• Sonuç bulunamadı

Devlet konservatuarının cilesi ve çok başarılı iki konser

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Devlet konservatuarının cilesi ve çok başarılı iki konser"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TT- v ^ 3 ^ p î

Devlet Konservatuvarının

çilesi ve cok başarılı iki konser

BAŞARILI SANAT ELÇİMİZ _ Kemancı Salın Akçıl, uzun yıllar Avrupa orkestralarında çalıştıktan sonra yurduna döndii ve ba­ şarılı sanat elçimiz İstanbul’da i kî konser verdi.

A İstanbul Devlet Kon

servatuvan on yılda

dört bina, dokuz

müdür

değiştirdi.

Artık sıra, yıllar­

dır projesi yapılıp

yapılıp

unutulan

gerçek konservatu-

var binasına geldi.

Filiz Ali LASLO

stanbul Devlet Konser- ■ vatuvan kurulalı on I yıl oldu. Bu on yılda, « ■ d ö r t bina, dokuz da müdür değiştirdik. İlk bina­ mız Etilerde bir ilkokul, İkin­ cisi Akatlarda bir başka ilko­ kul, üçüncüsüyse, Gümüşsüyü’ nda bir apartmandı. .Sonunda Yıldız Sarayı külliyesinin en harap binası olduğundan hiç kuşku duymadığımız eski Po­ lis Okuluna taşındık. Bu bina­ da da lal aramızda, Yıldız Ü niversitesi’nin gözü olduğunu bilmiyor değiliz. Neyse ki, ar­ tık Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine bağ lanmış bulunuyoruz. Bu birleş menin her iki taraf için de hayırlı olmasını yürekten di­ leriz. Belki de artık, yıllardır projesi yapılıp yapılıp unutu­ lan gerçek «Konservatuvar» bi­ nası inşa edilip, bitene kadar, taşınmamayı beceririz.

Bu taşınmalardan en çok Ba le Bölümü ve Piyanolar zarar gördü. Bale eğitimi için gerek­ li stüdyolar, her taşındığımız binada, binbir güçlükle hatta veli yardımlarıyla yapılmak zo randaydı. Başka binaya geçü- diğinde, stüdyolardaki aynalar sökülebilse de (hoş, aynalar ta şuurken kırılırdı ya) yer dö­ şemeleri olduğu gibi bırakılı­ yordu. Bu yüzden bale salon­ ları döşeme işlemi her yeni bi nada tam dört kez yenilendi.

Mirasyedi miyiz neyiz? Kuy­

ruklu ve kuyruksuz piyanoları­ mız da oradan oraya taşına ta şına epey ihtiyarladılar.

Bütün bunlar, İstanbul Dev­

let Konservatuvannm on yıl

içinde geçirdiği zorlukların bir bölümü. Türk ulusu garip bir ulus. En olmadık koşullarda en olmadık işleri becerebiliyor.

Düşünün bir de koşullar elver­ se kimbüir neler yapabileceğiz. Nitekim, son iki yıl içinde geçmiş on yılın veriminin en iyi örneklerini görünce, hepi­ mizin koltuklan kabardı. IDK’ nın en büyük şansı, eğitim kad rosunun gerçekten üst düzey­ de olmasından kaynaklanıyor. Zira Ankara’nın kirli havasın­ dan kaçan bazı değerli Anka­ ra Devlet Konservatuvan öğ­ retmenleriyle İstanbul Beledi.

ya Konservatuvannm, İstan­

bul Devlet Senfoni Orkestrası­ nın Opera, Bale ve Tiyatrosu­ nun bazı değerli sanatçılan o- kulumuzun öğretim kadrosun­ da yer aldılar.

Geçtiğimiz yıl (1981), okul yönetimi ve sanatçı öğretmen­ ler bir Ulusal Keman Yarışma sı düzenlediler. Yarışmaya, An kara, İzmir ve İstanbul Kon-

servatuvarlanndan genç ke­

mancılar katıldı. Birinciliği İs tanbul Devlet Konservatuvarın dan Gürcan Tüyel, İkinciliği yi ne tDK’den Zeynur Erengönül üçüncülüğü İzmir Devlet Kon

servatuvan ve Orkestrasından Şebnem Edgü kazandı. Yanş- manın uyum içinde geçmesin­ den yüreklenen okulumuz, bu girişimi her yıl değişik dallar­ da sürdürme karan aldı. 1982 kasmanda sonuçlanan Viyolon­ sel (Çello) yanşmasında birin­ ciliği IDK’den İhsan Kartal, İkinciliği Ankara Devlet Kon- sarvatuvanndan Gülgün Aka- gün ve üçüncülüğü İzmir Dev let Konservatuvanndan Muşta fa Demiröz kazandılar. Bu ya­ rışmaların birincilik ödülleri arasında, İDSO ile verilecek bir konser de var. Gençlerimi­ zi yüreklendirecek ve başanla- rında destek olacak ömek bir girişim doğrusu.

1981 keman yarışması birin­ cisi Gürcan Tüyel, 1982 viyo­ lonsel yanşması birincisi İh­ san Kartal ve IDK Piyano Bö Uimü son sınıf öğrencilerinden Sevgi Tongur, 8 aralık 1982’de Avusturya Kültür Ofisinde bir

Beethoven konseri verdiler.

Programda op. 12 No. 1 ke­ man - piyano Sonatı, op. 5 No.

3 viyolonsel - piyano sonatı ve op. 11 No. 4 keman, viyolon­ sel piyano üçlüsü vardı. Gerek müzikal anlayış ve beraberlik­ leri, gerek teknik ustalık edin­ me yolundaki isabetli adımla­ rıyla her üç genç d« övülmeye değer.

GENÇ VİYOLONSELCİ İHSAN KARTALIN BAŞARISI

On Aralık cuma günü 1982

IDK viyolonsel yanşması bi­

rincisi İhsan Kartal, İDSO eş­ liğinde ve şef Ervln Acel yö­

netiminde Antonin Dvorak’m

viloyolonsel konçertosunu yo­ rumladı. Kartal, ilk kez büyük orkestrayla konser veriyordu, alnının akıyla bu sınavdan da geçti. Kusurlan yok muydu? Elbet vardı ama sanırım o biz den daha iyi büiyor bunların □eler olduğunu. Burada, sırası gelmişken, orkestramızın son konserlerde soloculara destek yerine köstek olduğunu gözle­ diğimizi de belirtmeden edemi- yeceğim. Suna Kan gibi sağ­ lam ve deneyimli bir sanatçı için orkestraıun desteğini ko­ parması o denli tehlikeli olma sa da, genç ve deneyimsiz so­ locuları orkestra desteğinden yoksun bırakmak, hatta onla­ rın akıllarım karıştıracak ak­ saklıkları sürdürmek biraz in­ safsızlık sınıfına giriyor sanı­ rım. Evet, prova gün ve saat­ leri yetersiz, bütün olanaksız­ lıkları az çok büiyoruz.

Amma™ Saloculara da acı­ yın biraz, ey orkestra üyeleri...

SAÎM AKÇIL’IN RESİTALLERİ

İstanbul Devlet Konservatu­

van öğretim üyelerinden ke­

mancı Sahn Akçıl, uzun yıllar Avrupa orkestralarında başke- mancılık yaptıktan sonra, ülke sine kesin dönüş yaptı. Bu ka ran, artık konser vermek iste­ diği İçin verdiğini söylüyor. Akçıl. Gerçekten, hele Avrupa' da orkestra üyesi olmak, ken dine zaman ayıramamak de­ mek. İşte şimdi artık Saim Akçıl kendine zaman ayırabi­ lip, bol bol konser verebile­ cek. Geçtiğimiz haftalarda bi­ rincisi Avusturya Kültür Ofi­ sinde, İkincisi AKM Konser Sa lonunda olmak üzere iki resi­ tal veren kemancımıza, yine IDK öğretim üyelerinden piya­ nist Seher Tannyer eşlik etti.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ünlü sanat tarihçisi ve bilim adamı Celâl Esat Arseven’e dün, evinde yapılan bir törenle İstanbul Üniversitesi Senatosunun «Fahri Doktor» akademik payesi

Güldürü dalında en çok oy alan sanatçılardan Müjdat Gezen ve Perran Kutman, 1983’ün süper Güldürü dalında Müjdat Gezen, Metin Akpınar Zeki Güldürü

Bedri SEVER ve Yönetim Kurulu Üyeleri olmak üzere ve Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı’na teşekkür ederiz.. Fırat Tıp Dergisi’ne verdiği destekten dolayı SEZA

Kadın, erkek için fıtraten daha çekici olduğu, estetik olarak daha güzel ve cazip ya- ratıldığı için şeytan erkeğin kadına karşı zaafını bilip bunu

Sabiha Sertel öldükten sonra Zekeriya Sertel, yurduna dönmek için kıvrandı. Fırtına gibi

1 İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 2 Vehbi Koç Vakfı, Amerikan Hastanesi, İnfeksiyon Kontrol

Ocak 2013-Aralık 2015 tarihleri arasındaki 24 aylık sü- rede Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp Fakülte- si Hastanesi’ne başvurup akut gastroenterit ön tanısı almış

Toplumsal cinsiyetin beraberinde getirmiş olduğu, ön yargılar, kalıp yargılar ve cinsiyet rolleri, kadınlarla erkeklerin farklı oldukları düşünceleri, kadın