• Sonuç bulunamadı

[Doktor İbrahim Paşa ve II. Abdülhamid ile ilgili kupür]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[Doktor İbrahim Paşa ve II. Abdülhamid ile ilgili kupür]"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T i ı o ı z tiyatrosunun sanne peraesı

makla beraber vücudunun muka­ vemetini kıramamıştır. O sıhhati­ ne pek itina ederdi; tıbbi malû­ mata meraklı olduğu için cüzî ra­ hatsızlıklarda doktorlara müra­ caattan hoşlanmaz, kendi kendisi­ ni tedaviyi tercih eylerdi.

Evvelleri Mavroyeni paşanın malûmatına ve kendisine sadaka­ tine itimat gösterirdi. İlâca ihtiyacı oldukça paşanın tertip ettiği reçe­ teyi mücerrebi olan eczacı basısı Bekir efendiye yaptırırdı. Ciddî ve namuslu bir zat olan, Sultan Ha- midin halini bildiği için kimse ile ihtilât etmiyen bu Bekir efendinin bile padişahın şüphesini davet et­ tiği olurdu. Sultan Hamit bir kaç bin altın mukabilinde onun bile kendisine hiyanet edebileceğini düşünürdü.

Son senelerinde Abdülhamit za­ yıflıktan canlı bir iskelet halini al­ mıştı. Bunun için sıcak su banyo­ larını terketmisti.t

Bütün padişahlar gibi Abdülha­ mit te rahatsızlıklarının, hastalık­ larının halkça bilinmesini istemez­ di.

Bir defa şiddetli bir humma ile yanıp tutuşuyordu. Celbedilen dok­ torlar hararetin derecesini anlamak için termometre koymak istediler. Abdülhamit bundan tevehhüş etti; razı olmadı. Doktorlar da mahi­ yetini anlıyamadıklan hastalığın badi olacağı harareti indirecek ha­ fif tertipler verdiler. Hararet düş­ medi. Abdülhamit Etfal hastanesi sertabibi İbrahim paşayı çağırttı.

— İbrahim paşa! Rahatsızlığım devam ediyor. Bilmezsin! Doktor­ lar termometre koymak istediler!

Diye şikâyette bulundu. İbrahim paşa:

— Efendimiz! Doktorlar ilâç yerdiler mi?

Abdülhamit — Verdiler amma tesir etmiyor!

İbrahim paşa — Efendimiz! Termometre koymadan ilâç ve­ ren doktorların tertiplerine nasıl itimat buyuruluyor!

İbrahim paşanın bu son sözü mütevehhim Abdülhamit üzerinde derhal tesirini gösterdi. Padişah İbrahim paşanın termometre koy­ masına razı oldu!

Termometre 39 dereceden ziyâ­

deye yükselmişti. İbrahim paşa pa­ dişaha fazla merak ve endişe ver­ memek için.

— 37,5. Ehemmiyetsiz efendim. Diye teminat vermiş, sonra lâ­ zım gelen müessir tertibi hazırlat­ mıştı.y

Abdülhamidin termometre koy­ mamak istemesi hararetin derecesi fazla ise (doktorlar bunu işaa eder­ ler, halk arasında dedikodular olur) endişesinden ileri geliyor­ du.

İbrahim paşa bir vehmi diğer bir vehim ile gidermişti!

Büyük ve rnühim bir sebep ol­ madıkça hastalık hakkında gaze­ telere tebligat yapılmazdı. Abdül­ hamit sarî hastalıklardan pek kor­ kardı.

Şehzadeliğinde bir falcı kipti ka­ rısının hariçten gelecek bir hasta­ lığa tutulacağını ihbar etmesi di­ mağında yer etmiş idi. Payitahtta vebaya ve koleraya karşı tıbbî ted­ birler ittihazında, baktriyolojiha- ne tesisi yolunda gayret ve him­ metler sarfında şahsî endişelerin de tesiri olduğuna şüphe edilemez.

Rıdvan paşanın şehreminliği esnasında İstanbulda çıktığı söy­ lenilen ve irtikâba vesiledir diye halk arasında pek çok dedikoduyu intaç eden kolera hakkında tetki- kat ve tertibat icrası için Avrupa- dan derhal doktor Şantmesi getirt­ mesi böyle sarî hastalıklara verdi­ ği ehemmiyetin derecesini göste­ rir.

İstanbulda sarî bir hastalık zu­ hurunda padişaha takdim olunacak evrak evvelâ bir ütü makinesinden geçer, dezenfekte edilirdi. Maki­ nenin hararetile evrak zarfları üs­ tündeki kırmızı mumlar erir, ek­ seriya kâğıtları lekelerdi. Mabeyin kâtipleri hangi kâğıtların padişa­ hın elinden geçtiğini bu lekelerden anlarlardı.

(Arkası var)’

Trabzenda evlenenler

Kanunu medenînin tatbike girdiği tarihten bugüne kadar Trabzonda 1220 çiftin »evlenme muamelesi yapılmıştır.

933 yılı içinde 200 çiftin evlen­ me muamelesi yapılmıştır.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta ha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

3 Defa Millî Eğitim Bakanlığı (1867,1873,1878 yıllarında) 2 Defa Maliye Nâzırlığı. 5 Defa

Mefharet Atalay, kitaplığından yeşil ciltli bir hâtıra defteri çıkardı: «Aşkımın, hayatımın bütün gizli tarafları bu defterde yazılı» dedi..

Kabak çekirdeği ve fıstık kabuk- arile dolan tiyatro binasında Na - ;it, tek başına otuz beş sene bu mü­ badele ile didişmiş bir kahraman - dır. Sabahlara

İkinci Dünya Harbinin sona erdiği 1945 yılının Ekim ayında Londrada toplanan Birleşmiş Milletler Eğitim Konferansında (1) eğitim ve bilim yönünde

Umumiyetle sokağı kaplayan kadın, çocuk kütlesi çekilmiş, parmaklıkların arkasında, elindeki numaralı etiketi uzatan bir iki ihtiyarla, kardeşi için süt

Sabah gazetesinde Ali Kemal, bu fikre karşı çı­ kıyor: “...Amerika bizi tanımaz, halbuki İngilte­ re bizi çok iyi bilir; Amerika bize İngiltere’nin

Birincisi, ulusal egemenliğin kabulü ve bu çıkış nok­ tasından cumhuriyete varış, yani siyasal devrim; İkincisi, yeni yasalarla yönetimde eski teokratik re­ jim yerine

Elde edilen bu verilerle, ladin ve göknar gençliklerinin karşılıklı büyüme ilişkileri ve alandaki gençliğin yaş bakımından dağılışlarından hareket ederek, siper