• Sonuç bulunamadı

Aya Yorgi'de Washington orgu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aya Yorgi'de Washington orgu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 p#"

İ l

i ' T

Yalçın D oğan

|K

v

A y a Y orgi’de

W ashington orgu...

ÜMÜŞ kupadan, içine ekmek

doğranmış şarabı içiyorlar... Pa- --- pazlar, piskoposlar, metropolit­ ler siyah katafalkta yatan “Birinci Dimit-

rios’un” ruhunu sükûnete kavuşturmak

için okunmuş şarabı içerken, kendi ruh­ larını herhalde huzursuz kılıyorlar... Çünkü, tümünün kafasında aynı soru:

“Yeni patrik kim olacak?” ..

Tıpkı ortaçağı anlatan kitaplardaki gibi, ruhani bir törende politika ön plan­ da. Çünkü, Rum Ortodoks Kilisesi’ne yeni bir patrik seçmek sadece “din adam­

larına kalmıyor”. Patrik seçimi hem gele­

neksel, hem de tarihsel olarak politi­ kadan gediyor. Yeni patriği seçecek olan­ ların, dünkü cenaze törenine “katılan

herkesi büyük bir dikkatle süzmeleri”,

protokol uygulaması, hatta Aya Yorgi Kilisesi’nin bahçesinde şu ya da bu köşe­ de “belli bir kulis yürütülmesi” politika değil de, ne?..

Fener Rum Patriği Birinci Ditnitrios için dün Aya Yorgi Kilisesi’nde düzen­ lenen cenaze törenindeyiz...Kiliseden içe­ ri girince, “dünyanın önde gelen Rum Or-

todokslarını göz ucuyla seçmek” hemen

mümkün. İşte, Amerika’daki ünlü Rum lobisinin öndegelenleri... Tek tek tanıma­ ya gerek yok, siyah giysiler içinde de olsa, giyim-kuşamlanyla, birbirlerine olan davranışlarıyla, çevreyi yukardan süzme­ leriyle “Ben, dünyayı yöneten Amerika’­

daki Rum lobisindenim” diye etiket taşı­

yorlar sanki... Temel dil Rumca, onu İngilizce izliyor, ara sıra da insanın kula­ ğına Fransızca çalınıyor...

Kilisenin içinde ön tarafta Dimit- rios’un katafalktaki cenazesi... Onun ar­ kasında dar bir kapı, kapıdan giren pa­ pazlar ellerinde tütsülerle çıkıyor ve bunu salona üflemeye, yaymaya çalışıyor... Gümüş kupanın içine ekmek doğranıyor. Kupada şarap var... Okunmuş şarap... Geniş salonun çevresinde dünyanın dört bir yanından gelmiş Ortodoks papazlar, piskoposlar ve onların en önünde ünlü Yakovas... Yani. Kuzey ve Güney Ame­ rika Rum Ortodoks Kiliseleri Başpisko­ posu... Bir yandan dua ederken, bir yan­ dan şarap yudumluyorlar... Dualara ve İncil okumaya org eşlik ediyor..

İşte, şimdi ortalık biraz daha hare­ ketleniyor. Çünkü, Yunanistan Başba­ kanı Miçotakis, yanında bir heyet ve ga­ zeteci grubuyla birlikte Fener’de düzen­ lenen cenaze törenine geliyor. Çok sıkı koruma altında Yunan heyeti. Amerika’­ dan gelen “Rum lobisP’ile birlikte Miço­ takis, hemen aynı yerde protokolde ağır­ lanıyor. Hanımlar ağır ve endamlı... Erkekler “bir cenaze töreninde ya da bir

taç giyme törenindeki gibi” çevreye diplo­

matik selamlar dağıtıyor...Gözler sorgu­ lu, merak içinde...Kısık sesle, kısa cümle­ lerle konuşmalar...

•A M E R İK A ’ NIN G Ö N LÜ N D E K İ V E G ER Ç EK

Atina’da önceki gün Basın Ataşe Y ardımcımız Çetin Görgü’ye düzenlenen suikast, dünkü cenaze törenini etkiliyor.

İstanbul’da yaşayan Rumların büyük ço­ ğunluğu önceden katılmak istedikleri halde, dün kaygıya kapılıyor ve cenaze törenine gelmiyor. Rumlar, “İstanbul’da

bir provokasyondan” çekiniyor.

Tam kırk tür çiçeğin karışımından elde edilen “ tütsü” kilise içinde dolaştın- lırken, herkes “Saint Sinod üyelerine” ayn bir saygı gösteriyor. Çünkü, yeni pat­ riği seçecek olan Saint Sinod üyeleri Rum Ortodoks dünyasının en yüksek kurulu. İşte, seçime politik kimlik katan ve Tür­ kiye'yi de ilgilendiren nokta burası.

Patrik, dünyada yaşayan yaklaşık 300 milyon Ortodoks’un ruhani lideri. Dolayısıyla, Washington bu işin tam gö­ beğinde. Ancak, seçim Türkiye’nin onayından geçiyor. Lozan Anlaşmasına dayanıyor. Metropolitlerden oluşan “Sa­

int Sinod Meclisi” onbeş aday belirliyor

ve aday listesini İstanbul Valiliğine sunu­ yor. İstanbul Valisi’nin listeden herhangi bir ismi çizmek hakkı var. İstanbul Valili­ ği bu hakkım 1972 yılında kullanıyor ve o zamanki Kadıköy Metropolitini aday lis­ tesinden çıkartıyor. Valilikçe onaylanan liste doğrultusunda metropolitler iki kez gizli oyla seçim yapıyor. İlk turda aday­ lar üçe iniyor, ikinci turda üç kişiden biri Ortodoks dünyasının yeni ruhani lideri unvanını kazanıyor. Yani, patrik seçili­ yor.

Şu sıralarda Amerika devreye giri­ yor. Washington, Yakovas’ın patrik ol­ masından yana. Washington Aya Yor­ gi’de org çalmak istiyor. Bunu da belli bir biçimde Ankara’ya iletiyor. Belki ö zal’ın isteği de bu doğrultuda. Ancak, Başba­ kan Yılmaz kararlı. “Yakovas’ın hiçbir

biçimde patrik olmasından yana değil”.

Çünkü, Türkiye “Athenagoras deneyini

unutmuyor”.

Patrik olabilmek için, her şeyden önce Türk vatandaşı olmak gerekiyor. Amerika'nın isteği ile Athenagoras “bir

gecede Türk vatandaşı yapılıyor” ve sonra

da kiliseye uygulanan siyasal baskıyla patrik seçiliyor. Dönemin Demokrat Parti iktidan daha sonra bundan bin piş­ manlık duyuyor, ama iş işten geçiyor. Çünkü, patrik Athenagoras “dinsel Uder

olmaktan çok, Ortodoks dünyasına daya­ narak uluslararası politika yürütüyor”.

Türkiye bundan büyük zarara uğruyor. Amerika’da Rum lobisinin ilk temelleri Athenagoras zamanında atılıyor. Lobi­ nin işlevi ve etkinliği malum!..

Şimdi, Türkiye yeniden böyle bir se­ rüvene atılmak niyetinde değil. Her şey­ den önce Yakovas Türk vatandaşı değil. Ayrıca, dinsel liderlik ile politik liderlik arasında kolayca köprü kurabilecek bir kişi. Her ne kadar Washington, “ Fener’­

de bir kolu olmasını” istiyorsa da, yıllar

sonra Aya Yorgi’de bir kez daha “org

çalmak” emelindeyse de Başbakan Yılmaz tehlikeyi seziyor ve bu istekleri geri çeviriyor.

Birinci Dimitrios’un cenazesi dün toprağa verilirken, Amerikan isteği de ta­ rihe gömülüyor. Patriğin ölümüyle birlik­ te, Başbakan Yılmaz dış politikada olumlu bir puan topluyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Öte yandan University College London’dan Sophie Scott, beyin sinyali verilerinin anlamlı bir biçimde konuşmaya dönüştürülmesinin henüz çok uzak bir hedef

Apartıman inşaatına değil fakat apartman hayatında bazı tuhaf cilvelere fena halde sinirleniyorum.. Meselâ tepenizde nalınla banyo dairesinde dolaşanlar,

Bel­ ge; 11 Kasım 1914’te savaşa ka­ tılan Osmanlı İmparatorluğu’nutı bir gün önce 10 Kasım 1914’te Almanya ile 5 milyon Osmanlı Altın Lirası borç

İşte bizim Büyük Patlama’nın çınlaması diye bahsettiğimiz, kozmik mikrodalga arkaplan ışıması 13,4 milyar yıl öncesinden günü- müze kadar evrenin içinde akseden bir

Öğrenci „Ülkü iki limon al.‟ cümlesinde geçen „Ülkü‟ kelimesini hecelerine doğru yerden keserek ayırır.. Öğrenci „Ülkü iki limon al.‟ cümlesinde

Federal Almanya’da 30 müze üzerine araştırma yapan Tomur Atagök’ün Lâmi Sanat Galerisi’ndeki resim sergisi 3 nisana kadar açık.. Sanatçının 1980 sonrası

The original building is unknown; the first records of it date from the early 16th century w hen Suleyman the M agnificent paid for its restoration himself and then

“ Düşünebiliyor musu­ nuz; bu koyu renk tahtanın bile kullanılmadığı, pastel renk boyalı m obilyalarla sade döşenmiş ’yalıya, saksı saksı palmiyeler,