• Sonuç bulunamadı

Zekeriya Sertel'in, Nazım Hikmet'le ilgili anılarına gösterilen tüm tepkileri saygı ile karşılamalıyız

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Zekeriya Sertel'in, Nazım Hikmet'le ilgili anılarına gösterilen tüm tepkileri saygı ile karşılamalıyız"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TT-Zekeriya Sertel’in,

Nâzım Hikmet’le ilgili anılarına

gösterilen tüm tepkileri

saygı

ile

karşılamalıyız

DESEN: ABİDIN DİNO

i i

T

1

insanlar

yaşantıları

ile

gömülür,

ürünleri

ile

yaşarlar,,

A fş a r T İ M U Ç İ N

G

eri kalmış ülkelerin ger­ çek sanatçıları birer bü­ yük kahramandır. Onlar istese de istemese de böyle- dir bu. Toplumîarından aldıkla rını ‘şleyip geliştirip toplumları- na ulaştırırken sayısız güçlüğe uğrarlar. Harcanmak, en azın den yoksul kalmak, acı çekmek, açlık çekmek hemen he­ men yazgılarıdır. Yitirerek var olurlar, yitirerek büyürler, yi­ tirerek etkinleşir, güçlenir, güç lendırirler. Geri kalmış ülkele­ rin gerçek sanatçıları — bunlar zorunlu olarak toplumcu ger cekcı sanatçılardır— birer bü­ yük kahraman da olsalar birer İnsandırlar. Tam yetkin İnsan ya da tam yetkin toplum dü­ şü insan zihninin boş bir ürü nüdür. Evet, onlar birer in­ sandırlar, insan oldukları için secim yapmak durumunda ve seçimlerini kendilerine göre yapmak durumundadırlar. Her insan gibi sevinçleri özlemleri, yanlışları, yanılgıları, düşle­ ri, kırgınlıkları vardır insan­ lar yaşantılarıyla gömülür ü- rünlerıyle yaşarlar. Anılar her durumda aldatıcıdır insan i- lişkilorl çetrefildir çünkü. He­ le iki İnsanın ilişkisini taş cet

inşa yargılayamazsınız Çün­ kü bâzı sevinçler bazı acıların altında yatar. Yaşamın zorun lu diyalektiği büyük insanları da bütün insanlar gibi ala­ caktır.

Ölmüş, kendini savunamaz duruma gelmiş bir büyük ya­ zarı, bir kahramanı anlatırken yapıtlarından giderek anlatma lı, yani ürünleriyle ele almalı, ürünleriyle değerlendirmeliyiz. Geneli yakalarız yapıtta. Ya şantının dile getirilmesi caba sı özelin ele geçirilmesi gibi oldukça guc hatta olanakdışı bir çabayı gerektirir. En ya­ kınını en kötü anlatır insan. Bunu baştan bilmek, ona göre yönelmek gerekir ölmüşlere. Ayrıca özelin büyük bir geçerli lığı yoktur genel insan icm. Ancak sanatsal özel, yani ge nelleştırilmış özel tüm insan ları ılgılendırebılir. Özeli ma gazın yazarlarının ölçüsüz yar gılayıcılığına bırakmak doğru olur. Bir büyük yazarımız varsa, benim de yaptığım gibi, o ya­ zarımızı yapıtlarının özellikleri ne girerek değerlendirmek en doğrusu olacaktır.

Şimdi, yılların gurbetçiliğin­ den pek yüzeysel Nazım Hik­ met notlarıyla donmuş olan Sayın Zekeriya Sertel in gaze­ telerdeki Nazım Hikmet belir­ lemeleri ne Nâzım Hikmet'e, ne kendisine, ne bize birşey kata­ cak nitelikte. Nazım Hikmet yı kanır mıydı, Bayan Vera Nâ­ zım Hıkmet'i sömürür müydü, bunlar merak eailmesı bile o- yıp şeylerdir. ISayın Azız Ne­ sin de ayr.ı ayıbı işlemişti.) Sayın Zekeriya Sertel'ın Nâ­ zım Hikmet le ilgiii notiarıno tepki gösterenlerin haklılığına saygı göstermeliyiz, Bu tepki. Sayın Zekeriya Sertel’ın tutu­ muna olduğu kadar, daha ön­ ce aynı yanlışa düşmüş o!on Sayın Aziz Nesm’in tutumuna do bir lepkıdir, kendiliğ'nden. Sayın Azız Nesin’in tepkiye karşı tepkisinde belki az do olsa bir kendini savunma te­ laşı vardır. Sayn Zekeriya Ser lel haklı değildi. Sayın Azız Nesin iyice haksızdır. Bir kere, eylemin usule uygun olması değil, doğru olmasıdır önemli oion, yani gün olur örgüt di­ siplinine de boşverilir. bunu kendisi bizden iyi biliyor. Ayrı­ ca, genel başkanlık gibi cok önemli bir görevi omuzlamış bir kişi bu görevi sıradan ne­ denlerle bırakıp gitti miydi cok ağır yargılanır. Siz bir kaptan ya da pilot düşünebiliyor mu­ sunuz ki yolun yarısında yol­ culardan birine kızıp «Ben bu zımbırtıyı sürmüyorum arkadaş, beğenmeyen gelsin sürsün» dİ yebilsin. Sayın Aziz Nesin ae- nel başkanlığı genel kurul top lantısına kadar götürmeli, ge­ rekirse orada bırakmalıydı, in­ sanlar baş seçtikleri kişilere sonuna kadar güvenmek is­ terler. Hele bu baş gerçekten Aziz Nesin gibi örgüte büyük hizmeti geçmiş biriyse.

Ben. sözümü bitirirken, ya­ zarlarımızdan artık Nâzım Hik­ met anılarını -ne ölçüde yarar sağlayıcı olursa olsun- bir ya­ na bırakmalarını, eğer Nâzım Hikmet'I gerçekten seviyorlar­ sa. kıskançlık duymadan seve

biliyorlarsa, onu yapıtlarıyla derinden derine ele almalarını diliyorum.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sa¤da tümörün bulundu¤u k›rm›z› bölge ›fl›nlama dozunun %90’n›n› kapsarken, solda fotonlarla ›fl›nlamada ayn› doz.. çok daha büyük bir bölgeye

Harmeni sâmanda ben tahsili harman itmişim Vakıfî esrarı dehr olmakla ahır ömrümü Fakre sıdtan, cevvi hîçiye Süleyman itmişim Yârı can uğrunda can

birlerini pencereden, kapıdan göre göre birbirlerine gönül verdikten son ra mektuplaşmağa girişmiş, bundan bir müddet sonra daha ötelere gittik leri halde

Tablo 8: "Türk iĢletmeleri yabancı sözcük içeren marka adını dıĢ pazara açılırken tercih etmemelidir." Fikrine Katılma Düzeyi Türk işletmeleri yabancı sözcük içeren

Kassing ve Avtgis [11], içsel kontrol odağına sahip çalışanların orta derece ya da dışsal kontrol odağına sahip çalışanlardan daha fazla açık muhalefet

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal

Orta Asya’dan Küçük Asya’ya uzanan bu medeniyet, Anıtsal yapılarda mimarî düzen olarak; taşta ve ağaçta motif olarak, çeşitli medeniyetlerin beşiği

Tayin edildiği yeni görevi, Alman kökenli (General) Liman Von Sanders Paşa’dan devir aldı. Mustafa Kemal, Çanakkale Sa­ vaşları sırasında, su Alman Mareşali­