Yerinde
Durunamıyan
Adam
FaliK Rıfkı ATAY
De Gaulle bir türlü yerine sığmaz, yerinde durunamaz ol muştur. Kanada’ya gider, me sele çıkarır. Güney - Ameri - ka’ya gider mesele çıkarır. Güney - Asya’ya gider, mese le çıkarır. Orta - Doğu’nun içine sokulur, mesele çıkarır. Hepsinde Amerika’ya. İngilte re’ye karşıdır. Oysa Fransa bü m e s e l e l e r yükünü çe- j kecek hâlde de değildir.
Eğer o engel olmasaydı Av-
j
rupa Birleşik - Devletleri ger | çekleşmeye doğru yol almış o- ; lacaktı.
Geçenlerde İngiltere'nin Pa ris Büyükelçisi ile bir konuş- ! masında büyük meseleyi çıkar j dı: İngiltere’ye NATO’yu A - ; merikasızlaştırmayı ve küçük müttefikleri bir yana bıraka - rak Avrupa’yı dört büyüğün. H ansa, İngiltere, Batı - A l manya ve İtalya’nın yönetimi altına almağı teklif etti. Bu aynı zamanda İngiltere’yi de Amerika’dan ayırmak, Avrupa yı kendi hegemonyası altına almak demekti. İngiliz Başve kili konuşmayı Batı - Alman ya Başvekiline ve Fransa’nın ortak pazardaki müttefikleri - ne haber verdi. Söylemeli mi idi, söylememeli mi idi, yolun da iki devletin arası yeniden açıldı. Nixon Avrupa’nın bu perişanlığı sırasında gezisini yaptı. Nixon, De Gaulle’e kar şı bir dadı gibi davranmıştır. Küçük müttefikleri de mırın kırından öte gitmediler. Fran sa’dan uzaklaştıkları kadar İn giltere ve Amerika’ya yaklaştı lar.
De Gaulle kabına sığamı - yan adam. Fransa’yı zorla şi şiren ve şişirme krizleri için de kıvrandıran adam.
Bir Avrupa büyük devleti İkinci Dünya Harbi sonrası nın en büyük eseri olacaktı. Demirperde arkası sapasağ lam dururken De Gaulle’ün bozgunculuğu yüzünden bu eser daha başlangıcında sar sılmıştır. Sovyetler Birliği NA TO ve Avrupa Birleşik Devlet leri cephesinde De Gaulle’ ün gafletinden faydalanarak ya rıklar açmıştır. Bereket De Gaulle’ü anlamıyan da kalma mıştır.
Taha Toros Arşivi