pannikülitin ayÖrÖcÖ tanÖsÖnda, karsinoid tümör, nekrotizan pankreatit, lipom, liposarkom,

myelolipom, teratom, anjiyomyolipom, apse, hematom,

peritoneal karsinomatozis, sarkom, lenfoma, mezenterik ödem,

(5)

tüberküloz, desmoid tümör, Whipple hastalÖøÖ, yabancÖ cisme baølÖ kronik inflamasyon gibi hastalÖklar yer almaktadÖr (12, 17,18). Kesin tanÖsÖ histopatolojik olarak konmaktadÖr. Makroskopik olarak mezenter difüz, nodüler veya multinodüler olarak büyümüû izlenir ve malign bir tümörü veya lenfomayÖ taklit edebilir (6). HastalÖøÖn spesifik bir tedavisi yoktur.

Cerrahi tedavi önerilmemektedir. HastalÖk takip edildiøinde kÖsmi veya tam düzelme gösterebileceøi gibi,

ilerleyici veya ilerleyici olmayan seyirde gösterebilir. Genelde kendini sÖnÖrlayan klinik seyir gösterir ve kendiliøinden geriler (5, 17). Medikal tedavide steroidler, azotioprin, siklofosfamid, tamoksifen, progesteron, kolûisin, talidomit gibi farklÖ ilaçlar tek baûÖna veya birlikte kulanÖlmÖûtÖr. Her olgu farklÖ tedavi protokolüne farklÖ cevap vermektedir (5).

Sonuç olarak, mezenterik pannikülit mezenterik inflamasyonla karakterize kompleks bir hastalÖktÖr. Klinik

görünümü nonspesifik ve çok deøiûken olabilmektedir. Nedeni anlaûÖlamayan ciddi sistemik bulgularÖ bulunan, özellikle karÖn semptomlarÖ olan ve akut faz reaktanlarÖnÖ yüksek saptanan hastalarda ayÖrÖcÖ tanÖda mutlaka akla gelmelidir. AyrÖca BT tetkikinde tanÖmlanan tanÖsal kriterler bu hastalÖk için spesifik olmamasÖna raømen ayÖrÖcÖ tanÖda yardÖmcÖdÖr.

KAYNAKLAR

1. Rees JR, Burgess P. Benign mesenteric

lipodystrophy presenting as low abdominal pain: a case report. J Med Case Reports 2010;4:119.

2. Jura V: Mesenterite retrattile-caso clinico:

risultati sperimentali, rilievi patogenetici, considerazoni cliniche. Policlinico 1927;34:535-556.

3. Amor F, Farsad M, Polato R, et al.

Mesenteric panniculitis presenting with acute non-occlusive colonic ischemia. Int Arch Med 2011;4:22.

4. Gu GL, Wang SL, Wei XM, et al.

Sclerosing mesenteritis as a rare cause of abdominal pain and intraabdominal mass: a case report and review of the literature. Cases J 2008;1:242.

5. Canyigit M, Koksal A, Akgoz A, et al.

Multidetector-row computed tomography findings of sclerosing mesenteritis with associated diseases and its prevalence. Jpn J Radiol 2011;29:495-502.

6. Nicholson JA, Smith D, Diab M, et al.

Mesenteric panniculitis in Merseyside: a case series and a review of the literature. Ann R Coll Surg Engl 2010;92:31-34.

7. Shah DM, Patel SB, Shah SR, et al.

Mesenteric panniculitis: a case report and review of the literature. Indian J Radiol Imaging 2005, 15:191-192.

8. Azzam I, Croitoru S, Naschitz JE.

Sclerosing mesenteritis: a diagnostic challenge. Isr Med Assoc J 2004;6:567-568.

9. Daskalogiannaki M, Voloudaki A,

Prassopoulos P, et al. CT evaluation of mesenteric panniculitis: prevalence and associated diseases. AJR Am J Roentgenol 2000;174:427-431.

10. Ege G, Akman H, Cakiroglu G. Mesenteric panniculitis associated with abdominal tuberculous lymphadenitis: a case report and review of the literature. Br J Radiol 2002 ;75:378-380.

11. van Breda Vriesman AC, Schuttevaer

HM, Coerkamp EG, et al. Mesenteric panniculitis: US and CT features. Eur Radiol 2004;14:2242-2248.

12. Rosón N, Garriga V, Cuadrado M, et al.

Sonographic findings of mesenteric panniculitis: correlation with CT and literature review. J Clin Ultrasound 2006;34:169–176.

13. Delgado Plasencia L, Rodríguez Ballester

L, López-Tomassetti Fernández EM, et al. Mesenteric panniculitis: experience in our center. Rev Esp Enferm Dig 2007;99:291-297.

14. Issa I, Baydoun H. Mesenteric

panniculitis: various presentations and treatment regimens. World J Gastroenterol 2009;15:3827-3830.

15. Horton KM, Lawler LP, Fishman EK.

CT findings in sclerosing mesenteritis (panniculitis): spectrum of disease. Radiographics. 2003;23:1561-1567.

16. Sabaté JM, Torrubia S, Maideu J, et al.

Sclerosing mesenteritis: imaging findings in 17 patients. AJR Am J Roentgenol 1999;172:625-629.

17. Wat SY, Harish S, Winterbottom A, et al.

The CT appearances of sclerosing mesenteritis and associated diseases. Clin Radiol 2006;61:652–658.

(6)

Referanslar

Benzer Belgeler

Ratlarda izole hepatik arteriyel iskeminin, hücresel düzeyde değişiklik yapabilmesi için ne kadar süre devam ettirilmesi gerektiğinin bilinmemesi ve iskemi

The primary objective of this study was to determine the frequency of eosinophilic esophagitis in adult patients who were admitted to our clinic with esophageal symptoms..

Başta Carl Schmitt olmak üzere, kararcı paradigmaya mensup olan teorisyenlerin liberalizm kar şıtlığı ile liberal teorisyenlerin iktidarı kısıtlama ve devlet

Studies of azimuthal correlations in small systems using multiple particles, as achieved by studying the correlations through a multiparticle cumulant expansion [5], show that the

In conclusion, we would say that from the analysis, a proper management of money supply and per capita real income variables will help to increase the rate of private domestic

Ancak 1960'ların sonlarında vilayet merkezinde yeni bir lise kurulması gündeme gelince Sivas Lisesi için Taşlısokak'ta yeni bir bina inşa edilmiş, kongre binasının adı ise

Fakat bunun yanısıra, Milli Mücadele aleyhine Kamuoyu oluştur- maya çalışan İtilâf Devletleri ve onların yoğun baskısı altında İstanbul Hükümeti, işgallere karşı

Golç Paşa 28 Kasım 1915 tarihinde Haydar Bey'e yazdığı telgrafta Ömer Naci Schoyne müfrezelerini de tahtı kumandasına alarak toplayaca- ğı aşair kuvvetleriyle