• Sonuç bulunamadı

Türk şeker sanayiinde maliyet ve verimlilik, kamu ve özel sektöre ait işletmeler arası bir karşılaştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk şeker sanayiinde maliyet ve verimlilik, kamu ve özel sektöre ait işletmeler arası bir karşılaştırma"

Copied!
79
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANA BİLİM DALI

ÜRETİM YÖNETİMİ VE PAZARLAMA BİLİM DALI

TÜRK ŞEKER SANAYİİNDE MALİYET VE

VERİMLİLİK, KAMU VE ÖZEL SEKTÖRE AİT

İŞLETMELER ARASI BİR KARŞILAŞTIRMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Doç.Dr. Raif PARLAKKAYA

HAZIRLAYAN Akif TOPAK

044227022002

(2)

i İÇİNDEKİLER İçindekiler...i Tablolar...iii Giriş...1 BİRİNCİ BÖLÜM ŞEKER ÜRETİMİ VE ŞEKER SEKTÖRÜ 1.1.Şeker ve Şeker Türleri...3

1.1.1.Şekerin Tanımı...3

1.1.2.Şeker Türleri...3

1.1.2.1. Beyaz Kristal Şeker...4

1.1.2.2. Küp Şeker...4

1.1.2.3. Sıvı Şeker...4

1.2.Şeker Üretimi...5

1.2.1.Şeker Kamışı ve Şeker Pancarı...6

1.2.2.Şeker Üretiminin Dünya Tarımsal Üretim ve Ticaretindeki Yeri...9

1.2.2.1.Avrupa Birliğinde Şeker Üretimi ve Ticareti...12

1.2.2.2.Amerika Birleşik Devletlerinde Şeker Üretimi ve Ticareti.14 1.2.2.3.Japonya’da Şeker Üretimi ve Ticareti...15

1.2.2.4.Brezilya’da Şeker Üretimi ve Ticareti...16

1.2.3. Türkiye’de Şeker Üretiminin Tarihsel Gelişimi...16

1.2.3.1.Osmanlı Döneminde Şeker Üretimi ve Ticareti...17

1.2.3.2. Cumhuriyet Döneminde Şeker Üretimi ve Ticareti...18

İKİNCİ BÖLÜM DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ŞEKER POLİTİKALARI 2.1.Dünyada Şeker Politikaları...31

2.1.1.Avrupa Birliğinde Şeker Politikaları...36

(3)

ii

2.2.Avrupa Birliği Şeker Reformu ve Türkiye’ye Etkileri...41

2.3.Türkiye’de Şeker Politikaları...45

2.3.1. İç Destek Sistemi...46

2.3.2. Dış Ticaret Düzenlemeleri...48

2.3.2.1. Pazara Giriş...49

2.3.2.2. İhracat Sübvansiyonları...49

2.3.3. Yeni Şeker Kanunu...50

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ŞEKER SANAYİİNDE MALİYET VE VERİMLİLİK, TÜRK ŞEKER SANAYİİNDE MALİYET VE VERİMLİLİK AÇISINDAN KAMU VE ÖZEL SEKTÖRE AİT İŞLETMELERARASI BİR KARŞILAŞTIRMA 3.1.Şeker Sanayinde Maliyetler...52

3.2.Şeker Sanayinde Verimlilik...54

3.3. Türk Şeker Sanayiinde Maliyet Ve Verimlilik Açısından Kamu Ve Özel Sektöre Ait İşletmelerarası Bir Karşılaştırma...58

3.3.1.Kamuya Ait Örnek Seçilen Şeker Fabrikaları Değerlerinin Karşılaştırması...63

3.3.2. Kamu ve Özel Sektör Şeker Fabrikalarının Değerlerinin Karşılaştırması...66

SONUÇ...72

(4)

iii TABLOLAR

Tablo 1: 2005 ve 2006 Yılları Dünya Şeker Üretimi...12

Tablo 2: İhracat Kaydıyla Kullandırılan Şeker Miktarları...24

Tablo 3: 2005/2006 Kampanyasında Pancar Ekimi İle İlgili Bilgeler...25

Tablo 4: 2006/2007 Kampanyasında Pancar Ekimi İle İlgili Bilgiler...26

Tablo 5:Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Fabrikalarına Bağlı Olarak Pancar Ekimi Yapılan İller ve Ekim İle İlgili Bilgiler(2006 Yılı)...28

Tablo 6: 2005-2006 Yılı Pancar Ekim Ve Şeker Üretim Bilgileri...60

Tablo 7: 2006-2007 Yılı Pancar Ekim Ve Şeker Üretim Bilgileri...61

Tablo 8: 2005-2006 Yılı Şeker Maliyetleri...62

Tablo 9: 2004-2005 Yılları Ortalama Şeker Maliyetleri...63

Tablo 10:Eskişehir ve Çarşamba Şeker Fabrikalarının 2005 Yılı Üretim ve Maliyet Verileri...64

Tablo 11: 2005-2006 Yılı Kamuya Ait Şeker Fabrikaları Pancar Ekim, Ve Şeker Üretim Bilgileri...67

Tablo 12: 2005-2006 Yılı Pankobirlik’e Ait(Özel Sektör) Konya ve Çumra Şeker Fabrikalarının Pancar Ekim, Ve Şeker Üretim Bilgileri...67

Tablo 13: Kamuya Ait ve Özel Şeker Fabrikalarının 2005 Yılı Üretim ve Maliyet Verileri...69

(5)

1 GİRİŞ

Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısı açısından bakıldığında, ülkemizde şeker pancarı tarımı, sanayisi, yan ve alt sanayi dalları ile birlikte ülke ekonomisine katma değer yaratmaktadır.

Dünyanın önemli şeker üreticileri arasında yer alan Türkiye, dünya pancar şekeri üretiminde Fransa, Almanya ve ABD'den sonra % 8 ile 4’üncü, Avrupa pancar şekeri üretiminde ise % 10 ile 3'üncü sıradadır.

Şeker pancarı üretimi ve şeker sektörü, dünya ve AB ile rekabet edebileceğimiz önemli stratejik tarımsal sanayi koludur. Şeker sektörü kırsal bölgelerin kalkınmasında lokomotif görevini üstlenir.

En büyük pancar şekeri üreticisi ülkeler olan ABD ve AB ülkeleri şeker sektörünü bir şekilde koruma altına almışlar ve pancar şekeri dışındaki hammaddelerden üretilen şekerlere bir sınırlama getirmişlerdir.

Ülkemiz menfaatleri ve sektörün sosyo-ekonomik önemini koruması açısından kamu şeker fabrikalarının özelleştirilmesi gündeme gelmiştir. Bilindiği üzere, küreselleşme beraberinde dünya Ticaret Örgütü'nün gelişmiş ülkelere ve tarımı yüksek gümrük vergileri ile koruma altına alan diğer ülkelere; tarımsal desteklerin azaltılması yönündeki baskıları, tüm ülkeleri olduğu gibi, AB'yi de etkilemiştir. Dünya tarımında bunlar yaşanırken, Avrupa Birliği'nin genişleme sürecindeki yapısal sorunlardan kaynaklanan değişmeler ve uygulamada yaşanan aksaklıklar da, AB şeker sektörü için reformu gündeme getirmiştir. Sektörde yer alan kesimleri mağdur etmeyecek, kayıpları azami ölçüde karşılayacak tedbirlerin alınmış olmasına rağmen, AB Şeker Reformu'nun tüm konularında bir birliktelik sağlanmadığını ortaya koyan tartışmalar, ileriki dönemlerde sektörde köklü değişimlerin tekrar yaşanabileceğini göstermektedir. Bunun yanı sıra; AB ülkeleri şeker sanayilerini büyük ölçüde özelleştirmiştir. Ancak sektörün tamamını özelleştirmeyerek, olağanüstü durumlara hazırlıklı olabilmek ve pancar tarımının sürekliliğini sağlayabilmek için üretiminin bir kısmının işletim hakkını üretici birliklerine devrederek kamunun bünyesinde tutmuşlardır.

(6)

2

sahip iken, bugün şirketler arası yapılan evlilikler sonucu "Sudzucker", "Nordzucker", "Tereos", "Donisco Sugar" gibi şirketler üretim kotalarını 3 milyon tona kadar ulaştırmışlardır. Sonuçta AB toplam şeker üretiminin yüzde 83'ü 15 şirketin elinde toplanmış ve gruplar sektörde adeta bir tröst konumuna gelmişlerdir.

Dünyada ortalama şeker üretimi 140-150 milyon ton arasında değişmekte olup, başlıca şeker üreticisi ülkeler Brezilya, AB ülkeleri, Hindistan, Çin, ABD, Meksika ve diğer ülkeler, Türkiye 2004-2005 değerlerine göre dünya şeker üretiminde 15.sırada yer almakta olup, şeker tüketiminde de 16.sırada yer almaktadır.

Şeker sanayi Türk ekonomisi içinde çok önemli bir yere sahiptir. İstihdam,tedarik,satış ve sağladığı katma değer açısından Türk gıda sanayi ve tarım sektörü içinde büyük bir ağırlığı olan şeker sanayi’nin temel işlevi Ülkemizin şeker ihtiyacının yerli üretimle karşılanmasıdır.

Ülkemiz şeker sanayinde maliyetler ve verimlilik durumu sık sık gündeme gelmektedir. Özellikle Avrupa Birliği süreci ve uluslararası rekabetteki artış ile birlikte maliyet yapıları ve verimlilik giderek daha fazla önem verilen konular haline gelmiştir.

Bu çalışmanın amacı; Türk şeker sektörünün maliyet ve verimlilik analizini yaparak, bu açılardan sektörün durumunu ortaya koymak, bu bağlamda kamuya ve özel sektöre ait şeker fabrikalarını maliyet ve verimlilik açısından değerlendirmektir.

Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde şeker üretimi ve şeker sektörü hakkında genel bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde dünyada ve Türkiye’de şeker politikaları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, şeker sanayiinde maliyet ve verimlilik üzerinde durularak, Türk şeker sanayiinde maliyet ve verimlilik açısından kamu ve özel sektöre ait işletmeler arası bir karşılaştırmaya yer verilmiştir.

(7)

3 BİRİNCİ BÖLÜM

ŞEKER ÜRETİMİ VE ŞEKER SEKTÖRÜ

Bu bölümde, şeker üretimi ve şeker sektörünü tanıtıcı genel bilgiler yer almaktadır. Şeker sektörünün Türkiye’de ve dünya’daki durumu ile ekonomik hayata katkısı ele alınacaktır.

1.1.Şeker ve Şeker Türleri

Beslenmenin temel maddelerinden olan şekerin hammaddesi pancar ve şeker kamışıdır. Tarımsal üretim ve istihdama katkısı ile, ilerleme sırasında ortaya çıkan yan ürünler nedeniyle, tüm ülkelerde fazlasıyla korunan, oldukça politik bir üründür.

Kuşkusuz, şekerin tüm ülkelerde öncelikli olarak yetiştirilmesi ve ticari koruma altında bulundurulması şekerin önemini arttırmaktadır.

Ülkemizde şeker üretiminin hammaddesi şeker pancarıdır. Yurtiçi şeker tüketiminin %90’ı şeker pancarından, %10’u ise şekere kısmen ikame olabilen ve ithal mısırdan üretilen nişasta bazlı şekerlerden karşılanmaktadır.1

1.1.1.Şekerin Tanımı

Şeker, gıda maddelerine tatlılık özelliği kazandırmak amacıyla en yaygın olarak kullanılan ingrediyentlerden(bileşenlerden) biridir.

Ancak şekerin tanımı ve kategorileri çeşitli ülke mevzuatlarına göre farklılıklar göstermektedir.Ülkemizde şeker tanımı içerisinde yer alan ürünler; beyaz şeker, yarı beyaz şeker, rafine şeker, sıvı şeker, şeker çözeltisi, invert şeker çözeltisi, invert şeker şurubu, glikoz şurubu, kurutulmuş glikoz şurubu,pudra şeker, kahverengi şeker, fruktoz (kristal) ve kamış ham şekeridir2.

1.1.2.Şeker Türleri

Hammaddesi kamış ve pancar olan belli başlı şeker türleri; beyaz kristal şeker, küp şeker ve sıvı şeker olarak sıralanabilir.

1 Gülşen KESKİN, ”Şeker ve Tatlandırıcılar”, Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü Dergisi S: 2, (Mart

2003), s.1

(8)

4 1.1.2.1. Beyaz Kristal Şeker

Şeker pancarı ve şeker kamışından elde edilen ve halk arasında çay şekeri, kahvaltı şekeri, toz şeker, kristal beyaz şeker adlarıyla bilinen şekerdir. Kalitelerine göre ham, beyaz, yarı beyaz ve rafine şeker olarak ifade edilmekte olup sakaroz kökenlidir.

Beyaz şeker (sakaroz), dünya ülkelerinde en yaygın ve ticari olarak şeker pancarı ve şeker kamışından üretilmektedir. Bunlardan başka şeker, tatlı mısır,şeker palmiyesi, akça ağaç ve sorgum bitkisinden elde edilmektedir.3

Beyaz kristal şeker ve diğer tatlandırıcıların en önemli özelliği gıdalara tatlılık niteliğini kazandırmaktır. Fakat beyaz kristal şeker tatlandırma özelliğinin yanında ilaç ve gıda sanayinde tercih edilmektedir. Günümüzün ekonomik şartları düşünüldüğünde maliyetin minimize edilmesi doğaldır. Ancak en az maliyet kadar önemli olan diğer hususta mal veya ürünün kalitesidir.

İnsan ömründe çok önemli yeri bulunan tatlı gıda maddelerinin alışılmış olan damak zevkinin yakalanması için, sakarozun çok önemli bir payı vardır.

1.1.2.2. Küp Şeker

Küp şeker, bildiğimiz kristal şekerden, halk diliyle toz şekerden yapılır. Küp şeker üretiminde, fazla iri kristalli olmayan şekerler tercih edilir. Küp şeker üreticileri piyasa şartları nedeniyle şekeri genellikle şeker fabrikalarından temin ederler. Küp şeker üretimi, özetle kristal şekerin hafif nemlendirilmesinden sonra makinede belli şekildeki kalıplara preslenmesi ve takiben kurutulması işleminden ibarettir. Üretim aşamasında içerisine herhangi bir ilave madde katılmaz. İşlem sırasında buhar da kullanıldığı için küp şeker dağılmaz4

1.1.2.3.Sıvı Şeker

Sıvı şeker, şeker pancarından elde edilen kristal şekerden katkısız olarak elde edilmektedir. Sıvı şekerin avantajı, sıvı şekerin kullanıldığı ürünlerde (içecek, meyve, baklava, şeker v.b.) şekerin kristalleşmesi olayı görülmemesidir.

3 M.Füsun KAVAS, Gülin SEZER, ,”Sakarozun Hayatımızdaki Yeri ve Önemi”, Pankobirlik Dergisi, S: 86,

(Mayıs 2006), s.32

(9)

5

Ülkemizde şeker sektörü uzun yıllar bir kamu iktisadi teşekkülü olan Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. tarafından idare edilmiştir. Burada devletin tek üretici firma konumunda olması sebebi ile üretimde ve üründe çeşitliliğe gereksinim duyulmamıştır, bu boşlukta şeker pancarı şekeri yerine ona kısmen ikame olabilen sıvı formda olan nişasta bazlı tatlandırıcı üretimine yönelik yatırımlar yapılmıştır. Diğer gelişmiş ülkelerde ağırlıklı olarak kimya, yapıştırıcı, maya v.b. sanayi dallarında kullanılmak üzere de üretim yapılmasına rağmen, maalesef ülkemizde üretimin büyük kısmı gıda sektöründe kullanılmaktadır.

Bu alanda oluşan boşluğu göz önünde bulunduran Konya Şeker Fabrikası, kendine bağlı olan Çumra şeker tesislerinde öncelikle alkolsüz içecekler, reçel, baklava, pişmaniye, lokum, fırıncılık ürünleri ve şekerleme sektörünün ihtiyaçlarını karşılamak üzere sıvı şeker fabrikasını üretime almıştır.5

1.2.Şeker Üretimi

Şekerin tüm ülkelerde öncelikli olarak yetiştirilmesinin ve ticari koruma altında bulundurulmasının ardında yatan birtakım tarihsel deneyimler bulunmaktadır.

Şekerin şifalı bir gıda olarak tanınıp kullanımının yaygınlaşması, talebin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Şeker kamışı tüm Avrupa’da yaygın olarak yetiştirilmesi mümkün olmayan bir bitki olduğundan sadece İspanya ve Atlantik Denizinde yer alan Kanarya Adaları gibi iklimi elverişli bölgelerde yetiştirilmiştir. Bu nedenle, lüks bir tüketim maddesi olarak uzun yıllar tüketimi yaygınlaştırılamamıştır. Şeker kamışının nihai şeklini alarak tüketime sunulması için gerekli olan rafinasyon işlemi Avrupa’da ilk olarak İtalyanlar tarafından gerçekleştirilmiş ve bu ülkede üretilen şeker tüm Avrupa’ya pazarlanmıştır. Rafineri teknolojileri daha sonra Batı Avrupa ve Amerika’ya yayılmıştır. 1750’li yıllarda İngiltere’de 120 tane şeker rafinerisinde 30 bin ton civarında şeker üretildiği saptanmıştır.6

5 - “Sıvı Şeker Türkiye’de”,Pankobirlik Dergisi, S: 84, (Eylül 2005), s.14 6 http://www.food-info.net.tr/products/sugar (12/06/2007)

(10)

6

Şeker çoğu bitkinin bünyesinde bulunur. Fakat bünyesinde ekonomik olarak şeker elde edilebilecek kadar şeker bulunduran iki bitki vardır: Şeker kamışı ve şeker pancarı.

1.2.1.Şeker Kamışı ve Şeker Pancarı

Kamış şekerinin ilk önce Polynesia'da kullanıldığı oradan Hindistan'a yayıldığı düşünülüyor. M.Ö. 510 yılında Perslerin Hindistan’ı işgaliyle İmparator Darius “arısız bal veren kamış” olarak adlandırılan şeker kamışını buldu. Şeker kamışının sırrı, insanoğlunun birçok keşfiyle birlikte uzun süre son ürünün büyük bir ücretle satışına kadar saklanmıştır. 7

Araplar arasında şekerin yayılması, bu sırrın açığa kavuşturulmasına neden oldu. 642 yılında Araplar, Pers topraklarını işgal ettiklerinde şeker kamışının nasıl yetiştirildiğini ve şekerin nasıl yapıldığını öğrendiler. Şeker ve şeker üretimi Arapların fethettikleri Kuzey Afrika ve İspanya'ya ve diğer bölgelere de onlarla birlikte yayıldı.

Şeker, Batı Avrupa'da haçlı seferleri sonucunda yayıldı. Haçlılar eve döndüklerinde bu yeni baharatın ne kadar lezzetli olduğu hakkında konuştular. İlk şeker 1099 yılında İngiltere'de üretilmiştir. Sonraki yüzyıllarda Batı Avrupa'nın doğuyla şeker ticaretinde büyük bir gelişme görüldü. Örneğin 1309 yılında Londra'da şeker fiyatının bir Pound iki Şilin olduğu kaydedilmiştir. Bu o zamanki bir işçinin maaşına eşitti, bu yüzden oldukça lüks bir üründü.

Zenginler şekerin çeşitli şekillerle masalarını dekore etmesinden çok hoşlanırlardı. Fransa kralı III. Henry, Venice'ye ziyarete geldiği zaman, onuruna verilen partide tüm tabaklar, gümüş eşyalar ve keten örtüler şekerden oluşmaktaydı.

Şekerin bu pahalılığının nedeni olarak tıbbi etkisi kabul ediliyordu.. 13 ile 15 inci yüzyıllar arasında çıkan tıbbi prosedürlerin çoğunda hastalara güç toplamaları için şeker veriliyordu.

Şeker 15 inci yüzyılda çoğunlukla Venedik' te rafine edildi. Vasco da Gama Hindistan'a gittiğinde ve şekerin ticaretini sağladığı zaman Venedik, şeker tekelini

(11)

7

1498'de kaybetti. Ama Amerika' nın keşfedilmesiyle şekerin dünya çapında tüketimi değişti.

Kolomb ilk seyahatlerinden bir tanesinde, Caribbean 'da (İngiltere) yetiştirmek için yanına şeker kamışı bitkisi almıştır. İklimi şeker kamışının yetişmesi için oldukça avantajlıydı bu yüzden endüstrisi çok çabuk gelişti. Avrupa'nın büyük şeker talebi sonucu, Caribbean adalarının çoğu kamış tarlalarından oluşmuş orman haline geldi; örneğin; Barbados, Antigua ve Tobago' nun yarısı. Şeker kamışı bitkisi işçiler için istihdam sağladı. Milyonlarca insan dünyanın dört bir tarafından; Afrika' dan, Hindistan'dan, şeker kamışı tarlalarında çalışmak için akın ettiler. Şeker üretimi bu yüzden batı köle ticaretiyle oldukça ilgiliydi.

Şeker Avrupalıların küçük Caribbean adalarında güçlerini sağlamasında çok önemliydi, bu yüzden adaları kontrol etmek için bir çok savaşlar yapıldı, sonra şeker kamışı, dünyanın diğer alanlarında Avrupa ve diğer yerel marketler için büyük ekim alanlarında yetiştirildi (Hindistan, Endonezya, Filipinler ve Pasifik).

1750'lerde Britanya'da 120 şeker rafinerisi vardı. Bunların yıllık üretim toplamı sadece 30.000 tondu. Bu halde şeker hala lükstü ve beyaz altın adı verilen şekerden oldukça kar ediliyordu. Bu durum diğer Batı Avrupa ülkelerinde de aynıydı.

Hükümetler şekerden yapılan bu karlı ticareti fark etti ve şekeri yüksek oranda vergilendirdi.Şeker uzun süre daha lüks bir ürün olarak kaldı. Bu durum 19. yy. sonuna kadar devam etti. Hükümetler vergiyi azalttıklarında ya da kaldırdıklarında sıradan vatandaşlar da şeker almaya başladı.

Şeker pancarı, ilk olarak 1747' de şeker kaynağı olarak tanındı. Şeker kamışı fidelerinin ulusal ve ekonomik yararlarından şüphe yok ama şeker kamışı birçok Avrupa ülkesinde bir meraktan daha ileri gitmedi. Bu durum 19’uncu yüzyıl başlarında İngiltere'nin ana kıtadan şeker alımlarını durdurduğu zaman başlayan Napolyon savaşlarına kadar sürdü. Ancak 1880'de ana kıtada şeker pancarı şeker kaynağı olarak şeker kamışının yerini aldı. İngiltere'ye şeker pancarının girmesi Birinci Dünya savaşında İngiltere'nin şeker alımı tehlikeye girene kadar ertelendi. Daha öncelerde ise tropikal sömürgelerinden şeker kamışı alıyordu.

(12)

8

Şeker yıllık tüketimi şu an 145 milyon ton civarında bulunmakta ve bu tüketim her yıl 2 milyon ton artmaktadır. Brezilya, Avrupa Birliği ve Hindistan üreticilerin en revaçta ilk üç ülkesidir ve birlikte yıllık üretimin %40' ını karşılamaktadırlar. Fakat üretimin çoğu, şeker üretilen ülkeler tarafından tüketilmektedir. Yaklaşık %25 inin uluslararası ticareti yapılmaktadır.

Şeker kamışı 100'den fazla ülkede yetiştirilmektedir ve şeker kamışından elde edilen şeker miktarı, şeker pancarından elde edilenden şeker miktarından fazladır.

Ülkemizde şeker kamışı tarımı yapılmamaktadır. Şeker kamışının bünyesinde yaklaşık olarak % 12 - 16 şeker bulunur ve dünyada üretilen şekerin % 70 kadarı şeker kamışından elde edilmektedir.

Şeker pancarı ise dünyada ülkemizi de kaplayan ılıman iklime sahip kuşakta yetiştirilmektedir8.

Şeker pancarı, Dünyanın 60º kuzey 30º güney enlemlerinde yetiştirilen bir sanayi bitkisidir. Başta Kanada, ABD, AB ülkeleri, Ukrayna ülkeleri olmak üzere bu enlemler arasında kalan Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkelerin tamamında şeker pancarı ziraatı yapılır9.

Şeker sanayi özellikle kalkınmış batı ülkelerinde tarımsal sanayi kuruluşları arasında ön saflarda yer alan ve ilk kurulan sanayilerden biridir.

Ülkemizde, Şeker pancarı üretiminin ekonomik olarak yarattığı katma değer ve sosyal açıdan sağladığı istihdam yönüyle, kamış şekeri ile kıyaslamak mümkün değildir. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri, ABD yaklaşık 4 milyon ton/yıl pancar şekeri üretimi gerçekleştirmekte, yine AB ülkeleri yaklaşık 20 milyon ton/yıl pancar şekeri üretmektedir.

Pancar şekeri için, batılı iş adamları “yaratılmasa icadı gereken bir bitkidir.” diye tanımlamışlardır.

8 http://www.konyaseker.com.tr (03/08/2007)

(13)

9

1.2.2. Şeker Üretiminin Dünya Tarımsal Üretim ve Ticaretindeki Yeri Şeker, yüzyıllardan beri insanların önemli gıda maddelerinden birisi olmuş ve 18.yüzyılın sonuna kadar sadece şeker kamışından üretilmiştir. Şeker pancarı tarımı ve şeker pancarından şeker üretimi ise 19.yüzyılda başlamıştır. Dünyada üretilen şekerin yaklaşık %70’i şekerkamışından, %30’u ise şeker pancarından elde edilmektedir.

Şeker pancarından şeker üretimi, şeker kamışından yapılan üretime göre daha pahalı olmasına karşın, bir çok ülkede hem şeker sanayine ekonomik katkıları hem de tarımsal ve sosyal nedenlerden dolayı, şeker pancarı tarımının devamı için çeşitli önlemlerin alındığı görülmektedir. Türkiye’de de geçmişte şeker kamışı tarımı için denemeler yapılmış, ancak istihdam açısından yararlı olmayacağı anlaşıldığı için vazgeçilmiştir.

Özellikle şeker pancarından şeker üreten ülkelerde, şeker maliyetlerinin daha yüksek olması ve sağlıkla ilgili kaygılar ile daha az enerji sağlayan ürünlere yöneliş, şekere alternatif ürünlerin kullanımını da gündeme getirmiştir. Ancak AB, uygulanan üretim kotaları ve ithalat kısıtlamaları ile tatlandırıcıların kullanımını sınırlayarak, pazar payının % 2’de kalmasını sağlamıştır

Dünya şeker üretimi içerisinde şeker kamışından elde edilen şekerin % 70’lik ağırlığı bulunmaktadır,toplam ihraç edilen şeker içerisinde kamış şekerinin payı %90 civarındadır. Bu nedenle dünya şeker fiyatları şeker kamışı şekerine göre belirlenmekte olup, kamış şekerinin maliyetinin, pancar şekeri maliyetine göre avantajlı olmasından dolayı pancar şekeri rekabet edemez duruma gelmiştir.

Şekerpancarı tarımının çiftçiye ve ülkemize sağladığı faydalar bağlamında, Pankobirlik’in talebi de dikkatle değerlendirilerek, şeker fabrikaları tam kapasite ile çalıştırılmalı şeker ihracatı, maliyet-ihracat fiyat farkı, Hazine devre dışı bırakılarak, dahilde tüketilen şeker satış fiyatına yansıtılarak karşılanmalıdır.10

Dünya’da şeker üreten önemli ülkeler; Brezilya, Hindistan, AB, Çin, ABD, Tayland, Meksika, Avustralya ve Küba’dır. Son yıllarda dünyada şeker üretimi yaklaşık 140-150 milyon ton arasında değişmekte, tüketim ise yaklaşık 145 milyon ton civarındadır

(14)

10

Dünyada hammaddesi pancar veya kamış olsun, yüzden fazla ülkede şeker üretilmektedir. 1995-2000 döneminde üretilen yaklaşık 126,5 milyon ton şekerin %30’u üretici ülkeler tarafından ihraç edilmektedir.

Kişi başına tüketim olarak incelendiğinde, 1995-2000 döneminde Küba’nın 75 kg ile başta olduğu, bunu Brezilya ve Avustralya’nın yaklaşık 55 kg ile izledikleri, AB’nin 38 kg ve ABD’nin 32 kg kişi başına tüketimlerinin olduğu anlaşılmaktadır. Türkiye’nin ise 29 kg civarında ortalama tüketimi bulunmaktadır. Toplam tüketim tahmini 1995-2000 döneminde 123,0 milyon ton civarındadır.

1989 yılında dünyada şeker üretiminin %99,3’ü,1990 yılında %95,7’si tüketime sunulurken, bu değer 1991 yılında %95,5’e gerilemiştir.11

Dünya şeker piyasaları radikal değişim sürecine girmiştir. 2006/2007 döneminden itibaren AB şeker rejiminde yapılacak reform, beyaz şeker piyasasının düzenini bozacak olup, bunun bazı etkileri 2005-2006 döneminde hissedilecektir. AB yakın bir gelecekte başlıca beyaz şeker ihracatçısı konumunu kaybedecek ve doğacak büyük boşluğu diğer ihracatçılar dolduracaktır. Uzun vadede AB şeker rejiminin nihai şekline ve Dünya Ticaret Örgütü’nün Doha Kalkınma Toplantısının sonucuna bağlı olarak AB, statü değişikliği yapmak suretiyle net ihracatçı konumundan net ithalatçı durumuna gelebilir.12 Çözülmeyen diğer bir sorun ise, üreticilerin imtiyazlı durumlarını korumak amacıyla kıyasıya mücadele ettikleri ABD’nin şeker politikasıdır. Öte yandan, aşırı yüksek seyreden ham petrol fiyatları nedeniyle etanol üretimi artmakta ve şeker üretimi için ayrılan şeker kamışı miktarı azalmaktadır. Ayrıca, döviz faktörleri de Dünya şeker fiyatlarını geçmişe oranla daha fazla etkilemektedir.

Şeker ihraç eden ülkeler incelendiğinde yine 1995-2000 dönemi ortalaması olarak sıralamanın, Brezilya, AB, Avustralya, Tayland, Küba olarak oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu ülkeler toplam ihracatın yaklaşık %68’ini ellerinde bulundurmaktadır. İthalatçılar incelendiğinde ise, AB, Çin, ABD, Japonya toplam ithalatın %18’ini gerçekleştirirken Rusya, Güney Kore ve Kanada’nın hesaba

11 Ahmet ÖZELÇELİK,Erdemir GÜNDOĞMUŞ,”Şeker Pancarı Üretim Maliyetinde Gübre Sulama

Masraflarının Yeri”, Şeker Pancarı Yetiştirme Tekniği Sempozyumu, Konya 6-7 Mayıs 1994,s.109

(15)

11

katılmasıyla bu oranın %30 olduğu görülmektedir.AB’nin Afrika, Karayip ve Pasifik ülkelerinden tercihli ticaret anlaşmaları yoluyla belli miktarda şekeri her yıl ithal etme zorunluluğunda bulunması bu ülkeyi en büyük ihracatçı olmak yanında en büyük ithalatçı da yapmaktadır. Ayrıca, Karayip ülkelerinde oluşan ortalama ham şeker fiyatı dünya fiyatı olarak kabul edilmektedir13.

Yıl sonu şeker stoklarının oldukça yüksek değerlerde seyretmesi ve son yıllarda giderek artması nedeniyle dünya şeker piyasasında fiyatların düşmekte olduğu belirtilmelidir. Ülkeler şeker stoklarından kurtulabilmek için fiyatlarını düşürme veya mali güçleri doğrultusunda ihracat sübvansiyonu uygulama yolunu seçmektedirler.

Dünya şeker üretimi, 2003/2004 döneminde yaklaşık 145 milyon ton civarında gerçekleşmiş, bu miktarın 20 milyon tonu aşkın kısmı AB Ülkeleri tarafından üretilmiştir. Dünya şeker sektöründeki gelişmeler sebebiyle önemli şeker üreticisi ülkelerden Hindistan ham şeker talebini azaltmış Çin ise depolarındaki stoklarını satışa çıkarmıştır.Belli başlı ülkelerde şeker üretimi ile ilgili veriler şöyledir 14:

Çin’de, kamış şekeri üretimi 11,1 milyon tondan 10,3 milyon tona gerilemiştir. Bunun nedeni olarak kuraklık gösterilmiş olup, şeker fiyatlarının artmaması için 2005/2006 döneminde ekim alanlarını %5 arttırmayı planlamıştır.

Tayland, şeker kamışı üretimi hava şartlarındaki kuraklık ve olumsuzluk nedeniyle 2003/2004 döneminde 7,3 milyon ton iken, 2004/2005 döneminde 5,4 milyon tona gerilemiştir.

Endonezya’da 2003/2004 sezonunda üretilen 1,8 milyon ton şekere karşılık, 2004/2005 sezonunda şeker üretimi 2,2 milyon ton’a ulaşmıştır. Hükümet ekim alanlarını artırıp, ithalatı zorlaştırmıştır.

Pakistan’da 2003/2004 döneminde şeker üretimi 4,3 milyon ton iken, yaşanan kuraklıktan dolayı 2004/2005 döneminde 3,3 milyon tona düşmüştür.

13http://ekutup.dpt.gov.tr/gida/kiymazt/seker.pdf (25/01/2007)

(16)

12

Hindistan’da 2003/2004 döneminde 19,5 milyon ton olan üretim, 2004/2005 döneminde 14 milyon tona gerilemiş olup, bunun sebebi muson yağmurlarının yoğun olmasıdır.

Meksika, 2003/2004 sezonunda şeker üretimi 5,3 milyon ton iken, 2004/2005 sezonunda 6,0 milyon tona ulaşmıştır. Bu yükselmenin sebebi ise, alkolsüz içeceklere uygulanan %20 oranındaki verginin devam etmesidir.

Brezilya, Dünyada en çok şeker üretiminin yapıldığı ülkedir,2003/2004 döneminde 26,4 milyon ton, 2004/2005 döneminde ise 30 milyon ton şeker üretimi gerçekleşmiştir.

Dünya’da 2005/2006 ve 2006/2007 kampanyalarına ait kamış şekeri ve pancar şekeri üretimi aşağıda Tablo:1’de gösterilmiştir.

Tablo 1: 2005 ve 2006 Yılları Dünya Şeker Üretimi

Kampanya Dönemi 2005/2006 2006/2007

Dünya Pancar Şekeri Üretimi, (milyon ton) 34. 892 38. 657 Dünya Kamış Şekeri Üretimi, (milyon ton) 122. 730 108 .832 Dünya Şeker Üretimi, (milyon ton) 157. 622 147. 489 Kaynak: www.sekerkurumu.gov.tr/altsayfa/Ar_Ozet/2006_07_degerlendirme

Tablo:1’de görüldüğü üzere pancar şekeri üretimi 2005/2006 kampanyasına göre 2006/2007 kampanyasında sırasıyla 34.892 milyon tondan 38.657 milyon tona çıkmış olup, yaklaşık %10’luk bir artış olmuştur. Buna nazaran 2006 yılında kamış şekeri üretimi de 2005 yılına göre 122.730 milyon tondan 108.832 tona düşmüştür, yaklaşık %11’lik bir düşüş olmuştur. Toplam şeker üretimine baktığımız zaman 2006 yılında üretim 2005 yılına göre 157.622 milyon tondan 147.489 milyon tona inmiş olup, yaklaşık %7’lik bir azalış olmuştur.

1.2.2.1. Avrupa Birliğinde Şeker Üretimi ve Ticareti

AB ülkelerinde şeker piyasasının tek bir sistem dahilinde düzenlenmesi ve ülkeler arasında politika birliğinin sağlanması yürürlükte bulunan 1785/81 sayılı yönetmelik ile gerçekleştirilmektedir. Temelde hububat ortak piyasa düzeni örnek alınmakla birlikte, şeker ortak piyasa düzeninin kendine has düzenlemeleri de bulunmaktadır:

(17)

13

- Müdahale alımları ham maddeye (şeker pancarı veya şeker kamışı) değil, son ürüne beyaz şekere uygulanmaktadır.

- Üretim kotalarla sınırlandırılmıştır.

- Destekleme sistemi diğer piyasa düzenlerinde olduğundan daha fazla kendini finanse edebilecek şekilde düzenlenmiştir.

İlk defa 1968 yılında oluşturulan şeker ortak piyasa düzeni pancar ve kamış şekeri için geçerli olmuş, 1977 yılında bunların doğrudan yerini tutan izoglikoz da sistem içerisine alınmıştır.

Üye ülkeler, kota sistemi içinde kendilerine tahsis edilen A ve B kotalarını belirlenen şartlarla şeker üreten işletmelere dağıtmaktadırlar.

AB ülkelerinde pancar şekeri ve diğer şekerlerin üretimi, Ortak Tarım Politikaları kapsamında şeker pancar rejimi adı altında düzenlenerek kontrol altında tutulmaktadır.

Mısırdan üretilen nişasta bazlı şeker üretimi, A ve B şekeri kotasının %2’si ile sınırlandırılmıştır.

ABD’de AB ülkelerinde diğer tarım ürünleri gibi şekerde ihracat sübvansiyonları ve ithalatta koruma politikaları ve pancar şekeri üretimi olarak devam ettirilmekte DTÖ (Dünya Ticaret Örgütü) ve çok uluslu ABD şirketlerinin baskılarına rağmen, AB diğer tarım ürünleri gibi pancar şekeri üretimi ve ihracatındaki sübvansiyonları sürdürmektedir.

AB ülkeleri şekere maliyetinin yaklaşık %70’i oranında 439 euro/ton ihracat desteği vermekte, dünya pazarlarında pancar şekerinin kamış şekeri ile rekabet etmesi sağlanmaktadır.

AB ülkelerinde beyaz şekerde 419 euro/ton gümrük vergisi konarak dahilde üretilen pancar şekeri korunmaktadır.15

AB şeker üretiminin %35’lik kısmı direkt ve en direkt olarak şeker pancarı üretici birliklerinin elindedir.16

15-,“AB Şeker Sektörünü Nasıl Koruyor”, Pankobirlik Dergisi, S:83, ss.16-17. 16-“AB Şeker Reformu Çalışmaları” Pankobirlik Dergisi, S:84, s.36

(18)

14

1.2.2.2. Amerika Birleşik Devletlerinde Şeker Üretimi ve Ticareti

Kuzey ve Orta Amerika üretiminin önceki yıla göre önemli bir artışla 2006-2007 döneminde 18,3 milyon ton’a yükselmesi beklenmektedir. Bunun 5,4 milyon ton’luk kısmı, bölgedeki en büyük üretici olan Meksika’ya aittir. Nafta Anlaşması’na göre bu ülke ile ABD arasında Ocak 2008’den itibaren her türlü tatlandırıcı ticareti serbest hale gelecektir.

ABD’nin 2005 yılında kasırga nedeniyle önemli miktarda düşen üretimi 2006-2007 döneminde yeniden toparlanmaya başlamış olup, dönem sonunda 4,2 milyon tonu pancardan olmak üzere 7,3 milyon tona yükselmesi beklenmektedir. ABD’de 2005-2006 döneminde gerek hava koşullarından kaynaklanan üretim düşüşü, gerek tarife kontenjanının yükseltilmesiyle ithalat miktarı 1,2 milyon ton artmıştır. Bununla birlikte ülkede tüketim artış hızı, nüfus artış hızının gerisindedir.

İlk defa 1972 yılında ABD’de mısırdan üretilmeye başlanan izoglikozun üretim kapasitesi 1976 yılı itibariyle dört misline çıkmış, 1980’lerin başında pazar payı %20’yi bulmuştur. AT’ de şeker üretimi için duyulan politik kaygılar nedeniyle alternatiflerin yaygınlaşması getirilen kotalarla önlenmiştir. Japonya’daki üretim artışı, şeker üretiminde uygulanan korumalar ve tatlandırıcı üretimi için ithal hammadde gerekliliği dolayısıyla oldukça yavaş seyretmiştir.

1975 yılında 76,4 milyon ton olarak kaydedilen şeker tüketimine karşılık izoglikoz tüketimi bunun %1’i oranında seyretmiştir. 1995 yılına gelindiğinde 115 milyon ton olan şeker tüketimine karşılık izoglikoz tüketimi 10,1 milyon ton ile bunun %8,8’i oranındadır 2000 yılında söz konusu oranın %11’e yaklaşmış olduğu tahmin edilmektedir. İzoglikoz üretiminin yaklaşık %75’i ABD’de gerçekleştirilmektedir. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre, 1995-2000 döneminde ABD’de yüksek fruktozlu mısır şurubu üretimi yaklaşık 7 milyon ondan 8,5 milyon tona yükselmiş ve şeker sektöründeki pazar payı %45’in üzerine çıkmıştır.

Yüksek fruktozlu mısır şurubu üretiminin ABD’de yaygınlaşmasındaki temel neden şeker üretimine göre daha ucuza mal edilebilmesi ve yüksek yatırım gerektiren üretim teknolojisinin maliyetini karşılayabilecek sermayenin varlığı olmuştur. Yüksek fruktozlu mısır şurubu fiyatları son yıllarda şekere nazaran yarı

(19)

15

yarıya ucuz kalabilmektedir. Yüksek fruktoz şuruplarının pazar payı Japonya ve Güney Kore’de %30 seviyesinde bulunmaktadır. Buna karşılık, AB ülkelerinde uygulanan üretim kotaları ve ithalat koruması sektörün gelişimini engellemekte ve yüksek fruktoz şurubunun pazar payı %2 seviyesinde kalmaktadır 17.

1.2.2.3. Japonya’da Şeker Üretimi ve Ticareti

Japonya Dünyanın üçüncü büyük şeker ithalatçısı (toplam ithalatın yaklaşık % 8’i) ve büyük şeker tüketicilerinden biri (toplam talebin % 12’si)olup, oldukça karmaşık bir destekleme sistemi ile şeker pancarı tarımını ve şeker üretimini desteklemektedir.

Kuzey bölgelerinde pancar, güneyde ise kamış şekeri üretimi için dünyanın en yüksek fiyat desteklerini uygulamaktadır. Japonya’da söz konusu destekleme sistemi için Ham İpek ve Şeker Fiyat İstikrar Kurumu (HİŞFİK) işleyicilerin pancar ve kamışa ödemeleri gereken en düşük fiyatları ilan etmektedir. Bu fiyatları ödemiş olan işleyicilerin hammadde masrafları devletçe karşılanır. Üretilen şeker ise HİŞFİK tarafından işleme masraflarının gözetildiği fiyatlardan satın alınmaktadır. Aynı şeker daha sonra tekrar aynı işleyici firmalara iç piyasada ithal şekerle rekabet edebilecekleri bir fiyattan satılmaktadır. Gerekli desteğin finansmanı ise, doğrudan devlet yardımları ile ithalattan ve izoglikoz üreticisi firmalardan kesilen vergilerle sağlanmaktadır.

İçerde fiyat desteklerinin yüksek değerlerle yapılabilmesi amacıyla ithal şekere yönelik gümrük tedbirleri alınmıştır. Buna göre, ithal edilen şeker HİŞFİK tarafından dünya fiyatlarından alınmakta ve üzerine tarifeler konularak iç piyasa için belirlenen hedef fiyattan serbest olarak satılmaktadır. İthalatçıların kotaları bulunmaktadır. Piyasanın zayıf olduğu dönemlerde bu kotaların aşılması halinde yapılan fazladan ithalat vergilendirilmektedir. Öte yandan, izoglikoz sanayi ile şeker sanayi arasında eşit rekabet şartlarının oluşturulabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmış ve 1982 yılında, izoglikoz, şeker rejimine dahil edilerek, şeker fiyat istikrar fonunu desteklemek için vergilendirilmiştir. 1999 yılında yeni tarım kanunu

17 Taylan KIYMAZ,Şeker Politikalarında Yeni Yönelimler ve Türkiye’nin Durumu, , DPT Yay.,

(20)

16

ile pazar fiyat desteği politikalarından doğrudan destek politikalarına geçiş sağlanarak tarife indirimleri ve iç fiyatlarda indirim sağlanmıştır.

1.2.2.4. Brezilya’da Şeker Üretimi ve Ticareti

2005-2006’da bir önceki yıla göre bir miktar düşüş gösteren Brezilya üretiminin 2006/2007’de 29,0 milyon ton ile rekor kırması beklenmektedir. Ülkedeki şeker arzında darlığa yol açmamak için benzine karıştırılması zorunlu etanol oranı Mart ayında % 25’ten % 20’ye düşürülmüş, daha sonra kamış rekoltesindeki iyileşmelere bakılarak Kasım ayında bu oran % 23’e çıkarılmıştır. Bu değişiklikler ülkenin şeker ihracat düzeyini etkilememiştir.

Rusya’da üretim arttığından Brezilya başka pazarlara yönelerek, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da AB’nin meydana getirdiği boşluğu, daha çok ham şeker ihraç ederek doldurmayı planlamaktadır. Brezilya’nın 2006/07 şeker ihracatının 17,6 milyon ton olacağı tahmin edilmektedir.

1.2.3. Türkiye’de Şeker Üretiminin Tarihsel Gelişimi

Ülkemizde şeker üretiminin hammaddesi olan şeker pancarı, ülke tarımına ve ekonomisine çok yönlü katkıları olan stratejik ürünlerin başında gelmektedir. Türk tarımında modern tarım tekniklerinin kullanılmasına, istihdama ve yan ürünleri ile hayvancılığa ve sanayi ürünlerine katkıları nedeniyle tarım ürünlerimiz içinde önemli yeri olan şeker pancarı, bu katkılarının yanı sıra geçimini çiftçilik yaparak sağlayan ve en düşük gelir düzeyindeki insanların yaşadığı kırsal kesimin daha iyi bir refah seviyesine kavuşmasına da büyük katkılar sağlamakta ve birçok tarım ürününe göre de ekonomik bir tarım sektörüdür.

Türkiye’de şeker pancarından elde edilen yıllık şeker üretimi yurtiçi tüketimi karşılamakta, ancak ülkemizin genç nüfus yapısı ve yüksek nüfus artış hızı dikkate alındığında, yıllık tüketimin her geçen yıl artarak devam edeceği görülmektedir. Bu artışta nüfus etkili olmakla birlikte, şekerli ürünlerin kullanım alanlarının ve ürün çeşitliliğinin artışı, refah seviyesindeki olumlu gelişmeler ve reklamlar da etkilidir. Bütün bu nedenlerden dolayı şeker sektörünün Ülkemize sağladığı katma değer göz ardı edilemez.

(21)

17

Türkiye’nin ilk fabrikaları pancar, pamuk ve buğday hammadde olarak şeker fabrikası, dokuma fabrikası ve un fabrikası olarak kurulmuştur.

Özel kesimi sanayi yatırımına yönlendirmek için çıkarılan ilk kanun, 8 Nisan 1925 tarihinde çıkarılan, 601 sayılı “Şeker Fabrikalarına Bahşolunan İmtiyaz ve Muafiyet Hakkında Kanun” dur18.

Bu kanunla özel şirketlere komşu beş ilin sınırını aşmamak ve bölge ihtiyaçlarını karşılayacak şeker pancarının sürekli yetişmesine elverişli büyüklükte bir alanı içine almak üzere, Ticaret bakanlığının tespit edeceği bölgeler içinde, 25 yıl süreyle şeker fabrikaları kurma ve işletme hakkı veriliyordu. Bu bağlamda üretilen şekerden 8 yıl süreyle istihkak vergisi alınmayacak, üretilen pancarın şeker fabrikalarına satılması koşuluyla, pancar ekim alanları arazi vergisinden muaf tutulacaktır.

Türkiye’de temeli atılan ilk şeker fabrikası, Uşak şeker fabrikası olup temeli 6 Kasım 1925 tarihinde atılmıştır, üretime 17 Aralık 1926 tarihinde başlamıştır.

Türkiye’de üretime ilk başlayan fabrika Alpullu şeker fabrikası olup, 26 Kasım 1926 tarihinde üretime başlamış olup, temeli 22 Aralık 1925 tarihinde atılmıştır.

Şeker pancarı tarımı, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. kontrolünde Ülkemizde en iyi örgütlenmiş bir üretim sistemine sahiptir. Buna istinaden pek çok ürün için çıkış yolu olarak gösterilen üretici birliği de, 1972 yılından beri Pankobirlik adı altında faaliyet göstermektedir.

1.2.3.1. Osmanlı Döneminde Şeker Üretimi ve Ticareti

Osmanlı Devleti’nde ilk şeker fabrikası kurma girişimi, 1840 yılında Arnavut köylü Dimitri Efendi tarafından yapılmıştır. 11 Mart 1840 tarihli bir mazbata ile Nafi’a Nezareti tarafından Dimitri Efendi’ye Rumeli ve Anadolu’da şeker pancarı yetiştirmesi için 10 yıllık bir imtiyaz tanınmıştır. Mazbataya göre, 10 yıllık süre içerisinde Osmanlı ülkesinde başka kimse şeker sanayi kuramayacaktır. Dimitri Efendi de buna karşılık üreteceği şeker pancarı ve elde edeceği şeker için vergi

18 Gökhan GÜNAYDIN, Türkiye Şeker Sektörü Analizi, Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Vakfı, Kardelen

(22)

18

ödemeyecek, eğer pancarı işlemeyip ihraç ederse gümrük vergisi ödeyecektir.Ancak bu girişim daha ileri gidememiş ve fabrika kurulamamıştır.

Alman Zenith şirketi Akşehir, Karacabey ve Adapazarı’nda 1917 yılında şeker fabrikaları kurma girişiminde bulunmuş, fakat 1. Dünya Savaşının Almanya’nın mağlubiyeti ile sona ermesi bu girişimi sonuçsuz bırakmıştır.

Şeker pancarı yetiştirilmesine 1906-1907 yıllarında Uşak’ta daha sonra burada bir şeker fabrikası kurulmasında önemli çabaları görülecek Uşaklı Molla Ömer oğlu Nuri tarafından başlanmıştır.

Bursa Ziraat mektebi’nde 1915 senesinde 30-40 dönümlük bir arazide şeker pancarı ekimi yapılmıştır. O yıllarda insanların pancar ekimine nasıl teşvik edildiği şöyle anlatılmaktadır.”İyi kötü bir beygire biner, köylere giderdik. Beygirin üstündeki heybenin bir gözünde pancar tohumları, öteki gözünde şeker, kahve, ve fincanlar, köy odasına inince haber salınır. Nuri beyin adamı gelmiş, kahve ve şeker var, herkes buyursun diye bekçi çağırtılırdı. Köylüler gelir, kahveler içilir, sonra bin dereden su getirerek her köylüye zar zor bir maşrapa pancar tohumu verebilirdik”19.

1.2.3.2. Cumhuriyet Döneminde Şeker Üretimi ve Ticareti

Ülkemizde önemli bir ekonomik faaliyet olan şeker ve şekerli mamuller üretiminin 2000 yılında gıda sanayi toplam üretim değeri içerisindeki payı yaklaşık %12 iken, şeker üretim değerinin tek başına payı %7,5 civarındadır. İmalat sanayi toplam üretim değeri içerisinde şeker ve şekerli mamullerin payı %2,5, tek başına şeker üretiminin payı ise %1,5’dir Toplam gıda sanayi ihracatı içerisinde şeker ve şekerli mamullerin 2000 yılı rakamlarıyla yaklaşık %22’lik payı bulunmaktadır.

Şeker fabrikalarının mülkiyet yapısına gelince, ülkemizde kamu ve özel sektöre ait şeker fabrikaları bulunmaktadır. Ancak, son dönemde bütün KİT’lerde uygulana gelen ve kamu şeker fabrikalarını da kapsamına alan özelleştirme programı yürütülmektedir. Bu programının temel amacı, sektörün dünya piyasaları ile bütünleşmesini, AB’ye tam üyelik hedefi ve gümrük birliği süreci doğrultusunda, sektör ekonomisinde verimliliğin ve mali yapının, kendi içinde ve

(23)

19

dünya fiyatları ile rekabet edilebilir hale getirilmesini ve serbest piyasa koşullarının sağlanmasını hedeflemektedir

Ülkemizde şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, 1991-1992 sezonunda çoğunluk hissesi pancar üreticilerine ait olan ancak TŞFAŞ tarafından işletilen, Konya, Amasya ve Kayseri Şeker Fabrikalarının Pankobirlik’e devredilmesiyle olmuştur. Daha sonra 2004 yılında da Konya Şekere bağlı Çumra Şeker Fabrikası kurulmuştur.

IMF’ye verilen 22 Haziran ve 18 Aralık 2000 tarihli niyet mektuplarında TŞFAŞ’ye bağlı bazı fabrikaların (en az altı) Özelleştirme İdaresi’ne devredilerek özelleştirme işlemlerine başlanması taahhüt edilmiştir. Bu süreç içerisinde Kütahya Şeker Fabrikasının kamuya ait %56 hissesi Özelleştirme idaresi tarafından satılarak özelleştirilmiştir, daha sonra Adapazarı Şeker Fabrikası (Pankobirlik)da özelleştirilmiştir. Sonuç olarak ülkemizde 25 tane kamuya ait şeker fabrikası, 5 tane özel (Konya,Çumra,Adapazarı,Amasya,ve Kayseri Şeker Fabrikaları) Pankobirlik yani Pancar Kooperatifleri Birliğine bağlı şeker fabrikası bulunmakta olup, Çumra Şeker Fabrikası ise, Konya Şeker Fabrikası A.Ş.’ye bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Bunların dışında Kütahya Özel Şeker Fabrikası, Aksaray’da Özel MB Şeker fabrikası üretim yapmaktadır.

Şekerpancarı tarımı yapılan bölgelerdeki, pancar tarımına elverişli tarım arazisi miktarına göre, ülkemiz her yıl azami 5 milyon ton şeker üretim potansiyeline sahiptir.

Ülkemizde şekerin hammaddesi olan şeker pancarı tarımının, ülkemiz için önemli olduğu bazı alanlar aşağıda gösterilmiştir20:

- Aile içi iş gücü kullanılarak yapılan pancar tarımında beher ekim dekarda 80 saat(1 tam istihdam 300 gün = 2 400 saat veya 1 işçinin 30 dekar alanda 1 yıl çalışması)

- 500 bin çiftçi ailesi pancar tarımı ile geçimini sağlar.

- Şekerpancarı ekilemeyen/ektirilmeyen tarlaya çiftçi buğday veya arpa eker. 1 dekar sulu buğday tarımının sağladığı istihdam 7 saat/dekardır. Şekerpancarı

(24)

20

ekilemeyen tarlaya, buğday ekmekle tarımda 80 saat/da – 7 saat/da = 73 saat/da istihdam azalır.

- 30 dekar şekerpancarı tarımı, tarım ve sanayisinde 1 tam istihdam sağlar. 320 dekar sulu buğday tarımı, tarım ve sanayisinde 1 tam istihdam sağlar.

- Bir dekar şekerpancarı, taşımacılık sektörüne pancar, pancar posası, şeker, melas, yakıt, kireçtaşı v.s. olarak yaklaşık 6 ton yük sağlar.

- Bir dekar şekerpancarının fotosentez sonucu havaya verdiği oksijen miktarı 6 kişinin bir yıllık ihtiyacını karşılayabilmektedir.

- Şekerpancarı ekiminin azaltılması, bitki deseninin bozulmasına sebep olmakta, bazı çiftçileri soğan ve patates ekimine yöneltmekte, dahili tüketimden fazla üretilen bu ürünlerde pazarlama sorunları ve çiftçi iflasları yaşanmakta, sonuçta çiftçiler tarımsal faaliyeti sürdüremez duruma düşmektedir.

Tarımsal mekanizasyonun sağlanması açısından pancar tarımı, Türkiye’de olduğu kadar diğer ülkelerde de öncülük etmiştir.

Türkiye’de yıllık şeker üretim ve tüketiminin son yıllarda artış göstermesine karşın 2 milyon ton civarında olduğu görülmektedir.Yıllık üretim, tüketimin tamamını karşılamakta ve bir miktar da stok yaratılmaktadır. Bu stoklarla birlikte Türkiye’nin 2001/2002 yılındaki toplam şeker arzının 3 milyon tondan biraz fazla olduğu görülmektedir.

Türkiye’nin şeker ihracatının 400-500 bin ton seviyesinde olduğu ve son iki yılda hiç şeker ithalat olmadığı görülmektedir. Kişi başına şeker tüketiminde ise son 40 yıl içinde çok önemli gelişmeler olmuş, 1962 yılında 12,5 kg olan tüketim, 2000 yılında AB ülkelerindeki şeker tüketiminin biraz altında 30,3 kg olarak gerçekleşmiştir 21

Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısı açısından bakıldığında, ülkemizde şeker pancarı tarımı, sanayisi, yan ve alt sanayi dalları ile birlikte ülke GSMH'sine her yıl yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmakta, ülke nüfusunun yüzde 14'ü geçimini doğrudan ve dolaylı olarak bu sektörden sağlamaktadır.Dünyanın önemli şeker üreticileri arasında yer alan Türkiye, dünya pancar şekeri üretiminde Fransa,

(25)

21

Almanya ve ABD'den sonra % 8 ile 4. Ortadoğu pancar şekeri üretiminde de %65’e sahip olan Türkiye Avrupa pancar şekeri üretiminde ise % 10 ile 3. sıradadır22.

Şeker pancarı üretimi ve şeker sektörü, Dünya ve AB ile rekabet edebileceğimiz tek ve önemli stratejik tarımsal sanayi koludur. Şeker sektörü kırsal kalkınmanın lokomotifi konumundaki teşekküllerdir. En büyük pancar şekeri üreticisi ülkeler olan ABD ve AB ülkeleri şeker sektörünü bir şekilde koruma altına almışlar ve pancar şekeri dışındaki hammaddelerden üretilen şekerlere bir sınırlama getirmişlerdir.

Türkiye’de nişasta ve nişasta bazlı şekerler sektöründe faaliyet gösteren 5 şirketin tamamı iç piyasaya yönelik faaliyette bulunmakta ve sektör üretiminin %30’unu nişastalar, %70’ini nişasta bazlı şekerler oluşturmaktadır 4634 sayılı yeni Şeker Kanununda, şeker üretimi ve arzında istikrar sağlamak için pazarlanacak şeker miktarının, sakaroz kökenli ve diğer şekerler için ayrı ayrı olmak üzere şeker türlerine göre, gerektiğinde dönemsel olarak kotalar ile belirleneceği ifade edilmiştir. Ayrıca, tatlandırıcılara A kotasının %10’u oranında kota hakkı tanınmış, bu oranın en fazla%50 artışla %15 olabileceği belirtilmiştir. Bu uygulama pancar şekeri ürününü olumsuz etkileyecektir. AB ülkelerinde n %2 gibi oldukça düşük bir oran uygulanmaktadır.

Türkiye'de stok fazlalığı gerekçe gösterilerek şeker pancarı üretimine kota getirilirken, diğer taraftan nişasta bazlı şeker üretimine inanılmaz olanaklar sunulmaktadır.

Yaklaşık 2 milyon ton şeker üretilen şeker fabrikaları Türkiye’de ekonomik ve sosyal veya sadece sosyal amaçla kurulmuştur. Ekonomik ve sosyal amaçlı olanların bölge halkına ve çiftçisine ekonomik desteği yanında, ülke ekonomisine de büyük katkısı vardır.23

Hammadde olarak mısır kullanan nişasta bazlı tatlandırıcılar doğrudan tüketilmemekte, daha çok şekerli ürünler sanayiinde girdi olarak kullanılmaktadır. Bu tatlandırıcıların başlıca kullanım alanları şekerlemeler, şekerli ve unlu ürünler, geleneksel tatlılar, dondurma, helva, reçel ve marmelat, alkollü ve alkolsüz

22 http://www.malihaber.com/ (21/06/2007)

23 Cennet OĞUZ, Fikret AKINERDEM, Özden ÖZTÜRK,”Şeker pancarı Üretim Maliyetinde Gübreleme ve

(26)

22

içeceklerdir. NBŞ(Nişasta bazlı şeker) üretimi 1995 - 1998 aralığındaki 4 yılda, %150 oranında büyümüştür.

Sektörün NBŞ için koyduğu 2005 yılı üretim hedefi 430.000 tondur. Bunun gerçekleşmesi halinde, 10 yıllık üretim artışı % 700'ün üzerinde olacaktır. Buna yönelik olarak, sektör, ilave kapasite artırımı yatırımlarına girişmektedir.Bu grupların kontrolsüz büyümeleri. 2005 yılında şeker fabrikalarının mevcut üretimlerine göre 600 bin ton daha az şeker üretmelerini, yani kurulu kapasitelerini % 25 eksik kullanmalarını gerektirecektir.

Sektörün istihdam kapasitesinde ise 35 bin işgücü azalması, diğer bir ifade ile yaklaşık 100 bin pancar üreticisi ailenin de pancar tarımından vazgeçmesi söz konusu olacaktır.24

Türkiye, mısır ürünü açısından kendine yetemeyen bir ülkedir. Yıllara göre değişmekle birlikte 2 milyon tona yakın üretiminin, yarısına yakın miktarlarda mısır, dışalıma konu olmaktadır. Nişasta ve NBŞ sektörü, ülkenin fazlası olan şeker pancarı kullanımını sınırlarken, dışalıma mısır hammadde olarak kullanmaktadır. Bu sürecin doğal bir sonucu olarak, şeker pancarı üretimine kota getirilmektedir. - A şeker işletmenin belli bir kampanya döneminde kendi A kotasında ürettigi şeker

- B şeker işletmenin belli bir kampanya döneminde kendi A kotasının dışında ancak, A ile B kotası toplamını geçmeyecek şekilde ürettigi şeker miktarı.B kotası=(A+B)-A

- C şeker işletmenin belli bir kampanya döneminde kendi A ile B kotası toplamının dışında ürettigi şeker(kota fazlası şeker) olarak tanımlanır.

Şeker Kanunu ile kota sistemi dahilinde üretim tüketim dengesinin kurulması, bu yolla üretim fazlasından oluşan stokların zararına ihraç edilmesinin önlenmesi ve üretim fazlasının kamu maliyesi üzerinde yarattığı olumsuzlukların ortadan kaldırılmasına çalışılacaktır. Getirilen kota sistemi AB’nin şeker rejimine benzer şekilde A ve B kotaları ile C şekeri kavramlarını getirmektedir. A kotası talebe eşdeğer olarak belirlenen üretimi gösterirken B

24GÜNAYDIN,Gökhan, ”Şeker Sektöründe Neler Oluyor”

(27)

23

kotası emniyet stoku olarak saptanacaktır. C şekeri ise talep fazlası olup doğrudan ihraç edilmesi gerekecektir. Kotalar fabrikaların son üç yıllık ortalama fiili günlük işleme kapasiteleri ve/veya üretim miktarları ve randımanları esas alınmak suretiyle hesaplanmaktadır.

6747 sayılı Şeker Kanunu’nda da yer aldığı üzere, içeriğinde şeker bulunan işlenmiş ürünler için, iç fiyatlarla dünya fiyatları arasındaki farkın ihracatçı işletmelere ödenmesi yoluyla ihracatın teşviki mümkün kılınmıştır. Ancak, ihracat sübvansiyonu uygulamaları genel kararlarla uygulamaya konduğundan doğrudan söz konusu kanuna atıf yapılmamıştır. İlk defa 1986 yılında uygulanan ihracat yardımları, 1989 ile 1993 yılları arasında uygulanmamış, 1994 yılında uygulamaya konulan yardımlar ise, 1995 yılı Ekim ayına kadar yürürlükte kalmıştır. Uygulama kapsamındaki ürünler arasında; bisküvi, kakao içermeyen şekerli ürünler, çikolata ve kakao içeren diğer gıda ürünleri bulunmuştur.

1996 yılından itibaren DTÖ (Dünya Ticaret Örgütü) taahhütleri çerçevesinde ihracat destekleri devam ettirilmiştir. 1986-1988 baz döneminde şekere doğrudan ihracat desteği verilmediği için DTÖ kurallarına göre bundan sonra da şeker ihracatının desteklenmesi söz konusu olamamaktadır. Ancak, şeker stoklarının arttığı dönemlerde Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (TŞFAŞ) tarafından şeker ihracatı yapılmakta ancak dünya fiyatları maliyetlerin oldukça altında bulunduğundan oluşan zarar hazine tarafından kuruluşa ödenmektedir. Gerçekleşen ihracata göre taahhüt edilen destek miktarı oldukça düşük düzeydedir. Miktar üzerinden verilen taahhütler son yıllarda, ihracatın yaklaşık %20’sini, değer üzerinden taahhütler ise %2’sinden az bir bölümünü kapsamaktadır. Anlaşılacağı üzere, değer taahhütleri ihracat desteklerini kısıtlayıcı durumda bulunmaktadır.

Üretim miktarının talebin üzerinde gerçekleştiği ve TŞFAŞ stoklarının yüksek olduğu yıllarda dünya fiyatlarından şeker ihracatı yapılırken, 1992 yılında çıkarılan Para - Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararı ile mamullerinde şeker kullanan ve ihracatı teşvik belgesini haiz imalatçı-ihracatçılara ve/veya ihracatçılarına söz konusu mamulün ihraç edilmesi kaydıyla, yine TŞFAŞ stoklarından Dünya borsa fiyatları baz alınarak şeker satışı yapılmıştır. Satış

(28)

24

fiyatı, Londra Borsasında oluşan fiyatların ortalamasına ton başına navlun bedeli olarak 35 $ eklenmesiyle bulunmuştur. Bu işlemlerden doğan görev zararı yine hazine tarafından karşılanmıştır.

1996 yılında uygulanamayan karar, şeker stokunun artmasıyla birlikte yeniden yürürlüğe girmiş ve ihracat amaçlı ürün üretmek üzere gıda sanayiine şeker satışı, adı geçen karara göre dahilde işleme belgesi sahibi olan imalatçı ihracatçılara yönelik olarak devam etmiştir. Bu uygulama kapsamında kullandırılan şeker miktarları yıllar itibariyle Tablo:2’de verilmektedir.

Tablo 2: İhracat Kaydıyla Kullandırılan Şeker Miktarları

Yıllar 1997 1998 1999 2000

Şeker Miktarı(Ton) 66.652 95.757 110.524 90.996 Kaynak: http://ekutup.dpt.gov.tr/gida/seker

(29)

25

2005 ve 2006 Kampanyasında Türk Şekere ait fabrikalarda pancar eken çiftçi sayısı ve diğer bilgiler aşağıda Tablo: 3 ve Tablo: 4’de gösterilmiştir25.

Tablo 3: 2005/2006 Kampanyasında Pancar Ekimi İle İlgili Bilgeler

Fabrika Adı (Ton/Gün) Kapasite

Pancar Ekim alanı

(Hektar) Ekim Yapan Çiftçi Sayısı İşlenen Pancar (Ton) Toplam Üretim (Ton)

Afyon 7.400 10.470 13.193 518.000 76.880 Ağrı 3.613 9.050 8.582 222.200 30.150 Alpullu 4.202 4.255 6.121 271.000 30.000 Ankara 3.873 9.170 9.114 428.000 60.700 Bor 4.110 10.235 9.181 367.200 50.450 Burdur 5.306 11.639 24.801 455.000 66.750 Çarşamba 3.073 4.542 6.130 198.200 20.903 Çorum 7.135 9.696 9.286 528.000 80.540 Elazığ 1.852 4.250 7.303 192.600 23.670 Elbistan 4.209 6.096 6.488 293.600 38.890 Erciş 2.352 5.542 5.295 175.800 26.740 Ereğli 7.710 19.746 13.227 771.000 109.850 Erzincan 1.944 5.416 7.651 217.250 32.540 Erzurum 3.256 9.483 9.882 283.300 45.120 Eskişehir 7.151 14.420 12.903 758.000 112.150 Ilgın 7.261 15.398 15.512 737.000 107.424 Kars 2.015 2.108 1.168 132.500 17.950 Kastamonu 3.615 9.125 10.427 329.000 45.260 Kırşehir 3.582 9.185 8.568 360.000 50.400 Malatya 3.827 7.000 5.506 310.000 39.000 Muş 3.752 10.157 14.593 293.600 44.070 Susurluk 7.607 5.950 6.832 523.000 52.750 Turhal 7.005 16.753 24.615 700.500 94.000 Uşak 1.810 4.250 6.877 181.500 27.635 Yozgat 3.373 8.014 9.832 314.500 48.000 TOPLAM 111.033 221.950 253.087 9.560.750 1.331.822 25 http://www.turkseker.gov.tr/ (20/07/2007)

(30)

26

Tablo 4: 2006/2007 Kampanyasında Pancar Ekimi İle İlgili Bilgiler Fabrika Adı (Ton/Gün) Kapasite Pancar Ekim lanı (Hektar) Ekim Yapan Çiftçi Sayısı İşlenen Pancar (Ton) Üretim (Ton) Toplam

Afyon 6.271 9.522 11.803 486.000 70.800 Ağrı 3.242 8.366 7.542 170.200 20.860 Alpulu 3.825 3.626 4.712 197.000 21.500 Ankara 3.669 8.180 8.012 374.200 51.618 Burdur 5.161 10.636 21.258 473.500 68.223 Çarşamba 2.970 4.020 5.499 197.000 19.350 Çorum 6.370 8.734 8.109 465.000 63.275 Elazığ 1.687 4.020 7.218 172.500 20.760 Elbistan 4.000 5.580 5.916 240.000 31.480 Erciş 2.247 5.170 4.467 144.400 21.539 Erzincan 1.964 4.725 7.297 171.500 24.911 Erzurum 3.292 7.963 8.682 200.800 31.300 Eskişehir 7.258 12.448 11.058 655.000 91.410 Kars 1.574 1.629 953 85.000 9.770 Kastamonu 3.431 7.820 9.401 253.000 35.055 Kırşehir 3.636 7.407 7.156 270.000 37.304 Malatya 3.818 6.130 4.865 287.300 36.000 Muş 3.110 9.349 11.933 197.500 28.150 Susurluk 7.385 5.162 5.966 320.000 31.600 Turhal 7.015 14.020 21.257 629.000 83.350 Uşak 1.746 3.940 6.499 174.600 24.445 Yozgat 3.441 6.143 7.907 261.500 37.000 TOPLAM 87.112 154.590 187.510 6.425.000 859.700

Tablo:4’de görüldüğü gibi 2006-2007 kampanyasında Bor, Ereğli ve Ilgın şeker fabrikası yer almamıştır. Bunun nedeni bu fabrikaların özelleştirme kapsamında yer almasıdır.

2005-2006 yılı kampanyasında Türk Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye bağlı olarak 253.087 çiftçi pancar ekimi yapmıştır. Burdur Şeker Fabrikası 24.801 çiftçi ile 1.sırada,Turhal Şeker Fabrikası 24.615 çiftçi ile 2.sırada, Ilgın Şeker Fabrikası ise 15.512 çiftçi ile 3.sırada yer almaktadır. Kars Şeker Fabrikası da 1.168 çiftçi ile en az pancar ekimi yapan fabrika olup, çiftçi başına şeker üretimi açısından 15,37 ton ile ilk sırada yer almaktadır.

(31)

27

25 fabrikaya ait toplam şeker üretimi 1.331.822 ton olup, ortalama çiftçi başına düşen şeker üretimi 5,26 ton’dur. Burdur Şeker Fabrikasında çiftçi başına şeker üretimi, 2,69 ton, Muş Şeker Fabrikasında 3,02 ton, Elazığ Şeker Fabrikasında 3,24 ton olup, ortalama altı üretim bakımından ilk 3 sırayı paylaşmaktadırlar. Bunun başlıca nedeni de çiftçi sayısına göre pancar kotasının düşük olmasıdır.

2006-2007 yılı kampanyasında Türk Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye bağlı olarak 187.510 çiftçi pancar ekimi yapmıştır. Burdur Şeker Fabrikası 21.258 çiftçi sayısı ile 2005 yılında olduğu gibi yine 1.sırada yer almaktadır. Turhal Şeker Fabrikası da 2005 yılında olduğu gibi yine 2.sırada 21.257 çiftçi sayısı ile her iki fabrikada da 2005 yılına göre çiftçi sayısında düşüş olmuştur.2005 yılında olduğu gibi yine Kars Şeker Fabrikası pancar ekimi yapan çiftçi sayısı bakımından 953 ile son sırada yer almakta olup, çiftçi başına düşen üretimde 10,25 ton ile 1.sırada yer almaktadır.

2006 yılında, 22 fabrikaya ait toplam şeker üretimi 859.700 ton olup, ortalama çiftçi başına düşen şeker üretimi 4,58 ton’dur. Muş Şeker Fabrikasında çiftçi başına şeker üretimi 2,36 ton, Ağrı Şeker Fabrikasında 2,77 ton Elazığ Şeker Fabrikasında 2,88 ton olup, ortalama altı üretim bakımından ilk 3 sırayı paylaşmaktadırlar. Muş ve Elazığ Şeker Fabrikaları 2005 yılında olduğu gibi yine çiftçi başı şeker üretim düşüklüğü bakımından ilk 3 fabrikanın arasında yer almaktadır.

Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Fabrikalarına bağlı olarak 2006 yılında pancar ekimi yapan İller aşağıda Tablo:5’de gösterilmiştir.

(32)

28

Tablo 5:Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Fabrikalarına Bağlı Olarak Pancar Ekimi Yapılan İller ve Ekim İle İlgili Bilgiler (2006 Yılı)

İller Ekim Yapan Köy Sayısı Pancar Ekilen (Dekar) Mahsul Taşıyan Alan(Dekar) Bedeli Ödenen Pancar (Ton) Verim(Ton/Dekar)

ADANA 12 4.100 4.100 18.165 4,43 ADIYAMAN 12 3.586 3.586 15.196 4,24 AFYONKARAHİSAR 247 117.783 117.783 581.802 4,94 AĞRI 94 44.625 42.413 86.827 2,05 AMASYA 28 6.665 6.665 28.423 4,26 ANKARA 186 76.365 76.365 409.730 5,37 ANTALYA 41 12.834 12.834 63.025 4,91 BALIKESİR 68 13.495 13.378 70.891 5,3 BİLECİK 3 1.038 1.038 4.808 4,63 BİNGÖL 8 2.880 2.880 10.103 3,51 BİTLİS 24 21.633 20.703 52.442 2,53 BURDUR 127 38.660 38.660 184.157 4,76 BURSA 109 35.833 35.833 235.656 6,58 ÇANAKKALE 8 756 756 4.227 5,59 ÇANKIRI 43 8.832 8.832 37.352 4,23 ÇORUM 187 62.173 62.173 258.407 4,16 DENİZLİ 124 37.090 37.090 178.165 4,8 DİYARBAKIR 2 425 425 1.857 4,37 EDİRNE 84 14.301 14.142 84.166 5,95 ELAZIĞ 96 39.475 39.475 176.287 4,47 ERZİNCAN 110 58.030 58.030 227.895 3,93 ERZURUM 123 42.190 37.343 83.032 2,22 ESKİŞEHİR 222 129.152 129.152 679.134 5,26 GAZİANTEP 19 5.146 5.131 28.230 5,5 GÜMÜŞHANE 54 9.030 9.030 34.127 3,78 ISPARTA 27 10.488 10.488 59.183 5,64 İSTANBUL 1 192 192 820 4,27 İZMİR 6 326 311 1.886 6,06 KARS 23 14.167 10.647 19.154 1,8 KASTAMONU 271 66.093 66.093 218.307 3,3 KIRKLARELİ 51 10.415 10.415 51.070 4,9 KIRŞEHİR 90 35.342 35.342 161.452 4,57 KONYA 3 1.103 1.103 5.902 5,35 KÜTAHYA 43 6.645 6.645 26.324 3,96 MALATYA 68 27.240 27.221 134.745 4,95 MANİSA 6 1.503 1.503 8.580 5,71 KAHRAMANMARAŞ 116 66.930 66.836 301.363 4,51 MUĞLA 8 1.420 1.420 6.416 4,52 MUŞ 98 84.968 84.968 205.602 2,42 NEVŞEHİR 68 30.818 30.818 144.060 4,67 SAMSUN 141 39.788 39.691 204.112 5,14 SİNOP 46 7.197 7.197 27.779 3,86 SİVAS 107 30.094 30.094 122.663 4,08 TEKİRDAĞ 53 11.336 11.317 65.626 5,8 TOKAT 316 122.571 122.571 555.798 4,53 TUNCELİ 1 300 300 1.329 4,43 ŞANLIURFA 1 429 429 1.477 3,44 UŞAK 47 10.804 10.804 45.102 4,17 VAN 80 26.770 25.570 79.156 3,1 YOZGAT 265 72.423 72.423 360.274 4,97 AKSARAY 19 7.941 7.941 37.412 4,71 BAYBURT 37 10.730 10.673 33.614 3,15 KIRIKKALE 51 14.095 14.095 65.896 4,68 IĞDIR 56 47.346 47.346 187.061 3,95 KİLİS 1 329 329 1.413 4,29 TOPLAM 4.131 1.545.900 1.532.599 6.687.680 4,36 Kaynak: www.turkseker.gov.tr (20/08/2007)

(33)

29

Kamuya ait şeker fabrikalarına bağlı olarak, 55 ilde şeker pancarı üretimi yapılmakta olup, özel şeker fabrikalarına bağlı illerin üretimi bu tabloda yer almamıştır.

Tablo 5’de görüldüğü gibi Ortalama pancar verimi 4,36 ton olup, Bursa 6,58 ton ile 1.sırada, İzmir 6,06 ile 2.sırada, Edirne de 5,95 ton ile 3.sırada yer almaktadır.

Devletin fiyat belirlemeden çekildiği şeker sektöründe üretim, fiyat oluşumu, satış gibi konulardaki işleyiş, 1 Eylül 2002'de başlayacak yeni "pazarlama yılı"ndan itibaren, Şeker Kurulu'nun gözetiminde, fabrikalar ve şeker pancarı üreticileri arasında yapılacak sözleşmelerle yürütülecek olması şeker sektöründe liberal dönemin başladığını göstermektedir.

1 Eylül-31 Ağustos arasındaki dönem sektörde pazarlama yılı olacak. Kurul tarafından belirlenerek şirketlere tahsis edilen şeker kotalarının garantisi için gerekli hammaddenin sağlanması amacıyla, şeker fabrikası işleten gerçek ve tüzel kişilerle üreticiler ya da onların temsilcileri arasında sözleşmeler düzenlenecek.

(i) Sözleşmeli Üretim:

Sözleşmede, hammadde yani pancar taban fiyatları, polar fiyatları, pancar miktarı, üretim şartları, tohum, ekim ve zira-i mücadele, teslim ve alım koşulları, münavebe, fire tespiti, hammadde taşımaları, tarımsal destekler, yan ürünler, bedel ödemeleri, teknik ve cezai koşullar ile anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin konular yer alacaktır.

Belirlenen avans fiyat, her üreticinin üreteceği net hammadde veya pancar miktarı, üretimin yapılacağı yer ve alıcı tarafından belirlenecek kalite normları da sözleşmede yer alacaktır.

Üretimde kullanılacak tohum çeşidinin tespiti ve sağlanması şirkete ait olacak. Ayni ve nakdi avansların miktarı ile zaman ve şekli sözleşmede belirtilecektir.

(ii) Şeker Pancarı Fiyatı:

Şeker pancarı fiyatları her yıl, şeker fabrikası sahipleri ile üreticiler arasında, enflasyon oranı, üretici maliyetlerindeki artış ve dünya şeker fiyatları dikkate alınarak varılacak mutabakata göre belirlenecektir.

(34)

30

Sözleşme yapılmadan ve ekim öncesinde üreticilere pancar avans miktarı açıklanacaktır. Avans fiyat ile kesin fiyatın belirleneceği tarih sözleşmede yer alacaktır.

(iii) Şeker Fiyatları:

Şeker satış fiyatları ise şeker fabrikaları tarafından serbestçe belirlenecek. fiyatların belirlenmesinde, maliyetler, dünya borsa fiyatları, iç fiyatlar, arz-talep dengesi, spekülatif etkiler ve diğer ilgili konular dikkate alınacaktır

Şirketler, her aya ait şeker türlerine göre ağırlıklı satış fiyatı ortalamalarını izleyen ayın ilk 5 günü içinde Şeker Kuruluna bildirecektir26.

(35)

31

İKİNCİ BÖLÜM

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ŞEKER POLİTİKALARI

Bu bölümde, Dünyada ve Türkiye’de uygulanmakta olan şeker politikaları ele alınacaktır.

2.1. Dünyada Şeker Politikaları

Dünya’da şeker yaklaşık 120 ülkede pancar ve kamıştan üretilmektedir. Pancar ılıman ve serin iklim kuşağında, kamış ise sıcak ve bol yağış alan tropik bölgelerde yetişmektedir.Dünya’da şeker üretiminin ilk olarak M.Ö. 4.yüzyılda şeker kamışından yapıldığına ait Hint yazıtlarında rastlanmıştır.Öncelikle Kuzey Hindistan’da Sakara adıyla kullanılmaya başlayan ve şeker kamışından üretilen şeker, daha sonraları İran ve Mısır’da da şeker kamışından ilkel metotlarla üretilmiş ve kullanılmıştır.

19.yüzyılın ilk yıllarından itibaren pancardan şeker üretilmesine başlanmış, pancar şekerinin kamış şekerine göre üretilmesi daha pahalı olmasına karşın Avrupa ülkeleri, pancar şekeri sanayinin ekonomik yararları dışında, ülke tarımını kalkındırması ve insanlara büyük bir iş sahası oluşturması sebebiyle sosyal ve tarımsal önemini takdir ederek bu sanayinin sürekliliği için her türlü tedbiri almışlardır.

19.yüzyılın ikinci yarısına doğru pancar şekeri sanayinin geliştiği Almanya, Fransa, Avusturya, Macaristan, Rusya, Belçika ve Hollanda’dan sonra 1876’da Romanya’da, 1880’de İsveç ve Danimarka’da 1898’de Bulgaristan ve İspanya’da, 1890’da İtalya’da, 1919’da İngiltere’de, 1926’da Türkiye’de, 1932’de İran’da ilk şeker fabrikaları kurulmuştur.27

Fiyatı artan ve insanların yaşamını doğrudan etkileyen şeker, petrolün etkisinin yanı sıra, Hindistan'da kuraklık nedeniyle şeker talebinin artması, erken gelen yağışlar nedeniyle Brezilya'da 20-40 milyon ton arasında kamışın hasat edilmeden tarlada kalmasının etkisiyle, dünya şeker fiyatları, 2005 yılının ilk yarısında sürekli yükselmiştir.

(36)

32

Petrol fiyatlarında meydana gelen artışlar da şeker üretim maliyetlerini yükselttiği gibi, şekerden etanol üretimine kaymalara neden olmuştur. Bu gelişmeler sonucunda, şeker fiyatlarındaki yükselme, beklentilerin de üzerine çıkmıştır. Londra Borsası'nda 2002 yılı sonunda 230 dolardan 200 dolara, 2003 yılı sonunda 180 dolara kadar düşen beyaz şekerin ton fiyatı, 2004 yılı başından itibaren yükselişe geçmiştir. Bu yılbaşı (2007) itibariyle de 265 dolar iken, Temmuz sonunda 320 dolara ulaşmıştır. Gelecek yıllarda da şeker darlığının süreceği yönündeki yorumlar, risk fonlarının (hedge fund) büyük ölçüde şeker alımlarına kaymasına neden olurken, Haziran ortasından itibaren bu alımlar, şeker fiyatlarını ciddi ölçüde tırmandırmıştır.28

-Petrol fiyatları 80 doları aşar mı?

-Petrol fiyatlarındaki artış ya da azalışa göre etanol üretimi şeker arzını ne ölçüde etkiler.

-Brezilya’da yağışların önümüzdeki yıl yine erken gelme ihtimali var mı? -Hindistan geçen seneye göre daha kurak bir yıl mı geçiriyor? Kuraklık sürer mi?

-Avrupa Birliği, şeker ihracını ne kadar kısacak?

-Dünya şeker talebinde, Çin Halk Cumhuriyeti gibi bir ülkede yaşanabilecek talep patlaması yüzünden büyük bir artış yaşanabilir mi?

-Dünyanın büyük şeker üreticisi ülkeleri olağanüstü başka koşulların etkisinde kalabilir mi?

Şekerin birçok farklı etken karşısında, fiyat esnekliğinin ne kadar yüksek olabildiğinin, asla istikrarlı (oturmuş) bir piyasa olmadığının görülmesi bakımından, bu gelişmelerin dikkate alınması gerekmektedir.29

28 http://arsiv.sabah.com.tr/eko110.html/ (02/07/2007)

Şekil

Tablo 3: 2005/2006 Kampanyasında Pancar Ekimi İle İlgili Bilgeler
Tablo 4: 2006/2007 Kampanyasında Pancar Ekimi İle İlgili Bilgiler
Tablo 5:Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Fabrikalarına Bağlı Olarak Pancar Ekimi  Yapılan İller ve Ekim İle İlgili Bilgiler (2006 Yılı)
Şekil 1: Eylül 2002 – Temmuz 2005 Dönemi Beyaz Şeker Borsa Fiyatlarının Seyri
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Koyu şerbetin Lapa’ya işlenmesi Şekerin elde edilmesi... • Pancarın sökülmesi,

– Z (Zucker) Tipi Pancarlar: Gövde verimi düşük- şeker içeriği yüksek.. Gelişme süreleri kısa olup, yaprakları az, kök-gövdeleri

Türkiye’de şeker pancarı ve bundan şeker üretimi ile ilgili çalışmalar başlangıçta pek hızlı bir gelişme göstermemiştir. İlk çalışmalar 1840 yılında

Monogerm tohum genetik olarak veya poligerm tohumların mekanik yöntemlerle parçalanmasıyla elde edilir...

Kars, Erciş, Ağrı, Muş ve Erzurum portföy A; Elazığ, Malatya, Erzincan ve Elbistan portföy B; Kastamonu, Çorum, Çarşamba, Kırşehir, Turhal ve Yozgat portföy C olarak

Türkşeker'e ait dokuz fabrikanın özelleştirme ihalesinde en yüksek teklifi Ak-Can Şeker A.Ş.. Çiftçi Sen, özelle ştirme şeker sektörüne zarar

2005 Aralık ayında, Şeker Fabrikalarının en ucuz şeker üreten ve en karlı üç fabrikasının hükümet tarafından satılma iste ği resmi olarak duyurulmuştu.. Bu resmi

Esmer şeker ve beyaz şeker aynı yollarla rafine ediliyor, esmer şeker bu aşamadan sonra beyaz şekerin az miktarda şeker kamışı melası ile kaplanmasıyla elde ediliyor!.