Tomur A ta g ö k ’ün resim sergisi L âm i Sanat Galerisi’nde
Değişen ve yaşayan ilişkiler
Federal Almanya’da 30 müze üzerine araştırma yapan
Tomur Atagök’ün Lâmi Sanat Galerisi’ndeki resim
sergisi 3 nisana kadar açık. Sanatçının 1980 sonrası
yapıtlarında sanat, sanatçı, yapıt ve izleyici arasındaki
ilişkiler ve teknolojik gelişme ağır basıyor.
Dali, Kandinsky gibi
L A L E F İ L O Ğ L U
Almanya’nın 16 kentinde yer alan 30 müze üzerine araştırma lar yapan ve mart ayı başında Türkiye’ye dönen Tomur Atagök, ayağının tozuyla bir resim sergisi açtı. 3 nisana kadar Lâmi Sanat Galerisi’nde yapıtlarını sergileyecek olan Tomur Atagök, Goethe Ens titüsünün verdiği bursla bir ay bo yunca Alman müzelerini inceledi. 1980-1984 yılları arasında MSÜ Resim ve Heykel Müzesi’nde mü dür yardımcılığı görevinde bulu nan Atagök, üniversitedeki yeter lilik tezini de müzecilik üzerine hazırladı. Eğitimini ABD’nin de ğişik üniversitelerinde tamamla yan sanatçı, halen Yıldız Üniver- sitesi’nde öğretim üyesi olarak ça lışmalarını sürdürüyor.
Münih’ten Berlin’e, Köln’den Hannover’e 16 kenti kapsayan mü ze gezisinden hayli heyecanlı dö
nen Tomur Atagök, konuşmasına müze binalarının çevresiyle uyu
mu konusundan başlıyor: “Müze
binasının bir sanat eseri gibi ya pılmasına birçok kişi karşı çıkıyor. Ancak çevresiyle kontrast olan, bulunduğu alanın çok daha dışın da bir dokuya sahip olan bir mü ze, halkın ilgisini çektiği için bir ölçüde fonksiyonunu yerine geti riyor.”
Müzelere yönelik yaptığı bu ge zide en çok hangi konuların dik katini çektiğini soruyoruz. Ata gök, öncelikle farklı dönemlerin ve değişik ülkelerin sanatçılarına ait yüzlerce yapıtı yakından gör menin verdiği coşkudan söz edi yor. Hemen her müzede gördüğü
Picasso,
“hit” isimlerin yanı sıra, üç Alman Yeni Ekspresyonist sanatçının ya pıtlarına da hemen her müzede rastladığını ve bu sanatçıların Al manya’da olduğu gibi Almanya
dışında da büyük ilgi gördüğünü belirtiyor. Bu sanatçılar Baselitz, Penck ve Kiefer.
Almanya’da devletin, belediye lerin sanata ve sanatçıya verdiği önemden söz eden Atagök, müze eğitiminin anne-babayla başlayıp okullarda devam ettiğini ve müze yöneticilerinin de çocukları düşü nerek salonlar düzenlediklerini söylüyor.
Tomur Atagök, Almanya dönü
Gelecekte sanat — Resimlerini Lâmi Sanat Galerisi’nde sergileyen Tomur Alagök’e göre, sanatın gelecekte bir yüzey üzerinde kalacağını düşünmek yanlış. Teknolojik gelişme, Atagök’ün yapıtlarında yola çıktığı konular arasında.
şünde Lâmi Sanat Galerisi’nde aç- tığ. sergisinde ise 1980 sonrası ya pıtlarına yer veriyor. Çalışmalarını sanat- sanatçı, yapıt- izleyici ara sındaki değişen ve yaşayan ilişki ler üzerinde yoğunlaştıran Atagök’ ün resimlerine teknolojik gelişme de sık sık konu oluyor. “Robot
ların Dansı ve Koşucu”, “Plastik Cennet” adlı çalışmalarında oldu ğu gibi. Sergide, biri Atatürk Kül tür Merkezi’nde daha önce sergi lenen iki “Madonna” çalışması da yer alıyor. Bir ressamın, Atagök’ ün gözüyle Madonna nasıl tanım lanabilir?
“Madonna, pazarlamasını çok iyi yapmış, kendisini iletişim araç larının sayesinde ilahlaştırmış bir şarkıcı. Belki ileriye kalacak bir sanatçı değil. Bazen Türkiye’deki arabesk olayı gibi geliyor bana, ama bir yandan da takdir ediyo rum çabasını.”
Atagök için resimde konu ne öl çüde önem taşıyor? “ Konu sade
ce bir başlatıcıdır” diyor Atagök ve devam ediyor: “Konunun esiri
olmakla sanatımızı sınırlandırabi- liriz. Resim sanatında sanatçının
‘tamam’ dediği ana kadar yapılan
çalışmaların tümü plastik endişe leri, birikimleri, düşünceleri ve duyguları kapsar. Bir ritmin ku rulmuş olması çok önemli, her ça ğın kendine özgü bir ritminin ol ması da.
Peki çağımızın ritmini ne belir liyor? “ Bu çağdan kaynaklanan
düşünceler, teknoloji, bilim, fel sefe; karmaşanın, değişim unsur larının bir arada olması belirliyor. Sanatın gelecekte bir yüzey üzerin de kalacağım düşünmek ise yan lış geliyor bana. Toprak sanatı, uzay sanatı gibi kavramlar günü müzde ortaya çıktığına göre, ge lecekte sanatın nasıl ele alınaca ğını kestirmek kolay değil.”
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi