• Sonuç bulunamadı

Ercümend Ekrem de...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ercümend Ekrem de..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

■17 ARALIK 195i lllllllllllllllllllllllllll|ll|l|t,|||||||||||||||||||||||t||||l|||||||||lt||llllllUIIIIIIIIIIIIII I t l I l M ll lllll llim il I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I İ I I İ I I I I I H I I I in iim ilt ill lllll l II > l i f l i M illin i II» I • I1

Erciimend Ekrem de. . .

— Erciimend, sen de mi?

— Geç bile kaldık, diyeceksin, Târik, hele Reşat gittikten sonra...

Bunun geçi, erkeni olmaz Erciimend’çiğim. Fakat sana krizler gelip gittiği tarihtenberi, bilimle içli dışlı olmağa kendini alıştırıyordun.

Beş altı sene evvel, bir akşam, Havra’da son kadehini içerken gitmeğe hazırlanıyordun. De­ din ki:

— Şimdi ben oteldeki odama girerim, uzun bir viski kadehini rakı ile doldururum. Soyunu­ rum, yatağa uzanırım. Yudum yudum rakımı içerken Nouvelles Litteraires’imi okurum. Son­ ra yorganı başıma çeker uyurum.

Geçirdiği bir kaç infarctus krizini düşüne­ rek sordum:

— Yine mi içeceksin?

— Tabiî. Yatağımda ölmek istiyorum. Bir sabah garson kahvemi getirmek için kapıma ge­ lecek. Bakacak ki kilitli. Sonra yine gelecek. Vuracak, vuracak. Açılmayınca haber verecek, kanadı kıracaklar... Belki de yarın sabah...

— Acele ediyorsun.

— Babam benim yaşımda, aynı hastalıktan öldü. Ben de hazırım. Fakat bu cenabet hasta­ lığın kötü sürprizleri vardır. İnsan sokakta dü­ şer, ölür. Başına toplanırlar. Bir serseri de yak­ laşır, cepten portföyü çeker. Buna çok sinirle­ nirim işte.

Dalgın gözleriyle kendini ölüm döşeğinde seyrediyormuş gibi:

—■ Otelde, kendi yatağımda, bir sabah... Dedi. Bir çok krizler daha geçirdi. Beş altı sene ölümü itti. Belki de istediği gibi, dün sa­ bah, kendi yatağında...

Bıraktığı eserlerin en güzeli «Evliyayı Ce- did» tir. Fakat gençler bu dilden anlamazlar ve onun tadına varamazlar. Anlayanların da bir ayağı çukurda. Öyle münasebetsiz bir devre çattık ki, yalnız insanları değil, en ölmez eser­ leri de öldürüyor.

İstanbul Demokrat Matbaacılar Cemiyeti adına Baş­ kan Aziz Uçay’dan aldığım mektupta deniyor ki:

«Kâğıt yokluğu yüzünden evlenme dairelerinde nikâh muamelelerinin yapılamadığına temas eden ya­ zınızı dikkatle okuduk. Cemiyet İdare Kurulu olarak, alâkalı memurların bildireceği tipte kâğıt ve baskı işi­ nin Cemiyetimizce bedâva yapılmasına karar aldık. Müracaatlarını bekliyoruz.»

Bari İstanbul Belediyesi bu müracaatı ihmal et­ mese... Çünkü artık lâneler ve teberrûlarla geçinecek hâle geldi.

IIU ÎIIIIIIH IIIIİİIIII,|,1|,1 ,1 ,1 ,,||||,|||||||||ft|,||i|f||||||||||||||||||M|||t||M|HIHİIİİIIIMIÎfmniHIIIII,llllflmitlllllffff(|f||*»|t«#*ft«>**' ’ ; ı ı m ı ıı ıı m i m ı ı ı ı ı ı ı ı m i n i ' '

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

,* ** ** ** ** ** ** ® ** ** ** *ı ** ** ® ** ** *t g ı* ** *8 tn m iit m tig tn m n m ı v ıı

Referanslar

Benzer Belgeler

ile o devir aydının milliyetçi bir görüşle buhranı nasıl dile ge­ tirdiğini ifade etmeye çalışacağız: Şüphesiz Ömer Seyfettin, parçalanmak, yutulmak,

Fakat eski zamanlardaki günlük yaşam- da alan ve hacim birimlerini kare ve küp geometrik şekilleri ile bağlantılı olarak kullanmak daha kolay ol- duğundan bunlar

C, B’nin “biz bu say›lar› bulamayaca¤›z” cümlesinden sonra flu flekilde düflünür: “ B ikimizin de say›lar› bulamayaca¤›ndan emin oldu¤una göre say›lar›n ikisi de

HL60 cells and UCB CD34+ cells were cultured with different concentrations of ATO for up to three weeks and examined for changes of cell cycle.. We found that ATO (< or = 5

Bu sergi Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.

Koçak (2013) tarafından 211 branş öğretmeni ile yapılan ortaokul yönetici- lerinin sosyal iletişim becerilerinin öğretmen motivasyonuna etkisinin araştırıldığı

Toplum böyle bir anlayış açısından ortaya konur, örneğin savaş yılla­ rının güç ekonomik koşulla­ rının yol açtığı ekmek kıtlı­ ğını konu edinen

Hor şeyi kolay kolay beğen- ıniyen, yahut evvelâ beğenir görünüp de hatır için "fikir değiştiren Haindi Tanpmar, tabii güzel hanımların gru- punda;